9 KAnunuevvel 1939 AKŞAMDAN AKŞAMA Yâ herrü yâ herrü ça İsmet İnönü'nün katmerli darbi mesel halinde dilimize yadigâr kala- sak bir sözü vardır; «Ya bu deveyi gütmeli, ya bu deveyi gütmeli!» Eski şeklin ikinci kısmı malümdur: Ya bu diyardan gitmeli'» Fakat Mili Şef, Türk milletine, bu diyardan gitmemizin mümkün olmadığını, bir tek şık, bir tek çare olduğunu nutuk- larından birinde yukarıki veciz sözle anlatıyordu. ... Almanyaya, düşmanları diyorlar ki: — Mağlüb olursan, seni Versay muahedesine benzer şernitle ezmiye- ceğiz... Lâyık olduğun itibarlı mevki- inde gene kalacaksın... Galib, mağlüb, bitaraf bütün milletleri ayni masa et- rafında müsavat kaideleri altında toplıyacağız. Dünyaya yeni ve ağaletli bir nizam vereceğiz. Ötedenberi harp esnasında düşma- nın «Şöyle keseceğim! Böyle biçe- ceğim!» diye göz dağı vermesi Âdettir. Halbuki hayretle görüyoruz ki şim- di bu yok, Bilâkis: «Ey düşmanım! Baş üzere yerin var!» Almanlar şüphesiz kendi kendile- rine şöyle düşünüyorlar ve bu düşün- ceden kuvvet alıyorlardır; — Oh, kekâ!... Yaşadık... Şayed biz galib gelirsek, bütün emellerimizi ta- hakkuk ettireceğiz; dünyaya göz aç- tırmak, nefes aldırmak yok... Kafası- nı kaldırana matrak... Âlem esir, biz efendi... Yoook, eğer mağlüb olursak, gene âlâ; Versay'dan kurtuluyoruz... Miskalı miskalma denk müsavat.. Öyleyse niçin muharebe etmiyelim Xâ herrü, yâ merrü bile dememize hacet kalmamıştır.. Yâ herrü, yâ herrü!... Bir elimiz yağda, bir elimiz balda, Olsa olsa başlarından iki üç şahsi- yet Sainte - Hölöne adası gibi bir yeri boylıyacak... Fakat o bile on dokuzun- cu asrın sertliklerindendi... 1914 ün akibetini gördük; Kayser Vilhelm, yaptı yakıştırdı, yüzüne bulaştırdı. Sonra İzzet ve ikbal ile canım Hollan- danın güllük gülüstanlık bir mali- kânesine çekildi. İzzetü ikbal ile hâlâ yaşayıp duruyor. Hâdisatı mirsadı ibretten temaşâ etmek zevkini tadı- yor. Nazi Almanyasının başından ayri- lacak dört zat da Cöte d'Azure'de briç oynıyarak, hatırat yazarak son gün- lerini safayı hatırla geçirecekler... İn- AKŞAM Prof. Fuad Köprülü şerefine ziyafet Dün akşam Eminönü Halkevinde bir toplantı yapta Kıymetli profesör Dr. Fuad Köprülüye Borbon üniversitesi tarafından fahri dok- torluk payesi verilmesi münasebetile Emin- önü Haikevi DIL, Edebiyat ve Tarih şube- 8i üstadın şerefine dün akşam bir çay zi- yafeti vermiştir. (Değerli profesörümüz Eminönü Halkevinin ilk azalarındandır. Toplantıda başta Vali doktor Lütfi Kır- dar, Parti müfettişi B. Tevfik Fikret Sılay olmak üzere Üniversite profesörlerinden bazıları, üstadın yetiştirdiği doçent ve mu- alimler, gazeteciler hazır bulundular. Çay ziyafetinin saat 1739 da başlaması kararlaştırıldığı için davetliler bu saatte Halkevinde toplanmışlardı. Bütün gozler üstadı bekliyordu. Yukat saatin IR e doğru ilerlemesi ve Üstadın henüz görünmemesi herkeste bir merak uyandırdı. Şerefine ya- pılan bu toplantının üstadın dalgınlığını gölmesi muhtemel miydi? Saat 13 olduğu ve davetlilerdeki merek belâşa inkilâp edeceği sırada kıymetli pro- fesör geldi. Merdiven başında Halevi relal B. Agih Sırrı Levend tarafından karşılı- narak salona alındı. Hazır bulunanlara ayrı ayrı ellerini sıkan profesör Vali ile Parti müfottişinin arasında oturdu. Din- lenirken, geç kalmasına ahçısının bu yağ- murlu havada otomobil bulmakta müşkü- lâta uğramasının sebeb olduğunu anlatı- yordu. Biraz sonra çay salonuna geçildi. Herkes hürmetle profesörün etrafına toplandı. İLi- na ile hazırlanmış ziyafet sofrası önünde resimler çekilirken Dil, Tarih, Edebiyat şubesi reisi B. Halid Bayrı bir nutuk irad ederek üstadın kazandığı muvaffakiyet ve Mahud broşür ((Karierimizin || Ihracat faaliye ud broşür İstanbulda bir matbaada basıldığı anlaşıldı Moskovada çıkan Pravda gazetesinin bir makalesinin Alman sefarethanesi memur- ları tarafından türkçeye tercüme edilip öteye beriye dağıtılması etrafında müdde- iumumilikçe tahkikata girişildiğini dün yazmıştık. Müddelumumilik dün de geç vakte kadağ bu tahkikatla meşgul olmuştur. Şimdiye kadar yapılan tahkikatta makalenin tereü- me nüshalarının İstanbulda bastırıldığı Lesbit edilmiştir. Fakat hangi matbaada basıldığı henüz anlaşılmamışlır. Bunun Beyoğlu cihetinde bir matbaada bastırıl- maş olması Hatimali kuvvetlidir. Sultanbakısmında, geniş bir meydan açılacak B. Prost'un Eminönünden Bayazıda doğ- ru aşılacak yolların tafsllât plânını hatır- Yadığını yazmıştık. Eminönünden Süley- maniyeye doğru açılacak yol Üstünde Sul- e e bir meydan açılacak, u yol üniversite binası arkasından ir yal suretile Süleymaniye camisinin ön ne ulaşacaktır. Diğer yol da Çakmakçılağ ve Mercan yokuşunu geçerek Bayazıd mey- giliz muhalefet lideri Atlee, müstakbel danında nihayet bulacaktır. Avrupayı hududsuz, süngüsüz bir cennet tasavvur ediyor... Öyleyse bu şefik ve rahim ideolojiden yârana da hususi bir menfa reva görülmese gerektir... Nice'de canları mı sıkıldı?... Buyursunlar Biarritz plâjına.. Kış mevsiminde Mısıra mı giderler; nısıf küreden nısıf küreye baharı mı kova- larlar? ME aa Ancak, bu, evdeki pazardır. Böyle söylenir, başka türlü olur. Bir harbin sonu ne neticeler vereceği asla bilin. mez. En yahimlerini, en gariplerini, €n umulmazlarını tahayyül etmek, karihası en geniş bir romancının bile haddi değildir. Harp tarihinin seyrin- den çıkan acaip neticeler ne ince he- sapları altüst etmiştir. Bu savaştan öyle bir sonuç doğabi- lir ki, gülebesinde de mağlübiyeti gibi, nazi rejimi ve belki de Alman milleti için «Yâ merrü, yâ merrüs ola- bilir, Dilimizde bir tabir vardır: A — Anlaşılıyor ki harpler artık ta mamen hâva harbidir bay Amca... Karaköy - Boğazkesen B. Prost Karaköy ile Boğazkesen arasın- daki sahanın tansim plânını hazirlamağa başlamıştır. Bu sahada Tophane ile Bo- ğazkesen arasında bir de meydan yapıla» caktır. Bundan başka Karaköypalasın, Firuza- ga mahallesinin arkasından ve Siraservi- lerden Taksime uzanacak viyadüklü yo- Yun tatbikat plânı da hazırlanacaktır. Limanımıza gelen eşya ız bandıran Teofll Goty vapuru ile biye ve 'kimyeviye, kitab, içki, terzi tepeşi- ri, deri eşya, yün mensucat, cam eşya, esans, çamaşır, toprak eşya, hurma, mo- bilye, sinema malzemesi, otomobil aksamı, ipek, madeni kaynak; İtalyan bandıralı Bosforo vapuru ie asfalt, kâğıd, eczai kim- yeviye ve bar, makine, kamyon ve olo- mobil aksamı, , öküz. manda, inek, buzağı, koyun. göni. , .. Milletin hava müdafaasına yap- tığı yardımlar helâl olsunl... Profesör Fuad Köprülü Vali Türk ismine ilâve ettiği şerefin halkımızı ne kadar mütehassis ettiğini, bütün genç- Uğin bu yolu iftihar hislerile takibetmeğe çalışacaklarını söyledi. Muhterem üstad gösterilen kadirşinaslığa nezaketle teşek- kür etti ve alkışladı Bu sirada toplantıda hazır (o bulunan Edirne mebusu sayın B. Fuad Gökbudak üstada ait bir hatırasını nakletti: 326 da B. Falih Rıfkı ile beraber ayni sınıfta ta- lebe imişler. O sırada Köprülü mektebe muallim muâvini olarak tayin edilmiş: Enerjik bir gene, fakat bünyece çok zayıf. B. Fund bu ihtisasını B. Falih Rıfkıya a9- Karilerimizin mektupları Beşinci çocuğunu ge çindirmekten âciz bir baba Dört Kal var aci ai Gürle rimdeki rahatsızlık bir vazifeye gir- meme mâni oluyor. Her yerde bü has- talığım yüzüme vuruluyor. Şimdi, Ye- ni poslahane sak da ölekine beri- kine zarf üstü, mektup, telgraf yaz- makla yevmiye elli altmış kuruş te- darik edebiliyorum. Halbuki bir de.beşinci ovlidım doğ- mak üzeredir. Bu yeni çocuğumun ba- rini üzerimden almasını evlâd nime- #inden mahrum bir hayır sahibinden rica ederim, Arzu edenler (F, F) rü- muzile gazetenize müracaat etsinler. Adresi malbaamızda mahfuzdur KÜÇÜK HABERLER: X Dün, Taksimde Münevver, Sürpagopta da Lüsyen ismindeki kadınlar, acele ile iramvaya binmek isterlerken muvazenele- rini temin edemiyerek düşmüşler, Müner- ver Beyoğlu, Lüsyen de Sürpagop hastane- lerine yatırılmışlardır. 4 Eminönü meydanının tanzim plânı B. Prost tarafından tamamlanmıştır. Plânda meydandaki tramvay yollarının © vaziyeti değiştiriliyor. Plân fen heyeti tarafından tramvay idaresine, müteahhide birer nüs- ha“ olarak verlimiştir. Müteahhid, plâna göre bugünden iibaren meydani tanzime başlıyacaktır. Meydanın ilkbahara kadar tanzimi tamamlanacaktır, Hâzan ismindeki vâtmanıni idaresinde bulunan tramvay arabası dün Kadıköyden Fenerbahçeye giderken nezafet ee on sekiz yaşlarında Ömer İsminde birine çarparak yaralanmasına sebep olmuştur, # Taksim bahçesindeki Dağcılık klübü bi- nasının sökülerek Sürp Agop mezarlık sa“ hasına nakledileceğini Yazmışlık. Bu hu- susta belediyece bir plân hazırlanmakta- dır. İlkbaharda Taksim bahçesinin klüb binasile tenis kordona &d saha yeniden tanzim edileceğinden Dağcılık klübü de o zaman sökülecektir. X Hüdaverdi ismindeki motör ile Bulga- ristandan limanımıza 40 bin kilo mangal Meselâ şu Almanlara bak; Kara da kırk ikilikleri... ve diğer davetliler arasında mış: iÇpk ateşi! | B. Falih Rıfkı da cevabei İ miş, Hippolyte Tair O samanlar B. Hüseyi tercümeler yapıyor ve deleci ruhuna hayran YOKMUŞ, B. Fuad sözlerini üstada uzun ömürler diyerek bitirdi. Sonra Valimizin bir müdahalesile bu temenni bütün sa dakilere teşmil edildi Toplantı böylece çok samimi bir içinde ve kıymeti! Âlimimizin etrafın, muhabbet ve hürmet bâlesi gittikçe büyü- yerek prok üstadın kazandığı muvaffakiyet ve | B. Fund bu ihtismmni B. Falih Rıfkıya a9- | yerek geç vakle kadar devan etti. vakte kadar devam etti, Ihracat at faaliyeti Dün de büyük hararetle devam etti amıma pek zayıf. demiş «Korkma, de- “den müca- İhracat hareketi dün de bütün hızile de- vam etmiştir. Dünkü ihracatın büyük bir kısmı takas esası üzerinden yapılmıştır. Ihracat hareketinin başlaması, dahili pi- yasada tesirini göstermiş, gıda maddelerin de kilo başına vasati 5 kuruşluk bir yük- selme kaydedilmiştir. Ancak, gerek şeh- rimizde, gerekse Türkiyenin her ta- rafında gıda maddeleri bolluğu olduğun- dan bu fiatlerin daha yükselmesine im- kân görülmemektedir. Kış dolayısile Katadenis vapur seferleri bazan intizamını kaybettiğinden Travzon yağı, ve İtalyaya küliyetli mıkdarda sev- kedildiğinden kuru fasulye £i- atlerinde yükseklik kaydedilmiştir. Gida maddeleri Üzerinde ihtikâr - yapılmaması için alâkadar makamlar başlamışlardır. sıkı Von Papen iki gün sonra tekrar Ankaraya dönecek Alman büyük elçisi Von Papenin, dün sabahki ekspresle Ankaradan © şehrimize geldiğini yazmıştık. Von (Papen iki gün sonra Ankaraya döneceğini söylemiştir. Ekmek fiati Yeniden zam yapılmasına sebep görülmüyor Belediyenin geçenlerde yaplığı on para- ık zamma rağmen ekmekçiler tekrar Bele- diyeye müracaatla ekmek flatlerine on pa- Fa daha zam yapılmasını istemişlerdi. Be- lediye, bu müracaati isafa şimdilik elddi bir sebep görmemektedir. Diğer taraftan Belediye, ekmek vaziyeti etrafında Dahili- ye Vekületine mufassal bir rapor göndere- cektir. Belediye, ekmek flatlerine yeni bir zam ve fialleri muhafaza etmek Üzere toprak mahsülleri ofisinin İstanbul için sattığı buğday fintlerini indirmesini ve bu suretle unun da ucuzlıyacağını ilâve ile toprak mahsülleri ofisi nezdinde teşeb- büslerde bulunulmasını Vekâleten rica et- mektedir. # Dün Boğaziçinde Kuruçeşme önlerin- de genç bir erkek cesedi bulunmuştur. Po- Uupe yapılan tahkikata, bunun, on beş gin kadar evvel Kuruçâşmede ayaklarını yıkar- kon muvazenesini kaybederek düşen ve bo- tulan yirmi yaşlarında Haso olduğu tesbit edlimiş, doktor tarfından gömülmesine sw Denizde kırk bir buçuklukları var- ken yapacaklarını gene havacılıkla yapmağa çalışıyorlar!... | Dış ticaretimizde tahavvüller Genel ithalât rejimine göre, dış ticaretimizin şekilleri dörde ayrıl. muşta, Biri serbes dövizle ticaret yapı: lan memleketler, diğeri de klirig, üçüncüsü de kliring esasına dayana- rak takas yapılan memleketler, dör- düncüsü de hiç bir anlaşmaya tâbi olmıyan memleketlerle hususi takas Mmuâmelesiydi, Amerika, Suriye, Mw sır, Kibris gibi memleketlerle, genel ithalât rejimine göre, serbes dövizle ticaret yapılmaktaydı. Son günlerde Ticaret Vekilimiz Nazmi Topçuoğlu: nun yaptığı anlaşma üzerine Ameri- ka da, taksla ticaret yapılan memle ketler arasına girmektedir. Yalnız bu takas muamelesindeki hususiyet şudur: Ticaret Vekâletinin kontrolü altında teşekkül eden Takas Tmited şirketi, dolar için 32 kuruş kadar prim verecektir, Genel ithalât rejimi. nin birinci maddesine göre Mısır, Kıbrıs serbes döviz şartlarına tâbiydi, bu memleketler de kliring ve takas şartlarma dahil olmuştur. Netice itibarile denilebilir ki, bu dış ticaretimizdeki ticari münasebet şekilleri, o umumiyet itibarile kliring ve takasa tahavvül etmektedir. Genel ithalât rejiminin dördüncü maddesi ise hususi takas şartlarım ihtiva etmektedir. Memleketimizle hiç bir suretle ticaret anlaşması yapmı. yan memleketlerle hususi takas ya- pilmaktadır. Bu memleketlerin ba şında cenubi Amerika memleketleri gelmektedir. Bu memleketlere ihraç edilen malın karşılığı olarak mal it- hal edilmektedir. Bu yüzden cenubi Amerikadan mal getirmek, ihracat yapmağa bağlı bir harekettir. Buraya kadar yazdıklarımız genel ithalât rejimine göre, dış ticaret mü- nasebetlerinin aldığı şkillerdi. Bir de, beynelmilel vaziyetteki tahavvül üze rine peşin parayla satış usulü taam- müm etmektedir. Bilhassa madeni eşya, deri, kiymetli ham maddeler bu şeraite tâbidir. Hattâ bu nevi satış şartlarında, mal limanda teslim edilerek, nakliye işlerinden dolayı hiç bir mesuliyet kabul edilmemektedir. Bilhassa Şimal memleketleri son gün- lere kadar harp tehlikesine karşı bu nevi satış usulünü esaş ittihaz etmiş- lerdir, Fakat Sovyet - Finlândiya muharebelerinden sonra Şimal mem- leketleri bu usule bile riayet etmiye- rek, ihracatı tahdide mecbür kalmış» lardır. Diğer taraftan Şimal memle- ketleri, ihracat maddelerimize karşi talehlerini kesmişlerdir. Halbuki tü- tün piyasasının hararetli bir devreye girdiği bu sırada, Şimal memleketle- rile tütün ticareti yapılmaktaydı. Hüseyin Avni ...sanarassnazsesaaaaasesases eser ererareraM X Dün, öğleden sonra takas tetkik ko- misyonu, muntaka ticaret müdürlüğünde bir toplantı yapmış. muhtelif takas İşleri- ni gözden geçirmiştir. # Şehir tiyatrosu artistlerinden bayan Melek'in cenazesi dün kaldırılmıştır. Ce- haze, namazı öğle vakti Teşvikiye camisin- de kılındıktan sonra Asri mezarlığa gö- türülerek defnedilmiştir. Cenazede rejisör B; Muhsin Ertuğrul, Şehir tiyatrosu sanat kârları, diğer tiyatroların mensupları ve merbumenin babasi B. Muhlis Sebahattin İle akrabası hazir bulunmuştur. o Cenazş alayında Şehir tiyatrosunun, Halk Öpers- tinin, B. Raşid Rızanın, 7070 Dalmss'ın vardı. X Hakkı adında biri Koço adında birin- den kira ile aldığı bisikleti götürüp Sul- tanahmed civarında başka bir bisikletçi- ye salmıştır. Vakayı müteakip yakalanan Kakkı dün asliye sekizinci ceza mahkeme. sinde emaneti sulistimal suçundan dolayı ys o ve mler oldu B. A, — Evet, uçurdukları balon- ların haddi hesabı yok!,..