ŞE EE Tayyare hücumu > O sabah Necdetle beraber bizim evde oturmuş konuşuyorduk. Bir. denbire uzaktan düdükler çaldı. Neo- det: — Tayyare hücumunun provaları Evin aşağı katına indik. Necdet es- ki bir hatıraya dalmış gibi idi. Sordum: — Ne düşünüyorsun Necdet? Ak- hna bir şey geldi galiba... Bu esnada dışarıdan geçen ağır bombardıman tayyarelerinin gürül tüsü kulağımıza kadar geliyordu. Necdetin dalgınlığı büsbütün arttı. Onun bu hali bana merak ol muştu. — Kuzum Necdet, dedim, sende bir tuhaflık var... Bu durgunluğun nedir? Anlat şunu... Necdet halifce gülümsedi: — Bu, tayyare hücumu bana bir aşk maceramı hatırlattı. — Ne münasebet? dedim. Bir tay- yare hücumu ile bir aşk mâcerasının alâkası ne olabilir? Necdet sözüne devam etli; — Anlatayım da dinle... dedi, Av- rTupada tahsilde idim, Bir pansiyon- da oturuyordum, Karşımızdaki bina- da iri siyah gözlü, küçücük ağızlı bir genç kız oturuyordu. Her sabah ev- den çıkarken köşe başında onunla karplaşıyorduk. Aramızda hafiften hafife bir göz aşlnalığı başlamıştı. Zaman geçtikçe bu uzaktan uzağa olan arkadaşlığımız ierliyordu. Bir- birimize gülümsüyorduk. Nihayet bir talebe balosunda onun- la tanıştık. İsmi Meri idi. Şeker gibi bir Kızdı. O balo gecesinde sabaha kadar dansettik, Merinin hayatı hakkında da çok Şeyler öğrenmiştim. Orta halli bir âllenin kızı idi. Mektebe gidiyordu. Ailesi onu zengin bir adamla evlen- dirmek istiyordu. Fakat Meri benden pek hoşlanmıştı. Artık günlerimiz, gecelerimiz, ayrı geçmiyordu. Onun- la bütün bir kışı son derecede güzel geçirdik. O kadar sevişiyorduk ki birbirimiz- den aynlabileceğimiz aklımıza bile Bundan İki üç sene evveldi, Mühim bir işim için İspanyaya gitmem lâ. O vakitler de İspanyanın en Lâkin ben söylenilenlere aldırış bile etmedim, Kalktım, gideceğim ye- Te doğu yola çıktım. Ortalıkta bü yük bir sükünet göze çarpıyordu. Kendi kendime: — Şu insanlar da ne mübalâgacı oluyorlar, dedim, ortada ne harp- ten, ne toptan, ne tüfekten eser var.. Bir de beni korkutmak, yolumdan alıkoymak istediler, diyordum. an bir takım motör sesleri ttim. Uzaktan birçok tayyare ge yormuş hissini veren bu gürültü... Çok sürmedi. Müthiş bir patlama... Yeryerinden sarsılıyordu. Biraz evvel büyük bir sükünet Önüme müthiş bir bomba Ne yapacağımı şaşırmıştım. Her kes evine doğru koşuyordu. Halbuki benim burada tanıdığım hiç kimse yoktu. Ne yapacağımı şa- gırmış bir halde oradan oraya koşu- yordum. Nihayet önüme İlk gelen kale gibi, taştan yapılmış. bir evin kapımnı bütün kuvvetimle çalmağa başladım. Uzun müddet kapı açılma- &ı. Fakat ben adeta kapıyı indiriyor. dum. Nihayet korkudan . sararmış bir kadın kapıyı açtı. Bana heyecan- la sordu: — Ne istiyorsunuz? — Aman, dedim, etrafa bomba yağıyor... Tayyare hücumu bitinceye kadar buraya sığınmama müsaade eder misiniz? Kadın; — Bilmem ki... dedi, bizim madam ne der acaba? Fakat giriniz... Girdim. İlerledim, Karşıma güzel bir taşlık çıktı... Bir köşeye kurul muş hasır bir İskemlöde oturan bir genç kadın gözüme Ilişti. Taşlığın loşluğunda ilerledim. Kö- şede oturan kadın ayağa kalkmış, merakla bana bakıyordu. Karşı kar- şıya geldiğimiz zaman ikimiz de hay- retler içinde donakaldık. Karşımdaki kadın Meri idi. Bu ten- ha şehirde, bir muharebe gününde, bir tayyare hücumu esnasında ünun- Ja karşılaşacağım akhma bile gel Mmezdi. O da heyecan ve şaşkınlık içinde bana bakıyordu, Fakat tam bu esna da müthiş bir bomba gürülüsile kendimize geldik. Meri heyecan için- de bana doğru atıldı. Dışarıda bomba gürültüleri devam ederken biz evin en aşağı katındaki taşlıkta, İspanyol evlerine mahsus küçük havuzun kenarında diz dize oturmuş, eski günleri konuşuyor- duk. Biran içinde eski (osamimiyetimiz geri dönmüştü, Meri korktukça ba- na sokuluyordu. Bu esnada heyecanlı cümlelerle buna hayatından bahsediyordu. Ben İstanbula döndükten iki üç sene sonra evlenmişti, Kocası büyük işler yapan bir mühendisti, Yine işle- Tİ için İspanyaya gelmiş, fakat has. talanarak ölmüştü, Bu esnada İs- panyada muharebe başlamış, Meri memleketine dönememişti. Hava hücumu fasılalar ile tamam altı gün sürdü, Altı gün ve allı gece bomba gürültüleri içinde Meri ile seviştik. İşte şimdi onun için daldım. Bu eski hatıra tekrar ve bütün teferru- atile canlandı.» Necdet sustu, Bu esnada dışarıda yeniden düdükler oçalmağa başladı. Tayyare hücumu bitmişti.. Hikmet Feridun Es 1648 m. 182Kc./s 120Kw. i İ TAG, 1914m. 15195KeJa. 20KW. | Radyosu TAP. Tom. 9465 Ke/s 20KG TÜRKİYE SAATİLE Pazartesi 21/8/9089 1230: Program, 1230: Türk müzigi (PL), 13: Memleket sani ayarı, ajans ve meteoroloji haberleri, 19,15 - 14: Müzik (Dvorak'ın Viyolonsel konsertosu - Pi). 19: Program, 1905: Müzik (Dans müzi- HU - Pi), 1930: Türk müziği: İncesaz Kaynak Hüseyni şarkı - (Ayrılık yıldönümü), 5 — Ud taksimi, 6 — Neşet Halli - Kazcığar şarkı - (Aşkınla yandım), 7 — Lemi - nım gibi), 9 — nam), 10 — Karclğar saz semaisi, 2130: 3148: Neşeli piâklar - R. 2150: Müzik (Melodiler - Pİ). 22: Müzik (Küçük ar- kestira - Şef: Necip Aşkını: 1 — Paul Lineke - Darılma (fantezi), 2 —FPrang La- har - Götlergatte operetinden potpuri, 3 — Niemann - Çarleston - Dans, 4 — 3. Strauss - Cenup çiçekleri, 5 — Eduard Künneke - Dans sültinden Blus, $ — Paul Lineke - Olur - Olur - Olur (Şen parça), 33: Son ajans haberleri, ziraat, esbam ve tabvilât, kambiyo - mukud borsası (fat), 2720: Müsik (Cazband - PL), 2995 - 24 Yarınki program, (Baş tarafı 8 inci sahifede| 4 Sati ilin il Kai GARA büyük bir enerji sarfederek İstanbul ktüplerinin önünde yanşı birincilik. Je bitirdiler. Galatasaray lisanssız kü- rekçi soktuğundan diskalifye edildi. 1 — İzmit (Mustafa, İsmail, Ali, Rahmi, Ferdi) 9,14 1 — Güneş (Ferid, Kenan, Saba- haddin, Emin) 9,24 2 — Fenerbahçe (Kemal, Abdul Iahı, Mehdi, Hüsnü, İsmali) Kıdemliler İstanbul şampiyonu olacak klübü tayin edecek kıdemliler yarışına klüp- ler en usta kürekçilerini soktukları gös- terilen saatte tek çifte le bu mühim yarışlara başlandı. TEK ÇİFTE: Bu müsabakaya Galatasaray, Gü- neş, Fenerbahçe, Beykoz, Beylerbeyi olmak üzere 5 tekne iştirak etti. De- parda Beykozlu Mehmed önü aldı ise de ortalarda Galatassraylı Ali yetişti ve bir müddet ikisinin arasında sıkı bir çekişme oldu, Bu sırada açıktan giden Güneşten Ahilya kuvvetli bir kürekle her iki fıtanın önüne fırladı ve nihayete kadar bu vasiyeti muha- faza ederek birinci oldü, Beykoz ikin- ci, Galatasaray üçüncü geldi, 1 — Güneş (Ahiya) 10,56 2 — Beykoz (Mehmed) 1133 8 — Galatasaray (Ali) 126 İKİ ÇİFTE: Bu müsabakaya Güneş, Galatasa- Tay, Beykoz olmak üzere dört klüp iştirak etti, 500 metreden itibaren de- rece almak için çalışan kürekçilerin mücadelesi fazlalaştı. Bu sırada Ga- latasaray öne geçti. Fakat Beykoz büyük bir enerji safederek tekrar ye- tişti, İki hta arasında iddialı bir şe- kilde mücadele baş gösterdi. Müsa- bakanın sonuna doğru Beykazun yo- rulduğu görüldü, Bu fırsattan istifa. de eden Galatasaray önü tutarak bi- rinci oldu. Beykoz ikinci, Beylerbeyi üçüncü geldiler, 1 — Galatasaray (Reşad, Reha, Turgud) 10,02 2 — Beykoz (Cihad, Mehmed, A- gan) 10,16 3 — Beylerbeyi (Masum, İbrahim, Ömer) 10,31 DÖRT TEK KİK: Bu müsabakaya G. Saray, Fener, Gü- neş, Beykoz olmak üzere dört tekne iştirak etti. Bu teknelerin en kuvvet. li kürekçierine malik olan Güneş de- parda sıkı ve muntazam bir kürekle ileri fırladı ve nihayete Kadar bu te. favvuku muhafaza ederek yarışı bi- rinellikle bitirdi. Beykoz ikinci, Ga- Jatasaray üçüncü oldu. 1 — Güneş (Ferid, Ahilya, Nejad, Dursun, Yaşar) 8,48 2 — Beykoz (Cihad, Memduh, Bur- han, Lefleri İbrahim) 9,08 3 — Galatasaray (Azmi, Turgud, Alber, Fethi) 9,14 Umumi puan Şampiyonu tayin eden kıdemli mü- sabakalarında Güneş klübü iki birin- cilik aldığından 10 puanla İstanbul kürek şampiyonu olmuştur. B-ykoz üç )kincilik aldığından 9 puanla ikin- ci, Galatasaray bir birincilik iki ü- çüncülük aldığından 7 puanla üçün- layısile (Leylâ ile Mecnun) tef- rikamız bugün dercedilemedi. Okuyucularımızdan özür dileriz, Apartıman sahipleri Boş dairelerinize hemen iyi kiracı bulmak için «Akşam» ın KÜÇÜK İLÂNLARI'ndan | isti. fade ediniz. Dr. IRFAN KAYRA is Kürek şampiyonası İzmir enternasyonal Fuarı dün merasimle açıldı (Baş tarafı 1 inci sahifede) Belediye reisi B, Behçet Uz bir nu- tuk irad etti. Fuarın tarihçesini yap- ta, faydalarını anlattı, fuara yardım eden hükümete ve fuara iştirak eden ecnebi devletlerle müesseselerine te- şekktür etti. Ticaret Vekilinin nutku Belediye reisinden sonra Ticaret Vekili B. Cezmi Erçin kürsüye gelerek bir nutuk irad etmiş, fuara resmen İştirak eden İngiltere, Fransa, Sovyet Rusya, Almanya, İtalya, kardeş İran, Romanya, Yunanistan, Polonya, Bel- çika ve Filistin hükümetleri mümes- illerini selâmladıktan sonra fuara iştiraklerile bu eserin mar vera çalışan yerli ve yabancı resmi ve yanresmi bütün söken mizin gayretlerini andıktan sonra: — Mevzua verdiğimiz ehemmiyet büyüktür, Fuar ve sergi teşebbüsatını memleketin heyeti umumiyesine şa- mil bir memleket dâvası şeklinde ve bir umumi müessese halinde telâkki ediyoruz. Demiş ve memleket sânayiinden bahisle sözlerine şöyle devam etmiş- tir. — Vatandaşlarım, Cümhuriyetin büyük eseri olan sanayiimiz gerek devlet sermayesinin ve gerek hususi sermayenin elinde inkişaf ve tekâ- mülünü günden güne arttırmaktadır. Bütün tadil ve ilâvelerle birinci beş yillik sânayi plânının tahakkuku Ikmal edilmek üzeredir, Sanayide yal- nız Istihsali çoğaltmağa değil, en iyi kalite ve en ucuz fiat esasının tahak- kuk ettirilmesini de istihdaf eyle- mekteyiz. Bu suretle memleket sana- sınai mamülâtımızın hükümetin u- mumi hayat ucuzluğu davasını ko- Jaylaştıracak şekilde yüksek evsafta ve ucuz olmasının dâ teminine çalı- şılmaktadır. Uzun rakamlarla sabrımızı sülisti- mal etmemek için şuna İşaret etmek isterim: 'Teşviki sanayiden İstifade eden endüstri şubelerinin 1928 deki imalât kıymeti 55 mliyon lira iken on sene sonra bu miktar 266 milyon ra gibi büyük bir kıymet seviyesine varmıştır. Büyük mikyastaki bu en- düstri istihsalâtı memleket ihtiyaç- Yarını tatmin eder ve dalma yükselir. ken memleketin ithalâtı da mütema- diyen arlarak nihayet 1938 de büyük cihan buhranının memleketimizde tesirini göstermeğe başladığı seneden evvelki ithal seviyesini yani 930 sevi- yesini geçmiş bulunuyor. Bu hadise istihsal, Ithal ve istihlâk bakımından şayanı dikkettir. Halkımızın istihlâk kabiliyetlerine ve memleketin cihaz. lanma hareketinin kuvvetine delâlet ettiği kadar, Ithal kabiliyetinin in- kişaf eylemesini, ihraç mallarımızın dış pazarlarda sürümü ve satışı İm- kânlarmın artmasına yardım nokta- sından da ehemmiyeti büyüktür. Fil- hakika ihraç mevsimine girmeğe ha» sırlandığımız şu günlerde umumiyet- le stoksuz bir halde yeni mahsul se- nesine girişimizin mânası da budur. Ticaret Vekili, ihraç mallarımızın miktar ve kalite itibarile geçen se nenin çok üstünde olduğunu söyle- miş, hükümetin satışları emniyet al- tana almak hususundaki hâssasiye- tini tebarüz ettirmiş, mallarımızn bazı memleketlere ihracında maruz kaldığı müşkülâtı bertaraf etmek yandığı takas usulünün daha müsait şerait altında cereyanını temin et- mek, ithalâtı zorlaştıran prim yük- sekliğine mâni olacak çekilde ihra- catla ithalât arasındaki ahenksizliğin önüne geçmek için flatlerimizle dış pazar fiatleri arasındaki muvazene- sizliği bertaraf edecek tedbirlerin müessiriyetini temin etmek ve niha- yet muhtelif memleketlerle olan tica- ri mübadelelerimiz daha geniş pren- siplerden mülhem olacak tarzda sür- atle harekete geçmesi imkânlarını hazırlamak bugün üzerinde ehemmi- yetle durduğumuz başlıca mevzular- dır. Melmeketimiz için hayırlı bir mahiyet arzeden bu mevzular Üze- rindeki alâka ve dikkatimizin ehem- miyetini burada bir kere daha tekrar etmeği bir vazife bilirim, Yurdda sulh, cihanda sulh Aziz yurddaşlarım, dünyanın her halde huzur ve sükünun hasretini çektiği şu sırada, milletleri sulh için- de işbirliği yaparken gösteren fuarın manzarasında derin bir inşirah men- bal buluyorum. Fuar, yurdda sulh, cihanda sulh düsturumuzun tam bir tezahürüdür. Biz fuarın küçük mik- yasta da olsa tebarüz ettirdiği sulh içinde işbirliği idealine samimiyetle inananlaradn ve bü ihtiyacı hakika- ten duyanlardanız. Temenni ederiz ki, kaybedenler kadar kazananların da ayni derecede “zararlı olduklarını aci bir şekilde gösteren harbi umu- mi tecrübesini tekrar insanlığa ya- şatmamak için milletlerin aklı selimi kifayet edecek ve sulh ideali galebe çalacaktır, Aziz vatandaşlarım, ruhlarımıza inşirah verecöğine şüphe etmeğiği- miz bu güzel eseri açarken milli bir- Uk ve ve milli kudretimizin aziz tim- sali olan Reisicümhurumuz Mili Şef İsmet İnönüye içimizin bütün mu- habbetile en yüksek bağlılık hisleri- mizi tazimlerimizle birlikte huzuru- nuzda tekrar etmek benim için husu- #i bir bahtiyarlıktır. Cümhuriyet. hükümetinin başında bulunan muhterem Başvekilimiz dok. tor Refik Saydam'ın fuara gösterdiği çok değerli alâkadar dolayı kendile- rine şükranlarımı ârzetmeği bir va- zife bilirim. Atatürkün muazzez hatırası önün- de eğilerek aziz milletimize refah ve saadet temennileri içinde dokuzuncu İzmir fuarını açıyorum. Fuann açılma merasimine Vali, Müstahkem mevki kumandanı, Yu- nanistan, Fransiz, Polonya, Rusya, Romanya, İtalya sefirleri İzmirde mebuslar hazır bulunmuşlardır. Vekil nutkunu bitirdikten sonra kapıdaki kordelâyi kesmiş, içeriye girmiştir. Vekilin beyanatı Ticaret Vekili sergideki paviyon- ları gezdi. Hataydan gelen heyet'e konuştu. Vekile paviyonlarda albüm- ler hediye edildi, B. Cezmi Erçin ga- zetecilere beyanatia bulunarak, Fuar- daki mükemmeliyeti tebarüz ettir- miş: — Bu gayret devam ederseki ede ceğine şüphe yoktur. Fuar, yakın Şarkta olduğu kadar orta Avrupa Fuarlarına da faik vaziyete gelecek- tir. Dedi. Fuara 294 firma, 11 Deylet resmen iştirak etmiştir. 208 yerli ve ecnebi firma sergi sarayında yer al- muş, 62 firma hususi paviyon yaptır. miş, 24 firma da Fuarın numaralı pa- Yiyonlarını işgal etmiştir. Belediye ve Fuar komitesi reisi Dr. Behçet Uz, bu akşam, Kültürpark» taki Göl gazinosunda, Ticaret Vekili ve misafir büyük elçilerle konsolos- lar şerefine iki yüz elli kişilik bir 3i- yafet vermşi ve bunu bir resmi ka. bul takib eylemiştir. Ticaret Vekilinin tedkikleri İzmir 20 (Telefonla) — Ticaret Vekili bu sabah Eğe vapuru ile gel- miş ve merasimle karşılanmıştır, Ve- kil, Belediye relsiyle beraber fuar müteakiben Şehir gazinosunda bir müddet istirahat etmiştir. Yarın saat onda İzmir ticaret odası salonunda Üzüm ve incir ihracatçılarının ya pacakları toplantıda bulunacak ve Mhracat üzerinde konuşacaktır, Vekil, yine yarın saat on yedide otomobille Manisaya gidecek ve üzüm bayramını açacak, şerefine Manisa bağtıları bir ziyafet vereceklerdir. mâk üzere bu sabah Eğe vaprile şeh- rimize gelmiş ve konsoloshane erkânı tarafından karşılanmıştır.