26 Kasım 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

26 Kasım 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

26 “Teşrinisani 1939 AKŞAMDAN AKŞAMA ——————— ——2— Bizim yemeklere alışan Hacer kız... Hacer, tanıdıklarımdan birinin evin- de hizmetçidir. Köyünden geldiği za- man seve seve ve bol bol ekmek yer- miş; unlu gıdaları da, yağsız olmaları | şartile, midesi kabul edermiş. Fakat sebzeydi, tavuktu, balıktı; öl Allah desen ağzıma koymuyor! — Kır! Sizin kursağınıza et de gir- mez mi? Öküzler o köcaymca (o keserlermiş; nülus haşına bir kaç kuşbaşı lokma düşermiş, Amma, ayda yılda bir.. Böylelikle nefislerini körletirlermiş, Bir yıl kadar gurbette - yani İstan- Bu sefer de aksine olmuş... İstanbul gıdalarını aramış. Bilhassa balığı!... ... Orta Anadolu köylerinde hayli za- man bulunmuşumdur. Yedikleri saça serilip pişirilmiş bir nevi yufka ile un çorbası: «Bazlamaç» denen bu sö- züm ona ekmeği, «bulamaç» denen bir nevi sulu, tuzlu, unlu katığa, ya- hut yağı alınmış ayrana banarak ka- rın doyuruyorlar, Şimal sahillerinde de mısır ekmeği, mısır çorbası, fasul- ya, iki üç çeşit balık, kara lâhana... İşte on yedi milyonun yüzde yet- mişi bu gıda sistemi ile yuvarlanıp duruyor. Ezeli dava... Ve tedbir alın- mazsa maalesef ebedi dava haline de inkılâp edebilir, — Tedbire ne lüzum var? — Gıdasını bazlamaçla bulamaca hasreden bir köylü ile normal bir adam arasında her türlü faaliyet far- kı varsa bunun başlıca sebebini yine bizzat gıda tarzında aramak lâzım- dır. — O topraklar başka şey vermez! — Efsane! Belki bir mıntakanınki, iki mıntakanınki öyle... Fakat bu ara- da bilgisizliğe de yer ayırmamak doğ- Tu mudur?.. Medeni seviyesi daha yüksek bir cemaat ayni yerlerde ya- Şayıp ta daha mütenevvi ve iyi bir ha- yat temin edemez derlerse katiyen inan- mayın! Öyleyse: Şu Hacer kızın kü- çücük hayatı içinde geçirdiği gıda in- kılâbının bir benzerini, Halkevlerinin meselâ «Evcilik» kolu ismini verece- ğimiz şubeleri; mekteplerde ve ordu- da açacağımız kurslar; kuracağımız. kuru balıkçılık fabrikaları, nümune köyler, seyyar mutfaklar; fabrika, maden ve yol amelesi kooperatifleri; Ziraat Vekâleti vesaiti ve diğer modern cihazlar vasıtasile velev kısmen başar- mağa muvaffak olamaz mıyız? İhti- mal, koskoca milyonların asırlaşmış itiyadlarını yekten ve toptan değiş- tirmek için bu saydığım modern ma- nivelâlar henüz kâfi kudrette değil. dir. Fakat bu sahada bir şeyler yap- mak, lâakal bir şeyler yapmak icab etliğini bilmek lâzımdır. Bugünkü gi- da usulümüzün makul, muvafık ol. duğunu kabul edemeyiz. Bu manza- raya karşı kolumuz bağlı duramayız. (Vâ - Nü) aaa m Belediyenin Erzurumdan et getirteceği haberi doğru değil Dün bir refikimiz, çerçeve içine aldığı bir hariüiain Belediyenin Erzurum ve Trabzondan kesilmiş et getirteceğini ve bü fikri tahakkuk ettirmek için icab'eder- se soğukhava tertibatını hsiz bir vapur alacağını da ilâve ediyordu. Vali ve Belediye Reisi Dr. LAtf Kırdar, Bükreşte bulunduğu sirada tedkik ettiği muhtelif mevzular Romanyadan Filistine kesilmiş et ZEAVENU eb rafında da maalümat almiş ve avdetinde ge pen mübahase sirasinda meseleye etmişti. Yazılan ha- ber bu emmi galattır. kendi teşkilât; ve vesalti > böyle bir işi başarmasına bir sebep ve lüzum yoktur. Boğukhava deposunu ihtiva eden Dir va- Dur tedarik edecek kadar tedkikat yaptığı da doğru değildir. Dolmabahçe stadyomu Yarın Partide #porcularla beden terbi- Yesi müdürlüğü mümessilleri tarafından bir toplantı yapılacaktır. Bu toplantıda Bolediys fen heyeti mümessilleri de bulü- Dacaktır. İştimada Dolmabahçe stadyo- munyn plânı son defa olarak tedkik edi- lecektir. Plânı hazırlıyan İtalyan mimarı Viyotti Viyoli de plân hakkında son izaha- tını verecektir. Bu tedkiklerden sonra stadvomun inşası münakasaya konacak- tar. Bu münakasa ile heri stadyom binası Yapılacak. bem de sabun yapılaca; Istabilâmire binası aynı nüsand. ba rafından yıktırılacaktır, ŞEHİR HABERLERİ | Ankara caddesi Asfalt Sirkecide denize kadar uzatılacak Ankara caddesi astaltının Sirkecide de- niz kenarına uzatılacağını yazmış- tık. bin liralık taahhüdü Ancak yolun ingasından evvel gar bina» sile tramvay caddesi arasında ve Beşir Kemal eczanesinin karşısındaki köşeyi teş- kil eden adanın da istimlâk edilmesi Vâ- #ımgeliyor. Prost plârına göre burasi bir meydan haline konulacaklır. Bu ada dört parça binadan ibarettir. Bu binalar kal- .dırıldıktan sonra hem burasi küçük bir meydan halini alacak, hom de tramvay caddesinden Sirkecide deniz kenarina ka- dar uzanan cadde Sirkeci garının bulun» duğu nokta genişliğinde olacaktır. Eminönü meydanının tanzimi bittikten sonra bu işe başlanacaktır. Çocuklarının öğleden sonra serbes bırakılmasını istiyen veliler Dün çıkan bir sabah gazetesi mektepler- de öğleden sonra çalışma şekli etrafında verdiği bir haberde 4000 den fazla talebe velisinin maarif müdürlüğüne müracaat ederek çocuklarının öğleden sonra serbes bırakılmasını istediklerini yazıyordu. Maa- Tif müdürlüğünden verilen malümata göre bu rakam pek mübalâğalıdır. Şimdiye ka- dar sadece iki talebe velisi müracaat et- Dokuma nizamnamesi Bütün memlekette tatbik edilmesi taleb ediliyor Ticaret odası umumi heyeti tarafından kabul edilen dokuma standardizasyon ni- Zamnamesinin yılbaşından itibaren meri- yet mevkline girmesi için icap eden ted- birler alınmıştır. Umumi heyetin kararı ilân edildikten gazetelerle. bir ay sonra nizaniname fatbik sahasına konacaktır. Dokumacılar cemiyeti. ve dokumacılai kooperatifi reisi B. Yahya Yılmaztürk, standardizasyon nizamlarının bütün mem- lekete teşmilini temin maksadile Ankara- ya gitmiştir. Ankarada İktisad Vekâleti ie temaslarda bulunmaktadır. Dokuma stan- sine mâni olmaktir. gâh sahipleri, rekabet ve fazla kazanç hırsı salkası ile sanatlarım baltalıyacak şekilde hareketten çekinmemişlerdir. Yeni standardizasyon nizamnamesi, bu- nun önüne geçecektir. Ancak. nizamname hükümleri, Istanbul vilâyeti dahilinde ça- hışan 2.000 el tezgâluna şamiidir. Halbuki yurdun Denizli ve Garbi Anadolu mınta- İ kalarındaki el dokuma tezgâhları, İstan- ) buldakinden kat kat fazladır. Standardizasyon nizamnamesi hükümle. ri, buradaki el tesgihlarına da teşmil edilmezse İstanbul dokumacıları rekabet karşısında kalacak ve matlup hasıl olmı- yacaktır. Yeni nizamname ile standardize edilen el dokumaları peştemal, abanl, 40f- ra takımları, peçeteler ve köylü entarile- ridir. Boğaza gece vapuru Üsküdarlılar kaldırılan va- purun tekrar konmasını istiyorlar Umumi meclisin bazı #zası, meclis reis- liğine hitaben bir takrir hazırlamaktadır. lar. Bu #akrirde Üsküdara geceleri hare» ket eden saat 1215 vapurunun Şirketi Hayriye tarafından lâğvındon ye Beyoğ- lundan tiyatro ve sinomalırdan dönen Ürküdarlıların vapur bulamadıklarından şikâyet edeceklerdir. Bundan başka Kadıköylüler de Köprü- den hareket eden saat 12,15 vapuru yol. cularından Modaya gideceklerin bu saati tramvay bulamadıklarından şikâyet edi- Yorlar. Yakın zamana kadar gec» bu va- purdan çıkan yolcular Kadıköyünün her semtine #ramvay buldukları halde son za- manlarda yalnız Moda hattı tir. İdarenin Kadıköylülerin bu haklı iş- teğini nazarı dikkate alacağına eminiz, Türk - Rumen ticaret anlaşması 'Tüzk - Rumen ticaret anlaşması metin- leri dün de muntaka ticaret müdürlüğüne gelmemiştir. Gerek metinlerin, gerekse tatbikata ald kararnamelerin yarın güm- rükler başmüdürlüğüne ve mıntaka ticaret müdürlüğüne gelmesi beklenmektedir. Bir çocuk mangaldan yandı Erenköyde Kozyatağında oturan B. Kad- rinin karısı bayan Hatice, dün odasında mangal başında üç yaşındaki çocuğu Sevim ile oturmakta iken, bir aralık mut- fakta bir iş görmek üzere dışarı çıkmış, çocuk anası yanından gider gitmez ayağa kalkarak ateşle Oynamağa L Fakat; slevlerle yanmakta olan eteği değen çocuk kendini öteşe kKaptır. mış, entarisi yanarak ateş bütün vücudü- nü sarmıştır. Bayan Hatlee neden mora çocuğun feryadını duyarak yetişmişse de çocuk vücudünün muhtelif yerleri yanmış olduğu halde Nümune hastanesine kaldı- Karilerimizin mektupları Tramvay kapıları yim!» dedim. Fukat oca da biletçi da- yanmış, duruyor. — Lütfen şunu Rl y » dedim. Belediye reisimizden matyalıların bir ricası Samatya caddesi üzerinde tam polis merkezi karşımıda birkaç eski dükkân vardır ki, tramvay yolu bu dükkünla- rın önünden ancak yarım metre ka- dar bir darlıkta geçmektedir. Bu darlık yüzünden şimdiye kadar buruda birçok İeci kazalar olmuştur. Zaman zaman, belediyenin burayı istimlâk edip ge- nişleteceği söylenir. Fakat her neden- se bir türlü kuvveden fille çıkılmaz, Samatya Karilerimizden bir grup an - Hırsız Kâmil Eve girdim, fakat dükkâna < lim di Geceleyin muhtelif semtlerde hırsızlıklar yapan ve bu arada Kadir &dında birinin evine girerek eşya ve içi dolu bir para kumbarası, İlyadis adında birinin de dükkânma girip sigara ve sair» çalan Kâ- mil adında bir hırsı Asliye sekizinci ceza. mahkemesinde muhakeme edilmiştir. Kâmil mahkemedeki ifadesinde Kadirin evini soyduğunu itiraf ederek: «Parasız ve aç kalmıştım. Kadin erine girdim, eşya ve kumbara çaldım. Fakat, Iiyadisin dük- kânina girrtedim, Bu yalandır, Demiştir. Müddelumumi iddianamesini okumuş, Kâmilin suçları gerek tahkikat evrakı ve gerekse şahitlerin fadelerile sa- bit olduğundan cesalandırılmasını istemiş. | tir. Mahkeme evrakı tedkik ederek kara- rını vermek üzere muhakemeyi başka gü- ne bırakmıştır. KUÇUK HABERLER: “»k Tahmil, tahliye amelesinden Haydar, dün İzmir vapurundan yük boşaltmakta iken vincin sapanı kebdisinn isabet ede- rek yaralanmış, berayi tedavi Beyoğlu hastanesine kaldırılmıştır. | k Şoför İhsanın idaresindeki bir taksi ölomobili, dün İstiklâl esddesinde Jozef İsminde bir gence çarparak yaralamıştır. Jozef berayi tedavi baslaneyr yatırılmış- tir. 4 Erenköyde oturan İlkmektep talebe. sinden Orhan isminde Pir çocuk, dün Sundiyede evine gitmekte iken Recep adın- da bir arabacının idaresindeki arabanın sadmesine uğramış, muhtelif yerlerinden yaralanmıştır. Orhan tedavi altına alınmış, arabacı da yakalanmıştır. * Galatada oturan Yusuf isminde biri, evvelki gece son derece sarhoş olarak do- laşmakta iken polisler tarafından yaka- lanmış ve bu suçundan dolayı dün mah- kemeye verilmiştir. k Bursanın imar plâni mukavelesi B. Prost, tarafından imeslanmıştır. Bursanın imar plânı hasırlandıktar sonru hükümet, imar plânının tatbiki işin tahsisat vere cektir. A Nişantaşında Valikonağı caddesinde Umum Emlâk caddesile Taksim bahçe- sindeki gazinonun inşaatının ikmali 30 teşrinisanide ihale edilecektir. Bu ingaat Me gatinonun zemin katindati bazi kısım- larile merdivenleri tamamlanacaktır, X Vali B. Lükfüi Kırdar dün vilâyette Nafla Vekâleti bahçeler mütehassısı B, Lovonun Tozkoparan ve Taksim bahçeleri projelerini tedkik etmiştir. X Eminönü meydanının tsnrimine bağ- lanmadan evvel zeminin yükselmesine lüzum görüldüğünden B. Prost fle Beledi. ye yollar ve köprüler müdürü B. Galip bu sahanın tatbik plâmini bazırlamağa baş- Ismuştır. Projeler bittikten coüru meyda- nın tensimine başlanacaktır. A Ankarayı ziyaret ederek hükümet ri- calimizle temas eden Nevyork sergisi ko- miseri Varhlen dün Amerika konsolosile beraber vilâyette Vali B. Lütfi Kırdar siyaret etmiştir. Iş kanunu Bazı tadilât icrasına karar verildi Ankaradan şehrimize gelen malümata Eöre hükümet iş kanununda bazı tadilât bahis maddelerini gözden geçirecektir. Kanunun hangi maddelerinin tadil edi- leceği anlaşılamamışsa da bilhassa Iş saat- lerine taalük eden hükümlerin tadil edile- nin de bugünkü şeraite uygun bir çekle sokulması lüzumuna kani bulunuyor. Balık ihracatı Dün çumartesi olmasına rağmen ihra- cat hareketleri canlı olmuştur. Dünkü ih- racat maddelerinin başında balık getmek- tedir. 200 bin çifi kadar torik Yunanistan we Bulgaristana ihraç edilmiştir. Dün, ik defa olarak limanımıza bir Bulgar motörü gelmiş, ve külliyetli mikdarda balık almış- tır. Bundan başka Prumaya da susam gönderilmiştir. Kabataşta iki motör çarpıştı Evvelki sabah dokuzda, Kabataş önlerin- de iki motör çarpışmışsa da İnsanca zayi- st olmamıştır. Pirhan motörü mürette- batı, Kabataş önlerinde balık avlarken Rize llmanma bağlı Nimeti Hüda motörü, | süratle gelmiş, Pirhan'a bindirerek kısmen | sebebiyet vermiştir. Tah- kikata devam olunmaktadır. Tasallut teşebbüsü Müddeiumumilik Mehmedi tevkif etti Mehmed adında biri evvelki gece yarısı Sirkecide oturan Maryam adında bir ka- dının kapısını açıp içeriye girmiş, kocası tasallut etmeğe kalkışmıştır. Gürültü üze- rin Maryamın kocası uyanmı komşu- kik bön ge me bolla onlari Maine ya kalatmışlardır. ” Dön adliyeye teslim edilen Mehmed müddelumumilikte verdiği ifadede: — Ben Maryamı eskidenberi tanırım. Haftada birkaç defa gecelri beni evine kabul ederdi. Bu defa da eve gittim, fakat her halde bana hiddedenmiş olacak Xi polise habar verdi. Diye suçunu tevile kalkışmıştır. Sultan- ahmed birinei sulh ceza mahkemesinde yapılan gizli sorgu netisesinde Mehmed tevkif edilerek tevkihaneye gönderilmiştir. Liman işletmesi amele talimatnamesi Liman işletmesinin amele talimatname- #inde tadilâ$ yapılmasına karar verilmiş ve tedkikata başlanmıştır. Talimatname- de, muvakkat işçi olduğu halde bu vaziyet- leri tasrih edilmiyen bir kisim ömelerin variyetleri tavrih edilecektir. Şimdiki ta- limatnamede, Jimân amelesinin muvazzaf işçi olduklarma dair bir kayıd yoksa da muvakkat işçi vaziyetleri de tesbit edilme mişti. Limanlar umum müdürlüğü bu hususu muaddel talimatnamede tasrih edecektir. Yaman hırsız Sabıkalı Baltacı Mehmed, yedi sene hapse mahküm oldu Dün gliye birinci ceza mahkemesinde azılı sabıkalılardan Baltacı İbrahim adın- da bir hırsızm mühükemesi yapılmıştır. Yapılan tahkikata nazaran, Baltacı İbra- oluklarından tırmanıp Üs cere camlarını kesmek suretile içeriye gi- riyot ve evvelâ mutfakları yoklıyarak eli- he geçen yemeklerle karnımı doyurduktan sonra eşyaları da çalıp kaçıyormuş. Bu Suretle birçok apartımanlardan ve erler- den halı, #eecade, allın saat, gramofon, Püra, kadın zinet eşyası, elbise ve saire gi- bi yükte hafif pahada ağır birçok eşya çalmıştır. Zabıtanın yaptığı sıkı ve uzun bir ta- kip neticesinde Baltacı Mehmed nihayet yakayı ele vermiş ve muhtelif yerlerden çaldığı birçok eşya da meydana çıkarıl- muştır. Baltacı Mehmedin, çaldığı eşyadan bir çoğunu da ölede beride sattığı tesbit edilmiştir. Asliye birinci ceza mahkemesinde yapı- Jan muhakemede Baltacı Mehmed suçla” rını inkâr ederek kendisi sabıkalı olduğu için birçok hırsızlıkları kendisine isnad ettiklerini, bunların hiç biri ile alâkası ol- madığını, uzun ozamandanberi - hirsıslağı bırakarak seyyar saticılıkla geçindiğini ileri sürmüştür. Fakat gerek tahkikat ev- rakı ve gerekse dinlenen şahidlerin ifade- lerile Baltacı Mehmedin bütün suçları öa- bit olmuştur, Mahkeme, müteaddld suçların içtimai da göz önünde tutarak Baltacı Mehmedin yedi sene müddetle hapsine karar ver. miştir, Mıntaka ticaret müdürü Yeni mıntaka ticarei müdürü B. Avni Sakman bugün vazife ile İzmire gidecek, kendisine, müdürlük o müşavirlerinden B. Necmeddin vekâlet edeektir. Aynı vapur ile eski İstanbul, yeni izanir munbaka â- caret müdürü B. Mehmed Ali de İzmire Sahife 3 İSTANBUL HAYATI Kürk alışverişi Tanıdığım bir kürkçü dükkânında dereden tepeden konuşurken kapı hızla açıldı: — Hayır, bayır, Buradaki kürkler daha güzel. Bunlardan istiyorum. Şişman, iri yarı, kırkı aşkın bir ka- din, zayıf, sarı benizli, ufak tefek bir adami kolundan çekerek içeriye sok- tu. Hâlâ hiddetli hiddetli söylenk yordu: ira; ucuz olacak diye fena kürk alamam. Olursa adamakıllı ol sun, Nadide'ninkinden aşağı kürk gi- yip de kendimle alay ettirecek deği- lim ya!. Dükkâncıya döndü: —En iyi kürklerinizden çıkarınız bakalım. “Tezgâhın üzerine, kimisi kıvırcık, kimisi ipek gibi parlak, yassı tüylü çeşit çeşit renklerde kürkler yığıldı. Bayan hepsini birer birer elden geçi- rip İnceden inceye tedkik ettikten sonra pazarlığa başladı. — Bunların her birinin flatlerini söyle bakalım. Dükkâncı, kürkleri ayrı ayrı eline alıp kendisi de yeni görüyormuş gibi içini dışını yokladıktan sonra bayana uzatıyor: — Bu, Astraganın en Âlâsıdır. Baş- ka mağazada bulamazsınız bu malı. Fiati de pek pahalı değil Sizin için beş yüz elli liraya olur. Bayanın arkasından başını uzatıp heyecanla dükkâncının dudak hars- ketlemi takip eden adamcağız beş yüz elli lirayı duyunca büsbütün sa- rardı. Bir kendi sırtındaki incecik pardösüye, bir de karısının kalın, ye- ni mantosuna bakarak mırıldandı: — Çok pahalı... Hele şu sırada... Kadın kaşlarını çatıp hiddetle ce- vap verdi: Dükkâncı devam ediyordu: — Şu Pat Astraganlar da pek gü- zeldir ha... Fiati de daha ucuzdur. Size, beş yüz yirmi beş liraya mü- kemmel bir kürk yaparız. Endamınıza da o kadar güzel yakışır ki. Bayan mağrur bir eda ile hepimizi süzerek göz ucile kocasına baktı. Dükkâncı başka bir deri çıkardı. — Ya, şu Anyorozeye ne buyuru- Tur? İpek gibi tüyler sizin üzerinizde ne güzel parlıyaca Bunun finti daha ucuz. Sizin 'hatırınız için beş yüz liraya yapanz. Bizim &hbabın dudakları arasından rakamlar beş yüzden aşağıya düş- müyor, karşıda öteki adamcağız renk» ten renge giriyordu. Bayan bir sigara yaktı, kürk derilerini tekrar birer birer gözden geçirdikten sonra sordu: — Şu, ilk çıkardığınız Astraganı taksitle kaça yaparsınız?., — Siz yabancı değilsiniz. Ayda yir- mi beşer lira ödemek şartile altı yüz liraya verebiliriz. Kadın sevinçle kocasına döndü: — Mükemmel, mükemmel, Ayda Yirmi beş İira taksit hiç bir şey değil Sana palto alacaktık amma, pardösün fena değil, Bu senelik de idare eder- sin, Şu kürkü kaçırmıyalım... Adamcağızın cevap vermesine va- kit bırakmadan pazarlığı bitirdi, ölçü vermek üzere dükkânın üst katına çıktı. Cema! Refik ————— Karadeniz yolcuları, yine Mersin vapurile gittiler Şiddetli fırtına yüzünden 43 saat Bü- yükderede bekledikten sonra evvelki gün Karadenize çikan Merfin vapuru, havanın muhalefetinden dolayı biras sonra tekrar limana dönmek mecburiyetinde kalmıştı. Evvelki gün limana dönen Mersin vapu- rundaki Bartin yolcularını dün Ülgen va- puru alıp gölürecekti.. Halbuki evvelki gi İstinye doklarındaki tamiri biten Vin tecrübesi yapılmış ve sefere çık- wasina imkân görülmemiştir. Ülgen'in dü- meninde bozukluk görüldüğünden gemi, tekrar İstinye doğlarına alınmıştır. Bu suretle Ülgen'in götüremediği yolcuları, tekrar Mersin vapuru almış ve dün Barti- nu müteyeccihen ilmanımızdan ayrılmıştır, Esnaf cemiyetleri idare heyetleri toplanıyor Şohrimizdeki esnaf cemiyetleri idare he- Yetleri, yarın öğleden sonru birleşik esnaf cemiyeğleri binasında toplanarak 940 yılı- nın çalışma programları İle bütçeleri eğ- rafında görüşmelerde bulunacaktır, Büf- geler, âzami 1 kânunusani 7940 tarihine kadâr hazırlanarak mürakabe heyetine gönderilecektir. Cemiyetlerin mumumi hes yetleri de 1 kânunusaniden itibaren içti- maa davet edilecektir. Muhtelif cemiyet- lerin hesapları, mürşkabe beyelince ted- başlanmıştır. p

Bu sayıdan diğer sayfalar: