7 Mart 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

7 Mart 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Münir Nureddin'in konserinde Evvelki gece Münir Nureddinin kon- perine gittim, Hem tanınmış artist ve Arkadaşları hakkında, hem de halk gihetinden çok iyi intibalar hasıl et- tim. Münir Nureddini şimdiye kadar yalnız plâklarından dinlemiştim, Beş on sene evvel, bir msram telâffuzu yüzünden aramızda küçük bir de mü- nakaşa zuhur ettiğini eski karilerim hatırlıyacaklardır, Fakat kıymetli sa- natkâra lâyık olduğu değeri verme- mek kadir bilmemek olacağından kendisine karşı beslediğim sempatiyi her vesile ile ifadeye (çalışıyordum. Münir, Türk güfte ve bestesinin oku- nuş hünerini kademelerle yükselt- miştir. Alaturkayı oAvrupalılığın bir çok güzel hususiyetlerile bezendirmiş» tir, Metodlu çalışmak, bahusus yüz işmizazlarile gözü ve hançere zorla- malarile kulağı üzmemek, eriştiği mazhariyetlerin en başındadır. Diğer konserlerine gidememiştim. Her defasında bir mâni çıkmıştı. Bu sefer, simokinli bir saz heyeti ortasın- da fraklı ve mevzun endamlı Münir Nureddini ayakta okur görmek benim için alışılmamış fakat hoş bir manzara teşkil etti, Artistin tatl sesini, bilgisini, tek- niğini; her biri ayrı birer kiymet olan arkadaşlarını — Tanburi Dürrü Tu- ran'ı Salâhaddin Pınar'ı Kemani Ne- cati'yi, piyanist Fevzi Aslangil'i, ka. muni İsmaili — öğerken, bu arada halki da unutmamalıyız. Konser salonunu dolduran — hattâ yer bulamayıp kismen geri dönen — nezih, terbiyeli, bürmetkâr ve kılığı kıyafeti temiz ahalimiz de ayrıca dik- kate ve sitayişe şayandı. Umumiyetle diğer eğlence yerlerini tabılarına pek uygun bulmayıp evlerinde oturan bu müstesna ve kültürlü halis Türk $0s- yetesini alâkadar edebilmiş ve buraya böyle Teve fevc getirebilmiş olmakla Münir Nureddin cidden iftihar edebi- lir. Bu insanlar heyeti umumiyesi, dünya payitahtlarının en ileri gelen lerinde bile «kibar bir sami” tabakası» diye not alabilir. Vakur huzurları in- l sana hürmet telkin ediyordu, | Ben iyice tedkik ettim; gözüme ve | kulağıma hiç fena bir şey çarpmadı. Yalnız muhterem bir dostum bana aşağıki mektubu göndermiş; şimdi Şu satırları yazarken aldım: «Geçen aksanı Saray sinemasında kıy» metli sanatkârmız O Münir Nureddinin mefis bir konseri vardı. Güzel Türk musi- kisi dinlemek istiyenler hep orada tdi, Fena bir tesadüf eseri olarak sağımda mütemadiyen fıstık yiyen iki kişi, solum- da da sanki evlerinde imişler gibi müte- madiyen, hem de epeyce yüksek sesle kö- nuşan diğer üç kişi vardı. Sırası düştükçe medeniyetten, terbiye- den bahseder. her sahada östünlükten dem vurur, sağa, sola pek yüksekten ve Setihfafla bakar, dururuz. Bu pehriz ne, bu lâhana turşusu nel Demek, o mükemmel ahenk içinde böyle bir istisna da olmuş. Halbuki ben, «Bir tek münasebetsizlik yoktu!» diye bitirmek üzere bu yazıya başla- mıştım. Yarı yerde gelen mektubu başka toplantılarda ibret dersi ver. mesi için dercediyorum. Bin kişinin içinde bir insanın yediği kabak çekir- deği ile milli seviyeye fena not verile. ceğini unutmıyalım. Münir Nureddini ve arkadaşlarını halisane tebrik etmek için başladığım bu fıkrada böyle bir şeyden bahset mek zaruretinde kal, mü dığıma cidden — Pasif nrumma maltahina Kaslini Balkan güreşlerinde derece alanlar Dün merasimle madalya ve diplomaları verildi Bir haftadanberi şehrimizde bulunan Balkan güreşcileri şerefine dün Beden Ter- Birincile; Yu- ayrı nutkuna delegeleri elmiştir. Genel direktörür nan, Rumen ve Yugoslav biyesi genel direktörlüğü tarafından To- | ayrı mukabelede bulunmuşlardır. katliyan salonlarında 100 kişilik bir ziya- İet verilmiştir. Samimi bir hava içinde geçen bu siya- fette Beden terbiyesi genel direktörü ge- neral Cemil Taner, vali ye belediye reisi | B. Letfi Kırdar, parti müfettişi B. Fikret Balkan konsolosları er- | i Yugoslav güreşçileri gittiler Sılay, şehrimizdeki kân, pals müdürü bağ Muzaffer ve bütün federasyon başkanları bulunmuşlardır. Genel direktör, Türk spor teşkilâtının davetini kabul ederek Balkan güreşlerine iştirak eden misafirlerimize teşekkür ve şampiyonluğu kazanan sporcuları tebrik Şeker | bollaştı Bakallar halka istedikleri kadar şeker veriyorlar Şeker buhranı dün büsbütün zall ol- | muştur. Evvelki gün, toptancılaf tarafine dan kendiine az mikdarda şeker verildi. Bini iddia eden “bazı mahalle bakkalları, müşlerilerine yarımşar kilodan fazla ş9- ker vermek istememişlerdir. Fakat dün bunlarda İstenildiği kadar şeker vermeğe başlamışlardır. Diğer taraftan dün de bazı boplancı şe- ker tacirleri şirkete, ellerindeki spokları nn beyannnameler vermişlerdir. Top- tancılar ellerinde 50 ilâ 100 kilodan başka şeker bulunmadığını iddia etmektediler, Iddisları sabit olmadığı takdirde, bu gibi- ler, mill iktisadı koruma kanununun tari- fatı dahilinde cezalandırılacaklardır, —— ——— Yol kazaları Dün muhtelif yerde 4 kişi yaralandı Dün, otomobil ve tramvay sademelerini uğramak suretile muhtelif yaralanma vaka- ları olmuştur: I — Karagümrükte oturan Süleyman İ3- minde bir çocuk, asıldığı Edirnekapı tram- vayından düşerek yaralanmış, hastaneye kaldırılmıştır. 2 — Karagümrükte ahçı çıraklığı yapan Ali adında biri, Beyazıdda enddenin bir ta- rafından diğer tarafına geçerken vatman Ahmedin idaresindeki 'Topkapı - Birkeci tramvayanın sademesine uğrıyarık yara- lanmış, polis tarafından tedavi altına al- darılmıştır, 3 — Ayvansarayda oturan on sekiz yaş- Jarında Ümmügülsüm isminde bir kız Edir- mekspıda yürüyen bir tramvaydan inmek İstemiş, muvazenesini temin oedemiyerek düşüp yaralanmış, zabıta tarafından basta- neye kaldırılmıştır. 4 — Kâğıthaneli Fethi isminde biri, dün Beşiktaşla Dolmabahçe arasında bir tram- vayın tramvayın yanından geçen bir otomobilin #ıkıştırılmasına uğramış, oldukça ebem- miyetli surette yaralandığından hastaneye kaldırılmıştır. asılı olürak gitmekte iken Nutukları müteakip tevzii müküfata ge- çilmiş ve Balkan müsabakalarında birden üçüncüye kadar derece alanlara İtalyada sureti mahsusada yaplırlan madalyalarla diplomaları merasimle verilmiştir. Bu me- yanda birinciliği ihraz eden takımımız bü- yük bir şild almıştır. Balkan güreş müsabakalarına iştirak eden Yugoslav sporcuları dün akşam saat 22 de Avrupa ekspresile memleketimizden ayrılmışlardır. Kendilerini istaxyonda fe- derasyon başkanı ve sporculardan müre Karilerimizin mektupları Fam ultanahmette helâlaş tırılan bir yer Sultanahmedde Ticaret mektebi ya- kınındaki yangin yeri âdeta umumi helâ haline getirilmiştir. Civarda olu- ran. bizler çok ıztırap çekiyoruz. Bu- nun önüne geçmek için belediyenin dikkatini eslbederiz. ğ Nalband Şifa hamam sokak 14 numarada Muzaffer Atacan ve Ahmed Kulu atihte de ayni vaziye Fatih - Çarşamba çarşısında umumi helâ yoktur. Bu muhitin köşe bucak- ları yer yer telvis ediliyor bu, sıhhat ve temizlik işlerile kabil! telif mi? UM .. AKŞAM: Bu gibi helâlaştırılmış yerlere «Ya» saktar!» diye levha asmak, yahud ofa- larda adam bekletmek ve ceza kestir. mek kâfi değildir. Demek bir ihtiyaç var ki oluyor, Öyleyse civata bir umi ml helâ yapmak suretile derdi önle- melidir. Sovyet ticaret mümessili ticaret müdürile gi Sovyetlerin İstanbul ticaret mümessili, dün, 4 üncü Vakıf hanına gelerek munla- ka ticaret müdürü bay Avni Sakman Ve görüşmüştür. Bu ziyaretin, şehrimizde bu- İ lunan Sovyet petrol ve benzin kumpanya- #ının faaliyeti ile alâkadar olduğu tahmin İ edilmektedir. re diploma ve madalyaları veriliyor kep büyük bir kalabalık uğurlamiştır. l Rumen güreşçilerinin bir teklifi İ Balkan güreşlerinde çok yüksek bir var- İ hık göstererek ücineliği kazanan Rumen güreşçileri kafile reisi Dr. Monuslla cuma günü akşamı yapılmak ve hamlatı Erzin- can feliketzedelerine terk edilmek üzere Türk takimile bir müsabaka yapmak ar- zusunu izhar etmiştir. Büyük bir sempati İla karşılanan bu ha- reketten dolayi kendisine spor teşkilâtı ta- rafından teşekkür edilmiş ve bir salon te- darik edildiği takdirde bu arzusunun isaf edileceği bildirilmiştir. ihracatçılar Azami fiatten ucuza mal ihraç edemiyecekler Dün, Ticaret Vekâletinden, şehrimizdeki alâkadar müesseselere mühim bir tamim gelmiştir. 'Tamimde, bazı müesseselerin piyasadaki âzami fiat hâddinden aşağıya mal ihraç ettikleri görüldüğünden badema buna müsaade edümemesi bildirilmekte idi, Pilhakika, Ticaret odasınca tutulan is- tağletiklerde bazı firmaların, rekabet sal- kası iö flat kırarik mal ihraç ettikleri meydana çikarılmıştır. "Ticaret odası, bun- dan sonra, ihraç için vereceği menşe şe- hadetnamelerinde malların âzami ve as- gari flatlerini de kontrol edecektir. Plat kırmak teşebbüsünde bulunduğu an- laşılan ihracatçı hakkında, milli iktisadı koruma kanununun bükümleri dahilinde takibata geçilecektir. Yalnız bu ihracat- ta takas primleri ayrıca nazarı dikkate alı- nacaktır. Okmeydanı cinayeti Arab Murad 12 sene hapse mahküm oldu İki sene evvel Okmeydanı telsiz istasyo- nu civarında Susuzdere denilen bir dere içinde İhsan adında bir genel taşla başını ezmek suretile öldürmekten mazırun Arap Muradın muhakemesi dün birinci ağır ce- za mahkemesinde bitirilmiştir. Muhakeme neticesinde suç sabit olduğu cihetle Arap Muradın Türk ceza kanu- nunun 448 inci maddesine terfikan 18 se- ne ağır hapsine karar verilmiş, fakat İh- sanın Murada söğmek suretile tahriki, ce- zayı hafifletici sebep mahiyetinde göz | önünde tutularak cezası 12 sene ağır hap- İ se indirilmiştir. ÖNÜNÜZE ÇIKAN FIRSAT! DEKORASYON MAĞAZASI, DÖŞEMELİK, PERDELİK KUMAŞ ve TÜL PAR- ÇALARI We yalmır yüzü mütecaviz muhtelif biblo, vazo, porselen , bebek, masa Yambası ve abajurlardan mürekkeb bir stoku, harikulâde bir delilik yalak takımını, yüzde ondan elliye kadar tenzilâtla satmaktadır. Satış 12 Marta kadar devam edecektir * e ji: Tiyatro tenhitleri ——— d . . Herkes kendi Yeri AR eni İstanbul Şehir Tiyaii ko, kı mında eker. al erken kanı yerine» komedisinin gili” dan evvel, Türk & kadar kaydetmediği bi edeceğim: İlk gecedi yatrosunu temelinden hıncahınç doldurmakla Mebrure Sami K adapte ettiği «O kadın edilmiş pazar gecesi 50 nci dele nsl e Aram olacak. Türk tiyatro tari imiz hiç kesilmeden elli kere temi bir eser yoktur. i bulun < O kadın > anlaşılma$İÖR elo. muyan, imâsı ve ibhamı GÜL eseri dram çeşnisi kuvvetli tam olduğundan rağbet di ve kadın» : görmeğe geleni “e giduk- nedir tiyatromuza ayak Bİ eken. Jarı giriş kapısını sarmal, den yemeklerile beraber BİZ alma: tatil günü olan pazartesi K LE etmelerinden, koltuk ve numaralı oluşuna şaşmalarn© Şinkes hyor ve gene anlaşılıyor Kİ Yann, geere. Göcühe, Pirandella Be sen, Strindberg, Wilde, Vedad Nedii, Necib Fazil, .zineye rağmen, ti 17 - 18 inci asrın cıvık tulüata katıla katıla gözlerimize soğan suyu sık bayıla bayıla ağlıyoruz. «Herkes kendi oldukları rağbet bunun eni dir. Bu nevi tiyatrolardan yatroperveran . mademki değilse o onları bu suretli alıştırıp yüzde beşine olsun MİMİ 'Ti- zevkini aşılıyabilirse, İstanbulğfi yatrosu biz büyük hizmet dabi ya olacaktır. Bunun için de dra”'ğe- her tiyatro mevsiminde büyük EE, bi kıymeti olan eserlere ayy. kat güzel olr ülkesel eyi fedakârlık edip «O kadın» esere de yer bırakması; kom da da Bedia, Vasfi, Hazımın hef mevsiminde tulüata - müstej tehcene kaçmamak şartile « lere büyük yer ayırmakla berabef; zahmete katlanıp metne sadık ki güzel bir komediye de yer çok lâzimdir. Komedi kısmında oynanmaki 9 ye İrfan Konur ile Saim Çi eraber yazdıkları e diyi seyrederken tibim hayli geli €0i © kadar yoruldu ki, Bediann, Var Hazımın şaklabarlıklarına —hem sefer takdire değer, çok yerinde banlıklarına— rahat vakar doya lemedim, Gördüğümüz biri içini amırıyorp deriz ve sonra: © ç TpıyoriX ama nereden? Kimdir?» diye GÜ nürüz; kim olduğunu bulmadan rahat etmez... Ben nihayet rahât İrfan ve Saim arkadaşlar da amma 8 riye gitmişler! “Hakları da yek değil tiyatro zevkimizin 17-18 inc; gaylandaki Fransız zevki olduğunu biliyşlat Pi” yorlar ki, halk bol bol güldüret hoşlanıyor. Kahkahanın — kaynağıp? atmışlar, 18 inci asır Fransanın MABESDE kralın türkleştirip ve asrileştirig SADİ mize koymuşlar. : «Herkes kendi yerinez 1 jgei #8 panayır temsilleri kahramanı «Mörit — Marivo» nun «Le jeu de FAS et du hasarda —Aşk ve Baht 078! eserinden adapte edilmiştir, Esetin hatları şudur: «Silvia babasının sini Dorante namında biri' evle mek istediğini duyunca hizmetcisi te'i kendi yerine koyar, kendisi de metcisinin yeriric geçer. Diğer Dorante de uşağı Arleguin'nin kıy ne girer, uşak da Dorante olur.» İşte İrfan ve Saim arkadaşlar bu trikadan istifade ederek güzel bir of oyunu yapmışlar ve pek âlâ da etin Marivnux'nun bir tek gayesi Seyircilerini güldürmek. Onun Şehir yatrosunda seyrettiğimiz tarzdaki lerinde müna, mefhi lar mu, mı? diye bir gey dü. aranmaz. B nun için 18 inci asırda Comddiç ;aise seyircilerinin yadırgadığı e İlilyan ” Lomadyacılatina' veri) dızlı birer hap gibi halka sundu... B Selâmi İzzet

Bu sayıdan diğer sayfalar: