7 30 Haziran 1949 AKŞAMDAN AKŞAMA Faşist gazetelerinin herzeleri İtalyan © gazetelerinin neşriyatı, yalnız biz Türkleri değil, bütün aklı selim mensuplarını, bütün terbiyeli ve nezih insanları isyan ettirecek bir Adilik derekesine İndi. Mantığın ucubeliğine, küstahlığın azgınlığına bakınız! Müssolininin da- madı ve Hariciye Nazırı Kont Ciano'- nun ailesine aid Telegrafo gazetesi, 26 Haziran nüshasında, Türklük hak- kında - aynen müellifine iade ettiği- miz - tahkirleri savurduktan sonra Şu neticeye varıyor: Mihver devletleri, bizden ayrılmakla ancak kâr etmiş- ermiş, Tilkilerin oyetişemedikleri üzüme koruk demeleri kabilinden gülünç bir iddin.... En usta mihver diplomatlarının Ankara kapısını aşındırdıkları hafi- zalardan henüz silinmemiş yakın ha- tıralardır. Fakat Türkiye mürai ş$€ kilde dil dökenleri, suiniyeti müker- rer sabıkalarin tescil o edilmişleri, ahdini tutmıyanlar, hattâ ittifak etmişken «mukaddes bodgümlıkv na- zariyesile düşman tarafına geçen meşkükları pek haklı olarak tercih etmemiştir. Ferdler gibi devletlerin de ahlâkla- rı vardır. Biz bir milletin «tefessühü- nü» rejiminin ahlâkından anlarız. Namuskâr olmamağı da, sözlerine, dostluklarma, tanhhüdlerine vefakâr olmamakta (görürüz. Dinamizm namı altında kalp akçe gibi sürülmek istiyen yenilikleri benimsemedikse bir kabahatimiz bu olsun, Bizim anane- vi meziyet ve faziletlerimizi recrübe etmiş olan dünyanın en itibarlı ve en kuvvetli devletleri ittifakımıza can atlılar. Bunu temin için fedakârlık- larda bulundular. Şimdi, istilâ ve zulme karşı Türklerin mücerreb kuv- vetine dayandıklarından dolayı mem- nun ve bahtiyar olduklarını gizlemi- yorlar, Türk milletinin sulh cephesine ilk tihakı gününe kadar herşey kapanın elinde kalıyordu. Her iştiha uyandı- ran, mideye iniyordu. Bu yağmalar bizim yüzümüzden artık yok oldu diye küplere biniyorlar. Fakat zehirlerini içlerine akıtırlar, yumruklarını ka- ranlıkta sıkarlarsa, acizleri içinde daha az komik vaziyete düşerler. Aleyhimizde neşriyat devam ederse biz de lültan yana züğürd değiliz Bilhassa ki karşı taraf, aleyhde mev- zu ilham etmek hususunda emsalsiz derecede zengindir, İpleri merkezden çekilip idnre edilen faşist gazeteleri bunu da dikkatte tutınalıdırlar. Voce d'İtalin'nın mantığı da Tele- grafo'nunkinden geri kalmıyor... Ba- kinız hele: «— Fransa'nın Hatay'ı Türkiye'ye terketmesi, hukuku düvel kaidelerine, Milletler Cemiyeti ahkâmına uygun değil! Gayrı kanuni, gayrı ahlâki bir İşi» miş... İnsan hayret ediyor doğrusu! Bu Milletler Cemiyeti aşkı, bu adaleti beyneddüvelcilik iptilâsı mihver dev- letlerinde birdenbire nasıl peydalan- dı? Gayrı Mtiyari kanlı facialar göz önünde beliriyor; Arnavudluk?... Çe- koslovakya?... Habeşistan?... Antise- mitizm?... Bir Türk şairi şöyle demiştir: 'Ta'neden dinimize bari müsülman olsa (Vâ-N0) -— Hiç kimesenin hakkı kaybolma- 8ın diye Baremi kanunu pek ince elenip sık dokunuyor bay Amca... ŞEHİR HABERLERİ Bahçe ihtiyacı Taksim bahçesi yakında açılacak Vali ve Belediye Reisi Dr. Lütfi Kırdar, dün sabah Taksim bahçesine giderek bahçenin inşasını teftiş et- miştir. Dr. Lütfi Kırdar, büfe yeri, medhal, havuzlar gibi diğer tesisatm biran evvel yapılmasını ve bahçenin süratle açılmasını alâkadarlara em- retmiştir, Valinin bu emri Üzerinş mü- teahhid, amele mikdarını arttıracak- tar. Bahçenin 15 Temmuzda açılması düşünülüyor. Beyoğlu tarafında ha va alacak yere ihtiyaç fazla olduğun- dan bahçenin biran evvel açılması faydalı olacaktır. Aguva nahiyesi müdürü takdir edildi Aguva nahiyesi müdürü B. Muhlis vazifesinde gösterdiği gayretten do- Jayı bir takdirname ile taltif edilmiş- tir, Sütten zehirlenme Sarıyerde beş kişi hastaneye kaldırıldı Sarıyerde oturan Hatice, Neclâ ve Muallğ ile yine Sarıyerde Abdulah ve Nezihe; bir sütçüden aldıkları sütü içtikten bir az sohra zehirlenme alâ- imi göstermişler ve hâdiseden ha- berdar olan zabıta memurları tara- fından hastaneye kaldırılmışlardır. Polis, Neşet adındaki sütçüyü ya kalıyarak sorguya çekmiş,oda;o civarda dükkânı bulunan İbrahim isminden birinden bu sütü aldığını söylemiştir. Ibrahim de yakalanmış, sütler muhafaza altına alınarak tah- Mil edilmek üzere kimyahaneye gön- derilmiştir. Yeni hastane nerede yapılacak? Vilâyetin bu sene inşa ettirmeğe karar verdiği büyük hastanenin ya Şişlide Bulgar hastanesi - yanında, yahud vaktile Belediyeye terkedilen Mecidiye köyündeki arsada inşa edi- Belediyenin bu kararından haber- dar olan Bulgar hastanesi, hastane- nin mali olan bir arsayı Belediyeye satmak teklifinde bulunmuştur, Be lediye, arsayı tedkik etmiş, neticede arsanın hastane inşasına müsaid ol- madığını görmüştür. Ankarada üniversite tıp fakültesi plânını yapan mütehassıs şehrimize geldikten sonra hastanenin kati yeri belli olacaktır, Rakı meclisinde kavga Küçükpazarda Ihsan ve Temel ad- Jarında iki arkadaş, evlerinde rakı içerlerken Şakir ve Hasan adlarında diğer iki arkadaşları daha bu eğlen- ceye iştirak etmek istemiş ve bu yüz- den aralarında kavga çıkmıştır, Kav- gada İhsanla Şakir biribirlerini bi- çakla muhtelif yerlerinden yarala- mışlardır. Yaralılar polis tarafından hastaneye kaldırılmıştır. Karilerimizin mektupları Radyo vergisini vermek müşkülâtı Senelik radyo vergisi vermek üzere Beyoğlu postahanesine dün müracaat edenler harb senelerin» de vesika ile ekmek almaktan da- ha fazla müşkilâta maruz kaldı- lar. Beyoğlu gibi en kalabalık bir muhit için tahsis edilen memair- ların Kifayetsizliği yüzünden m& mur odası ve koridorlar sabah- tanberi bekleyen yüzlerce vatan- daşla dolu idi. Sabahleyin dairenin açılma sından iki saat evvel numara al mak için gelenler olduğu söyleni- yordu, Vazifelerimizden aldığımız bir saatlik izin müddetinde para vermek imkânmnı göremeyince yüzde yirmi cezayı da göze alarak ayrılmak mecburiyetinde kaldık. Dünkü kalabalığı görenler bu taksiti tediye edebilmek için bir saat değil ancak bir gün lâzım olduğuna kanaat getirmişlerdir. Bu verginin daha pratik ve ko- laylıkla tahsili mümiün olamaz m? İstanbul ticaret müdürü B. Mehmed Ali Eten dün İzmirden geldi İstanbul mm- taka ticaret müs dürlüğüne tayin edilen İzmir ti- caret ve sanayi odası umumi kâ- tbi B. Mehmed Ali Elon, vazile- sine “başlamak üzere dün Ege vapürile. İzmir- den (o şehrimize gelmiştir. B, Mehmed Ali Etenden inhilâl B. Mehmeğ Ali Eten eden İzmir ticaret ve sanayi odası umumi kâtipliğine eski Manisa me- busu B. Turgud Türkoğlu tayin edil- miştir. B. Cemal Ziya Ankaraya gitti İktisad Vekâleti dış ticaret reis muavinliğine tayin edilen İstanbul Türkofis müdürü B. Cemal Ziya, yeni vazifesine başlamak üzeredün Ankaraya gitmiştir, İki kişi bıçakla şakalaşırken biribirini yaraladı Kunduracı Evadisle Fehmi ellerin- de birer bıçakla şakalaşırlarken biri- birlerini yaralamışlardır. Polis, ikisi- ni de Cerrahpaşa hastanesine kaldır- mışlar. Çocuk dünyası Hediye kazananların isimleri 9 uncu sahifededir. Şehrin plânı O e in iL B. Prost bir ay müddetle Parise gidiyor Karabükte tesis edilecek şehrin Plânının erâziye tatbiki için geçön- lerde Karabüke giden şehircilik mü- tehassısı B. Prost dün şehrimze gel- | miştir, B. Prost İstanbulda bu seferki ika- meti sırasında Eminönü maketine göre meydanın tanzimi plânını ta- mamiamış, müstacelen yapılacak bâ- zı İşlerin tatbikat, plânlarını hazırla” mıştır. Mütehassıs, dün Vali Dr. Lütfi Kırdara Eminönü plânı etrafında iza- hat vermiştir. B. Prost, Eminönü ile Unkapanı arasında sahilden açılacak yolun is- tikamet plânını bu sefer tanzim et- | menviştir. Mütehassıs yalnız Rüstem- paşa camii İle Unkapanı arasındaki yolun istikametini çizmiş ve bunun tafsilât plânlarmı hazırlamıştır. B. Prost yaz tatilini geçirmek üzere bir ay müddetle Pâzartesi günü Parise hareket edecektir. Beygir ürktü Üstündeki köylüyü düşürdü, yaralanmasına sebep oldu Kartala bağlı Kuma köyünden Seyid adında biri beygir üzerinde Kartal şimendifer köprüsü altından geçerken o sırada tren geldiği için, hayvan ürkmüştür. Seyid yere düşmüş ayağı ipe takıl. mış, at kendisini sürüklemiştir. Et raftan gelenler yetişerek hayva güç halle durdurmuşlardır. Fakat Seyidin başından ve kolların-! dan tehlikeli surette yaralandığı gö- rülmüştür. Kaor'ai belediyesi tarafın- dan imdadı sıhhi otomobiline tele- fonla haber verilmiş, otomobil ağır yaralı Seyidi Haydarpaşa hastanesine nakletmiştir. Ani bir kaza zuhurunda sihhi otomobili Kartala gelmiyordu. Kaymakamı B. Öztrakın İstanbul Valisi nezdinde teşebbüste bulunma» sı üzerine, bundan sonra bu gibi bir bası Kartala da gidecektir, Almanya 500 ton kemik aldı Almanya, bir senedenberi memle- ketimizden kemik almiyordu. Dün, alınan 500 ton kemik, sevkedilmek üzeredir. Bu alışların devam edeceği anlaşılmaktadır. Üniversite askerlik kampı Yedeksubay okulunda açılıyor Üniversite askerlik kampı bu sene 3 temmuzda yedek subay okulunda açılacaktır. Kampa bu sene 1600 ta- lebe iştirak edecektir. Kampa iştirak etmek üzere üniversite talim taburu Üç gündenberi yedek subay okuluna nakledilmiştir. Kamp için hazırlıkla” ra devam edilmektedir. . İlk kamp 3 temmuzdan 23 temmu- za kadar devam edecek, ikinci kamp da 25 temmuzdan 15 ağustosa kadar sürecektir, .. Fakat barem cedvelinin 15 de- recesine sığımıyanlar olursa ne Ola- cak?.. ... Meselâ 600 kazanan bir memu- run . 1609 harcadığı görülürse?., imdadı | Sahil gazinoları İstanbulda günden güne apartıman- lar çoğalıp mahalleler sıklaştıkça ha- vasızlıklari bunalan halk sokağa fırlı- yor. Son bir iki sene içinde memleket- te gazinoculuk faaliyeti aldı yürüdü. Bir zamanlar uyuz köpeklerin oynaş- tığı çöplükler şimdi baştan aşağıya gazino oldu. Avuç içi kadar arsanın İ etrafına birkaç kırık tahta çakıp köşe- ye de bir gramofon veya bozuk bir rad- yo yerleştirdin mi, al sana mükemmel bir gazino... Kumkapı, Yenikapı, Sa- matya sahillerinde adım atacak boş yer kalmadı, Kumluktan denize doğ- ru birkaç kazık dikip üzerine dört beş tahta uzatabilen açık gözler işi yolu- na koymuş oluyorlar, Akşamları hiç birinde boş iskemle kalmıyor. Hele, kırık defli, çatlak kemanlı bir saz he- yeti; çöp boyunlu, cırlak sesli bir de hanende getirirsen işler tıkırına girdi demektir, Çay, kahve, rakı, şarap dol. dur doldur ver, Pazar akşamı tren köprüsünün alk tından deniz kıyısına akın eden kala- balık arasına karıştım. Çarpık çurpuk, tozlu sokakta ileriledikçe radya hırık- tıları, keman cızırtıları, aralar, çığ- tıklar kulakları çınlatıyor, Süprüntü yığılı bir meydanlığın kenarında kı rık parmaklıklardan geçtik. Ekşi, bu- lantılı bir deniz kokusu insanın gen- zini tırmalıyor, Tahta döşemelerde adım attıkça bütün gazino salıncak gibi sallanıyor. Masalar titriyor, bar- daklar, şişeler zıplıyor. Garson kirden rengi kaybolmuş önlüğünü düzelterek elindeki bez parçasını masanın üze rine çarpa çarpa ekmek kırıntılarını yüzüme serpti, ayakları tellerle bağ- U iskemleyi çekti. Belini büke büke birşeyler söyledi. Fakat etraftaki saz, güzel gürültülerinden garsonun sesi. ni duymak kabil değil, Sadece dudağı- nın kımıldandığı farkediliyor, Bin müşkülâtla anlaşabildik. Çayımı içerken etrafıma bakınıyo. rum. Bizim gazinonun köşesindeki tahta kulübenin önünde kadınlı er- kekli bir grup sözüm ona saz çalıyor, Yanımdaki elektrik direğinin tepesin. de bir hoparlör avaz avaz haykırıyor. Bitişik gâzinonun saz heyeti hepsini bastırıyor. Soldaki gazino da faali- yetten geri kalmıyor. Üç kadın, beş erkek çırpına çırpına obağrışıyorlar. Daha ötede zeybek elbiseleri giymiş kadınlardan on kişilik bir grup saz çalarak hora tepiyorlar. Gi tüler yükseldikçe masalardaki dağınık saç- Li, göğsü açık müşteriler rakı kadeh. lerini sik sık doldı vaka zuhurunda can kurtaran ara. | sık sık doldurup boşaltıyorlar. Kadınlı erkekli masalardan masalara kaş, güz işaretleri yapılıyor. Bir saat kadar oturdum, Dört ga- zinonun $az, radyo gürültüleri biri. birine karıştı. Biz ne dinledik, onlar ilk defa olarak piyasamızdan satın | ne dinlettiler anlaşılamadı gitti. Bu semtin gazinolarında da biyle eğleniyorlar. Cemal Refik | Adliye memurları arasnda değişiklik Hâkimler ve adliye memurları âra- sinda Adliye Vekâletince yeniden ba- zı nakil tayinler yapılmış, bu ara- Ga İstanbul adliye kadrosuna ald lis- te dün müddelumumiliğe gönderil- miştir, Y nakillerde, münhal bu- lunan asliye dördüncü ceza reisliğine Bursa çeza hâkimi B. Bürhaneddin, İstanbul mahkeme âzalığına Gümüş- hane müddelumumisi B. Sıtkı, Çatal- ca müddelumumiliğine Aksaray müd. deiumumisi B, Necmeddin tayin olün- .. Barem kanununda işte bunlar için bir madde yok! B, A. — Merak etme, o madde ceza