AKŞAMDAN AKŞAMA Akdeniz şehirleri ün Mussolini nutkunu söyliyecek- De iin di ie | Akdeniz vay ara mütalâalar yürütecek! - demeyiniz. «Gazeteler baştan başa öyle harp mevzularile dolu ki, bari benim sütür num bundan bir nebze âzade kalsın!» diye düşünüyorum; ve zihnimin her- kesinki gibi garp cephesile, İtalya ve Amerika ile, Sovyetler ve Balkanlarla meşgul olmasına rağmen, işte böyle sulh mevzularını tercih ediyorum. Hoş, harbin ortasında bile eğlenil- mez mi? 1914 - 1918 arasında az bo- vardalıklar mı yapıldı? Şimdi bile, garp cephesinde kan gövdeyi | götü- rürken İngiliz radyosunda tuhaflık- lar işitiyor, radyolarda dans havaları dinliyoruz. Dün gene havadislerle bunalı 4— OE. Temiz, mesud bir kalaba- lığın içine karışsam; ehali arasında aksam, aksam..» diye içime bir his geldi. Bizde bu tarifte yer, neresi VA Bir dereceye kadar Beyoğlu caddesi Fakat o da alelâde bir sokak maal esef... Gezinti yeri olmak hususiyetini haiz değil. Vaktile Köprü üstü gözü, gönlü oyalardı, Hele akşam üzeri — gerçi süfli kıynfetlilerin arasında — pek şık bir kalabalığın o Galatadan, Eminö- nünden gelerek yapurlara aktığı gö- rülürdü. Hele üç çeyrek asır evvel bu mevki Avrupalı müelliflere sahife sâ- | hife yazı yazdıracak kadar Teynaklı İmiş, Şimdi orana cazip bir yer olduğu iddia edilemez. Şu, 7-8 yüz bin nüfuslu| İstanbulda zarif bir kalabalığın kay- | naştığı, neresi var? Hattâ daha İleri gidelim: İstikbalde de neresi olacak? Meselâ yeni açılan Tüksim meydanı mı? Buranın deniz eephesinde İka- metgâhlar pek seyrek olduğundan, | meydan üzerindeki hareketin, önü- müzdeki senelerde kesafet peyda et- Oiyesiği tahmin olunur. Öyleyse yok! Maamafih, haksızlık o etmiyelim. azları Modanın, Kalamışın bir par- a, bahusus Adada canlı bir | ır, Nümune diye bahset» | mek istediğim de bilhassa bu sonun- | cudur. | Büyükada, akşam üzerleri sokak ve | meydan hayatile tipik hir Akdeniz ka- sabacığıdır. Hatırnlarınızı taz. im: Eski İz- mirin Kordonboyu... Bizim sabık Ce- zairi Bahrisefid vilâyetimizin bütün meskün sahilleri. Selâniğin rıhtım Beyrulun eMi- nare, si. Şimdiki İskenderiye... Bü- tün Cöte d'Azure... İtalyan şehirleri... Hasılı tekmil Akdeniz şehirleri. Hep- si, Büyükada tertibi, sahil boyunca bir gezme yerine maliktirler... Sıra si- ra ve yan yana kahveler, gazinolar, çalgılı yerler... Kaynaşan seyyar sâ- tıcılar... Denizin se! ği. . En temiz kılıklarını giymiş çoluklu çocuklu halk... Saraylarda, şatolarda resmi kabul ler olur; davetliler, iç içe salonlarda gezinir, dolasır, tanışır; konuşur, fikir teati eder. Genç kızlar da buralarda nişanlılarını bulurlar. Akdenizliler bu usulü o demokratlaştırmışlardır. Yalıboyu caddesinde ve meydanlarda piyasa ederek şehir ve kasaba ölçü- m ———— — — Beyoğlumuzda Yüks Wibaren her şey yüksektir bay Amca... Umumi meclis fevkalâde bir toplantıya davet edilecek Üsküdar - Kadıköy tramvaylarının satın alınması için salâhiyet istenecek, meclise munzam bir bütçe Üsküdar - Kadıköy tramvay şirketinin karar vermek üzere şirket nacağını yazmıştık. Şirketin sermayesi; belediye, evkaf ve hususi eşbasa aiddi En büyük hissedar olan Belediye, bir mil. yon lira ile şirket sermayesine iştirak ot- mişlir, Belediye, ayni zamanda her sene bütçeslle şirkete yardım etmiştir. Şirketin hemen üçte Iki sermayesi belediyeye üid- dir. Şirket tesisatı satılığa çıkarıldığı tak- dirde Belediye, kendi hissesile müzayedeye iştirak edecektir. Müzayedeye İştirik etmek için beledi- yenin umumi meclisten salâhiyet alması icap elmektedir. Bu itibarla şirket heyeti İ Sebze ve meyva Perakende fiatler nasıl kararlaştırılacak? Toptan olduğu gibi pörakande olarak da sebze ve meyva fiatlerinin belediye ta rafından ilân edileceğini yazmıştık. Bunu bilhama (Dahiliye Vekâleti Jözmlu gör“ müştür. Perakende fiatler, nis- betle en çok yüzde eli aktır. Bu âzaml farz da şehrin en uzak semtlerinde tatbik edilecektir. Şehrin her yerinde perakende fiat- ler tatbik edilmiye: İk düşünülen şekil, toptan fiatlere göre yüzde elli- den fazla flat verilmemek üzere pa- zarlık hususunda halkı serbes bırakmakta. Fakat bu, dalmi surette sahıcı ile halk ara 3ında ihtilâfa sebebiyet vererek makandı temin etmiyeceğinden bundan © vazgeçii- miştir, Şimdi düşünülen şekle göre bele- diye, hâle yakınlığına göre şehrt muhtelif muntakalara ayıracak ve her mmntakanın perakende satış fiailerini ayrı ayrı tesbit ederek ilân edecektir. Hâlin teklifi bele- diye İktisad müdürlüğünde — toplanacak kabzımallardan &iğer alâkadarları mürekkop bir komis; , 2 dalmi ene ve sünde bir mâşeri hayat temin ederler. Hattâ daha bile ileri gidildiği vaki- dir, Yukarıki resmi kabul teşbihi, ba zan da hakiki bir balo halini alır. Bu. nu Barcelona şehrinde | görmüştüm. | Senenin 365 günü, sokaklara taksim edilmiş: Her birinden o gün seyrüse- fer kaldırılıyor. Kenar kaldırımlarda seyyar kahveler teessüs ediyor. İçki masaları kuruluyor. Orta yerde de | danslar... Renk renk şallı, dal dal ta- raklı, hol etekli, siyah saçlı, siyah göz- lü, kastanyetli İspanyol kadınlarının ihtiraslı rakısları... İ Keza, Nice'm karnavalları da meş. hur.. Hulâsa, Akdenizin bütün çev resi aşağı yukarı böyledir. Çoğu insanda dünyanın şurasını, yahut burasını sevmek hastalığı var. dır. Ben de eski medeniyetlerin, an- anelerin, hele tabiat o güselliklerinin kaynağı olan şu Akdenize bayılırım... Bu yazımı şöyle bilirmek isterdim: «— İstanbulu imar ettiğimiz Sıra. da, sahile yakın bir kısmı, meselâ Be- yoğlunun Boğaz cihetinden tam altı- nı öyle bir Akdeniz hususiyeti ile süs. liyelim, Fakat esefle dudak büktüm: Akdeniz! Akdeniz şehirleri! Üzeri. nizde nasıl bir felâket kasırgasının kopacağını düşündükçe... (VA. Na) umumiyesi toplanmadan evvel umumi meşlisin içtimaa davetile bu kararın alın- masına İlzum görülmektedir. Bundan baş- ka belediye, 940 bütçesine konamıyan ba- xi mühim işler için de umumi meclise munaam bir bütçe teklif edecektir. Yollar için tahsisat Bu âene içinde yapılacak yollar için vi- lâyet ve Belediye bütçesine bir milyon liralık tahsisat konduğunu yazmıştık. Ye- ni bütçe tasdik edildiğinden bu esna ya” pılacak yollar yakında münakasaya çüka- rlacaklır. Bu sene belediye bütçesile yapılacak yollardan bir kımı, esasen evvelce müte- Aldığımız mektuplar Üsküdar tramvaylarinin bir tavzihi Sayın gazetenizin 31/5/1940 tarihli nüshasının (Kari mektupları) sütu- nunda çPasolar ne için bu şekilde ol- sun» başlıklı yazı üserine berveçhiğii tavzihi keyfiyet olunur. Saym kurtinizin (paso) dediği (ay- lık tenzilâtlı kartlarımız) şebekemiz mıntakasında daimi olarak mukim bu- lunan yülçularımıza sirf bir kolaylık ve menfaat temin etmek gayesile ih- das edilmiş ve bilinde kendile gidip gelme hakkı bahşetmekte bu- Tunmuştur. Kariinizin istediği veçhile, her han- gi bir ayın her hangi bir gününden istbaren bu kartlardan İstifade etmek in arzularını tatmin edebil- mek için iter ayın muhtelif günlerin- den müteakip ayın ayni günlerinde meriyetl temin edilmek üzere lâakal 30 muhtelif kar Bastırmak ve bunla- rın muhasebe, & - istatistik ve sair alt oldi mükteri mu- amelâi gelir, Eğer sayın karli talepler bir Gemi Attan büyük bir ek- Seriyetin arzu ve ihtiyacini Kurgıl- saydı idaremiz bittabi bu müşkülleri de iktihamdan çekinmezdi. Halbuki vakasında dalmi, ola- : yolcularımız tarafından simdiye kadar na böyle biç orgu izhar niş, ne bir müracaat vukubul- bu kartların satışa ar- zının her ayın dördüne kadar temdidi aylıklı memurların bunları ay başın- da alabilmelerini temine matuftur. sonra alacaklar ancak ulardır. Bu kartlardan beklenilen gaye ve arzolunan hizmet dalmi mukim tazaman gidip Bur. Murahhas öze; F. Manyas Mısır çarşısının etrafını kaplıyan dükkânlar istimlâk ediliyor Musirçarşısının otrafırı Kaplıyan dük- kânların istimlâkins devam edilmektedir. Çarşının Tahmis kepısı önündeki helvacı dükkânı iie yandaki binanın da İstimlâ- ki tamamlanımışlır. Eminönü meydanm»- dan gelen nakliye rasıtaları Yenicaminin Arkasından İş bankasının önüne geçiyor- lar. İstimlâk edilen binalar yolu daraltı- yıktırıldıktan sonra ç bütün dükkânlar da tedrici surette yıktı- rlacak, bu surstle Yenicaminin arka ta- rafından meydan genişiiyeceği gibi Mı- sırçarşısı da meydana çıkacaktır. Muur- çarşkanın içindeki dükkânlardan çoğunun da istimlâk muamelesi tamamlanmıştır. Bay Amcaya göre | ». Hayat yüksektir... i | ! tevdi edilecek ahhide İhale edilip te henüz ikmal edil- miyen ve tahsisatı 989 bütçesinden 940 bütçesine devredilen yollardır. Şehir içinde yapılacak büyük caddeler- den başka mahalle aralarındaki sokakla- rım da tamirine lüşum görülüyor. Geçen senâ belediye, muhtelif fasıllardan temin etilği varidat ile şehir içinde birçok yeni cadde ve sokaklar yapmış, bozuk sokak- lardan bir kaşmını da tamir ettirmişti. Buna rağmen şehir içinde hâlâ hiç kaldı- rım olmuyan birçok sokaklar vardır. Bun- lardan bir kısmının da bu sene inşasına ihtiyaş görüldüğünden fevkalâde bir içti- ma yapması düşünülen umumi meclisten bu hususta mursam tahsisat istenecektir. Ekmek fiati Haziran sonunda bir mik- tar düşmesi muhtemel Ekmek imalinde kullanılan seri buğday misbelinin yüzde yirmi beşten yüzde Xırka çıkarılmasına daimi encümence karar vo- reldiğini yazmıştık. Encümenin karan, bugünlerde. iktisad müdürlüğü tarafından tebliğ edilecek ve ekmek çeşmisi yeni esa- sa göre yapılacaktı Sert buğday fk ne göre kilo başında 12 para daha ucuz- | dur. Maamafih sert buğday unu nisbeti- nin yüzde on beş nisbetinde artdırılması, #kmek fiatlerinde büyük tesir yapmıya- caktır. Yeni mahsul bu ay sonunda piya- saya gelecektir. Ekmek flatlerinin de hâ- ziran sonunda düşeceği muhakkak görülü- yor. Ekmek fintleri ötedenberi diğer yiye- cek, içecek flat piyasasının bemevvücün- de âmll olduğundan diğer gu nin de mahsüs mikdanla ucu? min edilmektedir. Maarif Vekili Ankaraya gitti Bir müddetenberi şehrimizde bulunan | Maarif Vekili B. Hasan - Âli Yücel, dün gece, Ankaraya hareket Maarif Vekili, bir müdd: 1 ol- duktan olgunluk edecektir. Sürp A sahasının tanzimi Sürp Agop mezarlığı sahasında evvelce yapılan sulhname muci Ermenilere terkedilen garsj ile yanındaki kahvehane, dükkânların ve Ermeni kilisesinin istim- lâkine belediyece teressil edilmişti. Bu binaları konan kıymet, Ermeni mütevelli. | ler heyeti tarafından kabul edilmiştir. Bu suretle meselenin mahkemeye İl mesine hacet kalmadan pek yakında İs- tümlük zhusmelesi intaç edilerek istimlâk bedeli kendilerine verilecektir. İstimlâk be- | li ödendikten sonra belediye saha içla- | deki yolları yaplırmağı başlıyacaktır. Bu zamana kadar da sahanın tanzimi plânı B. Prost tarafından bitirilecektir. | KÜÇÜK HABERLER: Berlin büyük elçimiz B. Hüsrev Ge- rede'nin refikası bayan Lâmin dünkü eks- | presle İstanbula gelmiştir. Burada üç ay | | kulacaklır. k Fenerde Meklep sokağında oturan 75 yaşında Vaso, Yıldırım caddesinden çerken ekmekçi çırağı Nurlnin beygirinde kl ekmek sepeline çürpmış, bâşında ya» ralanmıştır. 4 İstanbul Palasta oturan Boryay i5- minde birisi, dün, Tarlabaşı caddesinden geçerken Rızanın idaresindeki yük araba- #inın sâdmesine maruz kalmış. başından | yaralanmıştır. | A Galatada Perşembepazarında bir fab- rikada çalışan amele Azador, dün, fabri- kada temizlik rken sol kolunu mo- töre kaptırmış, yaralanmıştır, Yaralı, haz- tanaye kaldırılınıştır. # Dün, bir Amerikan vapurunun amba- rında çalısan tahmil, tahliye amelesin- den Ali oğlu Bekir, vincin çarpmasına ma- Tuz kalmış, başından yaralanmıştır, Sahife 4 i İSTANBUL HAYATI Oda içinde harp! Sokakların köşe başlarındaki sine ma reklâmlarının yerini zehir ilânı yaftaları kapladı. Kâğıd üzerindeki renkli resimler, garp cephesindeki tayyare muharebesi | tasvirlerini an- dırıyor. Tayyare defi topu yerine kocaman hir pompanın ucundan ha- vaya gaz zerreleri fışkırıyor, bombar- dıman tayyare filolarını andıran siv- risinek sürüleri, gaz mermilerinin isabetile takla atarak yuvarlanıyor. lar. Geceleri de birçok evlerde kanlı muharebeler yapılıyor. Akşam pence- reyi kapamadan yatak odasında elek» trik yandı mı, vay haline orada ya- tanların. Yatağa girip lâmbayı sön- dürür söndürmez hava taarruzu haş- hıyor. Sivrisinekler de tayyare pilot ları kadar kurmaz. Aydınlıkta üsleri- ne gizlenip bekliyorlar. Akşam üzeri yüksekten keşif uçuşlarile etrafı göz- den geçirip plânlarını hazırlıyorlar ve, lâmba sönüp karanlık basar bas- maz filolar halinde taarruza geçiyor. lar. Motör uğultuları kâh kulaklara yaklaşıyor, kâh yükselip uzaklaşıyor. Bu esnada, bizim göremediğimiz pro- jektörlerle hücum noktalarını, yani vücudün yorgandan dışarıda kalan kısımlarını tesbit ediyorlar. Bunlar da, Alman filoları gibi, askeri, gayri askeri mıntaka ayırd etmeden insaf. sızça saldırıyorlar. Alnınızda, yanak larıntzda, çıplak kollarınızın muhte Nif yerlerinde. infilâklar başlıyor. O sırada birdenbire elektriği yakarsa- nız, sivrisinek filolarının uçuş meha- retlerini hayretle seyredersiniz. Pike saldırışılar mı ararsınız, keskin yiraj- larla yan uçuşlar mı istersiniz, İş bu kadarla kalmiyor. Taarrus plânı, en yüksek erkânı harplere par- mak isırtacak kadar mikemmel Tayyareler saldırırken, karyolanın gizli köşelerindeki üslerinde hazırla. nan tahtakurusu grupları da, hafif, orta, ağır tank filoları halinde ve sik sık cephe değiştirerek harekete geçi. yorlar. o Tahlakurularının, yorgan buruşukları arasında tırmanarak, yuvarlanarak ( İlerileyişlerinin tank yürüyüşünden hiç farkı yok. Ya, pk relerin, motosikletli baskıncı grup- larından ne farkı var?... Ne seri, ne şö- şırtıcı taarruzlar yapıyorlar, Tayyare himayesi ultında tanklarla beraber yürürken birdenbire yıldırım süratile cephe gerilerine sarkıp âni baskın. larla panik çıkarıyorlar, Mitralyöz ateşine tutulan ayaklar tepinmeğe başlıyor. Paraşütçüleri yok, demeyiniz ha... Tahta tavanlı bir odada yatarsanız, tahtakurularınm ne kadar mahir paraşütçü yetiştirdiklerini görürsü. hüz. Keşiflerini gündüzden yaparlar, tavan tahtalarınn, karyola hizasın- daki aralıklarında muazzam hava üs. leri kurarlar. OLümbayı söndürüp uykuya dalacağınız sırada paraşütçü ineceği yeri hesavlayıp yukarıdan kendini salıverir. Bu mür'iç saldırılar karşısında uyumak ne mümkün? Haydi bakalım mukabil taarruza, Eğer, evvelden ha. zırlıklı davranarak Fit pompasını doldurup bir köşeye koymuşsanız odada tam bir harp sahnesi başlar, Gam sıktıkça havadan bombardı. man, avcı tayyarelerinin düşmeleri. ni, yerde tank, motosikletli baskın. ci gruplarının uyuşup kaldıklarını görerek içiniz ferahlar ve zaferin neşesile, odayı kaplıyan Filit kokusu. ma göğüs gerip uyursunuz. Cemal Refik B.A, — Alçakta kalan yalnız bir Şey vari... ai B.A — İnsafi... “amaaa e alkimmkmiem e e