POLİTİKA: görem Kabine eğişikliği Bügün Avrupa ve hatta dünya sullyu başlen üç sahadaki mübareze neticesinde ya istikrar bulup lâyıkile sağlamlaşacak, yahut berbad ola- rak sonu harp olacaktır. Bu sahalar Akdeniz havzası, Orta ve Şarki Avrupa ve Uzak Şarktır. Bu sebepten bu sahalardaki yalnız büyük devletlerin ara- sında cari münasebatın değil, ayni zamanda her memleketin dahili politi- kası ile alâkadar değişikliklerin de büyük ehemmiyeti vardır. Romanya ve Yugoslavya Kabinelerinde ahiren vuku bulan esaslı deği- şiklikler bütün Avrupanın dikkatini celbetmiştir. Çünkü bu tebeddüller ilerdeki beynelmilel hâdiselerde ikinci derecede olmakla beraber hayli mü- him roller oynayacak bu memleketlerin dahili münasebetleri üzerinde ol. duğu gibi harici politikaları üzerinde de müessir olmaktadır. Romanya ve Yugoslavya Kabineleri değiştikten sonra Macaristan Ka- binesi de değişti. Çekoslovakyanın taksimi esnasında Macaristanı milli hu- dutlar haricindeki Macarların yaşadıkları yerlerin Macaristana ilhakı ga- yesini güden milli politikayı şimalde tahakkuk ettirmiş olan Başvekil İmre- dy ve Kabinesi istifa etmiştir. İstifasının zahiri sebebi şudur: Parlâmentoda yahudilerin hukukunu tah- dit edecek bir kanun müzakere edileceği bir sırada hükümetin başında ced- dinin ceddine ana tarafından yahudi kanı olan bir adamın bulunması- na Başvekilin kendisi razı olmamıştır. Fakat hakiki sebep Macaristanda müfrit - muhafazakârlık ile »slâhat taraftarları ve büyük arazi sahipleri ile ziraata salih yerlerin köylülere tak- simi davaları üzerinde umumi harpten sonra da şiddetle devam eden xiddı- yet ve mübafezedir. Bu davalar yüzünden hükümet partisi milli birlik ile muhafazakâr ve liberal ve marksist muhalifler arasında şiddetli bir çekişme vardı. İmredy hükümetinin arazi meselesini ösasındanı halletmek üzere ahiren hazırladığı son wslâhat milli birlik azaları arasında da tefrika ve niza doğurmuştur. Bu tefrikayı fırsat bilen muhalifler yani Eckhardların müstakil zürra partisi, Kont Bethlenin muhalif büyük arazi sahipleri partisi ve muhafazakârlar birleşerek yeni hükümeti kurmak istemişlerdir. Fakat devlet şefi Amiral Horthy Mebusan meclisinin yekânu 245 olan azalarımın ekseriyeti mütlakasını teşkil eden 163 mebusun mensup bu- lunduğu milli birlik partisinin dağılmasını istemediğinden yine bunun içinde yeni Kabinenin çıkmasında ısrar etmiştir. Macaristandaki değişik- Tik, bu devletin Berlin « Roma mihverine bağlılığını müteessir edip etmiye- ceği düşüncesi ile Almanya, İtalya, İngiltere, ve Fransa ve konışuları Yu- Kadınlar erkek, Fakirler zengin olarak yeniden dünyaya geleceklermiş ! Maruf Viyanalı fiziyoloji mütehas- sısı doktor Eügen Kolisko geçen gün Londrada (Öldük- ten sonra yeniden Viyanalı tanınmış fiziyoloji mütehassısı doktor Kolisko bir insanın bin sene fasıla ile yeniden dünyaya geldiğini iddia etmektedir. Doktora göre evvelce kadın olan ikin- ci defa erkek, fakir ise zengin, kaba ise ince ruhlu olarak doğuyormuş. Ve bu devri daim şekilde devam ediyormuş! dise tekerrür edip durmaktadır. Bir insanın öldükten sonra tekrar dün- yaya gelmesi için vasati olarak ara- goslavya ve Romanya tarafından yakından takip edilmektedir. Eski dinlerin Ama - terasu - Aho - mi - Kami: Er saca Amateras derler. Japon ilâhla- rının arasında en popüler olanıdır. Amateras beşeri koruyan, insanlara iyilik yapan ilâhtır. Bu ilâhın elin- de güneş vardır. Kara Krişna: - Dünyayı yaratan Vişmunun ruhunu taşıyan dokuzun- cu ilâhtır. Hindliler en çok bu ilâhı sayarlar. Endra: - Brahmanların en büyük mabududur. Yağmurla (yıldırımın Mâhıdır. Bu ilâh büyük bir fil üstün- de gezer. büyük ilâhları Manton: « Yer yüzünü verimli kı. lan güneş ilâhıdır, Kadim Mısırlıların mabududur. Bu ilâhın başı atmaca vücudu insandır. Oes: - hıdır, Çinliler bu ilâhı Buda ile karış tırırlar. Asesler: - İskandinavya ilâhlarıdır: Odin, hava ilâhı, Vili; İşik ilâhı; Ve: Ateş ilâhı; Freyja: Gökyüzü ilâh; Tor: Gök gürültüleri ilâhi; Baldi: İlk bahar ilâhi, Eğlenceli hız hesapları 'Tazi saniyede 25 metre yol alır; güvercin 27, bıldırcın 17, sümüklübö- cek 0015, yağmur damlası 11, Bahri- muhitte dalga 21, sinek 7, koşan de- ve 4, şahin kuşu 28, ağaçlarda Trüz- gürın sesi 6120, kartal 31, volkandan fırlayan taş 975, sel 40, kırlangıç 67. Gine ile Sterling İngilterede iki nevi altın para var- dır biri Gine, öteki Sterling. İlk altınlar İngiliz tacirlerinin İn- giltere müstemlekesi Gineden getir- dikleri altınlardan basıldığı için Gine adını aldılar, Sterling altınları da, Edimburg ci- varında Sterling şatosunda basılmış- tır, Yaman bir tiryaki Yeryüzünün en tiryaki adamı ge Ççenlerde doksan sekiz yaşında ölen Hollanda Van Klesdir. Bü zat ömrü müddetince dört ton tütün içmiştir. Bu zatın vasiyetnamesi de görülme- Miş bir vasiyetname idi, — Cenazeme gelecek olanlara ikt Pipo ile elli dirhem tütün dağıtılacak» tır, Tabutumu takib edenler tâ evim- NUUNAEEE NA EENERENUEUAAEE EE EUAEEANE ENSE KEN EEAAASADANAS ENES OAAADEAAANESENE SONE NAANAM Kaldırımsız sokakların inşa- sına devam ediliyor Belediye, şehirdeki bozuk ve kaldı- Yımsız sokakların inşasına devam et- mektedir. Kü ia Eğdiç, Üs- küdarda Ferah, Üsküdar - Şile yolu- hun parkesi, Cihangirde Yeniyuva Ye Havyar sokakları dalmi encümen tarafından ihale edilecektir, Bu 60 kâklar 27 bin küsür liraya inşa edi- p Bir sarhoş yakalandı İstinyede oturan Cahid isminde bi- Mİ, evvelki gece son derece sarhoş ola- Tak, Beyoğlunda abanoz sokağında bir camlarını kırmış, polis tarafın. evin dan dmiştir, yakalanarak mahkemeye veril den kliseye, kliseden mezara kadar durmadan pipo içeceklerdir. Ölünün vasiyeti yerine getirilmiştir. Cenazede bulunanlardan biri diyor ki: — Hepimiz pipolarımızı can ve gö- nülden çekiyorduk. Binlerce kişi idik, Etrafa öyle bir duman yayıldı ki, nihayet siş ortasında gibi biribirimi- zi göremez olduk!.. | İki terlikçi biribirlerini yaraladı Cavid ve eni adlarında iki ter. likçi rekabet yüzünden kavga ederek biribirterini dövmüşler, ökçeli terlik- lerle biribirlerini yaralamışlardır. Dün Sultanahmed üçüncü sulh ce- za mahkemesinde muhakeme &dilen bü iki kavgacı birer ay hapse mah- küm olmuşlar ve tevkif edilmişlerdir, Sıcak su dolu tencere elinden kaydı, bacakları yandı Beşiktaşta Yıldız caddesinde oturan bayan Ayşe, mangal üzerinde kayna» makta olan su tenceresini indirirken elinden kaymış, bacağından yanıklar almıştır. Polis bayan Ayşeyi tedavi al- tına aldırmıştır, o SVINK KESME) Prof, Panosyan dünyaya, gelmek» mevzuu (üzerine bir konferans vermiş ve bu meselenin hiç şüphe bırakmıyacak surette ay- dınlatılmış olduğunu söylemiştir. Doktorun ifadesine nazaran ilim, yar kında insanların geçirdikleri tahay- vüllerin hakikatını izah edecektir, Doktor Kolisko konferans bitmek Üzere iken dinleyicilerden bir adam ayağa kalkarak, kendisinin bundan evvel Neron devrinde Romada bir giladintör olarak yaşamış “olduğunu söylemiştir. O devirde gladistörlerin Arenada nasıl harbeliklerini izah eden bu adamın tarifi, bütün müte- hassısların fikirlerine nazaran en in- ce teferrüatına kadar doğrudur. Öldükten sonra tekrar dirilme na- zariyesine insan doktor Kolisko bir İngiliz gazetecisine demiştir ki: «Bundan sonra bir daha dünyaya geldiğiniz zaman bir köpek veya bir sinek olarak doğmanıza imkân yok- tur. Bir domates veya bir balık olma- nız da kabil değildir, Çünkü insanlar yine insan olarak tekrar dünyaya ge- Jirler, Şayed bir insan imücrim ise gele- cek hayatında onun icna bir adam değil, iyi bir adam ölarak doğması ihtimali çok kuvvetlidir. Şayet bir in- san şimdi kendisini koruyarak yaşi. yor ve ancak bir kaç günah işlemiş bulunuyorsa, onun gelecek hayatında bir mücrim olması ihtimali vardır. Eğer bugün zengin ve yüksek bir mevki sahibi iseniz, gelecek defa dünyaya gelişte bir fakır ve fakır iso- niz zengin olmanızı bökliyebilirsniz. İbtimal ki hepimiz evvelce birer cani ve katil idik de yeni hayatımızda na, muslu insanlar gibi yaşıyoruz. Tekrar dünyaya geldiğimiz zaman cinsiyetimizi değiştiriyoruz Şair ve artistler gibi insanlarda kadınlık his- lerinin mevcut olması bu suretle izah olunabilir. Bu gibi insanlar bundan evvelki hayatlarında tam erkek ola- Tak yaşıyorlardı ve bu sefer kadın olarak tekrar dünyaya geleceklerdi, fakat vakıllarını beklemeden erken geldiler. Biz hepimiz bundan evvel yaşamış olduğumuz halde, evvelki hayatımıza ald tafsilâtı hatırlayamayız. Fakat bazan gördüğümüz şeyleri ve hadise- leri tekrar yaşamış olduğumuz arada sırada bir şimşek süratile hafızamız- dan gelip geçer. İnsanlar içinde bu yeniden dünyaya gelme kâidesine karşı istisna teşkil edenler de vardır. Bugün yaşayan insanların bundan evvel yalnız bir defa dünyaya gelmış olduklarını zannetmeyiniz. Bilâkis bir kaç kere dünyaya gelmiş, ölmüş yeniden dünyaya gelmişlerdir. Bu ha- dan bin sene geç- mektedir. Son ha- yatınızda basit bir rahip, ondan evvel bir Roma imparatoriçesi, daha evvel bir Yunanlı esir ve bir Mısırlı muha- rip olarak yaşamış olmanız çok muh- temeldir.» Kısa boylu, geniş alınlı ve tesirli mavi gözlü olan doktor Kolisko sö- züne devamla demiştir ki: « On dokuzuncu asrın arkboloji mütehassısı Ş$ilman müstesna bir misâl teşkil eder, Şilman basit bir Almah iş adamı İdi, Bu adam başkâ bir devirde yaşarken Trua harabeleri hakkında eline ne geçtiyse okumuştu. Yeniden dünyaya gelişinde bir iş dolayısile 'Trua harabelerinin bulun- duğu taraflara gitti. Orada dolaşır ken 'Trua harabelerinin nerede bu- Tunduğunu, bir vakıtlar orada yaşa» mış gibi bilerek gösterdi, Onun gös- terdiği yere ilim adamları yanlıştır, dediler. Bunun üzerine Şilman gös- terdiği yarde bizzat hafriyat yaptı va haklı olduğunu cihana isbat etti, İnsanların bir defa fakir, bir defa zengin, bir dela kadın, birdefa erkek, bir defa iyi ve bir defa kötü olarak dünyaya gelmelerinin sebebini ruhun en yüksek mertebeyi bulmağa çalış- masında aramak lâzımgelir.> Doktor Kolisko kendisinin de bun- Gan evvel dünyada yaşadığına inan- makta ve fakat bundan evvel ne ol- duğunu söylemek istememektedir. İzmir şehir meclisi Şubat devresi toplantıları sona erdi İzmir (Akşam) — İzmir şehir mec. lisi, şubat devresi toplantılarını sona erdirmiştir. Bu devrede meclisin yap- tığı işler arasında yeni inşa edilmek- te olan şehir garajı dahilinde 12000 lira sarfile bir atelye inşası işi vardır. Son toplantıda İzmir imarat ve in- şant şirketinin belediye relsliğine yap- tığı bir müracaatı hayli münakaşa ve gürültülere sebebiyet vermiştir. Şirket, evvelce belediye tarafından aleyhine açılan dava neticesinde 47000 liraya mahküm olmuştu. Şirket, bu borç mukabilinde belediyeye kendi ar- salarından 32-37 bin liralığını vererek sulh teşebbüsünde bulunmuştu. Bele- diye reisliği, şirketin açmak mecburi- yetinde bulunduğu bulvarın biran ev- vel âçılması hakkında şirkete tebligat yapmış, şirket meclisi idare relsliği de bu teklife şiddetlice bir cevap vermiş- ti. Bunlar, şehir meclisinde okunun- ca birçok azalar söz alarak şirketin ha. reketlerini tenkid etmiş, vecibelerini yerine getirmediğini söylemişlerdir. Neticede bulvarın açılması için bele- diye reisine salihiyet ve verilmiştir. İzmirde yapılacak Ege kız enstitüsünün plânları hazırlandı İzmir (Akşam) — İzmirde Vasıf Çı- nar bulvarında inşa ettirilecek (Ege kız enstitüsü) binası plânları vilâye- te gelmiştir. Kültür Bakanlığı, inşa et- tireceği bu mühim kültür müessesesi. nin ilk kısmı için 33000 lira da gön- derdiği bu sene içinde enstitü binası. nın ilk kısmı inşa olunncaktır. Ensti- tü binası 109,000 liraya çıkacak ve yatılı olacaktır. Manisa memleket hastanesin- de yangın çıktı, ateş çabuk söndürüldü Manisa (Akşam) — Manisa memle- ket hastanesinde yangın çıkmıştır. Hastanenin makine dairesi eksoz bo- rusunun gaz deposu ateş almış, bele. âlye itfaiyesi ve polislerin yetişmesile Raina timi Hamam glmayemnke, b GÜNÜN ANSİKLOPEDİS Profesörlüğünün 25 inci yılını kutlayacağımız Fuad Köprülü uad Köprülünün profesörlüğe başladığının 25 inci yılı, Üniver- site muhitinde kutlanacak. Türk tarihine ve edebiyatına dair değerli tedkiklerde bulunan, ve Üni- versitemizin kudretli şahsiyetlerinden biri olan, eserleri garb âleminde de alâka uyandıran Kars mebusu pro- fesör Fund Köprülü, 1890 da doğ- muştur, Köprülüler ailesine (mensuptur. Pederi, Beyoğlu ikinci ceza başkâtip- | Uğinden mütekald merhum İsmall Faiz beydir. Annesinin adi Hatice hanımdır. Eskiden imzasını «Köprülüzade Mehmed Fuad, diye atan âlimimiz, Ayasofya rüştiyesinde ve Mercan ida- disinde okumuştur. Müteakib yetiş- mesini şahsi gayret ve tetebbüüne medyundur. Bu itibarla, kendi ken- dine yetişmek isteyenler için bir azim ve sebat nümunesi teşkil öder. Meşrutiyet inkılâbından sonra mal- buatta imzası görünmeğe başlamış- tır, Şiirler, edebi ve ilmi makaleler neşretmiştir, Liselerde birkaç sene, edebiyat muallimliği yaptıktan son- * ra, 1913 de, Halid Ziyanın istifasile açılan Darülfünün Türk edebiyat ta- rihi müderrisliğine yirmi üç yaşında olduğu halde tayin edilmiştir. O za- mandanberi müteaddid defalar ede. biyat fakültesi reisliğine seçilmiştir, İlmi encümen ve heyetlere iştirak et- miş, 1924 te maarif müsteşarlığında bulunmuştur, Mülkiye ve Güzel Sanatlardada müallimlikleri vardır, 1924 te Türki- yal enstitüsünü kurmuş, 1927 de ta- .Tih € gncümeni reisi seçilmiştir. Garb- Milerce de takdir edilen Köprülü, muh- telif beynelmilel kongrelere Türk ir- fanını temsil ederek iştirak etmiş, değerli raporlar vermiştir; ecnebi ilim cemiyetlerine Aza seçilmiştir. 1927 de Haydelberg üniversitesi ta- rafından kendisine fahri felsefe dok- torluğu diploması verilmiştir. Fuad Köprülünün ilk eserleri baza tercümelerdir ki, fransızcayı kendi kendine öğrenme devirlerinde kalem tecrübeleri sayılmaktadır. Köprülü, muhtelif tarihlerde meo- mualar neşrettikten başka, ezcümle Şu eserleri çıkarmıştır: 1913 de «Türk edebiyatı tarihinde usul, 1919 da «Türk edebiyalında ilk mutasavvıf. lar», 1928 de «Türk edebiyat tarihi», 1923 de «Türkiye tarihi» ve «Bugün- kü edebiyat», 1928 de «Milli edebiya- tın ilk mübeşşirleris, 1929-30 da dört cildlik «Anadolu saz şairleri», 1934 te «Divan edebiyalı antolojisi» ve «Türk dili ve edebiyatı hakkında araştırma- lar» ... Bunlardan başka <Türk cdo- biyatının Ermeni edebiyatı üzerinde tesiri» diye de bir tetebbüü ve «Ana- doluda İslâmiyet» isimli bir eseri var- dır. «İslâm ansiklopedisinde Osmanlı edebiyatı ve Türkmen edebiyatı hak- kında iki büyük makalesile sair bir çok makaleleri de mühimdir. Alman- ca olarak, «Anadolu din tarihi hak- kında muhtelif mülâhazalar;, «Sel muhtelif yazıları da almanca ve fran»- sızcaya çevrilmiştir. Fund Köprülünün hususi kütüp- hanesi memleketimizin en kıymetli hususi kütüphanelerinden biridir. Nörasteni, zaliyet ve KANSIZLI yele Je yeşim za Şa elinin SIROP DESCHLENS, PARIS Chlorose