3 Nisan 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

POLİTİKA İngiliz - Alman münasebatı İngiltere, Lehistanın bir taarruza uğradığı takdirde himaye ve müdafa. Asını deruhte eylediğini Başvekil Chamberiain vasıtasile ilân etmek sure file Almanyaya karşı açıktan açığa vaziyet almaktadır. Almanya da B, Hitlerin Vilbelmshafen harp limanında otuz beş bin tanluk ikinci büyük zırhlmın denize indirilmesi münasebetile söylediği nu- #ukla İngiltereye şiddetli mukabelede bulunmuştur. İngiliz Başvekili iyilik ve müzakere ile halledilmiyecek dünyada hiç bir mesele olmadığını söylemişti. Hitler Almanyanın harpten sonra on beş #ene bunu beyhude tecrübe eylediğini söylemiş ve kendi başının çaresine bakmamış olsaydı ilelebed bekliyecek ve esarette kalacaktı.» diye cevap , tir. B. Hitler, dünyada insaniyet düsturu olmadığını ve İngilterenin siya- setinde üç yüz senedenberi yalnız kuvvet prensipini kullanmış olduğunu söyledikten sonra Vilsonur. vaitlerine inanarak silâhlarını bırakan Alman milletinin soyulup soğana çevrildiğini anlatmıştır, Bu acı hücumlardan sonra Filistinde Almanyanın işi olmadığı kadar Almanyanın bayat sahası bulunan Orta ve Şarki Avrupada da İngilterenin bir işi olmadığını söylemiştir. Almanyanın her meseleyi İngiltere ile istişare ederek halletmesi lâzım gelirse, İngiliz imparatorluğunun da her meseleyi Almanyaya danışıp mu- yafakatini alarak tesviye etmesi lâzımgeldiğini de kaydetmiştir. B. Hitler, Almanyanın kendi hayatı için elzem gördüğü yola devam eylemesine hiçbir devletin mani olamayacağını ve karşısına çıkacak her hangi devlet ile silâhla savaş yapabileceğini de ilâve etmiştir. B. Hitlerin acıktan açığa İngiltereye verdiği bu cevap artık Almanya ie İngiliz imparatorluğunun arası iyice açıldığını isbat etmektedir. B. Hitler 925 de İngiltere ile Almanya arasında akdolünün bahri da manası kalmadığına işaret etmiştir. Bu muahede fesheğilip Almanya Japonya gibi İngiltereye karşı denizlerde tefevvuku temin için yarışa giriş- #iği takdirde umumi harpten evvelki hal tamamile avdet etmiş olacaktır. Son zamanlarda gizli ilimlere karşı gösterilen rağbet arttı İkinci defa yapılacak bir çarpışma bütün cihanı ateşe verecektir. «Dikkat ,dikkat! dedi, Berlinin Ved- ding tarafında bir eczaneden iki ile #ki buçuk arasında hap alan kadın sa- kın o hapları kullanmasın. Çünkü Ür. Bu haberi işitenler acaba zavallı kadın zehiri içecek mi, yoksa o da radyonun başında bulunuyor da bu urtardığı can AKŞAM haberi işitti mi?» diye düşünmeğe başladılar. Bereket versin eczaneden yanlışlık- la zehir alan kadın rağyodaki ihtarı vakit ve zamanında haber aldı ve ko- $a koşa götürüp eczaneye geri verdi, Bu suretle radyo bir insanın hayatı. nı kurtarmış oldu. Radyoyu vakadan haberdar eden eczacı idi. Yanlış ilâç verdiğinin far- kına varan eczacı kadını nasıl bula» bileceğini düşünürken aklına radyo gelmiş ve hemen telefonla Berlin stüdyosuna meseleyi bildirmişti. Elektrikli yılan balıkları Bugünlerde Münih hayvanat bah- çesine herbiri 1,75 metre boyunda al. İı tane yılan balığı getirildi. Elektrik neşreğden bu yılan balıkları derin de- nizlerde balık avlayan bir Alman mü- tesnssısı tarafından cenubi Amerika sularında tutuldu. Bu balıklar derin sularda yaşayan deniz mahliklarının en tehlikelisidir. Çünkü vücutların. " dan elektrik neşrederler. Bir an- da 500 voltluk bir cereyan ile düşma- nını öldürmeğe muktedirdir. Onun için hayvanat bahçesinde onlara ba» kan bekçi yaklaşırken ihtiyatlı bu- lunmağ'a mecburdur. Bu nevi yılan balıklarının amudu fıkarilerinin her iki tarafında elek- trikli uzuvlar vardır. Bu uzuvlar 6000-8000 tane elektrik plâkına ma- liktir. Bu plâklar diğer elektirik akü- mülâtörlerinde olduğu gibi elektirk biriktirir. Cenubi Amerikalılar 500 voltluk elektrik darbesi vurmağa muktedir olan bu balıklardan çok korkarlar. Bir elektrikli yılan balığı diğer bir balık sürüsünün içine da- nca indirdiği bir tlektirk darbesile binlerce balığı bir anda mahvediyor. Kanun böyle — Sayın bay,:köpeğinizin yüksek- diği elli santimden. fazla olduğu için hakkınızda zabıt tutacağım? Hayır, bunu söyleyen Avrupa 2ü- bıta memurlarından biri değildir. Vaka Bostonda geçiyor. Boston şehrinde eli santimden yüksek boylu köpeklerin sokaklarda İ dolaşması yasaktır. Eski bir kanunla | ou yasak edilmiştir. Amerikada cari olan daha böyle eski kanunlar vardır. Meselâ 1915 de İ çıkan bir kanun Jova devleti hudud- ları içinden bahis tutuşmağı yasak etmiştir. Aregonda yatak çarşajlarının 2 metre 80 den uzun olması yasaktır. Başvekilin hava kurumunu ziyareti ii dağ ye Başvekli B. Retik Seydam evvelki gün Ankarada Hava kurumu binasını gezdiğini yazmıştık. Yukarıda Başvekli bu tetkikleri esnasında görülmektedir. lince o da dünya kadar eskidir. Bu- nunla beraber hiç bir devirde son zamanlardaki kadar moda olmamıştı, ta günlük faaliyetlere, piyasalara hâ- kim olacak derecede salgın halde bulunuyor. Meselâ Nevyorkta bir iş istediğiniz evya bir memuriyete gi- receğiniz zaman icab eden evrakın kenarına ilişlirdiğiniz folografınızın derhal oradan çıkarılarak suratını. an ilmi tahlilini yapması için bir fizilonomi mütehaşsısına gönderildi. ğinden emin olabilirsiniz. Fakat şim- diye kadar isimleri malüm olan bu gizli ilimlere her gün bir yenisi katılmaktadır. Hollivutta şarkı ho- calığı yapan Aleksander isminde biri iki üç sene evvel evoxisime» diye bir ilim ortaya attı. Bu adamın iddiasi- na göre biz zavallı insanlar tamamen sesimizin esiri imişiz. Karakterimiz- le, istidadımız, istikbalde bizi bekli- yen saadet veya felâketler her an se- simizden okunabilirmiş, Şarkı hocası karşısına gelen kadın, erkek bir çok insanları iki üç dakika konuşturduk- tan ve icab ederse kısa bir şarkı da söylettikten sonra evvelce tesbit et- Uludağda 4 metre kar var Kış sporunun mayıs sonlarina kadar devam edeceği anlaşılıyor Bursa gazetesi yazıyor; Ul meteoroloji istasyonunun verdiği ma- Tümata göre, martın on beşinden son» Ta başlıyan devamlı yağışlar dolayı- #ile karın irtifa üç metre yetmiş beş santime çıkmıştır, Uludağın 2000 metre irtifaındaki bu kar yüksekliği şimdiye kadar hiç bir yıl görülmemiş olduğuna nazaran, kış sporlarının mayıs sonlarına ve hatâ hazirana kar! KE gele YENAL e 2000 metre irtifadan sonra karın yüksekliği 45 melreyi ve zirve yo Tunda 2560 metre irtifada ise 6 - 7 metreyi bulmaktadır. Evvelki gece şehrimize yağmur yan garken Uludağın 1400 metre irtifsın- dan gonriki kısımlarına taze kar yağ- mıştır. Bu hafta şelirimizden büyük bir kayakçı kafilesi Uludağa çıkacaktır. Bu kafile arasında evvelki haftalarda çıkacakken tehir edilen kız enstitü- sü talebe ve musllimlerinden bir grup da bulunacaktır, kanaat i Diğer taraftan bir ruhiyatçı <in- san karakterini olduğu gibi meyda- na çıkaran ne yazısı, ne avucunun içnideki çizgiler, ne gudüeleri, ne de sesidir. Eğer insan denilen mahlü- kun gizli hüviyetini bütün çıplaklı- dile öğrenmek istiyorsanız onun yü- rüyüşüne bakımızs diyor. Bu emsal- siz ruhiyalçı San Fransiskoda otu- ran Bernette isminde bir zencidir. «Evvelâ ileri doğru, sonra geri geri 33 adım gidiniz, size hiddetli mi, sa- kin mi, artist mi, tayyareci mi, riya- giyeci mi, katil mi, yoksa bir ip câm- bazı mı olduğunuzu söyliyeyim» di- yen bu acayip kara bilgin tam Ame- rikanvari bir metodla çalışmaktadır. İleri doğru niçin 33 adım gidiyorsu- nuz da 50 değli? Geri geri gitmenin mânası ne? Buna benzer bir çok Ssualler sorabilir-amima madem ki bütün bu gizli ilimler «izah isteme- den inanmak: esasına dayanıyor, no Tüzumu var! El falı, yazıdan karakteri okumak gibi, rakamlara atfedilen mina ve gizli kuvvetleri izah etmek için de koca bir kilap yazmak icab eder, GÜNÜN ANSİKLOPEDİS senenin 188 inci günüydü. Bu ra- kamların mecmüuu 17 eder; 7 ve 10 yanyana olduğu için bulunmaz bir te- sadüftür. 7 'Temmuz âyrıca 938 s0- rakterleri ifade ederlermiş. Cenubi Amerikada insan huyları- ni tanımak için «renkler nazariye- si» nden geniş mikyasta istifade okumak istiyorsanız sevdiği renkleri araştırınız, diyorlar, Ayrıca renklerin ifade ettiği mânaları toplayan bir Tügatçe de kaleme alınmış bulunuyor. Bir sene kadar evvel ciddi bir Al- man âlimi, Dr. Ringart, "her insan suratının bir hayvan çehresine ben- zediğini ve bu surat müşabehetin- den istifade edilerek insanın karak- teri hakkında bir fikir edinilebilece- ği fikrini ortaya atmıştı, Fakst bu fazla ilmi bir fikir olduğu için Tağ- bet görmedi — $. HR. 124 üncü yıldönümü münasebetile PRENS BISMARK Alman radyoları, evvelki gün, Bis- mark'ın 124 üncü doğum yıldönümü olduğunu haber veriyorlar ve bu meş- hur şahsiyet hakkında nutuklar söy- Jüyorlardı. 1815 te doğup 18098 de vefat eden Prens Bismark, Alman ittihadını ve imparatorluğunu vücude getirmiştir. Magdeburg civarında Schönhausen'de dünyaya gelmiştir. Ailesi asil ve zen- gindi, çifliklere sahipti. Babası ise, altı çocuklu bir süvari yüzbaşısıydı. 'Bismark 1846 da Prusya meclisine âza seçildi. Petersburga ve Parise 58- fir gitti. Sonra nazır, derken Başvekil ve Hariciye Nazırı oldu. Bir emeli vardı; Prusyanın hâkimi. yeti altında bütün küçük Alman dev- letlerini birleştirmek.,. Bu maksada evvelâ Avusturyayı Danimarkaya sal- dırttı; bazı siyasi manevralar çevir dikte sonra, Sadova muharebesinde Avüsturyalıları yendi; bu devletin Av- rupadaki nüfuz ve itibarını kırdı, 1870 - TI senelerinde de Fransızla- ra karşı muzaffer olup Parise kadar gidince ve Alzas Loreni alınca Alman ya imparatorluğu doğdu, Bismark, önce kont iken bu muvaf fakıyetler üzerine prens oldu, Kendi- sine «Demir Başvekil, derlerdi. Berlin muahedesinden sonra, Bis- mark, Almanya, Avusturya ve İtiya- dan mürekkep bir <Müselles ittifak» meydana getirdi. Buna karşılık Rus- ya ile Fransa da bir ittifak yaptılar. Üçüncü Frederik'ten sonra, umu- mi harbin meşivur şahsiyeti ikinci Vil- olunca Bismarkın sayılan Bismark, «Kuvvet» unsuruna tetanos muahedesinin sözde tadili içini a m a NE e e