Bahife 7 Arsen Lüpen gibi! | Filimdeki rolünü daha || evvel yapmış! Son zamanlarda Hollivutta sineme. yıldırlarına bir hirsiz musallat ol muştur. Bu hırsız, gangesterler gibi tehdide, tabanca ile para koparan- lardan değil, alelâde bir yankesici- &r. Yıldızların paralarını, kiymetli elmaslarını gizlice cebine indiriyor ve hiç bir iz bırakmadan ortadan kay- boluyordu. Polis, hırsızı ele geçirmek için çok uğraşmış ve iptideları bir türlü ken- disini yakalıyamamıştır. Fakat niha- yet geçen hafta hırsızı ele geçirmeğe muvaffak olmuştur. Yakalanan adam, bütün yıldızla- rın en aziz dostu, şıklığı, zarafeti ile kendisini herkese sevdirmiş olân Ralph Graham isminde bir gençtir. Graham tevkif edildikten sonra zabi- tayı Üzmemiş ve cürümlerini birer birer itiraf etmiştir” Şık hırsız kendi- sini mazur göstermek için demiştir ki: « — Sinema yıldızları en çok para kazanan, fakat dünyanın en alık in- sanlarıdır. Kazandıkları paraları garib garib hevesler uğrunda ellerin- den çıkarıyorlar. Bir çoğu elmas me- idır, Aldıkları elmasları açıkta, yen ele geçecek yerde bi- rakıyorlar. bunları hattâ takmıyor. Jar bile... Ötede beride bırakılan el- masları cebime indirmekle büyük bir fenalıkta bulunmuş olmuyorum. Graham hemen bütün yıldızları soymuştur. Bunların içinde Gary Lili Damita, Carole Lom- a Lee ve bilhassa Myriam üyük zarar görmüşlerdir. ızlığin meydana çıkması- ns'in bir koç par- alınması sebeb Ol ÇA «elmasının Touştur Grahamın yılğ en çaldığı el mas ve paranın yekünu bir milyon liraya yakındır. Fakat hursız bazı büyük zenginlerden de bir çok mü- cevberat çalmıştır. Bu arada milyo- ner Georges Harmel yarım milyona yakın zarar görmüştür. İşin en garibi şudur Meşhur reji- şörlerden biri Graham'ın inceliğine, zarafetine bakarak kendisine filim çevirmesini . teklif etmiştir. Graham bu teklifi kabul eylemiştir. Yankesi- ci yakalandığı zaman bir filimde Arsen Lüpen gibi şk ve zarif bir hırsız rolü yapmağa hazolanıyordu!... Tyrone ve Anna- bella resmen nişanlandılar Fransız sinema yıldız: o Annabeliğ üç sene evvel Fransız artistlerinden Jean Murat ile evlenmişti. Araların- İ sidir. Büyük Vak da yirmi yaş fark olmasına rağmen ikiside bu izdivaçtan çok memnun görünüyordu. Filhakika bir sene me- sud bir hayat geçirdiler. Fakat bundan sonra vaziyet yâvaş yavaş değişmeğe başladı. İki sene evvel Anhabellâ filim çe-, virmek üzere Hollivuta gitti. Burada genç artist Tyrone Power ile tanıştı. İki genç arasında derhal bir aşk macerası başladı. Bunun neticesi ola- rak Annabellâ, kocasına ayrılmayı teklif etti, Jean Murat bu teklifi ka- bul etti, iki artisi dostça ayrıldılar. Annabelli * geçen senedenberi ser- bestir ve 'Tyrone İle evleneceği söy- Jenmektedir, Fakat şimdiye kadar bu İzdivaç olmamıştır. Hattâ bazıla- ri arada geçici bir münasebet hüküm sürdüğünü, izdivaç vukua gelmiye- ceğini bile iddia etmeğe başlamış. Jardır. Son zamanlarda 'Tyrone Power ve Annabellâ, Cenubi Amerikada bulu- nuyorlârdı. Arjantinden gelen h& berlere göre İki artist nişanlandıkla- rını resmen İlân etmişlerdir. Amerikada nişanlanmak nikâh kadar mühimdir, iki nişanlı kolay kolay birbirinden ayrılamaz. Bunun için 'Tyrone İle Annabellanın nişan. larını ilân etmeleri evlenmeğe katt surette karar verdiklerine delii sa- yılıyor. Harikulâde bir artist: Milizia Korjus Metro Goldwyn ses mühendisi “bü kâdar mükemmel sesli artist görmedim,, diyor Bu sene Ameri- kada yapılan fi- limler arasında en çok beğenilenler. den biri de «Bü- yük Vals» tir. Bu filim (gösterildiği her yerde çok rağ- bet (o görmüştür. Bunun başlıca se- bebi musikisinin çok mükemmel ol. ması ve baş kadın rolünü yapan Mi- Hizla Korjusun ha- rikulâde güzel se- sin musikisi Jo. han Strausun vals. ' lerinden terekküp etmektedir. Bun- | ları senelerdenbe- ri herkes işitmiş ve her işitişinde güzelliğinin tesiri altında kalmıştır, * Bu sebeple must kinin güzel olma. İ sı pek tabil görül müştür. Fakat ilk def& olarak filim çeviren Milizia Korjus kimdir?.. Buna herkes merak etmiş- tir. İlk zamanlar Milizianın Lehli ol- duğu, “Varşova konservatuarından çıktıktan sonra operaya girdiği, a2 ' zaman içinde Varşova operasının baş muganiyesi olduğu anlaşılmıştır. Bu- Du müteakip birkaç sene evvel Lan- dra, Berlin, Paris, ve Nevyork opera- larında bazı operslarda oynadığı du- yulmuştur, Bu suretle Milizia Korjusun haki. katen çok güzel bir sesi olduğu anla- şılmıştır. Fakat buna rağmen birçok kimseler Milizianın sesi hakkında şüphe gösteriyor, filimde bu sesin kuvvetlendiğini iddia ediyorlardı. Metro Goldwyn stüdyolarının ses mühendisi ve meşhur artist Norma Sherarin kardeşi Douğlas Sherarer bir sinema mecmuasına beyanatia bulunarak bu iddiaları kati surette Ted ve tekzip etmiştir. Douglas Shea- rer demiştir ki: — Miizit Korjusun sesi, şimdiye kadar kadın seslerinin en mükemelidir ve hakikaten fevka- Milizia Korjus lâdedir. Artist en yüksek perdelere kadar çıkmakta ve bol sesle söylemek- tedir. Bu bakımdan diğer bütün mugan- nlyeleri geride bırakmıştır. Fenni ba- kımdan Milizia Korjusun sesi en mü. kemmel olduğu gibi son derece tatlı olması itibarile de büyük bir kıyme- ti haizdir, Milizların bir meziyeti de son de- rece canlı bir artist olmasıdır. Birçok muganniyeler çatık kaşlı oldukları halde Milizla güler yüzlü, çok neşeli. dir. Çalışma kabiliyeti de harikulâde dir. Bu sayede yorulmadan en güç sahneleri çevirmeğe, en güç parçala- rı söylemeğe muvaffak olmuştur. Şimdiye kadar bu derece kolaylık- ls filim çeviren ve şarkı söyliyen bir artist görmedim. Milizia İstenildiği kadar uzun müddet şarkı söyliyebi. Tir, Şayanı dikkat bir noktada Milizle- nin mükemmel suretle dansetmesi- dir. Filim çevirirken hiç yorulmadan saatlerce dansetmiştir. Yeni bir Alman yıldızı Son zamanlarda Almanyada çok nazarı dikkati celbeden bir sinema yıldı: Waltrant von Negelein Tokat kiaBDpA Tokatta halka fenni .vacılık usulleri öğretiliyor mey- Fidanlık genişletilecek. halka her sene 25 bin Tokat” ÇAk- şam) — Bölge miz iklim ve top- rak itibarile mey- vacılığa en elve- rişli olan ve bil hassa pek eski- denberi omisket elmaları ile ve © muhtelif srmud- ğ larile şöhret ka- zanmış olan bir mahaldir. Nitekim son s6- neler zarfinda Tokat ziraat mu- memlekete. bu. allimi B Hakkı mahsul yüzüm Beşli den hayli para girmiştir. “Fakat meyvacılığın kıy- metine, şöhret ve ehemmiyetine bi- naen geri kalması calibi dikkat bir keyfiyettir. Bu da halkımızın meyva Üzerindeki bilgisini arttırmayıp es- kldenberi gördüğü usul ve görenek ie bu işe devam etmesidir. Bu göreneği kaldırmak ve meyva istihsalâtını çoğaltmak gayesile 933 yılmda bir nümune ifdanlığı meyda- na getirilmişti; buradan İstihsal edi- Jen fidanlar halka meccanen tevzi 15,000 fidan dağıtılmıştır. Bu sene fidan tevziatına henüz başlanılmamıştır. Kazalarla merkeze tevzi edilecek fidan yekünu 6,500 dür, Gelecek yılların fidan ihtiyacını kar- şılamak maksadile 80 kilo elma, ar. mud, kayısı, mehlep gibi tohumlar tevsi vilâyetçe kararlaştırılmış ve bu yılki bütçede mevcud tahsisatla since tensip edilecektir. Memlekette. ki eski göreneği kaldırmak ve bu- günkü fen ve bilgiye dayanarak mey- vâların tımar ve bakımının temini ilbay Faiz Ergun tarafından emre dilmiş ve merkez ziraat muallimi ve müdür vekili B. Hakkı Beşli tedbir almıştır. Eskidenberi kazandığı mey- vacılığın şöhretini yükseltecek ve mev- kilni kazandıracak olan bu genç si- raatçimize başarılar dileriz. Köy kanunu tatbiki yıldönümü Köy kanununun tatbike başladığı günün yıldönümü münasebetile mer- keze bağlı köylerden onar kişi davet edilerek Halkevinde kendilerine çay, Ayancık Ayancık (Akşam) — Geçenlerde fırtına esnasında Ayancık önünde bir kayığın battığını, denize dökülen- lerden birinin sularda kaybolduğunu bildirmiştim. Kazazedelere yardım için Ayancık» ta resmi ve hususi motörlerle halktan 21 ra 95. kuruş isme topalnmıştır. Bu paradan 180 lirası boğulan Şük- rünün ailesine ayda beş lira verilmek üzere Ziraat bankasına yatırılmış, aşılı meyva fidanı dağıtılacak pasla ikram edilmiştir, Sonra Ziraat bankası muhasebecisi H. Yetişkin tarafından 19 mart 340 yılına mev. kii meriyete konulan köy kanununun iyilikleri ve Cümhuriyetimizin feyiz ve nurlarının köylere nasıl yayıldığı ve kanunun köylüye bahşettiği sa- Jâhiyetler tebarüz ettirilmiştir. Bundan sonra ziraat muallimi ta- rafından mevsim dolayısile meyva ağaçlarına ve bağlara yapılması |â- zımgelen mar ve âmeliyeler anla- tadı. Halkevi tarafından bir filim gösterilmiş ve böylece (köylülerimiz iyi bir gün geçirmişlerdir. Bütün nahiye ve köylerde de bu günde davullar çalınmış ve köy ka- mununun köylüye ve köylere yaptığı hizmetler hakkinda, konferanslar ve- rilmiştir. Umumi meclis dağıldı Umumi meclis son toplantısını va“ parak daimi encümene Abdullah Canikli (Tokat), Tahir Başara (Er. baa), Semi Yazıcı (Artova) ve Sıdkı Eken (Zile) yi seçmişlerdir. Bu yıl kabul edilen bütçeye göre 73,716 Vira hususi idareye, 39,196 lira naflaya, 172,314 lira maarife, 24,733 lira 2i- rTaat ve baylara, 43,536 lira sıhhat ve hayır işlerine, 97,582 lira müşterek ve muhtelif işlere, fevkalâde işler için 196,000 lira ki ceman 647,037 lira olarak kabul edilmiştir. Bu yılki yol vergisi de 8 Tira olarak tesbit edi- Izmir esnaf ve ahali bankası İzmir (Ak j rek ve umum nüdür B. Atıf İnan bulunmaktadır. kazazedelerine yardım edildi ei Sika tenks nh EEE KE ga