18 Mayıs 1940 AKŞAMDAN AKŞAMA mm Re Bu harbin sonunda... Sulh zamanında harbi düşünmek kap ettiği gihi, harpte de sulhu unut- mamak gerektir. Halfâ, üç milyon İnsanın emsalsiz şekilde boğuştuğu böyle bir günde bile... Bu yaman savaş, hiç şüphe etmiye- İm ki, ihtimal kendinden de yaman devrimler doğuracaktır. Hitlerin ide- Ali malüm: Yenmek ve dünyaya hâ- kim olmak. Yense dahi emelinin ikin- €i kısmı tahakkuk edebilecek midir? 1914 galipleri zaferlerinin semeresini ne dereceye kadar topliyabildiler ki? Bilhassa milyonların kan ve ateşe bu- laştığı böyle bir arbedede iptidadaki Plân aynile sonda nasıl tahakkuk #der? Dinlerin tarihlerine bakınız; Ne #mellerle doğmuşlar ve ne olmuşlar; Yalın ayak İsa Peygamberi takdis #den kiliseler altın ve gümüş ihtişa- mına boğulmuş; önder bir tek balık Ye bir somun ekmekle bütün bir sofra halkını kifaf ettirirken papazlar en €kül insanlar haline gelmiş. «Devri et» denen müslümanlık safhast- ha kıyasla müteakip Emevi saltanatı” Hin ilk hükümdarı bile neler etti, dü- #inülsün. Kari Marx'ın bir an me Zârden başmı kaldırdığını farzedin ve bayretinin derecesini tasavvur buy- m... Şimdiki muhariplerin biri bir emel- de; öteki başka emelde... Çarpışıyor- tar, Doğacak çocuk, anneden de, baba- da unsur almakla beraber, ne an- Menin, ne de babanın tıpkısı olacak- » Almanların meşhur ve makbul filozofu Heşel, «tez - antitez - sentez» hazariyesile bunu bizzat izah ettiğine Göre, bugünkü ideallerinin sulh ak- dinde ve devamında aynile tahakkuk Şlemiyeceğine bizzat Almanların da lâzım gelir, Keza, demokrasiler, galebeyi temin ettikleri zaman, düşmanlarının kafa- Bini ezip rahatca yerlerine dönecekle- Beki dünyada hiç bir şeyin de- En |, <<ekine inânırlarsa ne hata... ne, SÜk maddiyattan en büyük ma- “Yata kadar her şeyin değişmesi ram, - Yepyeni bir hal kar. #sında bulunacağız, Hegel'in felsefesindeki «tez» i «ha- », «antilezs i sana», «sentezi *Çocuk» Ja ikame edersek; ve «otori- r» lere sbabas, o «demokrasis lere “Aas dersek, bu çatışmadan doğücak Sulh çocuğu hem anaya hem buba- Ya benziyecek. Ama ne tapatıp o ola- Çak, ne öbürü, Hangisi galib gelirse benzeyişi ona daha fazla! Bununla be Rp diğerinin kanı da yeni yav- la behemehal bulunacak. Khan Müstakbel dünyada nazilik ah- sin! MN unsuru mu? Allah verme “* diye kaşlarımızı çatmamalıyız. İm, W unsurları arasında nefsine de, © Tomantiklik, o adinamiklik» bilmyji c€vVallik, intizam, yorulmak Yen mesai gihi evsaf var ki, doğa- Dn h Çocuğuna bu vasıfların geç- Dilde, 2 edilmez şeyler değildir. sikti, p eMokrasi annede bunlar ek- | 16, aggp 9€ buna mukabil, hürriyeti. | any, tile, müsayatile bu müştk | NE sevimlidir... İ Bu l mea kanlar, ıztıraplar içinde do- | kik Münak «sulh» çocuğu zıd , Ba bütün bu meziyetleri bir- Yiyep “eek mi? Birleştirirse mede- biniğiy, Yeni güzel bir dünyanın nik- çıkacak. Aksi de olabilir: Yek erbet ve anarşi dlarının Bana rizâsiçin yardım et bay » ŞU sineği tutup göbertelim... Şehrin imarı B. Prost tafsilât ve tatbikat plânlarını hazırlıyor Şehirellik mütehassısı B. Prost, İstanbul ve Bayoğlurun nâzım plânına göre şehrin İmarma ald tatbikat ve tafsilâ$ plânlarını hazırlamaktadır. Nâzım plânları beş bin- de bir mikyasta yapılmıştı. Tafsilât plân- ları ik! binde bir, tatbikat plânları da beş yünde bir mikyasında hazırlanmakladır. Şehrin birçok yerlerine ald tatbikat piln- ları yapılmıştır. Ayni zamanda Taksim ve Eminönü - Unkapanı tatbikat plânları da hazırlanmıştır. Bundan başka Eminönü #le Sultanahmed arasındaki yolun da isii- kameti yeniden tasbit edilecektir. Yolun yeni istiknmeti, Sirkeciden sonra tramvay caddesinde Hocapaşa sebilini ta- kiben ve Ebussuud caddesini göçerek Adil “Tıb binasının önünden Sultanahmede va- si olacaktır. Şimdi bü plân ikmal edil- miştir. Tasdik edilmek Üzere Nafia Vekâ- letine gönderilecektir. Kibrit fabrikasında küçük bir iştial oldu, işçi yaralandı Büyükdere kibrit fabrikasında çalışan Hüsnü Kemal isminde biri; kibrit dolu bir kasayı makinede tazyik etmekte iken her nasılsa bir iştin! vukun gelmiş ve bu- bun neticesinde el, göz ve vücudünün muhtelif yerlerinden ehemmiyetli surette yanıklar almıştır. Fabrika Idaresi, yaralı isçiyi Nişantaşı hastanesine yatırmığtır. Galatada Kemeraltı caddesinde lâstik tamirhanesinde çalışan Sabatay; dikkat- slaliği neticesi kaynak makinesinin buha- rının Yücudüne isabetile muhtelif yerle. rinden yanmış, polis tarafından hastane- ye kaldırılmıştır. Yine dün öğle üzeri Sirkecide Merkez ecra deposuna zaşyağı sandıkları taşımak- ta olan hamal Hasan, bir aralık zaçyağı şişelerinden birinin Açınp vücudüne dö- killmesile muhtelif yanıklar almış, zabıta tarafından tedavi altına aldırılmıştır. Bayan Halide Edip dün bir konferans verdi Kıymeti edip ve profesör bayan Hâlide Edip dün Eminönü Halkerinde «Roman» mevzülu bir konferans vermiştir. Salon baştan haşa dinleyicilerle dolu idi. Bayan Hâlide Edip bu konferansında yoran malzemesinin takib ettiği tekâmül0 İngiliz ediplerinden metinler alarak izah etmiş, dik İngilir nasıl doğduğunu anlatmış, romana malzeme basırlamak hususunda gazeteciliğin ehemmiyetini to- bartz ettirerek büyük İngiliz romancıla- rından bahseteniştir. Bayan Hâllde Edip konferansının #0- hunda mevzuu Türk romancılığına nak- lederek sözlerini şöyle bitirmiştir. — Miz de kendi malsememizle kendi ro- manımızı yazmalıyız. Ve itiraf etmek lâ- zmdır ki henüz yazmadık. Kendi insan- larımızı, karakterleri, ve bütün hususiyet- lerile canlandıracak malzemeyi toplayıp Türk romatunı yazmak meeburiyetindeyiz. Sirkecide kaya: altında kalan çocuk dikkatsizliğine kurban gitmiş Evvelki gün akşam üzeri Sirkeğide Mulz adında bir çocuk, Edirnekapı - Birkeçi arasında işleyen vatman Nadirin idaresin- deki tramvayın altında kalarak ölmüştü. Kaza otmfında müddelumumi muavinis- rinden B. Ferldun Bagana tahkikata ol koymuştur. Dün bir mühendisin de huzu- rile kaza yerinde keşi? yapılmıştır, Tuh- kikat ve keşif nelicesinde kazanın, doğru- dan doğruya çocuğun dikkatsdaliği yüzün- den vukubulduğu (anlaşılmıştır. Vatınan tahkikatın sonuna kadar serbes bıralal- mışlır. Mulzin cesedi morga kaldırılmıştır. Morg raporu geldikten sönrB tahkikat in- kisa edecektir. aa AAAAARAN AAA KENAA EnA mecmaı da olur O zaman, vah mede- niyetin halihe... Puslada ikisi de var... Fakat şimdiki «Alman ideslisile «herşey eskisi gibi ideali nin aynen tahakkuku? İşte o kabil değil! Zira tabiati eşyaya mugayir: sezai iyi (VA - Nü) ... Pis mahlâk, kimbilir nerden ge liyor... Aldığımız mektuplar Münakalât Vekâletinin neşriyatımızla alâkası Münokalit Vekâletinden: 1172/940 tarihli nüshanızın üçün- cü sahifesinde «İki şimendifer ame- lesinin marif. başlığı altında inti- şar eden fıkra üzerine yapılan tah- kikatta hâdisede suçları görülenler hakkında gereken muamelenin ya- pildığını sayın ile bildiririz. 9. İşletme Müdürü KÜÇÜK HABERLER: X Hükümet tarafindan yapağı İhracına müsaade verildiği malümdur. Şehrimizde kurulan bir komisyon, yapağı ihraç tali- matnamesini hazırlamağa başlamıştır. Ta- Umatname, yakında hazırlanıp tasdik edilmek üzere Vekâlete gönderilecektir. # Cenubi Amerikada Linwod Barplin şehrinde oturan iki bacağından mahrum Stroben isminde eski bir tayyare zabitin- den Belediyeye bir mektup getmiştir. Bu zat, bir seyyah kafilesile İstanbulu ziyaret etâiği saman seyyahlara ve bu arada şah- sına gösterilen beshilât ve misafirperver. Ukten dolayı teşekkürlerini bildirmiştir. K İtalyan bandıralı Kapo Vado vapurile İlmanımıza. 2700 sandık limon gelmiştir. Vapur İngiliz kontrolundan geçerken ve- rilen vizede limonların İstanbula ithalinin İstanbul İngiliz konsolosluğu tarafından vize verilip verilmemesine bağlı olduğu tasrih edilmiştir. Şehrimizdeki İngiliz baş konsolosluğu, merkezden emir almadığını beyan ile böyle bir ithal vizesi vermekten imtina eteniştir. Mıntuka Licaret müdür- lüğü, meseleyi Ticaret Vekâletine mrzet- 4 Manifatura ithalât limitet şirketi de, yeni birlikler statüsü mucibince dün res- men ithalât birliği haline kalbedilmiştir. Diğer ithalât şirketlerinin de birlikler ha- ne konulması işine ehemmiyetle çalışıl- maktadır. 4 Şehremininde oturan Emine isminde bir kadın; dün Köstenceden llmanımıza gelen Besarabya vapurundan çıkarken şüphe üzerine zabıta memurları tarafın- dan çevrilmiş ve beline sarıh bir mikdar kaçak kumaş bulunarak müsadere edil- miş, hakkında kanuni takibata başlanmış- tır. Tophanede oturan Mehmed; Kapılçi durak yerinde tramvaya allamak İsterken Sirkeci otobüsü Unkapanından geçmekte iken Emine İsminde bir kadına çarparak muhtelif yerlerinden ehemmiyetli surette yaralanmasına sebep olmuştur. Polis, ya- ral kadını Balst hastanesine yatırmış, goför yakalanmıştır. k Şoför İbrahimin idaresindeki Çorlu kamyonu; Sirkecide kaynakçı Raşid ta- rafından tamir edilirken benzin deposuna Ateş sıçramak suretile bir iştial vukun gel- miş, derhal çağırılan İtfaiye söndürülmüştür, k Mahmudpaşa civarında bir kadının manlasunu satmak Üzere aldıktan sonra Satıp purasını vermeden kaçan Ramazan yakalanarak adliyeye verilmiştir. Asliye sekizinci ceza mahkemesinde yapılan mu- | | ios hp İ nu açıklarında kuzu yüklü ve on yedi tan- hakeme neticesinde Ramazanın Suçu s4- bit görülerek bir ay hapsine karar veril. miştir. mintakasında: Merkezde (Kinyoli), Taksimde: (Limoner), Şiş- lde: (Narkileciyan), Galatada: (Doğ ruyol), (Sporidis), Kasımpaşada: (Tu ran), Hasköyde: (Hasköy), Eminönü derkezde (Salih Ne- ıda (Süreyya), Alem- (AN Riza), Küçükpazarda: (Yorgi), Fatih mıntakasında; Şehre- mininde; (Nâzım) o Şehzadetlaşında; (Hamdi), Karagümrükte: (faad), nerde: (Emilyadis), Samatyada: Rid- van), Aksarayda: (Sarım), Kadıköy- de; (Yeni Moda), (Merkez), Üsküdar| da: (İttihad), Sarıyerde; (Asaf), Be- şiktaşta o (Nall Halid), Büyükmdada: (Halk), Heybelide: (Halk) cczaneleri, Armavutköy, Ortaköy ve Bebek ec- #aneleri her gece nöbetçidirler. Bay Amcaya göre tarafından | Piyasadavaziyet Son hâdiselerin piyasamızdaki tesiri Şimali garbi Avrupada devam eden harp şehrimizdeki piyasa hareketlerine do te #ir etmekten hali kalmamıştır. Umumiyet itibarile Türkiye - Hollanda - Belçika ti- caret mifinasebötleri ön plânda gelmekte 4di, Son vaziyetler dolayısla bu memleket- lerle ticaret münasabatımız durmuştur. Bankalar, her hangi memleket ile oluraa olsun İş görmek isteyen firmalara kredi açmamakta ve avans vermemektedirler. Bankalar, peşin tediye esası üzerine İş görmektedirler, Diğer taraftan hükümetimiz, dün, alâ- kadar makamlara gönderdiği emirde Bel- çika, Hollanda ile yapılacak temaslarda her nevi takas muamelesinin leratini ime- etmiştir. Tifo Beyoğlunda iki vaka kaydedildi Son günlerde şehirde tito ve difteri va- kalarına tesadüf edilmiştir. Kızamık ve Kın mikdarı azalmıştır. İki gün evvel Beyoğlunda biri 67, diğeri beş yaşında ol- mak üzere iki kişinin tifodan hastalandığı Yapılan muayene neticesinde tesbit edi- miştir. Maamafih tifo vakaları, geçen 80- ne bu mevsime nazaran pek azdır. Tifüs Ciekeli hümma) kalmamıştır. Sovyet Rusya tiftik alıyor Şehrimizdeki Sövyet tcüret mümessili, dün, mıntaka tesret müdürü B. Ayni Sak- manı ziyaret etmiştir. Bu ziyaretin, Sov- yet Rusyanın almak teklifinde bulunduğu tfük satışlarile alâkadar olduğu tahmin edilmektedir. Sovyet Rusyanın da Türk alıcılarına manifatura eşyası satacahı ân- laşılmaktadır. Taksim meydanında geçid resmi tribünü Yeni Taksim meydanının milli bayram- larda geşld resimlerine tahsisi düşünül- düğünden Taksim kışlasının meydana na zır cephesinde bir tribün yapılması karar- laştırılmıştı. Tribünün mevklini tayin et- mek ve geçid resimlerine ayrılacak yerin tayini için ciheti askeriyenin müfaldası sorulmuştur. ei Beyoğlu Halkevinin spor merasimi programı Beyoğlu Hulkevi âza ve mensupları ve Halkevinde çalışan sporcular 19 mayısta Tepebaşı bahçesinde toplanacaklar, Tak- sim meydanına giderek âbldeye çelenk koyucaklardır. Merssima Şehir bandosu Iş- tirak edecektir. 15.15 de "Tepebaşı buhçe- sine avdet edilecek, Istaklâl marşı çalı- bacak, Ev relsi B, Ekrem Tur tarafından kısa bir nutuk söylenecek, jimnastik ha- rekelleri yapılacaktır. Sporculara mükâ- fat tevzi edilecektir. Bir kayık battı, içindekiler kurtarıldılar Kayıkçi Sadullahın kullandığı bir san- dal işinde Salim, Dursün ve Mustafa isim- lerinde üç polis olduğu halde dün sabah Üsküdardan İstanbula rken Saraybur- Yuk bir motörle karşılaşmış, motör sanda» la bindirmiştir. Bu çarpışma nelicesinde kayık parçalanmış, içindeki dört kişi de- | nize dökülmüştür. Bunlar kurtarılıncıya kadar da bir ha m yuttukları için, de- nizden çıkarı! wa sonra Cerrahpaşa hastanesine yatırılmı; Harita şubesi fen işleri müdürlüğünde bırakıldı Belediye harlta şubesinin ten ş- leri müdürlüğünden ©oaynlarık (oOimar müdürlüğüne o bağlanması münasip gö- rülmüştü. Harita müdürlüğünün biri imar plânına, diğeri de alelâde harita ve nümerotaj işlerile meşgul olan şubeleri vardır. Bu şubeler, şehrin imarı işlerle alâkadar olmadıklarından barita şubesi. nin yine fen işleri müdürlüğünde birakıl- ması muvafık görülmüştür. Harita şubesi- nin imara müteallik işleri fen müdürlü- günde yeniden teşkil edilecek gelhiretlik bürosunü devredilecektir. Harita müdürü- ne maaş, şehircilik işleri müdürüne de ücret verilecektir. STANBUL HAYATI ——— Lisan bilmeğe ne lüzum var ?!... Arkadaşlardan birinin ahbabı imiş. Evvelki akşam dostumun evinde kar- Şılaştık. Bittabi, konuşma mevzumuz garp cephesine intikal etti, Gazete havadislerine göre, siyasi vaziyet et- rafında herkes bir fikir yürütürken o, kaşlarını çatarak sözü kesti: — Yooook... Vaziyet, tahmin etti- Einizden çok mühimdir. Bu harp, bambaşka bir şey. Telâşla yerinden fırlayıp radyonun | başına geçti, düğmeyi çevirdi, Yüksek sesle biri konuşuyordu. Bizim yeni ah- bap, elini şakağına dayayıp gözlerini süze süze bir müddet radyoda anla- madığımız lisanla söylenen sözlere kulak kabarttıktan sonra bize döndü: — Görüyorsunuz ya!.. Herifteki heyecan, insanın tüylerini dikenlen- diriyor. O nulku yarıda bırakıp düğmeyi tekrar çevirdi. Gene yabancı dil ile konuşan bir ses duyuldu, Beriki, rad- yoya biraz daha sokulup can kulaği- le dinlemeğe başladı. Kadyoda sesin perdesi alçalıp yükseldikçe o da ye rinde kıvranıyor, göz ucile bize bakıp işaretler yapıyor, dudaklarını şaklatı- yordu. Her halde nutkun sonuna ye- tişmiş olacak ki, biraz sonra ses ke sildi. Bizim siyaset meraklısı, kaşları- nı kaldırarak — Gördünüz ya, dedi. Vaziyet, si- zin tahminirizden çok mühim, Herif bütün kuvvetile haykırarak neler söy- lüyor. Düğme bir daha çevrildi, Başka bir istasyonda, gene yabancı bir dil ile galiba ajans havadisleri veriliyordu. Bizim dest, iki elini kulaklarının ar- dına siper ederek burnunu radyoya dayadı, uzun uzun dinledi, Arasıra baş işaretlerile bizim de nazarı dikka- timizi celbediyordu. Nihayet bu da bitti ve meraklı dos- tumuz izah etti; — Mühim, azizim, çok mühim. Dünya işleri pek karışık. Şu ajansın haberleri hakikaten enteresan. Radyonun düğmesi fırıl fırd döndü, çeşit çeşit istasyonlar açıldı, bizim yeni dost bunların hepsini dinleyip vaziyetin ehemmiyetini tekrar tekrar anlattı, Fakat, dinlediklerinin hiç bi- rinin de manasını anlatmağa yanaş- muyordu, Ev sahibi gülerek: — Yahu, dedi, Sen eskiden ecnebi lisan bilmezdin. Maşallah, radyoda bütün ecnebi isyasyonların neşriyatı- nı dinleyip anladın. Bu kağar lisanı i ne zaman öğrendin?.. Öteki, kaşlarını çatıp ciddiyetle ce- vap verdi: — Radyo dinlemek için lisan bil meğe ne lüzüm var? Dünya siyaseti ni biraz takip ettin mi, radyoda söy. lenenleri, seslerin tonundan o anlayt- verirsin. Cemal Re i.e. a Menşe şahadetnamesi aranmıyacak hudut memleketleri Ankara 17 (Telefonla) — Kıymeti beş yüz lirayı ve muadili ecnebi parasmı geçmiyen ve isimleri Ticaret Vekâletin- ca tesbit edilecek hudut memleketlerine sevkedilen veyahut bu memleketlerde ithal olunan eşyadan menşe şehadetna- mesi aranmıyacaktır. Bu husustaki karar Vekiller Heyetince tasdik edilmiştir. 'B. A. — Hollandada olsaydı Alman beşinci kolundan bir «tebdil» olabi. lirdi amma şimdi senin dediğin doğ- rudur!..,