Mesleklerinde elli seneyi dolduran hekimler jübilesi Dünkü toplantıdan üç intiba: Solda Neşet Osman nutkunu söylerken, ortada jübilede misafir bulunanlardan bir grup, sağda merasimde hazır bulunan Vali Dr. Lâtfi Kırdar ve Bayanı Mesleklerinde elli seneyi dolduran heç alerimiz şerefine Türk hekimleri ME ve yardım cemiyetinin tertib bei Jübile dün Tokatlıyan salonla» ti da hemen hemen şehrimizdeki bü- Pin hekimlerin iştirakile yapıldı. Me. vi de vali Dr. Lütfi Kırdar, Üniver. <8 rektörü, profesörler ve gazeteciler âz1r bulundular, n salonları saat 16 da da- dolmuştu. 'Tıb fakültesinin etli profesörleri, tanınmış opera- ler, dahiliyeciler, hariciyectler, akıl tak lıkları mütehassısları, göz, ku- vi burun hekimleri velhasıl başımız ha telefonlarına yapıştığımız, ate. HİMİZ artsa soluğu kapılarında nldiğı- n 2, verdikleri en acı iüçları şifa ni- ve içtiğimiz gibi Allah gösterme- icab edlerse bıçaklarının altına yat h bizim için saadet teşkil edecek Vi bütün tanınmış simalar ailelerile Ver masa işgal etmiş oturuyorlar. sleklerine yarım asır hizmet et- €rİ münasebetile kadirşinas tale- ui ve arkadaşları tarafından şeref- *he Jübile tertib edilen hekimleri 7 Gâvetliler arasında müstesna bir almış, etraflarında hürmetkâr ire çevrilmiş ve her yeni gelen Mlip ellerini öpüyor. İşte dperatörle- * PİKİ general profesör Hazım Bellisan Benç hekimler arasında... General Be ie Ömer Akalın ara sira ayağı kal ke #alebelerine iltifat ediyor. Memle- v “mizde modern cerrahiyi tesis eden “Nöral Cemil “Topuzlu elini öpmek töri p> eğilen tanınmış bir hekimin ha. | ji 2 sormakta. te, hircilik bakkındaki isabetli fikir- e de tanınmış, güzetecilerin dostu ral Cemil Topuzluya hol Muhterem üstadım, dedim, bu yi ân ihtiyar hekimler şerefine ya- piri diyorlar, yoksa artık ihtiyarlığı bil ediyor musunuz? > Hayır, dedi, katiyen! Ben bura- | İhtiyar hekim sıfatile gelmedim. di enedir operatörlük yaparım. Ar. İı lar mesleki bir toplantı tertib İğ, “iler, o münasebetle burada bulu» ty Yum. İhtiyarlık mevzuubahis de- İn fırsattan istifade ederek Üstad- 1 Kendisinin ilk hekimliğe başladı- ir, Manlardaki hatıralarını rica et- ap Efendim, dedi, biz'mahrumiyet â, e yetiştik. Bir defa ilkmektepler- ia, ahsilimiz mükemmel değildi. Sal € devri malüm. Askeri Tıbbiyede tu türlü ders vasıtasından mahrum- hun Yüzlerce talebe senede ancak bir hJ3 iki kadavra görebiliyordu. Mik- Kuy, yok, hastanelerde yatak adedi dad. Biz bu şekilde tahsil gördük. du ten çıktıktan sonra İş bulama- ki, SÜrünenler de az değildi. Kimse ty ya tahsile gönderilmez, kon- R *re iştirake müsaade edilmez. şaş albuki şimdi öyle mi ya... Kitab hu, vesait bol, her talebeye tahsile de WN imkânı verilmekte... Ve general tevazula ilâve ediyor: be Biz de bugünkü şerait içinde ye- üç Ydik, belki memlekete daha fazla et etmek imkânını bulacaktık. iç Fakat sizin devrinizde tababet te MÜZ inkişaf etmemişti... be Evet, mikrop henüz keşledilmiş- iy, srahlık yoktu, Bugünkü ameli- ,, arın hiç biri yapılamaz, yapılsa bi- ita muhakkak ölürdü. Cerrahhık “rün mikrop nazariyesinden son- râ terakki etmiştir. Sonra kanser tamamen meçhuldü. Apandisit bilinmezdi. Hattâ size şaya- nı dikkat bir vaka anlatayım. Hocam Zoeroz paşa İle bir hastayı tedavi edi. yorduk. Bir müddet sonra öldü. Otop- si yaptık. Fakat neden öldüğünü bir türlü anlıyamadık. Nihayet Zoeroz pa- şa hastaya «Soğuk almaktan mütevel- lit peritonit» teşhisi koyarak bana bu vadide bir tez hazırlamamı söyledi. 'Tezimi hazırlayıp kendisine okuduğum zaman çok beğendi; tam numara ile üç yıldız verdi. Ben ancak beş sene sonra hastamızın apandisitten öldü- ünün farkına varmıştım. Sonra bizim zamanımızda fıtık ame- liyatı da yapılamazdı. Fıtıklılara öl. mek mukadderdi. Halbuki ben haya- tunda yedi yüz fıtık ameliyatı yaptım, Hiç biri ölmemiştir. Kadın ameliyat- ları yapmak gayri mümkündü. Cer- rahlık yara açmak, kol, bacak kesmek- ten ibaretti ki bunlar da dalma ölüm- le neticelenirdi, — En son ameliyatı ne zaman yap. tunız? — Pazartesi günü bir fıtık ameliya- ti yaptim, Bugün hastamı gördüm. Afiyettedir. Bu sırada masamıza Şişli Çocuk has- tanesi baş hekimi B. Ömer Vasfi Ay- bar geldi. Gazeteci olduğumu öğre- nince — Size generale dair'bir haıramı nakledeyim, dedi. General Cemil bizim hocamızken ben sınıfbaşıydım. Tale. benin derse aid arzularına idare nez- dinde delâlet ederdim. Bir gün tale benin bir isteğini bildirmek üzere ho- camın yi na girdim. Bu talebi yersiz bularak reddetti. Ben İsrar ettim. Mü. nakaşa ettik, nihayet hocam kızdı «Seni şimdi polise teslim ederim» de- di. Dışarı çıktım. Bana fena halde kız- muştı, Aradan zaman geçti, mektebi bitir. dim. General Cemilin bir asistanlığı münhaldi, imtihanla asistan alınacak- tı. Derhal talib oldum. Herkes «Paşa sana kızgındır, hiç alır mt?» diyordu. Ne olursa olsun imtihana girdim. Bir hafta sonra general idareye şöyle bir tezkere yazdı: «Ömer Vasfi ismindeki genç imtihanı kazanmıştır. Kendisini asistan olarak alıyorum.» General liyakat karşısında her şeyi affeder. 2,55 sene yanında asistanlık ettim. Bütün bilgilerimi ona medyu- num. General Cemil Topuzlu gülüyordu. B. Ömer Vasfiye: — Fakat, dedi,ozaman talebelerin arzusu diye söylediğin şey de yapıla- mazdı. B. Vasfi: «Öyle amma...» diye İza- ha girişince, tekrar münakaşaya baş- ladılar. 'Tam bu sırada masamıza kıymetli profesör Âkil Muhtar geldi de müna- kaşa kesildi. General Cemil Topuzlu; —B. Âkil Muhtar fakülteye nasıl geldi biliyor musunuz, dedi, Tip fa- kültesinin yeni teessüs ettiği sıra» lardaydı. Bir profesör arıyorduk. Ben <Jenev'den geçerken orada kıymetli bir Türk genci gördüm. Onu buraya profesör alalım» dedim, Hemen her- kes «Nasıl olur, dediler, kabil değil, bir kere onurı buradan diploması yok, sonra muavin olmadan bir adam pro- fesör olur mı?» Çok münakaşalar ya- pıldı. Ben Âkil Muhtara telgraf çeke- rek İstanbula davet ettiğimi söyle- dim. Emri vaki karşısında kaldılar, Hakikaten geldi. İşte bugün üniyer- sitenin en kıymetli profesörü ve mem- leketin en değerli doktorudur, Biz bunları konuşurken merasime İstiklâl marşile başlandı, Evvelâ Türk hekimleri dostluk ve yardım cemiyeti reisi doktor Neşet Uzman bir nutük- la jübtlenin mahiyetini anlattı. Son- ra umumi katip doktor Fethi Erden mesleklerinde elli seneyi dolduran hekimlerden diploma tarihi sırasile general Hazım Bellisan, Salih Konur- alp, general Besim Ömer Akalın, Hacı Nuri Canbakan, general Cemil To- puzlu, Kemal Çulha, general Şükrü Pelit, Hasan Duran, Esad Şerefeddin, Hüseyin Suad Yalçın, amiral Ömer Fuad Keskin, Hüseyin Mazlüm Yez, Tahsin Ozmutlu'nun tercemei halle- Tini okudu. Hekimlerimizin meslek hayatlarındaki şerefli merhaleleri al- kışlarla dinlendi. Bundan sonra Vali doktor Kırdar bu yüksek toplantıya davet edildiğine teşekkür ederek cemiyetin bu yerinde teşebbüsünü bir meslektaş olması sıfatile kendi namına ve mü- messili olması münasebelile hükümet namma tebrik etti ve jübilesi yapılan hekimlerimize daha uzun zaman $ih- hat ve afiyet dileyerek sözlerini bi- tirdi, Valiyi müteakib general Besim Ömer | meslekte yarım asrı doldurmuş arka- daşlarının duydukları man olan kısa bir hitabede bulunup cemiyete teşekkür elti ve şehir ban- dosunun konseri başladı. Genç ve ihtiyar hekimlerimize me- sud dakikalar yaşatan bu toplantıyı terketmeğe hazırlanırken, biredn za- terkelmeğe hazırlanırken, birden za. ayenehanelerinde bulamadıkları dok- torlarının izlerini kaybettiklerini zan- nederek üzülüyorlar mı? Meğer dü- şüncem boş değilmiş. Vestiyere geldi- ğim zaman otelin kapıcısı telefonda yüksek sesle konuşuyordu: - Operatör Avni Aksel mi? Belki buradadır. Fakat nasıl çağıralım? Biraz evvel B. Avni Aksei'le konuş- muştum ve merasim biter bitmez git- tiğini biliyordum. Doktorların meşgul bulundukları şu dakikada şifa bekii. yen zavallı bir hastaya naçiz bir yar- dımda bulunmak ümidile seslendim: — Operatör Avni Aksel şimdi çıktı, muayenehasine telefone etsinler. Şevket Rado Bugünkü spor hareketleri TAKSİM STADI : Galatasaray - Şişli İstanbulspor, Pera | Kasımpaşa, Galataspor » HilAI, tuluş Beykoz, Yeniyıldız ŞEREF STADI : Kadıköyspor - Bozkurt Saat 12,30 Galatagençler-Demirspor » 14,30 Beşiktaş - Vefa » 16,30 Süleymaniye klübü salonu; İstanbul güreş birincilikleri » 13 Saat 10,39 1230 Xx 430 Lütf sevince terce- | Bir Alman Generalinin eseri Almanya uzun sürecek bir harbi kazanamaz General Von Metzsche göre yegâne ümid, seri bir netice elde edebilmektedi. Müstakbel harp hava kuvvetlerile kazanılamıyacak, asıl vazifeyi eskisi gibi piyade kuvvetleri görecektir «Daily Ekspress» gazetesinin Berlin muhabiri Alman askeri muharrirle. rinden General Horst von Metzseh-ta- rafından neşredilen «Askeri siyasiyat mebhasi> adlı bir kitaptan bahset- mektedir. Alman Generali bu eserin de bir harb zuhurunda Almanyanın bunu kazanması ümidinin kuvvetli olmadığını yazmaktadır. Alman; için yegâne kazanç ümidi seri bir surette bitirilecek olan bir harbdir, halbuki Avrupada çıkacak bir harbin kısa sürmesi imkânı pek zayıftır. Al man Generali diyor ki; «Harb dalma bir karanlığa atıl mak demektir. İmkânlara istinad et- mekten başka çare yoktur. Şayed Al man askeri kuvvetleri bir nakavt dar. besile ani bir netice elde edemezse Almanya ber harbi kaybedecektir. Biz kurtuluşumuzu kuvvetli bir dar. bede bulabiliriz, uzun süren bir harb- de değil, Onun İçin dünyaya kati bir netici varmadan kuvvetimizi israf ettirmek ve ondan sonra uzun süren askeri - iktisadi faik bir kuvvet önün- de diz çökmek fırsatını bir daha ver- dirmemeliyiz. Kısa bir harb istihdaf edilmelidir, fakat bu tabii şübhelidir. Bununla beraber tahammül edilebilecek kadar uzun sürecek olan bir harb devresin- deki Alman ümidleri de, kısa bir harb devresindeki ümidlerin kati olması derecesinde inkâr edilemez. Hgr hak de Almanyayı boğucu bir uzun harbe karşı korumak için elden gelen şey- ler yapılmalıdır.» ın Generali bundan sonra İsiz bir iktisadi harbes Alman siyasetinin «mütefevvik bir İe> mukabele edeceğini yazı- x devletleri diyor. General von seh Almanyanm 1914 senesinde dar kuvvetli bir orduya malik adığını, çünkü mecburi askerlik hizmetini dört sene evvel kabul edildiğ dunun en Kuvvetli mertebeye vasıl olması için 25 sene geçmesi lâzım gel- diğini kaydeltiklen sonra gelecek harbde top yekün bir harb tavsiye ediyor, bunda aşkeri icabatın emret- tiği usullerden gayri İnsaniyet kaide. lerine riayet edilmemesini taleb edi- yor. b Alman Generalinin kanaatine göre gelecek harb hava kuvvetlerile kaza» nılmıyacaktır, asıl vazifeyi mazide olduğu gibi gene piyade kuvvetleri görecektir. Sivil halkın gayri mah- dud surette bombardıman edilmesin- den çok bir fayda memul değildir. Çünkü halkın bomba hücumlarına karşı mukavemeti hayret edilecek derecede büyüktür. Şayed bomba hü cumları disiplinli bir halka karşı ya- pılırsa ve bu halk da mukavemetin en müdhiş düşmanı olan panik çık- masının önüne geçerse tayyare hü- cu na karşı korunma için yap lan teşkilât en mühim vazifesini ifa etmiş Alman Generaline nazaran uzun süren bir harbde bir milletin mane- viyatı bütün silâhlardan ve makine leşmelerden daha ziyade mühimdir. | Gelecek harbi asabı ve seciyesi en kuv« vetli olan millet kazanacaktır. Gene- rale göre zirai teşkilât da harbde de- vam ettirilebilecek bir şekilde tanzim olunmalıdır. Çünkü harb biranda zuhur edebilir, halbuki başaklar ya- vaş yavaş büyür. General von Metzseh barbi ilân et meden sulhün bozulmamasını da tav« siye ediyor ve ciddi bir surette bozu- lan sülhten sonra başlıyan bin harb vaziyetini büsbütün fenalaştı- racağını yazıyor, sonunda diyor ki; «Harbe tek bir muvaffakiyet vardır ki o da zaferdir» Ankara ve İzmirdeki maçların neticeleri Ankara 13 (Telefonla) — Bugün Demirsporla (Ankaragücü arasında yapılan maç çok heyecanlı olmuştur. Her iki takım oyuncuları g zel oynadılar, Maç Demirspor galibiyetile netice İzmri 13 (Telefonla) —— Fener « Ateş maçi 1-0 Fenerin gâlibiyetile bitmiş. tir, Golü ilk devrede Rebii attı. Kandilli Kız lisesi atış şampiyonu oldu İstanbul kız liseleri arasında tertib edilen atış şampiyonasının finali dün Taksim stadında futbol maçından evvel Kız muallim mektebi ile Kan- dilli Kız lisesi arasında yapılmıştır. Yedişer kişilik takımlarla yapılan bu müsabakalar neticesinde KandliM Kız lisesi takımı 229 puanile birinci 223 puanla Kız muallim mektebi ikin. ci olmuşlardır. Fenerbahçeli iki oyuncu dün tayyare ile İzmire gitti Milli küme maçları için İzmirde iki müsabaka, yapacak olan Fenerbahçe takımının cuma sabahı Bandırma ta- rikile İzmire hareket ettiğini bildir. miştik. Haber aldığımıza göre asker oldukları için takımla birlikte gidemi. yen Ali Rıza ile M, Reşad bu maçlara yetişmek için dün sahah şehrimizden tayyare ile İzmire hareket etmişlerdir. Büyük Millet Meclisinin evvelki günkü içtimamdan intibalar;: Başve- kil Dr. Refik Saydam Türkiye - İngiltere müşterek beyannamesini okuyor, mebuslardan B. Fethi Okyar ve B. Saflet Arıkan da kürsüde nutuk irad ediyorlar,