20 Haziran 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

20 Haziran 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

20 Haziran 1940 AKSAMDAN AKŞAMA “ Medeniyet öldü! Yaşasın medeniyet İ» Bir hükümdar ölünce halk:« — Kral öldü, yaşasın krali» diye bağırırmış. Bu sözde oportünizm'den ziyade nik- binlik felsefesi aramalıdır. Yavuz Se limin gözlerini kapaması üzerine şev” ket ye satvet bitti sanıp da yolunan- lar hata etmişlerdir; onun arkasın dan kahrolup ölenler beyhude £ö€ müşlerdir... Zira, Kanuni Süleyma- nın başka muhiyetie bir sal! çi tişamı buşlıyacaktı, Bunu göreme mişlerdir. Halbuki bu sefer de başka iklimlerde at koşturulacak; bambaş- ka bir mimari doğacak, karalar hüki- miyetine ümmanlarınki de katılacak» tı. Elverir ki Selim'i Süleyman takip etsin... O zaman: «— Hükümdar ök dü, yaşasın hükümdar!» denebilir. Şimdi de bir medeniyet öldü! Hiç olmazsı; Avrupada öldü: Büyük devletler, küçükle! ne değil de salkım halinde yuttu. ye Jâ da yutmacasına! Hesabımı şaşırdık: Belçika ie beraber galiba sekizdi. Vakayiin bundan sonraki cereyanı da ne olursa olsun şurası mba Şimdiye kadar alıştığımız hal, vi değişmiştir. Öylesine bir değişmek Di değil Estonya gibi bir balaca, (— © de ehose), hattâ İngiltere ve Fransa gibi devâsa İmparatorluklar tek baş” larına yaşıyamıyacaklarını kı tek vücut olmak ızlırarında kalıyor- lar. Şayet galip gelirse takip edecek” leri yolun ötedenberi ideallerde yaşi” yan ve Amerika Birleşik deyletlerinin- kine benziyen bir federâsyon, yahut bir konfederasyon olacağından şüphe edilir. 3 Yeni cemiyet şekilleri hemen ma büyük harplerin akabinde doğar. Dünya baştan aşağı karıştıktan son- ra elbette ahval gene durulacaktır. Fakat durulma olunca her şeyin eski yerine eskisi gibi oturmasını bekle- mek abestir. Görünüş öyle ki, bugün- kü istihsal ve münakale vasıtalarının vüs'atile ve imkânlarile mütenasip re- jimler kurulacak. İsmine «diktatör. Tük, totaliterlik, zalim imparatorlük» deyiniz, yahut «milletlerin müşterek ve âdilâne anlaşmalarına müstenit hürriyetperverâne bir demokrat dünya şeklin deyiniz, ne derseniz deyiniz, şimdiki takyidat kalmıyacak; bu ik- tisadi inkişafı kucaklamağa ehil bir tarz kurulacaktır; bu kavga, onun kavgasıdır. Demek muhasım taraflar ayrı ayrı yollardan aynı neticeye varmak isti- yorlar. Şu farkla ki, her biri, merke- zin kendi olmasına çabalıyor: Bu mu Azzam iş garp 'demokrasilerinin mi, yoksa mihverin mi hükümranlığı al tında yapılacaktır? Dava budur, Muha- rebe de bunun için oluyor. Muhakkak olan: Şimdiye kadar alış tığımız vaziyet yıkılmıştır. Harbin gâ- ibi kim olursa olsun, autocratie'li, kontenjanlı, pasaportlu, silâh yarışçı” sı medeniyeti, tek merkezden bine edilir «plân bir medeniyet» haline sokacaktır. Teferrüat ne olursa olsun, reviş budur. Ve bunun, cemiyet bün- yesinin her sahasında avakıbı tır, Bizi maddeten manen besleyip bü- yüten bir medeniyet ölmüştür; bun- dan müteessiriz. Fakat «yaşasın me deniyet!» diye nikbinlik ve ümit bes- lemekten başka çare yoktur. İnşallah ri tane ia iri, yataklarında — Sirkeci otellerinden bi i bay bit bulundu diye üç gön Amca... tanat ve ih- y olacak” | ŞEHİR HABERLERİ Türk vapurları Türk Sigorta birl tarafından sigorta edilecek Ticaret Vekili bay Nazmi Topçuoğlu, dün de tedkiklerine devam etmiştir. Vekil dün sabah saat 11 de Ömer Abid hanımdaki dairesine gelerek sigorta işlerile meşgul ol- muştur. Akdenizde bulunun Ve Akdenize çıkacak olan Türk vapurlarile içindeki eğ- yanın Türk sigorta birliği tarafından re- assüre edilmelerine karar verilmiştir. Hâ- len Akdenizde altı gemimiz vardır. Bunlar Şule, Mete, Tan, İnal, Demir, Atilâ ve hâlen Pirede bülünan Sakarya gemileridir. Ticaret Vekili, sigortacılardan sonra fındık ihracatçıları namına bir heyeti, da- ha sonre deri ihalât birliği reisi bay Ah- meğ Kara'yı kabul etmiştir. Bay Nazmi Topçuoğlu, saat on yödide Üç çocuğun macerası Sandal akıntıya kapılmış, | Hayırsız Adadan Mudanyaya kadar gitmişler | Samatya maliyo memurlarından B. Ali Osman, oğlu 15 yaşında Cafer ile 12 yaşın- da Şerafeddin, 14 yaşında Tahsin, evvelki | akşam Samatyada «Timsah» isimli bir sandala binerek açılmışlardır. Bunların Rüstem, Salihaddin, Ekrem isminde ç arkadaşları da başka bir sandala binerek «Timsah» 1 takibe koyulmuşlardır. Akşam gop vakit polis ve limana vaki olan mü- racaatlerden «Timsah» in Bamatyaya dön- mediği, diğer üç çocuğun avdet ettiği an- laşılmış, aramaya başlanmıştır. Dün Mudanya liman reisliğinden Min- taka Ilman relaliğine gelen bir telgrafla üç çocuğun Mudanyada bulundukları, «Timsahı isimli sandalın akıntıya kapıla- rak Hayırsızadaya düştüğü, kazazede ço- cüklarn Gülbahçe motörü mürettebatı ta- rafından kurtarılarak Mudanyaya getiril. dlkleri bildirilmekte idi. 'Tahkikata devam * Florya plâjı Ancak 15, 20 gün sonra halka açılacak Belediye, şimdiye kadar Floryadaki ga- gino ve plâjlarından hiç birini ihale etine. miştir. Bu gazino ve plâjlar geçen öene- denberi sahipsiz kaldıklarından harap bir hale gelmiştir. Beton kabineler de kir. Jenmiştir. Belediye, bazı formalitelerden dolayı bu sene bunları kiralama İşini ge- elktirmiştir. Maamafih halkın banyo ih- tiyacını göz önüne alan belediye bu gazi- no ve plâjları buzün ihale edecektir. Bu takdirde Wloryadaki plüjlar ve gatinolar ancak 15 - 20 güne kadı alka açılacak- $ır. Çünkü uzun müddet bakımsız kalan plâjdaki kumların kirlenmesi üzerine bun- ların temizlenmesine ihtiyaç görülmekte. &ir. Bundan başka kabinelerin de tamiri Tâzımgelmekted. Türkiye - İsviçre kliring anlaşması Ay başında İstanbulda imza edilen yeni Türkiye - İsviçre kliring anlajması met- Bi dün İslanbul Gümrü AKŞAM Istanbul ekmeğinin kâmilen sert buğdaydan yapılması tedkik ediliyor tekrar bürosuna gelerek halı tacirlerini kabul etmiştir. Daha sonra, Romanyaya Aatılacak tiftik ve yapağı şleri üzerinde standardizasyon müdürü bay Faruk ile gö- rüşmüştür. Rumen hükümetinin bizden alacağı yapağının 2,000, tiftğin de 1600 ton olacağı anlaşılmıştır. Bu mikdardan ik parti olarak 600 ton tiftik ve 1,150 ton da yapağı gönderilecektir. Ticaret Vekili, tedkiklerini bitirdikten Sonra bir muharririmize şu beyanatta bu- uştur: - Dün İstanbulda meşrul olduğum meselelerin başında buğday ve ekmek me- #elesi vardır. İstanbul ekmeğinin, bundan büyle, kâmilen sert buğdaydan yapılma- sını tedkik ediyoruz. Bildiğiniz gibi sert buğdaydan yapılacak ekmek, esmerdir. Karilerimizin mektupları iskelesi Köprünün. Adalır iskelesinde , bil- mem hangi idarenin zamanında, bir müteharrik parmaklık yapılmıştı. Va- purlardan çıkan kalabalık fazla oldu- ğu zamanlar, yolcunun Kolayen çikma- Sını temin etmek için bu parmaklık buçuk metre kadar yana sürülür ve bu üretle mahreç hayli genişlerdi. Parmaklık hAlA mevcut... Ada vapurları hayli kalabalık... Köprü memurları gene o eski tecrü- beli memurlar. Lâkin müteharrik parmaklık sabit olmuş, yerinden kıpırdamıyor. Sabah- ları 8.59 de Adalar iskelesine iki va- pur birden yanaşıyor, yolcular arasın- da Denizyolları yüksek memurini de var ve bu zevat yolcunun çektiği zor- luğu ve döktüğü tert gördükleri halde, parmaklığı. makaraları, duçar olduk- ları ataletter bir türlü or. Jar. Emin Emekli KÜÇÜK HABERLER: # İçkili lokantalarla gazino, birahane- lerin içki tarifeleri hakkında Dalmi en- cümen bir karar vermişti. Bu karar üze- rine Encümesi bazı teferrüat üzerinde de tedkiklerine devam elmektedir. Verilen esaslara göre, bu gibi yerlerin smıflara taksimi için buğün Belediye Rels muvaini B. Lâtfinin relsli$inde, kaymakamların da hazır bulunacağı bir toplantı yapılacaktır. # Tırhan vapuru &iyaha boyanmakta- dır. Diğer bütün beyaz boyalı vapurların e ye boyanacakları haber verilmek. | edir, # Beşiktaşta Iicrun sokağında oturan bayan Makbule, dün gaz ocağında kabak kızartirken birdenbire parlıyan yağla, yü- zünün muhtelif yerlerinden yanmış, has- taneye kaldırılmıştır. 4 Dür sabahki Konvansiyonel trenile yetmiş kişilik bir Polonya mülteci kafilesi gelmiştir. Bunlar transit olarak Suriyeye geçeceklerdir. # Büyükçekmece den Emin isminde Çakmakçı köyün- , Gün sabah tarla- güne bildirilmiştir. Ye: edilmeden evrrl gümrüklere gelip 88 mua- melesi ikmal edilmemiş olan İsviçre mon» geli mallar, ceki takas anlaşması üzerin. den muameleye tabi tutulacaklardır. Kli ring anlaşması Imzalandıklar sonra geti- rilen mallar da yeni kirin esasları üze- den muamele görecektir. hasene nesne, beşeriyet yenisinde daha ziyade mes- ut olur. W - Nü) .. Gazeteler bu İındiseyi adıyla, sanıyla yazdılar... Sında çif: sürerken öküzün bir boymuz dar- bostle ağır surette yaralanmış, Oureba hastanesine getirilmiştir. # Piyasada mazot mevcudu azaıldığın- dan, mazota ihtiyacı olan bazı mücssese- ler, Belediyeye müracaat ederek mazot te- darik edemediklerinden bahsetmişler ve lediyenin tavassutunu istemişlerdir. Be- lediye, bu müracaati tedkik etmektedir. *k Taksim bahçesindeki gazinoya alt bü- tün tertibat ile bahçe içindeki yazlık sah- nenin inşası da bilmek üzeredir. Gazino İle sahne bu ay sonunda açılacaktır. Bay Amcaya göre!... — Artık otelcinin sermayeyi kediye yük- rar başka yapacak İşi kalmadı de- o... 1ğI Sigörtacılarla yaptığımız temaslar neti. celenmiştir. Akdenizde sefer yapacak Türk raporlarının sigortaları, Türk Sigorta bir- Jiği tarafından yapılacaktır. İlk adım ola- rak, hâlen İskenderunda bulunan AĞA vapuru İle hamlesi 150 bin liraya reasü- re edilecektir. Yumurta ve taze balık ihracat tacirle- rine, Vekâletin müsadesile Merkez ban- Kası tarafından açıları kredi üzerine Türk Ticaret bankasının verdiği avansın 18 gün zarfında kâmilen ödenmesi istendiğini yu- murtacılarm müracaatinden öğrendim, İh- racat #acirlerimizin bu sebeple sikintiya duçar olmamaları için Merkez bankasının krediye devamına emir verilmiğtir. Vekil, buzün de tedkiklerine deram ede- cektir. 2 sene sürgün, 500 lira ceza İhtikâr kasdile mal saklayan bir tacir mahküm oldu Bahçekapıda ıtriyat ticareti yapan Jak adında biri, dükkânından Termos salin al- mak İsteyen bir müşteriye, ihtikâr maksa- dile Termos bulunmadığını söylemek #ure- tile mini korunma kanununa muhalif hars- ketten dolayı altıncı asliye ceza mahkeme- sine verilmişti. Dün sabah ve öğleden sonra Jakın mev- kufen muhakemesine devam edilmiştir. Ya- pılan muhakeme neticesinde maznun Ja- kın mağazasında binden fazla Termos bu- lunduğu halde ihtikâr ve istismar maksa- dile bunları saklayıp müşteriye de yok de- diği ve bu suretle milli korunma kanunu- na muhalif hareket ettiği sabit olduğun- dan kendisinin, mezkür kanunun 33 nel maddesi delâ' 59 uncu maddesine töv- fikan Iki gene sürgüne göğderilmesine, beş Yüz lira ağır para cezası, 1400 kuruş mu- hakeme masrafı ödemesine, mağazasındaki 'Termoşların müsaderesine, mevkufen geçen günlerinden her günün, üç günlük sürgün cezasına mukabil mahsup edilmesine ve Üc- reti yirmi beş ilrayı geçmemek şartile bu mahkümiyet kararının gazetelere ilân edilmesine ve bu ücretin de mahkümdan alınmasına karar verilmiştir. Top atış tecrübeleri Emniyet müdürlüğünden verilen malü- mata göre 21 haziran cuma günü Adalar arkasında top atış tecrübeleri yapılacaktır. B. Yusuf Razinin refikası vefat etti Esbak şehremini B. Yusuf Razinin Re- fikası dün vefat etmiştir. Cenazesi bugün | Feriköyündeki Fransız mezarlığına defne- dilecektir. Sokaklarda açılacak bacalar | Kiektrik, telefon, su, havagazı tesisatı münasebetile açılan bacaların yerleri iyi tamir edilmediğinden, caddeler harap bir hale geliyordu. Belediya, baca tamirini bir elden idare etmeğe karar vermiş, bu mak- sadia 940 bütçesine 35 bin ltralık tahsisat konmuştur. İ Bu münasebetle bir mühendisin idaresi altında bir şube teşkil edilecek, bu şubeye ayrıca üç memur alınacaktır. Lise mezun- ları arasından alknacak memurlar için bir müsabaka İmtihanı açılacaktır, tayin edildikten sönre baca açacak sesaler, bu şubeye müracaat edeceklerdir. Polisler eylüle kadar miğfer giymiyecek Umumi vezalfte ve seyrüsefer İşlerinde çalışan resmi gabıta memurlarına şidiye kadar miğfer giydirilmekte tdi, Havaların fazla sıcaklığı dolayısile bu miğferlerin €y- lüle kadar giyilmemesi ve kasketle vazife görülmesi kararlaşmıştır. w Adı billiye çıkan bir yere kim göçe, | kim koma; B. A. — Bilâkis, olel bundan so8ra para kıracak!,- Alimlerin telâşı ! Elime geçen sene çıkmış ilmi bir meçmua geçti. Baktım, Ciddi bir etüdden bahseden bir yazı, Okuduk- ça güldüm. Güldükçe okudum. Ba- zan yeryüzünde öyle hadiseler çılı- yor ki bunlar ilmin yolunu bile de- giştiriyorlar, onu güldürücü bir hal: sokuyorlar. Okuduğum makale yeryüzü nüfu. sünun seneden seneye pek fazla ço- ğalmasından, âdeta korkulu bir li- sanla bahsediyordu. Bundan bir buçuk asır evvel dün- ya nüfusu 900,000,000 tahmin edi- lirken yirminci asırda bu yekün 1,800,000,000 na çıkmış!.. Yalnız 1927 senesinin başından sonuna kadar dünyanın nüfusu 20 miyon arlmış. Mütehassısların yaptıkları tedkik- lere nazaran dünyanın nüfusu her saat 2,500 kişi artmakta imiş, Her gün yeryüzünde 60,000 insan daha çoğalıyormuş. Bu arilma bu şekilde devam edecek olursa dünya üzerinde. İ ki insan nüfusu yüz sene sonra arzın besliyebileceği üzami mikdara ula- şacakmış. Yani dünyanın nüfusu 5,000,000,000 olacakmış. Yeryüzün- de de tabii membalar bu beş mülyar insanı hiç sıkıntısız besliyebilirmiş. Demek ki bu dünyada beş milyar in- san için rahai rahat yaşıyacak yer varmı: Lükin âlimleri telâşa düşüren şey başka... Ya insanlar bu beş milyar- dan daha fazlalaşır ve çoğalırsa?. O zaman ne olacakmış?.. Meselâ yer- yüzü sakinleri 6 milyara çıkmışlar.. O vakit ne olacak? Hem insanlar altı milyara çıkar mı çıkarlarmış.. Çün- kü tarihde Adem oğullarını büyük büyük kitlelerle öldüren meşhur ve kırıcı hastalıklara zaman geçtikçe çareler bulunuyormuş... Meselâ pek yakın zamana kadar apandisit teşhis edilmediği için bu hastalıklar yüz binlerce kişi öldürü yormuş. Gene tarihte yüz binlerce can aldığını işittiğimiz taun, veba gi- bi hastalıkların kökleri hemen he- men kazınmış gibi imiş... İşte âlimleri büsbütün telâşa veren de bu ya... Eğer kanser, verem, frengi, lekeli humma vesaire gibi bir kaç has- talığa daha esaslı çareler bulunursa dünya nüfusu daha büyük bir süratle artâcakmış. Düşündüm. Düşündüm. Bunda bu derece telâş edecek hiç bir şey bula- madım. Bu gidişle bir asır değil, on asır geçse insan nüfusunun altı mil yara çıkmamasına ihtimal yoktur, Ta- rihteki meşhur hastalıklara, taunla- ra, vebalara çare bulundu ise onla- rın yerine silâh fabrikaları açıldı. Harp tekniği ilerledi. Bambaşka bir hale geldi. Zehirli gazlar çıktı, Apan- disitin tahribatına biraz sed çekildi ise yeni ve modem tanklar çıktı, He- le biz dünyanın rahat rahat bssliye- ceğl yekünu, yani 5 milyarı kulalım... Hikmet Feridun Es rar sa İzmir seferleri haftada bire indi » Mersin seferlerinin kaldirilmâğ İzmir - İstanbul deniz seferleri bire inmiştir. Denizyolları tüğü, İzmire yeniden vapu mektense Bandırma seferlerini takviye et- meği daha münasip görmüştür. Bu m3k< sadla şimdiye kadar nisbeten küçük Ül gen vapurile yapılan İstanbul - Bandırma hattına Konya vapuru ayrılmıştır. Konya vapuru Ülgenden fazla yolcu aldığı için İzmire gidecek yolcuların Bandırmada tree ne aktarma tarikjle bu yolu tercih ede- çekleri ümid edilmektedir. yi eriği me olan bir şehirdeki oteli görmek istiyen kimhii raklı gelecekliri, © “MM Kaç me,

Bu sayıdan diğer sayfalar: