AKŞMDAN AKŞAMA Zkantalara dair Mauat sabık genel direktörü Ve. dad edim Tör'ü Türk efkârı ümuml- yesimuvafiakiyetli bir piyes müellifi vesergi teşkilâtçısı olarak ta tanır, Sindi kendisi turizm işlerile meşgul Gerçi maalesef — ahvali hazıra do- layısile — pek nankör bir saha, Fakağ Vedad Tör, diğer arkadaşlarile birlik. 4e «Türizm işleri hakkında bir rapor» diye 180 sahifelik bir kitap Bunda yalnız ecnebi memleketlerden seyyah celbi meselesi değil, yerli aha- Wi için bile her türlü ahyalde faydalı olacak bahislere temas olunuyor. Rana gönderilen kitabın gelişi güzel bir sahifesini Lokanta, Kırk yaş civarında bekâ tina düşüp te an Ra yemek mecburiyetinde kalanlara ne Bil, safra icesesi de tehlik; ededir, iü ahhat, anka noktasından, bül # nereden İsterseniz bakınız, hali fe. iyise bile) — ekseriya şöyle Bir galat his gelebilir; — Ne mutlu arzu ettiği her bir dükkâna gİrİp de gönlünün çek. tiği yemeği seçebilene... Bühtan!,.. Ah o aile evindeki mis vi VE kuşhane yemekleri, üyül vaktile; «Şi ) L den bozulur», « de lezzetsiz olur! » gibi sö; öy di de, bunları e yerler taşı eriten genç mi- Sımız bir cesaretle —. ke Kırk civarındaki değistirmeni i ep Sa imi e — in de fecaatini Lokantalar... pa i Bunlar yalnız yabancıların, bekâr. arın değil, pök çok yeni ailelerin de gıdalandığı yez halindedir, müdürlüğü ne gibi ıslaha! iy ahata tabi ty. tulmaları lâzım geldiğini çok iyi an- atıyor. Bu sebeple kibabt bütün alâ, kadarlara ve © meyanda bej re tavsiye ederim Evvelâ, benim de mü ; mütcaddid fı larla dokunduğum bir cihet; Te *— Aşçılık zenaati ki, bı ik , bunu emi mühendistiği,, Pâyesine kadar yük- > halâ tamamile an- A k bir tarzda ustadan sn ediyor. İyi ustalar azal e m aşçılık zenaati de bütün dk Li mii ve ampirik zanaatlerimiz rak — ata başlamıştır. Tabıh zena- b ii zamanlar en yüksek zirve- e 2 yn yükselirek onu âdetâ MönlE zelsanat haline koymasını i i leg bilgilerinin son buluşlarına in- ğa erek salaturka mutfak» ii Yapmağa mecburuz » EE Söyliyen B. Vedad Tür, top- £ halde yemek yenen müessesele. hber olmaları iü yet haklı olarak istiyor. MEM Ancak, Toka ediyele. de — Viyanada, ote vis kurslarında m arasında kavga nun Yolün dahi Simdilik, turi; İiz. Fakai Ici mektebinin ser. neselâ çıktığı zaman gürso- öğretilir, diyer, izmi rankanın alacağı y da türlü tivayetler var bay mk | © harç iyi değildir, | Turiza | ler modern kimya ve | ta | mühendis d Dün Yüksek mühendis mektebinde bu #enenin haziran mezunlafına diploma ve- Filme merasimi yapıldı. Mektebin merasim salonu profesörler ve mektebin bu seneki mezunları ile dolmuştu. Bu arada Mühen- dis mektebinin en eski mezunu B. Osman Vehbi de bulunuyordu. Merasime İstiklâl marşı söylenerek bağ- landı. Bundan sonra kürsüye gelen mek» tep direktörü profesör Tevfik Taylan bu Yılın yeni mezunlarına, memleketin genç mühendislerine çok güzel bir hitabe söyledi ve Nafia Vekilinden gelen telgrafı okudu. mıtzun verileceği tahmin olunmaktadır. Bu devrede mektepten çıkan otuz beş yüksek mühendis şunlardır: Turgud Ak- Yol. Yavuz Üstün, Nahid BAlI, Onnik Ak- çelik, Celâl Çetintaş, İskender Boyluoğlü, Anatoli Ealâhaddin Çağlıyan, Löt- kar az peh Erel, Lütfi Evzi, Nef'i Ula- Zühtü Saylap, Yorgos Teodos, Kâzım , Mustafa Yüm, Kadri Çetinkale, Arif Aksoy, Cahid De- mMirdören, Mitat Kuruner, Emrullah Bar- İsmail Arıman, Vehbi Başar, Asım Sö- 757, Mustafa, Oliley, Muhtar Atabay, Enver Özkal, Salâhaddin Üzel, Cemal Yamaner, Adnan Baybörü, Hasan Borkır, Fuad Bar- Mütekaid, dul ve yetimler Maaş zammından istifade edemiyenler bu sefer haklarını alacaklar Eski kanuna göre tekaüd edilenlerle dul Ve yetimlerine verilen maaşlara yüzde Yir- za beş zam yapılman o hakkındaki pile Üzerine, geçen haziranda üç aylık- — verilirken bazı maaş sahipleri bü zam- dan istifade edememişlerdi, Bunun sebebi gudur: Son yapılan zam, maaşı asli Üze- rindendir. Halbuki yeni kanunun tatbi- Xinden sonra vefat eden öski mütekattlerin #övce ve yetimlerine verilen maaş, müte- kaldin maaşına göre tahsis edilmiştir. Es- ki mütekattlerin maaşlarında maaşı asif Us Sövkalâde tahalsat ayrı ayrı gösterilme- diğinden, eski kanunun esaslarına göre maaş alan dul ve yetimlere hangi esastan zam Yerileceği hakkında Maliye Vekâletin- den talimat almak icab etmiştir. Bunun üzerine, bu vaziyette bulunan ma- aş sahiplerinin bir listesi hazırlanacak Ma- Mye Vekâletine gönderilmiştir. Vekâletten gelecek cevaptan sora eski mütekaltlere verilecek tahsisat ikinci üç aylıklarla bera- ber dağıtılacaktır. Odacının 80 e zorla almak istemişler y Meteoroloji müessesesinde oda- pan altmış yaşlarında Hasan, Ad- müracaatla, beraber yaşadığı Zey- ındak! kadınIa, kardeşi Abdullahın, geceleyin kendiai yatakta uyurken birden- bire üzerine atılıp ellerini bağladıklarını ve bir kayışla da boğazını sıkarak paraları” ni İstediklerini söylemiştir. Hasan, bir müddetzenberi beraber yaşa- dığı Zeynebin kendi cebinde 80 lira oldu- farkederek, kardeşile bi | Çocukları Kurtarma Yurdu Yeşilköye naklediliyor Galatadaki 5 edeki bir paviyona nakledilen «Çocukları Kurtarma | Yürdus için Yeşliköydeki Fransız mekbebi- min istimlâki kararlaştırılmıştır. Mektebin istimlâk muamelesi ikmal edildikten son- ra Darülâcezedeki parlyon, Yeşiiköye-nsik- — Birl da şu; hai yeni rejim... miştir. Yapılan bir istatistiğe nazaran mek- tep talebesi imtihanlarda yüzde seksen &0 Karilerimizin mektupları Ahşap evler arasında enkaz deposu olur mu ? Bizler Kanmpaşada Zineirlikuyu cad- desi sakinlerindeniz. Mahallemizde iki Üç aydanberi bir enkazcı peyda oldu. Öltedenberiden satın aldığı enkazı, ah- şap evler arasındaki bir arsaya gelişi gözel yığıyor, Halbuki usul, bu gibi de- poların skin mıntakasından uzakça ol- masıdır, Zira ber an yangın tehlikesi vardır, Netekim civarda bu evsafı bale Bulunanlar meycutgur, Tabelâşı bile olmayan böyle bir tiearetgüha niçin müsaade ediliyor? Şikâyet ediyorsak da kimse ehemmiyet vermemektedir. İsmi geçen cadde 83 No. da Hüseyin Bu mektuba, diğer komşulardan altı müşteki vatarıdaşın da ismi Wâve edil- miştir. Vali Yalovaya bir kaç gün sonra gidecek Bir müddettönberi tedavi edilmekte olan Vali ve Belediye Relsi B. LAM Kırdarm birkaç gün kalmak üzere dün Yalovaya git- mesi mukarrerdi. Dün yapılan bir konsül- #asyonda Dr. Lütfi Kırdarın birkaç gün daha tedaviye muhtaç olduğu görülmüş, bu itibarla Yalovaya gitmesini tehir ef- miştir. Tütün RE, fazlalık var İnhisarlar idaresinden verilen malüma- ta göre, tütün mumulâtı satışları mayıs 1940 sonunda biten mali yil içinde yeni bir rekor teşkil iştir. Bu yıl zarfında da- hilde 14397,110 kilo ti mamulâtı satıl- miştir. Geçen seneki salaş miktarı 19,58,110 kilo idi. Elde odilen rakam, Rajl şirketi 2a- mani da dahil olduğu halde, varılan en yüksek s2tış haddi Yüzde ondan fazla para isteyen şoförler cezalandırıldı © yüzde on nisbetinde men bazı şoförlerin «tâ yüzde yirmi nisbetin- ri yapılan şikâyetlerden anlaşılmış, bunun üzerine bazı şoförlere csza verilmiştir. Belediye, yüzde ondan fazla zam İs memssinin teminini alâ- kadar makamlara *eoliğ etmiştir. Franco'nun İspanyada kur- | iploması verildi ve memleket işlerinde muvaffakiyetler te- mmenni ederir Jiletle kızın yüzünü kesmiş ! 11 ay 20 gün hapsine karar verildi Fatihte oturan Saadet adında bir kız akşam üzeri Aksaraydan evine giderken Taceddin adındaki delikanlı kendisini ta- kip etmiş, tenha bir sokağa girince Saade- tin yanına sokularak beraber gezmek tek- Mfinde bulunmuştur. Kız bu teklifi redde. dince, Taceddin cebinden bir jilet bıçağı çıkarıp Sandetin yözünü keserek dalmi bırakacak şekilde derin bir yara açmıştır. Saadetin feryadına yetişen polisler Taced- dini yakalarıp Adliyeye tesiim etmişlerdir. Asliye sekizinci ceza mahkemesinde Ta- ceddinin muhakemesi yapılmış, maznun suçunu inkâr etmiştir. Yaralanan Sandet de mahkemede şahld olarak dinlenmiştir. | Saadet hazırlık tahkikatında verdiği ifade- sinde, vakayı yukarıda yazdığımız şekilde anlattığı halde, mahkemede İadesini de- Eiştirerek kendisini Taceddinin yaralama» dığını söylemiştir. Muhkemenin ihtarına rağmen, Saadet doğru ifade vermediği için ketmi şehadet- ten dolayı karar verilerek, hakkında #ak'bab yapılmak üzere evrakı Müddetumumiliğe gönderil. miştir. Bandet, mevkufen mahkemeden çıkarılıp Müddetumumtiğe götürüldüğü sirmda ya- nında bulunanların ihtarları Üzerine ba harekelten vazgeçmiş ve hak'kati söyllyes ceğini bildirerek tekrar mahkeme huzuru- na alınmasını rica etmiştir. Keyfiyet mah- kemeye bildirilmiş, Sandetin bu ricası ka- bul edilerk tekrar mahkemeye alınıp din- lenmiştir. Saadet bu defa doğru söyliyerek vakayı yazdığımız şeklide anlatmıştır. Bu- nun Üzerine Saadet hakkındaki takibatın durdurulmasına 72 hakkındaki tevkif ka- rarının ref'ine karar verilerek serbes bira kılmıştır. Muznun Taceddinin inkârlanna rağmen tahkikat evrakı ve şabidierin ifadelerile suşu sabit görüldüğünden, on bir ay yirmi gün hapsine karar verlimiştir. Tacek — Bu karara müteessir Adamım. Mahkümiyetimi biti rim.. diyerek mahkemeden çıkmıştır. 7 vagon limon geldi İtalyadan şimdiye kadar gelen Ilmon miktarı 8 vagonu bulmuştur. Ayrica Surt- yeden 1 vagon iimon gelmiştir. Yeniden ge- len Timonların adedi 210€ sandıktır. Bir bu- | çuk ay sonra yeril limon mahsulü - idrak edilecektir. Bu itibarla memlekette hiçbir Ilmon sıkıntısı mevzuubahis değildir. — Tıpki tıpkısı olacakarişt, B. A — Fukat bunda Dir terslik vari. mahkeme tarafından tevkifine | Farelerin istihkâmları Çinin sahil mmtakasında kedi nes- linin günden güne azaldığı Birçok büyük ecnebi âlimlerinin dikkatini çekmiş. Bu arada kedilerin acayip, esrarengiz birer şekilde öldürüldüğü de görülmüş. Bunun üzerine âlimler hemen ted- kikata başlamışlar ve gazetelerin yaz- dığma göre pek garip bir neticeye ulaşmışlar... Yazıldığma nazaran Çin- deki kedileri fareler imha ediyor. larmış... Ne dereceye kada doğ- ru olduğunu bilmiyorum, lâkin fa- reler kedileri ortadan kaldırmak için insanların tatbik ettikleri en modern harp usullerine (o başvuruyorlarmış... Bunlar sıra sıra, küçük istihkâm- lar yapıyorlarmış... Bu tihkâmlara 30 - 40 fare giriyormuş. farelerden birfedai çıkıyor, kediyi istihkâma celpiçin bin bir hareket, bin bir cilve yapıyormuş. Kedi istihkima yakla- şınca İşte o zaman bütün fareler or- taya atılıp zavaliımın hakkından ge- AŞ... Gazetede buna dair olan satırları okuduktan sonra dünyanın âkibetin- den büsbütün sıdkım sıyrıldı. Aşağı yukarı hepimizin şimdiye kadar kendi kendimize şöyle düşün- düğümüz olmuştur: Bir gün mu- hakkak ki yeryüzünden harp kalka- caktır. İnsanlar sulh içinde yaşaya- caklar, biribirlerile boğazlaşmıyacak- lardır. Ötedenberi böyle düşündükleri için insanlar güya ebedi sulhü meydana getirmek İçin az mı uğraştılar? Az teşebbüsler ml yapmadılar? Bir ta- kım teşekküller mi vücuda getirme- diler?.. İşte hâlâ dilimizde bir hatıra olarak kalan Milletler Cemiyeti... Lâkin anlaşılıyor kl yeryüzünde muharebenin kalkacağını düşünmek pek büyük bir nikhinliktir.. Çünkü muharebe, döğüş, gırtlaklaşma tabla. tin kendisinde var... Mem o derecede ki bugün farelerin arasında bile Ma- ginot'lara Siegfricd'lere rasgeliyoruz. İşte Çindeki hadise.. Fareler bile ufacık beyinleri ile düşmana karşı bir takım makul ve tesirli usullerle hü- cum ediyorlar... Birçokları: — İnsanların döğüşmesi ne gayri tabit şey!.. derler. Halbuki müharebe | tahlatin içinden çıkmış, BA da içinde yaşıyor... Her halde farelerin, İnsanların yaptıkları istihkâmlara bakıp da on- lardan örnek almadıkları muhakkak.” tır. «Tıb tarihis ne nazaran Insanlar | birçok tedavi usullerini hayvanlar. | dan öğrenmişlerdir. Meselâ tenkiye fikri bile insanlarda bir takım hay vanların hareketinden doğmuştur. Sonra en madem nakil vasıtalarını İcad elmeği gene hayvanlar insanla- ra ilham etmişler. Demek. insanlardan ne kadar ön- ce, kimbilir kaç sene evvel fareler daha ne Maginot ve ne de Siegfricd yapılmadan modern istihkâmciliği kendi kendilerine başarmışlar!. Bik de biz insan zekâsile öğünürüz Hikmet İvana sanane sasmunasasanssassan, ! Marşandiz bir kadına çarptı | - Dün sabah saat ona yirmi kala Ankari- dan Haydarpaşıya gelmekte olan marşani- | diz Kartalda Zehra İsminde bir adına gaf” parak ölümüne sebep olmuştur. Kaza hak- ! kında tahkikat yapılmaktadır. — Nasi terslik? B. A. — <Pktala, Franco'nun Borailirie deniyordut,