AKŞAMDAN AKŞAMA Hoca, papaz ve haham hikâyesi ç Bir boca, bir papaz, bir haham, güneşli bir havada yolda ll susamış ve acıkmışlar, girerek oradaki üzümleri atıştırmağa başla mışlar, Ansızın, bostancı karşılarına çık- mış, — 0.. Selâmün aleyküm hocafen- di... Âtiyet olsun!... - demiş. — Hos bulduk. — Fakat sen, a haham... Sen ne hakla benim bağıma giriyorsun?... Bu hocaya bir şey demem, çünkü dinda- şız, âfiyet olsun, yesin. Papaza g& lince, komşum hıristiyanların din öğ- retmenidir... Arada hukuk var de mek... Amma seni ne tanırım, ne ede- rim... Haddini bildireceğim... Ve silâha davranmış. Şayet üçü birden (kalkışsalarmış, kendilerini bu pazvanda karşı koru- yabileceklermiş, Amma, hoca ve pü- paz düşünmüşler ki: — Adam sen de!.. Nemize gerek. Bize tehlike yok... Ne hali varsa gör- sün Yahudi! Bu sefer rahibe dönerek: — Şu hocafendi, eli öpülecek mü- bareklerdendir, Zaten onun arkasında *Damaza dururuz. Gel gelelim, sen ©y kâfir Ne girersin bahçeye?.. Şim- di cezanı göreceksin... İmam, gene eli kolu bağlı kalmış. Bostancı piştolu çekince haydi baka- lum keşişe... Onu da hakladıktan sonra imama dönmüş: — Şimdi de nöbet sana geldi, haz- Ve böylece teker teker tamamlamış m1... Tam şimdiki vaziyet Almanya ile bitaratlar... Şu farkl: ki, biçare bita- değiller Mektep çocuklarına da hikâyeler söylerler: Bir deste değnek bir aradayken kı- rılmaz amma, demeti çözer, birer bi- rer yahut ikişer üçer parçalamağa kalkarsan kırılır, Ve buna, bacak Kadar yumurcakla. rin aklı erer. Onların eriyor da, koskoca millet- lerin, devletlerin ermiyor, hayrettir. Üstelik, Almanya; — Hocafendi, senden bir şikâyetim yok. Ber yahudiden sonra yalnız pa- Pazır hakkından geleceğim - diye teminat de vermiyor (Vers de kim inanır?) Milletler de Almanyanın karşısında mütevekkil vaziyette... Yoksa, 1914 - 1918 harbinde 52 milletin uzaktan yakından selli seyi edişi gibi, bu sefer de, cenübi Amerikasi, uzak Asyası, hep birlikte, hareket etmek gerekti... Mantık onu icab ettirirdi. Amma, bu işte hâkim olan mantık değil... (Vâ - Nü) —...rrAAAEAANEAEEENNEE EAA Ka aeAAERENAAEEEEENNE Çocuk Esirgeme kurumu ngresi Çocuk oEsirgeme kurumunun vilâyet kongresi dün vilâyet merkezinde toplanmış, idare heyeti raporu tasdik edilmiş ve Ço- cuk esirgomenin menafline birçok dilekler izhar edilmiştir. Bundan sonra merkez he- yeti intihabına geçilmiş ve profesör B. Züntü Inhan, B. Reşld Çavdar, B. Dr. Fethi Erden, B, Dr. Ali Şükrü Şavlı, Diş doktoru B. Hüsameddin Sunol, B. Dr. Kudsi Halkçı, B. Dr. İbrahim Zâti Özet, B. Şemseddin Günaltay, B. ik Kut, bayan Naile Tev- fik Sağlam, bayan Refika Hulüsi Behçet, bayan Maşuka İpekçi, bayan Reşide Mit- hat Recai, bayan Dr. Semiramis Ekrem seçilmiştir. Arıkarada da umumi kongrede Btanbul Çocuk Esirgeme kurumunu tem- Sil etmek üzere Sivas mebusu B. Şemsed- din Günaltay, Prof. B. Zühtü İnhan ve Dr. B. Fethi Erden intihab olunmuştur. Haliç idaresine yardım Haliç vapurları idaresi, bazı müstacel iş- lerinin tesviyesi için belediyeden yardım İstemişti. 940 bütçesinde bunun için bir Tası'da 1 liralık varidat hanesi gösterii- miştir. 940 senesinde tahsilât fazlası olursa Ha- Uç idaresine yirmi bin limlik bir yardım Yapılacaktır. ŞEHİR HABERLERİ Tepebaşı bahçesi Belediye otobüsleri Aldığımız mektuplar ddode çikinti töşlil elleri Mübayaa bedeli için Şehir Caddede çıkıntı Levhalar ve belediye meclisinden kirk kısim kaldırılacak a e silme Gazetenizin 2/Mayıs tarihli nüsha- alınacak Tepebaşı bahçesi ile Perapalas oteli ara- sında Karilerimizin mektupları sütü- SE sındaki tramvay caddesi üzerindeki bahçe nunda Usulsüz talep edilen bir resim başlıklı bir şikâyet mektuba neşre- dilmiştir. Marnf bir okuyucu tara- fından gönderildiği kaydedilin bu mektupta: Yarım metre murabban- imdilik çıkıntı kaldırıldıktan sonra da bir levha için 15 Jire levha, 30 lira hık bir tahsisat sarlma mezuniyet verii- - o Garden Bar arsasına isabet Mn, 8i ir ati resmi olmak üzere mişti. Elektrik ve tramvay idaresi, İstan- eden kısmı, şehircilik mütehasssı B. 126 lira istenildiği zikredildikten sonrağ | bulun ihtiyacını m kebeti Prost'un tasvip etiği plâna göre tanzim | Ü ilân resmi alınan bir afişten ayrıca | 1893 —— sipariş edilecektir. Bundan sonra bahçenin diğer bir de afişaj resmi alınmasının doğru meğe karar verdiğini unların ri kısımları düzeltilecektir. bedeli ve garaj inşası bedeli yedi yüz Tepabaşındaki bu çıkımtıdan sonra şeh- Türk lirasına yakındır. Elektrik, tramvay idaresinin : rin diğer caddelerindeki çıkıntılar da pey- derpey kaldırılarak şehir içindeki seyrü- sefer müşkülâtı ktir, Yeni on iskele yapılacak Limanlar umum müdürlüğü yeniden on Me aylin ve Seki evvel i: ve müm- ii olduğu kadar süratle ikmaline çalışı- laraktır. Bu İskeleler yapıldıktan sonra büyük vapurların nisbeten sığ llmanlâm yanaşmaları mümkün olacak, bu meyan- da Mudanya ve Tekirdağında da iskeleler inşa edilecektir. Mudanyada inşa edilecek iskelenin, buraya Ege Vapurunun yanaş- masıni bile mümkün kılacağı hesab edil- miştir. Hırsız şebekesi lâzımdır. Çünkü: 1 — Levha resmine tâbi olan (TAM- ki Mecburi) levhalar ayrıca İlân res- mins tâbi değildir. Binaenaleyh bah- 8edilen Undan yülniz İlân resmi ve afişaj ücreti istenebilir, bir Mindan ilk kalemde gösterilen levha resminin de istenmesine imkân yok- tur. Berakis levha resmine tâbi bir levha ise ilân ve afişaj resmi de talep edildiği iddiası varit değildir. 2 — Yarım metre murabbaı sathın- daki bir ân, senede metresi 2 lira üzerinden 1000 lira resme tâbidir. Bu itibarla yarım metrelik bir levhadan lisin kararına iktiran edince mukavele Na“ Na Vekâletinin tasdikine arzedilecektir. İthalât birlikleri İthalât limitet şirketlerinin birer itha- 1â$ birliği haline getirilmesi Fay başlanmıştır. İlk olarak; pazartesi çay, kahve ithalât tacirleri, teşkilâtlandır- ma müdürlüğünde toplanarak son vaziyeti görüşeceklerdir. Bundan sonra da, salı gü- nü çuval, kanaviçe ithalât birliği mensup- ları toplanacaklardır, Bu toplantıda mn- taka tlearet müdürü B. Avni Sakman da hazır bulunacaktır, — ar resmi talep, vii iddiası AZ” Suçlular, hırsizliktan haber. | | isini? mehir sm vi) | Garip bir boşanma Yeri olmadığı iddiasında || |, â— Meram danlenm st ve davası Bir şebeke teşkil ederek İstanbulun muh- mak üzere metre murabbat 2 Ilradır. telif semtlerinde birçok dükkân ve mağa- Eter ilân şikâyeş mektubunda Yazıl Deli kocanın müdafaasıni gaları kilit kırmak suretile soymaktan maz- | ff değ! gibi yarım metre ise senelik üc- BEYİNE 2 t nunen yakalanan Mürir, Hasan, Melkon, reti asgari mikdar olan 3 liradır ki, bekâr N vukat Nuri ve Hüdai adlarında boş kişi dün ad- 0,5 metrelik bir ilâna istenmesi lâzım üzerine aldı gelen ilân resmi ve afişaj ücrti yekü- nu 4 lira olmak lâzım gelir. Şikâyelin hesaba taallük eden kısmı bu suretle tavzih ve tashih edildikten sonra, afi- $aj Ücretinin kanuna İstinat etmediği Yolundaki iddianın da doğru olmadığı şu Izahatla tebeyyün eder. İstanbul belediyesi hududu dahilin- de ilân ve afiş teşhiri hakkı menafii umumiyeye müteallik imtiyazat kanu nunun birinci maddesine istinaden 925 senesinde Heyeti Vekile kararile belediyeye ve; z Belediye bu hakkın istimaline ve afişaj hizmetlerine mukabil bir tari- 10 tanzim etmiştir. Büyle kanuna müs- çenli ve belediyece ruhsat, verilmesine bağlı hizmetlerin ifasınm mukabli be Jediye, belediye kanununa tevfikan rie tanzim ederek ücret almak hak ve slâniyetine maliktir. İşte hizmet mukabili olan ve belediye vergi ve re. #imleri kanununun 14 üncü madde- sinde mevzuu bahsedilen ilân reş- minden tamamen ayrı olan afişaj ücreti bu kanun! hükümlere ist- naden istifa edilmekte ve tatbik edi- liyeye tesilm edilmişler, Sultanahmed bi- rinci sulh ceza mahkemesinde sorguya çe- kilmişlerdir. Bunlardan Hasan İfadesinde, Adapaya- rında dokumacılık yaptığını ve gene doku- macılık yapmak üzere İstanbula geldiğini, hırsızlıktan bir sabıkası olduğunu söyl. yerek: — Ben hırsızlık yapmadım. Nuri bana biraz eşya vermişti. Ben bunları Beşiktaş» ta bakkal Ziyaya sattım. Enrsızlık oldü- gunu bilmiyorum, Sonradat Ziyadan müsadere edilmiş. Hırsızlıkla be- nim alâkam yoktur, demiştir. Diğer maznun Nuri de hırsızlıktan big sabıkısı olduğunu söylemiş ve, — Haannın. salak” yalanci İstanbul astiye altıncı hukuk mahkeme. #inde garip bir boşanma davasına başlan - mıştır. Dava şudur: Hüsniye adında bir kadın altinci hukuk mahkemesine müra- cant ederek kocasi Mehmedin deli oldu- Bunu bildirmiş ve deli bir koca ile evlilik hayalının devamına imkân olmadığı et- hetle boşanmalarma karar vermesini mah- kemedan istemiştir. Hüsniyenin açtığı bu dayanın rüyeti eş- DAsında kocası Mehmedin de mahkemede bulunması veya bir avukat tarafından tem» sl edilmesi lâzımdır. Halbuki, Mehmed deli olduğu cihetle mahkemeye gelemiye- ceği gibi kendisini temsil etmek üzere bir avukağ gündermesi de imkânsızdır. Bu va- ziyet temsilen kay- olan , , mahke- mece Mehmede kayyum tayin olunmuş ve Mehmedin yerine davayı takibe başlamış- tır. gerken Yaninin dükkân kilidinin açık ol- duğunu gördüm ve İçeri girip bir ryikdan eşya çaldım. Sonra bunları Münlr vasıta- sile Hiristo adında bir terziye doksan beş Umya sattım. Diğer hırsızlıklara benim alâkam yoktur. Demiştir. Sabıkalı Münir de, Nurinin kendisine eşya getirip bunları satmasını Söylediğini ve kendisinin de, hırsızlık ol- duğunu bilmediği bu eşyayı, beş lira ücret mukabilinde terzi Hıristoya sattığını iddia etmiştir. Hüdai suçu büsbiltün inkâr etmiş, İz- mir hapishanesinde tanıştığı Nuri ile bura da görüştüğünü ve bir gün kendisinin ha- beri olmadan, Nuri tarafından evine bir çuval Dün altinci hukuk mahkemesinde Hüs- niyenin davasının duruşması yapıldı. Mah- kemede B. Mesud, müddeaaleyh Mehmedin kayyumu safatile bulunduğu cihetle avukat cübbesini giymeden, sivi kıyafetile mah- Keme huzuruna çıkmıştır, Hüsniye istida- Sını tekrarlıyarık davasım anlatmış ve kocası deli olduğundan boşanmak istedi. gini bildirmiştir. Buna mukabil, henüz ey- lenmeden, kadın boşamak üzere mahke- me huzuruna çıkan B. Mesud, kayyumu olduğu Mehmed yerine cevab vererek: muamele lera edilebilmek üzere hüyi- yeti gazetede gösterilmiyen şikâyetçi- nin belediyeye müracaat ettirilmesi de Ayrıca rica olunur, Vali ve Belediye Reisi N, Muavin yya birukıldığını, bilâhare bu eşya zabıta — Karımı , Tedavi sikime evde bulunup mümadere edildi- Rifat Yenal edilmekteylm. Tedayi neticesinde şaurum- Bini, harsızlıklarin katiyen alâkası olmadı. z “e daki bozukluk iyileşecek ve aile birtiğini gın ileri sürmüştür. Sayfiyelerde ahırlar idame ettireceğiz. Hümiyenin açtığı bo- Maznun Melkon ise, kendisine borçlu olan bir amelenin, bir gün bu borcuna mu» kabil 11 Uralık kadar damga pulu getirdi- ğini ve kendisi de alacağına mahsup ef- mek üzere pulları aldığını, hırsızlıktan ha- beri ve alâkası bulunmadığını söylemiştir, Mahkeme, bu beş mazmun hakkında tevkif kararı vererek tevkifhaneye gönder- miştir. Palto hırsızı Eski ella Şanma davası istidasının bir suretinin de müddeaaleyh sıfatile bana tebliğ edilmesi lâzımdır. İstida suretinin de tebilğini iste- rim, demiştir, Mahkeme, istida suretinin B. Mesuda tebliğine karar vererek mühakemeyi başka ihtikârla mücadele Vekâlet, ticaret müdürlü- ğünden izahat talep etti Deri, kumaş ve diğer maddelerde ihtikâr Belediye tallmatnameleri şehir için- de ahırlara müsaade vermiyor. Halbu- ki şehir hududları içindeki Yerlerinde hâli ahırlara tozadüf edili- Yor. Boğaziçinin en güzel bir ki olan Emirginda Reşidpaşa mahalle. sindeki büyük ahır etrafı kokutmak, sayfiyeye gelenleri. kuçırmakla kal itiraflarını şimdi inkâr edi Üniversitenin muhtelif fakültelerinden 36 palto ve kitap çalmaktan suçlu Hüsnü- iktisad müdürlüğü Bazi şeflikler ihdasi mesine dün Sultanahmed ikin ü i Müdürlük, Vekâlete verdiği baş- ia mba Bia eli tekarrür etti ka Ankarayı bir de rapor gönder- e a a A kana el 040 bütçesile iktisad mü- | kanunu hükme rağmen ihtikârn te SONA grlermmlğ ve Gi Ae el emar müdür maavinliği ile 10. | gebbüş edenler hakkında şiddetli takibata sesinde de bu istidasını şifahen tokrar- içek Tum görülen bazı şefliklerin ihdasını teklif Ea hızsalık yapmadım. Bu işle alâ- | Sinifi Bütçe encümeni ile meclis, bir | Lütfi Kırdar da, mıntaka ticaret müdür. reğeme Bundan evvelki celsede heg | Müdür muavinliği ihdası teklifini kabul iza- paltoların ne kadar, dava mevruu olan üçünden malümatım var, dedimse de bu sözlerim, paltoları çaldım demek değildir. Odamda bulunan bu üç paltodan ikisini, #hdasile kadronun biraz daha tevzlini mu- arkadaşlarımı ödünç para vererek bunun hazirandan itibaren tebliğ edilmiştir. mukabilinde rehin almıştım. Birini de | ihdas edilesek bu şefliklerden birine Rober Keydim Elymek üzere satın almıştım. Bu | Kolej hukuk ve iktimd faktiteleri me. | Çiçek satışında kabzımallar paltolâr da hırsıtlık e, zunlarından , B. Feridun Demirdenk tayin ihtikâr mı dar? Demiştir. Hümünün bu iddiasını lsbat | edilecektir. “B. Feridun, yapıyor: i geçenlerde açılan belediye müfettişliği imtihanına, girmiş ve dördünellüğü kazandığından müfettiş ola- mamıştı. İçin gösterdiği şahidlerin mahkemeye çağı- rip dinlenmelerine karar verilerek muha- keme başka güne bırakılmıştır. Çiçekçilerden mürekkep bir heyet Beledi. yeye müracaat ederek gişhanrde bir kah- vede çarşamba günleri kurulan çiçek pa- Ünel name —e sarında çiçek a arttırma seçi . > Las : diğını, ak bazi kabztmalların r Heroin kaçakçılari Tayyare ihtifali derecndi giydik. fintierinde ürbep yapacak sir olduklarını ileri sürerek birlik halinde birlsğen bu kabzımalların faaliyetine niha- yet verilmesini ve bu suretle çiçek satışın- da ihtikâra meydan verilmemesini istemiş- lerdir. Çiçekçileri bu müracaaı tedkik edilmektedir. Gedikpaşada oturan Meyerbe'nin kocası Onnik ile birlikte evlerinde hazı kimselere heroin sattıklarını haber alan gümrük mu- bafaza memurlar, zabıta ile beraber evde Yaptıkları araştırmada bir mikdar Beroin bulmualardır. Suçlular, adilyeye verilmiştir. 15 Mayısta Ankarada yapılacak büyük tayyare ihtifalinde İstanbulu temsil etmek üzere umumi maslis âzasından bayan Me- lha Avni Ankaraya gidecek ve iMtifalde bir nutuk söyliyecoktir, Armatörler Ankaradan İSTANBUL HAYATI | lm m | Asıl zevk nerede? Ahbaplardann biri yolda koluma girdi: — İşin yoksa, gel seni bir yere gö- türeyim. Bak, ne merâklı şeyler gö- receksin. Bir kapıdan girdik, kıvrım kıvrım merdivenlerden çıktık, evden bozma bir aparlıman aniresinden geçtik. Dar bir koridorda ilerledikçe, arzm merkezine doğru iner gibi, sıcaklığın arttığı hissediliyordu. O Önümüzsıra yürüyen ev sahibi ballandıra ballan. dıra anlatıyor: — Aman efendim,yeni yetiştirdi. Eim balıkları bir görseniz O kadar afacan şeyler ki... Küşede yanan kocaman kömür sobasının, hamam halveti gibi ısıttığı | dar, uzun bir odaya girince kendimi evvelâ bir saatçi dükkânında san- dım. Sağdan soldan, saat sesini andı- ran şıkırtılar duyuluyordu. Şakakla- rımdan sızan terleri silerek etrafa dikkat edince büsbütün şaşırdım. Odanım duvar diplerine boydan boya büyük camekânlar dizilmiş. Her biri- nin üzerinde acayip bir makine işli. yor, her makinenin ucundan ahtapof kolları gibi kırmızı lâstik borular uza» nip birer camekânın içine giriyor, Ben şaşkın şaşkın etrafa bakınırken ev sahibile bizim arkadaş köşedeki camekânın önüne diz çöktüler, par- maklarmı uzatıp heyecanlı heyecanla konuşmağa başladılar. — Bak, bak, bak... Gördün mü şu sırtı siyahı”. — Evet, evet İşte, yosunların ara- sında dolaşıyor. Ben de yanlarma sokuldum. Önün- de diz çöktükleri camekânın içindekl bulanık suda yosun yaprakları yü- züyor, diplen yukarıya doğru müte- mâdiyen hava kabarcıkları yükseli- yordu. Dostumla ev sahibinin heye can içinde seyrettikleri yere ben de dikkatle buklım. Onlar bir şeyler gö- rüp hayretler içinde takip ediyorlar; ben ancak yeşil yosun yapraklarının. kımıldanışını farkedebiliyordum. Ba- na da işaret ettiler; — Bak, bak. Görüyor müsün. Şu maskararın akrobasi numaralarını Ne kadar baksam nafile Ne akro- basi görebiliyorum, ne 81... Bu görgüsüzlüğüme hiddetlendi. nın arasında tahta kurusu kadar bir böcek peyda oldu. Hayvan. >orlukla farkedilen kuyruğunu sallıyarak do- laşırken ev sahibi ile dostumun he. yecanını bir görmeli idi. Dudakları Şapırdıyor. gözleri yuvalarından fırlı, yacakmış gibi açılıyor, yerlerinde zip zıp zıplıyorlar; nerede İse, ikisi birden bulamk suyun içine atlayıp acayip hayvancığı bağırlarına basa- caklar... Böcek birkaç defa dolaştıktan son- ra yosunlar arasında kayboldu. Sıra ile her kavanozun önünde bir müddet diz çöküp heyecan İçinde seyre daldılar, Ben, bazılarında biç bir şey göremedim; bazılarında, yan balığa, yarı, istihale devresinde kur- bağa yavrularını benziyen birkaç minimini böcekler görebildim. Ter içinde kapıdan çıkarken dos tumla ev sahibi bana döndüler; — Gördün ya. Seyrine doyum ol müyor mübareklerin. — Onları görebilmek için sabahtan akşama kadar oturup beklemek lâ- zm, Dedim. İkisi birden asabiyetle hays kırdılar: —A, kayın. azil sevk orada ya Kıymetli balık böyle seyredilir. Cemal Refik a döndüler Ankaraya giden armatörler heyeti, dün akşam şehrimize dönmüştür. Heyet, Türki, ye sahilleri araslıda yapılacak nakliyatın tek merkezden sevk ve idaresi hakkında Mü hakalât ve İktisad Vekâletlerine, armatörles, rin düşüncelerini arzetmiştir. Hükümet, armatörlerin fikirlerini csas itibarile ka- bul etmiş ve kendilerine müzaheret vadin- de bulunmuştur. Bunun için, Ankaraya gi den heyet, Vekâletler ile yaptığı temasları meslokdaşlarına anlatmak üzere armatör- İeri salı günü içtimaa çağırmıştır. Sah günü öğleden ©vvel Türkiye armatörler birliği binasüda yapılacak bu toplantıda tek elden nakliye işi ve hükümetin rok» tai nazırı etraflıca tedkik edilecektir. Bu öğle alâkadar 35 - 38 firma vardır, 4