Oynamak, seyretmek Bundan epeyce evvel meşhur bir ti- yatro sanatkârımızın bir yazısını oku- muştum, Bu mâkalede deniliyordu ki: «Tiyatroyu oynamak kadar seyret mek te bir meseledir.» Evvelki gece tiyatroya gittiğim 72- man meşhur sanatkârın yazdığı bu satırları hatırladım. «Azrail tatil ya- Piyor» adında bir piyes oynanıyordu. Perde açıldı, Tiyatro başladı. Bir sıra arkamda iki madam oturuyor. Biri her halde iyi türkçe bilmiyordu ki ya- nında bulunan arkadaşı ona gayet yüksek perdeden piyes hakkında iza- hat veriyordu. Azrail tatil yaptığı için piyeste, oto- mobil kazalarında insanlar ölmüyor, birisini yaralamak maksadile atılan tabancalar patlamıyor, Eyfel kulesi- nin tepesinden düşen bir adam serçe Parmağının ucunu bile incitmeden ayağa kalkıyor, yoluna devam edi- Yor... Seyircilerden iyi türkçebilmiyen madam bunların neden böyle olduğu- Du iyice kavrıyamıyor, yanındakine $oruyordu. Öteki arasıra, arkadaşıma | Sesinin en yüksek perdesile: İ — Azrail vâkans yapiyor, anlama- | dın”... İ Diyor. Sonra izahat veriyordu. Yal. | nız bu kadarla olsa gene iyi. Fakat | arasıra sahnedeki artistler hakkında da aralarında mütalâa yürütyorlar. | Meselâ piyste bir ana kız var.. Ma- damların biri kız hakkında — Hip demiş, mamasının burnun- dan düşmüş"... Diye ana kızı biribirine pek benze- tiyordu. Arasıra sinirli bir seyirci ba- şını çeviriyor, piyes esnasında konu- şanlara ters ters bakıyordu. Fakat on- ların umurlarında bile değil... : Sağımızda iki erkek gayet büyük bir nükte yapıyorlarmış gibi, biribir- lerine: — Dünyada harp bütün şiddetile | devam ediyor, halbuki Şehir tiyatro- sunda Azrail tatil yapiyor... Bir de «Tiyatro hayatın aynasıdır» derler bi- rader... — Aman perde arasında doktoru gördüm. Bu piyesten bahsederken: «Sizin ortak tatil yapıyor» diye şaka ettim. Pek gülüştük!.. tarzında ko- nuşuyorlar.... 'Tam yanıbaşımda da sinirli bir bay- la karısı var. Seyircilerin ikide bir kahkahalarla gülmelerine bu sinirli bay âdeta kızıyor, yanındaki kadına yüksek sesle; — Piyesin burasında da gülünür mü canım?... Komedi mi bu?... diyor. Etrafına, sanki hiç kimse tiyatrodan anlamıyormuş ta bu ince işten yalnız kendisi anlıyormuş gibi büyük bir gu- Yurla bakıyor, olur olmaz yerlerde pi- yesi alkışlıyordu. Her şeyin ukalâsı çe; kiliyor amma tiyatro ukalâsı çekilmi- yor... Tiyatrodan bu kadar iyi anladı. Zını sanan zat da piyes oynarken yük- #ek perdeden konuşmakta hiçbir mah- zur görmüyor... Hakikaten tiyatroyu oynamak ka- dür seyretmek de bir mesele imis!... Hik: Tedavülden kalkacak paralar Tedavül mevkünden 31/12/9938 tarihin- den itibaren kaldırılmış olan ve bugün Yalnız devlet borçları için kabul edilmekte inan bronz beş kuruşluklarla 25. ku- Tüğluklar ve nikel bir kuruşluklar 31/12/039 gününden sonra mal sandıkları ve hazine yezusdarlığı vazifesini görmekte olan Mer- ve Ziraat bankalarınca kabul edilmi» | düşmüştü İ de nyukarıdır. Adanada 36 dereceye ka- | Gümhuriyet bayramı hazırlığı Şehrin muhtelif yerlerinde | taklar dikiliyor ! Cümhuriyet bayramı için hazırlıklar baş- lammıştır. Şehrin muhtelif yerlerine taklar dikilmektedir. Diğer taraftan sular idare- si, her sene olduğu gibi, Taksimde tesisat yapmakta, projektörler yerleştirmektedir. Taksimden Ayaspaşaya doğru açılmakta olan geniş caddenin Cümhuriyet bayramı- nü kadar ikmali için çalışılmaktadır. Cilmhuriyet bayramında birçok açılış resimleri yapılacaktır. Bunların başında Gazi köprüsü gelmektedir. Yeni Vali muavini geliyor Münhal bulunan İstanbul vali muavin- liklerinden birine tayin edilen EB. Halük Nihad ay başından itibaren yeni vazifösi- ne başlamak üzere üç güne kadar şehrimi- ze gelecektir. Hava ısındı Adanada sıcaklık 36 derece- ye kadar çıktı Göçen hafta İstanbulda hava birdenbire soğumuş, termometre 13 dereceye kadar | Birkaç gündenböri rüzgâr l0- dostan estiğinden hava yeniden ısınmıştır. Termometre evvelki gün 25 dereceye ka- dar çıkmıştı. Dün 23 derece İdi. Memleke- tn muhtelif yerlerinde sıcaklık 30 derece- dar çıkmıştır. Geçen hafta havanın soğuması üzerine Uludüğa mevsimin ilk karı düşmüştür. Kar otelin civarına kadar yağmışsa da bir müddet sonra erimiştir. Bir motör bir sandala çarptı, sandal battı, içindekiler kurtarıldılar Şaban kaptanın idaresindeki bir kun #otörü dün Halişte içinde dört kişi" bu. tunan bir sandala çarpmış. parçalamış yolcular denize dökülmüşlerse de wolör mürettebatı tarafından Kurtarılmışlardır. Polis, kabahatin etotörde mi, Sandalda mi olduğunu araştırmaktadır. üçük haberler: ik Galatada oturan Kadri isminde biri, polise müracaat ederek Handavir isminde bir Ermeni Kadını tarafından yaralandığı- ni iddia etmiştir. Polis tahkikata başla- mıştır. # Beylerbeyinde oturan Servet isminde bir kız yediği peynirin bakır çalmasile 29- hirlenmiş, polis tarafından Nümüne has- tanesine Kaldırılmıştır. * Leon isminde birinin idaresindeki mo- tosikiet dün, Oalatada Okçumusa cadde- sinden geçerken Fahrünnisa isminde bir kıza çarparak yaralanmasına sebep ol- muştur. Polis, Leonu yakalıyarak mahke- meye vermiştir. #Orlaköyde oturan üç yaşlarında Sa- bahaddin isminde bir çocuk koşarak soka- | gın bir tarafından diğer tarafına geçer- ken ayağı takılmış, düşerek yaralanmıştır. | .....11001 11 441010A100000008008 58008108 0888 | Bayan Meziyet (Vâ - Nü). nun cenaze merasimi | Muharrir arkadaşımız Vâlâ Nüred. | din Vâ - Nü'nün zevcesi ve merhum Çürüksulu Mahmud paşa kizı bayan MEZİYET VÂ - NÜ'nun evvelki ak- şam vefat ettiğini teessürle yazmış- tik. İ Merhumenin cenazesi bugün saat | on buçukta Kabataşta iskele karşısın. | da Çürüksulu Mahmud paşa konağın: | dan kaldırılarak cenaze namazı Üs- küdar İskele camisinde kılındıktan sonra Karacaahmed'de âile mezarlı- ğına defnedilecektir. Karilerimizin mektubları Mekteplerde mütalâa saatleri, Son toplanan Maarif Kongresinin verdiği kararlâra göre sabâhları snat on üçe kadar ders gören talebeye öğle- den sonra ders okululmamaktadır. Bundaki maksad da evlerinde dersle- rini çalışamıyan . çocukların öğleden Sonra nezaret altında toplu bir süret- te mütalâalarını yapmağa fırsat ver- mek ve müşköllerini muallimlerine hülletiirmek gibi ulvi bir gayedir. Fakat, mükarrerat filiyat sahasına geçince, maalesef talebe sınıflarında, hoca değil, kendi aralarından seçlimiş ve 'tapkı onlar 2d! çalışmağa muhtaç talebe mümessillerile karşılaşıyorlar. Bu 'hal ise,'sınifta sükün ve inli bozmak İçin büşhea bir sebeptir. Çün- kü, 40-50 mevcudlu bir sınıfın İnz- batını temin etmek muallimleri bile terleten birihadise iken bir sinif çö- cuğunun koca bir dershüneyi idare et- mesi nasi mümkün olabilir? Acaba mülalâalar hocalar nezaretinde yapt- lamaz mı? Talebe ile yakın alâkası bulunan de- gerli Maarit Vekilimizden çocuklarımı #a karşı manevi müzaheretini dileriz. Kışlık ekim Her tarafta büyük bir gay- retle çalışılıyor Son günler zarfında memleketin her ta- rafina yağmur yağmıştır. * Bu yağmurlar üzerine yeni yil zeriyatina başlamışlar. Havalar bana çok elverişitdir. Çifçi büyük bir gayretle çalışmaktadır. Her yerde Kış- işin toprak hazırlanmakta suçılmaktadır atlamaya SA e Paso almak isteyen talebe ! Denizyolları idaresi kolaylık | gösterecek Bir gazete, Denizyollari umum lüğünde bir paso almâk istiyen t müşkülât çıkarıldığını, bu yüzden birçok talebelerin paso almaktan vazgeçtiklerini Yazmaktadır. Öğrendiğimiz: göre, Denizyollarında pa so tavelatı bundan evvelki senelerde oldu- gu gibi muayyen saatlerde, yani 1330 ile 1520 arasında yapılmaktadır. Ancak bu saatler mekteplilerin ders saati olduğu için bir kım talebeler, Tophaneye kadar gi- dememektedirler. Limanlar umum mü- dürlüğü, büyle talebenin, hüviyeti musad- paso vermektedir. İ— Talebeye paso tevzlinde Hik şart, 0 tale- İ benin hariçte hiç bir iş tutmaması, yani İ para kazanmamasıdır. Halbuki idare ha- riçte çalışan talebenin de paso stedikleri- hi görüyor. Bu gibilere müzaheret edil- memesi mektep idarelerine bildirilmiştir. Bir otomobil, bir kadına çarptı Ayağından yaralanan kadın hastanede öldü Ali isminde bir ş0förün idaresindeki otomobil, dün Böstancıdan geçerken, Şaş- Bakkalda oturan elli bir yaşlarında bayan Fatmaya çarparak yaralanmasına aebep olmuş, kadın derhal Nümune hasta- nesine kaldırılmışsa da az sonra ölmüştür. Hadise tahkikatına zabıta ve Üsküdar adliyesi ai koymuş, şoför tevkif edilmiştir. İ © Kazada bayan Fatmanın #yağından ya- ralandığı halde kısa bir müddet sonra öl- | müş bulunması; vefatın diğer bir sebepten de olacağı ihtimalini ortaya koyduğu el hetie cesedin morga nakline lüzum görül- müştür. Burada cesed üzerinde yapılacak otopsi, ölümün hakiki âmilini meydana koi F Fransızlar, Alman topraklarında ilerlerken çok ihtiyatlı hareket etmişler ve birçok kara torpillerini patlamadan toplamağa muvaffak olmuşlardır. Yu- karıda bu torpillerden bir kısmı görünüyor. bir. Alı me man propagandasından Bar, bay Amea, traş ulmak için Maun , Sabunun yağından (o tasarruf .. Alman vatandaşları saka! bırakmağa teşvik ediliyormuş! Kıl nevinden ince bir hesap doğrusu!, B. A. — Belki günün birinde kesip sana- yide kullanacaklardır! A -— İşin içinde yalnız iktisadi deği, siyasi bir gaye de olabilir! B. A. — Evet, dünyaya sözönü dinletmek istiyenler için sakal da bir çaredir! mca ve sakal “meselesi dak bir velisi geldiği takdirde kendisine | İSTANBUL HAYATI Lüks hayat meraklıları Muzip bir dostum yolda koluma girdi: — Aman, bu akşam seni bir yere misafirliğe götüreyim. Uzaktan ak- râbamdırlar, Bay, Anadoluda ticaret * yapıyordu. İşi büyüttü, birkaç ay €v- vel İstanbula gelip yerleştiler. Bütün ev halkı lüks hayata özeniyorlar. Aman azizim, bir götsen, ne komik halleri var. Beyoğlundu büyük bir apartımanın dördüncü katına çıktık. Kırmızı, ma- vi çiçekli basma entarisinin etekleri yerde sürünen hizmetçi kız acaip bir reveransla bizi karşıladı. Salona gir- dik. Duvarlar baştan başa lâvhalarla dolu. En üstte yaldızla yazılmış bir «besmele», onun yanında kocaman bir «Ya hâfız», alt sırada, basma top- larının içinden çıkan renkli kadın portreleri çerçevelenip yan yana dizili miş, Evin bayının sofra başında ek- mek lokmasını ağzına sokarken çe- kilmiş fotoğrafı orta yerde asılı, Kü- bik koltukların, sandalyelerin ka- dife örtüleri eskimesin diye hepsinin üzerlerine basmadan kılıflar geçirik miş. Nefes aldıkça keskin bir nafta- Tin kokusu burun deliklerini, hançe- reyi tırmalıyor. Ben, kapının üzerine çprazlama asılmış yeşil küflü bir çift kılıçla or- tasındaki mavi boncuklu kaplumbağa kabuğuna bakarken hizmetçi kız sa- Tona girdi, telâşla kanapenin altından bir şey aldı. Muzip dostum murd dandı: — Dikkat et!.. Yanımdan göçen kızın koltuğuna saklamağa çalıştığı kitabın üzerinde; «Âdabı muaşeret yazısını okudum. Dostumun komik izahalı karşısında kahkahalarımı zor zaptediyordum. Bir aralık koridordan murıltılar duyuldu: — Anne, seni de, babamı da misa- fire ben takdim edeyim. Kitapta bu- nun nasıl olacağını bulamadım amma, ben beceririm. Siz hep bana dikkat €diniz, yanlışlık yapmayınız. Üçü birden içeriye girdiler, Mlâgar- son traşlı genç kızın tuvaleti hakika- ten şık. Annesinin başında siyah bir başörtü, sırtında dekolte bir rop. Ba- bası, tepesi ibikli takyesini kaşlarına kadar indirmiş, sırtında siyah elbise, ayaklarında kırmızılı beyazlı skar. pinler. Hele, cekelinin iki yan cebin. den sarkan iki eldiven parmağını gö- rünce gülmemek için avurtlarımı asır dım, Bir muziplik yapmasın diye dos- tumüun yüzüne bakamiıyordum. Genç kız önüme dikildi, yerlere ka- dar bir reveranstan sonra elimi sıktı: — Ben, bay «Ni.» un kızı Nedime, Bu, annem, bu da bay babam. Göz ucile dostumu işaret etti: — Bay «L..» da akrabamızdır. Şu da, benim ahretliğim... Oturduk. Evin bayı koltuğa yerleşir yerleşmez üst üste gürültülü birkaç geğirmeden sonra yeleğinin cebinden bir kürdan çıkarıp ağını didiklemeğe başladı. Kaşlarını çatıp hızlı hızlı ök- süren kızımn ihtarlarına aldırış bi- le etmedi.. Eski usulde gümüş zarfh fincanlarla kahvelerimizi içlik. Kal- kıncıya kadar genç kız, annesi, baba. sı hep lüks hayattan bahsettiler, Lüks hayatlı apartımanın kapısın- dan çıkınca derin bir nefes aldım ve gırtlağımda düğümlenen kahkahayı daha fazla zaptedemedim, Cemal Refik — Eğer sakallılar arasında bir de ondü- ldsyon modası çıkarsa Alman iktisadiyalı işte O zaman hapı yutari... B. A. — Bunlar bir şey değil bayım, bir mühim mesele daha varf.. — Piva B A. — Harp halinde olan Alman milleti sakalını gaz maskelerinin içine mi soka» Cak, dışında mu bırakacak?