sarin maya EŞ a ME gi Para gibi seçen çiçek... namı ziyaret eden bir Amerikl içek müzayede yeri bu sene de Şişhane yokuşundaki gazinoda açıldı Istanbul halkı en ziyade hangi çiçekleri sever ? Bu sne de Beyoğlunda, Gişhana şey, — Haydi, beş demet... Kırk beş kü- yuşr... Kırk beş... Yok mu artıran?... 5 &iye bağırdığını işitirsiniz. Bir köşe- gan yükselen bir 596: Eli beş, altmış, altınış beş... Del Mim elindeki çiçeklerin flati gittik. ge yükselir ve nihayet birisinin Üze- #inde kahr... Fakat bu çiçek müza- yede salonunda İlk bakışta dikkati- Biye çarpan bir şey vardır: Belediye Murakabesi altında satılan çiçeklerin gön derece ucuzluğu... Burada en Badide çiçeklerin pek ucuza satildi- Bı gördükçe bir çelenk, buket için verilen avuc dolusu parayı hatırla. Mamak imkânı yoktur. İstanbul halkının en ziyade rağbet ektiği çiçeklerin hangileri olduğunu anlamak için müzayedeyi daha dik- katle takp etmek kâfidir. İşte deliklın elinde bir demet pem. be gül,.. Bu tarafta çiçek ortaya çi kar çıkmaz bülün çiçekçiler hazır bir vaziyet aliyorlar. Dellâl güllerin Uk tahmin edilen flatini bağıra ba- Şıra ilân ediyor: — 175 kuruş... Derhal etraftan artırmalar: — 200... 225... 290... 300... 380. Öteki zavallı çiçekler beşer kuruş, beşar kuruş arttımlıirken güller yir- Mi beşer, yirmi beşer çikiyor. Nihayet bir demet gül dört yüz kuruştan bir çiçekçinin üstünde kalıyor, Çiçekçiler #Bu mevsimde elinde altın bulunaca- pna, gül bulunsun...s diyorlar, Çiçek borsasında gül pars gibi geçiyor... İkinci bir mesele daha var ki buda bizde çiçek meraklılarının zevklerini gösterir. Çiçek borsasında ayni çiçe- fin düz beyazı bazen Tenklilerinden çok daha fazlaya satılıyor. Müzayede bittikten sonra çiçekçiler etrafımın sardılar. Bize İstanbulun çiçek sarfiyatı, yeni ortaya çıkarılan çiçek cinsleri, halkın hangi çiçeklere e rağbet ettiği gibi birçok r hakkında izahat vermeğe run senelerdenberi bu işte meş- gu! olan eski bir çiçekçi şunları an- lattı -—- İstanbulda, tıpkı meyva, sebze ve balık satışında olduğu gibi çiçek salışır ıda da kabzmallar vardır. Çi k ları bahçıvanlara, bah- ödünç para verirler, ii yardımlarda bulunur. | lar. Bahçıvan, bahçe sahipleri de ye- | tiştirdikleri çiçekleri doğrudan doğ- ruya bu çiçek kabamallarına yollar- lar. Bunlar malları müzayedeye, pi- yasaya çıkarırlar, Küçük çiçek satı- cıları müzayedeye veresiye olarak iştirak ederler, Çiçekleri veresiye sa- tan alırlar, mallarını sattıktan sonra bunların paralarını getirip kabzımal- lara verirler. İstanbulda çiçek yetiştiren sahipleri yirmi kadardır. Çiçeklerin aatış yerleri, doğrudan - doğruya halkla temas eden müesseselerimiz olmadığı için malları ucüz satmağa mecbur oluyoruz, Fakat buna muka- bi! halk bir buketi, bir çelengi çok bahalıya satın alıyor, Son zamanlarda İstanbulda kış çi- gekçiliği de başlamıştır. Yaz kış he. men her nevi turfanda çiçek bulmak kabil oluyor. Meselâ bu mevsimde gül, karanfil vesaire gibi birçok gr sene €vveline nazaran 150 | kadar bahçıvan vardır. Büyük bahçe | İ İ lere daha ziyade ruğbet güsleriyor. Çiçek müzuyede yerin den birkaç görünüş İstanbulda çiçek satışı mukayese | giden yerli veyahut burada yerlileş- edilemiyecek derecede fazlalaşmıştır. | tirilmiş gül cinsleri Viktorya, Maçka, Bunun da sebebi halkın hayatına | fes rengi, sarı, kayısı gülü, turuncu, çiçeğin daha fazla girmiş olmasıdır. | Dikson, Druski, «Yerebakan» cinsle- Şimdi düğünlerde, sofralarda, mera- | ridir... simlerde çiçeğe dahe fazla yer veri- Bahçıvanlarımız yeni aşılarla, bir Myor. takım yeni gül cinsleri çıkarıyorlar. Kış ayları içinde yalnız çiçek mü- | Meselâ Adalar gülü, «Mecidiyeköy> xayede salonunda 35, 40 bin liralık | gibi... Güleülük bizde çok İlerliyor...» alış veriş yapılmaktadır. Halbuki Şişhane yokuşundaki çiçek müza- yedi sekiz sene evvel çiçek satışı | yedesine halk da iştirak edebiliyor. Kk azdı, Bu yukarıdaki rakama yaz Meselâ düğün, bayram, veya baş- aylarının. satışını ve pazarlıkla mü- V sayede haricinde yaplan satışlar | tedarik etmek istiyen birçok musevi | dahil değildir. Bütün bunlar halkın | atieleri, Şişhanedeki belediye çiçek gün geçtikçe çiçeğe fazla ehemmiyet | müzayedesine (girmektedirler. Bil verdiğine, çiçekçiliğin ileride çok da. hassa hamursuz bayra ha kârh bir iş haline geleceğine de- Tanım çok kalaba'ık oldi Milet eder. yorlar, Memleketimizde çiçek cinsleri de Hârpten sonra bir müddet ortadan gün geçtikçe farlalaşmaktadır. Bu | kaybolan eski çiçek merpkiılarınn günkü piyasamızda gül, karanfil, | yerine şimdi bir yeni meraklı nesli &im; menekşe, lâle, sünbül, Tengül, İ çıkmıştır. Bunlar da gittikçe çoğal- fulya, katmerli zerin, şebboy, İrls. | maktadır. | irezya, berrah, glayol, krizan- | kei i i Miami dujer, | Üstad Akmed Rasim bir kitabında «Doktor Faust», imparator, <Diyana> adındaki sünbüllerden ve <Düşes dü Pari», <Molyer», «Bonapart» adında Çelebi i&lesi, Tunus katmeri, krokür, boru çiçeği, koyun gözü, kana gibi vi iii a am | lâle cinsinden bahseder. olunmaktadır. Meselâ Hellandadan İ © Bahçe sahipleri son Siir 55 gelen çiçeklerin damızlıkları bizim | e topraklarımızda çok iyi yetişmekte- için çalışmaktadır. dir. Şinodoksâ, Anemon gibi ecnebi İ çoğal- çiçek cinsleri bizde gittikçe maktadır. İ Bugün piyasada satışa çıkarılan | bütün çiçekler yerlidir. İki seneden- beri memleketimizde hariçten hiçbir çiçek gelmiş değildir. — Son senelerde halk hangi çiçek. | SARAY SİNEMASINDA İĞ 6 Birincikânun Çarşamba akşamı saat 2i de MÜNİR NUREDDİN KONSERİ — Birçokları apartımanlarda otur- dukları için salon çiçeklerine, güzel yeşilliklere çok rağbet ediyorlar. Me- selâ feniks, lantanla, aspllitra gibi yeşillikler çok aranıyor, çok gidiyor. — Güller nasıl? — Göller her zaman rağbet gör. ka bir merasim dolayısile ucuza çiçek | İ cins sünbül ve lâlelerin de çoğalması | ŞENİR ın ERİR TİYATROSU T İstiklâl cad. Komedi kısmı Gece SAAt 20,30 da EN NEFİS DANSLAR FİLMİ EN GÜZEL ŞARKILAR FİLMİ HONOLULU rr 5 © Dünyanın eşin! görmediği bir yıldıs: Me POVEL Zevkli mevriuna, eğlenceler Pe sahnelerine dayanılmaz bir #lim ELONOLULU Çarşamba Akşamı M E LE K Sinemasında mektedir... En ziyade halkın hoşuna muharrir gördüklerini anlatıyor “Alman milletini son derece neşesiz vs bedbaht gördüm. Halk zaferden ümidsiz ve şaşkın bir haldedir,, Londra 26 — Amerikanın meşhur muharrirlerinden Willer, Almanyada yaptığı seyahatten sonra Londraya gelmiş ve Londra radyosunda Alman- yada gördüklerine dair bir hitabede bulunmuştur, Amerikalı muharrir di- yor ki: «w— Usun zamandanberi sevdiğim Al man milletini bu defa son derece neşesiz ve bedbaht gördüm. 914 teki sevinç- ten eser yoktu. Halk harbin biran ev- vel bitmesini bekliyor. Alman milleti yorgun, neşesiz, zaferden ümldeiz gö- Tünüyordu. Alman halkı hür olmadığı igin meyustur. Bütün millet sulh ve sükünu candan diliyor, Alman milleti şaşırmış bir halde- ertesi günü bolşeviklerin Almanyanın dostu oldukları ilân ediliyor, Bir gün Polonyalıların büyük bir millet olduk- larından bahsediliyor, ertesi günü Po- lonyalıların dünyanın en fena insane ları olduğu ve bunların ortadan kal dırılması lâzım geleceği söyleniyor. Nazilerin iş başına geldikleri güne denberi Almanlar sükün içinde yaşı- yamuadılar, Hürriyet, adalet, insaniyet düsturleri Nazilerin aleyhinde çalışı- yor. İngiltereyi bilâkis çok azimkâr ve emin buldum. Galibiyet muhakkak müttefiklerindir.» , Ordu binicilik Ankürüdi, orda” binlelliz müsabakaları yapılmıştır. Yukarıda bu m bakalara iştirak eden süvarilerimiz ve birinci gelen Üsteğmen Cenap gö: nüyor. Sinema tarihinin şimdiye kadar yapma ÇARŞAMBA MA ALKAZAR Dünyanın 9 uncu Hari Frankenşteinm' in ©ğ Şeref programı olacaktır, müsabakaları - BOR BELA KARLörE LİĞĞSI g e m sinemasında İspanyanın gitaraları... Aşk gitaraları... İhtiras serenadları... «KARMEN; ve «ENDÜLÜS GECELERİ; nin unutulmaz” en büyük İspanyol dans ve şarkı yıldızı EMPERİO ARGENTİNA'nın Gön kamaştırıcı ve gaşyedici büyük ve son fllmi SPANYOLITA Önümüzdeki Çarşamba Akşamı SÜMER sinemasında İspanyol musikisinin bir harikası... Ask, İhtiras ve güzellik filmi