Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü iktisadi işletmeler müdürlüğünden : 1 — Ankarada Keçiören şosesi civarındaki ahırlarda mevcut Avrupa cinsi kasaplık ve damızlık altı aylıklar bir yaşına kadar 52 ve bir yaşından fazla yaşta 63 ki ceman 62 erkek ve 58 dişi domuz canlı olarsk mahallinde acele satılacaktır. 3 — Alman isteyenler mahallinde her vakit hayvanları görebileceği gibi mektupla tafsilât Wieyenlere de derhal cevap verilir. 16/4/940 tarihinde taliplerin verecekleri en yükzek ve muvafık fiyat e mahallinde ve topdan satılacak olan bu hayva: Ankarada Keçiören gosesi Üzerindeki eski Zirant mektebi weyahud tafsllât almak için yanında Iktisadi işletme mildürlüğüne şimdiden müracaat edilmelidir. arı görmek (544) (o (4620) DOKTOR ARANIYOR Zonguldak mıntıkası iktisad müdürlüğünden : İş mükellefiyeti şubesinin Zonguldak, Ereğli, Devrek, Bartın kazalarile Çaycuma nahiyesinde vazile görmek üzere beş doktara ihtiyaç vardır. Kendilerine seyahut yevmiyelerinden başka ayda (250) vazifeye talip olanların bulundukları mınlakanın merkez ve köylerinde sıhhi ve içtimai yardım işlerinde çalışacak kabiliyette ve faal İsteklilerin 20/4/840 tarihine kadar hal tercümesini, fotoğraf, marasını muvazzah âdresile beraber Zonguldakta iktismd müdürlüğüne veya Ankarada İktisad Vekâletine göndermeleri. İnhisarlar U. Müdürlüğünden: Miktarı Muhammen B. lira Krş. 1560 350 — G'ndet 2000 Ke. 1 adet 3000 Ke. 30000 Ki. Hadet ambalâj kâ Hava kompresörü i — Şartnamel hizalarında göste, nr sit 3000 züıdır. HI — Eksilune Hizalarında yanlı gi sindeki Alım komisyğnunğa yapılacaktır. IV — Şar Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme idaresi Umum deli Türk eden İngiliz lo hasıran İngiliz motiflerine ait takriben elli ki tansm edilmiş olan şartnam, da Devlet De: mâlzeme Tuzlalara Müsabaka ile Memur Alınacak Inhisarlar Umum A — Tuzlalardüki açik memuriyetler için İstanbulda umum müdürlük merkezinde, dürlüklerinde bir ayrıca güzetelerie ina girmek isteye, aşağı ra ve İzmir başı B — İmtih, C — İmtih Sanat veya usla mektebinden mezun ol Askerliğini bitirmiş olmak veya mü rİ mucibince yukarda cins ve miktarları yazılı «6s kalem malzeme m usullerle satın alınacaktır. Muhammen bedelleri, muvakkat teminatları, eksiltme gün ve saatleri hizala- erde Kabataşta Levazım ve mübayaat şube- meler hör gün sözü geçen şubeden parasız alınabilir. Kompresör münakasasına girecekler fliatsız tekliflerini 3 gün evveline kadar | fabrikalar gübeşine vermeleri ve münakasaya iştirak vesikası almaları lâzımdır. IT — isteklilerin eksğltme için tayin edilen rlikte mezküğ komisyona müracaatları İngiliz kredi anlaşmasından tediye edilmek üzere mübaynası takarrür | firnialarırığan satın alınacaktır. İryolları Malzeme Dairesinden tedurik edilebilir. imal eden Ura ücret verilecektir. Bu olmaları şarttır. ploma tarih ve nu- (2652) #7157. Eksiitmenin Lira Krş. Tarihi Şekli | Saati 2“ 12/1V/940 A. eksiltme — , Pazarlık »” 5 » o Açık eksilime — » Pazarlık » Pazarlık 25 — 16/1V/940 A. eksitme gün ve saatlerde “6 75 güvenme para- (2410) ——— m ilânları em yedek parça pazarlık suretile ve mün- Londra'da Türk Ticaret Aleşelii Şartname al- ir İngiliz fabrikasını temsli etsiklerini ın veya şifahen yukarda sözü geçen yer- (2439) Müdürlüğünden! baka imtihanı yapılacaktır. n edilecektir. ki vasıf ve Şartları hâiz olmaları Ihzsm- nak, ecel bulunmak, ndan aşağı ve 30 yaşından yukarı olmamak, bulunmak ve bedeni ârızası İyi aluâz sahibi olmak, olmamak, D — imtihana dalip olanlar bir dilekçe ve evrakı müsbile ve üç fotoğrafla birlikte İsta nbulda Umum müdürlük Memurin şubesine ve Ankara ve Izmirde bulunanlar ora başmüdürlüklerine müracaatla kayıtlarını yaptırmalıdırlar, | E — İmtihan mevzuu şunlardır: — 1 — Hesap ve hendem, 2 — Res 3 —E NOT" mi malümat «Coğrafya». I .- İmtihan neticesinde ayni dertcede muvaffak olanlar arasında yabancı lisana vakıf oranlar tercih edilir. 2 — İmtihanda kazananların muyaffakıyet ve tahsil vaziyetlerine göre Baremdeki dereceler üzerinden ücretleri Lesbit edilerek tayinleri yapılır. 3 — Tayin edildiği mahal ve vazifeyi 15 hakları iptal edilir. 4 — Ecnebi Jisanına vakıf bulunanlar hangi lisanı bildiklerini dilekçelerin lıdırlar, 5 — Müracaatlar 15/40 günü akşamına kadar kabul edilecektir. Tuzak içinde Tuzak 'Tefrika: No, 118 — Estağfirullah... Nasıl leke? Sefalet yüzünden mecbur olup birine metresik yapmış, kendini sat- mışsa meselâ? — Yavrum!... Bir annenin lütuf ve müsamahasına hudud yoktur... Her şeyi affeder. Peki amma, yâ metreşlik ettiği adam, yüksek sosyelede, ihtimal ken- di muhitlerinde ise?... — Yok canım... — Hem de o da kabahat bir adamsa... Ve hattâ kabahatliden fazla lekeliyse, — Kim?... — Evet. — Ne gibi. — Mücrim Erkek mi? . Canil azıcık kesmek istercesine elini uzattı. Sonra: — Müerim mi nayet mi?... Böyle vazi- raklısı yüksek zat, sinin çocuğunu nasıl olurda gün zarfında kabul etmeyenlerin bütün yazma 42005» Nakleden : (Vd - Nü) bu kadar lekelerine rağmen kabul edebilir... İyisi mi bu iş burada kal- sın... Herkes kendi hayatını yaşasın... Demek cürmü, cinayeti hakika- ten vahim sayıyorsunuz? Kız, heyecanla: — Öyle olabilir. — Ümidsizliğe kapılmamalı. Kız, ayağa kalktı. — Burada söylediklerinizi arkada» şıma söylerim. Zira benden haber bekliyor, Hiç bir teferruatı atlatmak. sızın aynile nakledeceğimden emin olabilirsiniz. — Aferin, kızım. — Dinlesin, öğrensin, bu tafsilât üzerine ne karar verecek bakalım, Zavallıcık, artık yaşamasını bile is- temiyordu. Hayatı çok acı buluyor- du. Şayet onu bu sefil hayata mah- küm edenler de şu anda İztırab çe- kiyorlarsa zulümlerinin cezasına uğ- radılar demektir. Allaha ısmarladık beyefendi. Bu araştırma işinde biraz | geç kalınmış olmasından korkuyo. | Tum. Gözlerinde yaşlar ışildiyor, şim- şekler çakıyordu. Elini kalbi üzerine Türkiye santile 1230 Prozram ve memleket saat ayarı, 125 Ajans ve meteoroloji haberleri, 12.80 Müzik: Muhtelif şarkılar (P1.), 1330-14 Mü- #ik: Karışık hafif müzik (PL) 18 Program ve memleket saat ayarı, 18.05 Müzik: Çalarlar, Cev la, Fahire Fer- san, Refik*eFrsan, Fahri Kopuz, 1— Oku- yan: Necmi Riza Âbısken, 1- Zeki Mehmet ağa - Ferahnak pöşrevi, 2- Şakir ağa - Fe- rahnak şrakı: (Güncü gamda rüzu şeb), 3- Melekset « Ferahnak'şarkı: (Titrer yüre- ol gülü ter), 4- 5 - Ferahnak şar- X: (Hoş yara puz - Ferahnak saz &cti Bemahat Özdenses, 1- Rakım - gar- kı; (Gel üzme beni kaşlarını çatma), 2- Fah- ri Kopuz - Hicaz şarkı: (Bahar olsa çemen- zar olsa), $- Rifat bey - Hicaz şarkı: (Gül- göni büşüne kimler Yariyor), 4- Refik Fer- san - Hüseyni türkü; (Birkaçı birleşerek), 18,45 Müzik: Sas eserler, çalanlar; Vecihe, Basri Üfler, Ruşen Kam, İzzettin Ökte, 19 Serbes #ant, 10,10 Memleket saat ayarı, Ajans ve meteoroloji haberleri, 19.15 Konuş- ma (Milli kahrama ğ ünik: Çalanlar: Cevdet Çağla, Fahire Fer- Refik Fersan, Fahri Kopuz, İ— Oku- ık Tokxöz, 1- Hacı Atif bey - Kür- dili H. Şarkı! (Deşme dağı sinede), 2- Ha- &ı Arif bey - Kürdili IE, şarkı: (Güzelim hiç , 3- Ethem efendi - Kürdili H. gömlekle gördüm), 2— Oku-| yan: Mustafa Çağlar, 1- Selânikit Ahr Karcığar şarki: (Tiri çeşmanınla saydettin), 2. Lemi - Karcığar şarkı; (Hüsnüne etvarı | türkü: (Sinemde bir tu- n: Radife Erten, 1- şarkı: (Bana berdi ıkı: (dhisrabı gesi Hirazkâr şarkı: 5 ii (Bib- Ah, bi Dohnanyi İtalyan Ma er: Aşık (Romans), polkası, 8- İsmi leket saat ayarı, | esham » tahvilât, eri, 3. şar- | la: Serenad, Ajans habe zik: Oda (Pi) pa —— — — GÜLHANE MÜ Gülhanenin sanın 6 nçı cw saat 1330 ila 15 arasında yap: r. Arzu eden mes- lekdaşların teşrifleri rica olnur. nüziği (PL), 23 Müzik 330 Yarınki program and | nis # Şehremini Ialkevinden: 6/4/1940 cu- martesi günü akşamı saat 2030 da Cema- | t mi bir kon- | Ev stadları mevzu çektir. Davetiyeler nurluğundan. alınır. dere | sulh hukuk mahikemesin« 040/175 lu Vakıflar müdürlüğü vekili a kat Übeyit arafından Galatada Keman nide Çömlekçi ve yeni Kölemen kağında 112 No. li apartımanın müsteciri olup Galalada Necatibey câddösinde Bük- | reş otelinde mukim Emin aleyhine 262 | 18 kuruşun tahsili zımnıfda ikame edilen alacak davasının muhakemesi sonunda Meblâğı müddeabih 203 Ira 18 kuruşun da- va tarihi olan 13 eylül 640 tarihinden itiha- ren yürütülecek © 5 nizami faiz, 46 10 üe- reti vekâlet ve masar!fi muhakeme olan 740 kuruşun dava edilenden tahsiline dair verilen 20/8/0940 tarihinde dava edilenin gıyabında verilen hüküm müddenleyhin ikametgâhının meçhuliyeli hasebile lânen tebliğine ve mumaileyh daya edilen Eminin taribi iârldan itibaren 8 gün zarfında ait olduğu “mahkemeye mürae: hükmü yiz edebileceği, hüklim hülâsası maka- mina kalm olmak üzere ilân olunur. UM. 2388) Helecanım dindirmek izti- yor gibiydi. Kısık bir sesle: — Söylediğiniz sözlerden an si- ze teşekkür ederim, Beni uğraştınız. Şayet bunları birkaç gün evvel işitseydim çok bahtiyar olur- dum. Halbuki bugün... Bu lâflar öyle fenama gidiyor ki... Allaha ısmarla- dık... Sizi çok rahatsız ettim. Kelimeler boğazında tıkanıyordu. Kapının yanındaydı. Dışarı çıkmak üzereydi. Tam bu sırada, yan taraftaki oda- nın perdesi açıldı. Hidayet hanım, işittiği sözlerin te- sirinde, gözlerinden yaşlar akarak ortaya çıktı. Kollarını açarak: — Şermin! « deği, Genç kız geri döndü. Kalbi, her seferkinden hızlı çarpi- yordu, Heyecanın bu derecesine şimdiye kadar asla uğramamıştı, Baktı. Yüzü gözü altüst olmuş, döğru yürüyen bu kadın! Biran tereddüd eti, Lâkin kararını vermişti. — Siz kimsiniz, hânımefendi?... Ben sizi tanımıyorum! - dedi. — Ben, Korsanoğlu Bürhan beyin zevcesi Hidayetim — Bu ismi bilmiyorum. götürdü. kendine 'Tefrika No. 28 Yazan: İSKENDER FAHREDDİN Harzem Sultanından bu derece hakaret göreceğimi bilseydim çadırına değil, semtine bile uğramazdım — Sultan Mehmedin, Bağdad üzerine kaç | bin kişilik bir ordu ile hareket ettiğini | biliyor musunuz? et. On bin kişlik bir ordu ile, — Sizi aldatmışlar... Yanılıyorsunuz, haz- ret! Sultan Mehmed on beş bin kişilik or- du.ile Bağdada geliyor... Büyük oğlu Rük- neddin de ayrıca nun başındadır. Bugi yarından hareket ederek babasına Jitihak edeceğini duydum. Halbuki burada sizin hiç bir kuyvetiniz yek, Fars ve Aserbanyean prenalerine güvendiniz.. Onlar da mağlöp ve perişan oldular. Her yerden ümid kesii- di. Bence, sultan Mehmedie anlaşmaktan başka kurtuluş yolu yoktur. Harzem ordu- su Bağdadı zaplederse, bu müuzafferiyet 15- lâm âleminde büyük bir tesir yapacak, ha- fe ordusunun ve halife sözünün hiç bir kiymeti olmadığı anlaşılacaktır. Halife Nâsır bu vaziyetten pek müteestirs di. Mamafih o yekâsinn güv — Bağdad elimizden gitmiyecer. merak liğe düşenleri teselli edi- itan Mehmedin ordusunu içinden vurmak igin az mi uğraşmıştı? Şini-| di de (İş0) nun yapacağı işin neticesini bek- iyor ve onun Bebbahın akibetine uğrumı- yacağından emin bulunuyordu. Halifenin m ilinde az mu casusu | vardı? Eğer nlar olmasaydı, sultan Meh- med ve şehzadeler! çoktan Bağdadı ele ge- girmişlerdi. Nâsıreddin, ne — Sultan Me düşürebilsem ceği Diyor ve hergün Mehrnedin ölüni haberini Nâsırbddin, su çok Himad ettiği müncecii nedin başını bir k: Oüdan öt dü n yolcular, sultan Me butbelerde kalife Ni lerin meşhur şeyh elixein adı ge halife hiddetli küp. lere b önüne g çıdan geçlrir- mişi geçdikter adam olmuştu. Çok e cezasız birikimi Yüsireddin sön © günlerde e düşmüştü. Sultan Me) erse, Nâsıreddin halifelikten ne, Alevi | İ hme- | an“ — sultan bunu temin”etmeden. geri Bağdad Mehmed dönmiyecekti Meşhur Süherverdi, sultan Mehmedin çadırında.. rilen Mei © «bah ordusunu te Fakat, yünudünde bir kırıklı. ğından bir türlü çıkamıyordu ralık çadırının önünde bir bağrışma Sultanı gör- , Neden emisande etehiyorsu- . Nöbetçiler cübbeli ve kayuklu bir şey sultan Mehmedle görüşmek istediğini yorlar, fakat, sultan henüz çadırındı madığı için Bekliyeceksin! Diyorlardı. Şehabeddin görünce — Bağdadda, biz, ballfeyi ziyaret için bu kadar güçlük çekmi Diye söylenmeğe başlamıştı Sultan Mehmed bu sesi duydu nöbeiçiye seslendi — Bırakın gelsin bü adam içeriğe Şeyhi serbes bıraktılar. Sultan Mei yerde serilmiş bir yatakta giy a uzanmıştı. kapıdaki Yalan söylüyordu. Zira bu m deli anı maksızın söylediği isim) geçiyordu. Çocukluğundanberi kulağı değil miydi? sesle zim, yavrum! Kadıncağız, ölgün b Ben $ anneni; - dedi,” Şermin: — Aldanıyorsunuz, hânımefendi! Benim annem var... Esasen aranılan kız ben değilim... Bir arkadaşım ta- rafından geldim... Arkadaşım, bana İ fena günde dostluk etmiştir. Ben de | onun kara gün dostuyum... Fakat ha- kikatı söylüyorum: Sizin gibi yüksek | muhitten Bir hanımefendiye kendini | lâyık göremiyecektir... Allaha ısmar. ladık | ! l İ Kadıncağız bir çığlık kopardı Baygın bir halde yere yuvarlanır. ken, tuttu; düşmesine mâni oldu. Odanın içi, bir müddet, tarif kabul etmez bir şekilde karışıverdi. Uşakla- Helide Vildan hanımefedi onu rın koşuşması lonya serpmele: Jar... Hidayet kendine geldiği vakıt meç- hul kızı beyhude yere aradılar. Fakat Şermini bulamadılar, Zira, o kar; şalıktan istifade ederek aşağiya in- miş, lk rasladığı taksiye atlamışlı. Şimdi artık annesinin Kim olduğu- Su getirmeler... Ko- Bilek uğusturma- Şehabeddin Sühreverdi: — Nöbetçilere yalvara yakara, bir müş- külütla huzurunuza çıkabildim, dedi, Bağ- daddan geliyorum. Sühreverdi selâm verdi, Sultan Mehined, şeyhin selâmını almadı. — Bu aceleye sebep neydi? Diye gordu, Şeyh Sühreverdi: — Ben bir yolcuyum, dedi, yolum bura- ya düşmüşken, sizi ziyaret etmek istedim. Dönseydim, bir daha göremezdim Süherverdi, - sultan Mehmed tarafından iüfat görmemekle beraber, arapça, Abba- elleri medh yolunda bir nubuk irad ederek: — Onların son evlâdı olan Nâsıreddin de islâm âleminin teveccüh ve muhabbetini ka- anmış bir halifedir. Hazreti Peygamber bi Ie, bir hadisinde Halifelere itâat edilmesini emretmiştir. Dedi ve hadisi okuyarak, aynen terelme Sultan Mehmed, Şahabeddin Söherver- dinin Halife taralmdan gönderildiğini er- olduğu halde şöyhe otura- wi bir saat ayakta tutmuştu, Sünerverdi parlak cür medi ikna edeceğini v kısaca. dedi ki; «— A şeyhim! Ben life Nüsirede elerte Sultan Meh- nuyordu. Mehmed, dediğin evaaf, Ha- ur. Bağdada varınca te, bu evsaf ile mevsuf Abbasilerin çoğu ha ya hayatlarını , Abbasilere en kendileri olmuştur. ndüğünüz İslâm âlemi, Halife minde bir kimse tanı- bundan “sonra eceklerdir.» Süherverdi, uzun ve parlak zem Bultanından bu yordu. Birdenbir Mehme piste doğm beslerde geçirmişlerd e fenalı mufkundan cevabı alac, o kadar s5 a bile mukabele an çıkmıştı. mod yabitierden birine yhi Bağdad yoluna kadar ge- giriniz.. Hajifeye söylenecek mühim gözleri vardır. Bapdada çabık ulaşmak Dedi ve Süherverdiyi çarçabuk kardı Şahabeddin — Harası karet ve ist üherverdi yolda giderk n bu derece imi bilseydi bile Şahabeddinin sdarı, Bağdadda, baş» biraderzadesi idi, O da Ziyaeddin gibi me- #ahiri fukahadan idi. Bilhassa hadis, ta- savvuf ve diğer ulümda asrınm en yüksek şahsiyeti sayılırdı. Abdülkadir Geylâni ile sohbeti vardı. Bir kaç kere Hacca gidip gelmişti. İranda Irakı Acemin şimali gar- bisinde Süherverd kasabasında 539 tari- binde doğmuş ve 638 de Bağdadda ölmüy- tür. Telifatından (Avarif - ülmaarif) en meşhurlarındandır, Salihadeini Eyyübinin oğlu Melek Zahir tarafından Halepte kat- leğilen diğer Süherverdi ile alâkası yoktur. Haleple katledilen Süherverdi 583 tarihin- de ve 56 yaşında ölmüştü. Halbuki, Har- zem hükümdarı Sultan Mehmedin ordusi- le Bağdad üzerine yürüyüşü 614 yılına mü- sadiftir ki, Halepte katledilen Süherverdi © tarihten tam 29 yıl önce ölmüştür. nu biliyordu meşhur kapta hin sefalet çeken, barlara dü şen, canilere metreslik den Şerminci- in , babasız kızın annesi, o muhte- şem Hidayet hanımefendi imiş... Şimdi ne yapmalıydı? Ne yapmalı? Bilhassa sevgilisinin cani, katil ol. duğuna kaildi.. Şöyle düşündü — Akşam Süha Mukariderstımı ederim, bana gelecek... işte o zaman tayin Gece olmuştu. Villânın bahçesinde Şermin, yalnız başınaydı. Bir tahfa kanapeye otur- muş, bekliyordu. Sakin bir hava... Tek yaprak hısıldamıyor. sâbı o derece bitkin bir halde kİ.. a nasıl geldiğinin esrarı, bir. perde halinde, gözlerinm işti. Şimdi hakikati Sabahtanberi ser: perişandı. Nice nice hatıraları cânlanmıştı. emlemişti, Zihini