ngiliz mebuslar, Türk - Ing İZ itildi: şiddetle alkışladılar (Büş tarafı 1 inci sahlfede) Times Türkiyenin her bakımdan Küvvet ve kudretini de tebarüz ettire- Tek diyor kt: «Türkiye, tarihte bugünkü kadar Müttehid ve miitecanis bir manzara göstermemiştir. Türkiyenin kuvvetli İdare adamları ve kuvvetli bir ordusu Vardır. Uzun senelerdenberi realist ve sulheü bir siyaset takib ediyor. Bal- kanlarda sulh havasını yaratmakta Türkiyenin büyük tesir ve yardımı olmuştur. Arab âleminde de büyük hir Prestije sahiptir.» Daliy Telegraph gazetesi de söy- le diyor: «Tecavüze karşı kurulan cep- be, pek büyük sevkulceyşi bir ehem- Miyeti haiz olan bir kuvvet ile sağlam- lâştırılmıştır. Bu sulh cephesinin tan- Zimi, itimada değer terakkiler kayde- | diyor.» Daily Mall gazetesi şu mütalâyı yü. Tütüyor: «Türkiye, kendisini sulh sever mil etler soflarına ithal eden vesikayı fn Kalamış, bu suretle, Romanyanın Gafazsı için en mühim merhalelerden biri ortadan kalkmıştır.» News Chronicle gazetesinin de fikri Şudur: wAskerlik bakımından “Türkiyenin Sulh cephesine ilihakı, hayati bir #bemmiyeti haizdir. Türkiyenin Mos. tane tavassutu, İngiltere İle Sovyer arasındaki itilâfın akdini ko. Yaylaştırmakta çok faydalı olabilir. Sovyet Rusya ile Yöyle bir pakt akdi, İngiliz hükümetinin en müstacel işi- dir., Daliy Herald gazetesi de diyor ki: “Türk - İngiliz müşterek beyânname- Mi, sulhü korumak isteyen milletler selimlânacaktır. Avrupa da dövülen müdafaa zincirine hayati «bemmiyeti haiz yeni bir halka ilâve #dilmiştir.» Manchester Guardian şöyle diyor" «Türkiye, İngilterenin nazarında Pek büyük bir kıymet ve ehemmiyeti ir. Türkiyenin kuvvetli bir hü- eti, ve durendiş devlet adamları Yardır. Atatürk, Türkiyeye yakın şark- MW parlak bir mevki temin etmiştir. Türkiye ile Sovyet Rusya arasındaki dostluk, İngiltere ile Sovyet Rusya rinin bir köprü vazifesini görebi. » Fransiz gazeteleri müttefikan memnuniyet gösteriyorlar Paris 13 (A.A.) — Fransiz gezete- Meri Türk — İngiliz anlaşmasından do- İâyı müttefikan memnuniyet gösteri- Matin diyor ki: Bu anlaşma karşılıklı olup bir harb rinde Türkiyenin Filistin ve Mi- Ma yardımını ve diğer taraftan da İngilterenin Türkiyeye yardım etme- SİNE. istinat etmektedir. Türkiye bir Tuza maruz kaldığı takdirde İn- Biltere onun yardımına koşacak ve ve Filistine bir taarruz olursa kiye derhal bu memleketlere yâr- edecektir, Sovyetler Birliği ile Romanyanın da kiye ile anlaşmalar akdetmiş ol ve Fransanın da ayni suretle ket etmek üzere olduğu güz de tutulursa, umumi bir harb irinde Boğazların bu devletiere “İd harb gemilerine açık bulundurula- tağı ve karşı taraf memleketlerine ise Kapatılacağı tezahür eder. Bpogue şöyle yazıyor: İngiliz » Türk anlaşması son der& © mühimdir. "Türkiye Karadenize Biden Boğazlara hâkim bulunuyor. Baltık denizi bir Alman gölü olalıdan beri İngiltere ve Fransa Polonyaya Mcak Karadeniz ve Romanya yoluy- İM yardımda bulunabilirler, Pigaro şöyle diyor: Şunu kaydetmek lâzımdır ki İngi- -'Türk anlaşması mahdut şu veya bu noktayı istihdaf etmiyor. O, Ak- Geniz muntakasına şamildir ki bu çok | teniş bir sahayı ihtiva eder. Keza şu Meli de mütalca etmek lâzımdır ki İ ©Ve bunun için de fevkalâde mühim- | «ie ingüiz. Türk anlaşması Bal- İiniara da ğ Demek oluyor ki İngüiz ve Türk si- leri Avrupanın bu kısmında ta- | Bamiyle biribirine intibak etmiş bu- İinuyor. Bu husus sulhün tarsini em- rinde birinci derecede bir unsur teşkil eder, Populaire gazetesi yazıyor: Göbbels'in gazeteleri mihver dev- letlerinin iş gördüğünü, demokrasilerin ise konuşmakla vakit geçirdiklerini yazadursunlar, Hakikatte ise demok- rasiler de iş görüyorlar. Onlar patır- dısız çalışmayı severler. Fakat bu pa- tırdısız çalışmak İngiltereyi dün ge rek kendi hesabına ve gerek dostları hesabına iki muvaffakiyet temin et- mekten meredememiştir. !' Türk - Fransız deklarasyonu Londra 13 — Gazetelerin tahminle- rine göre, Hatay meselesi halledilir | edilmez - ki bu hal keyfiyeti her hal- | de gecikmiyecektir - ayni mealde bir Türk - Fransız deklarasyonu bugün- kü Türk - İngiliz deklarasyonunu it- mam edecektir. Bazı gazetelerin İleri sürdüğü ye- gâne hakiki ihtiraz kaydı, İngiliz - Sovyet müzakerelerinin daha neti- celenmemiş olması ve şirmdiye kadar Bulgaristan ve Yugoslavyayı teca- vüze karşı koymağa azmetmiş devlet- ler srasına almak kabil olmamış bu- Junmasıdır, Londradan Figaro gazetesine | bildirilen bir haber Paris 13 (A.A.) — Figaro gazete | sine Lohdradan bildiriliyor: Ankara ile Moskova ârasında zımni bir anlaşma hasıl olduktan sonradır ki İngüiz - Türk muahedesine karar verilmiştir. Çüknü — Türk hükümeti- nin mütaleası şudur ki bu muahede- nin esas şarlı Sovyet yardımıdır. Hat tâ Ankara hükümeti bir taarruz tak- | dirinde Rus ordularmın yardımını Moskovadan taleb etmek hakkına bi- Je malik olmak istiyor. Binâenaleyh öyle ümid edilirk&i | İngiliz ve Fransız nazırlarının kendi parlâmentölarında yaptıkları beya- nat Moskova ile cereyan eden müzü- kerelere Londranın teklifleri çerçe- vesi içinde yeni bir hız verecek ve Moskoranın talebi üzerine de genel kurmay temasları vuku bulacaktır. Alman ve İtalyan gazetele- rinin makaleleri Berlin 13 (AA) — D. N. B. bildifi- yor; Gazeteler, oChamberlain'in dün Avam Kamarasında yaptığı beyenat hakkında neşriyatta bulunmakta ve Türk - İngiliz karşılıklı yardım pak- tının otoriter devletleri çember alt'na almayı istihdaf eden İngiliz siyaseti- nin yeni bir unsurunu teşkil eyledi- ini söylemektedirler, Völkischer Beobachter diyar ki: «İngiltere - Polonya ve İngiltere - Türkiye paktlarının müşterek bir va» $ıfları vardır ve cda samlımiy âri bulunmalarndır. Her tumtraklı Hfadelerle bu pak bir başka devlet alı bulunmadığı temin edilmektedir. Fa- kat hakikatta İngiltere - Polonya paktı münhasıran Alma 16 müteveceihtir ve İn arasındaki pakt da ür ya aleyhine müleveccihtir, 'B. Chamberlain'in Balkanlar hek- kınd& bütün söyledikleri, İngiliz hart cularının bugünkü çember allına ak ma siyasetleri ile kendi meşru men- faatlerini muhafaza etmek değil, fa- kat yalnız merkezi devletleri kurkut- mak ve râm eylemek istediklerini is- bat ediyor. İngilizler, Balkanlarda enmiyeti yeniden tesis etmek hakkı- nı nereden alıyor? Polonya ile olan paklın da başka bir misal teşkil ettiği bu gibi megaloman teşebbüslerin na- muskâr bir sulb siyaseti ile hiçbir alâkası yoktur. Bunlar, hâlâ, menfur Versay zihniyetinin ilham ettiği ha- reketlerdir. Bugün, İngiltere, Pransa- nın 1919 da oynadığı ayni Tolü oyna- mak Istiyor ve kendisini bütün Avru. pada hâkimi mutlak vaziyetine koyu- yor.» Roma 13 (A.A) — Bütün İtalyan gazeteleri, İngiliz - Türk paktının, çenber siyasetinde yeni bir merhale teşkil eylediğini tebarüz ettirmekte- dir. Giornale italia, İngiliz . Türk deklarasyonuna tahsis ettiği yazısın. de, bütün bu sistemin bilhassa İlal. yaya karşı müteveccih bulunduğunu bildirmekte ve Londranın kendi kuk- i Almanya arasında ademi tecavüz misakları Letonya Hariciye Naziri Al- man teklifinin kabul ve ademi tecavüz misakları aktedil- diğini teyid etti Riga 13 — Letonya Hariciye Nazırı Wilhelm Munters, Letonya ile Eston- ya'nın bir ademi tecavüz paktı akdi için Almanya tarafından yapılan tek- 1ifi kabul ettiklerini ve bunun istiklâl ve bitaraflık politikasile telif edilemi. yecek birşey olmadığını bildirmiş, Sov» yetlerin de ayni suretle bütün konışu- Jarile alemi tecavüz paktleri akdettik- lerini hatırlatmıştır. Munters. Letonya'nın istiklâline nas kise verecek herhangi bir teahhüdü retidedeceğini ilâve ettikten sonra de- miştir ki: «Memleketimiz, hududları bir hücü- ma maruz kaldığı takdirde kendini müdafaaya azmetmiştir.» Hatib, şöyle devam etmiştir: «Müttefikimiz Estonya Hariciye Na- zırı ile yapılan görüşmeler esnasında Almanya tarafından teklif edilen ade- mi tecavüz misakının bizim bitaraflık siyasetimize muvafık olduğuna ve iki devletin eski teahhüdlerine mugayir bulunmadığına bükmettik. B, Munters, Moskovadaki Letonya sefirinin nisan bidayetinde Sovyet - Rusya Hariciye komiseri ile yapmış olduğu görüşmelerden bahsetmiş ve demiştir ki: «Bu görüşmelerden istidlâl olundu- Zuna göre Sovyet Rusya, istiklâlimi- ze kendi menafiine. tevafuk eden mü. | him bir âmil nazarile bakmaktadır.» Filistin meselesi Beyaz kitaptan sonra Guyan komisyonunun raporu da neşredildi Londra 13 (A.A) — Yahudi mahfil lerinde söylendiğine göre İngiltere hü- kümeti Beyaz kitabın neşrini mütea- kib hasıl olan fena intiba tahfif et- mek maksadile Guyan komisyonunun raporunu natemâm bir şekilde neşret- miştir, Ayni mahfilerde Guyanın 1s. timar plânının muvaffakıyetinden şüp- he edilmektedir, Dr. Welzmann, İn. giltere bükümetinin hattı hareketini tadil ederek Pilistinin Yahudi ocağı ittihazi prensibini İdâme edileceğine dair kati beyanatta bulunmasını te- min etmek üzere son bir gayrette bulunmak için Chamberlain ve Mac- donald ile görüşmüştür. Yeni bir anlaşma husule gelmediği takdirde muvakkat bir Zaman için te- şekkü!l edecek olan Filistin hüküme- tine Yahudilerin işlirak etmek İste- miyecekleri tahmin edlimektedir, Bu takdirde yeni Filistin hükümetinin nazırları Araplar tarafından tayin edilecek olar zevattan ibaret kala- caktır, Yahudi mahfillerinde söylendiğine göre Guyan komisyonunun raporu Chamberlain ve Macdonaldın iddia ri kadar nikbinane bir lisanla r. Guyan'a gidecek olan rler büyük müşkilâtla kar. şılaşacaklardır, Beynelmilel müliteci- ler ofisinde beyan edildiğine göre İn- giltere hükümetinin mültecilerin Gu- yâna yerleştirilmesi hususunda verdi- ği kararlar, serahaten cesaret verici mahiyettedir. Alman - alyan ittifakı (Baş tarajt 1 inci sahifede) 3 — Âkid taraflar, ancak birlikle ve aralarında anlaştıklan Sonra silâhlarını terketmeki teahhüd eylerler, Paklın siyasi kısmı, Rema - Berlin mik- verinin esaslı prensiplerini . ve bunlardan başka ayrıca aşağıdaki iki mütemmim nek- tayı ihtiva etmektedir: 1 — Mer iki taraf, karşılıklı olarak, her birinin sarih muabedeler ve antantlarla teyid edilmiş dostluktarına hürmeti teah- hüd eylerler, 2 — Mer iki taraf, iki memleket arasın- da müşsaverelerde bulunmadan, bundan böyle, her ne mahiyette olursa olsun hiç bir yeni anlasma müzakere ve İmza &t- memeği teshhüd eylerler. B. Hillerin Romaya yaptığı teklif- lerin diğer esaslı noktaları, mümasil diplomatik anlaşmalarda mevcut mu- tad noktaları teşkil etmektedir. nana nr za lalarını İtalyaya karşı - hareket ettir. meğe muvaffak olmek için muazzam paralar sarfeylediğini söylemektedir. Danziğe son on gü 30,000 Nazi gitti (Baş tarafı 1 inci sahifede) Bundan başka Almanlar, hava yo- 418 Danziğe esliha ve mühimmat id. hal etmişlerdir, Şarki Prusyadan ge- Jen tayyareler, serbes şehre inmekte ve hamulelerini boşalttıktan sonra dönmektedirler. Bu hadiseler, Alman - Leh hudud boyunda hüküm sürmekte olan hu- sursuzluğu arttırmaktadır. 'B. Genevieve Taboviz, Oeuvre ga- zetesinde, buna mümasil haberler ver- mektedir. Yalnız 30,000 rakamı yerine 4,300 rakamını yazmaktadır. Danzigin mukadderatı Hit- lerin ale dark odilmi Varşova 13 (A.A) — Danzig âyan meclisi reisi Greiser, nasyonal sosya» Mist şeflerinin bir toplantısında söy- lediği nutukta demiştir ki: «Bizim isteklerimiz o Danzigin bir kaç asırlık tarihile müeyyet bulunu- yor. Bu isteklerimizi Hitler de kati olarak teyit eylemiştir. Ne ecnebi matbualının manevraları, ne de hu- ,dutlarımızda yapılan seferberlik *ed- birleri bizi sarsmıyacaktır. Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sönra da mukadderatımızı Hitlerin eline tevdi ediyoruz. Şark mıntakası meselesi günün birinde mutlak halledilecektir. İşte bizim mevcudiyetimiz de bu ke- rara bağlıdır. Silezyada dört bin kasabanın isimleri değiştirildi : Varşova 13 (A.A.) — Dobry Wieezor bildirdiğine göre Alman makamları Alman Silezyasında kâin dört bine yakın kasabanın Lehçe olan isimlerini kaldırmışlar ve bu kasaba- lara Alman isimleri vermişlerdir. Danzigde bastırılan plebisit kartları Denzig 13 (A.A) — Nazilerin or- ganı olan Dantziger Vorposten gaze tesinin matbaası 10 - 12 santimetre ebadında büyük bir kart siparisi al- mıştır ve yerine getirmeğe başlamış- tır. Bu kartların üzerinde büyük bir <Evet» ve küçük bir «Hayır; vardır. 'Bu kartlar, üçüncü Retch'da yapıl. mış olan plebisitlerde kullanılmış olan kartları andırmaktadır. Nazi mahafili, yakında Danlzig'de- ki nazi fırkasında bir istişare yapıla cağını beyan etmekte ise de muhallif- ler bu izahata inanmamakta ve Dan- | zg makamatının gerek serbes şehir | arazisinde sakin Almanların nisbeli- ni tayin maksadile bir referandum yapılması, gerek bu arazinin Alman- yaya ilhakı maksadile bir plebisite müracani €ğilmesi için Berlinden emir beklemekte olduklarını tahmin etmektedirler, Yarşova 13 — Polonya efkârı umü- miyesi Danzig hakkında her türlü plebisit fikrini reddetmketedir. Danzigde menedilen içtima Danzig 13 (A.A.) — Âyan meclisi mareşal Pilsudski'nin ölümünün dönümü münasebetile serbes şehir arazisinde kâlin Wrzeszoz spor Saha- sında dün akşam yapılması mi rer olan toplantının menedil Polonya komiserine bildirmiştir. Ayan meclisi, Konulan memnuiyete Tağ- men, bu toplantı yapıldığı takdirde, Leh halkının emniyeti mesuliyetini yüklenemiyeceğini bildirmiştir. Um. mi Polonya komiseri Danzigli Polon- yalıları mareşal Pilsuâskinin halıra- sını taziz için tertib edilen bu teza- hürata iştiraklen meneden karara şiddetle itiraz etmiştir. Leh komiserinin protestosu Varşova 13 (A.A) — Danzigdeki Polonya yüksek komiseri, evvelki ge- ce Leh gazetelerini nakleden arebe- larm hasara uğramasile neticelenen hadiseyi Âyan mecl'si nezdinde pro- testo etmiştir. Bir Alman balıkçısı öldürüldü Berlin 13 (A.A) — Obra irmağın- dan geçen bir Alman balıkçısı, ırma- ğın Almanyaya sid olan kısmında Po- Jonya orman muhafızları tarafından öldürülmüştür. Balıkçı, kendisine ır- mağın Polonyaya aid kısınma geçmek hakkım veren daim! bir müsaadena- meyi bamil bulunmakta idi, Bir Leh recülünün beyanatı Varşova 13 (A.A.) — Hariciye Ne- | şareli namına söz söylemeğe selâhi- yeltar bir zat, ecnebi gazetelerine aşa ğıdaki beyanatiz bulunmuştur: — İngiltere, Fransa, Polonya ve Sovyetler Birliği arasında. bir pakt akdi projesi karşısında Varşova, Po- Jonyanın muhasara siyasetine iştira- ki mahiyetinde telâkki edilebilecek hareketlerde bulunmak istemediğini söyliyebilirim. Polonya iki taraflı iti Jâflar prensipine tamamile sadıktır. Ayni zat, Japonyanın Alman - Leh ihtilâfında tavassutta bulunacağına dair bir ecnebi ajansı tarafından ve- rilmiş olan haberi tekzib etmiştir. Mumaileyh, bu meseleye dair Japon- ya ile Polonya arasında hususi ma- hiyette hiçbir diplomatik temas vu- Kubulmadığını söylemiştir, Leh - Alman münasebetleri hak- kında ayni zat, kayde değer bir de- Zişiklik olmadığını beyan etmiş ve bunu müteakib perşembe günü Da- Jadier ve Chamberiain tarafindan söylenen nutukların mesul Leh mah» fillerinde büyük bir memnuniyetle karşılandığını teyid eylemiştir Pilsudski'nin ölüm yıldönümü münasebetile Varşovada merasim Varşova 19'(A.A.) —bDün bütün gün Pilsudski'nin hatırasım takdis et. mek üzere arkası kösilmiyen birçok heyetler, cihannümanın önünden göç mişlerdir. Akşam, umumi meydanlarda *teş- ler yakılmıştır. Mareşalın öldüğü sa- at olan 20,45 te düdükler ötmüş, çanlar çalmış, toplar atılmış ve ma. reşa'ın hatırasına hürmeten üç daki- ka süküt edilmiştir. Sokuklarda her türlü faaliyet fur. muştur. Yoldan geçenler, şapkalarını çıkarmışlardır. Akşam, radyo Pilsudaki'nin eser'e- rinden ve nutuklarından parçalar oku muştur, Fransız Hariciye Nazırı (Baş tarafı 1 nci sahifede) grev yapanların adedi 27 kişiden iba- rettir, Silâh altına çağırılan genç. Fransızlar büyük bir azim ile vazi- felerinin başma gitmektedirler. Çün- kü bütün Fransızlar anavatanin ken- dilerinden daba kuvvetli bir enerji taleb ettiğini biliyorlar.3 Bonmet, İngiliz milletinden ve onun büyük zimalndarlarından cemilekâr bir lisanla bahsetmiş ve İngilizlerin de Fransızlar kadar halbden nefret ettiklerini, fâkat bu dünyanın Ka nunlarını teşkili eden tehlikeleri kâ- bul etmedikçe insanlar ve millelier için yaşamak imkânı olmadığına on- ların da vaki bulunduklarını söyle miştir, Nazır, netice olarak şöyle demiştir — İngiltere ile Fransa İstiklâl ve hürriyetlerini muhafazaya ezmetmiş milletlere sözlerini ve imzalarını ver- mişlerdir. Bu iki memleket, sözlerini tutacaklar ve imzalarma sadık Kala- caklardır.» kantılığını anlâyıp tekdir etmesi iâ- Zımdır.> Bennet nutkunda Fransanın, im- paratorluğun ve müdafaasını deruh- te ettiği milletlerin şeref, hürriyet ve emniyet İçinde -'yaşamalarını temin etmeğe azmetmiş bulunduğunu ve bu şerait harleinde yaşamanm fay- dasız olduğunu kaydetmiştir. Hatib Fransanın adil olduğu nisbette azim- kâr bulunduğunu tebarüz ettirmiş ve İngiliz - Fransiz iş birliğinin samimi. yetirden bahsetmiştir. Nazır silâhlanma ve askeri mükek Jefiyeti ile tezahür eden İngiliz disip- Jininden sitayişle bahsetmiş ve Fran- sada görülen kalkınmayı tebarüz et- tirmiştir. Bonnet demiştir ki: — Bugün Mili Müdafaa için çalı- şan fabriklarda - âmele haftada 60 saat çalışmaktadır, Memleketin mü- dafaa sistemi her gün Salaha doğru gitmektedir. Bugün bütün Fransada Otomobil çarptı Şötör Halidin idaresindeki otomobil, Nişantaşında oturan Yahya isminde birine çarparak bir ayağının ezilme sine sebeb olmuştur. nde k