sm öeeeündiğiiğiğiğğşk iünemetcek ela aki 25 Mart 1939 AKŞAMDAN AKŞAMA Sporumuz niçin hasta? Bir bakıma komik bir manzara; Süvarisini fırlatan at gibi.. Daha nazik ve modern bir teşbihle: Şoför- süz giden bir otomobil gibi... Fenarbahçe birinci takım oyuncu Kâllerini ilân ederek harekete geçi yorlar... Arkadan idareciler, perişan bir hal de, haykırıyor: — Futbol faaliyetini muvakkaten tatil ettik. Nasreddin hocanın hikâyesine ben- zemiyor mu: Ciğer almış. Nasıl pişirileceğine dair tarifi cebine koymuş. İştihası kabara kabara eve gittiği sırada, çay- lak kırmızıyı tepeden sezerek gelmiş, kapmış. Kuş havalamp giderken, hoca tarif pusulasını cebinden çıkarmış ve semaya doğru sallıya sallıya hay- kırmış: «Nafile. Ağız tadiyle yiyemez. sin! Tarifname bende kaldi!» Fenerin idarecileri de anarşi çayla- ğına birinci takımlarını kaptırdıktan sonra: Vizamname bizde! Zor oynarsı- LZ... * diyerek Nasreddin foca komiks liğini arzediyorlar. ... Buraya kadar mizah ciheti. Filhakika, süvarisini düşüren atın, şoförsüz giden otomobilin de ilk ba- kımda güldürücü bir tarafı vardır. Fakat ekseriyetle netice feci biter. Bu manzara karşısında: — Adam sen de!... - diyip geçemi- yoruz. Zira sporu: «Topa bir tekme vurup kale deliğinden içeri talkmaktır»; sporcuyu da: «Tekmesi ve yumruğu en kuvvetli, en pek azgın delikanir » şeklinde anlıyanlardan değiliz. Beden terbiyesi yoluyla ırkın dü- zelmesi!... Beraberce hareket alış kanlığı... Ferdi ve müşterek çevikli. ğin artması... Bütün bu hasletlerin genç nesillerde hasıl oluşu bir milletin maddi mane- vİ kıymetini arttırır diye spora ehem- miyet veriyoruz, Devlet bu işle ilgile- niyor, tahsisat ayırıyor, teşkilât ya- piyor; müsbet neticeler almak isti- yoruz. Şayed top yüzünden, klüp dalave- releri yüzünden dersini bırakıp aylak- laşan binlerce ve binlerce gençler zuhur ederse netice menfi oluyor demektir, Şayed «beraberce hareket kudretin yerine, ebiribirinin gözünü oymakı, «gemi azıya almak», ve bir taraftan «cebir» meyli, öle yandan canarşis istidadı gençliğin teamülleri arasında doğarsa olmadı bostan, bitmedi kar. yerek bu vaziyetlere meydan veren- Ter. ... Bir de mühim istifham: Acaba bu bozukluğun sebebi daha. mı derin? Spor tarihimize bakınız: Sporumü- rün nüveleri, ştarada burada - liberal iktisadda dükkânların açılması şera- yanına yayılan hüdainabit dükkân- lar devletci bir müessese haline gele- miyeceği gibi bunlar da gelemiyor. yardım edecek Belediye fen heyeti belediye reisine bir rapor verecek Belediyenin, Belediyeler bankasın- dan istikraz edilecek beş milyon Hira» nun bir kısmile mütedavil bir sermaye tesis edeceğini yazmıştık, Evvelce de kâydettiğimiz gibi bu (mütedavll sermaye) İle şehir içinde plân muci- bince açılacak cadde ve sokakların yalnız geçecekleri kısımlar değil, her iki taraftaki binalar da istimlâk edi- lecek ve bunlar satılacaktır. Ancak bu (mütedavli sermeye) ile belediye nin imar işlerinde tâkip edeceği hat- ti harketi kati olarak tesbit etmek üzere Belediye fen heyetinde tedkik- let yapılacaktır. Bu hususta vali Dr. Lütfi Kırdara bir rapor verilecektir. | Bu raporda Belediyenin istimlâk sa- hâsında kalacak, fakat bu sahada yöla gidecek olandan hariç bulunan yerlerde ne gibi binalar yapıldığı tak- dirde Belediyenin menfaatine muva- fik olacağı bildirilecektir. Bundan başka Evkaf idaresi de Belediye ile teşriki mesat ederek Be- lediyenin istimlâk ettiği sahalarda geniş mikyasta arazi satın alacak ve burada bazı binalar yaptıracaktır. Bu hususta Evkaf da bir program ya- pacak ve şehrin imarına yardım ede- cektir, Sürp Agop Belediye mezarlığın bir plânını yaptıracak Belediye, şehircilik mültehassısı B. Prost şehrimize geldiği zaman Sürp i Agop mezarlık sahasının plânımı tan- zim ettirecektir. Sahanın bir kısmı yeşilliğe, diğer kısmı da iskâna tah- sis edilecektir. B. Prost plânmuı yap- tıktan sonra fen heyeti iskân edilecek sahayı ifraz edecek ve Belediye bunu satılığa çikaracaktır, Pamuk ihracı için Vekâletten müsaade alınacak Pamuğun İhracı İktisad Vekâletin- den müsaâde almak şartına tabi tu- tulmuş ve keyfiyet dün alâkadarlara bildirilmiştir. . Bir tütün ii işçisi yaralandı Fenerde İnhisarlar idaresine ald tütün deposunda işçilik eden Mustafa denk üzerinde çalışırken muvazene- sini kaybederek düşmüş, başından tehlikeli surette yaralandığı cihetle cerrahpaşa hastanesine yatırılmıştır. sna ram am Benim uzaktan bakıp gördüğüm budur: Liberal sistemle devletçi sis- tem sporumuzda çarpışıyor; ve ha. Kiki spor bu ikilik arasında eziliyor. Ya totaliter devletlerin şekillerini, ya demokratik şekilleri vahdet halinde benimsemekten başka çare yoktur. Sporu altı kaval, üstü şişhanelik- ten kurtarmalı, (VA-Nü) NOT: Bu yazıyı yazdıktan birkaç sart sonra Fenerbahçe spor klübü idare Heyetinin kararını okudumsa da sporüumuzda anar- şi bulunduğuna dâir kanaatim EE değildir. ŞEHİR HABERLERİ Evkaf imara | Karilerimizin mektupları 400 hane bir tek çeşme kullanıyor! Ahırkamda b çeşme vardır. Bir kere başına giderek nasıl bu- Tunduğunu görmek lâzımdır. Mahşerallah! Ne döğüşler, ne boğuşmular... 400 hane burasını kullanıyor. Eskiden İshakpaş& Saraçhanö- #inde de bir çeşme vardı. Halk ondan da istifade ederdi. Kapa- tilması Ahırkamdakinin böyle iz- dihâmina sebebiyet vermiştir. Bu semtte pek Şok fakirler ol- duğu için hal ve vakti biraz ye- tinde olan konu komşu parayla sakalara getirttiği sular Allah rızasıyçün dağılmak mecburiye- tinde kalıyor. Bu hülin önüne geçilmesini Y4- ca ederiz, Mihriban Albek j Iki gece hırsızı yakalandı Şişelerle rakı ve şarap, tütün paketleri çalmışlar İbrahim Emniyet direktörlüğü ikinci şube ikinci kısım memurları, şehirde muh- telif gece hırsızlıkları yapan İbrahim ve Ahmed isimlerinde iki hırsız daha yakalamışlardır. Bunların yaptıkları hirsızlıklar, Galatada Karamustafa paşa caddesinde Fehminin tütüncü dükkânından üç yüz paket muhtelif cins sigara İle on büyük şişe rakı, Be- yoğlunda Parmakkapıda mezeci Pe- riklinin dükkânının Camını kırmak süretile on şişe büyük şarap ve meze- ler çalmaktır. İbrahim 18 Ahmed, diğer Vaslı is müindeki birile de uyuşmuşlar ve çal- i dıklarmı bu adama — Batmışlardır. “ Şimdi her üçü Hakkındaki * tahkikat genişletilmektödir. İkinal Gdildikten sönra adliyeye verileceklerdir, Bir ip hırsızı yakalandı Sabıkalı hırsızlardan İbrahim is- minde birl, evvelki gece Cağaloğlun- da Gümüşhaneler sokağında bir ga- zete baylinin yazıhanesinin kilidini açmak suretile içeri girmiş ve otuz kadar büyük sicim yumağı çalıp ka çarken bekçiler tarafından yakalan- aşar. | Yangınlara karşı yeni tedbirler Hanlarda müşteil maddeler bulundurulmayacak seselerle hanlarda müştell maddele- rin bulundurülmaması, sinema, ti- yatro gibiyumuma mahsus binaların dahilinde tadilüt yapıldığı zaman ta- Ahâtın itfaiyeye bildirilmesi bir ta- mim ile alâkadarlara “tebliğ edilmiş. tir, Belediye yangınlara karşı yeni ted- birlet almak niyetindedir. Sadıkzade vapuru henüz kurtarılamadı Finike civarında Adrasan koyunda taşlara oturan Sadıkzade vapuru he- | nüz kurtarılamamıştır. Kazazede va» purdaki 1100 ton yükün 500 tonunu : almak üzere Konya vapuru dün Ad- rasana hareket etmiştir, Anafarta ve Dumlupmar vapurla» ri Adrasana vasıl olmuşlardır, Kaza- zede vapur sancak iskele tarafından derin yara almış ve dümen bodosla- ması kırılmıştır. Sadıkzade vapurundan alınan 150 yolcu hava müsaid olunca Anafarta Mi b Adrasandan yola çikacaklar- y © tahlisiye gemisi yoluna devam etmektedir. Yarın kaza mahalline va- racaktır, Denizbankın ısmarladığı vapurlar Alman heyetile müzakere neticelendi, umum müdür Ankaraya gitti Almanyada yaplırılan vapurların vaziyeti Üzerine Denizbank ile Ham- burgdan geleni Alman heyeti arasın- daki müzakereler dün neticelenmiş- tir, Her iki tarafın da noktai nazar- ları biribirine yakın olduğu tahmin edilmekte, esaslı ihtilâfların halledil. diği söylenmektedir. Denizbank umum müdürü .B. Yu- 8uf Ziya Erzin Almanlarla yapılan müzakere neticesini İktisadi Vekâle- tine arzetmek üzere dün akşam An- karaya gilmiştir. , İmar bürosuna gelecek mütehassıslar İmar işlerile meşgul olan İmar mü dürlüğü bürosunun ecnebi ve yerli mütehassıslarla takviye edileceğini yazmıştık. Şehircilik müfehassısı B. Prost Av- rupadaki mütehassıslardan “İstanbu. Yun imar işlerinde faydalı olacak şah- #iyetleri tefrik ederek bunların isim- lerini belediye Belediye reisliği de bunlar için Heye ti Vekileden karar aldıktan sonra bu mütehassıslar belediyede istihdam edileceklerdir. Bahçekapı yangını tahkikatı Bahçekapıda Hasan ©cza deposu yangım etrafında tahkikat devam ediyor. Dün ehli vukuf heyeti tarafın- dan yangın yerinde keşif yapılması kararlaştırılmıştı. Fakat yangın en- “ Onun için boşuna gizleme, hangi köyde geçireceksin söyle?... : B. A. — İstanbuldal... yazı relsliğine bildirecektir, | SOHBET: Derkenar ı RENK ve «NUANCE», — Felsefi hi. kâyelerinin birinde, Gambara' da, Honorö de Balzac: «Sanat eserlerinde mükemmeliyet çoğu zaman ruhun onları genişletmesine engel olur» def, Mükemmeliyetin bir kusur sayılmasış eksik, âdetâ bir işaret hâlinde kalmış eserlerin ötekilerden, Balzac'ın tabi- ri ile «taslağın bitirilmiş tablodan» daha velüd olduğu fikrini ortaya ilk sürenler bilmem XIX uncu asır baş Jangıcı muharrirleri midir? Herhak de bu fikir bilhassa onlardan beri ilerledi. İkmal edilmiş eser ufku ka- kendi ruhumuzun zenginliklerini d6 görmemize İmkân bırakmıyor... Deni- lebilir ki bütün symbolisme cereyanı hep bu düşünceden, eserin inşasına kariği de iştirak ettirmek arzusun- dan doğmuştur. Verlaine'in: «Pas le Couleur, rien gue la nuance» demesi, Bülzac'ın hafifçe, belki sessizce söyler diğini »srârla tekrar etmekten başka ” bir şey değildir. Fakat bü ısrar, hiç şüphesiz, mâ- nayı hayli değiştirmiştir: Balzac, bi- linmeden, farkına varılmadan yarımı bırakılmış eserler istediği halde symbo- listler o yarımlığı, eksikliği, | silik olmağı sanat eseri için, nasil söyliye- yim?... bir mükemmeliyet şarta hali- ne getirmişlerdir. Balzac'ın sözü ha- rabeler karşısında hayli coşan bir ro- mantiğin itirafıdır. (Zaten mecnun bestekâr Gambara, bir dehanın ha- rabesidir). . Verlaine'in musrağı ise Mallarmö'nin; «eEserimi bitirdim; ar- tık biraz gölge, biraz karanlık katmak kaldi» sözünü hazırlamıştır. Symo- İistlerin estetiğinde vüzuhsuzluk âri- zi bir hâlet değil, şairin cehd ile var- ması lâzım gelen bir mertebedir, Ba- zan sadeliğin en ilerlemiş tasannuğ eseri olduğu gibi... Böyle bilerek, arzu ederek esere ka tdan vüzuhsuzluk nihayet sırrımı if- — Fakat Istanbul bir şehirdir!... B. A — Zarmetmem, öyle olsa oh, beş yirmi tiyatrosu, beş on müzesi, bir