2 Temmuz 1940 AKŞAMDAN AKŞAMA Ferdin talim ve terbiyesi Ankaradan N. K. remziyle bir ka. Tüm bana bir mektup göndermiş. (Namık Kemal'in baş harfleri! Bana Phun fikirlerini haykırıyor hissini yerdi.) Meçhul dostum, benim hakkımda teveccühkâr cümleler ( sarfeitiklen sonra şöyle diyor: 28 haziran tarihli Akşamda bir ms- kalenizi gördü Demokrasi usulünde gocuk yetiştirmenin aleyhinde bulunu- Yorsunuz. Halbuki bir İngiliz, bir Ame- rika genci her zaman tipik, ideal genç- ddedilmelidir. Dünya çocuklarına hürune sayılmalıdır. otaliter rejimlerin çocuklarını iyi tanı- mak bizim için henüz kabil olamadı. Fakat uzektan göründüğüne nazaran bunlar, uysallığın, mülâyemetin ve bina- enaleyh riyakârlığın timsali olsalar gerek, Bunla münhasıran disiplin zihniyetile yetiştiklerinden emir kulu olacaklardır. Belki de para ve mevki için el, etek öpe- | ceklerdir. Efendilerini tatminden başka bir s3y düşünmiyeceklerdir. Tarihin her safhasında hodgüm âmirlerin vücuduna | , kasına sebep de bu tarz terbiye. dir. Binaenaleyh, bugünün zahiri ve mu- vakkat şart ve düşüncelerine kapılma- mak, yarının ideal hayatımı, siyasetini, | yapacak çocukların yine en a2 çocuğu kadar hsiyet ve kuv- vet sahibi olmasını istem Muhterem N. K, ile bir çok cihet- lerde mutabıkım. Aramızda mink | mini bir suitefehhim yar: Elbette çocukta ferdi kabiliyeti, hürriyet ve halkçılık hasletlerini in. kişat ettirmeli, Fakat İngiliz ve Ame- rikan çocuğu, — diğer bir bakıma göre — bolluk içinde yetişen bir Rarplı paşazadedir. Maddi spor ya Par; maneyisini yapmaz: Derslerine çok çalışmak hususunda, sabır ve ta- hammül - rekorları kırmak, «kafa patlatmak» cihetinde sıkıştırılmaz. Neticede; Totaliter cemiyetlerin ferd. lerine hazaran az çalışmak kudretini haiz oluyor. Netekim işleri gevşek tu- > bir hale geldi. Netice meydanda- ar” Ben onun için Türk çocuğunun behemehal manen «siki» ya konul ması taraflısıyım, Nazariyeler bef- taraf, esâsen ortalığa şöyle bir bakın- | ca bu zarureti hissetmiyor muyuz? | Hayır: eFerdiyet hassalarından mah- akılmasına» ben de taraftar | a Bir dil meselesi Tabirler: 1 — <İzmitin yıldönümü.» ? — «Türkiye Büyük Ticaret Ens- titüsü Birinci ibarede aksaklık var. Zira kasdedilen İzmitin yirmi defa kurtul duğu değildir; yıldönümünün yir. | minci oluşudur. Binaenaleyh sizmi tin kurtuluşunun . yirminci yıldönü- mü» demek doğrudur. yirminci | kurtuluş Asıl halli müşkül mesele ikincider «Büyük» sıfatı «enstitü» ye değil de | «ticaret» e aitmiş hissini veriyor. Os- | manlıcada «Ticaret müessesei kebi- | resi», «Ticareti kebire müessesesiz | farkını eda etmek kabildi. Halbuki | Yeni türkçede «Türkiye Ticaret Bi- | Yük Enstitüsü» denemiyor. Bu tarz | Zaruri inceliklerin bulunmaması, he- İ le muğlâk tercümelerde müşkülâta | Sebep oluyor. Şayet işi tavsatmasaydık dil ink- | lâbının harareti içinde bütün bu müş- am Denizciler bayramı merasimle kutlandı Abideye çelenkler kondu, nutuklar iradedildi gece fener a 7 Kabotaj hakkının Türk denicilerine in- tikalinin 14 üncü yıldönümü dün parlak su- rette kutlanmıştır. Denizellik müntesipleri dün sabah erkenden Galatasaray İlsesinde toplanmışlardı. On bire çeyrek kala, Gala- tasaray Lisesinden hareket edilmiştir. Baş- tâ şehir bandosu, onu takiben bir denir müfrezesi, deniz lisesi ve ticaret mektebi talebeleri, deniayolları, Ilmanlar mensupla- nı armabörter ve Şirketi Hayriye denizelleri geliyordu. Taksim meydanına muvasalak Üsküdar tramvay şirketi Şehir meclisinin yarin fesih karari vermesi muhtemel İstanbul şehir meclisi yarınki fevkalâde içtimamda Üsküdar Obalk tramvayları Anonim şirketinin vaxiyetini müzakere edecektir. Üsküdar tramvayları Anonim şirketi sermayesinin 700 bin lirası Belediye tarafından, 480 bim İlrası da evkaf idaresi tarafından verilmek suretile teşkil edi tersline karar veril. e Belediye yer rniştir. Tutulan he- an bedelleri ayri- de, Üsküdar tramvay şirketi za- ktedir. Vasiyot Dahiliye Vekâleti- n3 yazılmıştı. Vekâletten gelen cevapla, şirket hesaplarının tasfiyesi tavsiye edü- mekte İdi, İşte şehir meelisi, bu tavsiye üzerine fevkalide olarak içlimaa çağrıl- mıştır. Yarınki toplantıda meclisin fesh kararı vererek bir takdiri kiymet komig- yonu teşkil etmesi muhtemeldir. Bir yankesici üç ay hapse mahküm oldu Sabıkalı yankesicilerden Muammer Mar- Puççular civarında Musa adında birinin yanına sokularak elini cebine sokup para cüzdanını çalarken cürmümeşhud halinde yakalanıp mahkemeye verilmiştir. Maznun Muammer dün Sultanahmed üçüncü sulh ceza mahktmesinde yapılan muhakeme- de suçunu inkâr etmişse de deliller ve idlerin ifadelerile suçu sabit olduğun- dan ÜÇ ay hapse mahküm edilmiştir. Ankara radyosu sabah neş- riyatına başladı Ankara radyosu dünden itibaren sabah neşriyatana başlamıştır. Nöğriyat 730 dan 840 & kadar bir saat sürmektedir. Prog- ramda haberler, tarifi ve plâkla ma külleri halledebilirdik. Lâkin ne ya yık ki ipin ucunu koyuverdik. (Vâ - Nü) den bir | Dünkü merasimden birkaç intiba edilince merasimle direğe bayrak çekilmiş, | allimlerinden Mekki Wikmet Gelenbeğ Re- bunu bandonun çaldığı İstiklâl marşı ta- kip etmiştir. Marştan sonra abideye 28 çe- lenk konmuş ve nutuklar söylenmiştir. İlk nutku, en genç denizci olarak ticaret mektebinin bu sene mezunlarından Müm- taz Bekler söylemiştir. Bunu müteakıp de- nizyolları idaresi namına kaplan Sald Özge, parti ve sirli tiçaret filomuz namına Em- rullah nutuklar söylediler, Beyoğlu parti başkanı, yüksek deniz ticaret mektebi mu- Haklı şikâyetler Yalnız makineleri değil, oturulacak yerleri de kontrol etmeli Geçen gür, gazetenizde yazıldı: Umu- mi nakliye vasıtalarının yalnız makine uksamına dikka müşterilerin oturmasına mahsus yer- ler de ciddi bir kontrole tâbi tutulma- har Hakikaten çiviler çıkmış, gün geçmi- ki, üstümüz başımrz - yırtılmamın; beyaz elbiselerimiz tona, elbise layları yapıldı SN makin” rahatız... Beldiye, müteakıp kontrollerinde bu Gihetleri de nazarı itibare almalıdır. Umumi nakliyattan mesul olanlar da bütün bunlara dikkat etmelidirler. Bir Boğaziçi yolcusu KUÇUK HABERLER: X Galatada Kaval sokağında oluran Os- maânın kızı beş yaşlarında Mahmudiye evinin sofasında oynarken beş metre yükseklik- tekl pencereden aşağı düşerek o muhtelif yerlerinden yaralanmış, Etfal hastanesine kaldırılmıştır. k İhracat piyasamız dün durgun geç- miş, yalnız Bulgaristana 1250 liralık çiroz gönderilmiştir. 4 Kasımpaşada bir fırında çalışan Hak- kı, kazaen bir camlı kapıya çarpmış, bu arada kırılan camlarla kollarından ağır surette yaralandığından polis tarafından Beyoğlu hastanesine kaldırılmıştır. k Dün Beyoğlunda bir difteriden ölüm, Iki tifüs vakası kaydedilmiştir. # Nişantaşında oluran B. Alinin kız on üç yaşlarında Leman; Teşvikiye cadde- sinden geçerken şoför İsmallin idaresinde- ki taksinin sadmesine uğrıyarık yaralan- mış, polis tarafından beray! tedavi hasta- neye kaldırılmıştır. Bay Amcaya göre! islcümhura, Meclis relşine, Başvekile, Par- ti genel sekreterine ve Münakalât Vekilins çekilecek telgrafları okudu, telgrafların Kilmesi müttefikan kabul edildi, Denizetler, önlerinde şehir bandosu olduğu halde Gü- müşsuyu, Dolmabahçe yolu ile Beşiktaşa inerek Barbarosun türbesini ziyaret etti- ler, bu suretle merasime nihayet verildi. Dün vapurlar donanm göce manda fener alayları tertip edil Bir kalay taçirinin muhakemesi Tahkikatın genişletilmesi için| muhakeme talik edildi 315 ve 400 kuruşa kalay imlili korunma kanununa muhalif hareket suçundan mazmun Robenonun mevkufen | mübakemezine dün asliys bedinei Imiişlir. Bu cej- hükümetin kilosu 450 | tekidine karar veril muzun dördüncü kıldı. Fiat mürakabe komisyonu- nun dünkü toplantısı Fiat mürakabe komisyonu dün tekrar toplanmıştır. Komisyon, dün bilhassa, mer- kufen muhakeme edilen bir kalay taciri hakkında soruları suallere corab vermekle meşgul olmuştur. Komisyondan mevzuu- bahis tacirin zincirleme ticaret yapıp yap- madığını, flatleri 1 :snz yere yükselip yüksettmediği sorulm Bundan baska, komisyonu, bir çivi tacirinin da cevab | vermiştir j Lise bitirme imtihanlarının neticesi Bu sene lise bitirme imtihanlarına ede- | biyat şubesinden 785, fen şubesinden de | 394 talebe girmiştir. Edebiyat şubesinden 329, fen şubesinden da 175 talebenin mu- raffak olduğu tesbit edilmiştir. Buna gö- re bu yıl Hse bitirme imtihanları: muvaffakıyet derecesi edebiyattan yüzde 49 dı # Şoför Alinin idaresindeki bir otobüs Büyükderede Piyasa caddesinde on bir yaşlarında Nadide isminde bir kıza çar- parak muhtelif yerlerinden yaralanması- na sebeb olmuştur. — Harp b attı demektir bay / deyse Afrika ortalarına... 7 | ». Vahşiler benziyor!... arasına (o sarkacağa ——— ee e Bir ayrancı. ; ve meslek aşkı zf Pek meşhur bir fikir adamı: «Ba. zan bir karınca gibi küçük bir varlık İnsana çok büyük dersler verebilir» demiş... Dün bu sözü avuç içi kadar küçük bir ayrancı dükkânının önün- de hatırladım. Bu dükkân insanın urun uzun durup tedkik edebileceği bir yerdi. Sokağa doğru küçük bir câmekâni vardı. Lâkin camlar o de rece silinmiş ve temizlenmişti ki bun- larm karşısında: «Acaba cam var mı? Yok mu?» diye tereddüde düş müştük. Camekânın arkasında kar gibi beyaz, lâkin ortaları mavi da- marlı mermerden iki küçük küp du- ruyordu. Küplerin diplerinde birer musluk vardı, İki pirinç musluk, gü- neşin ısığında pınl pırıl yanıyordu. Sol taraftaki gene mermer tezgâhın üzerinde sira sıra temiz bardaklar dizilmişti. Bunların önünde beyaz gömlekli, beyaz takkeli eli yüzü, her tarafı ter- temiz bir adam müşterilerine karşı titiz bir itina ile hizmet ediyordu. Gük dür güldür akan arkadaki muslu. gun başında gene beyüzlar giyinmiş bir genç kız kirli bardakları uzun uzun, gacır gacır yıkayordu. Bir ara- lık beyaz mermerin üzerine küçük bir ayran damlası düştü. Gömlekli adam hemen sabunlu bir süngere uzandı, Mermere damliyan ayram yok etti. Başka bir bezle de ayni yeri uvaladı. Sonra ellerini yıkadı. İşine devam etti Onun hareketleri o derece hoşu- muza gittmişti ki temizliğinden emini olduğumuz ayranları gönül rahata ile içtikten sonra bile bir müddet bü titiz ve temiz ayrancıyı tedkik ettik. Ayran parasını verirken ayrancı pek meşguldü. Oldukça kitlenmiş, eski bir lirayı bardakları yıkayana uzattık, Lâkin o: — Ben bardak yıkıyorum... Bir şeye dokunamam!.. diyerek parayı alma- dı. Bir aralık da civardaki müessese. lerden birinden beş bardak ayran İs- temişlerdi. Hemen ayran bardakla. rınin üzerlerine, toz konmasın diye, ışıl ışıl yanan pirinç kapaklar kapa- tıldı ve böylece yola çıkarıldı. Şu küçücük dükkândaki ayrancı bütün bu itinası ile etrafta kendi mesleğine karşı âdeta bir hürmet uyandırmıştı. Ayrancının vazife aşkı, meslek sevgisi, müşterisinin sıhhatine zevkine karşı gösterdiği alâka müşterileri ve onu tanıyanlar arasın» da büyük bir takdir havası yarat- mıştı. Aayrancı hakikaten bir meslek kahramanı İdi. Biraz sonra oturduğumuz kahvede bir delikanlı ağzındaki sigarasını çi karmağa bile lüzum görmeden bize sordu: — Çay mı? Kahve mi?.. Gazoz mu? Ayrancıyı br kere daha hatırladık. Muhakkak ki her meslek erbabı şu ayrancı kadar işlerini İtina ile yap- salar her şey çok daha başka türlü olurdu... ve Himket Feridun Es saraaasasasa ... Yenikapıda Evkafa ait bir bina yıkıldı Yenikapıda Köprünita denilen bir yerde evkafa ald üstü abşab, ali kısmı kârgig büyük bir bina dün ansızın çökmüştür. Ahşab enkaz kârgir kısım üzerine yıkıl $ı cihetle fazla bir tesiri olmamıştır. Yale nuz bina altında bulunan bir bakkal dük- kânının açık buluriması mahzurlu görül düğünden dükkân kapatılmıştır. —— <<. ğı bir şey deği, vah şileri ra2deniyetten büsbütün soğur