NEŞELİ BİR FİLİM ilirsız arkadaşlarile beraber kendi evini soyan hâkim ! Son zamanlarda Pariste «Hafifle- #i Sebepler» isminde bir flim çey- miştir. Sinemalarda gösterilmesi- (“başlanılan bu filim çok beğenil. hiştir. Filim baştanbasa neşelidir. nema münekkidleri bunu, senenin n İyi filimlerinden biri addetmekte Wifak ediyorlar. «Hafifletici Sebepler» filiminde bir fok tanınmış artistler rol almışlardır. fakat baş erkek rolünü Michel Si- Bon,'baş kadın rolünü de Arletiy tapmaktadir. Filimin mevzuu şudur: M. Le Senteneler çok ciddi, çok va dari bir hâkimdir. Bütün sene çö Iştiktan sonra yâzın mahkemel zaman karsı Wemobiline biner #lombidres su şe ve O sene, hâkim gene zevcesile bera Fakat Paristen iğ )er Paristen hareket etmişti Wförü Gabriel bir türlü iyrilmak istemiyordu. Bunun için bir Mile düşünmüş ve otomobil Paristen aştığı zaman birdenbire durarak h motörde bozukluk var... aşağıya inmişti. Şoför bir küddet motörü tedkik ettikten sonra fendisine: — Mühim bir parça kırılmış. Bu- | rün yerine yenisini almak lâzım, Mü- | iaade o edersenzi Parise kadar gide- | im, parçayı alıp geleyim... demiştir. Hâkim tabii buna muvafakat et- iş ve kabil olduğu kadar çabuk gel esini tembih etmeği de unutma. | iştir. Hâkim ve karısı arabada bir aç saat beklemişler, fakat şoför bir ârlü gelmemiştir. Bu sırada karınla- Uda acıklığından yakında görünen içük bir otele kadar gidip orada « şeyler yemeği ve şoförü bekleme- muvafık bulmuşlardır. M. Te Sentencler madamı ile bir- #te otele girince çok garip bir ta- | dim insanlarla karşılaşmıştır. İçeri- | 8 bir kaç genç kızla bir kaç.deli- anlı vardı. Fakat hiç birisi emniyet Üelkin edecek gibi görünmüyordu. kim ve karısı bir kere girdikleri Helin salonundan hemen çıkmamak | in bir masaya oturmuşlar, bazı iyecek ısmarlamışlardır. Fakat gör- | fklerinden hiç memnun kalmamış- irdır. Karı koca yemeklerini yiyip şarap- Birımı içerken yavaş yavaş muhit | iendilerine bir müddet evvelki kadar öğuk görünmemeğe başlamıştır. He-| İ Acaba gelenler kimlerdir?... M. Le Sentencier ve cana yakın kıs le şarap bitince buradaki insanları bayağı sevimil bulmuşlardır. Erkek kendisine tatlı gözlerle bakan, siga- rasını yakan, etrafında pervane gibi dolaşan bir kızı çok cana yakın bul- muştur. Madam da esmer bir deli- kanlıyı pek beğenmiştir. Bir aralık armonik çalarak dans başladığı zaman ağırbaşlı hâkim ca na yakın kızla, karısı da esmer de- Mkanlı ile dansa kalkmışlardır. Dans ederken delikanlı kadından ziyade kadının göğsündeki pırlantalı iğne- ye bakıyordu. Şoför bir türlü gelmediğinden M. Le Senteneler ile karsı o gece geç vakte kadar dans ederek eğlenmişler we geceyi otelde geçirmeğe mecbur olmuşlardır. Ertesi günü şoför gene görünmemiştir. Fakat hâkim ve ka rsi kızmamışlar, bilâkiş burada bir iki gün eğlenmeğe karar vermişlerdir. Oteldeki kızlarla delikanlılara ge- lince, çapulculukla geçinen bu in- sanları büyük bir merak almıştır; Bir kaç defa ağız aradıklaır halde bir türlü bir şey öğrenememişlerdi. Nihayet bunlar şu kararı vermişlerdir: Gelen- ler de bizdendir. Onlara açılmakta bir mahzur yoktur... Bu kararı verince hâkime müra- caslla bir evi soymağa karar verdik- lerini bildirmişler ve birlikte çalışma yı teklif etmişlerdir. Hâkim bu tek- Mf karşısında iptida şaşırmıştir. Fa- kat sonra red cevabı verirse müşkül vaziyete düşeceğini düşünmüş, ister istemez teklifi kabul etmiştir. Maa- mafih bu soygunculuk yapılma mıştır. Ertesi günü arkadaşlar hâkime ge. lerek büyük bir müjde vermişlerdir: — Pariste bir evi soyacağız. Bu defaki çok parlak bir kazanç temin edecek. Ev bomboştur. Hiç korku yok!... O akşam hâkim c<arkadaşlar; la birlikte Parise gitmiş ve kendi evini soymuştur!... Bu soygunculuktan döndükleri zar man garip bir hadise olmuştur. Çe- teye mensup bir genç kız hapis müd- detini bitirerek arkadaşlarına iltihak etmek üzere otele gelmişti. Bu kızı mahküm eden hâkim Le Sentencler idi. Bu suretle Le Senteneier'nin kim olduğu: meydana çıkmıştır. Vaziyet bu şekli alınca hâkim: «ÂAr- kadaşlara» bir nutuk söylemiş: «Si- ze acıyorum. Çok berbad bir hayat geçiriyorsunuz. Daimi bir korku için- de bulunuyorsunuz. En küçük bir işçi sizden rahattır. Bu zevksiz ha- yalı bıraksanız, çalışsanız daha İyi edersiniz...» demiştir. Bu «arkadaşlar» a makul gelmiş ve hepsi bu hayattan vazgeçmişler, bâkimin evinden aldıklarını da geri vermişlerdir. Bunun üzerine hâkim de kansile hakiki tatil için yola çıkmıştır. | edilir, iyi yetiştirilen atların sahiple- —— 10 Ağustos 1939 Pınar başında bir hayvan sergisi Kayseri (Akşam) — Kayserinin | yüz kilometre şarkında çirin bir kaza merkezi vardır: Pınarbaşı, Pınarbaşı, bilhassa, yetiştirdiği at- Jarile meşhurdur. Halkın büyük bir kısmı at yetiştirmek meraklısıdır. Bu merak onları bircemiyet ha Mnde toplamış, Uzunyayla, binek ve köşum atları yetiştirme cemiye- tini teşkil etmişlerdir. Bu ce- miyet on sene evvel teşekkül etmiş, teşekkülündenberi daima hükümetin müzaheretini görmüştür. Cemiyetin çalışması, hükümetin yardımı ile bir- leşince de bir çok iyi neticeler âlın- mıştır, Hükümetin buraya yaptığı yar- dımların mühimlerinden biri de, bü | muhitte yetiştirilen teknik evsafta | atların sahiplerine her sene 5,000 lirayı buları bir mükâfat tevzi etme- sidir. Burada, her sene büyük bir sergi açılır, yetiştirilen hayvanlar teşhir rine mükâfat verilir. Civar kaza ve vilâyetlerden at almak istiyenler ge- İ B. Ahmed Hilmi, K lrler, beğendikleri hayvanları alır- açıldı İyi At yetiştirenlere 5000 liralık bir mükâfat dağıtıldı lar, hasılı, bir hafta açık kalan at sergisi, Pınarbaşı için, bir heyecan haftası olur. İşte Pınarbaşının bu senelik ser. gisi bu ayın 23 üncü pazar günü Kayseri valisi B. Şefik Soyer'in elile açıldı Açılış merasimine, Parti seri me Reşld, kolordu er şube müdürleri, bir Kayseriden bir çok m ettiler. Söylenen nutuklardan sonra serği açıldı, teşhir edilen bütün atlar ted- kik edildi. Mütehassıs bir heyetin, seçtiği 119 hayvana Ziraat Vekâleti- nin gönderdiği 5,130 lir: mükâfat tevzi edildi. Bundan sonra, mevcud tay depo- suna, yeniden ilâve edilmiş ve in- şaatı yeni bilmiş olan 100 atlık büyük tay deposunun da küşad resmi ya- pıldı ve merasime nihayet verildi, Sergide, yetiştirilen hayvanların evsafı takdir edildiği ve kıymetleri gö- rüldüğü için, hükümetçe 5,000 lira- lık hayvan mübayaası da karar ali- na alındı. İslâhiyede memur evleri yapılıyor Yeni yapılan evlerden bir kısmı Islahiye (Akşam) — Gazlentebin küçük bir kazası bulunan Islahiye, Fevzipaşa - Mardin demiryolu güzer- gâhında çok münbit bir ovanın garp kenarında Gâvur dağlarına yaslan- mış suyu bol ve şirin bir kasabadır. Son zamanlarda yapılan kışla ve zabilan evlerinden sonra geçen sene bu kasabamıza güzel ve modem bir ilk okul binası yapılmış, bu sene de Gümrük ve İnhisarlar Vekâletince gümrük memurları için on ev inşa edilmiştir. Bu evler üç tüp üzerine yapılmıştır. Birinci tip bekâr memurlar içindir. İkinci tip gümrük müdür ve muha- sebecisi için dörder odalı, üçüncü tip âliğer memurlar için üçer odalıdır. Bu evler her türlü konforü haiz bah- çeli evlerdir. Bunlardan beş ev ta- | mamlanmış ve 32 bin Hraya mal ol- muştur. İhale bedeli (46) bin Ura olan diğer altı binanın da inşaatı bit- mek üzeredir. Yeni binalar kasabayı güzelleştir- mekte ve halka örnek evler teşkil et- mektedir. Islahiyenin en mühim derdi önün- | deki geniş bataklıktır. Müthiş bir mt- | ma memba olan bu bataklık kuru- tulduğu takdirde bu havali sıtma- | nakledecektir. | binada Böl dan kurtulacak ve Adana ovası ka- dar ve belki daha çok münbit on bin. lerce hektar eraâzi kazanılmış ola caktır. Kayseride iki yeni mektep açılıyor Kayseri (Aksara) Kayseride ya- pılmakta olan büyük ilkokulun inşa. atı geçenlerde bitti, Kayseri valisi B. Şetik R, Soyerin Maarif Vekâletinde yaptığı teşebbüs iyi netice vermiş ve bu binanın kız sanat enstitüsü ola- rak kullarılması tekarrür etmiştir. Maarif Vekâleti icab eden emirleri vermiş olduğundan, bu bina, yeni ders senesinden itibaren Kız sanat enstitüsü tedrisata başuyacaklır. Diğer taraftan da, yeni ya ta olan büyük Memleket ? nin inşaatı yakında bi Memleket hastanesi, yeni Hastanenin çıkacağı lu olarak açıl. r, kültürü seven un etmiş» Bu iki hay Kayseri halkı tir. Filha ne, bilhassa iki büyük fabrik Tunduğu Kayserinin bir sanat mekte bine ihtiyacı vardı, 2, bir kiz sanat en