m NA Fransanın askeri mukavemeti €den âskeri kabinenin başındaki mareşal B. Bitlere müracaat ederek sultı şartlarını teslim ve bili kaydüşari mütareke mamıştır. Fransayı şimalden cenuba ve Tah Alman kuvvetleri ba esi Sanın Manş. sahillerini tam kuvvetleri de başlıca te yaklaşmışlardır. İsviçre hududuna kadar de Maginot müstahkem ürkadan çevirmişlerdir. Aynı zamanda hatta cepheden de hücum etmişlerdir. dudundaki sağlam bir buçuk milyon dan kesmek isteyen Alman kuvvetleri kadar gelmişlerdir. il süre harekâtın devamı Fran; müzakereleri başlayıncaya kağar har Yransa Başvekil ve Başkumandan Pöt nan şehirlerin cümlesi Paris gibi açık halinde bulunan sivi! halklara bulund Fransız Başvekilinin teklifini tedkik ctmubundaki Münihte buluşmuşlar ve kararlaştırmışlardır. Her ikisi de Başku İspanya hükümeti vasıtasile Fransa bü Umümi karargâhlarına dönmüşlerdir. Fransanın henüz mahiyeti belli bu edeceği henüz belli değildir. Yalnız Pr: milerinin ve umum hava kuvvetlerinin ayrıldıklarına dair gelen haberler bun tersnnesinin bulundı harbin tahribat ve fecaylini Son vaziyet kırılması üzerine sivil hükümeti istihlâf Pötain İspanya hükümeti vasıtasile istemişti. Bu müracaat silâhları olmadığından askeri harekâtı durdur- şarklan garbe doğru münferid parçalara ayr İ ada Şerburg harp limanını alarak Fran- | amile ele geçirmişlerdir. Atlantiğe doğru sarkan luğu Brest limanına kırk kilemet- sarkan ve Meuse nehrini takib eden Alman hattını ve eski müstahkem manzumeyi (Sar) ve Ren nehirleri üzerinde bu Cenubi Fransaya sarkan ve İtalya hu- mevcutlu Fransız ordusunu da arka- Rhöne vadisini takib ederek (Lyon) a sayi harabeye çevireceğinden sulh tadil için sin yirmi binden fazla nüfusu bulu- beldeler olduğunu ilin ve muhaceret ukları yerlerde kalmalarını emretmiştir. için Führer ile Duçe Almanyamn Fransız mareşalına verilecek cevabı mandan bulunduklarından cevabın İkümetine gönderilmesini (omüteakib lunmayan sulh şartlarını nasıl telâkki ansız donanmasına mensup harp ge- Avrupadaki Fransız limanlarından ları teslime hükümetin tarafdar ya- hud muktedir olmadığını göstermektedir. Avrupanın garbinde A İşgali sahasını son derecede gen Letonya ve Estonya | Arttırmak ve kendisine mı Suretile mevkiini tahkim etmiştir. İbrahim Hakkı Konyalının davasi Temyiz mahkemesi kararı bozduğundan yeniden mu- hakemeye başlandı azetesinde neşredilen bazı yankılala kendisine hakaret edildiği iddi- Asile İbrahim Hakkı Konyalı tarafından Açılan dava neticesinde merkür gazetenin Deşriyat müdürü B. Hikmet Münif, asliye Altıncı cera mahkemesin ay Altmış lira para cezası ve davacıya 75 lira manevi tazminat ödemeğe mahküm edil- myiz mahkemesi bu kararı nakzetti- endam din asliye altıncı ecza mahkrme- | sinde yeniden muhakemeye başlanmıştır. | Mahkemede okunan temyiz kararmamesi- nin birinci maddesine göre; Cümhuriyet gazetesinde meşrolunan emen mili | ve ta ilm hadiseler m e yandığı ve köpe üstünde de tesbit edildiği Iddla olunan hissiyat ve intıbaatın filiya- ta intikal etmemesinden dolayı kanunen #uç teşkil etmemesi halinde dahi, — harabiyete düştüğü mahxzemece de kabul | olunan bir kimsenin âmmmeye peri İsi ilerde mevki almağa manevi şeri himpazlik noktasından hali selâpiyet olup olmadığı mütalâa maksadının ge ai lâp güdülmediği ve bu hususun, mati “ tın mevendiyetindeki gaye icaplarına UY” gun bulunup buuinmadığı düşünülmeli. İ #in ve keyfiyetin mücerred şahsi Hiç sale davacıyı tahkire matof olduğunu taze e enüstenid istidlâl veçi zin mahkümiyet kararı verilmesi, ve diğer dört maddede de te- | ğı, mat kerriltğn göz önünde tutulmadığı, e buat kanununa muhalif eseri edilmediğinin tesbiti hasusnnda diği nok- >” eğilmediğ kuf maltmatma mürucasi duğu bil- | taları kaydedilerek kararın bozuli diritiyordu. yordu. öy Evrak okundukta,ı sonra mütalâa Sila umumi, temyiz mahkesesi- nin 2, 3.4 önel Biralarında gösteriler < a uyulmasma ve birine M | beşinci fıkralarda ise mahkemenin es&i Kararında israr edilmesini istedi. Davoci ile vekili de ayni şekilde talepte bulun” | dular, B. Hikmet Münifin vekillerinden B. #üad | Ziya ise nakız kararnamesini birinci fık Tüsı “davanın ökasına taailük ettiği cihet- İC buna uyulmasını istedi ye uyma meti- cesinde muhakeme, kendi talepleri pir le Karara iktiran ettiği takdirde diğer ve. Faların kendiliğinden ortadan kalkacapın! | ei Diğer vekil B. İrfan Emin fazla rap” #2 olduğu ve nakız karan da vakti Me. disine tebii edilmemiş bulunduğu cihetle Dakız kararına uyulup uyulmaması, #osunda arzusunu bildirmesi için mühlet İstedi. Mahkeme bu talebi kabul vir pruhakemeyi gelecek çarşamba güni bıraktı | Fiat mürakabe komisyonu Piat mürakabe komisyonu dün de ni lanmıştır. Dünkü toplantıya İç tenret Me dürü B. Cahid riyaset etmiştir. eee Amerikadan getirdiği demirleri, ye tesbit ettiği fistlerden fazla satan B- Bı Tezcan'ın Müddelumumiliğe verilmesine karar verilmiştir. B. Faruk gitti Bir müddettenberi şehrimizde bulunan Ticaret Vekâleti Standardizasyon müdürü B. Parman ökşam Ankaraya gimistir. Imanyann büyük muvaffakıyetler elde ederek işlettiği şu sırada Sovyet hükümeti Lituanya, ismindeki üç küçük cümhuriyetteki işgal kuvvetlerini nuhalif saydığı hükümetleri istifaya mecbur etmek FK Morfin kaçakçıları yakalandılar 46 kilo morfin ele geçti, fabrika basıldı Emniyet müdörlüğü memurları evvelki gün müh Taçakştlığı meydanr çıkarmışlardır. Mus- tafa ve Ahmed isimlerinde iki arkadaş, gecenin geç vaktinde bir taksi le Unkapa nı köprüsünün Azapkapı tarafına geçmi burada Karaköy eihe n gelen & ğer bir taksiden inen Marko isminde birine bir paket vermişler, bu sırada kendilerini gösliyen memurlar paketi ve üç şahsı ya- kalamışlardır. Bunlar Emniyet müdürlüğüne getirilin- ee, paketin içinde 46 kilo morfin bulun- duğu görülmüş, suçluların sorguları derin- leştirilinee, bunların Uluborluda gil bir erolt ve morfin fabrikası kurmuş bulun- dukları öğrenilmiş, derhal ora zabıtasma telgrafla müraemat edilerek fabrika da bastırılmışlar. Tahkikat tekemmül edince yukarıda ismi geçen üç Kişiden başka Ne- get, Osman ve Lem'i isimlerinde daha üş slâkadarı olduğu anlaşı'mış ve bepsi yaka» Jaharak Adilyeye verilmişlerdir. kçılık bürosu » bir sehir Mebuslarımızın konferansları Divriği 19 (A.A.) — Denizli mebusu B. Necap Ali Küçüka, Hasankale ve Er- zurumdan sonra seri konfeyanslarından birinde dün Divriğide binlerce halk küt- lesi karşısında bilhassa devletin takib edeyeldiği ana politikasının ve sik sık değişen dünya politikası karşısında Türk milletinin değişmiyen durumunu izah €y- lemiştir İzmit (9 (A.A.) — C. H. Partisi ida- ve heyeti âzasından Tekirdağ mebusu B. Rahmi Apak, dün, Eskişehirden bu- raya gelmiş ve akşam Necatibey mekte. bi bahçesinde vali, komutanlarımız, Par ü ve Halkevi Beledi: erkân ve men- suplarımn da bulun. kalabalık bir halk kütlesi önünde günün siyasi mese- leleri ve Cümhuriyet hükümetinin takip ettiği politika mevzulu güzel bir konuş ma yapmıştır. Ziraat ensti talebe ve docentleri Tokatta 19 (A.A) — Ziraat enstitüsü m doçentlerinden mürekkeb tet- Turhal şeker fab- bitirerek Anka» zikasındaki tetkiklerini yaya dönmüşlerdir. Ağyar hudutlardan, taştan ve topraklardan evvel elini doğ- rudan doğruya ciğerlerinizi dol duran havaya sokmak istiyor. Bu eli kesmek mecburiyetindesiniz. İSMET İNÖNÜ FRANSIZCA! dan İkmale kalan talebelere: Muvaftakıyetle hazırlanmak isterseniz şimdiden bize müracaat ediniz. Ücretler uygundur. Lisan Mütehassıs Prof. Albert Anjel dersanesi; Bahçekapı Selimet hanı, | Liselerin askerlik kamplarını ziyaret Küçük askerler, ordamuzun değerli subaylarından Türk askerlik fenninin inceliklerini O. gündenberi lise talebeleri askerlik kamplarındadırlar. Bu sene kamplar şe- hir içinde, mekteplerde kurulduğu için küçük askerlere caddelerde, borular ças larak talim yerlerine gidip gelirlerken zaslanıyor. Tam bir asker disiplini içinde omuzlarında silâhları, sert adımlar ata- zak ve taze seslerle ordumuzun kahra- manlık şarkılarını söyliyerek yanımızdan geçip giden bu talebe taburlarını iHfühar- İa seyretmemek kabil mi? Onlar şimdi Türk ordusunun değerli subaylarından Türk eskerlik fennini inceliklerini öğ- reniyor, henüz yaşları küçük olmasına rağmen şimdiden, şevk ve heyecan için- de vazifelerin en muknddesi olan vatan müdafaasına hazırlanıyorlar. Ziyaret ettiğimiz bütün kamplarda genç talebeleri, başlarında subayları ol duğu halde bu hazırlığın hararetli faa- liyeti içinde gördük. Bazıları yürüyüş talimler! yapıyorlardı. Dirseklerini biri- birinden ayırmıyarak mangalar ve ta- kımlar halinde yekpare bir kütle gibi, sert adımlar atarak o yürüyorlardı. Bazı- ları nişan talimlerinde idi; kabza kavra- yıp tetik düşürmeyi öğreni başlarını tüfeklerine dayıyarak büyük bir dikkat içinde nişan lâvhaları üzerinde en kü- çük müsellesi yapmağa çalışıyorlardı. İyi nişencı olmakta herkes biribirile re kabet ediyor, müsellesi daha küçültme- ye muvaffak olanı. vazifesini iyi yapmış olmaktan gelen gurur ve se- inçle parlıyordu Bazıları bir hafif veya bir ağır makine- gözleri 1, muharebe kabiliyeti, araziye mek ve atış usulleri etrafında verilen izahatı dikkatle dinliyorlar, bun- ları kısa zamanda ğrendikten önün başina geçmek için sab lardı. En büyük zevkleri tüfeğin parça larmı tamamen söküp yeniden takmaktı ve bunda her küçük asker, istisnasız, mu- vaffak oluyordu. Bazıları muharebe taliminde idi. Ta- lebeler arasından sıra ile çıkarılan onba- #lar mangaların arazi üzerinde yayıyor, subayları tarafından verilen o muharebe vazifesini muvaffakıyetle başarıyorlardı. arın i parçası üzerinde elle- rinde tüfekleri olduğu halde toprak mâ- | nialarından istifade ederek müayyen bir hedefe doğru ilerleyişlerini görenler için ksa zamanda elde ettikleri maharete şaşmamak kabil değildir. En büyük se- vinci, komutanlarından vazilenin iyi ya- zaman du- yuyorlardı. Ziyaret ettiğimiz lise karaplarından bazılarında da talebeyi silâhlarım temiz- lerken bulduk, Kamp hayatının en zevkli İstanbul lisesi kampında talebeler işlerinden biri de «silâh temizlemek» olduğunu söylüyorlardı. Her biri silâhını güneşe doğru çevirerek namlının içine bakıyor, pırıl piril olması için tekrar te- mizlemeğe başlıyordu. Sık sik tekrar edilen cümle de, Türk ordusunun şu sta- lar sözü idi: «Tüfek Türkün namusudur.» Sıkı talimlerden sonra ağaçların göl- gesi altında istirahat halinde bulduğumuz bazı küçük askerler ise bize askerlik hakkındaki ihtisaslarını anlattılar: Bu hayatta hiç bir zorluk hisetmiy. Bilâkis askerlik fenninin bütün incelik- lerini birden öğrenmek istiyorlardı. Ço- Zunun babası, ağabeysi askerdi ve kü- şevkle öğreniyorlar A z . > re - içtima halinde ve nişan talimleri çük yaştanberi askerlik menkıbeleri din- leyerek büyümüşlerdi. Kahraman Türk ordusunun çelik saflarında yer almak için yaşlarının büyümesini bekliyorlardı, «Maamafih, diyorlardı, biz simdi de ve- rilecek her vazifeyi yapabiliriz. Bütün sene komutanımızın tazari askerlik ders- lerini dinledik, on günde de pek çok şeyler öğrendik. Komutanımızın verdiği bülün vazifeleri kendisini hoşnud edecek sekilde yapıyoruz. Vatanımızı korumaya şimdiden hazırız.» İşte caddelerde rasladığınız küçük er- ler askerliğe hazırlık kamplarında böyle çalışıyorlar. Ihracat lisansı Normal hallerde telgrafla lisans talepleri kabul edilmiyecek Ankara 19 (A.A.) — Ticaret Vekâ- letinden tebliğ edilmiştir: Son zamanlar- da lisans taleplerinin ekserisi telgrafla yapılmaktadır. Alâkadar tüccarların iş- lerini sektedar etmemek için telgrafla vaki taleplerin isafına gidilmiştir. Ancak birçok mallarımızın ihracını b- sansa tabi tutan ve 1076/940 tarihinde meriyete giren 2/13477 sayılı kararna- menin sureti tatbikine mütedair talimat- name mücibince Hsans için vaki talepler mezkür talimatnameye ik formüller dahilinde yapılması lâzım geldiğinden ihracatçıların. taleplerini bundan böyle formül ile posin kanalile yapmaları 1â- zumdır, Telgrafla müracaatlar yalnız fevkalâ- de ahvale inhisar etmelidir. Normal hal- lerde telgrafla vaki müracaatların kabul edilmiyeceği alâkadarlara tebliğ olunur. Bergama nufus memuru adliyeye teslim edildi İzmir 19 (Telefonla) — Bergama nufus memuru Haydar vilâyetçe gö- rülen lüzum üzerine Vazifesinden uzaklaştırılarak adilyeye teslim edil- miştür. Bir adam karısını bıçakla yaraladı Tarlabaşmda oturan Artin İsminde biri, evvelki gece evine gitmiş, fakat karım O gün kavga etmiş oldukları için, kocasna kapıyı açmamıştır. O geceyi büşka yerde geçiren Artin, sa- bahleyin karısı Hayganuşun Altınbakkalda bir evden çıkacağını tahmin ettiği cihetle orada beklemiş, filhakika az sonra kadının oraya gelmekte olduğunu görmüştür. Ar. tin, bu hale fena halde osabileşerek bıça- Banı çekmiş ve kadının fzerir alilip muh- telif yerlerinden yaralamıştır. Polis mö- murları, carlhi bıçağile beraber yakalamış- Jar, Hayganuşu da tedavi altına aldırmış- lardır. K GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ Federasyon ve konfederasyon Avrur #or siyasi yaziyetler müna- sebetile, İngiltere ile Fransanın muhtemel birleşmeleri konuşulurken «federasyon» ve «konfederasyon» tabirleri Kullanılıyor. Federasyon, muhtelif devletlerin kollek- tif bir devlet haline gelmesidir. Bu tak- dirde küçük devletler ve müstakil şehirler, hükümranlık haklarından bazılarını umu- mi menafi namına feda ederler ve daha yüksek ve'merkesi bir devletin kurulması- na razı olurlar. Eski devirlerde federalizmin muhtelif misallerine raslarız. Yeni devirlerde bun- lara tesadüf edilmiştir. Bazılarının ömrü kisa sürmüş, basılarmınki uzun olmaştur, Umumiyetle harlce karşı duyulan emni- yetsizlik, küçük devlelleri toplanmağa sevkederler. Tehlike zall olunca gene da- Bılma husule gelir, Kski misaller bunu gös- termiştir. Avrupada blihassa İsviçre fedo- ralizmden istifade etmiştir. Konfederasyonda birleşen devletler, ken- di hükümetlerini ve şahsiyetlerini muha- faza ederler. Umumi ve müşterek bir mer- keri kuvvete tabi olurlar. Şemasddin Sami, «federasyon: kelime- sini «memaliki müçtemia., konfederasyon» | kelimesini ise ahüükümatı müttehide,, «ite “hadı düvel olarak tercüme ediyor, Kısa tarifle; Federasyon, muhtelif devletlerin kollek- ff bir devlet halinde kuruluşudur. Konfederasyon, muhtelif devletlerin bir- leşerek umumi bir idarenla altına girişle ridir. Profesör de Wortel Almanların Parişe girmesi üzerine, meş- Mur profesör de Mar'el'in evinde tecssü- ründeri ölü bulusduğu haber verilmekte dir, 'Thlerry de Martel, Fransız cerrahıdır. Muxeville'de 1975 da doğdu. Profesör 8e- gond'un kliniğinde sertabiplik yaptı. Nisa- #yecilik üzerine çok şayanı dikkat eserler yazmıştır, Beyin ameliyatları için kafa tasını kesmeğe mahsus çak mükemmel bir âlet icad etmiştir. Bu ameliyalları dünya- da onun kadar hiç kimse yapamazdı. Oyp müstearile eserler yazan kontes de Mar- telin oğludur. Edrine (Akşam) — Üçüncü yılını idrak eden Edirne kız sanat enstitüsü ve sanat okulunun, sergisinin Trakya umumi müteffişi general Közem Dirik tarafından açıldığını bildirmiştim. Gönderdiğim resim serginin açılış töreninde bulunauları gös- terme "tedir. Sergide teşhir edilen çok kiymetli el ve ev işleri ziyaretçiler caralıı-