ii Nisan 1940 5 AKŞAMDAN AKŞAMA Umumi asabiyet Şu yirmi dört saat zarfında, tünel de, tramvayda, vapurda, yolda mul- telif kavgalara şahit oldum. Hepsi de incir çekirdeğini doldurmıyan sebep- lerden! — Benim ufak parayı vermeden başkasının biletini kesiyorsun... — Canım, patlamağın ya, be adam... Vereceğiz... — Bir müşteriye böyle hitap ede- mezsin... Numaranı alıyorum... — Numaramı alman canımı alâ amzsın 4... İh... Yahut: — Efendi... Çarpma... — Türkiyede efendi kalmadığını duymadın galiba. Hepimiz bayız... — Vay bay vay... İh... Hattâ, bir iki sefer, gözlerimi gaze te sütunundan ayırarak ben bile sağ» da solda müdahale ettim Oturduğum binadan içeri girerken, kapıcıya: — Niçin buralarını temizlemiyorsun... Bu ayak izlerini görmüyor musun? * dedim, © da her sefer terbiyeli davranırken, bu defa aksileridi: >— Hem mal sahibine hesap verme» Vi... Hem kiracılara, Sokağımız tamir ediliyor... Tozları içeri taşıyan gene Sizlersiniz... — Yok, bak, böyle konuşursan... — Ne olacakmış? İş büyüyecekti, Bereket versin, biz- zat mal sahibi alt kattaki dairesinin kapısını açarak: — Ahmed! - diye haykırdı. - Şu kö- pefin suyunu doldurman için sana boyuna tenbih mi etmel Ne ah- mak herifsin! — Bana küfredemezsin... Emeği mizle ekmeğimizi küzanıyorsak esir değiliz... — Zaten senden illâllah... Savaca- Zım... — Canıma minnet... Ben de bıktım bu işten... Allah bir kapıyı kaparsa, ötekini açar... Locusına girerken kanadı güüüm diye kapattı, Bu adamcağızım uzun zaman zah- met çektikten, iş aradıktan sonra bu» Taya yerleştiğini biliyordum. Vah vah, İncir çekirdeğini doldurmıyan bir se- beple şimdi gene boşta kalacak... Ken- disini terslediğime acıdım... Odama çe- kildiğim zaman, içimde üzüntü var- dı. Fakat ne büyük sıkıntı bu.., Ha- sebebi acaba bundan mı?... Aca- ba mideme ağırlık verecek bir şey mi Yedim ki?... Niçin ofluyor, pofluyor, Yatakta bir yandan öle yana dönü- Yorum?... Fakat şu tepemdeki kiracı" Ya da ne oldu?.. Her gece, uslu akıl- W gelir, sessizce yatardı. Halbuki bu &ece kafeste aslan misali ha dolaş Yor, ha dolaşıyor... Parkeler gıcır, gu- Sur... O da ayrıca sinir... Sabaha kadar uyumadı. Beni de Uyutmadı... Dolaşmasaydi rahat ede- “ek miydim, bilmiyorum... Şafak za- Münına yakın biraz dalacak oldum... Hizmetçinin patırdısile yerimden sıç- Fadım... Onunla da avaz avaz kavgaya başlamak üzereydim. — «Gazetemi hemen getir, beni de altıda uyandır!» diyen siz değil misi- hiz? - deği, z Evet, doğru... Hakkı var... Fakat an- amıyordum; Bu sinirli hal neden?... yezlevhalara göz gezdirince * farkına dun ki, kaç gündür s —— — ie Bizim Konya belediyesinin başı- ye enleri duydun mu bay Amca... A. — Hayrola, imara mı başla- ŞEHİR HABERLERİ Belediyenin alacağı | otobüsler Fiatleri ucuzlatacağıni bildi- ren firma tekrar mühlet istedi Belediyenin Elektrik idaresi hesabına ala- cağı 35 parça otobüs için açılan münaks- saya iştirak eden İngiliz firmalarından biri otobüş başına, 2230, diğeri 2000 lira teklif etiniş, onra Belediyenin İngiliz konsoloslu- Hunda yaptığı teşebbüsle karoserisi daha İyi olduğu için tercih edilen birinci firma otobtisleri 235 lira tenzilile 2000 liraya ver- meğe razı Olmuştu. Rakip firma tekrar Belediyeye müracaat ederek, otobilsleri 900 liraya verebileceğini, İhalenin tasdikine dar muamelenin bir haf- ta tehirini istemiştir. Vali, vaziyeti tele- Tonla Nafla Vekâletine bildirmiş, fakat bu firma, dün tekrar yaptığı müracaatta, müh- letin biraz daha uzatılmasını rica etmiş- tir.Valli B. Lâ! Kırdar, fistlerde 100 )i- ra tensilât yapılacağının tahriren tenhhüd edilmesini ve şifahi müracaat kabul ede- miyeceğini bildirmiştir. Çorap fiatleri yükseliyor Çorap fiatlerinde yüzde 20 nisbetinde yükseklik vardır. Çorap fabrikatörleri, bu yüksekliğe sebep olarak, Avrupadan getiri- len iğnelerin pahalıya mal olmasını Deri sürmektedirler. Esasen birçok çorap fabri- kalarında Almanya mengeli iğneler kulla» nılmakta idi. Bir kısım fabrikalar da, İn- giltereden sipariş ettikleri bir nevi iğne le İş görmektedirler. Bü tip iğnelerin bitme- sine imkân görülmemektedir. İhracat do- layısile hsm madde #latlerinde de yüksek» lik vardır. Çorap fubrikatörleri, çorap fiat- lerinin daha fazla yükselmesine sebep gör- memektedirler. Şimdiki halde 35 kuruşa sa- tilsn bir çift erkek çorabı 45, 110 kuruğa satılan ipekli kadın çorabının çifti 125 ku- Meçhul asker Abidesi Mimarlar Beyazıdda bir âbide; yapılmasını Belediyeye teklif ettiler Şehrimizdeki bazı mimarlar, Belediyeye müracaat ederek, diğer memleketlerde ol duğu gibi, bir Meçhul asker âbidesi inşa edilmesini teklif etmişlerdir, Teklif sahip- leri, Mehmetçiğin şahsında temessül eden millet enörjisinin bu âbidede temsil edil- mesini ve bu Abidenin münevver gençlik semti olan Beyasıt meydanında rekzedilme» si de muvafık ileri sürmüşlerdir. Mimarların bu teklifi, Belediyece tedirik edilmektedir. İstifade edilmiyen Belediye emlâki satılacak Vali ve Belediye Relsi B, Lütfi Kırdar Belediye ve İdarel hüsusiyeye ait emlâkin bir İistesile haritasının hazırlanmasını alâ- kadarlara bildirmiştir. Bu liste ve haritaya girecek olun emlâk üçe ayrılacaktır. Birin- ci kısımdaki emlik, Belediyece istifade edi- lecek emlâk olacaktır ki bunlar, muhafa- 7â edileceklerdir. Kütüphane, medrese ve bu kabiiden olup da tarihi kıymeti hal ol- tmuyan, istifâde edilmiyen emlâk ve arsa- lar Belediye tarafından satılacaktır. Bomonti fabrikası alınıyor İnhisartar idaresile Bomonti şirketi hiş- sedarları arasındaki müzakerelerin müş- bet bir neticeye vardığı haber verilmekte. dir. Fabrikanın satın alınması hakkında bir proje hazırlanmaktadır. Öğrendiğimize göre, fabrikanın bedeli tütün İle ödenecek, tütünlerin harice serk! için şirkete müsa- nde verilecektir. samara benim asabi halim, dünya ahvalin- den... 'O biletei, © müşteri, o kapıcı, ev sahibi, kiracı, hepsi, hepsi, hepi- miz ihtimal gayri şuuri bir şekilde hep ayni için için feveranın tesiri al tandayız.. Ve bü, yalnız Türkiyede değil; Yakın Şarkta, Uzak Şarkta de- ğil Amerikasında da, Avustralyasında da! Bütün kürelarz üzerinde bir hid- det ve infial raşesi geçiyor... (Vâ - Nü) — Hayır, yazım halk gölgelensin di- ye şehrin caddelerine ağaç dikmeğe kârar vermiş!... Karilerimizin mektupları İngiliz radyosundaki türkçe neşriyat işitilmiyor Her gün saat 19 a 5 kala türkçe konuşan Londra radyosu evvelce çok iyi işitiliyordu. Adeta odanın içinde imiş gibi; adeta Ankara rad- yosundan bile daha iyi olarak. Fakat son günlerde beyhude ko- nuşuyor gibidir. Acaba mıknatıs fır- tınasının tesirile mi, yoksa havaların fenulığı dolayısile mi, hemen hiç işitilmiyor. Hatta en mükemmel radyo âletlerile bile. “Halbuki İngi- lizce konuşan spikerin sözleri vazıh surette duyulmaktadır. Dikkati cel- bederiz: Herhalde (türkçe! sözleri de ayni teknikle dinletmek müm- kün olsa gerektir. Karilerinizden bir grup KÜÇÜK HABERLER: Xx Küçükpazar civarında sarhoşluk yü- günden mahalle bekçisi Ahmedi başından yaralıyan Talât, ödün asliye birinci ceza mahkemesinde muhakeme edilmiş ve tev- kifine karar verilmiştir. , Kk Sarayburnu civarında bir mağara eski nikel kuruşların üzerine parlak çiko- Jata köğitları sararak bunları eli Kuruş diye ötede beride sürmeğe kalkışan Ahmed ve Ali Osmanın muhukemeleri dün asliye sekizinci ceza mahkemesinde yapılmıştır. Muhakeme sonunda bunlardan Ahmedin 122 gün hapeine ve 65 Ilra para cezam öde- mesine, Ali Osmanın'da 60 gün hapsine ve 33 lira 90 kuruş para cezası vermesine ka- rar verilmiştir. Mahkümlar, muhakeme masrafını da ödeyeceklerdir. * Lokantacılar cemiyeti, dün Belediye- ye müracant ederek, son günlerde Beyoğ- lunda kitk lokantaya ceza verildiğinden bahsederek bugün muteber olan yemek fi- atlerinin arttırılmasını rica etmişlerdir. # Devlet Denizyolları, Karadeniz yaz tarifesi 16 nisandan İtibaren tatbik edile- cektir. Mayıs başından itibaren tatbik edil- meğs başlanacak olan Mudanya ile diğer Marmara limanları arasındaki yaz tarifesi de hazırlanmış, tasdik edilmek üzere Ve- kâlete gönderilmiştir. Amiral Mouren Ankaraya dönüyor Şehrimizde bulunan Amiral Mouren dün Vali B. Lütfi Kırdarı ziyaret ederek bugün Ankaraya döneceği için veda etmiştir. Amiral, dün Üsküdara giderek Üsküdar- daki ahşap mahalleleri gezmiş, bu semit- lerde pasif korunma bakımından alınacak tedbirleri tesbit etmiştir. Vilâyes tarafından hazırlanarak kayma- kamlâar tarafından evlere dağıtılan pasif korunma talimatnamesi hükümlerinin bi nalarcs tatbikine yakında geçilecektir. 'Ta- Umatnamede apartumanların alt katlarn- klara dalr de hüküm- », bodrum katlarının 8i- ayilmesi için alınacak tedbirler yakında alâkadarlara bildirile- cektir, Esasen yeni inşa cdilecek apartı- manlarda behemehal birer sığınak yeri olacaktır. Haydarpaşa hastanesi tıbbi toplantısı Haydarpaşa Nümüne hastanesinin her Ayın ilk salı günü toplanması mutad aylık tıbbi içtima, intani hastalıklar mütehassı- sı baştabip Dr. Kâzım Lâkayın başkanlığın» da yapılmış. Dr. Nuri Ayberk tarafından: İki taraflı dakriyo kanalikülit kisti vakası, Dr. Kemal Saraçoğlu #arafından; Sltus inversus viacerum totalis vakası, Dr. Mu- ammer Günver tarafından: Mesane kul- ü ı over kisti vakası, Dr. nı tarafından: Muhteli? elld vakaları, Dr. All Haydar Erel tarafından; Merde cismi ecnebi vakası iki adet. Belum Hançerevide cismi ccnebi vakası, Belum ve hançere tahribatında rievi ibtilâtın ehem- miyeti, Münakaşalara Nuri Ayberk, Dr. dar Erel iştirak Dr. Kemal Saraçoğlu, Dr. Zeki Toktaş, Dr. Ali Hay- esmişlerdir. mezi Bay Amcaya göre!.. .. Tutmuş, iki sıra âlâ akasyalar dik- miş. Fakat ertesi günü bir de bakmış ki yerleri boş, aşırılmış!... ” Tekzipname davası Posta idaresi «Cumhuriyet» gazetesinin iddiasını teyid etti Afrodit davasının rüyeti esnasında mah- kemede söylenen bazı sözlerin, söylenmedi- ği halde yazılarak kendisine hakaret edil- diğini ve gönderdiği tekzipmamenin neşre- dilmediğini iddia ederek İbrahim Hakkı Konyalı tarafından Cumhuriyet gazetesi aleyhine açılan davaya dün asliye yedinci ceza mahkemesinde devam edildi. Cumhuriyet gazetesi neşriyat müdürü B. Hikmet Münif, davacı tarafından gönderi Jen tekzipname, Arap harflerle yazılmış uzun bir mektup olduğu için, neşrelmedik- lerini leri sürmüş ve bu iddiasını isbat için de Üzerinde 18 kuruştuk posta pulu bulunan tekzipname zarfını mahkemeye ibraz et- mişti, Davacı ise tekzipnamenin yeni Türk harf- lerile yazılmış ve iki kâğıttan İbaret oldu- Bunu israrla iddia etmiş ve bunu İshat ef- mek Üzere iki de şahid dinletmişti. Dünkü celsede, Posta müdiriyetinden gelen cevap okundu. Bu tezkerede zarfın üzerindeki 18 kuruşluk pulun, iki yaprak kâğıttan ibaret bir mektup için yapıştırılamıyacağı ve da- ba ağır mektupların bu kadar pul ile pod- taya verilebileceği, mahkeme tarafından gönderilen Arap harflerile yazılmış mek- tupia zarf tartılınca 35 gram ağırlığında olduğu anlaşıldığı ve zarf üzerindeki pul- ların da ancak bu sikletteki bir mektup için yapıştırılabileceği bildirlliyordu. Geçen celsede, çağınılıp dinlenmesine ka- rar verilen şahid Tahir gelmediği gibi, &sliye Ikinci ceza mahkemesinden sorulan bir hususa sit cevap tezkeresi, tahkikatın genişlemesi için kâfi malümatı ihtiva et- mlyordu. Şahid Tahirin çağırılması ve as- diye ikinci ceza mahkemesine tekrar tezke- re yazılması için muhakeme ayın on beşi- ne bırakıldı. Yaza hazırlık Belediye sayfiyelerdeki eğlence yerleri için tarifeler hazırlıyor Belediye, yaz münasebetile şehrin sayfiye İhtiyaçlarını karşılamak üzere esaslı bir plân bazırlamağa başlamıştır. Bu maksad- la sayfiye yerleri ve bu semtlerdeki istira- hat ve eğlence yerleri sınıflara ayrılacak ve bunlar aynı ayrı tarifelere tabi olacak- tar. Bu tarifelerin tanzimi, bunların tatbi- ki etrafında Altina, Sofya, Belgrad, Bükreş den malümat istenmiştir. Bay- #iyo yerlerindeki eğlence yerleri gelişigüzel olmiyacak meselâ şimdiye kadar olduğu gibi, bir ağaç altına birkaç sandalya koya- Tak bir Kır kahvesi tesisine müsaade edil- miyecek, kır kahvelerinde hulk lehinde kon- for temin edilecektir. Türkiye tütüncüler birliği Müessisleri arasında memleketin en ma- ruf tütün tüccarları bulunan Tütüncüler Birliğinin esas nizamnamesi Vilâyetçe tas- dik edilmiş ve beyannamesi de müeseisleri- ne verilmiştir. Alınan malümata nazaran, Cemiyetler kanunu ahkâmına göre vücude getirilmiş olan bu teşekkül yalnız ihracat işlerile alâ- kadar olacak değidir. Tütünün ekiminden başlıyarak toplama, denkleme, derambar, işleme gibi teknik telerrümlla beraber tü- tünün tarladan, duman haline inkılâp #dinciye kadar geçireceği bütün ticari sa- fahatile alâkadar olacağı için tüccarın da, zürram da menfaatini düşünecek ve bu suretle tütüncülüğümüzü inkişaf ettirecek bir teşekkül olarak ortaya çıkacaktır. Şu hale nazaran, faaliyet sahası yalnız dış tcarte münhasır kalmıyarak ziraat ve iç ticaretimizi de alâkadar edecek olan Türkiye Tütüncüler Birliği, bütün alâkadar tilocar ve zürran bilgi ve görgülerinden ve İnhisarlar idaresilç resmi makamatın mü- zaheretinden istifade etmek suretile tö- tüncülüğün terakki ve tealisine hâdim olâ- cak demektir ki, memleket iktisadiyati he- sabına mueibi memnuniyettir. Tütün meselesi bizim için alelâde bir ti- caret meselesi olmaktan ziyade memlekeğ ve milli servet işi olduğu ve varidat noktai mazarından bütçemizde en büyük yeri al- dığı nazarı itibara alınacak olursa, bu me- Bele ile her vatandaşın slâkadar olduğu nazara çarpar, Birliğin muvaffakıyotli İşler görmesini temenni ederiz. ——um .. İnat buya, bu sefer de İstanbul- dan getirttiği cins çamları dikmiş, fa- kat o gece bir kaç fidan gene yok ol- muş!... Şimdi sen olsan ne yaparsın?... İSTANBUL HAYATI Kulaktan dolma diplomat Avrupa harbi başladığı gündenberi daima; «gürültülere kulak verme; katiyen harp olmaz» diye ısrarla ayak direr; bunu, neye istinaden iddia et- tiği sorulunca da: — Orasını ben bilirim, İşin sonuna bakalım. Deyip sayuşurdu. üzeri yolda rasladım. — Nasıl, dedim. Gördün ya, harp hakkmdaki tahminin yanlış çıktı. , , Yutkunarak mırıldandı; — Ne oldu? Fevkalâde bir şey mi var? — Görmüyor musun yahu, ortalık birdenbire karışıverdi. Almanlar Da- nimarkayı istilâ ettler, denizlere maynler döküldü, donanma muhare- beleri başladı. Göz kırparak bir müddet düşün- dükten sonra cevap verdi: — Kulak verme, kuru gürültülere. Mademki muharebe denizde oluyor, bunlar sudan işlerdir, Sonuna baka- Jam, — Peki amma, karada da harp baş- ladı. Baksana, iki devlete birden taar- ruz yapılıyor. Şaşkın bir tavırla cebinden gaze teyi çıkardı: — Evet, haberim var, Ve lâkin, ge- ne sen benim sözümü dinle, Katiyen harp olmaz, — Demek gene eski iddiada ısrar €diyorsun. Fakat bu iddian neye İs- tinad ediyor. Yutkundu, elini şakağma koyup düşündü, gazeteyi cebine sokarak; — Bunu sana yarın anlatırım. Şim- di sıkıştırma beni. Elbet benim de bir bildiğim vardır. — Yoksa, evde iskambil falına ba- kıp siyaset mi yapıyorsun? Dedim. Kaşlarını çatarak başını iki tarafa salladı, dilini cıklata çıkla- fa koluma girip: — Gel, dedi. Mademki ısrar eğik yorsun, söyleyim bari, o Doğrusunu ararsan bu İşte ben mahçup oldum. Keşki, buzün sana tesadüf etmesey- dim. İşin iç yüzü başka. Söz aramız da; azizim, siyaset işleri o kadar kw» rışta ki, ben bunları anlayamaz ok dum, bizim damadla müzakereye baş- Jadım. Harp ilk başladığı zaman ey- de konuşurken; «bunlar boş gürültü- dür. Katiyen harp olmaz» demişti, Şimdiye kadar devam eden siyasi va- ziyet de bunu isbat etti, İşte, ben de damada aldanarak bu iddiayı orta. ya atıyordum. Ve lâkin, bugün mu- harebe vaziyeti birdenbire değişince şaşırdım. Birine raslayıp da mahçup olmayım, diye hemen damada koş. tum. Fakat yazıhanesinde bulama dım. Şimdi anladın ya vaziyeti? Ben de damadın yalansısıyım. Maama- fib, dur bakalım. Bu gece evde da- madla bir konuşayım, Elbette onun bir bildiği vardır. Yarın sana cevabi. mı veririm, Kulaktan dolm ağiplomat dostuma daha fazla sıkmamak için savuştum. Cemal Refik ———— 19 mayıs bayramı 19 Mayıs Spor bayramı hazırlıklarını Yap- mak ve bir program tanzim etmek Üzere dün Maarif müdürlüğünde Vali B. Lâ Kırdarın reisliğinde bir toplantı yapılmış- tr. Bu toplantıda Spor bayramının bazi esasları tesbit edilmiştir. Evvelki akşam 'B. A. — Akasyayı, çamı bırakır, me- şeye müracaat ederim!... Artık köteğin sırası gelmiş!...