mmm m AKŞAMDAN AKŞAMA » Tabahat inkılâbı ve radyo propagandası Gazetelere bakıyorum: Hep demir leblebi mevzular! Fıkracı meslekdaş- Tarım bile, İstanbulun çelebice lâti. felerini terkederek Hitler gibi, Musso- lini gibi siyaset önderlerine ideoloji klavuzluğuna kalkıyorlar, İnsanda öyle bir intiba oluyor ki: — Eh, tabii efendim... — diyesi ge- Uyor. — Bu gürültüde alelâde dün- ele konuşulur mu? Halk si- Yy: ille siyaset istiyor.» Başka ba- bişte kalem yürüten muharrir gü- lünç olur, efkârı umumiyenin recmine uğrar maazallah... Halbuki benim müşahede ve ka- naatim aksine, amam en kenar kıyı mevzulara dokunsam derhal silkme . (Zülbiye me- selesini, daimi karilerim hatırlıyacak- lardır.) «Kavrulmuş soğana ilânı harp!» diye yazdığım diğer bir fıkra- > ri de — dünyayı kavuran © — di ortasında mektuplar Kadıköyünde Söğütlüçeşme cadde sinde 181 numarada oturan bayan Münevver Soysal'ın (1) yazdıkların. dan Şu satırları naklediyorum: w. Herkesin. sıhhatini alikadar eden ve cidden takdire değen makalenize ce- vap vermeği faydalı buluyorum. İli se- nedenberi evimde tatbik ettiğim taba- t formülüm, soğanı katiyen kavurmak» sizin yemeklerimi pişirmektir. Bu şekil- “e Pişen Yemekler daha lezzetli oli in beraber mideye de en şişkinlik ve rahatsızlık vermemektedir. Birçok ah» planına tavsiyemi tutmuşlar, neticeden memnuniyet izhar etmişlerdir. Arzu edil- diği takdirde mufassal izahat vermeği bir vazife bili bir Diğer t da şöyle diyor: kariimiz, bay Saim Birkaç gündenberi Ankara radyomuz sabah neşriyatına başlıyacağını söyledi ve başladı. Bu sabah dinledim. Havadis” lerden sonra yemek bahsine geçti, Et, İmambayıldı, komposto vardı. Fakat ge- yek et ve gerek imambayıldırfin patatesi ni ve soğtnımı yağda kızartalım diye tav- siye ediliyordu, Kızarmış, yani yanmış yağın hastalık tevlid ettiğini, shhiye müdürlüğü, tram. | vaylara aliş yapıştırarak ve ayni zaman- da gazetelerde bu vadide yazı yazarak halka ilân ediyor. Akşam'ın birkaç gün evvelki nüshasında, da Vâ - Nü bu me- seleyi pek güzel anlatmıştı. Yarı*resmi | mahiyeti hazi olduğunu zannettiğim An. kara radyosunun soğanı ve patatesi yağ- da kızartmağı tavsiye etmesine aklım bit | türlü ermedi. Bau ne perhiz, bu ne lâhana turgunu? i Milli tabâbhatte behemehal inkılâba ihtiyaç var. İnsanlarımızın kavruk kavruk olmasında soğanı yağda ka vurmamızın çok büyük bir kabahat hissesi olsa gerektir. Başta radyomuz, bütün neşir vasi. | talarımızla halka yeni bir tabahat tipini öğretmeliyiz... Her halde An- kara neşriyatından bu hususta fay. dalı bir değişme bekleriz. (vâ - Nü) (1) Radyo idare: daşlar kendisile & terse diye adresini yahud diğer vatan- eye girişmek l- rum, adında bir kadı dövmek, iü kolundan bileziklerini al- maktan mazmun Hasarın muhakemesi dün birinet ağırceza mahkemesinde yapılmıştır. Şehir meclisi Üsküdar tramvay şirketinin vaziyetini müzakere etti Şirketin tasfiyesinden evvel alâkalılarla anlaşmak, mümkün olmazsa şirket umumi heyetinden tasfiye istemek hususunda makama mezuniyet verildi İstanbul Şehir meclisi, dün, Vali mu- avini B. Hüdai Karatabanın riyasetinde Hüdai, meclise riyaset edemiyeceğini, kendisini bu işle vazifedar kıldığını söyledikten sonra, fevkalâde içtimai sebebini izah edecek mazbatanıan okunacağını bildirdi. Okunan mazbataya göre, Üsküdar, ıköy ve havalisi halk tramvaylar anonim şirketi, tamami ödenmiş 1.9 milyon lira sermaye ile teşekkül etmiştir. Kote edilmemiş beheri 5 er liralık öç yüz bin hisseden mürekkep olan bu ser- mayenin İ,910,510 liram belediyeye, 46B bin lirası vakıflar müdürlüğüne, 22 bin lirası da hususi bir şahsa aittir. Bundan başka şirketin 939 senesi ha- ziran ayı sonuna kadar yaptığı borç ye- künu da 1,463,817 lirayı bulmuştur. Bu borç kiamen eski elektrik şirketine, kıs- men de havagazı şirketine aittir, Borcun karşılığı olarak bir kısım malzemesi ile gayri menkulleri bu iki şirkete, ayrıca, Otto Valf Konsorsiyom şirketi ile İş ban» kasına olan borcundan dolayı da şirketin Yiyecek fiatleri ne kadar yükseldi? Belediye iktisad müdürlüğü grafikler; hazırladı Beladiys İktisadi müdürlüğü, geçen se- nezi havaylci şarıriya ftaleri Ne 1 tem- muza kadar olan bayayici zaruriye flat- lerini gösterir mukayeseli grafikler hazır- | lamıştır, Bu cedvellerde, eradakl neden ileri galdığı de syrca izah edilmekie- dir, Grafiklere göre, toplan yağlarda &*- ça seneki | temmuz flatine nazaran bu sne yüzde Yirmi, pirlaçlerda yüzde 125, | fasulyelerde yüzde 23, karaman etinde yüzde 25, zeytin tanesinde yüzde 85 flat tereffüü vardır. Kuzu flatlerinda fark yok- tur. Zeytin bir sene edilir. Bu yil da , bir sena az İdrak a # Şoför Cemalin idaresindeki takat, dün Gülhane parkı kapısında yedi yaşlarında Zeki isminde bir çocuğa, çarparak muhte- 1! yerlerinden yaralanmasına sebep OLUŞ, yaralı, Etfal hastanesine kaldırılmıştır. 4 Oalatada oturan Şükrü ve Mehmed isimlerinde İki arkadaş biribiririla kavga emişler, Mehmed, Sökrüyü bıçakla yarala- mıştır. Polis, yaralıyı tedavi altına aldır. muş, cariht yakalamıştır. # İzmir sahiline yakın «Sığlk şaman- dırasıs ismi verilen o şamandıranın. Kop muş bulunduğu, gom süarilerine bildirit- mek üzere dün Mianbul Umanına edilmiştir. 4 Plat mürakabe komisyonu, dün tekrar ömispon, toplanmıştır. Dünkü toplantıda iinel el limon sat köyet ve dileklerit tölbend, ayakkabı ve Hikmet, Hanife, Fevziye adlarında dört kadın dün Sultanalmed üçüncü sulh ceza mahkemesinde muhakeme edilmiştir. Suç- ihbar | | muhavvile merkezi ile depoları bu mü- emcaclere ipotek edilmiştir. 70 bin liralık borç için de Otto Volf şirketine 24 arabamın, İş bankasına olan 66,511 liralık borç için de fabrika ve garajın ipotek edilmesini tram» vay şirketi taahhüt etmişti Vaziyet bu merkezde iken şirketin senelik smortis- man dahil olmamak şartı ile yalm: 50 bin lira kâr ettiği ve bu kârın da yalnız borç faizlerin kâfi geldiği anlaşılmıştır. Bu vaziyet karşısında alacaklılara mü- racaat edilerek bir hal şekli bulunması istenmiş, talep, kabul edilmemiştir. Bu- nun üzerine belediye en fazla hisse sahi- bi olmak sfatile Dahiliye o Vekâletine müracaat etmiştir. Dahiliye Vekâleti, «lâkadarları murahhaslarından mürek- kep bir komi" il müzakerenini yenin en büyük hiwedar sıfatı ile girke- tin tasfiyesini yapmasını münasip gör“ müşti yapılırken âmme biz- metlerinin geri kalmamasma ayrıca çalı #lacaktır. Yukarda hülâs ettiğimiz mazbata Haklı şikâyetler Taksiler niçin kolaylıkla dolmuş yapamasın? Bu pazar günü ahali Taksim meyda- nında kum gibi kaynaşıyordu. Boğaziçi na otobüs bekliyorlar. Bir araba görü- nünce üşüşüyorlar, Fakat kalabahğın ancak üçte biri birdyor. Mütebaki ek- seriyet «aman nakil vantam!a diye çır- pimaş. Bu sırada; pek çok kimse adam başı- na 50 yahud 75 kuruş vererek taksiler« le dolmuş yapmağa razı idi. Fakat $0- förler cezalanmaktan kaçınıyorlar, An- ak Du işi gizli yapanlar yapıyor. Tenbihler niyazar: — Şayed sorarlarsa: «Mep ahbabız Taksimetre ile gidiyoruz. Dolmuş yap- rica ederim. «lara mani olma- dir? Ne fikre ve kime hizmet için? An- laşılır dava değil! Otomobilin içindeki aşanları xabap olup olmayışının sey- rişefer noktasından ne farkı var? Bel- ki ahbap olmamaları hayırlıdır, çünkü aralarında konuşup şoförün dikkatini Ruhayefelerine eslbetmezler, © Mani olarak ne münasebetsizlikler varken böyle bir münakale zaruretina. Pail olmak araba niçin? (Muhtelif imzalar) İki çöp kamyonu iki kişiyi yaraladı Belediyenin bir çöp kamyonu Bayoğla caddesinde kaldırım üzerinde yürümekte olan Mehmed İsminde birine çarparak muhtelif yerlerinden yaralanmasına sebep olmuştur. Belediyenin âlğer bir çöp kamzonu da Eyüpte Otakçılar mevkiinde manevra yap- makta İk rada durmakla olan Arifin yük ari çarpacak hasara uğrakmış, Du sırada arabanın arka tarafında dur- makta olan on İki yaşlarında Naci adın- da bir çeeuk da sadmenin şiddetile muhte- at yı inden yaralanmıştır. okunduktan sonra Şehir meclisi azası, bu teklifin, bir defa da bütçe, iktısad, 'kavanin ve mülkiye encümenlerince tet- kik edilmesini istemişlerdir. Talep kabul edilmiş, mazbatanın encümenlerce tetki- ki için celse tatil edilmiştir. İkinci celse İkinci reis vekili B. Faruğun riyasetin- de toplanan ikinci celsede encümenlerin müşterek kararı okunmuştur. Bu karar- da tasfiyeden evvel alâkahlarla anlaş” mak, bir anlaşma yapılamadığı takdirde şirket heyeti umumiyesinden tasfiye ka- tarı almak ve tasfiye kararı verildiği tak- dirde âmme hizmetlerinin sekteye uğra- tılmaması için icap edan tedbirleri ittihaz etmek Üzere makama mezuniyet veril mektedir. Murakkat idarenin faaliyetine açılacaktır. Meclis, bu müzakerelerden sonra, hâ- len rahatsız bulunan Vali ve Belediye Reisi doktor B. Lütfi Kırdar ile azadan B. Halil Hilmiyi ziyaret etmek ve mese lis namına hatırlarını sormak üzere iki kişilik bir heyet seçmiştir. “TI kuruş 10 paralık çivi İhtikâr olup olmadığı tedkik ediliyor Fatihte nalburluk yaptığ: sırada, çiri fi- atleri 28 ve 30 kuruş iken kilosu 45 kuruş- tan Iki yüz eli şram çivi satmak suretile #htikâr yapmaktan mazmun Aşapyos'un mevkufen muhakemesine dün asliye altın- ci ceza mahkemesinde bakılmıştır. Maun Agapyos, kendisinin büyük tacir olmadı. ğını ve perakende sa'aş yaptığını, 45 ku- Tuş flat üzerinden 255 gram, yani on bir kuruş on paralık çivi salmazının İhtikâr mahiyetinde olamıyacağını söylemiştir. Şahidlerin dinlenmesi için muhakeme baş- ka güne bırakılmıştır. Pazla flatle çivi satarak ihtlkâr yapmak- fan maznun Aodullah ve Yako Behar ad- larında iki çiri taciri Sultanahmed birinci sulh ceza mahkemesinde sorguya çekilerek serbes bırakılmışiar ve öyrak Müğdelumu- da muamele yapılacaktır... Gümrük ve İnhisarlar Vekili iz “22 * Tekirdağına gitti Gümrük ve İuhlsarlar Vekili, B. Ralf Karadeniz, yanında İnhisarlar umum mü- dürüyle Müskirat şubesi müdürü olduğu halde, dün otomobille Tekirdağına gitmiş- ir. Vekil, Tekirdağındaki sarap fabrika- larını gezecek, bugün şehrimize dünecek- #ir. İnhisartar Vekilinin akşam Ankaraya gitmesi muhtemeldir. İ Yugosl avyanın Moskova elçisi İstanbuldan geçti Yuğoslavyanın y a büyük elçi- sl B. Milân Gav. dün sabahki oks- presle şehrimize gelmiş vs dün akşam ma- halli memuriy harsket etmiştir. | ihtiyacı İstanbulun senelik kömür ihtiyacı 75 bin devam edebilmesi için bütçede bir fasıl İ | milipe iade edilmişti. Müddetumumilik, ba | işte iktikâr mahiyeti olup olmadığının te3- | bit veskeyfiğatin Adliyeye bildirilmesi için | bunlara att tahkikat evrakını, Fiat müra- | kabe komisyonuna göndermiştir. Oradan | alınacak cevaba göre, bu iki tacir hakkın- | İstanbulun bir senelik kömür | ! Rahatı kaçan küçük ada Çocukluğunda ve ilk gençlik zama- nında insan bilmediği, tanımadığı, hiç görmediği yalnız ismini işittiği, adını kitaplarda okuduğu uzak mem- leketlerin etrafında ne hayaller ku- rar Meselâ benim mektepte iken bir arkadaşım vardı. Bu çocuk oküduğu birkaç romanın tesirinde «Buenos Aires» şehrine âdeta uzaktan âşık olmuştu. Bu uzak şehrin adı ağam dan düşmez: — Buenos Aires te.. Bucnos Aires... Allah bu memlekete gitmeden ca- nım almasın! der dururdu, Çünkü 17 yaşında okuduğu müthiş bir aşk romanı Buenos Aires'te geçiyordu. Bilmemki zavallı gençlik rüyalarına giren hu uzak şehre gide bildi mi? Gene okuduğu terciime ro- manları yüzünden yeryüzünde birok şehirlere âşık olanlara, oralara git- mek için çıldıran pek çok kimselere srasgelmişimdir. Hattâ itiraf edeyim, benim de pek gençlik zamanımda İsminin etrafın. da urun uzun hayal kurduğum wrak bir memleket vardı Bu Tristan la Kunha adında yeryüzündeki bütün karalardan en uzakta bulunan mi- nimini bir adacıktı Bir yerde bu âdüya tamam on bir ayda bir kere posta uğradığını okumuştum, Bu he- sapça nüfusu son derecede az olan bu ada, medeni dünya İle ancakon bir ayda bir kere yüzyüze geliyor de- mekti, O zaman bu dünyadan uzak Bah» rimuhit dalgaları arasındaki müm- zevi küçük ada bana ne kadar tesir etmişti. İşte o vakittenberi merede bu adaya dair bir yazı görsem he men okurum. Geçenlerde gene bir yerde bu ada- | | ya dair pek garip bir havadis gözüme ilişti. Geçen eylül ayındanberi, yanl muharebenin başladığı oandanberi Adamcağızın çalıştığı vapur ç mayısın sonunda ağaya gelmesi bek» leniyorumuş... Jakın en büyük ; ayni zamanda #krabası olan vapıı kaptanını kandırarak nişanlısile raber gemiye binmek ve balayı seyi hatine çıkmakmış... Bu suretle Iki n şanlı hu kuş uçmaz, kervan gtçi adadan medeni dünyaya kadar tw nacaklarmış../” * Nihayet epey gecikerek vapur miş. Tabii bir takım eşya ile müthiş muharebe havağisi de ulaşmış, Kaptan yeni evli olan tasavvurunu işilince! — Sen deli mi oldun? demiş... oturduğun yerde.. Ben bala; geçirmek üzere buraya bir çift A rikahı seyyah getirdim. Herkes na-buraya geliyor... » Hakikaten de vapurdan bir Amerikalı çıkmış. Lâkin mu havadislerinden kaçan yeni hâli adada rahat etmişler mir. P gezer? Muharebe havadisi her yayıldığı için bütün ada ton olarak tesbit edilmiştir. Bu vmiktarın | 18 bin tonu stk edilmiştir. Senelik kömür | İ e tamamlanmasına çalışılmakta- | ie, Dövmek ve sövmek suçları sabit görüle- pek Hasanın $7 gün hapsine karar verii- miş, zosla bilezikleri aldığı sabit olmadı. | Fevziye, Hikmet ve Zi da beşer ay hap- dan bu cihetten beraat etmiştir” İ se mahküm olmuşlardır. yp a. içinde çalkalanmağa başlamış... rikalıların da adalıların da kaçma... .Hikmet Herid Limon geldi Son günlerde şehrimize limon gelmiştir, Fiatler üç buşuk kuruşa düşmüştür. ları sabit olan kadınlardan Hanife 40 gün, X. Radyolnuzun sabah neşriyatı tav- | ©... Evvelâ hafif “e ederim bay Amca, hakikaten güzel | kaç hafif haberi, tri, edilmiş bir program... .« Arkanadan gene hafif bir musikil.. Tavsiye ederim dinlek. sw Daha avura yükte ağır, pahada ha- bir mesikil.. Sonra bir hit bir yemek listesi. O İk bile spikerin dilinde n tauharsbe denecek kadar hal 1