za ür ievyel TAE e ' AKŞAMDAN AKŞAMA İhtikâra karşı Fırlama nisbetleri: Pirinç 7 30 - © 50. Fasulye 9 30 - 7. 40. Beyaz peynir tenekede 1,5 » 2 lira, Yağ 76 20- 6 25. Bunlar hep yerli mahsuller... Dün- yanın filânca yerinde harp çıktı diye bizim fasulyeye ne? Geçenlerde zeki bir karikatüristi- miz - Cemal Nadir miydi, Ramiz miy- di, hatırlamıyorum - mecmualardan birinde, fasulyenin yükselişini muh- tekir zihniyetine göre şöyle izah edi- yordu: «— Tabii değil mi, beyim? Fasul. ye için su lâzım; su için kuyu lâzım; kuyu için dolap lâzım; dolap için at lâzım; at için nal lâzım; nal için çivi lâzım... Çivi buhranından haberiniz yok mu?... Pahalıya almıyor... Elbette dolayısile fasulyeye de tesir edip onu fırlatacak'» Muhtekirler, ediyor. Gene haber aldığıma göre, şöyle bir yükseliş varmış: Beyin: 12,5 dan 17,5 a. Dünya ahvali kimsede kafa bırak- madığı için koyun beyinleri bile fır- Myor, demektir! bu kafayla hareket Yunanlı komşularımızın tecrübeli tüccarlar olduğunu herkes bilir, İyi yerden öğrendim ki, onlar, ihtikârla çarpışmak üzere iyi tedbirler almış- lar. Bunda muvaffak oluyorlarmış. Kendilerini taklid etsek, «Piyasa müsteşarlığıs diye bir te- şekkül Okurmuşlar, Maliyet flatini, gümrüğü, tüccarın makul kârmuı he- saplıyan bu müsteşarlık, mecburi fi- atler tayin ediyormuş. Rlayet etmi- yen olursa derhal tutularak, zabıt yarakasile o cürmümeşhud mahke- mesine... Korkunç para ctzalarına çarptırılıyorlar... İstinafı, temyizi de yok.. Üstelik isminin cisminin ilânı! Bizde de bu şiddetli usul niçin ol- maşın? Memleketimizdeki otecziyelere ge- lince, İzmirde cezalandırılan muhte- kirlerin isimleri gazetelere verilmi. yor; mesküt geçiliyor. Neymiş? Ticari itibarları rencide edilmesin!... Bu ka- dar nezakete ihtiyaç yok, efendim... Henüz hüküm yememiş belki de be- raet edecek mevkufları kalabalık caddelerden elleri kelepçe ile gezdiri- yoruz. Ticari şeref şahsi şereften daha yüksek değildir. Hem teeyyüd etmemişini teşhir ederken, etmişini gizlemekte ne mâna var? Muhtekirleri behemehal meli! ilân et- .. Kontrol cihazına gelince, bir kere daha yazmıştım: En mühim müsteh- » Tik sınıf memurlardır, Bilhassa filân- ca barem derecesinden yukarı olan- lara fahri kontrollük payesi verili se ve çok ihbar edenlere bir de mükâ- fat vadolunursa, kendileri zaten her yere girecekleri için teftiş, otomatik tarzda yapılır. Gazetelerde okuyoruz ki ihtikâr hırsile 25 bin liralık manifatura alan doktor - herkimse - şimdi manifatura düşecek diye telâştaymış, Ticaret Ve- kilinin tedbirlerinden fayda hasıl ol- du. Arkasını bırakmamalı... Devam... (Vâ-Nü) marensamerEErEEAEENENAAAAAAAAEENAKAAAAA 0081 X Esnaf cemiyetleri hastanesinin geniş- letilmesi içini esnaf teşekkülleri kendi ara- larında elli bin Hira karar ver- mişlerdi. Bu paranın toplanılmasına vilâ- yetçe müsaade edilmiştir. — Hava tahavvüllerinden eri evvel gu barometre mütessir olur deriz bay Amca... Ticaret Vekili dün çay ve çuval tacirlerile görüştü Vekil çay fiatlerinin yüzde 50 fazla olduğunu, hükü- metin bunun devamına müsaade etmiyeceğini bildirdi Ticaret Vekili B. Nazmi Topçuoğlu, dün öğleden sonra çay ve çuval tacirlerile gö- rüşmüştür. Çaycılar çay flatlerinin fiiha- kikr yüksek olduğunu söylemişler ve: eBu- nü sebep stokların azalmasıdır. Mal ge- tirtmek için bankalar kredi mıyorlar, Akreditif temin edilirse dün kilosu 270 ku- Tuşa satılan çayı yarın da 270 değilse bile 320 ye satmak mümkün olacaktır. Bugün 196 270 kuruşluk çayı altı liraya satmakta- yız. demişlerdir. Vekil, akreditif müşkülütinın 15 gün- denberi çekilmediğini, 3, 4 senedenberi bu darlık macrcud olduğunu, binaenaleşh 270 kuruşluk çayı 600 kuruşa satmağa hakları bulunmadığı söylemiş ve sebebini tekrar sormuştur. Tacirler, bunun için iki sebep İleri sürmektedirler; 1 — Bidayette elde fazla mal vardı. Git- tikçe tükenmektedir. 2 — Avrupadaki fiatler de yükselmiştir. Beher libresini bir şilin 9 peniye satın al- dıkları çayı, bugün 2 şilin 4 peniye zor bu- Tuporlar. Vekil: — Bu tereffü, sizin fırlaltığınız ilat nisbetinden çok aşağıdadır. Biz flat- leri bu kadar fahiş nisbetle yükseltirken hükümet size nasıl takas temin edebilir? demiştir. Bunun üzerine çay tacirleri, piyasada on kadar çay Iithalâtçısı bulunduğunu, bun- ların hiçbirisinin Jekelenmek niyetinde ol- madığını, kendilerine döviz temin edilirs Kömür depolarının yerleri kararlaştı Belediye kooperatifi dört yerde ? satış ı yapacak Belediyenin açacağı kömür depolarının yerleri tesbit edilmiştir. Depolar Kadıkö- yünde Hâl binasında, Üsküdarda Toptajı caddesinde, Fatihte cami! karşısında, Be- yoğlunda kaymakamlık dairesinin altın- da, Kumkapxda Kadirgn caddesinde, Be- | #iktaşta Beşiktaş karakolu civarındadır. Belediye bu depolarda ton ve kilo üze- ! rine Karabük ve sömikok kok köm sulmağaı başlamıştır. Bu depolardah v- dıköy, Üsküdarda sömikokun tonu 25, lira | kilosu 25 kutuş, Karabükün tonu 30 Jiru kilosu 3 kuruş, Fatih, Beyoğlu, Eminönü ve Beşiktaş kazalarında sömikokun tonu 223 lira, kilosu da ? kuruş 10 paraya sa- tilacaklır. Bundan başka Belediye O kooperatifi de Kadıköyünde iskele civarında, Fındıkhda cami yanında, Unkapanında iskele ciya- rında, Yenikapıda iskele civarında şube- ler açacaktır. Yalnız bunlardan Kadıköy şubesinde sömikok 24 ve Karabük 29 Vi raya satılacaktır. Diğer şubelerde sömikok 235, Karabük de 24 lira 75 kuruşa satıla- caktır. Kooperatif depolarında yalnız ton üze- rinden satış yapılacaktır. Kooperatifin daha ucuz satmasının sö- bebi kendi veaaitile Belediyenin 152 araba vapurile kömür nakletmek mecburiyetin. de olmasıdır. İhracına müsaade edilen maddeler İhracı menedilen mahsullerden buğday, arpa, çavdar ve mahlütun Ye alelümum canlı hayvanların 2/7005 sayılı karama» menin 1, 2 ve 4 üncü maddeleri hüküm. lerine tabi bulunan memleketlere ihracı- nın serbes bırakılması, canlı hayvanlardan da üç yaşından yukarı erkek manda ve si gırın bu hükümden hariç tutulması 19/12/ 939 tarihinde İcra Vekilleri Heyeti tarafın- dan karar altına alınmıştır. Bu karar ile evvelce ihracına müsaade edilen mallar arasına mühim zahire ve canlı hayvanlar anasırı da ithal edilmiş bulunuyor. # İstanbulun imarının tafsilât plânları ikmal edildikten sonra bunlar tabedilerk halka muayyen bir ücret mukabilinde sa- tılacaktır. Bu suretle herkes, kendi tasar- rufu altındaki binaların istikbalini ve İs- timlâke tabi olup olmadığını teferrüatile öğrenecektir. .. Halbuki bir kömürcü bu işte daha hassastıri... badema getirecekleri malları Mıntaka Ti caret müdürlüğüne kaydettireceklerini, meşru kârın haricinde ibtikâr yaparak İsimlerini gazete sütunlarına muhtekir di- ye geçirmek istemediklerini bildirmişler ve bugün piyasada kendilerinden başka müs- tekillen çay getirerek ihtikâr yapanlardan bahsetmişlerdir. Söylendiğine göre, bu tacir bir Hollan- dalıdır. Kendisi Hollandada oturmaktadır. Burada bir komisyoncusu ve hâlen güm- rükte 50 bin kilodan fazla çayı vardır. Bir tacir, çayın 6 liraya değil 4,5 lira- ya satıldığını, maliyet fiatinin ise 4 Lira olduğunu, Türkiyenin senelik çay ihtiyaci 600 bin ile 300 bin kilo arasında olduğunu beyan etmiş ve hükümetten yeni kolay- Uuklar gösterilmesini dilemiştir. Ticaret, Vekili demiştir ki: «— Bu iş, ma- demki hükümetin kolaylığı ile olacak, bu işi hükümet de yapabilir. Akreditifi kendi- miz için açarız, mal getirmeğe girişiriz, fi- atlerini ilân ederiz, herkes gidip Ziraat bankasından alır. Masrafı olacak diyor sunuz; masrafi yüzde beş misbetindedir. Balbuki ihtikâr yüzde elli. Size kolaylık gösterirken, istikbal için emin olmalıyım. Mükerreren söyledim: Ben, ticaret âlemi- nin iş sahasını darallımağa taraftar bir in- San değilim. Bilâkis genişletmeğe tarafta- rım, Böyle yaparak himaye ettiğim insan- lardan sulkasd görmemeliyiri. Size açık olarak şunu ifade etmek İsterim ki, bir- Karilerimizin mektupları “ İş bilenin kılıç kuşananın mı? ,, Hemşirem İstanbul Maarif hizme- tinde çalışmaktaydı. Bir mesken be- deli alacağı kaldı. Bu defa bu haktan diğer arkadaşlarına dörder aylık ve- rilirken kardeşime verilmedi. Çalıştı- ğı esnada istihkak estiği bu paradan, istifa etmesi sebep diye gösterilerek, kendisi mahrum ediliyor. Halbuki ay- ni vazij bulunan başkalarına bu paraların verildiğini öğrendim. Aca- ba «İş bilenin kılıç kuşananını usu- lünü mü tatbik ediyoruz? Dikkati cetdederim. B.G Operatör Dr. Fahri Amerikadaki tedkik seyahatinden geldi gi Değerli öperatö- z rümüz Dr. Fahri, Amerikadaki tedkik | oSeyahatinden avdet © etmiştir. Dr. Fahri sekiz ay evvel Ams- * rikaya giderek en > meşhur hastaneler- © de cerrahi tedkik- — lerde bulunmuştur. Bu seyahatinden mesleki geniş fay- âalarla o döndüğü şüphesizdir, Br. Pahri Ame- Tikadaki tedkikatı esaasmda Roches- bulunan dünyaca marif Mayo rinde tedavide bulunan ziraat muharririmiz Şükrü Akerin tedavisinde kiymetli yardımlarda bulunmuştur, terde Yılbaşında lise ve orta mek- tepler bir hafta tatil edilecek Yılbaşı münasebetile liselerle ortamek- teplerin ve bu mekteplerin tallmatname- Sine tabi olan ecnebi ve ekalliyet mektep. lerinin 1 kânunusaniden 8 kânunusaniye kadar bir hafta tatli edilmeleri Maarif Ve- kâletinden tebliğ edilmiştir. Hkemektepler bu tatile tabi değillerdir. ... Bunun gibi, siyasi tahavrüller- den de en evvel diplomat değil ek- mekçi müteessir oluyor galibal... i çoklarınızı harekete getiren gey, para kor- kusudur. Bazı kimseler, paranm kıymeti düşecek diye korktular, ya altına hücum ettiler, yahut mala. Paranın kiymeti düş- | mek ne demek? İngiliz lirasının kiymeti şudur, budur derken, bunun manası şu- dur: Bir İngiliz lirasile şa kadar mal satın alınıyor. Demek ki paranın kiymeti, iştira kabiliyetindedir. Paramız, altına doğru yükseliyor. Düuya piyasasında flatler te- reffü ederken biz takas primlerini indiri- yoruz. Bu, paramızın kıymeti yükseliyor, demektir. Türk parusı bugün, dünyanın her parasından yüksektir, Türkiye Iktisa- Giyatı da en parlak iktisadiyattır. Birçok ihracat mallarımıza mühim talepler gel- mektedir, Hulâsa, bir limited şirket teşkil ediniz. Size 175 bin İngiliz liralık akreditif temin edeceğim. Her ay için 15 bin İngiliz lirası. Hükümet, karşısında mesul bir muhatap görmek istiyor.» Çuvallardan gümrük resmi kaldırılacak Çaycılardan sonra çuvaltarirleri dinlen- miştir. Çuvalcıların, ellerinde mal varken 43 kuruşluk çuvalı, 130 kuruşa satarak ih- tikâr yaptıkları sabit görülmüştür. Bun- dan sonra Ticaret Vekâleti, bizzat çuval getirterek Ziraat bankası vasıtasile isti- yenlere satacaktır. Çuval için konulan güm- rük restmleri da yakında kaldırılacaktır. Pravdanın makalesini dağıtanlar Türkişe Post müdürü hak- | kında takibata başlanıyor | Pravda gazetesinde çıkan bir makale- nin Alman şefarethanesi memurlarından biri tarafından türkçeye terçüme ottirile- rek burada bastırılıp broşür halinde öte- de beride dağılılmuzı üzerine müddeiumu- miliğin, kanunen bu broşürlerden iki nüs- ha iddia makamına göndermek lâzım ge- Mirken gönderilmemesi ve broşürlerin rine de, kanun! mecburiyet hilâfına olarak basılan matbaanın isminin maması suçlarından dolayı tahkil riştiğini yazmıştık, Yapılan tahkikat netlessinde bu Bro- şürlerin eski Universul ve hâlen Türkişe Post güzetesinin basıldığı 'Türkişe Post matbaasında basıldığı tesbit (edilmişti Bunun üzerine müddelumumllik, broşür- Jerden iki nüshasının gönderilmemesi ve alına matbaanın ismi yazılmaması öuÇ- larından dolayı 'Türkişe Post matbaası müdürü B. Muzaffer aleyhine, matomat kanununun 7 ve 8 inci maddelerine isti. naden dava açmış, dava evrakı ceza mah- kemesine verilmiştir. . KÜÇÜK HABERLER:. Süleymaniye kütüphanesindeki vazi- Sesini ihmal yüzünden bazı kitapların küf- i lenip bozulmasına sebebiyet vermekten | maznun Salih Zeki, gene ihmal yüzünden öç kiymetli kitabın zıyama sebebiyet ver- mekten maznun Lütfi, kütüphanede yap- tırılan bazı tamirat İşlerine dikkat etme- mek suretile vazifeyi ihmalden mazmun Zahir ve oradaki hademelerden Rifat adında birini döymekten mazmun Hafiza aleyhlerine açılan davayd dün asliye ye- dinci ceza mahkemesinde bakılmıştır. Bu | celsede iddia makamının talebi üzerine | mazmun memurların kütüphanedeki vazi- | felerinin Maarif Vekâletinden sorulmasına, ve bazı şahidler dinlenmek surtle tahkika- tın genişletilmesine karar verilerek mu- hakeme başka güne bırakılmıştır. * Bohor isminde biri, Galatâda bir fab- rikada çalışmakta iken elini makineye kap- tırarak yaralanmış, polis tarafından has- taneye kaldırılmıştır. / # Şoför Oşmanın idaresindeki bir otobüs, "Yenimahnalleden Taksime gelmekte iken yolun üzerinde ansızın bir dana çıkmış, ş0- för otobüsü durduramıyarak hayvanı ez- miştir. «.. Meselâ şimdi de ekmek flatına on para zammetmek icap etmiş!... Yeni ruh hastaları Şimdiye kadar kendi sahasında ta- mam 90 cild eser yazan profesör Fah- reddin Kerimin «Ruh hastalıkları. adındaki kitabı beşinci defa olarak tabedildi, En meraklı polis romanla rının bile beş defa tabedilemediği bir zamanda bir ilim eserinin beşinci bası şmı görmek en büyük manevi zevkler- den biridir. Bu kitabı okurken ruh hastalıkları- mın geniş çerçevesi insanı bayağı ür- kütüyor, Meselâ son zamanlarda ka- dınların erkek pantalonu giymesi mo da oldu. Birçok memleketlerde, bilhas» sa Amerikada kadınların $okakta er- kek pantalonlarile gezdikleri sık sık görülmektedir. Ruh hastalıkları arasında erkek pantalonu giyerek dolaşan kadınların tıp nazarında birer dejinere histerik olduklarını görüyoruz. Demek bu ruh hastalarının yani dejinere histerikle- rin başında meşhur sinema yıldızi Marlene Dietrich varmış... Çünkü bu güzel ve alımlı artist son senelerde kadınların pantalonla gezmelerini mo- da haine sokmuştur. Maamafih tarih- te de büyük Katerina gibi pantalonla gezen bu tarzın ruh hastalarına deji- nere histerik'lere de tesadüf ediyoruz. Dahası var: Birçok kimseler çeşid çeşid ünvanlarla kartvizit bastırırlar, Bu tarzdaki hareketle psikopat de nilen ruh hastalığının Psodologia Fan- tastiha kısmına dahil ediliyor. Gene ayni cins hastalar arasında göğsünde bir sürü nişanlarla dolaşan insanlara tesadüf ediyoruz. Bunu okuyunca -İs- mi lâzım değil. göğsünün her tarafı nişanlarla kaplı Avrupalı bir devlet adamı Insanın üne geliyor... Göğ- süne taktığı nişanlarile meşhur olan bu adam demek tam bir psikopat nü- munesi İmiş... Gene ayni cins psikopatlar arasında kendisine kont, prens süsü vererek gezenlere raslıyorüz. Meselâ bundan bir müddet evvel dünyayı dolandıran meşhur prens Zerdeşnu tam bir ruh hastasıdır. Ruh hastalıkları kitabının en mü- him fasıllarından biri de rüyalara dale olan kısmıdır. Bugünkü tıp rüyalara büyük bir ehemmiyet veriyor ve ken- di noktai nazarına göre, ilim çerçeve» i de onları tabir de ediyor. Rüya tabirciliği bugün artık ilim hudud- ları içine giriyor. Meselâ meşhur Frende göre rüya- da su görmek doğurmağa, bir yere gitmek sembolüne delâlet ediyor. Herhalde Fahreddin Kerimin kitab bir meslek eseri olduğu kadar, her mü- hevver için okunmağa değer bir eser- : dir, Hikmet Feridun Es esra EEE EENEEEEEE ENA SANANE Alman menşeli pamuklu mensucatın ithaline karar verildi Gümrüklerde bekliyen ve yüzde yirmi beş nisbetinde suni elyaf alan Alman men- şeli pamuklu mensucatın ithaline karad verilmiştir. Karamame gümrüklere de teblig edildiğinden, ithalâta bugünden it baren başlanacaktır. Bu suretie Zelvola, filyorll, filyoko gidi isimlerle tanilan ve 2 milyon lira tutarında bulunan pamuklu mensucat piyasaya sürülmüş olmaktadır. Bunun, pamuklu mensucat piyasasını gös nişleteceği ümid edilmektedir. Altmış yaşlarında Şevki isminde biri, dün, bindiği Beşiktaş - Fatih tramrayın- dan Kabataşta inhisarlar idaresi önünde stlamak istemiş, muvazenesini temin ede» miyerek düşmüş, muhtelif yerlerinden Yüs ralanmıştır. Polis, ihtiyar yaralıyı hastange ye kaldırmıştır. 5 'B. A. — Yabancı propagandacılar duymasın!... Onların dülnde bu «Türkiyede kıtlık» olur!...