SÖZÜN GELİŞİ G Halkevlerimize düz eçen gün bir Halkevine davet edildik. Bu Halkevi evvelce bulunduğu bi nadan başka yere taşınmış. Aradık, sorduk. Bir kaç kişi bilemedi. Son- ra bir genç bize Yeni Halkevi binasını gösterdi, Kapısında «Halkevi» di- ye bir levha asılı, fakat civardaki hususi binalardan hiç farkı olmıyan ahşap bir ev, Dış kapıdan girdik, Dar bir avludan geçtik. İç kapısından binaya dahil okiuk, Küçük bir sofa üzerinde odalar... Bir merdiven gösterdiler, Çıktık, Cam kapılardan geçtik. Tekrar dar bir sofa... Bir merdiven daha tırmandık, Sola döndük. Nihayet karanlıkta açılan bir kapıdan o günkü merasim münasebeti- le gelen davetlilerin bulunduğu odaya girdik. Fakat doğrusunu söylemek lâzım gelirse, bize biri sokak kapısından İtibaren yol göstermeseydi bu odayı kolay kolay bulamazdık. İstanbuldaki Halkevlerinin bulundukları binalardan hiç biri bundan baş- ka türlü olmadığı için gittiğimiz Halkevini tasrih etmeye lürum görmüyorum. Malkevlerimizin bugün işgal ettikleri binalar bu müesseselerden beklenen ga- yenin tam olarak elde edilmesine mânidir, Halkevi sormakla bulunacak bir yer. de, sokak içinde değil mahallin en büytik, en kalabalık caddesi üzerinde göz önünde bulunmalı; içine girmek için iki kapıdan geçip, iki merdiven tırman- mağa hacet bırakmıyan, yani kapısından ayağınızı attınız mi kendinizi Halk- evi faaliyetile karşı karşıya bulacağınız bir binada olmalıdır. Böyle düşünürken, İsviçrede uzun müddet kalmış bir dostumun şu sözle- riln hetirlıyorun «İsviçrede, kapısında eşik olan bir dükkânın kirası yanıbaşın- daki kapısı siz dükkünm kirasından daha düşüktür. Kapıda o bir karışlık eşik müşterinin kolayca girmesine mâni olan bir sed addediliyor.» Ticnret sahasında insanlara kendini kabul ettiren bu hakikat üzerinde bir an üurulacak olursa, gayesi bütün bir milleti en geniş mikyasta kucaklamak olan Halkevlerinde kapılar, sofalar ve merdivenlerin bu müesseselerimizi halka ne derece kapadığı meydana çıkar, Hakevlerimiz için yeni yapılacak binaların göze çarpan mahallerde ve düz ayak üzerinde basit binalar olmasını temenni ederim. Onlar yapılıncaya kadar bugün Halkevi vazllesini gören hususi evlere verilen kira ile, büyük hir cadde üzerinde geniş ve mazbut bir kahvehaneyi - her yerde böyle kahvehaneler vardır - Halkevi ittihaz etmek gayeye daha uy- gun bir hareket olur. Bu suretle hem muhitte bir tembelhane imha edilir, hem de burası halkın esasen uğramağa alıştığı ve önünden geçerken içine dalınması kolay bir yer olduğu için daha farla İnsanı çekmek kabil olur, Kutu kutu odalarda, üçer beşer toplanan insanlara topluluk terbiyesi veri- Jemez. Bu fikri doğru zannediyorum, Şevket Rado 17 yaşında katil Cahidin muhakemesine başlandı Katil mahkemede cinayeti yanlışlıkla işlediğini söyledi Evvelki gece Şehremininde Fındık zade camiinin yanındaki arsada Sedad adında 17 yaşlarında bir çocuğu öldü- ren ayni yaşta Elâzığlı Cahidin cürmü meşhut kanununa tevfikan muhakeme- sine dün ikinci ağır ceza mahkemesin- de başlanmıştır. Evrak okunduktan son- sa mazmun Cahid vakayı şöyle anlat maştır; — Bana tasallut etmek istiyen Şükrü adında birini bıçakla oöldürdüğüm için bir buçuk sene hapse mahkâm olmuş- tum. Bu mahkömiyetimin son sekiz ayı- nı Üsküdar hapisanezinde geçirdiğim #- rada ayni kovuşta hırsızlık suçundan mahküm bulunan Sedadla tanıştım ve ahbap oldum. Ben geçen ayın on doku- zunda mahkümiy ikmal ederek bapisaneden çıkmıştım. Sedad da salı günü müddetini tamamlayıp bapisane- den çıkmış, o akşam bize geldi Yemek- ten sonra beraber sokağa çıkıp şira iç- memizi teklif etti. Ben de yastığımın altnda sakladığım bıçağımı yanıma al dım ve çıktık. Beraberce Çemberlitaşa geldik fakat saat sekiz olduğu için şe raci dükkân kapanmıştı. Yine beraber ek üzere re döndük. daki sokaktan ge- iz elbiseli, genç bir bizim eve git Çe çerken ar m te n adam takıldı ve Şehremininde Fındık yanındaki arsaya kadar Oraya gelince arkada: rsunuz? Duru” di. Ben daha zade camiinin bizi takip etti «Bu santis n e gidi; nuz bakayım.» d rü öld dn beni korkuyordum. Bizi takip eden Şükrünün akrabasından zannettim. O- nun elinde beyaz bir şey vardı. Ben de hemen bıçağımı çekip üzerine aldırdım. Sedad aramıza girerek ayırmak istedi. İşte bu sırada yanlışlıkla Sedadı vurmu- gum. Sedad yere düşünce ben de Me- gidiye polis karıkoluna gidip teslim ol dum Maznun zabıtada verdi; — Şiracıdan dönüp karanlık arsaya gelince Küçük fotoğraf makinelerine aid büyültme cihazları Ankara 15 ( Gümrük ve İn- yisarlar Vekâlet, küçük mikyaMta terim £ makinelerine aid büyültme gele en at eşyası addolunarak Terme miştir. il Şehremininde Sedad bana: Ankarada atıcılık müsabakaları 1übü bir ay devam ökaları lar bu ayin on elecek ayın on nihayete erecektir. Müsabaka bihayetinde en yüksek puan aldığı hakem heyetince tesbi: edilen atıcıya klüp tara- #imdan güze! bir kupa hediye edilecektir, R o Me Katil Cahid mahkemede «Ben Şükriiden her zaman para alip Sen Şükrüyü öldürerek be- mani oldun. Adam öyle e le öldürülür.» o diyerek elini cebine soktu. Ben de daha evvel davranıp bıçağımı çektim ve Sedadi vurdum. Bıçağımdaki kanları dilimle yıp çeşmede yüzümü yıkayarak po- ise teslim oldum, Demi Mahkemede bu reddetti ve: «O zaman aklı iş yoktu, Ne dediğimi bilmiyordum.> de di. Şahitler de maznunun karakoldaki ifadeyi verdiğini, kendileri de duyduk- larını söylediler On yedi yaşında iki cinayet işliyen Cahidin evvelki mahkümiyet karatinın bir mretinin birinci ağır ceza mahkeme- sinden getirtilmesine kanar vverilerek muhakeme başka güne bırakıldı. Etibank idare meclisi âzalığı Ankara 15 (Telefonla) — Faik Gün- ayd isüfası ile açılan Etibank idare meclisi azalığına şeker fabrikaları şirketi idare meclisi reisi B. Reşidin tayini Ve- killer Heyetince tasvip olundu. Eminönü ile Unkapanı ara- sında yıktırılacak binalar Panı &r aki bire âkinder ve pözarındar. mahrum olmaması için bu çar. drici surette kaldırılması muvafık görülmüştür; Türk - Yunan dostluğu ayak üzerinde binalar | Âfina ve Pire halkının felâketzedelere yardım için gö terdiği tehalük bu dostluk his e Solda Payıtaht Nazırı B. Kociyas tebrüde bulunuyor, ortada teberrü, Atina 10 Şubat (Hususi muhabi- rimizden) — Anadolu felâketzedele- İl rine yardım için bugün Alina ve Pire gehirlerile havalisinde umumi bir #ane toplanmış ve bu münasebetle iki komşu ve müttefik milleti birbirine | bağlıyan çözülmez ve sarsılmaz dost- Yuk ve tesanüd bağları bir defa daha tezahür etmiştir. Kalbi Türk - Yunan dostluk hisle- rile dolu olan Payıtaht Nazırı B. Ko- das bu umumi iane gününden bek- Jenen neticelerin elde edilmesi için Marım gelen bütün tertibatı almıştı. Atinanın ve Pirenin her köşesine ko- Bulmuş ve Türk - Yunan bayraklar» le süslenmiş olen salarının başında Ati n Kibar gerine mensup genç kizlarla bayanlar; Atina Belediye memurları, felâketzede k kardeşlerine karşı muhabbet ve tesa- nüd hislerini göstermek için birbirle- rile âdetâ yarış eden her sınıf Yunan KUÇUK ine » HABERLER: * Japonya bandıralı Hakeodate Maru vapurile limanımıza pamuk mensucat, pörselen, bisiklet aksamı, karabiber gelmiş- tir X Gümrük bul başın lerdenberi pek a7 bir maaşla ve Ceragatia çalışan kolcuların mağduriyetlerine mey- dan vermemek için taltiflerini emretmiş- tir, 66 kolcu, birer maaş nisbetinde, sene- lik ieramiyelerini almıştır. Kolcular ara- mında, ehliyetli görülenlerden bazıları da memurluğa kabul edilmiştir. Bu iler: lerin diğer senelerde de ceği malâm değildir. 4 Ekmek yapıcılar cemiyeti senelik top- lantizı, dün öğleden evvel, Cağuleğlundaki Birleşik Esnaf cemiyetleri binasında yapıl- mıştır. Toplantıda kısmi idare heyeti in- Uhabı yapılmış ve yermiyelerin arttırıl- ması temennisinde bulunulmasına karar Öğleden sonra ayni yerde Hamamcılar ce- miyeti senelik kongresi Yapılmıştır. Bu top- lantıda İdare heyeti raporu okunmuş ve Karabük demir ve çelik fabrika, 10 memur alınacaktır. Bu memur- nayi İşletme zammı ile 85 ilâ 140 Vira ücret verilecektir. Bu mö- murlarm askerliklerini yapmış ve muhasebe, ticaret ve personel işlerinde ça- lşmış olması icnb etmektedir. Beyopiu Halkevinden: Şubat ayı için- 'de Evirgizde açılacak olan amatörlere mah» sus resim öergisine öştirmk (edeceklerin eserlerini nihayet 20 şubat 940 tarihine ka- dar Evimize teslim etmelerini rica ederiz. Bazı sinemslarda koltukünrin perde arasındaki mesafe pek 6? olduğundan 56- yirellerin gözleri bozulmaktadır. Belediye, halkın göz hıfyısmhhası için perde ile müş- teri koltukları arasındaki mesafeyi geniş- Jetmeğe karar vermiştir. Bunun için taji- matnameye bir kayıd konulacaktır. Bundan başka bazi sinemalarda bava- landırma Lertibatı olmadığından bu terti- bat da yakında yapılacaktır. Maraton müsabakaları Ankara 15 (Akşam) — Türkiye maraton birinciliği müsabakaları 24 kilometre 19$ metre üzerinden 21 nişanda Aukarada ya- pilacaktır. Bu müsabakalara bölgelerden iştirak edecek atletlerin İsimleri nisanın cnunâ kadar gtletizm federasyonuna bil- dirilmiş olacaktır. Bu müsabakalarda geçen seneki talimat ıynen tatbik olunacaktır. Buna nazaran müsabakaya giren her atlet 21 yaşını bi- tirmiş olacak ve yarışı başarmak kabil tinde olduğu doktor raporilo tesbit edil- n atletler müsabakalara iştirak ede- il yereklerdim da genç bir kız rozet takıyor vatandaşlarının verdikleri iane para- larını toplamakta ve açılan lane ced- vellerine derhal yazarak hizasında, iane verenlere isim ve adreslerile be- raber imzalatmakta idiler. «Halk is- | nesi» ismi verilen bu yardım listeleri- ne başta büyük dostumuz Başvekli B. Metaksas olduğu halde bütün Nazır- Jar, zenginler, esnaf, işçiler, fakirler i velhasıl halkın bütün sınıf ve tabaka- ları can ve gönülden iştirak etmişler. dir. Bu listeler adetâ bir rayiâm ma- hiyetini almıştır. Anadolu zelzelesinin ilk günlerinde felâketzedelere yardım için Yunanis. tanın her tarafında teşekkül etmiş olan milli iane komitelerinin topladık- | Jarı paralarla bugün Atina ve Pirede toplanan igne miktarı mühim bir ye- küna baliğ oluyor. Bugün burada toplanan halkın ne geniş mikyasta iştirak etti- ğini göstermek için 700,000 kişinin inneye | sinin canlı bir tezahürü ola İde bulunanlar ve yakalara takılan rozet, ane listelerini imzaladığını zikretme kâfdir. Bu 700,000 den 330,000i Ati nalı, 150,000i Pireli ve mütebakis Rum muhacirleridir. Bugün toplanar iane miktarı 2,000,000 drahmi tahmir ediliyor. Haik tarafından imzalanan inne listelerinin adedi 23,000 dir. He Mistede 25 imza vardır. Bu listeler 100 cild olarak teclid edilerek ve Yunan milletinin ielâketzede Türk kardeşle. rine besledikleri sempati hissiyatının bir hatırası olarak Ankataya gönde. derilmek üzere Türkiyenin Atina se firine takdim edilecektir. (Akşam: Yunanlı kardeşlerimizin, | şark vilâyetlerini harabeye çeviren zelzele felâketi münasebetile bize gös- terdikleri derin sempatiden çok mü. tehassis olduk. maddi ve manevi müş terek menfaat bağlarile bağlı bulun- duğumuz Yunanlı dostlarımızın bu derin teveccüh ve alâkasını hiç bir i zaman unulamiyacağız.) GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ Eldivenin tarihçesi doğancılara mahsus. $ — On sekizinci asır, kadım, işlemeli 8, 10 — Modem kadın. 1 — Erkek. 12 — Kürklü, 18 — Örme, 14 — Finsır, 15 — Boks, 16 — Kılıç. 17 — Meç. 16 Bağez Türkiye, eldiven ihraç edecekmiş. Bu gi- yim eşyasının tarihçesini bu münasebetle Eldivenin ilk menşei İranmış. Romalılar ancak kaba işler görürken dört parmağı bir arada torba gibi, yalnız başparmağı aynı bir nevi eldiven kullanırmış. Altı ve dokumuncu asırlarda ekseriyetle ayni şekil dört parmağı bir arada eldiven- İer istimal edilmiştir. Bunların kışa mah- #us yünlüleri, yaza mahsus İnoeleri vardı. Yedinci asırda eldiven, kaba iş vasıtası olmaktan çılkarak lüks eşya olmak istida- dını gösterdi. İmpârütorlar orguyani renk- te ve beş parmağı ayrı eldivenler kullan» mağa başlamışlardır. Bunların süslü işle» meleri vardı. Beş parmağı ayrı eldivenler on !kinci asırda harcı âlem olmuştur, Şö- yalyeler madenden harp eldivenleri kulla- zurlardı. Muhtelif avlara ve zanaatlar, mahsus el mahfazaları zuhur etmiştir. Kurunuvustada eldiven giymek bir hür- met, eldiveni çıkarıp atinak İse bir meydan okuma mânasına gelirdi. On altıncı asırdâ kokulu ve etrafları ipek, yahut sırma İçle- mali el mahfazuları kullanılmak âdet oldu. 000 TALE NM BA KE Nöz:-*:1, zailyet ve £ Chlorosa beniesizlik ağn deya kanl ihya eden Ea mantahip tarafından terfi edilmiştir. SIROP DESCHİENS. pan