AKŞAMDAN AKŞAMA mak e km ilin Alman annelerine gönderilen mektup Eylülün başındanberi bütün gazele» ciler gibi ben de normal hayata taallâk €den mevzuları bir yana bıraktım. Mütemadiyen harp, darp, politika iş- lerine temas edip duruyorum. Çare de yok. Akıl, fikir bununla meşgul Şayed başka vadide kalem oynatacak | olsam, eminim, yazımı okuyanlara | pek antipatik geleceğim: «Deli mi bu? - diyecekler. - Dünya yanıyor, bu neyle meşgul?» Bütün gün zarfında tesadüf etti- ğim dikkati calip noktaları bir cep defterine kaydetmek âdelimdir. Ve- kayi Oböyle harikülâdeleşmeseydi, harbin patlak verdiği gün ne yaza- cakmışım, hangi hava içinde bulu- nacakmışım, diye demin defterime bir göz attım. «Oflamadan, puflamadan maki» Serlâvha böyle olacakmış. İ Şu mealde birşey: Bazı insanlar vardır; - bilhassa memurlar arasında bunlara çok ras- lanmaktadır, - vazifelerinin başına oturdular mı, kaşları çatılır, suratları asılır, bir afur tafur! Her evrak hava- le edişte: — Of£... Başımızı alamıyoruz ki... - diye bir şikâyet... Hele biraz sılaştılar mı, etrafı azar- lar, kasıp kavurürlar. Evlerine geldikleri zaman da hid- detlerini alamamışlardır. Karılarına yanar yakılırlar. Ölüyorlarmış, biti. yorlarmış!... Neymiş bu hayat!... Fakat ey birader, madem ki bir va- | zifedesin, tabiatile iş göreceksin, azi- cık da yorulacaksın. Güler yüzle yap bari! Senin de, başkalarının da üze- rinize sıkınlı basmasın. iş yap- | Mevzuum buymu: geçti, İnsanlara ollamadan, puflama- dan iş yapmak nasıl tavsiye edilir Radyo dinledikçe, her ajans haberi- ni okudukça, Varşovanın tuzla buz olduğunu, Polonya kadınlarının bile elde silâh cephede çarpıştıklarım öğ rendikçe iç geçirmemek kabil mi? Fransız (o güzetelerinde okudum: Cephede oğlu ölen Alman kadınları- na posta ile etrafı siyah çerçeveli bir mektup gönderiyorlarmış. Üzerinde: «Oğlunuz dönmiyecektir. Heil Hit. | ler'» yazılı imiş. Cephede üç oğlu olan kadın hangi | evlâdını kaybettiğinin farkına vara- mıyormuş. Kocası ölenlere de bir ke- limesi değişik olarak: «Zevciniz dönmiyecektir, «Heil lerle diye matbu mektup gönderi! yormuş. Demek bi ayni vaziyette: «hay!» diyor. Sonu Almanlar için mesud bitmi- yecek olan bu harpte evlâdını kay- beden Cermen kadınlarının da bizler gibi «hay!» dediklerini tahmin etmek güç değildir. Sabah «ha; başında «hay'»... Bunun Almanyada da böyle oldu- | ğunu sanırım. n dünya aşağı yukarı Kimi «Heil,, kimi akşam shaylı, iş (Wâ - Nü) # Kerim adında biri sarhoş olarak Şeh remininde bir kahvede İsa adında biri ile alacak yüzünden kavga etmiş, İsayı başın- dan yaralamıştır. # Okwopr kurumu umumi kâğipliğinden : Kurumumuzun senelik kongresi | 1/10/9399 pazar günü saat 10 da Beyoğlunda İstiklâl caddesinde Nuruziya sokağındaki merkerin- de rumame mucibince yapılacayından bü- larin gelmeleri rica olunur. mamanın Toprak mahsulleri Buğday fiatlerinde 15 para kadar düşüklük var Toprak mahsulleri umum mü- dürü B. Raşid, şehrimize gelmiş, ve dün İstanbul Toprak mahsulleri ofi- sinde idare meclisini içtimaa davet etmiştir. Bütün azaltın iştirakile ya- pılan bu toplantıda buğday alım sa- tımı, piyasa vaziyeti, un fiatleri ve ihtikâra karşı alınacak tedbirler gö- rTüşülmüştür. Öğrendiğimize göre buğday fiatle- rinde, cumartesi gününe nazaran 15 İ para kadar bir düşüklük vardır: Sert | ve yumuşak cins buğday fiatlerinde görülen bu düşüklüğün devam ede ceği zannedilmektedir. Toprak mah- sulleri ofisinin buğday flatleri, rayiç fiatlerden yüksek olduğu işin şimdi. lik ofis piyasadan çekilmiş vaziyet. tedir. Tacirlere ait buğday müvare. duatı devam ettiğinden satış ve flat hareketleri yalnız tüccar tarafından yapılıyor. 10 metrelik cadde Yıktırılacak binalar tesbit edildi y müavini B. Rifat Ye nal dün Taksim ile Ayaspaşa ara sında 70 metre genişliğinde açılacak cadde münasebetile yıktırılacak bi- naları tesbit etmiştir. Yıkılacak bina- lar, Taksim meydanından itibaren Taksim jarıdarma karakoluna kadar uzanan kisimda anın müştemilâ tından olan dükkânlarla garajlardan ibarettir. Buradaki garaj sahipleri- | min müşkül bir mevkide kalmamala- Tı İçin Taksim kışlasında muvakkat yerler aranmaktadır. ışlasının sunuslluü Yi a! klübünden başka büvük bir gara! yapılması da düşünülmektedir Kredi bankası Yılbaşında faaliyete geçecek olan kredi bankasının yalmz devlet mü- esseselerine değil, milli sanayi erba- bına da yardım açması kararlaştırı!- muşlır. Kredi bankasının kati serma- yesi, henüz tesbit edilmemiştir Dolmabahçe sarayında bulunan kitaplar Dolmabahçe sarayında bulur manlı hanedanına 2id kütlü; tasnifine yakında başlanacaktır. tülphanedeki el yazması ©: lerine göre ayrılabilme: misyon k, tarihi lâr müzeler idaresine devi için bir ko- ymeli olan» redilecektir. Çöpçülere muşamba verilecek Havaların birdenbire soğuması ve $ık sik y yağmaya başlama» sı üzerine Belediye çöpçülere bu sene vaktinde: rel muşambalar dağıt- ya karar vermiştir. Adedi 25i bu- lan kadın çöpçülere ayrıca tulum ve muşamba verileğekt ÇOCUK DÜNYASI Hediye kazananların isimleri 10 uncu sahifemizdedir, Kü- | rlerin tarih- Karilerimizin mektupları Mektebe böyle kaydetmek ne kaydettirdim. Bu yüzden epey mas- raflara girdik, çocuğa mektebin tayin ettiği elbiseyi yaptırdık. Dün mektep idarssi, muallim bulamadığı için bu 4- nıfı kapattığını söyledi. Acaba bu ka- dar masraflara girmeden evvel, bunu söylemek kabil değil miydi? Har yerde 4 için çocuklarımız narif idaresi bu gibi £ Ile alâkadar değil l (İmzası mahfuzdur) Romanya ile ticaret anlaşması Yakında Tophane kasrında müzakereye başlanacak “Ticaret Vekâleti dış ticaret dairesi müdürü B, Burhan Zihni şehrimize gelmiştir. B. Burhan Zihninin mize gelmesi, İstanbulda cereyan edecek olan yeni Türk - Rumen tica- ret anlaşması ile alâkad bu hususta, alâkadar ta talâaları alınmıştır. Bu fikir teatisine bir müddet daha | devam edilecektir İçtima için Tophane kasrı salon- ları hazırlanmıştır. Rumen heyetinin ne vakit gelece ği, ve kimlerden mürekkep - olacağı henüz malüm değildir. Küçük haberler: 4 Belediy? tahakku Trakya umumi müf lerin mü- müdürü B. Abidin tişliği maliye baş- müşavirliğine bay iştir. Belediye ta- hakkuk müdürlüğüne muhasebe müdür muavini B. Orhan, muhasebe müdür mma- vtniime 32 se-0- diy : o Osman»tayin edilmişlerdir Şoför Celâlin idaresindeki dün - Dolmabahçe caddesinden kamyon geçerken yaralamıştır. İbrahim - hastaneye 1$, goför yakalanmış * Nişantaşında - Valikonağı caddesinde B. İbrahimin yaptırmakta olduğu manda boyacı Kirkor dün apartım, balkonundan diğerine geçerken müraze- nesini kaybederek düşmüş, tehlikeli su- rette yaralanmuştır. Kirkor ilade revemi yecek bir hülde hastaneye kaldırılmıştır. nil adında bir işçi 'dün Beyoğlu vaya durmadan bin- müş, sağ bacağı kırl- 7 orta kadrolarında yirmi münhal vardı. Maarif Vek sekteye uğramaması için mü, yinler yapmış ve bunları dı ya mekteplere tebliğ etmişti 4 Galata yolcu $ dar hamalın, nizam dan bahşiş al mediğini gören 1 ğü, bi işi tedkik yetini vazife £ *.Gazi köprüsünün Unkapar kapı başları burada yapılan me karaya bağlanmıştır dan gelecek ayaklar kadar metin olduğu İ temin edilmektedir. Ancak Belediye, ihti- yat olarak kullanılmak üzere Almanyadaki ayakların da İstanbula gelmesi için teşeb- büste bulunacaktır. # Şişli civarında oturan Muazzez adında bir kadın hamile bulunduğu çocuğunu dü- sürmek maksadile 26hirli bir ilâç yutmuş ve Fransız hastanesinde ölmüştür. Bu ilâcı Abdülkadir adında birinin Muazsere ver- dığı iddia edildiğinden Abdülkadir. asliye dördüncü ceza mahkemesine verilmiş Ye gizli olarak muhakemesine başlanmıştır. plerin beş kadar eti derslerin hallere ta- rudan doğru- ulime riayet et- umum müdürlü- üzere bir teftiş he- medlerle n adında birine çarparak tehlikeli | Bunların Almanya- | ö On üç derece Iki günden beri Istanbulda hava serinledi İki gündenberi İstanbulda hava değişti, - termometre iki gün evvel 28-29 derece iken 18 dereceye kadar indi. Dün sabah sıcaklık 15, akşam 13 derece idi. Istanbulda bu mevsim termometrenin * bu kadar düşmesi nadirdir, Havanın serinlemesi üzerine çok kimseler kömür tedariki için hare- kete geçmişlerdir. Son günlerde şeh- rimizde Sömikok kalmamıştır. Ay başında geleceği (bildirilmektedir. Gazhane koku da yok gibidir. bir Gazino, lonkanta tarifeleri Belediye iktısad müdürlüğü gazi- no, lokanta ve emsalinin fiat tarife- lerini tesbit etmek üzere Avrupada» ki sefaretlerimiz ticaret ataşelerin- den malümat istemişti. Ataşelerimiz bu hususta cevap vermişlerdir. Gelen mâlümat Kalın bir dosya teşkil edecek derecede fassaldır. Pasif korunma Belediye yüz bin lira tahsisat ayırıyor | Pasif korunma işleri münasebetile bütçede münakale yapılması ve Be- lediyeye ait diğer işleri takip etmek üzere Ankaraya giden muhasebe mü- dür muavini B. Muhtar birkaç güne kadar şehrimize gelecektir, Pasif ko runma işleri için bütçede yapılacak münakale yüz bin liradan fazladır. Bu para, lik mektep İnşası için büt. çeye konulan 600 bin liradan ayrıla- caktır. Umumi meclis tesrinjsapnide wiği Zaman DU seneki fazla varidat. tan yüz bin lira ayrılarak mektep inşaat faslına ilâve edilecektir. İ | İ İ i | | İ Paralı talebe ile parasız ta- | lebe arasında hiç bir fark gözetilmiyecek Bazı mekteplerde parasız talebenin paralı yatılı talebeden ayırt edilerek daha az müsait yerler yatırıldığı gene böyle yerlerde yemek yedirildi- ği ve buna benzer bir takım ayrı mu- amelelere tabi tutulduğu görülmüş. tür. Maarif Vekâleti, paralı ve parasiz yatılı talebe arasında fark gözetii- memesini, parasız yatılı talebenin paralarının Maarif Vekâletince verii- mekte bulunduğunu ve bu talebenin devlet talebesi bulunduğunu alâkalı- lara bildirmiştir. Sıhhi olmıyan müesseselerin yanında mesken yapılmıyacak Kanuni hükıne uygun olarak mes- | kenlerden uzak yerlerde açılmasına | müsaade edilen gayri sıhhi müesse- | selerin civarlarına bazı yerlerde son- rTadan evie; veya insanların ikametine mahsus binalar yapıldığı anlaşılmış- | tır. Sıhhat ve İçtimai muavenet Ve. kâleti halkın sıhhati noktasından bundan böyle bu gibi gayri sıhhi mü- esseselerin civarlarına mesken inşa ettirilmemesini alâkadarlara bildir. miştir, ISTANBUL HAYATI Kubbeyi habbe yaptı Bir ahbap çaya davet etm Pek tabii olarak gene dünya vaziyetinden bahis açıldı. Misafirlerden biri derd yandı: — Bir ev yaptıralım dedik, aksi zamana rasladı. Bir hafta evvel dört kuruşa aldığım malzeme şimdi on beşe çıktı. Zişiyor, her şey günden güne pahala- nıyor, Karşımda oluran şişman zat bir kahkaha ati — Ne çıkar efendim? Bunda üzüle- cek ne var? Bugün pahalanırsa ya- rın gene ucuzlar, Bunların ehemmi- yeti yok. Diğer bir misafir anlatmağa başladı: — Avrupa gittikçe karışıyor. Mu- harebe dallanıp budaklanıyor, Şişman zat gene dudak büktü: — Aman efendim, bunlar beyhude üzüntü. Karışıklık marışıklık yok. Hepsi düzelir. Günün birinde gene ortalık sütliman olur. Piyasa mütemadiyen de harp vaziyetini Ev sahi — Pek dürzeleceğe benzemiyor azi- zim, dedi. Garp cephesinde de muha- | rebe fanliyeti artıyor. Polonya cephe- İleri arap saçına döndü. Öteki bir kahkaha daha atlı: — Azizim, muharebe dedikoduları sizin sinirlerinizi fena halde bozmuş, sön derece bedhin olmuşsunuz. Orta- da telâş edecek hiç bir şey yok. Garp cephesinin faaliyetinden ne çıkar? Düşmanlar karşılaşmışlar, elbet de biribirlerine ateş edecekler. Orada, masal söylemek için toplanmadılar ya, k — Peki amma, harbin sirayet de- recesi artıyor. İşin şakaya gelir yeri yok. Dedik. Omuz silkerek lâkaydane cevap verdi: — Onun da ehemmiyeti yok. Beyhude telâş ediyorsunuz. Muharebe sirayet ?.. Harbi umumiyi'da- Büünde. “Harihliiiz başizliz başa harplerle dolu. Teliş edecek ne var? Kışın harbin bir kat daha zorlaşa- cağından bahsedildi. O gene güldü: — Bu da bir şey değil. Zorluk yak nız bir tarafa gelmez ya. Telâşın mâ- nası yok. Kış bastırınca göreceksiniz, harp, darp duracak, her şey düzele- cek, Bedbinlik iyi şey değildir. Ne söyledikse şişman zat kahkaha atarak: —0 da bir şey değil. Habbeyi kub- be yapıyorsunuz. Diye ortalılığı sütliman yaptı. Ni- hayet ev sahibi dayanamadı: — Fakat azizim, siz de kubbeyi habbe yapmağa çalışıyorsunuz. Diye haykırdı. Şişman zat buna da ahkaha attı: — Marifet budur bayım. Bunu her- kes yapamaz. Garip di mi”. Adamcağızın nikbinliği bize de tesir etti, O güldük- çe biz de ferahladık. Cemal Refik ör... bi Ressam Saip Tuna'nın bir muvaffakiyeti İki sene evvel tedkikatia bulunmak üze- te Paris'e gitmiş bulunan değerli ressam» larimızdan Saip Tuna, evvelki gün şehri xnize avdet etmiştir. ç Memnuniyetle haber uldığımıza göre Balp Tuna, son iki sene zarfında yarattığı kiymetli eserlerile Salon ve Tutleri resim” sergilerine iştirak etmiş, ayni zamanda bir eserinin de Fransız jüri heyetince takdir. edilerek Jödöpom müzesine kabul edildiğini görmek şerefini ihraz eylemiştir. - Bu sabah şuracıkta güzel güzel | oturuyorduk bay Amca... . Birden aklına bir şey geldi... ... #Ben sokaklardaki imlâ yanlış- | larını düzeltmeğe gidiyorum!..> diye. ... Aldı eline fırça ile boyayı, çıktı, gitü!.. Hâlâ gelmedil., kaç seneden evvel de gelemez bayan!,,