PoLİTİ KA Danimarka ve Norveçin istilâsı ile doğru Alman kuvvetlerinin ilerlemesi tehlikeye maruz kalmışlardır. Lâkin seferberliğin tamamlanması için Al ZEKİ ŞEİZRİMİ Galatasaray Macarları Uzun tren yolculuğundan kuvvetlerini gösteremed Dün öğleden sonra şehrimize gelen caristanın Kişpeşt takımı iki saatlik ir istirahatten sonra Taksim stadında maçını Galatasarayla yaptı, Uzun ve meşakkatli bir yolculuktan sonra trende bitkin bir hale gelen Macar futbolcuları yorgunluklarını alamadan çıktıkları Ga- tasaray o karşısında hiç de muvaffak olamıyarak adetâ bir hezimete uğradılar | ie 6 - 1 gibi büyük bir farkla yenildi. | Dünkü farklı neticeye bakarak Ma- sarlar hakkında kati bir kanaat yürüt meği doğru bulmamaktayız. Çünkü üç Gün süren üçüncü mevki seyahatinden Sonra dinlenmek imkânını “bulamadan şahaya çıkmak mesburiyetinde kalan bir akımdan bundan fazla birşey beklemek imkânsızdır. Macarlar hakkında bükmü- Müzü ancak bugünkü Fenerbahçe ma- ndan sonra verebileceği. Wi inkü maç için Taksim stadına top- jpan 2 - 3 bin seyirci Galatasarayın Smirdeki mağlübiyetinden sonra bu Meşhur Macar ekipi karşısındaki oyunu- e *eyriçin sabırsızlanırken (takımlar *m Ahmed Ademin işaretile sahada #4 şekilde dizildiler. pe Gergo - Rotkoy, Onadin - şi, Zalai, Odry - Kaloçoay, Deri, Olaykar, Molnar, Kinçeş. 5 ulatasaray : Sal Osman - Faruk, Ad- » > Musa, Enver, Bedi - Salâhaddin, im, Gündüz, Buduri, Sarafim. una Galatasaraylılar başladılar, Or- an Yaptıkları bir iki hücumdan sonra Fülüygy gu dablerinin yorgun olduğu gö- # LATASARAYIN BİRİNCİ GOLÜ hüc, *<i dakikada sağdan yapılan bir tüni 288 Salâhaddinin kuvvetli bir şü- “şutamıyan Macar kalecisi topu iöğünledi Kaçan topu yakalıyan Sara- Yerinde bir şütle birinci Galatasa- #olünü yaptı, Bu golle beraber ha tad, ” düre geçen Macarlar, Galatasuray mü- | sireni Eeçemediler. Oyunda bariz bir | zün p7€ Sarpıyordu, İki taraf da düz- calar rin birbirlerini sıkıştırırken Ma- | rda hücüm Fazlalaşmıştı | 21 ,, MACARLARIN GOLÜ ,ici dakikada süratle Galatasaray Nd inen bir Macar hücumunda sağ | Gvirerey aim santrforlu kafa ile gale &olden, takimin berabere yaptı. Bu | Ve ga, ora oyun büsbütün durgünlaştı. Koy Galatasarayın hâkimiyeti al- Kirdi. 3) ATASARAYIN İKİNCİ GOLÜ lediği ecu dakikada Gündüzün sürük- rak g, oPU Sarafim Macar kalesine sta- Y tazyiki ele devrenin sonuna ka- rdü ve birinci devre 2 - | Macar- m mağlübiyerile bitti yen ikinci devresine Macarlar la ve ilk dakikalarda mütemadi saray JA yapmalarına reğmen Galata- müdu üdafaasını delemediler. Fakat Beşirttiler * bir hayli tehlikeli dakikalar ele bit defasında bomba gibi bir eng, tütünü Osman fevkalâde bir atıl- Mein kurtardı. Macarların bu nisbi Yiki karşmında Galatasaray takım lazyıp Pamağa başladı. Macarlarm bu Ge Uzun sürmedi. YLATASARAYIN ÜÇÜNCÜ DÖRDÜNCÜ GOLLERİ 24 üncü daki haddi Günd akikada © Salâhaddinden #eçen pası Gündüz bir şütle Kadıköy stadında karşılaşıyorlar İ latasaray bu Norveç harbi Avrupa harbi yeni bir safhaya girmiş- tir. Almanlar askerlerini Norveçin cenup kısmına çıkarmışlar ve Oslo'yu işgal etmişlerdir. Oslo'yu üssülhareke ittihaz ederek buradan memleketin içerile- © rine giden demiryollarını takip ederek yayılmağa çalışıyorlar. Norveç hükü- / meti evvelâ Oslo'dan 130 kilometre şimaldeki Hamar'a iltica etmişti. Buraya | üzerine İsveç hududuna yakın Nyg- borgsund kasabasına çekilmiştir, Norvecin orta ve şimal kısmi sahile mun- hasır ve “ri Dİ cenup kısmına demiryolu ile merbut değildir. Bunun için Almanlar buralara denizden muharipler yahut demirini boşal tarak şimale dönmekte olan şilepler ile asker amire Fakat tecrid edilmiş bir halde olduklarından Norveç hükümetinin teslim olmaması İle İngilizlerin tahminine göre Norveç hükümeti 200,000 asker çıkarabilir, Norveçliler gayet çetin ve zeki olduklarından askerlik vasıfları çok yüksektir. Oslo'dan hareket eden Alman kuyvet- lerinin takviye edilmemesi ve süratle ilerlememesi ve Orta ve Şimali Nor- veçteki Alman kuvvetlerinin yardımsız kalması şarttır. İşte İngilizler Nor- veçe vakit kazandırmak için Oslo'nun deniz yolu Skajerak ve Kategatta mayn tarlaları vücuda getirmişler ve Norveçin orta ve şimal kısımlarını sıkı ablo- ka altıma almışlardır. Norveçin mukadderatı seferberliğinin tamamlanmasını gemin edecek bu yardımların müessir olmasına ve daha sonra İngiltere ile vaktile Finlândiyaya göndermek İstedikleri kuvvete benzer kıta- ları Norveç sahillerine ihraç etmelerine bağlıdır. ZER dünkü maçta 6-1 yendi , yorgun düşen Macarlar iler. Bugün Fenerlilerle üçüncü ve onu müteakib 26 ncı dakika. da Macar müdafaasının yaptığı penaltı dan Buduri dördüncü Galatasaray gol. lerini yaptılar. Bu göllerden sonra oyun tamamile Galatasarayın hâkimiyeti altı- ba girmişti. Bu hâkimiyet Macarları adamakıllı şaşırttı. Bu şaşırma müteakib gollere sebeb oldu. GALATASARAYIN BEŞİNCİ Ve ALTINCI GOLLERİ 31 inci dakikada Gündüzün bir kafa pasindan istifade eden Salâhaddin bom- ba gibi bir şötle beşinciyi, 34 üncü da- kikada Salimin gayretile Sarafim altıncı | golü yapınca Macarlarda yürümeğe bile mecal kalmamıştı ve baştan nihayete kadar sönük geçen maç bu suretle | - 6 | Galatasarayın galebesile bitti. Kişpeşt - Fener maçı bugün Kadıköyünde yapılacak ilen Dün Galatasaraya | çarşamba günündenberi seyahat ederek iki saatlik bir istirahat ten sonra maç yapmak mecburiyetinde kalan Macaristan liginin ikincisi Kişpeşt bugün Fenerbahçe stadında 16,30 da ikinci maçını Fenerbahçe ile yapacaktır. Pahalıya angaje edilen Macarların mas- rafını çıkarabilmek için Fenerbahçe sta- dıran hisse almaktan vaz geçmesi üzeri- ne Futbol ajanlığı tarafından Fener stadına alman bu maçı hakem Şazi Tez- | can idare edecektir. | Boğaziçi lisesi kırmızı küme şampiyonu oldu Maarif müdürlüğü tarafından mektep- ler arasında tertib edilen Jig maçlarına dün Şeref stadında devam edilmiştir. Bu maçlar arasında Haydarpaşa ile Boğaziçi Meesinin karşılaşmaşı Kırmızı küme şam- piyonunu meydana çıkaracağından stada simdiye kadar hiç bir meklep maçında görmediğimiz şekilde büyük bir kalabalık İ dı, tabutunun arkasına toplanmıştı. Seyirci arasında Maarif Vekâleti beden terbiyesi müdürü B. Vildan Âşir ile mektep müdürleri ve maarif er- kânı bulunuyordu. Günün ilk maçı Gala- tasnray ile İstiklâl arasında yapıldı ve Ga- karşılaşmayı 3-1 kazandı. İkinel maçı Vefa ile Sanat mektebi yap- tılar. Vefalılar birinci devrede yaptıkları bir golle maçtan galib çıktılar. Günün son ve mühim maçı Şazi Tezca- nm idaresinde Haydarpaşa ile Boğaziçi yapıldı. içel başladı. Her iki takım bütün enerjisile çalışarak neticeyi lehine çevirmeğe uğraşıyor ve müsabaka bu yüz- den çok seri oluyordu. Maamafih bütün didinmelere rağmen ilk devre golsüz ola- rak berabere nikayetlendi. iz İkinel devreye her iki takım büyük bir bizik başladılar. Teknik ukınlaria rakib kaleyi tehdid eden Boğaziçi oyun Üzerinde ufuk bir hükimiyet tesis ptsi ve bu çalışmaz- sının semeresini beşine! dakikada gördü. Merkezden yaptıkları bir akında Tesld fal- #olu bir vuruşla takımının ilk golünü çi- kardı. Henüz iki dakika geçmemişti ki Ös- manın yaptığı penaltıdan Haydarpaşa be- raberliği temin etti. Galibiyellen tekrar beraberliğe düşen Boğaziçi takımı bilhas- sa Niyazi ve Mustafanın canla başla çalış- ması sayesinde tekrar hâkimiyeti aldı ve bu sırada sağdan yaptıkları bir akında Mustafa yakından İkinel ve biraz sonra da İsmet kalecinin hatasından Bogaziçinin üçüncü golünü yaptılar ve müsabaka bu vaziyet değişmeden 3-1 Haydarpaşanın mağlübiyetile nihayetlendi ve Boğaziçi Kırmızı küme şampiyonu oldu, Her iki takımı şampiyonlukta mühim rol oynıyan bu maçtaki dürüst ve sport- Mmence hâreketierinden dolayı tebrik ederia Dün büyük şair Abdülhak Hâmidin hatırası taziz edildi ihtifalde Maarif Vekili, Vali, tanınmış edebiyatçılar, Dün Hâmid'in mezarında yâpılan ihtifalde Maarif Vekil Büyük şair Abdülhak Hâmidin ölü- münün üçüncü yıldönümü münasebetile dün bir ihtfal yapılarak merhumun ba- bırası taziz edilmiştir. Merasim, saat |5 de Asri mezarlıkta Hâmid için Maarif Vekilliğinin m | hu | ğı güzel mezar önünde cereyan etti, münasebetle Maarif Vekili B. Hasan - Ali Yücel Ankaradan şehrimize gelmiş bulunuyordu. İhtifalde Maarif Vekilin- den başka Vali ve Belediye Reisi B. Lât- fi Kırdar, Parti müfettişi B. Tevfik Fik- ret Sılay, bazı mebuslar, üniversite rek- törü B. Cemil Bilsel, Güzel sanatlar aka- demisi müdürü B. Burhan Toprak, ede- biyat fakültesi profesörleri, Şehir meclisi azaları, tanınmış edebiyatçılar ve mual- limlerle üniversite fakülteleri, lise ve muallim mektepleri talebelerinden mü- rekkep kesif bir kalabalık hazır bulundu, Maarif Vekilinin nutku İhtfal Maarif Vekilinin şu nutkile baş” adı; «Bütün hayatı, devam eden bir genç- lik ve ölümsüz bir bahar olan dâhi şair, ihtiyar dost ve büyük insan Abdülhak Hâmidi, aramızdan aynlmasının üçüncü yılında ve ebedi karargâhında hep bes raber ziyarete geldik, Ağaran başını tel- mih ederek, kendini «Karlar altında nevbaharım ben» diye tasvir ederken bilmiyorum, düşünmüş mü idi ki, bir gün bu yumuşak beyazlıklar, mermer- İeşseler bile, onun fâni varlığının arka- sında daima taze, her zaman için sol- maktan ve bozulmaktan münezzeh, zin- de bir hatıra kalacaktır. O yaşarken doğanlar hep sağ olsalar- milyonluk bir kütle takılıp yürüyecekti. Abdülhak Hâ- mid, liç çeyrek asır içinde yetişen Türk münevver nesillerinin istisnasız bir ihti- ram kutbu oldu, Ona hayranlıkla tevec- cüh etmemiş kalem, edebiyatımızda yok gibidir. Muazzam eserinin kurduğu ya- ratma ehramının arkasından gelen tok ve kalın sesi, zamanın çizeceği yeni ufuk- lar için bile (bâlâdan bir sess olacak- tir. Onu sevmeğe lâyık olmak için an- muallimler, üniversite ve Kg lamak emeğine muhtaç olanlar, henüz doğmamış Türk nesilleri oarasında da var olacaktır. Bu itibarla bir toprak yı ğını ve bir mermer kütle halinde görü- pen, baş ucunda toplandığımız bu insan, bir mazi olduğu kadar, edebiyatımız için bir istikbaldir. Ölüm düşüncesine hayatının en canlı anlarını veren hâkim şair, nasıl olur da ölümünden sonra yaşamak hakkını ka- zanmaz? Sonsuzluğa, en mutena saatle- rinin tefekkürünü, engine açılır gibi kap- tnp bırakan bu vecd ve hulya adamı, nasıl olur da namütenahilikten nasipsiz lise talebeleri hazır bulundu Ni, vali ve diğer hatipler nutuk söylerken kalabilir? Hürriyete ve güzelliğe, ruhu- | nü esir etmekten bir dakika çekinmemiş olan bu serazad insan, kara toprakta nasıl yok olur ve kara toprak onun ha- kiki varlığını nasıl çirkinleştirebilir? O, bizim gönüllerimizde hüküm süren de- rinleşici bir fikir cezbeden, alıp götüren bir ha; bir ebedilik ve bir devamdır. ayah kadar dışına ve suretine itinalı olan Abdülhak Hâmide, mermer den de olsa, ölümünden sonra bir libas Izımdı. Türk halkı gibi Cümhuriyet hü- kümeti de, şahsını ve sanatını her zaman | derin hürmet ve dikkatle tebcil ettiği bü- yük şairi bu dış ihtimamında inkitan uğ- ratmadı. Bu beyaz medfen, Abdülhak Hâmide son mesken veya zerreleri'nin yayıldığı toprağın üstüne serilmiş bir kefendir. Bu ebedi krargâh, ona küçük bir mezar, fakat bizim için büyük ve | aziz bir ziyaretgüh olacaktır. Çünkü o, Türk edebiyatının tarihi akışı içinde mu- azzam bir çağlayan ve sonra genişliye- | rek süzülüp akan bir ummandır. Bu um- manın dalgalarında mermerleşmiş kö- püklerin sükünuna bu iki mısrada onun seksen yıllık öm- rünün bütün tercümei halini sokuyacak- bir: Bu taş cebinime benzer ki ayni makberdir, Dışı süküt İle xâbir, derunu mahşerdir, Diğer hatiplerin nutku Maarif Vekilinden sonra Vali ve Be- leriye Reisi B. Lütfi Kırdar vilâyet ve dalan bakışlarımız, | N ML | büyük şair Abdülhak Hâmidin, Türkiye nin olduğu kadar İstanbulun da mefahiri arasında bulunduğunu, belediye büyük şaire, sağlığında bir mesken temin et- mekten şeref duyduğunu ve İstanbullu. ların onu üstüste mebus seçmek suretile bağlılıklarını gösterdiklerini söyledi ve Maarif Vekilinin Hâmide güzel bir me- zar yaptırmakla hem onun hatırasını ta- 3iz ettiğini, hem de İstanbul belediyesi- nin tamamlamağa çalıştığı Asri mezar- lığa hayırlı bir yardımda bulunduğunu iyerek teşekkür etti, yi müteakip Şehir meclisi namına B. Refik Ahmed Sevengil, edebiyat fa» kültesi namına profesör. B. Ali Nihad Tarlan ve üniversite gamına bir talebe nutuklar söyliyerek şair hakkındaki ihti- saslarını güzel sözlerle ifade ettiler. İh- tülal bu suretle sona erdi. Hâmidin mezarı Maarif Vekilliği tarafından Hâmid için yaptınlan mezar cidden güzel olmuştur. Plânı güzel sanatlar akademisinden mi- mar B, Arif Hikmet tarafından hazırla” nan mezarın geniş mermer kitabesi üze- rinde büyük şairin, heykeltraş bayan Sabiha tarafından yapılmış tunçtan bir büstü bulunuyor! ve altnda O Hâmidin mermere bâkkedilmiş şu beyti bulunu- yordu: Şu taş cebinime benzer ki ayni makberdir, Dışı sükün ile zâhir, derunu mahşervir Bu beytin altına şairin doğum ve ölüm tarihleri kazılmıştı. Kitabenin önündeki mermer sandukayı dairen çeviren iki mermer hat arasına menekşeler ekilmiş bulunuyordu. Yalaz mermere hâkkediler beyitte iki yanlış nokta vardır. Bu bey» tin doğrusu Maarif Vekilinin nutkunun sonunda söylediği gibi olduğunu zanne- diyoruz. Dün vefatının yıldönümü münasebeti. le Hâmidin mezarına Maarif Vekili, üni versite, vilâyet ve belediye namına çe- lenkler konulmuştu, Abdülhak Hâmi din zevcesi bayan Lüsyen ihtifal sonun- da Asri mezarlığa gelerek kabri ziyaret belediye namına söylediği kısa nutukta | etmiştir. Devlet Demiryolları ve limanları bütçesi 43 milyon 320 bin lira olarak tesbit edildi Ankara 12 (Telefonla) — Devlet Demiryolları ve Limanları işletme urmum yeni yıl bütçesi 43 milyon olarak bağlanmıştır. Bu ye- kün, idarenin 1939 bütçesi yekünundan 2,190,000 lira fazladır. Umum müdürlük, yedin bin kilomet- teyi bulan ve muamelâtı her sene büyük bir inkişaf göstermekte devam eden me- mur ve müstahdem ihtiyacını karşılamak üzere teşkilât kadrosunu genişletmeği Kararlaştırmış ve yeni yıl bütçesine bağ: lanan teşkilât kadrolarındaki memur ve müstehdem cedvellerine bu sene yeniden alınacak (o 974 memuru ilâve etmiş tir. Bünun 616 sı hareket, 184 ü cer, 66 sı yol olmak üzere 866 sı aktif servisler ihtiyacını karşılıyacaktır. İdarenin varidat bütçesi esbabı muci- besinde verilen izahata göre, 1938 . 1939 yılında banliyö hatlarında 9,133,521, ana hatlarda da 8,717,803 yolcu taşın- maşlır. 1939 - 1940 yılının ilk altı ayında ise banliyö hatlarında 5,706,306, ana hat- larda da 6,506,514 yolcu taşınmıştır. Oo SL O Norveç krallığının Almanlar tarafından işgal edilen ve en meşhur ilmanı Oslo, Bkajerrak boğazında Kristiyanya fiyorunun #onundadır. 258,000 nüfusu vardır. (Eski is- mi Kristiyanya idi.) Üniversitesi mensuca- ti, ipekçiliği, birası, izabehaneleri, sabuncu- ağu ve keresteciliğile meşhurdur. İngiltere ve Fransanın başlıca limanları» na, Kopenhag'a. Hamburg'a, holm'a keresle, balık, maden, ayna ve deri ihraç eder. (di). Oslo 1048 tarihinde Loen suyu mansabın- da tesis edildi, 1897 de üç İskandinav dev- Jetini birleştiren Calmar iükladından son- ra Norveçin merkezi oldu. 1567 de bir yan- gın neticesi harap olduysa dü Danimarka kralı dördüncü Christian tarafından 1624 te yeniden inşa edildi ve ona izafeten eski adını aldı, 1924 ten itibaren eski Oslo ismi iade edildi. Trajedi, dram, komedi Ahmed Özalp isimli bir karilmiz, tiyatro" eserlerinden trajedi, dram ve komedi ara» sındaki farkları soruyor. Trajedi, meşhur şahsiyetler arasında c#- reyan etmiş mühim vakayli temsil eyiiyen, dehşet ve merhamet hislerini uyandıran şalrane bir tiyatro eseridir. Oslo'da parlâmento Komedi, eciniyetin âdetlerini, gülünç tax raflarını ve kusurların! tebarüz ettirereii gülmeği tahrik eden dramdır. Dram, facia unsuru e mizah unsurunun karışmış olduğu piyesterdir.