en 100 AKSAMDAN AKŞAMA Kırmızı dipli balmumu Edirnede, Kırıkpınarda üç asırdan panayır kurulur; türk delikanli: ları güreşle kuvvetlerini denerler. Ne gülzel bir şey! Bilhassa bir anane nin Yaşaması noktasından memnun #lüyorum: Üç asır ayni göreneği de am ettirebilmek! Ne mazhariyet... Fakat pehlivanlar başka bir lâtif Wsulü daha diriltmişler. (Yahut bize ulaştırmışlar.) Bakınız, Bedir: Dün matbaaya geldiğim zaman, ar- kadaşlarımı, büyük Ba alm ba- Şnda müzakerede buldum. Koskoca Sarı bir afişi ortalarına yaymışlar; alt kasmı kırmızı, üstü beyaz bir muma baka baka düşünüyorlar, görünce: — Gel! Belki sen anlarsın! - dedi- ler. - Nedir bu?... Afiş ve mum ayni Paketten çıktı, Okudum. Güreşlerin ilânı, — Fakat bu mum ne oluyor? — Yahu farketmiyor musunuz? dedim. - Yarım ağızla değil, m Şekilde dave orlar, Semboli İşareti. meri — Ha, sahi... «Kırmızı dipli balmu- Mu ile davet etmedik ya.» diye bir ir vardır... — İşte bunlar bizleri canı gönül den Çağırıyor... Demek gidersek her vi türlü kahrımıza katlanacaklar... Bi- Yi «okumuşlar», yani davet etmişler. Davetnamenin de öz türkçe adı sokun. Ahanemizden o kadar az muktarı- Bi Yaşatabilmişiz, geri kalanları da Pu nesil içinde öyle zoraki, öyle nafi- le Şekilde boğmuşuz ki bir yerde böy- le bir tezahürü görmek ve bunun halk Arasından kendi kendine fışkırdığına “ahit olmak doğrusu hoşa gidiyor. Şayet bu kırmızı dipli mum âdeti İngilizlerde olsaydı gayet tabii bula- , “aktık, Çünkü faraza nazırların, ek i Buckingham sarayma gider Ken garip kıyafetlere bürünmelerini Pek olağan işlerden sayıyoruz. Her halde bunu da gazetelerimize kısaca: «— Kral, Başvekile dibi kırma Mum yollamıştır!» diye yacazaktık; ve Hükümet reisinin hükümdar tarafın- dan saraya çağrıldığı anlaşılacaktı. Ama kendimizin olunca ehemmiyet Verme... Bırak ölsün... Osmanlı tarihinde, mührü hüma Yunu geri istemek, sadaretlen azlet- Mek manasına gelirdi. Masallarımız- da kırk satır ve kırk katır gönderilir- 5€ «ölümlerden ölüm beğen» demek- Ür. Hükümdarlar, biribirlerine me selâ gecelik entarisi yollarsa «sen erkek değilsin! Bunu giy; *vinde otur!» manasına İmiş. Aşk işlerinde de ayni sembolik Mektuplar; Üç beş maddeyi biraraya toplayıp yollamak suretile ümmi ma- #uka, ümmi âşığına, halini, ahvalini, hiyetlerini, tasavvurlarını anlatırdı. Bu mektuplar, âdeta reçete gibi ter- «Yorganla kazanın» neyin- den bize lüzumsuz görünen ıstılahları Ht eden ve on dokuzuncu asra ka- e devam eden sevda mektuplarının m “yorgan», «kazan» tabirleri de ta- Hamile boş olmasa gerektir. Bu cşya- dan her birinin erbabınca bir mana- Ya çekilebileceğini sanıyorum. İlerde mütetebbi bu hakikatleri elbette e çıkaracaktır. $kilerin biribirlerine gönderdikle- la eğ tçesini bile yapmak, harsimizi in- Seleyen merak sahiplerine düşer. — Bitliste o Ti bay Amca, AKŞAM Perakende fiatleri ucuzlatmak Belediye yeni bazi tedbirler alınmasını düşünüyor Belediye hâl idaresinde varidatın daha esaslı bir surette tahsil ve temini için mü- essasenin kadrosunu takviye etmeğe karar vermiştir. Belediye hâldeki satış İisteleri- nin ilânını muvafık görmüştü. Ancak gaze- telerle ve şehrin muhtelif semtlerine kona- cak siyah tahtalar üzerine fiatlerin ilân edilmesi, mühim bir fayda temin etmediğin. den hem müstahsilin hukukunu korumak, hem de müstehlik lehine fiatleri ucuzlat- mak için yeni bir tarz düşünülmektedir. Yapılacak tedkikler neticesinde Dahiliye ve Ticaret Vekâletlerinin de mütalcaları alın» dıktan sonra tatbikine geçilecektir. Gürültü çıkaran bir sarhoş 6 gün hapse mahküm oldu Ahmed adında biri rakı için fazla sarhoş olduklan sonra Şehremininde bir kahveye gitmiş ve orada oturanlara sebepsiz yere küfredip bağırmağa başlamıştır. Kahveci kendisine gürültü yapmamasını ihtar edince, Ahmed büsbütün kızmış ve yumrukla kahvenin pencere carilarını paf- r, Zabıta tarafından yakalanan Ahmed dün cürmü meşhud davalarına bakan Sultan- ahmed Ikinci sulh ceza mahkemesine veril- miş, yapılan muhakeme neticesinde suçu sabi olduğundan altı gün hapse mahküm edilmiştir. Barbarosun türbesi Binalar yıktırıldı, türbe meydana çıktı Beşiktaşta Barbaros Hayreddin türbesi- nin etrafındaki dükkânlar istimlâk edilerek yıktırıldığı için türbe meydana çıkmıştır. Şimdi türbenin arka cephesindeki binala» run İstimlâkine devam edilmektedir. Türbe- nin yanımda ve Beşiktaş iskelesine uzanan sokak da Prost plânına göre 15 metre ge- nişiiğinde bir câdde haline konulacağından türbe binası karşısındaki binalar da istim- lâk edilecektir. Bu binaların da İstimlâk muâmelelerine yakında başlanacaktır, Eski eserleri koruma, heyeti, Barbaros türbesi civarında yatan ve Barbarosun maj- yetini teşkil dön eski deniz erkânına ald mezarların da muhafaza edilmesi ve dış duvarındaki kitabelerin tarihi ehemmiyeti haiz bulunmaları itibarile yeni sahanın et- rafını çeviröcek duvara bu kitabelerin ko- nulmasi lüzumunu belediyeye bildirmişti, Duvar yıktırılırken bu kitabeler, bozulma» dan yerlerinden sökülüp çıkarıdıklarından ileride bunlardan istifade edilecektir. Bar- baros türbesi civarındaki istimlâk muame- lesi bittikten sonra buranın tanzimine baş» lahacaktır. Tanzim sırasında türbenin ar- ka tarafında ve deniz cephesinde bir de da. niz müzesi kurulacaktır. Haydarpaşadaki köprü bu sene içinde bitecek Haydarpaşada tren hattı üzerinde geçid köprüsünün inşasına devam edilmektedir. Belediye İnşa masrafına iştirak ettiğinden 940 bütçesine de elli biri liralık tahsisat koy- inuştur. Köprünün bu sene içinde tamam- lanması temin edilecektir. amm maa Biliyorüz ki çiçeklerin, renklerin, hü- lâsa her şeyin ayrı bir manası vardı ve bu, başlı başıma bir folklor çeşitidir. Maziyi iyi anlayıp maziye nit yarata- cağımız eserlerde yanlışlara kapılma- mamız için, bunların tetkik, zabt, tasnif ve neşredilmesi. icap ediyor. Milli varlığımızı belirtmek için ya- pılacak ne çok işlerimiz var, yarabbi! Ve bütün bu işler kaç yüz, kaç bin münevyerimizin amatörce cmek sar- fetmelerini; ömür £ törpülemelerini icabettiriyor. (VA - Na) ŞEHİR HABERLERİ Karilerimizin mektupları İki sene üstüste bir ders- ten sınıfta kalan talebe Biz Tıp İsültesi birinci doktora si- rusfında iki sene üstüste bir dersten sınıfta kalmış talebelerdeniz. Tahsil hayatımızdan 5 sene gibi büyük bir zaman kaybetmemek için üniversite rektörlüğüne bu seneki ders yılı bi- dayetinde bir kere daha imtihan hak- kı verilmesi için müracaat ettik. Üni- versite heyeti bu dileğimizi muvafık bularak birinci kânunda Maarif Ve- kileğine arzeti. Ayni bizim vaziyetle olan ortameklep ve lise talebelerine bundan bir ay evvel bir kere daha im- tihana girme hakkı verildiği halde he- nüz birim Için bu şekilde bir karar ve- rilmedi. Halbuki imtihanlar yaklaşı- yor. Bizim için de Maarif Vekâletin- den aynı bir kararın biran evvel ve- rilmesini yüksek saygılarımızla dile- rr, Tıp Fakültesi birinci doktorada bir dersten kalanlar KUÇUK HABERLER: X Belediye temizlik amelesile temizlik vesaltinin vazifelerini gösteren bir talimat name vardır. Bu talimatname, bugünkü ih- tiyacı karşılamadığından bazı maddele- rin tadili lâzım gelmektedir. Belediye te- mizlik müdürlüğü, diğer memleketlerdeki talimatnamelerdeki hükümleri de tedkik ederek bu hususta bir proje hazırlıyacaktır. Dün sabahki ekspresle şehrimize Al man, Çek ve Polonyalı 15 kişi gelmiştir. Bunlardan bir kısmı kadındır. Turist olduk- larını, buradan şarka gideceklerini söyle- mişlerdir. 4 Bir gazete, Kartalda deniz kenarın- da yapılan modern bir abdetshanenin ye- rinin münasip olmadığına dair bir şikâyet mektubu neşretmiştir. Erkek ve kadınla- ra mahsus olarak yanında ve içinde bol su- yu bulunan bu abdesthanenin yeri, beledi- ye hekimlerinin raporu ve belediyenin halk arasında açtığı anket üzerine tesbit edilmiş ve bu suretle kasabanın mühim bir ihtiya- cını karşılamıştır. Bu itibarle yapılan neş- riyak yerinde değildir. X Üsküdarda oturan Mari ve Beatris ad- larında Iki kadın dün kavga etmişler, bun- lardan Beatris bıçakla Mariyi yaralamıştır. Mari hastaneye kaldırılmış, Beatris zabıta, tarafından yakalanarak Üsküdar müddet- umumiliğine teslim edilmiştir. Üsküdarda oturan İmadeddin ve Pik- ret adlarında iki kişi dün bir para mesele- inden karga etmişler, Fikret biçakla Ima- deddini muhtelif yerlerinden yaralamıştır. Fikret yakalanmış, yaralı tedavi altına alınmıştır. Şişhane civarında Hayim ve Azra ad- larında iki kişi kavga etmişler, Azra biğ rakı şişesile Hayimi başından yaralamıştır, Hayim tedavi altına alınmış, Azra yakala» narak mahkemeye verlimiştir. A Şoför Aleksandır'ın idaresindeki olo- mobil dün İstiklâl caddesinden geçerken Istrati adında birine çarparak bacağından yaralamıştır. Eminönü Halkevinden: 8. 23 Nisan Bayramı ve Çocuk Haftası mü- nasebetile Eyimizin Cağaloğlundaki sal0- nunda: 1 —— 24 Nisan 940 çarşamba akşamı saat (2030) da âralarımızdan muharrir bay Nusret Safa Coşkun tarafından (Bizim ce- miyelte çocuk) mevzulu Bir konferans ve- rilecek ve gösterit şubemiz (Hissci Şuyla) Piyesini temali edecektir. 2 — 285 Nisun 940 cuma akşamı saat (2030) da Dr. bay Orhan Tahsin tarafın- dan (Çocuk terbiyesi) mevzulu bir konfe- rans verilecek ve gösterit şübemiz (Hisseli Şayia) piyesini temsli edecektir. 3 — 77 Nisan 940 cumartesi akşamı saat (2030) da Dr. bay Şükrü Hazım Tiner ta- rafından (Çocuk esirgeme meselesinde tıb- bi düşünceler) mevzulu bir konferans ve- rilecek ve gösterit şubemiz (Hissei Şayla) piyesini temsil edecektir. Çocuk velilerinin istifadeleri için tertip edilen bu toplantılara gelmek istiyenlerin davetiyelerini Evimiz bürosundan almalar rica olunur, Tramvay ve otobüs durakları Kalabalık yerlerde birbirin- den ayrılacak Şehrimizdeki tramvay durakları, bazı yer- lerde otobüs duraklar!» birleşmektedir. Bu yüzden tramvay ve otöbüsler yolcularını indirip bindirmek hususunda müşkülâta t6- sadüf ediliyor. Görülen İhtiyaç üzerine tramvay ve otobüs duraklarına ald yerle- rin yeniden tesbiti için belediyede bir ko- misyon teşkil edilmiştir. Komisyon, gebrin bazı yerlerindeki otobüs ve tramvay durak- larını birleştirecek, bazı yerlerde de durak- ları “izdihama meydan vermemek üzere- biribirinden ayıracaktır, Louis Massignon'un bir u Geçenlerde memleketimizi ziyaret eden Collâge de France profesörlerinden Louis Massignon. şahsan pek iyi tanıdığı Boya- mt kütüphanesi hafızı kötübü İzmali efen- dinin vefatı haberinden duyduğu teessürü, Edebiyat fakültesi profesörü B. Şerafeddin Yaltkaya'ya Paristen gönderdiği şu mek- tupla izhar eylemiştir: «Pek muhterem meslekdaşim, Pek aziz.lsmatl efendi dostumuzun vefa- tanı büyük hüzün ve elem'e duydum. 1909 #enesindenberi Beyazilia onun yanında uzun müddet çalıştığımı hatırlıyorum. Her görüşümde onun ilim ve irlanının genişli- ğine ve derin malümatından edilen istila» delere hayran olurdum. Akrabasına, ke derlerine pek samimi surette iştirak etti- Bimi söylemenizi rica ederim.» Taksim meydanı Tanzim işi mayısa kadar bitirilecek “Taksimde yeni meydanın tânzim ve tevsit işi mayısın ilk haftasına kadar bitirilecek- tir. Abidenin etrafındaki meydanın asfaltı tramvay idaresi tarafından dökülmüştür. Yeni meydanda açılan yolların beton zemi- nİ ikmal edildiğinden yakında buraya da asfalt döşenecektir. Diğer taraftan Taksim kışlasının Pano- ramâ bahçesine ve Mete caddesine bakan cephelerinin yıktırılmasına devam edilmek - yeni Taksim , Kışlanın ba- kan kısmı da sonra burada arsanın yükseltilecek ve meydana tribünün inşasına lanaeaktır. Tribünün plânı bugünlerde ik- mal edilecektir. Meşhur bir Fransız edibi şehrimize geliyor Tanmmış Fransiz edibi, Fransız akade- misi Azasından Georges Duhamel önümüz- deki çarşamba günü şehrimize gelecektir. Kıymetli romancıya İstanbul Fransız Âsarı atika enstitüsü direktörü profesör Gabriel refakat etmektedir. B. Duhamel'in şehri- mizde bir konferans vermesi muhtemeldir, Üsküdar İskele meydanının genişletilmesine başlandı Üsküdar İskele meydanının genişletilme. sine karar verildiğini yazmıştık. Bu iş için İaaliyete geçlimiş, ilk olarak iskele yanın- daki birkaç binanın yıktırılmasna başlan» muştr. Sahife. 3 ri Iktisadi meseleler Yeni ham madde politikası Harpten evvel, fabrikalarımız istedik» leri yerden istedikleri ham maddeyi te- darik edebiliyorlardı. Vakıa dış ticaret sisteminin icab etürdiği kliring usulleri ham madde tedarikine engel olmaktay- dı, fakat ne de oba fabrikalar takasla, küring yoliyle bir kolayını bulup ham madde alabiliyorlardı. , Harpten sonra vaziyet tamamile de- işmiştir. Her memleket askeri düşün- celerle bazı ham maddelerin ihracını men veyahut tahdid etmiş, yahud bu mışlardır. Neticede fabrikalar, pahalı şartlarla ham madde tedarikine razı ol dukları halde, gene istediklerini bulamı- yorlar. Bu vaziyet karşısmda yapılacak tek bir iş vardı. O da harp içinde ve harp ş göre, bir sanayi politikası ta- kib etmek... İktismd Vekâleti bütün bu şartları tedkik ettikten sonra şu neticeye varmıştır. Mümkün olduğu kadar ham maddelerimizi, fabrikalarımızın istediği evsafa uygun bir hale getirmek... Fakat bu ham madde politikasını iamamile tatbik etmek mümkün olamazdı, çünkü kauçuk, kakao çekirdeği, demir, kalm ham deriler gibi maddeleri dahilde ye- #öştrmek kabil değildir. Yeni ham mad- de politikasında, her şeyden evvel do- kuma sanayini düşünmek icab ederdi. Netekim İktisad Vekâleti de bu sahada tedkikler yapmıştı. Dokuma sanayiimi- zin muhtaç olduğu ham madde yün, pamuk ipliği, suni ipek gibi ham mad. delerdir. Gemlik suni ipek fabrikası, çorap fab- böl i w şartlar altında mümkün olduğu kadar, herşeyimizi kendimiz tedarik etmekten Hüseyin Avni Raşid Rıza ve arkadaşları Hatayda İskenderun 22 (Akşam) — Raşid Rıza, Ertuğrul Sadi Tek, Halide Pişkin ve arkadaşları" Adanadan Hataya gel mişlerdir. Antakya ve kaza merkezle- rinde temsiller veriyorlar. Şimdi İsken- derunda bulunan trup her tarafta çok alkışlanmuştır. DEKORASYON Vitrinlerimizdeki Türk parçalarını lütfen görünür. Beyoğlu, İstiklâl cadesi No, 353. Bay Amcaya göre!.. B.A — Yalnız isik modasına tutulan olmaz...