AKŞAM. Bir günlük milyoner! Amerikada bir klübe âza yazılan herkes bir gün milyoner hayatı sürer 24 saat istediği çılgınlıkları yapabilir, her emri derhal yerine getirilir Hayatin hemen herkesin o arzuladığı şey zengin olmaktır ve yine herkes mil- ına « gıpte eder. Ah bir de bir yonerlerin h milyoner olsaydım! Bunu öm defa olsun aklından geçirmeyen, milyo- | ner hayatı sürmek arzusunu duymıyan ve şayet bir gün milyoner oluverirse ne yapacağını şöyle bir hayalen tasarlamı- yan var mıdır? Bilhassa #Amerikada mil- yönerler faz'a olduğu için orada milyo- ner hayatı hülyasıni kuranlar dünyanın her tarafından fazla imiş. İnsanlarda milyonef hâyatı sürmek ih- tiyacının bariz biz şekil aldığını sezen akıllı bir kaç Amerikalı derhal bir çare aramağa koyulmuş ve hâkikaten bu tat- min edilmemiş insanları hiç olmazsa bir gün için tehayyül ettikleri sandete ka- vuşturmak üzere Nevyorkta bir klüp te- sis etmişlerdir. Klübün adı sArzu eden- lere bir gün milyoner hayatı yaşatma klübü» dür. Klüç her sınıfa mensup in- sanları âza olurak kaydetmektedir. Ha- yatlarında bir gün imilyoner hayatı sür- meğe talip olanlar buraya yazılarak her ay klübün veznesine muayyen bir mik- dar para yatırmakta ve icab eden müd- deti delduran âza 24 saht tam bir mil- yoner bayat, sürmek hakkını kazanmak” tadır. Klübün organizatörleri milyoner ha- yatı sürmek için lâzimgelen bütün ted- birleri evvelden almaktadırlar, Bunu hakeden üza, o gün daha sabahtan iti- baren yahud ne zaman milyoner haya- tına başlamak istiyorsa © zaman, içinde birçok hizrietçiler bulunan geniş bir bah- çe ortasında muhteşem bir ovillâya yerleşiyor. Vill#nin ahırlarındaki saf kan atlar milyoner hayalınn devamı müd- detince âzanın emrine Âmadedir. Üze- rinde sırma': üniforma bulunan bir şoför günlük milyonerin arzu edeceği kapalı veya açık otomobili garajdan çıkarmak için onun ufak bi. işaretini beklemekte- uvakkat milyoner için o gün şeyi yapmak aklından geçen bin bir hevesi & etmek kabildir. Yalnız çok kiymetli mücevherat satın almak vesair: yibi fırsattan istifade kâr temin edici bir teşebbüse girişmemek Meselâ debdebe ve darat içinde Nev- yorkta en mutena bir temsile mi, bir konsere mi, bir spor tezahürüne mi ya- hud bir baloyr mı gitmek istiyor? Dostlarile mükellef bir lokantada ye- mek yedikten sonra oradan hep beraber bir kabarayı mı şereflendirmek arzusun- dadır? Yokan kendisi bekâr olduğu için şehirdeu yirmi tane kadar güzel kızı vik lâsına çağırıp onlarla alay halinde bir gezinti yapmak, bütün eğlence yerlerine girip çıkmak, yemek içmek, zevk ve safa mi etmek niyetindedir? Bütün bu arzularının tahakkuk etmesi için arkasında: bir Jâhza ayrılmıyan hu susi kâtibine ufak bir işaret çakması kâ- fidir. Dörhal hizmetçiler harekete geçer, | otomobiller yola çıkar, sevdikleriniz ara- İ mp bulunur ve milyonerlikten gelen bü- tün çılgınlıklar garabetlerine bakılmadan yerine getirilir. Masraflar hususi kâtip tarafından, tam bir milyoner gibi, habe- iz olmadan ödenir. Fakat yirmi dört saatin bitmesile be- raber her şeyi ds bitmiştir. Villâyı ter- Amerikada yeni kurulan bu klübün çok rağbet gördüğü haber veriliyor. Klübe ayda fazla para vermeği teahhüd Ekmek An Çoğu 35000— 40000 25000— 35000 45000 — 55000 20000 — 30000 10000 — 12000 Çocuk hastanesi Heybeliada sanatoryom Nümüne hastanesi Sariye hastanesi Kuduz müessesesi Şişli Çocuk Haydarpaşa, Nümut yomu ve Kuduz tedavi müesses: 40 nci maddesi mucibince pazı in gelmeleri, (542) sil müddeti iki sene ve leylidir. sığır eti açıl 2? Tahmin — İlk Bedeli Teminatı pastorlze süt. 1688400 120830 Haseki, Cerrahpaşa, tereyağı. 4477500 358,13 Haseki, karaman eti. 1586875 119016 etzak. | ketmek ve esk! hayata dönmek lâzımdır. | 2210750 165807 Haseki, Cerrahpaşa, Beyoğlu, Zeynep Kâmil Dokumevinin yılık ihtiyacı Beyoğlu Zührevi hastalıklar Zeynep Kâmil Doğumevinin yıllık Ihtiyacı için alınacak sade ve Cerrahpaşa, Beyoğlu, Zührevi hastalıklar Zeynep Kâmil Doğumevinin yıllık ihtiyacı için almacak beyaz edenler milyonerlik gününe daha erken kavuşmaktadırlar. Yalnız klübün idareci- leri milyoner hayatını süren &za evine döndükten sonrü onu hususi hafiye teş- kilâtlarile bir kaç gün nezaret altında bulundurmakta zenginlik (sarhoşluğile bir delilik yapmamasına dikkat etmek- tedirler, Çünkü idareciler bu hayatı yaşı» yan bir çok kimselerin ertesi gün ayıla- madıklarını ve ekserisinin müthiş bir melânkoliye düştüklerini tesbit etmişler. dir. Istanbul Sıhhi Müesseseler arttırma ve Eksiltme Komisyonundan: Fırancala Am Çoğu 1000— 1500 23000 —35000 5006 — 8000 Kafi teminat 4 76 1325 62 W5 6 81 2 141 L 31000 —44500 Haydarpaşa Sariye hastanelerile Heybeli Sanator- ekmek ve fırancalaları 2490 sayılı a elsiltmeye konulmuştur. Pazarlık 8/7/940 çarşamba sünü saat 1410 da Cağaloğlunda Sıhhat ve İçlimai Muavenet müdürlüğü binasında kurulu komisyonda, yapılacaktır. Muhammen fiyat ekmek 1025 fırancala 15 kuruştur. İstekliler şartnamesini her gün komisyonda görebilirler, İstekliler 1040 yılı ticaret odası vesikasile 2490 sayılı kanunda yanlı vesikalar ve bu işe yeter teminat makbuz veya banka mektubu İle birlikte belli gün ve saatte komisyona kanununun. As. Tıbbiye okulu Md. Sıhhiye gedikli erbaş okuluna orta mektep mezunlarından talebe alınacaktır. Tah- İsteklilerin şartları öğrenmek ve kaydedilmek üzere biran evvel askerlik şubelerine müracaatları, Harita Umum Müdürlü komisyonu reisliğinden : 1 — Harita kıtası eratmın senelik ihtiyacı olan aszari (3,000) eksiltme suretile mukavsleye bağlanacaktır. Eksiltme 15 Temmuz 940 pazartesi günü sant 19 da Cebecide harita genel di- rektörlüğü satınalma komisyonunda yapılacaktır. 3 — Muhammen tutarı (4.200) lira olup muvakkat teminstı (315) liradır. 4 — Taliplerin yukarıda yazili gün ve saatte 2400 sayılı kanunun 23 cl milan vesaiz ve teminatlarile müareaatları İstanbul Belediyesi (5426) ü satınalma (162) azami (12,000) kilo addelerile 15368) ilânları Zührevi hastalıklar hastanelerile için alınacak çiğ ve hastanelerile hastanelerile Haseki, Cerrahpaşa, Beyoğlu Zührevi hastalıklar hastanelerile Zeynep Kâmil Doğumevinin yıllık ihtiyacı için alınacak koru Tahmin bedellerile ik teminat mikdarları yukarda yazılı mevaddı gidalye ayrı ayrı satin alınmak üzere kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur. Şartnameler zabıt ve muamelâ$ müdürlüğü kaleminde görülecektir. İhale 9/7/940 salı günü saat 15 de daimi encümende yapılacaktır. Taliplerin İlk teminat makbuz veya mektupları ve 940 yılma ald ticaret odası vos'kalarile 2490 numaralı kanunun tarlfatı çevresinde hazırlayacak- ları teklif mektuplarını hale günü saat 14 de kadar dalmi encümene vermeleri lâzımdır. (5004) Esrarlı Yüzük AŞK ve MACERA ROMANI 'Tefrika; No, 21 — Allah bağışlasın, iki oğlun daha var, nine... Afifle Milhat... Onlar senin kalbinde Bedrinin yerini tuta- madılâr mı? Kadının gözlerinde hayret İfadesi belirdi, — Kargâlar kartalın yerini tular ?... Raif bey... Onu siz de tanırdı- niz... Çocukken beraber gezerdiniz... Balığa çıkardınız... Balık elbiselerini giydiğiniz zaman birinizi öbürünüz- den ayırt etimek kabil olmazdı... O de- rece benzerdiniz, İhtiyar kadının yüzünü bir gurur kapladı, Dudakları kımıldadı. Bir şeyler daha söyliyecekti. Fakat vazgeçti. — Söyle, söylenine... Bu «nine» sözü üzerinde öyle tatlı bir şekilde ısrar diyordu kl... Acaba kendi annesini, kendi ninesini pek küçükçen kaybettiği için mi? , Makbule, başını esrarı esrarlı salladı, — Düşüncelerini cek niisin, Bine?... bana söylemiye. Ben ki senin oğ- Nakleden: (Vâ - Nü) luna benziyorum... Beni görünce onu hatırlıyorsun... — Oğlumun yerini hiç birşey tuta- maz. Bir süküt hüküm sürdü. İkisi de kendi âleminde, düşünü- yordu. Nihayet Ralf: — Mektebe leyli gitmiyecekse bile Bedriyeyi avare bırakmamalı... sanat öğretmeli, El işleri yapıyor, — Nasıl?... İyi beceriyor mu? — Becermesine beceriyor amma, akk fikri çalışmakta olmalı... bir kumaş yığını ve iplik tomarını gösterdi: — İşte... Şu saatle burada bulu- ZA çalışması lâzım... Amma nere- ii lerle konuşmağa gitti. Erkek âdetâ hiddetle; — Niçin sıkmıyorsun?... Niçin ger- mesine müsaade ediyorsun? —xirmi bir yaşında... Söz geçlire- bilir miyim?... Hemde öteberi al- Bir | Nine, odanın bir köşesinde duran | | silkti. - Bizim ailenin şerefi Belki de münasebetsiz kimse. | mağa gitti... Neredeyse döner... Raif: — Kendisine para veririm... Koca bulur, evlendiririm... Bir kız böyle başı boş bırakılamaz... Bu köyde kal- | masına da razı değilim. İhtiyar kadın asabiyet — Para kabul etmeyiz... Ben ha- yatteyken bunu istemem... Bizim Yelkenli ailesi sizin aileden iyilik gö- Tür amma, para alamaz. Sarıvasıf paşazade: — Bu kibirlilik mânasız 997... — İstediğiniz kadar paşazade olun, biz de kendi ailemizin hâkimiyiz... Erkek yumuşadı: — Affedersin, Makbule nine... Ve kadının üçüncü oğlu Mithattan bahsetti: Mithat yüzünden bugün buraya geldiğini söyledi. Zira Bedri- yenin mekteplen kaçtığını bilmiyor- müş. Kadın: — Ah, $u Mithat... - diye yaka vardır. İste Mithat, ilk defa olarak, soyumü- zu sopumuzu lekeliyecek, Ama val- lahi böyle birşey yaparsa onu kendi i elimle öldürürüm, Ralfin hâlinde bir endişe görüldü. Zira ninenin ne kadar azimkâr oldu- ğunu bildirdi. Söylediğini yapacak kabiliyetteydi. Fakat Mithatin üzerinde dolaşan Mektuplar Nesimenin ölümü bir ku! uş oldu dlye- miyeceğim. Gerçi zavallı kadın haftalar. danberi ıztırap çekiyordu. Ahlâki bozul- muştu. Huzsuzlanıyardu. Otuz beş yaşla- rında olmasına reğmen ihtiyarlayıvermiş- ilk devirlerdekine hiç | ine bakan ve dostum at etmenin olan doktor, bir a bir şekilde ba- beyhude olduğu! na anlatmışlı, Vaziyetimi müşkülleştire cazını devairden birindi esi itibarile bana bayi parişler vermişti. Buhranlı vaziyette olduğumdan bu işi kabul ettim, Karısı da bundan dolayı beni tenkid etti. Çok garip kayzuları olan bir insandı. fif meşrebiik eder, kocasmı aldatırdı; fa- kat benim kendisine bir eldiven bile hedi- ye etmeme razı olmazdı. Kocasile iş müna- sebetine girişliğimi öğrenince nazarında kendim! temize çıkarmak için akla karayı | seçtim. Zavallerk! Şimdi öldü. Aşkımızın ilk se- | neleri nazarıma çarpmayan kusurlarını söylemenin şimdi zamanı değildir, Vefatından bir hafta sonra idi, Matemi- mi gizlemek için elimden gelen herşeyi ya- pıyordum. İşte o mralarda kocası bir gün yazıhaneme geldi, Elemle yüzü kırışmıştı. Masamın üzerine | bir tomar mektup atıp ciddi bir scale: Biz, alçaksmız! - dedi Nesimenin yırlmamak hamakatını gös- terdiği mektuplarımdı bunlar.. İçlerinde | his tarafı aksetmiyordu, hayır. Randevular veriliyor, yahud tehir ediliyordu. Fakat ka- risile münasebetimi tebat edecek şeylerdi. Bana da birçok mektuplar yazmıştı» nız. Onun İçin bunları görür görmez hatli- nizi tanidım! - dedi. — Ne gibi bir tesviye çaresi düşünürseniz emrinize amadeyim! - demek abtallığını gösterdim. İstihfafla omuz silt, — Lüzumsuz bir iskandal çıkaracağımı ummazsınız sanırım, Bunun üzerine izahat vermek mecburi. yetini duydum: Karısını Kendisinden evvel tanımıştım. Bu iş meselesi çıkınca, ıztırap duymuştum. Şayed Nesime haştalarımasaydı belki de İşi kadına tercih edip metresimden ayrılacak- tım. Fakat hastalığı üzerine ona dir de iha- net acısını tattırmak İstememiştim. — Herhalde hissiyatımı arilarsın ye ilâve ettim. Buna haşin bir nazarla bakıp karakter. sizliğim! büsbütün tebarüz ettirdi. Şüphesiz kendisile iş yapıyordum. Fakat aldığım para onun değildi; odairenindi. Kontrat imzalanmıştı, tasdik edilmişti; bu adam ticaretimi bozamazdı. Kendisini kapı dışarı edebilirdim. / Fakat anlatıyordum: İnsanın vaktile s29- ölür; fakat bunların hatırası, #öbebi anlaşılmaksızın kalbden silinir, N #imenin Üzerimde bıraktığı his de böyley- di. Ölümünden hayli evvel hissen ondan Nesime —di Sunuyor, ne diyeceğ Ansızın dedi ki — Şayed karımın biricik sevgilisi oldu- Bunuzu sanıyorsanız yanılıyorsunuz... Di- ğer beş paket mektup daha buldum. nunla şu hakikat meydana çıkıyor: Aldatı- lan yalniz ben değilim siz de varsınız. Ta- rihlerden anlaşılıyor: Diğer âşıklar da si- zin zamanınıza raslamaktadır... Evi kadın Için bir âşığı atlatmak pek kolaydır: «Bu- Rün serbes değilim! Kocam varle der; öbü- rüne gider". Nesime size karşı bu usulü tatbik etmiş. İtiraz etmek arzusuna kapıldım; — Zavallı Nesime hanımı tahkir etmeyin. Öldü, gitti, Zevc, alaycı alaycı: — Tahkir etmiyorum... Ha yalnız 8iz, ha başkaları... Vız gelir. Bir fark şu varsa, öizi tanıyorum, onları tanımıyorum. Ceplerinden bir takım mektup paketleri daha çıkardı. Bunları da masanın üstüne | attı, tehlike acaba Raifi alâkadar ediyordu? Bu sirâda merdivenlerden bir ayak sesi işitildi. Biri aşağı iniyordu. Mak- bule: — İşte Mecnunel - deği. Ekser köylerde olduğu gidi burada da erkek delilere «Mecnun» kadın- lara «Mecnunes denirdi, Bu âdet, bu- rada da catiydi. Eşikte soluk benizli hasla bir ka- dın belirdi. — Gel kızım... Malike... Gel... bancı değil... Seni seven biri... Bu sözler üzerine, deli kadın gü- lümsedi, Sanki manyetizmanın ftesi- | rinde kalmış gibi harekete geldi. Ralfi tanınmış mıydı? Vücudu -tilremeğe başladı. Yüzündeki o cezbeli hâlinden eser kalmadı, Odanın bir köşesine çekildi. Sessiz sadasız durdu. Kendisine vu- | rulmasından korkan biçare bir ço- cuğa benziyordu, Raif, ihtiyar kadına bakıp: «— Eskisi gibi...» mânasında bir | işaret yaptıktan sonra; Mecnuneyle artık meşgul olmadılar, Esasen onu da rahatlandıran büy- | du: Kendisiyle meşgul olunmaması... Malike artık kendisiyle uğraşma- dıklarını görünce orada duran yırtık | ağlardan bir tomarı kendine doğru çekti, Kopmuş İpleri birbirine bağla- ar RM niçin bu derece Ya- | balıkçılık etmez, vaktini — Şayed alâkadar olursanız okuyun. Bu muhabörelere göz gezdirmeğe benim kadar sizin de aalâhiyetiniz var!.. Okur- ken hoşca vakit geçirirsiniz... Kapıya doğru yürüdü. Kendisine ne söyliyeceğimi dam. Çıkacağı sirada geri döndü tonla: —E bilemiyor- Buşka bir üç Duma- Ufak şey... Ben pek Size izâ- hat verirler. Bü iş meselesini o kadar basit bir eşey anlamadim... Bini sanmıştım. Fakat çe O ukşamdan iibarin ara geçti. İşimi bitirdikten sonra eve dönüyo- rum. Mektupları okuyorum. Sırlarına eriş- mek istiyorum. Bunları kimin yazdığını keş fetmeğe uğraşıyorum!... Çok bedhahıtım... İzzeti nefsim yaralan- dı — Nesime öldü. Onu da sevmiyorsun ya- ten... Bu üzülmenin sebebi ns? - diyecek- siniz... Pakat söyledim: Erkeklik gururu! Nakledı (Matire Süreyya) BULMACAMIZ 3 — Bir tiyatro artistimiz. 4 — İştini etmeli, 5 — Futbol müsabaka serilerinden bir nevi - Şikâr. ö — Sonuna «EB» gelirse idrarda bulunur « Tersi ayakkabı maheresindendir. 7 — Tersi köpeztir - Tersi yıllar, 8 — Bir erkek ismi - Nota, 9 — Genişlik - Vw 10 — Terek - Yardım. Yukandan aşağı: — Tayyareden atama &letleri, — Efsanevi - Nefi edatı Bir Musevi kadın İsmi, 4 — ini eden, Sizayişın başı - Bir erkek dam Sohuna rAs gelirse hububat ekilen olur - #rarmda rıyasetiçümhuz sara» İnanan. $ — Tersi okşamadır - Sorgu edatı, 9 — En az - Sefine. 10 — Uzak nidası - Tersi sıcakların beş» langıcıdır - Göğüs. Geçen bulmacamızın hal) Soldan sağa: 1 — Dain, Havai, 2 — Erkliniharb, 3 — Ralfe, Brik, 4 — 'Tigiynalsa, $ — Luram, Bıt, 6 — Ema, Ağ, Kol, T — Sum, Re, 8 — Brneklemek, 9 — Nitrat, Tam, 1) — Avarliya, Yukardan aşağı: , 1 — Dertleşen, 2 — Araiumumiy,3 — İligramet, 4 — Nafla, Kra, 5 — Neyma, Lav, Hi, Greta, 7 — Ahbab, Esi, 8 — Varlık, # — Aristo, Kaz, 10 — İbka. La, Mx esen searaaA, GÜNEŞ KLÜBÜNDEN: Beden terbiyesi teşkilâtna intibak için yapılması icap eden Tevkalâde konre 30/6/ 940 pazar günü İstinyedeki klüp merkezin- de toplanacaktır. Sazın azanın teşrifleri ri- ca olunur. mağa girişti. Bedrinin karısı ve Bedriyenin anns- si olan bu Malike, böyle basit bir işi yapabilecek kadar aklını muhafaza ct- mişti, Hattâ senelerce bu İşi yaptığın- dan parmakları ağlar üzerinde çalış- mağa ehildi. Köylüler mecnunlara yüksek bir kıymet verdiklerinden onun yaptığı ağlarla çok iyi balık tutulduğuna dair bir itikad bile vardı, Böylece Malikecik işiyle meşgul oluyor, aklını oynatmasına o Tağmen hayatını mükemmel kazanıyordu. Vaktile güzel olduğu, halinden belliy- di. Bedrinin ölümünden: sonra beti | benzi sararmış, yürekler acısı bir hal almıştı. Kaynanasile misafirin kayın- biraderi Mithattan bahsedişine ku- lak bile kabartmıyordu. Mithat, cidden serserinin yelkenlisiyle günlerce biriydi; denize açılır, maceralar peşinde geçirirdi. Elinde hayli para | bulunurdu, Bunlardan bir kısmını annesine vermek . istese de, ihtiyar kadın: — Ne yolda kazandığını anlatmaz- san İstemem! « derdi. Mithat da omuz silkerek paraları İzmir barlarında yemeğe giderdi. Keyif çatmaktan çok hoşlanırdı. (Arkası var) çi giy