17“Tömmuz (1939 AKŞAM Sahife 7 Niçin evlenmiyorlar B. Selim Sırrı Tarcan: “Aile kurmak eskisine nisbetle zorlaşmıştır,, diyor. | “ Kaçgöç kalkdıktan sonra gençler biribirlerile daha kolay anlaşabilecekler sanıyorduk. Halbuki hadisat bunun aksini gösteriyor, Yüksek tahsillerini bitirerek Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerimizde yerleşip hayata atılan ve oldukça İyi para kazanan bir çok gençlerle temas ettik. Hepsi değil, fakat içlerinden bir çoğu evlenmeyi, yeni bir yuva aç- mayı düşünmüyor, bunu gelecek bir zamana talik ediyorlar. Bu mevzu etrafında konuşurken onlardan dinlediği- miz müşterek sözler şunlar oldu: — Nasıl olsa evleneceğim, fakat henüz erkendir. Hele bir otuz beşe, kırka geleyim, ondan sonra düşünürüz. Şimdi hayatımı tanzim ettim. İstediğim gibi giyiniyor, geziyor, eğleniyorum. Evlenmek bugünkü hayatımı altüst etmek demektir. Sunu da kaydedelim ki yukarıda saydığımız şehirler istisna edilecek olursa yurlun diğer taraflarında bu zihni- yetin kanunun bu İbususa dair maddesi geçenlerde değiştirildi. Anketimiz yalnız şehir gençliğinde belitmeğe başlıyan ve bilhassa'çocuk yetiştirmek meselesi üzerinde müessir Gençlerin - terbiyesile yakından alâkadar şahsiyetlere, profesörlere, mebuslar ra, fikir adamlarımıza «Niçin evlenmiyorlar?» sualini sorarak kendilerile bü-mevzu etrafında birer görüşme yaptık, olân bu hâleti ruhiyenin bir tahlilidir. Aldığımız şayanı dikkat cevapları sırasile okuyacaksınız. Bütün hayatını gençlikle beraber geçirmiş, onları yetiştirmekle meşgul olmuş kiymetli terbiyeci, Ordu mebu- su B. Selim Sırrı Tarcan «> Gençler, diyor, bir yaştan son- ra evlenmek istemiyorlar. Bu, kendi melerinin neticesi midir, yok- abval mi öyle icab ettiriyor? Bunu iremem, Fakat umumiyet itibari. rı yirmiyi geçmiş olan kızlar ve otuzu geçmiş olan erkekler dâha güç, evleniyorlar. zannediyorum. Sonra ahval de bunu icab ettiriyor, havat ve maişet şimdi çok güçleşmiş- tir. Eğer iş evlenmekten ibaret olsay- dı, kolaydı. Fakat onun sonu var. Bir aâlle kurmak, memlekete evlâd yetiş- tirmek, eskisine nisbetle şimdi zorlaş- mıştır. Öyle zannediyorum ki yenç- ler bü büyük mesuliyeti üzerlerine almaktan çekiniyorlar, Gençlerde gördüğünüz bu çekin- genliği izale edecek bazı tedbirler alı- namaz mi? — Bir dereceye kadar hükümetin bunu bir devlet işi telâkki ederek muh- telif şekillerde maddi yardımlarda bu- lunması belki bu dar sahayı biraz fe- rahlatabilir. Yoksa hepimiz görüyoruz ki gençler güçlükle evleniyor ve ev- lendikleri zaman da çocuk yapmak. tan çekiniyorlar, Aile teşkilinden maksad, memleke- te hayırlı evlâd yetiştirmek olduğuna göre, maalesef, bu evlenmekten uzak- laşma keyfiyeti, nüfus siyasetimiz Üze- rinde de çok fena bir tesi: yapıyor. Öyle zannediyorum ki refah içinde yaşıyan kadınlar, vücudlerinin zara- feti bozulur endişesile çocuk istemi- yorlar; orta halde bulunanlar, çocuk- larını besleyip yetiştirememek korku- sile mümkün mertebe az çocukla ka- naat ediyorlar. Köylüye gelince, on- B. Selim Sırrı Tarcan lar evleniyor ve çocuk ta yapıyorlar. Fakat ne yazık ki dünyaya getirdik. leri çocukları yaşatmasını bilmiyor. lar. Sualiniz çok mühimdir. Bu pek şü- mullü meseleyi hükümetin büyük bir alâka ile düşünüp halletmesi, zanne- derim bir zarurettir. — Sık sık mevzuubahis olan Bekâr- lk vergisinin gençleri evlenmeğe teş- vik hususunda müessir olacağını zan- nediyor musunuz? — Bence evlenme işi, refaha bağlı bir iştir. Bugün «fakir» Je «evlenmek» bir tezad teşkil eder, kanaatindeyim. | Onun için değil midir ki atalarımız | «İki çıplak bir hamamda yakışır» de- | mişlerdir. l Tekirdağ Halkevinin Bandırma seyahati Tekirdağ Halkevi azası Bandırmada Bandırda (Akşam) "Tekirdağ Halkevi azasından 125 kişilik bir ka- file Bandırmaya gelmiştir. Tekirdağ- dan Erdeğe vapurla ve Erdekten oto- büslerie Bandırmaya gelen kefile Badırma Halkevi mensupları tarafın- dan karşılanmıştır, Misafirler derhal merasimle şehidler âbidesine çelenk koymuşlardır Evvelden ihzar edilen sekiz otele yerleştirilen misafirler öğel ve akşam yemeklerini Bandırmapalas ve Şehir klübünde ;yemişlerdir, Tekirdağ Hal- kevi temsil kolu tarafından gece Hal- kevi salonunda (Hissei şayia) vodvili muvaffakıyetle oynanmış ve oyna yanlar şiddetle alkışlanmıştır. Hal kevi takımları arasında yapılan fut- bol maçı da çok samimi bir hava için» | | de cereyan etmiş ve bire karşı üç gol- le Bandırma Halkevi takımı maçı kas zanmıştır. Çok iyi intibalaria o Bandırmadan ayrılan Tekirdağlı misafirler iki gün, bir gece Bandırmada kaldıktan sonrâ | ayni tarikle avdet eylemişlerdir. i tamamile aksi hüküm sürmektedir. Anadoluda her genç İlk fırsatta evleniyor. Hattâ hükümet, vatandaşlar. daki evlenme arzusunu karşılayabilmek için mevzuatımızda evlenme yaşını İndirmek zaruretini hissetti ve medeni — Şehirlerde evlenme çağında bu- lunan gençler evlenmekten çekiniyor. lar. Bu hâleti ruhiye kızlarımızda da var mı? — Kızlarımızda, bilhasas münevver sümrede çok tesadüf ediyorum. Onlar da hayatlarını kazanacak bir vaziye- te geldikten sonra evlenmeyi düşün. müyorlar. Gariptir, kaçgöç kalktıktan sonra gençler biribirlerile daha kolay anla- şabilecekler zanediyorduk. Halbuki hâdisat bunun tamamile aksini gös- teriyor. Bana öyle geliyor ki zamanımızda gittikçe şuur, hisse galebe çalıyor. | — Evlenme taleplerinin azalması, bazı kimselerin kanaatine göre, Mede- hi kanunun boşanmayı güç birhale getirmesinden ileri geliyormuş. Siz de böyle mi düşnüyorsunuz? — Hayır, çünkü siz de bilirsiniz ki Katoliklerde boşanma her dinden da. ha zordur. Halbuki Avrupanın Kato. Mik milletlerinde, Protestanlardan he. men daha fazla denecek kadar evlen- me hâdiselerine şahid oluyorüz. Bu düşünce doğru değildir. — Bugünkü şerait içinde gerek er. kek, gerek kiz için norihal evlenme ya- şı sizce nedir? — Kızlar 20 ile 30 arasında, erkek. ler 30 ile 40 arasında evlenmelidirler.» Üstad Selim Sirri Tarcan sözlerini bir temenni ile bitirdi: «— Benim en büyük temennim iz- divaçların İsvçte olduğu gibi, geç, fa- kat mükemmel olmasıdır. Orada memm- leketin hemen her tarafında elli sene beraber yaşadıktan sonra Belediyeler. de altın düğünleri yapılan çiftlere te. sadüf ediliyor. Buna gıpta olunmaz mı?» Şevket Rado hana İçme suyu Beş arteziyen kuyusu açtırılıyor Adana (Akşam) — Adana içme su- | yu tesisatını yapmakta olan Adana, Mersin, Tarsus içme su tesisatları şir. keti ile şehrimiz belediyesi arasında | çıkan ihtilâf üzerine mukavelenin feshedildiğini ve işin adliyeye intikal ettiğini evvelce bildirmiştim. Bu dava henüz neticelenmemiş bu- lunmaktadır. Bundan dolayı tesisatın ikmali geri kalmıştır. Aldığım malümata göre belediye, iç me suyu deposunun yanında beş arte- ziyen kuyusu açtırmağa karar vermiş ve bu işi İstanbulda Türk sondaj limi. ted şirketine ihale etmiştir. Bu kuyu lar mukavele mucibince altı ay içinde açılacaktır. Manisa öğretmenlerinden bir grup Adanaya gidiyor Adana (Akşam) — Manisa öğret- menlerinden bir grup o sehrimize gelmiştir. 33 kişiden mürekkep olan öğretmen kafilesi bölgemizde tetkikler yapacaktır. Maarif müdürlüğü, mın- takamızda yapılacak tedkik gezilerine âid bir program hazırlamıştır. İzmir mektupları Yamanlar dağındaki kamp bu sene de açıldı ampta 10 baraka, 60 Elektrik tenviratı Yy ır vardır ıştır Kampta bulunan ailelerden bir grup, havus başında toplananlar İzmir (Akşam) — İzmirin sayfi- yesi sayılan Karşıyakaya 18 kilomet- re uzakta ve denizden yüksekliği 900 metre olan Yamanlar dağında - her yıl olduğu gibi « bu yıl da kamp ku- rulmuştur. İzmir verem mücadele ce- miyeli tarafından kurulan bu kamp- ta istirahat için toplanan ailelerin nüfus yekünu şimdiden (110) â yük- selmiştir. Yamanlar dağında milyonlarca çam ağacının süslediği büyük or- manlar vardır ve bu ormanlar devle- te aiddir. Ekser çam ağaçları 40 - 50 seneliktir. Kamp yeri, bu ormanın en güzel bir mevkiindedir. Kampta 10 baraka, 60 çadır var- dır. Fakat halktan müracaat edenler geçen yıllara nâzaran fazla olduğun- dan ciheti askeriyeden daha 50 ça- dır almacaktır. Yamanlar kapmı. cennetten bir köşe diye tavsif oluna- bilir. İzmiri kucaklıyan ve emsaisiz, güzel manzaralara hâkim olan kamp mahallinde istirahat için gelenlerin her türlü istirahat vasıtaları ve ihti- yaçları temin edilmiştir. Yamanlar köyüne akan güzel iç- me suyunun bir kısmı köy ihtiyar heyetinin muvafakatile demir boru- larla kampa isale edilmiş, yer yer çeşmeler vücude getirilmiştir. Bir elektrik motörü, gece kampın her ta- rafını elektrik ziyasına gark etmek- Kampta bulunanlara . sabah ri olmak üzere cemiyet ta- rafından günde dört defa yemek ve- rilmektedir. Yemeklerin çok mu- gaddi olmasına itina gösterilmek. tedir. Karşıyaka ile İzmir arasında gü- zel bir dağ yolu vardır. Cemiyetin kiraladığı bir otobüs, her gün kam- pa gidip gelmekte, nakliyat yapmak. ta ve posta İşlerini de görmektedir. Evvelki yillarda olduğu gibi bu sene de Yamanlar kampında kadınlar, erkeklerden fazladır. Erkeklerin ek- seriyetini öğretmenler teşkil ediyor. Kampta temiz bir ahçı idaresinde bir mutfak, müteaddid garsonların servis yaptığı bir lokanta vardır. Kampa çıkanlardan günde dört ye- mek, karyola, yatak parası olmak üzere cüzi bir ücret alınmaktadır, Yamanlarda hayat Şehrin gürültülü ve tozlu havala- (| nndan uzak bu dağ başındaki kamp- | sükünet | ta yaşayanlar, derin bir içinde istirahat etmektedirler. Sabah- leyin seat sekizde çalan kahvaltı zili, herkesin çadırlarından çıkarak lokantada toplanmalarını temin eder. Yemekten sonra herkes günün mevw- | e ğine “eyeliner ie Şti A mem , münaküşa» kadarki 22 man içinde tavld, poker oynayarak eğlenenler (görülür. Öğle yemeğin- den sonra herkes kesif gölgeli çam Ağaçları altında uykuya çekilir, iki, Üç saat uyur. Bu esnada kampla en küçük bir gürültü olmamasına kamp müdürlüğü itina eder. İkindi kahval- tısından sonra ellerine kitara ve mandolinlerini alan kız ve erkekler- den mürekkep gruplar, Karagül mev. kilne doğru utanan yolda gezintiye çıkarlar. Bir ağızdan söylenen güzel şarkılar, mandolin sesleri tâ uzaklar- da akisler yâpar, Yamanlarda var bır çeşme, canım çeşme, Yamanların Kizları hepsi de seçme! 'Teranesi dalma tekrar edilen zevk- le dinlenen bir şarkıya alddir. Gece beton dans yerinde dans eden çittler, salon oyunları oynayan kadın ve er- kek grupları ekseriya görülür. Ba- zan konser ve temsiller verildiği de vakidir, Kampa çıkıp ta kilo almiyanlar hiç yok gibidir. Bir ayda 4 - 5 kilo alanlar çoktur, 1985 de bir gencin tesis ettiği rekor hâlâ kırılmamışlır. Bu rekor, bir ayda 17 kilodur. Bu yıl kamp müdürlüğü vazifesini B. Atıf Özglray adında çok çalışkan bir genç yâpmakta, muvaffakıyet- le çalışmaktadır... Kampta temizlik işine büyük ehemmiyet verilmekte; baraka ve çadırların önlerindeki çöp teneke ve sepetleri her gün toplat- tırımaktadır. Bu sene kamptan istifade edecek- lerin 250 ye kadar yükseleceği tah- min edilmektedir. AKŞAM Abone ücretleri yirmi beş kuruşluk pul göndermek lazımdır. Cemaziyelevvel 29 — Hırır 73 8. İmsak Güreş Öğle İkindi Akşam Yatı EK. 652 231 904 440 841 443 1220 16,19 İdarehane: Babshli civarı Acımüsluk sokak No. 13 20 is 1029 235 Va,