Haftalık piyasa Piyasada ithalât ve ihracat faaliyeti artıyor İhracat bakımından geçen hafta. Jara nisbetle piyasada daha geniş bir İnaliyet göze çarpmaktadır. Bugünkü şartlar altında, İtalya ile aramızda ticari münasebetler gün geçtikçe artmaktadır. Son günlerde tthalât eşyasının ekserisi İtalyadan gelmek- tedir. Yünlü mensucat, kauçuk, ip- Uk, cam gibi... İtalyaya ihraç edilen maddelerin başında kuru meyva, murta bulunmaktadır. Bu yüzden, bir kaç gündenberi yumurta flatleri birdenbire yükselmiştir. Geçen hafta içinde bir sandık yumurta 21 liraydı, evvelki gün 28 liraya kadar yüksel. miştir. Tacirlerin ifadesine göre, Şimdiye kadar İtalyaya bu derece yu- murta ihraç edilmemişti, Romanya ile aramızdaki ticari mü- nasebetleri daha ziyade genişletmek maksağile, yeni bir ticaret anlaşması yapılacağından bahsedilmişti. Fakat Romanya heyetinin şehrimize ne za- man geleceği de belli değildir. Ticaret anlaşması müzakerelerinin günü de tayin edilmemiştir. Yalnız dış ticaret umum müdürü, Romanyaya ihracat yapan tacirlerin fikir ve mütalâsları- nı dinlemektedir. Türkiye - Fransız ticaret anlaş- ması bir haftadanberi tatbik edilmek- tedir, Yeni anlaşma en ziyade kuru , meyva ticareti üzerine tesir yapmış- tır. Son hafta içinde Macaristanla olan ticaretimiz artmıştır, Halbuki şimdi- ye kadar Macaristan bizden bu dere. tede kuru meyva ve tütün almıyor. du. Almanya ile ticari münasebetleri. mizin tekrar başlıyacağı hakkında © piyasada bir şayla dolaşmaktadır. z Arasıra çıkan. bu saviaların aslı olma: İN aığını “söylemek bile fazladır. Alman- ler İst lar su mü ayı bile, klering esaslarına göre ticari nut muameleler yapmağa imkân yoktur. « Esasen bize mal tekli! edeh Alman iç y firmaları da dolar üzerinden mal sâ- erin tâcaklarını bildirmektedirler, € İhracat maddelerimizin vaziyeti İhracat maddelerimizin vaziyetini * lzah etmek için her madde üzerinde yak “durmağa imkân yoktur, Çünkü ih. “ran Hisansa tâbi olan ve serbes olan ten maddeler tahdid edilmiştir. Barsak nda, ihracatının serbes bırakılmaması için, e tacirleri hükümet nezdinde vi yetis. pi > kuzu derilerdir. Bu derilerden pilot ve şoför ceketleri yapıldığı için, bun- lar askeri ihtiyaca sarfedilmektedir, Bu cihet göz önünde tutulursa, deri ihracatına müsaade edileceği hak- kındaki şaylalara inanmak doğru de- ğildir. Yumurta ve kuru meyva ihracatı hakkında yukanda izahat vermiştik, bu itibarle tekrar etmeği faydasız bu- Juyoruz. İthalât piyasasında İthalât piyasasında, ilk günlerin durgunluğu ve flat yükselişi yoktur. Diğer taraftan ihtikâr hakkında ağır tedbirler ittihaz edileceği haberleri de piyasada iyi bir tesir yapmaktadır, Maamafih dışardan ithalât eşyası- mun gelmesi, ithalât maddelerinin durdurmak hususunda büyük bir tesir yapmaktadır. Piyasada en ziyade madeni eşya ve demir fiatleri yüksektir. İtalyadan demir ve demir malzeme, makine alât ve edevatı kâfi derecede gelemiyor. Çkyadan da bu gibi malların gelme- sine imkân yoktur. Yalnız Çekyadan kumaş ithal edilmektedir. Balık ihracatı gün geçtikçe art- maktadır. Belli başlı iki alıcı vardır. Biri Yunanistan, diğeri de İlalyadır. Romanyalılar taze balık için ağır gümrük resmi tatbik etınektedir. Bu itibarle, ticaret anlaşmasına rağmen, Romanyaya taze balık göndermek im- kânsız bir hale girmektedir, İtalyadan On balıkçı gemisi daha beklenmektedir, Limanımızda üç Yu- nan, iki de İtalyan balıkçı gemizi to- rik, palamut, orkinos balıkları EE maktadır. Sanayi âleminde Dışardan ham madde tedarik eden fabrikaların vaziyetinde değişiklik yoktur. Fabrikâlarımız arasında A. merikadan ham madde alanlar da var- dır. KontrplAk sanayiinde kullamlan kereste, bakır, kauçuk, ham ve kalın deri gibi... Amerika hükümetinin bu gibi ham maddelerin ihracını mene- deceği hakkındaki haberler doğru ise, bu maddeleri Amerikadan tedarik edemiyeceğiz demektir. Esasen Ame- rikalılar bu malları dövizle sattıkları için, bu vasıta ile Amerikadan mal almak da imkânsız bir hale girmiştir. Çünkü Amerika bizden pek az mik. tarda mal almaktadır. Trikotaj, çorap, kumaş fabrikaları ipek ve sun'i ipek gibi malları İtalya- dan, Filistinden tedarik etmektedir. e gibi sanayi şubeleri için ham madde müşkülâtı kalmamıştır, Hüseyin. Avni İ Gam cephesinde topçu faaliyeti (Baştarafı 1 inci sahifede) "he Perl civarında da ilerliyorlar. Alman- görü Arm Sarrebrük civarındaki ileri ha- durdurmak ve mühim bir geri almak teşebbüsleri tarde- üç Almanlar Fransız şiperle- rine vasıl olmadan geriye dönmeğe -necbur olmuşlardır. Fransız kuvvetleri şimdiye kadar irdeyman toprağında 50 köy İşgal eb hşilerdir. Bunun dördü mühim kö 2 “abadır. Alman tebliği ll WE Berlin 29 (AA) — Büyük Alman 5 nn Helgoland yakınlarında Alman ;eniz kuvvetlerine meticesiz bir taar- mk Alman avcı tay- i, garbe doğru dönüşlerinde tanı,” yolunu kesmiştir. Kısa sü #n bir muharebe olmuş ve bu altı İliğe hailiz harp ta; ri beşi deni- Yapar düşürülmüştür. azımlı| ogetirmektedir. Bir hava muharebesi esnasında Wissemburg civarında bir Fransız tayyaresi ve Osnabrueck civarında da bir İngiliz tayyaresi düşürülmüş- tür, Almanlar Lüksemburg hu- dudu karşısında lâğım yapıyorlar Brüksel 20 (A.A.) — La Gezette'in istihbarına göre, Lüksemburg hudu- dunda bulunan bir Alman istihkâm kıtası, o Lüksemburgun karşısında kâin mıntakada bulunan Remich kasabasında lâğım tertibatı vücuda Bunun o sebebinin Fransızların muhtemel bir taarru- zuna karşı koymak olduğu söylen- mektedir. Polonyadan getirilmiş olan birçok Alman kıtaatının Siegfried hattı ya- kırında kamp kurmuş oldukları ha- ber verilmektedir. Bu kıtaat, kamp- larına gitmek üzere, mütemadiyen Belçika hududu boyunca yollarına, devam etmiş olduklarından Achen mıntakasında kıtaatın tahşid edilmiş Ribbentrop Berline döndü (Baştarafı 1 inci sahifede) Maamatih harp müşevvikleri bu iki memleketin idaresini ellerinde tut makta devam ederlerse, Almanya v8 | Sovyetler Birliği onların aklını baş» larına getirmesini bileceklerdir. İngiliz mahafilinin mütalâasi Londra 29 (A.A.) — Alman - Sov. yet tekliflerine Chamberlain pazar- tesi günü Avam Kamarasında cevap verecektir. Londra 29 — Yeniden yapılacağı bildirilen sulh teklifi hakkında he- nüz resmi beyanatta bulunulmamış- tır. Fakat alınan haberler İngiltere- nin vaziyetini değiştirmiyeceğini gös- termektedir. Röyter ajansının bildirdiğine göre, İngiliz hükümetinin son Alman. Rus anlaşması karşısındaki hattı hareketinin ancak bu anlaşma hü- kümet tarafından tetkik ve Fransız hükümeti ile de istişare edildikten sonra belli olması muhtemeldir. Gazeteler, sulh teklifleri herne olursa olsun bunların tetkik edilme- ğe bile değeri olmayacağı mütalâa sındadır. Ancak Hitlerciliğin tam ve kati ola- rak ortadan kalkmasıdır ki, garp devletleri için kabul edilebilir şartla- rı yaratacaktır. Bura mahafilinde deniliyor ki: «Almanya Versay (omuahedesinin haksızlığını tamir etmek istediğini ve şimdi bunun tahakkuk ettiğini söylüyor. Fakat şimdi ortada yeni bir haksızlık vardır. O da Almanya- nın Almanlarla meskön olmayan Leh topraklarını işgal etmesidir. Bu- nun tamiri lâzımdır» Fransız Kabinesinin içtimai Paris 29 (AA) — Daladier, Al man - Sovyet anlaşmalarına muttali olur olmaz, Kabineyi toplamış ve General Gamelin, Hariciye müsteşarı de Ribes, Başvekâlet siyasi şube di- rektörü Coulondre ve Hariciye umu- mi kâtibi Leger ile mezkür vesika- rın muhteviyatı hakkında görüş müştür, Paris mahafilinin kanaati Pariş 29 — Sovyetlerle Almanya arasındaki anlaşma kimseyi hayrete düşürmemiştir. Bu anlaşma bekleni- yordu. Gazetelerin, anlaşmanın ilâ- rundan birkaç saat evvelki neşriyatı bunu göstermektedir. Bura mahafi- linin kanaati şudur: Almanya, 23 ağustosta Sovyet Rus- ya ile yaptığı ademi tecavüz paktile İngiltere ve Fransa Üzerinde tesir yapmak istemişti. Fakat bu ümidi tahakkuk etmemişti. Bu defa da yeni anlaşma ile İngiltere ve Fransayı sul- hu kabule mecbur etmek istemiştir. Fakat yine ümidi tahakkuk etmiye- cektir, Fransa ve İngiltere malüm hedefleri tahakkuk edinceye kadar harbe devam edeceklerdir. Cenevre mahafilinin mütalâası Cenevre 29 (A.A.) — Ecnebi ma- hafildeki mütalâa, B. Mussolininin nutku ile açılmış olan sulh taarru- zunun yakında Almanya tarafından daha ziyade teşdit edileceği merke- zindedir, Birkaç gündenbeti mihver devletlerinin diplomasi mümessilleri, bulundukları memleketlerdeki aksü- lâmelleri iskandil etmek üzere orta- ya bir takım haberler atmakladırlar, Bu mümessiller, sulhu tesis etmek için yapılacak centilmence bir uzlaş- manın ehemmiyetini göstermeğe uğ- raşmaktadır. Bu zevat büyük bir me haretle rakiplerini Almanyanın bü- yük bir uluvvucenap göstermeğe Amade olduğuna iknaa çalışmakta- dır. B. Hitlerin umumi bir terki tes- lihatı kabule hazır olduğu ve Polon- yanın Almanya tarafından fethedil- mesine mukabil mühim tavizat ver- meği kabul edeceği iddia edilmekte- dir. .Cenevredeki ecnebiler mahafilinde bu manevraların B. Hitlere bu kabil gayretlere devam etmenin faydasızlı- ğını isbat etmekten başka bir netice vermiyeceği kanaati vardır. Amerika efkârı umumiyesi- N nin mütalâası Nevyor 29 (A.A.) — (Havas): Amö- rika efkârı umumiyesinin ekseriyoti şu mütalâadadır ki, öğer Hitler Amerikaya karşı da harp edecektir. Bu hususta mülaldalarına müra caat edilen halkın yüzde 63 'ü böyle cevap vermiştir. Ayni mahafilde Sovyet propagan- dasının Alman propagandasına uya- rak Fransaya ilişmediği, fakat İngil. tereye pek ziyade şiddetli hücüm et- mekte olduğu beyan olunmaktadır. Sovyet propagandası, İngiltere ile Amerikanın Sovyet Rusya İle Japon- ya arasında bir harp çıkarmağa ça- lışmakta olduklarını, fakat Stalinin basiret ve kiyaseti sayesinde bu te şebbüsün akamete uğratılacağını ilân etmektedir, Almanlarla Sovyetler arasında ak- dedilmiş olan itilâfa, Sovyetlerin İn- giltere ile Fransanın Sovyet Rusya ile Almanya arasında bir harp çikar- mağa çalışmakta olduklarını izaha gayret eden neşriyatlarının otakad- düm etmiş olduğu hatırlardadır. Ecnebiler mahafilindeki mütalâa, zamanın bir Japon - Sovyet itilâfına müsait olduğunu iddia edebilmek için daha pek erken olduğu merke- zindedir. Polonyanın taksiminden sonra Çinin taksim edilmesi için va- kit pek erkendir. Diğer taraftan B. Molotofile B. Şürkü Saracoğlu arasındaki si iki gündenberi tatil edilmiş e eN dün Moskovadaki Bulgar orta elçisi #le İran büyük elçisini ka- bul etmiştir. Almanlar mahafilinde B. Şükrü Saracoğlu ile B. von Rib- bentropun ayni zamanda Moskova- da bulunmalarının bir tesadüf eseri olduğu beyan olunmakta ise de, B. i | von Ribbeniropun Türkiye ile İngik tere ve Fransa arasındaki münas& betleri bozmağa çalışmak istediği kanaati vardır, İtalyan gazeteleri mütalâa. beyan etmiyor g Roma 29 (A.A.) — Öğleden sonta çıkan gazeleler, ilk sahifelerinde; fa- kat hiçbir mütalâa ilâve etmeksizin Rus . Alman beyannamesi ile itilât. larının ve keza Rusya ile Estonya arasında münakit itilâtın metinleri. ni neşretmektedirler, Budapeşte 29 (A.A) — Bütün ga zeteler, Rus - Alman itilğflarını ilk sahifelerinde büyük manşetler altın. da ve iri harflerle neşretmektedirler, Az Est gazetesi, başmakalesinde, Moskova görüşmelerinin fevkalâde tarihi bir şümulü ve ehemmiyeti hal müsbet neticelere iktiran etmiş oldu. ğunu yazmaktadır. Ribbentrop iki musevi ile bir sofrada yemek yedi Londra 29 — Moskovada B. Rib. bentrop şerefine verilen ziyafette Sovyet heyeti arasında iki musevi vardı. Ribbentrop uzun müddetlen- beri ilk defa olarak musevilerle bir sofrada yemek yiyor. Moskova ecnebi mahafili ne düşünüyor? Moskova 29 (AA) — (Havas) ajansından: Ernebiler mahafilinde Sovyet Rusyanın, Almanya ile yapa: cağı teşriki mesainin arazi ve iktısa- diyat bakımından kendisine temin edeceği menafi tükeninceye kadar Almanya ile beraber hareket edeceği mütalâası va Moskova görüşmeleri (Baştarafı 1 tnci sahifede) devleti tasfiyeye uğradı, «şarki Av- rupada devamlı bir sulh için emin bir esas yaratılmıştır». Şu halde bir memleketi istilâ etmek için harp glur; bu harp meşru ve haklıdır. O devlet ortadan kalkınca sulhun esas- ları sağlamlaşır, yeni bir devleti or- tadan kaldırmak için tekrar barp oluncaya kadar... Beyanname, hali harbin Almanya ile Fransa ve İngiltere arasında ol- duğunu bir daha tasrihe lüzum gör- dükten sonra, iki devletin -Sovyetler- le Almanyanın. icabında başka dost memleketlerle de anlaşarak sulhu el- de etmek için müşterek gayretler sarledeceklerini bildiriyor. Eğer bu gayretler boşa giderse harbin deva- mından İngiltere ve Fransanın me- sul oldukları «sübut bulacaktır. Bunlar bize yeni bir şey öğretmiş ol- muyor. En mühim nokta son cümle- dir: Harp devam ederse, lâzım gelen tedbirler için Almanya ve Sovyetler «müşterek konsültasyonlar yapacak- lardır». Demek oluyor ki, harp devam ettiği takdirde Sovyet Rusya, Alman- yaya karşı, askeri yardım vesaire gi- bi şimdiden herhangi bir taahhüde girmiş değildir. Bu bahsi ayrıca gö- rüşmek hakkını muhafaza ediyor. Bu beyannamenin mahiyetinden ziyade manasi bizce mühimdir, Sov- yet Rusya ile, karşılıklı hiçbir müs. bet taahhüdü veya müşterek hareke. ti kararlaştırmayan böyle bir sulh beyannamesini koparmak için, el- bette Rusyaya karşı yeni fedakârlık. larda bulunan Almanyanın, harbin devamından cidden korktuğuna inanmak zaruridir, Çünkü nihayet, bu beyanname harbin devamına 56- bep kalmadığını iki derlet namma ilân etmekten başka bir şey söylemi- yor. Harbin boş yere devamını €sa- sen hiçbir devlet arzu etmez. Sulhu herkes ister. En başta İngiltere ve yetlerin elde ettikleri bu büyük men- İaatten sonra, askeri ittifak yerine Almanya, eğer sadece İstikbale taal- luk eden bir konsültasyon vaadi ile Moskovadan dönüyorsa emellerine kavuşmuş sayılamaz. (Sovyetlerin ham madde hakkında verdiği mek. tup, bu sulh taatruzunu takviyeye matuf bir nümayiş mahiyetini geçe. | Bir nevi sulh ültimafomuna benzi- yen bu beyanname İngiltere oOve Fransada ne gibi tesirler yapacaktır? Bu devletlerin cevapları üzerinde şimdiden tahminlere girişmek kimse. nin hakkı olmamakis beraber, İngil- tere ve Fransa Başvekillerinin, Sor- yet Rusyanın Almanya ile birlikte Polonyayı taksim etmelerinden son- Taki beyanatlarında dahi kullandık- ları Jisana güre bu tarzda bir sulh teşebbüsüne asla yanaşmayrcakları- nı kabul etmek te bata olmaz. Moskovada bu anlaşmaların imza- lanması, Türkiye Hariciye Vekilinin de Sovyet devlet merkezinde bulun- duğu günlere tesadüf etmesi, pek ta- bli olarak, yerli ecnebi bir çok mu- hitlerde Türkiyenin vaziyeti üzerine dikkati celbetmekten geri kalmamış- tır, Bazı radyo merkezlerinin son iki gündür neşrettiği türlü türlü haber- ler, bunları dinliyenler üzerinde te- sirler bırakmış olabilir. Hemen tekrar edelim ki Türkiye- nin siyasetinde asla değişmiş birşey yoktur, İngiltere ve Fransa ile müna- sebetlerimiz malümdur. Türkiye ile Sovyet Rusya arasında devamlı inkişaf halinde bulunan ve bir çok imtihan- Jar geçirmiş bulunan eski ve sağlam dostluk, yeni hadiselerin, ve yeni va- Ziyetlerin ya dışında, ya üstündeğir, Bunun içindir ki Avrupanın başka kısımlarını, ve henüz bizden çok uzak olan harp sahasını ve harbe gi- rişmiş bulunan devlelleri alâkadar eden meselelerle Şarki Avrupada iki devletin dostluğu arasında münase- bet aramak ihtiyacında değiliz. Tür- kiye - Sovyet Rusya dostluğu, evveloş yazdığımız gibi, geçici hadiselerin fevkinde hakiki ve hayati sebebler- den doğmuştur. Balkanlara ve Bo- hâkim, Türkiye gibi kuvvetli bir devletin dostlük rabıtalarından Sovyet Rusya ancak fayda görmüş, ve hadiselerin türlü inkişafına rağ- men Avrupâhın bu cihetinden endişe duymamıştır. Ayni suretle Türkiye de. milli devletin kuruluşundanberi Sov- yet dostluğunda kuvvetini ve emniye- tini artıran kiymetli bir âmil gör- müştür. Bunun içindir ki şahidi oldur #umuz hadiselerde, bu dostluğu ne ilâ! edebilecek mahiyette bir inkişaf görüyoruz, nede yeni vaziyetlerde bu dostluğa halel getirebileceğini iş- rab eden bir nokta hissediyoruz. Bilâ» kis, gelen haberleri bu zihniyetle göz- den Gain keli m ;