AKŞAMDAN AKŞAMA Radyomuzdan çıkan sesler bizi temsil ediyor Zevksizliğe, falsoya, yanlışa karşı müsamahakâr ee AN iha. ye üzcline Ütreriz; z yakalanır, «Vah vah!» deriz; bazan İkmale kalır; bir de bukarsını, umul “madık bir istidad gösterir; seviniriz... Yeni doğan ve istikbal için vaidler- de bulunan müesseseler de böyledir... Umumi alâka, üzerlerine çevrilmiş- tir. Kimimiz tenkid ederiz, kimimiz çıkışırız, kimi yeniliğin ruhunu anla- mamış, kimi nevzuhurun takip ede- ceği inkişaf yolunu kestirememiştir... Belki de, çocuğun sinirine batıcı mu- amelelerde bulunan aksi ihtiyarlar gibi aykırı lâflar ederiz... Radyo da, hayatımız ortasında yep- yeni belirmiş bir mevcudiyet... Kâh insan zekâsının bu harikulâde evlâdı karşısında bir baba gururu duyuyo- rur; kâh: ” — Patla!... Parazitlerinle yerin di- bine bat! - diye, komşunun şamatacı veledlerini azarkyan adamlara ben- Nitekim: «Ankara merkezi İstan- buldan iyi dinlenmiyor!» / şikâyetini çiyükselitik. Bunun geçici bir. çocuk p » 157 vlduğunu, alâkadarlar izah etti; yüreğimize su serpildi. Bazı spi- kerlerin konuşmasından müştekiyiz; “opallah o du kalkar, tecvidimiz de y,Şkarrür edince, kısa ve uzun dalga xda selsebil gibi bir güzel türkçe si ığlar.. Ur > ia ç Asıl bugünkü mevzuum: Ankara- #n, bu işleri yakından bilen bir dos umdan mektup aldım; radyoya dair amümiyetle tenkidlerimire cevaplar “veriyor. Niyetimizin halisliğini gös- termek için bu müdafannamenin ru- hunu sütunuma dercediyorum. 1 — Yüksek perdelerde sıkışınca başka perdeye atlıyan hanendeler bulunduğunu yazıyorsunuz. Bunların kim olduğunu biz bilmiyoruz. (Bu allanılan yer, bir oktar aşağısından başka yer olamaz.) Bu kadar “ patavatsız bir okuyucumuz olduğuna kail dekilim. Şayet bizim kulağımızdan kaçar a sir İstanbulda yakalârsanız Omücrimi koyyerineyin..-İsmile, haber verin... i Fajsolar olduğundan şikâyet eden kari- me fahri musiki inzibat memurluğu iyor demektir. —”/”. Halk türkülerinden bazılarının mübalâğa ile tarif ettiğiniz gibi - birkaç 4 içinde dolaşanları filhakika var amma, anları «folklor çeyrek saati. suretinde aftağa bir kere cihana dinletiyoruz; 4İ bir konuşma mevzuunda misal olarak *a veriyorut. Ancak, unutmamalı ki, bu « Avaların ait oldukları menileket muınla- urında caşap gece yarısı yıldırım tel- > çekenler pek çok. Demek bunları A İyen yurddaşlar var ve onların da arı birimki gibi mukaddestir, A Repertuar İşi, kiymetli sanatkâri- 4csud Cemilin uhdesindedir. Yalnız € insana emniyet verici bir sâmindir. Şimdiden 966 parça kataloğlandırıldı. Bu- $ ma rağmen, radyoda ille hoppa, havai şey- ler bekliyenler tatmin edilemiyeceklerdir. “Meswd Cemil, arkadaşlarile birlikte her gün dört saat sanalça kıymetli parçalar Üzerinde çalışıyor. Pazartesi akşamları (90,15 ten ?l e kadar verilen koro, yahut küme konserleri bu emeğin neticesidir ki, bunlar, mütemadiyen, en eski kolleksiyon- lardan alınmış eserlerle zenginleşiyor, İc- ra kaliteleri de daha ziyade mükemmelli- ğe doğru gidiyor. Bunlar dışında da, okn- yucu ve çalıcıların şahsi repertuarları tef- tişten geçmektedir. Ayrıca bir de pİyasa tur. “yı ince saz faslı var, Böylece radyömuzün Yönasırından birincisini bir gazetenin eldei »i veya sahat makalelerine; ikincisini Vâ- va ve hikâyelerine, roman veya gilrle- T 5 üçüncüsünü vilâyet ve memleket 45. İerlerine; İ hyacaktır. Yeni mektepler ünü de *'cidmem | ŞEHİR HABERLERİ Yıkılan apartıman Üç harab ev Belediyece boşaltıldı Yenişehirde inhidam sahasındaki enkaz henüz kaldırılmadığı için hâdi. senin sebebi hakkında keşif yapılma- sına dün de imkân görülememiştir. Ancak arazinin müsalt bulunmama- sından dolayı yıkilan apartıman ci- varındaki üç ahşap ve harapevde Belediyece boşaltılmıştır. Yıkılan apartımana sonradan ruh- satsız olarak bir çıkma kat ilâve edil. diği hakkındaki ihbarın asılsız oldu- ğu anlaşılmıştır. Apartımanın bölme duvarlarının tuğla olduğu tesbit edil. miştir. Bununla beraber çökmenin nedeni ileri geldiği keşiften sonra ka- ti olarak anlaşılacaktır. Neşriyat kongresine kazırlık! Ankarada toplanacak neşriyat kon. | gresi için hazırlık yapmak üzere ilâ. yet mektupçusu B. Osmanın reisliği altında bir komisyon kurulmuştur. Komisyona Maarif müdürü B. Tevfik | Maarif Vekâleti neşriyat müdürü B. Selim Nüzhet iştirak edeceklerdir. | B. Selim Nüzhet kongre hakkında Vekâletle temas etmek üzere dün ak- şam Ankaraya gitmiştir. Belediye fen işleri müdürlüğü Belediye Relslik makamına merbut olarak teşkil edilen imar müdürlü- güne fen işleri müdürü B, Hüsnünün tayini dün kendisine tebilğ edilmiştir. Fen işleri müdürlüğüne tayin edi- len Nafıa Vekâleti yapılar umum müdür muavini B. Nuride bugün şehrimize gelerek yeni vazifesine baş- İki GELİŞ dörde ayrılacak Bakırköy ortamektebinin 245 Kız ve 225 erkek talebesi vardır. Bu kadar kalabalık bir mektebin gerek tedri- sat, gerek inzibat bakımından mah- zurları görüldüğünden bu mektebin gelecek Hazirandan itibaren iki kıs- ma ayrılarak müstakil birer mektep olması, Kasımpaşa ortamektebinin 371 kız ve 519 erkek talebesininde ikiye ayrılarak ayrı birer mektep ha- linde idaresi Maarif Vekâletince ka rarlaştırılmış ve alâkadarlara tebliğ edilmiştir. hafif yazılarma, zabıta haberlerine ben- #elebiliriz, Bu arada açık saçık ve müle- müddeiumuminin müdahalesini mucib olacak cinsten neşriyat yoksa, bu zaten radyamuza tavsiye edilemez. Bu müdafaaları dercetmemiz, İstik- balde icab ederse, daha şiddetli, da- İ ha insafsız hücumlar yapmak hakkı- ni kazanmak içindir, Tek falsoya, tek hece hatasına, şu kadarcık zevk in- hirafına cevaz yok... Dikkat!.. Rad- yomuzun ses ve bütün cihan mü; vacehesinde bizi temsil ediyor... Bü- tün maneviyatımızı zübdeleştirmiş olarak... Müsamahaya, iğmaza, olu- runa bağlamağa imkân yoktur. Tenkidlerimiz bunun için acıdır ve ad oluerLir., (Vâ - Nü) Karilerimizin mektupları Sesli ve kokulu sanayi, ikamet sahalarında bulunamaz Seyyar sattciların bağırmala- rından şikâyet ediyorsunuz. Fa- kat ya biz ne yapalım ki, bir ta- rafımızda bir kereste fabrikası, öle yanımızda bir bakırcı dükkâ- nı var, Bu iki merkezden çıkan gürültünün âsab üzerinde ne te- sir yaplığını düşünün. Mahalle aralarında koku ve ses neşreden sanatlar bulunmamalıdır. Madem- ki İstanbulun mantıki bir şehir haline getirilmesi isteniyor, bu gibi işleri ikamet mıntakaların- dan ayırmak lâzımdır. Bu mevzu yalnız bizim mahal- lenin meselesi olmadığı için ad- resimi yazmıyorum. Bütün İstan- bul aynı noktai nazardan tedkika muhtaçtır. A. Ferid R. Tavuk yüzünden çıkan kavga Çiftçi Osmanı bıçakla yara- layanların omuhakemesine başlandı Çengeiköyünde Hasibpaşa çifliği denilen yerde bir tavuk meselesinden çıkan kavga neticesinde çifçi Osma nın yolunu bekliyerek öldürmek kas- dile bıçakla yaralamaktan maznun Ahmed ve Hamdi adisyında iki kar. deşin muhskemelerine dün âğırceza mahkemecinde Laşlanmıştır. | Mahken ede Ahmed vakayı şöyle anlatmıştır: — Vaka günü sabahleyin çifçi Osman sokakta bir arkadaşına, tavuklarımı gös- tererek, bana küfretti, Bu yüzden mızda kavga çıktı, fakat ayırdılar, Esasen Osman, kendi ailesinden bir kızı ağabe- yim Hamdiye "yermek istiyordu. Benimle kavga ettiğini duyunca, ağabeyim kahye- de: vMademki benim kardeşimle kavga | etmiş, ben de onların kızlarını almıyaca gumus dedi. Gece biz ağabeyimle eve giderken Os- man arkamızdan yetişerek: «Biz sana zımızı vermiyeceğiz» diye küfretti ve elin- deki çekecekle ağabeyime vurdu. Ağabe- yim de cebindeki küçük çakı ile onu hafif- ! çe yaraladı. Bu işte benim alâkam yok- | tur, Hamdi d. vakayı ayni şekilde an- latlıktan sonra: — Osman yolda bana vurdu, ben de küçük çakımı çekip üzerine atıldım, Bun- dan sonra ne yaptığımı bilmiyorum. Va- kada kardeşim Ahmedin alâkası yoktur, dedi Osmanın muayenesini yapan dok- tor raporunda, yaraların ağır ve çakı İ ların istimlâki ve sokakların | muhalif olarak yolda fazla süratle ile değli, büyük bir kama ile açılmış olduğu billiriliyordu. Maznunlar bu rapora da itiraz ettiler. Şahidlerin çağırılması için muhakeme başka gü- ne bırakildı. Belediye istimlâk müdürü dün işe başladı Belediyede yeniden teşkil edilen İstimlâk müdürlüğüne tayin edilen B. İsmail Hakkı dün yeni vazifesine başlamış ve müdürlük kadrosu da teşkil edilmiştir, İstimlâk muamele- leri dün Belediyenin muhtelif şubele- rinden yeni müdürlüğe devredilmiş- tir. : .. : Yeni köprü . : Şimdilik yalnız . : bir yol açılması .. . se düşünülüyor Belediyeler bankasından istikraz edilecek beş mliyon liranın varidat getirecek işlere tahsisi esas itibarile kararlaştırılmıştı. Bu sebeble Gazi köprüsüne ulaşacak Unkapanı - Şeh- zadebaşı, Azapkapı - Taksim yollarile köprünün her iki başında açılacak meydanlar için lâzım gelen para bu beş milyon liradan ayrılmıyacaktır. Diğer taraftan köprü önümüzdeki Ağustosta biteceğinden bu yollar hak-| kında bir karar verilmesi lâzım gel mektedir. Yolların üzerindeki bina- inşası için üç milyon Uraya yakın bir pa- raya ihtiyaç vardır. Bu paranın der- hal ve süratle tedariki mümkün ola- madığına göre şimdilik yalnız her iki baştaki meydanların tanzimile Azapkapıdan Şişhane yokuşuna ve Unkapanımdan da Eminönüne doğru bir yol açılması suretile köprü müna- kalâtının temini ihtimali mevcuddur. Hızlı giden şoförler mahküm oldular Kemal ve Yasef adlarında iki şoför belediye seyrüsefer tallmatnamesine otomobil sürdüklerinden yakalana- Tak adliyeye teslim edilmişlerdir. Dün Sultanahmed birinci sulh ce- za mahkemesinde yapılan muhâke- me neticesinde suçları sabit olduğun- dan bu iki şoförün ikişer gün baff hapislerine, ikiser lira para cezası ödemelerine ve üçer gün müddetle de çalışmaktan omenedilmelerine karar verilmiştir. Feci bir kaza Bir kadın kuyuya düşerek boğuldu Dün akşam üzeri Beylerbeyinde fe. ci bir kaza olmuştur: Beylerbeyinde Burhaniye mahallesinde B. Cemile ait bir köşk vardır. Bu köşkün bahçe.” sindeki kulübede de köşkün adamla- rından Esref isminde biri oturmakta. dır. Eşrefin, Üsküdarda ( Bulgurlu kö- yünde oturan annesi Habibe birkaç gün evvel oğluna misafir gelmiştir. Bayan Habibe, dün bir aralık köş- kün bahçesinde dolaşırken büyük bir kuyunun ağzındaki ince bir kapağa basmış, kapak kadının ağırlığına ta- hâmınül edemeyince, kadıncağız ku- yuya düşüm il | Hâdiseyi görenler, derhal zabıtayı | haberdar etmiş, zabıta da Üsküdar itfajye grupunu malümallar etmiş, tahlisiye motoponıpu derhal gelerek kuyunun suyunu boşaltmışsa da an- cak bayan Habibenin cesedi çıkartla- bilmiştir. Bütçe tetkiki bitti Vali Belediye Reisi doktor Lütfi Kırdar, dün de geç vakte kadar dai- mi encümen toplantısına riyaset ede- Tek Meclise verilecek bütçe tedkiklerile Meşgul olmuştur. Dün akşamki top- lantıda bütçe tedkikatı tamamlanmış- tar, . Buyıl maşallah kapış kapışa EN ei mara Iİ Esir çx ng Çiçek ve Istanb Gazetelerde çiçekçiliğe dair bir ras por gördüm. İstanbulda çiçekçilik sen zamanlarda (yeniden canlanmağa başlamış. Bilhassa ticaret maksadile değil, zevk için çiçeğe merk edenler artıyormuş. " Her halde hoşa gidecek bir vaziyek, Bizde, bilhassa İstanbuda çiçek me- rakı, çiçekçiliğin mazisi ile, tarihi ile meşgul olanlardan biri de üstad Ah. med Rasimdir. “ Ahmed Rasim İstanbulda çiçek me rakı ve çiçekçilik etrafında kıymetli bir tedkik yapmıştır. Üstad bu tedki- kinde yalnız karanfillerin çeşitlerini saymak için sahifeler doldurmuş. Ne «Gümüş fincan» lar, ne «Feridun»lar, ne «Fendi Malta» lar, ne «Fındıklı Br. yaz» lar, ne «Tarla bozan» lar, me «Eseri taravet» ler, ne «Cebeci morus lar, he «Çelik saplı lar, ne «Gülüzars lar, ne «Cilve pesend» ler, ne «Merati cemal) ler kalmış... Aşağı yukarı bü- gitmiş ki, bir çok yeni çiçekler, yeni cins karanfiller yetiştirenler olmuş. ler, orada üretmişler, yeni isimlerle dünyaya, bütün yeryüzü çiçek me miş. Hattâ ilk lâle soğunının 1559 se nesinde ilk defa Bavyera : tarafından İstanbuldan getirildiği de meşhurdur. * Bundan sonra çiçekçiliğimiz - tabir. enizse - ölü bir sanat, rus ölü bir ziraat işi haline girmiştir. Hal iş haline girmiştir. Her sene yeni cins b mükâfatlar verilir, en güzel pır, bu suretle çiçekçilik lir. Halktaki çiçek merakı daha ziya- de körüklenir. Ekseriya bu gibi müsabakaları da belediyeler yapar. Meselâ Califoria- da her sene büyük çiçek bayramları, çiçek müsabakaları yapılır ve bura- nın çiçekçiliği de, meyvacılığı derec&- sinde meşhurdur. Bu iş çok para ge- tirir, Himet Feridün Es RR RR Re eee Beyoğlunda kuduz kedi yok Bir gazete, Beyoğlunda kuduz ke- dilerin artarak insanlara saldırdı ğını yazıyordu, Bu neşriyatı nazarı dikkate alan Beyoğlu kaymakamlığı, Beyoğlunda kuduz kedi . bulunmadı. ğını, ancak mart ayı münasebetile sokaklarda fazlaca gezdiklerini tesbit etmiştir. ii i Maamafih Beyoğlu temizlik ame- lesi serseri kedileri toplamağa başla. ER een A ağam