Mamutlar çıkıyor SÖZÜN GELİŞİ ir gün gazetelerde, Yugoslavyanın bilmem hangi tarafında muazzam B bir mamut iskeletinin meydana çıkarıldığını okumuştum. Ertesi gün, Rusyada beş mamut iskeletinin birden zuhur ettiği yazıldı. Mamutlar, tarihten evvelki devirlerin bü cesim hayvanları, acaba neden şimdiye kadar görünmüyorlardı da tam bugünlerde ortaya çıkmağa başladılar, diye merak ediyorsanız yazını ukumağa devam ediniz. Güç halle taş devrine kadar ulaşan biçare mamutlar, muazzam vücutle- rini besley esillerini idame ettirmek için dünyanın kâfi gelmemeğe başladı- İl sıralarda teker teker kaybolmuşlardı. Kendilerine kıyas edilince bir kedi kadar küçük olan insanlar, o zaman âciz ve zavallı idiler; sefil kovuklarda otu- ruyorlardı; henüz bir hayvanat bahçeleri bile yoktu; mamutların derâlerile değil, kendi derdlerile uğraşıyorlardı. Etrafta her şey küçük, yalnız mamut- lar büyüktü. Bu vaziyet karşısında yanlışlıkla, kendilerine göre olmıyan bir dünyaya indiklerini fark eden mamutlar için ölmekten başka çare yoktu ve öldüler. ği Aradan asırlar geçti. Küçük insanın kudreti gün geçtikçe arttı. En büyük hevesi boyundan büyük işler yapmaktı. Kapılarından mamutların kolayca geçebileceği mnuzzam binalar, altlarında devlerin raks edebileceği köprüler, içlerinde yüzlerce fil taşıyabilecek vapurlar, İrenler yaplı. Hemcinslerini çokça öldürehilmek için kuşların en büyüğünden yüz defa daha büyük tayya- reler, ancak lokomotiflerle kımıldatılar cesim toplar ve nihayet 70 tonluk öevâsâ tanklar vücuda getirerek harp meydanlarına saldı, İşte dünya bu hale pelince, bir zamanlar yaşıyamıyacaklarını sanan ve vücüdlerinin büyüklüğünden utanarak yeryüzünden silinen mamutlar, in- #anların yeni eserleri yanında pek küçük kaldıklarını hissettiklerinden, iske- letlerile bile olsa, orlava çıkmaktan nefislerini menedemiyorlar, Canlı. olsa- İardı, Fransızların yeni yapacakları 100 tonluk tankların yanında bir süt ku- rusu edasile otlamaktan nihayetsiz bir zevk duyacaklardı. Şevket Rado Başvekilin Türk milletine hitabesi bir takım misafir Taarruz Paris istikametinde devam edecektir Viro > Muhtemel Fransız müdâfaa hatlarırnı ve Alman taarruz istikametlerini gösterir harita (Başlarafı 1 inci sahifede) Dünyanın içinde çalkandığı buh- tanın bize de tesir etmemesine imkân yoktur. Hükümetiniz aylardanberi bu inikâsın çeşitli gösterilerini önle- mek için çalışıyor, Mili koruma ka- nununun muhtelif sahalardaki tat- bikinden elde ettiğimiz neticelerden memnunuz. Evvelce de söylediğim gi- bi, ancak lüzum görüldükçe tatbik #ahasıma konan bu kanunun bir çok faydalarını zamanla elde edeceğimize Kani bulunuyoruz. Kömür havzasin- daki iş mükellefiyeti kararı müsbet Petice vermiştir. Bilhassa vatandaş- larımızın bir takım fena niyetli insan- ların kazanç maksadile yaptıkları ve Yapmak istedikleri hareketlere karşı dâima uyanık bulunarak hükümeti ikaz etmelerinden çok fayda görüyo- ruz Buna mukabil de, vatandaşları- mudan memleketimizde yapılmayan, yani hariçlen gelen tali derecede lü- zumlu malları behemahal almak için İsrarda bulunmamalarını rica ederim. | Asıl bu nevi taleblerdir ki, lüzumsuz | yere sizleri zarara sokmaktadır, Türk vatanının selâmeti için | Devletin gerek umumi ve gerek | fevkalâde bütçelerinde en çok yer alan) Vekâletin milli müdafaa olduğunu görüyorsunuz. Her iki bütçede yekü- nu 150 milyon Türk lirasını bulan bu Para ile, Türk vatanmın selâmetinin ve midafaasının tamamlanmasına çalısıyoruz. Politikamızın ne kadar açık oldu- funu da biliyorsunuz. Biz, Türk yur- dunun selâmetini güden bu politika- deki isabetten eminiz. Bize gelecek her hangi taarruzun bertaraf edil mesi için çalışıyoruz. Dakildeki emniyet ve itimadın, ol- duğu gibi temadisine dikkat ederken, bunu bozmak veya Türk emniyet ha- vasıni bulandırmak isteyenlere karşi da son derece hassas bulunuyoruz. Biliyorsunuz ki, bizim idaremizde gi? M iş olmadığı gibi vatandaşı her han- Eİ bir hakkından mahrum eden bir Usul de yoktur. Radyonuzu açtığınız zaman her memleketin kendine göre yaptığı propaganda veya tefsirleri dinliyorsunuz. Türkün aklı ve selim düşünüşü bunların ne mâhaya geldi- fini, ne istediğini çok güzel anlar. Vatandaşlarımın bilhassa dikkat na- zarlarını celbediyorum: Ne bu gibi radyo neşriyatına, ne de bunlardan mülhem, uydurulmuş ku- lak havadislerine kıymet vermesinler, Ankaranın açık ve saf havası kadar, açık ve dürüst siyaseti, hakkına ve kuvvetine emin milletimizin menfa- atlerine daima uygun olacağına kani olmanızı isteriz. Bizim başka millet- lerden istediğimiz de, bizim kadar açık olmalarıdır. Yabancı misafirlere karşı teyakkuz Sayın vatandaşlarım; Size bir meseleden dahn bahsedece- Bim. Kend! maksadlarına göre huva yarstınak istiyen ecnebilerin faaliyetinden son zaman- larda bahsedilmeğe başlandı, Bundan da bazı endişelerin doğduğunu haber | aldım. Vatandaşlarımız emin olabilir. ler ki, Türkiyede kendi maksadlarını yürütecek muhit ve ölet bulamıyaca- ğına kani olduğum bu gibi faaliyetler üzerinde hükümet dalma dikkatli davranmaktadır. En ufak bir taşkın- lığın derhal en ağır cezaya çarpılaca- ğına ve her hangi böyle bir teşebbü- sün olduğu verde söndürüleceğine emin olabilirsiniz. Yalmz, vatandaş- Jarımın da bu gibi ahvale karşı hü- kümete yardımcı olmalarını rica ede- rim. Vatandaşların birbirlerine emniyet- lerini sarsmak bugünkü mücadele usulleri arasındadır. Bu usulün tat- bikatı bizim memleketimize kadan geliyor. Buna kara müdafaanın te- melini milli iman teşkil eder. Mili iman vatana tecavüz öden düşmana | karşı zaferin temeli olduğu gibi fesad ve bozgunculuğa karşı da başlıca si- lâhtir, Harici siyasetimiz Vatandaşlarım; Bizim harici siyasetimiz vatanımı. zm selâmeti için en isabetli yoldur. Bunda sergüzeştten eser yoktur. Bu- gün harp hariciyiz ve öyle kalmak isteriz. Fakat bilmelisiniz ki dışarda mütemadiyen hazırlıklar artmakta ve ne vâkit, nereye karşı kullamlacağı belli olmıyan tertipler alınmaktadır, Bu sebeble vatan müdafaası için silâ- ha sarılmak mecburiyeti bir an hatı- rınızdan çıkmamalıdır, İçerden, dı. şardan gelen uyutucu telkinleri sert bir çehre ile reddetmelisiniz. Bügü- nün selâmet vasıtası birliktedir ve va. tan müdafaası için nihayete kadar azimli olduğumuz hususunda hariçte kimsenin tereddüdü olmamalıdır. Sayın vafandaşlarım; Türk vatanının selâmetine çalışan, Türk milletinin selim düşüncesine güvenen hükümetimizin size bugün- kü maruzatı budur. Hepinizi hür. metle selâmlarım, Mısır çarşısı İki aya kadar istimlâk işleri tamamen bitecek Mısrçarşısmın, Eminönü Balıkpazarın- da yiyecek satan dükkânlar için bir hâl haline konulması kararlaştırıldığını ve is- timlike başlandığını yazmıştık. İstimlâk muamelesi tamamlanmıştır. Yalnız bazı mal sahipleri, belediyenin koyduğu İstim- lâk bedeline itiraz ederek mahkemeye mü- racat etmişlerdir. Mahkemeye düşen bu islimlük muâmele- lerinden dölayı çarşının tamirine hamamakladır. Maamafih nihayet Iki aya kadar bütün pürüzlü istimlâk muame- lelerinin netieelendirilileceği o muhakkak görülüyor. Bundan sonru Misırçarşısında- Ki — attarlardan başka — öiğer bütün dükkünlar tahliye edilerek çarşının bak- kal, kasap, zerzavatçı, balıkçı gibi es- nafa elverişli bir hale getirilmesine başla” hacaktır. dan ve bilhassa “ayni safta harp eden bir müttefiki, (Belçikanın) düşmana teslim olmasından sonra müttefiklerin Belçikadaki şimal ordularının. rolü bit- miş gibidir. Bu satırların yazıldığı daki- kada tam manasile bir ölüm ve dirim boğuşması yapan bu kuvvetlerden kur- tulanlarını İngiltereye ve sonra da Fran- saya gidecekleri muhakkaktır. Bundan sonra Almanlar nereye taar- ruz edeceklerdir? Bazıları meselâ Al- manların şimdi elde ettikleri yerlerde durup İngiltereye taarruz o edeceklerin- den, Fransızlara sulh teklifinden vesaire ihtimalinden de bahsediyorlar. Asker likçe bunların hiçbiri Almanları mak- sadlarına ulaştıramıyacağı için varid de #ildir. Daha müttefiklerin esas orduları şimali Fransada beklemektedir. Bunlar- la çarpışmadan ve imkân bulursa bunla- rı altetmeden ne İngiltereye taarruz Yirmi günlük kahramanca çarpışma- İ yeni vaziyetlete ve yeni Alman silâhla- rına çareler hazırlamasma vakit bırak- madan Fransanın üzerine atılmaktadır. Hatta bu yeni taarruzun yapılacağı âs- tikamet dahi görünüyor. Somme nehri Üzerinde günlerdenberi devam eden mü- cadeleler bu nehrin iki yanındaki köp- rü başlarının her iki taraf için haiz ok duğu ehemmiyeti gösteriyor. Hakikatte de Almanlar burada elle tirde bulundurdukları Amicas şehri va- yorlar, Fransanın en düz ve ârızasız bir mınlakası olan bu şimali garbi bölgesi Alman zırhlı fırkalarının harekâtına en müsait olan yerdir. Sedan yarmasinda ve Manş sabilinin kuşatılmasında büyük işler görmüş olan 7 veya 8 Alman zırhlı firkası bu vaziyetten istifade ederek za- Yiatsız Somme nehrini geçerlerse Seine nehrine kadar olan mıntakayı işgal et- mek güç olmıyacaktır. Bunun için Fransız başkumandanlığı- nin müdafaayi daha şindiden Seine - | Oise - Aisne - Mağinet hattı istikametin- de organize etmiş olması ihtimali dahi vardır. Bu vaziyette Paris de kısmen kurtarılmış demektir. Kanaatimce Almanlar ancak bu hat tu vardıktan, yani Fransayı artık tama- men yere serdikten sonradır ki İngilte- reye taarruzu düşünebilirler. Şimdi bü- tün kuvvetlerile, bütün tayyare ve pa“ raşütçülerile yukarda (tari iz size müdafaa hattına yüklenecekler- ir. Bu hatta Almanların muvaffakiyet ih- timali ne dârecededir? Bunun cevabını vermek hayli güç olmakla beraber şim diye kadar geçen vakalara bakarak tah- minler yürütülebilir Şimal ordusunun ortadan kalkmasını, Sedandaki yarmayı, Belçika ve Hollan- danın işgalini Almanlar hep zırhlı fırka- larının harekâtina borçludurlar. Alman piyade fırkaları kendi hasımlarına karşı hiçbir yerde bariz üstünlükler göstere- mi Bilâkis daha az kuvvetlerle bei ve Fransızların Alman piyade ırkalarmın taarruzlarını bi; durdurdukları görülmü, e yes O halde yeni müdafaa mevzilerinde de muvaffakiyeti Almanlar zırhlı fırka- Jarından bekliyeceklerdir. Bu fırkaların durdurulamaz, önlenemez şeyler olduğu söylenemez. — Nihayet yere bağlıdırlar , nehirler, su manileri, lâğımlar ve fakat hepsinden daha mühim olarak tank defi topları bunları pekâlâ durdurabilir. Bu-fırkalar şimdiye kadar dürdurula” mamışsa müttefiklerin evvelâ bu: silâhla- halde Alman ordusu muvaffakiyet ihtimali; daha Fransızların jtıtasile Somme'un cenubuna inmiş bulunu- l ettirdiği tâbiyeye kendilerini uy- duramadıkları ve sonra lâzım gelen tank defi silâhlarının yeni ve kuvvetli Alman tanklarından haberdar olmıyarak yapıl- dığndan ileri gelmiştir. Amma bu tank defi silâhları İngiliz ve Fronuz sanayi kudretine nazaran o kadar ehemmiyetsiz. ve o kadar çabuk meydana getirilebilen bir şeydir ki bir ayda yüzlercesinin ima- li mümkün olduğu gibi ajans haberleri- nin de bildirdiği gibi tmetrelik sahra topları da bu işi muvakkaten ve pekâlâ başarabilirler, | Şimdi Fransızlar bu bir sürü vesaiti | kullanarak, yeni tâbiyelerile bu zırhlı fırkaları önliyecek imkânları hazırlarlar- sa — ki hiçbir vakit gaysi mümküm de- ildir — Fransa pekâlâ Seine - Oise - Aisne - Mi ot hattında tutunabilir ve .. a|ya Italya niçin hâlâ (Baştarahı 1 inci sahifede) bir iki ayda sulh masasına oturulaca» ğına kanaat getirmedikçe harbe gir- mez, Bizce İtalya, harbe girmek için ev- velâ Hitler ordularının Fransayı is- tiylâ edeceklerine emin olmak istiyor. Sonra da, yeni bir sulh teklifi, Öyle sanıyoruz ki alman orduları şi- mâlde işlerini bitirdikten sonra yeni bir harekete başlamadan önce Al | manya, belki de İtalya vasıtasile Fransa ve İngiltereye yeniden sulh | teklifinde bulunacaktır. Bu yeni ak man sulhunun şartlarını kestirmek güç değildir. Bu tekliflere, çok muh- temeldir ki İtalyanın istekleri de ilâ- ve olunacaktır. Bu teklif reddedilirse, alman ordularının yeni ve kuvvetli bir taarruzu ile birlikte, İtalyanın da Fransaya taarruzu beklenebilir. İtal. | ya ile İngiltere arasında abloka me. | selesine ait müzâkerelerin, esasta an- | laşmaya varıldığı hakle, birdenbire | hş i ve cenubi Amerikalarduki İ faat oyunları arasında, bir defa da tutundu mu artık ondan son- ra kıpırdatılamaz. Şimdi mesele Rey- naud'nun dediği gibi şu bir aylık tutun- madadır. Almanların bu esnada verdikleri za- yiat da unutmamak lâzım. Tanklarının yansı gitrsemiş olsa bile mühim bir ks. mının saftan hariç kalmış, bozulmuş, cs- kimiş olması tabiidir. Almanların bunla» n ikmal için beklemeleri, Fransaya hâ- zırlanacak zaman vereceğinden islerine gelmez. Bu balile taarruz ettikleri za- man da eski kudretli halini haiz de dir. Bir taraftan Fransanın yeni taa vasıtalarına alışması, öte yandan manların zayıflaması oşimali Fransada başlayacak müharebe için müttefiklere ümid verebilir. Şimaldeki ordunun çekilmesi ve hi ta imhası veilk şaşkınlıktan istifade ederek Almanyanın ilerlemiş bulunması neticeyi tâyin edemez, Muvaffak olmuk in yanım önünde çek güçlükler Yardır. Bu güçlüklerin hepsini asmak in bakalım nefesi tükenmiyecek mi? sim harbe girmiyor İtalyanın karâtile bozulması bundan- dır. İtalya, mültefiki Almanyadan Ayrı bir şey konuşmak istemiyor, Fa- kat, evvelki gün Pariste toplanan harp meclisinin de «Zafere te devam hakkında veri'ği yeni ka. râr da bunun içindir. İtalyayı harbe girmekten alıkoyan belki başka mühim bir âmil daha vari Amerika. İddia ediliyor ki İtal: harbe girmesi Amerikanın da işe * UZ | rışmasını intaç edecektir. Amerikâzin habe girişmesi müttefikler bakimın- dan ölçülmez bir kezenç olduğu gibi İtalyayı büsbütün wmhvedecek bir âmil olacaktır. Zira İtalyanın şimali iktisadi menfaatleri, hayati derecede mühim- dir. Her hâlde, bütün bu hesap ve men- barp edi yatı ve musikisi ortasında, günlerdir süren gürültü ve patırdıile İtalya, meraklı bit sijaset seciyesi sahnesi hâlini almıştır. o Necmeddin Sadak GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ Karagöz - Bursada Karagöz namına bir #bide di- kilecekmiş. Binemanın ruhurundan sonra çocukları- mızın artık rağbek etmedikleri, ancak ih- tiyarların arada #irida hatırladıkları Ka- ragüz, arkadaşı Hacivadia birlikte mili mizah tiplerimiz arasındadır. gös, ümmi halkın aklı selimini temsil) eder; halk dilile kaba fakat şaşırtıcı derecede mantıki evaplar verir. Medrese tahsili görmüş, lügallı konuşan Hacivad çelebiyi dalma yere vurur. Bu iki dost hem kavga eder, hem de anlaşırlar. Bir rivayete göre Hacivadia Karagöz, Bursada Yeşilcami yapıldığı sırada ame- lenin arasına girer; tuhaflıklar yapar, onları işlerinden alıkoyarmışlar. Padişah inşaatın bunlar yüzünden geç kaldığını | öğreniner ikisini de idam ettirmiş. Fakat çok nükteli insanlar olduklarını sonradan haber alarak pişman olmuş ve ne dedik- lerini merak etmiş, Mehmed Küşteri İsimli İ Jar altında, Hacivad bir şeyh de, perde kurmuş, şem'a yakmış, pabuçlarını ayağından çıkararak Karagöz ve Hacivad şeklinde oynatmış. Onların ses- lerini taklid etmiş, nüktelerini tekrarla- mış. Bunul üzerine padişah yaptığına büs- bütün pişman Olmuş. Sonradan Karagöz le Hacivadın deve derisinden birer şekil- leri yesmidilerek hayal oyunu genişletile miş. Perde Şahsiyetlerine başka tipler de mMâve edilmiş Bir rivayte göre de, Karagöz oyunu randa mevcutmuş. Anadoluya şeyh Küş- teri tarafından ithal edilip bizim dile ve Bayata adâple olunmuş Şeyh Mehmed Küşteri'nin kabri Bursa- dadır. Üzrinde 1390 tarihi mukayyettir. Bursa ile Çekirge arasında büyük afaç- «Karagörün mezar denen bir yer vardır. Burası tamamile mühmel- dir. Üzerinde bir taş bile yoktur. Yeri | Kaybolmasın diye teneke parçasından bip işmretle senelerce durmuştur. Bazı iddialara göre de Karagöz kıptidir.