22 Ekim 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

22 Ekim 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bağcılık ve meyva ağaçları hastalıklarında kullanılan ilâçlar Bağcılık ve meyva ağaçlarındaki tu- feyli ve mantari hastalıklara karşı kulla» milan iâçlarn başında Bordo bulamacı gelir. Bordo bulamacı, gözlaşı ve kireçten ibaret bir mahlüldür. Şu suretle hazır- | Janır: Yüzde 1-2 tinde Bordo bula- macı hazırlamak için, ağaç bir fıçı alınır, içine 80 kilo su konur, bir veya iki kilo göztaşı bir kanaveçe torba içerisine ko- nur, Bu, fıçı üzerine suya dalacak bir şekilde asılır, Su ile temasa gelen gözla- Sı yaraş yavaş ve kolaylıkla erililir, Di- Ber bir kap içerisine 20 kilo su, bunun #çine de söndürülmemiş saf kireç veya #af kireç tozu yavaş yavaş karıştılır, böylece kireç mahlülü yapılır. Göstaşınm yakıcı hassasını gidermek için mutedil oluncaya kadar kireç mah- Tülü ilâve edilir. Hazırlanan kireç mah- Yülü gözeler karıştırılır, süzgeçten geçi- rilir, göztaşı mahidlü üzerine dökülür. Bu esnada mahlül güzelce ve mütemadi- yen karıştırılır, görtaşının hamuziyeği ta- dil edilinceye kadar sulu kireç mahlü- lünden dökülür. Kireçli zu mahlülü, göztaşı mahidlğ- nün hamiziyetini tadil edip etmediği turnesal kâğıdı ile anlağılır. Turnesol kâ- gıdı bulunmazıa şu usul ile de göztaşı ve kireç mahlülünün kâfi olup olmadığı anlaşılır. , Göztaşı mahlülü özerine bir mikdar kireç ilâve ettikten sonra mahlül karış- tırılmadan halle terk edilerek teressübe bırakılır. Üzerinde kalan tortusuz suyu bir kadeh içine koyup rengine bakarız. Eğer mavimtırak ise serbes olarak güz- taşı bulunduğuna, binaensleyh hamızi olduğuna hükmedilir. “Tortulu ise fazla mikdarda kireç bulunduğuna hükmolu- Dur, Ne rüsub ve ne de mavimtırak de- #üse, renk göstermiyorsa mutedil oldu- duğu anlaşılır. Bordo bulamacının tesiri vafidir. Bina- enaleyh hastalığın zuhur etmemesi için evvlece kullanılması Jâsımdır. İstimal edilecek Bordo bulamacının ta- 20 olması lizimdir. Bir günden fazla bu- Yamaç kalmaz. Mecburiyet hasi olursa 100 gram şeker ilâve edildiği takdirde bir Kaç gün saklanabilir. Bordo bulamıcının kolaylıkla tesir ede- bilmesi, pulverize edildiği vakit yapış- ması için, bulamacın her 100 kilosuna 30 - 4 gram keten veya zeytinyağı ilâve edilmesi Taydalı olur. Bu şekilde harırla- nan bulamaç püskürgeç ile ağaşların her tarafına serpilmelidir. Bulamaç ağaçlarm tomurcukları açıl- mazdan evvel bir, bir defa da açıldıktan sonra ve çiçekler açılmazdan evvel veril- melidir. Bir defa da çiçekler açılıp ta meyva bağladıktan sonra lâakal üç defa meyva ağaçlarına Bordo bulamscı ve- rilir, Bu bulamaç meyva ağaçlarındaki klok, benekli hastalığa, bağlarda mildiyoya, | diğer nebat ve çiçeklerdeki mantari has- talıkların zuhur etmemesi için istimal ölünür. Uranya yeşli: Yeşili renkte bir zehir- dir. Terkibinde şiddetli zehir olan arse- nik vardır. Meyva ağaçlarınm yaprak, tomurcuk, meyva, yeşil filizlerini yiyen haşerelerin itlâfında kullanılır. Bu mah- ilden püskürtülen ağaçların larını yiyen haşereler zehir! Yolurlar. Uranya da hammızidir, onun için ağır- Uğının 7 - 8 misli kireçle karıştırılarak | hamuziyetinin tadil edilmesi lâzımdı Bunun hasırlanmış omahlülâ, şişeler MEŞ'UM Aşk ve mac Nakleden: (Vâ - Nü) — Yaptığı çılgınlıklar, aklı başımda- ki insanları hayretlere düşürüyor. Her- kes onu ayıplıyor. O kadar ki, Allah göstermesin Safiye hanım kızımız bo- şanmak istese bin bir tane şahid hazır... Genç kadın cevap vermedi. Bir masaya dayanmış, bu sözleri, dalgın, dinliyordu. İlk ıztırap feryadı. | nı takip eden feci bir sükün içini kap- Tamıştı. Ağlıyamıyordu bile... Yalnız benzinin uçukluğundan, ne derece 17» tarap çektiği anlaşılıyordu. Başına gelen bu felâketin altında ezilmemeğe, mücadele etmeğe karar veriyordu. Evet: Mullak kocasını o kadının pen- çesinden kurtaracaktı! Anneleri, zevceleri ağlatan, erkekle- ri felâketlere, namussuzluğa sürükli. yen bu sefil kadının cezasını verecek- ti. Kocam san mektubunda yakında İstanbula döneceğini yazıyor. — Evet... Rehin müamelesi için biz- zat gelmesi lâzım da... İşittiğime göre bu mevsimi de Leman hanımefendinin sele elele sathi ıdağiyan . manı. nasıl yapılır ? Içında de satılmaktadır ve tarifi veçhile istimal olunur. Ağaçların yaprak, meyvalarını, Hh kı- sımlarmı yiyen haşerelerle tufeyli harta- lıklarla mücadele İçin Bordo bulamacı İle Uranya yeşilini karıştırarak ta mahlâl hazırlanabilir. 120 gram Uranya henüz söndürülme- miş 2 Kilo Kireç almarak birlikte bir mikdar suda bulamaç haline getirilir, sonra üzerine 5 kilo su İâve edilir. Diğer taraftan 1/2 kilo görtaşı 5 kilo su için- de eritilir, bir fıçı içerisine 90 kilo su ko- nur. Bu su Üzerine Uranya kireç bula- macile göztaşı mahlülü ilâve edilerek ka- rıştarılır. Böylece hazırlanan mahlül der- hal ağaçlara püskürtülür. Uranya yerine arsinikiyeti rassas ta kullanılır. Uranya mahlülü; Ilk defa, meyva ağaç- Jarınm tomurcukları açılmardan biraz evvel püskürtülür. Keza meyva bağladık- tan sonra da iki defa püskürtülür. Bordo bulamacına arsinikiyeti rassas koymak da- ba iyidir. i Bundan bir ay sonm da üçüncü defa olarak püskürtülür, Mahiil rüzgürez bir havada pürskür- tülmelidir. Şiddetli güneşte, don zaman- larında, rüzgirli havalarda püskürtmek doğru değildir. Uranya mahltlü müthiş zehirdir. Bu- nu #erpen adamın ilâçlama esnasında sigara falan içmemesi, bir şey yememesi, serpiiklen sonra da mutlak surette eile- rini güzelce yıkaması lâzımdır. Zabulon da çok zehirli ve kuvvetli bir Mâçtır. Yaprakları yiyen, filizleri harab eden tartallara, haşerelere karşı tı e izahnamesi veçhile hazırlanan ilde ağaç- lara püskürtmelidir. Bordo bulamacına Zabulon ilâve ederek te İstlmal edilebilir. 200 gram Zabulen 10 kilo su ile karış- tarılır. Badehu bu mahlüle 100 kilo Bor- do bulamacı İlâve edilerek istimal olu- nur. Bu terkib Üzerinden daha az mik- darda da yapılabilir. Gunssia Amara Acı ağacı, bilcümle yaprak bitlerine karşı istimal olunur. Mı- sır çarşısında bu madde bulunur, Şöyle Yapılır: 1,250 kilo acı ağacı odunu 10 kilo su inde bir gece bırakılır, ertesi gün bu mahlil ateşte kaynatılır. Diğer bir kaba 100 kilo su konur, on İltre su ile ateşte kaynatılan aci ağacı tülbent bir bez üze- rinden 100 kilo suya süzülür. Bu suya 2 - 25 kilo arap sabunu Konur. Yavaş yavaş ilâve edilir, mütemadiyen karıştı- nlır, Bu ilâç yapraklardaki bitleri öldürmek İçin en müessir bir ilâçlar. Hazırlanan mahldi Yikbahardan sonbahara kadar bo- zulmaksızın muhafaza edilir. Ağaçlar üze- rinde yaprak biti görülür görülmez he- men bunu istimal etmelidir. Yalnız bit- leri tamamlle öldürmek için bir kaç defa | pulverize etmek şarttır. Okuyucularımızdar ricamız: Ön, on beş mal sorarak, zarf içe- risine bir de pul leffederek mektup- la cevap istiyen o okuyucularımıza, tahriren cevap vermek imkân hari- cinde olduğu sibi, gazetemiz mari- fetile de sorulacak zirai meselelerin, azami 2-3 den fazla olmamasına dikkat edilmesini rica ederiz. KADIN era romanı Tefrika No. 43 İzmirdeki köşkünde geçirecekler... — Buna emin misiniz? — Katiyetle bilmiyorum amma, öy- le olacak... Şimdiden birçok kimseleri davet etmişler... Harikulâde ziyafetler verilecekmiş... İsmail Kenanın annesi, başını sallı- yarak; — Allah Allah... - dedi. - Bu kadar rezaletlerini bildikleri halde, gene her- kes bu kadınla konuşuyor mu? Avukat, müstehzi bir tebessümle: — Şimdi dünya değişti, hanımcı- ğım!... Para oldu mu, kimsenin ağzı açılmıyor; itibar bozulmuyor!... Gene bir an süküt oldu. Avukat Safter verilecek hükmü bek- Tiyordu. İsmail Kenanın annesi, gözle rinde öfke ve nefretle, genç kadının kararını merak ediyordu. Safiye, sakin görünen bir eda ile: — Gösterdiğiniz samimiyete ve ba- balığa çok teşekkür ederim. Bir kere şunu söyliyeyim ki boşanmak katiyen aklımdan geçmiyor. Rehin meselesin. de de aksilik çıkaracak değilim. Naza- OKUYUCULARIMIZIN SORGULARINA CEVAPLAR nasil yapılır? Erenköy, Cemil Sezer: Güllerinizden bu Ay zarfında da çelik daldırma yapabilir- siniz. Esasen bu ayda güllerde ayıklama ve budama yapmak zarureti vardır. Her ne kadar budamayı ilkbaharda yapmak usulden ise de, sonbaharda güllerde ayık- lamak yapılırken budama da yapmak kabildir. Ayıklanan, budanan, tefrik olunan gül dallarından, en sağlam olanlarından ve yazın iyi güller, çiçekler vermiş bulunan dallar intihab edilerek, bunlar 5 - 6 göz üzerinden kesilerek, resmimirde görüldü- Bü. kumlara bölünür. Tepelerinde ve toprak haricinde kalacak dullar üzerinde yapraklar bırakılır, toprak içine gülecek kısımların gözleri, tomurcukları zedelen- meden, yapraklar hazfedilir ve öylece tap- rak içerisine daldırılır. Çeliklerin dikilecekleri toprağın şu ter- kibde olması lâzımdır: Bahçe toprağı, kum, çürümüş gübre, Bunlar birbirlerile karıştırılarak saksılara veya tahta kasa- ir ve içine sıra İle, $ - 5 san- mesafelerle gül çelikleri dikilir- ler. Dikildikten sonra arastra sulanır, 80- Zuklar başlayınca çeliklemeleri yapınin güler scak yerlere alınırlar. İlkbahar, kadar biraz küklenirler, ertesi sene son- bahara kadar mükemmel bir şekilde kök- lenmiş vulriar, Ondan sonra teşrinleyvel- de, köklenmiş olan bu çelik daldırmalar, buralardan çıkanlarak ya tekrar büyük saksılara ve yahut ta bahçelerde yerleri- ne dikilirler. Bir çok yerlerde, ana güllerden tefrik olunan dallardan alınan çelikler, doğru- dan doğruya bahçelerin muhafâzalı yer- lerinde Jan toprak” parsellerine de #kilebilirier. Ancak dikilecekleri yerin toprağı, yukarda (söylediğimiz terkibde olmasına veya O suretie hazırlanmasına dikkat ve itina edilir. : Dehşetii soğuklar- da bunların üzerlerinin saman ve yap- raklaria örtülmesi lâzımdır. Eker bahçenizde üzerleri örtülü sicak yastıklar varsa, bunlar içine konan top- rağa dikilirlerse, bittabi, dahar İyi olur. Kökleninceye kadar yapılacak smeliyat, kurak havalarda sulamak, toprağını ka- bartmak, meydana gelecek otları kopar- maktan iberettir. Şayet, gül çeliklemeleri bir sene. mütemadiyen *ahts kasalarda veya saksılarda kalacaklar ise, o takdir- de 8-9 m fasılalarla dikilmeleri Yâzımdır. Bahçelerde parseller üzerinde çeliklemeleri yapılanların daha fazla ara- lıklaria dikilmeleri lâzımdır. Sarılıcı güllerin çeliklemeleri yapılmak İsteniyorsa, toprak İçine kesilerek diki- lecokleri yerde fevkattürab daldırmaları- nı yapmak daha afıktır. Bunun için de, külâh şeklinde tenekeler yapılır, bun- ların içlerine yukarıda söylediğimiz top- raktan konur ve çeliklemeleri yapılacak dalların etrafına konur ve köklendiril- mek istenen noktaları çakı ile çizilir. Bu sureile ana daldan, köklen ayırmadan gül rımda paranın zerrece kıymeli yoktur, Korkunç olan cihet kocamın aşkını kaybetmemdir. Yegâne varlık benim için o dur. Bunu tekrar elde etmeğe çalışacağım! — Ne yapacaksınız? — Eğer kocam İzmire giderse ben de köşke misafir gideceğim... Herhalde Leman hanım beni kabule mecbur ka- lır. Kocam orada iken benim de bulun- mam gayet tabii birşey... Siz ne der- siniz, hanimefendi? İhtiyar kadın: — Hay hay! - dedi. Hakkın var, kis | zım... Her çareye baş vur! | — Kocamı tekrar elde etmeğe ça balıyacağım... Memduh iyi bir erkek. tir... Beni pek severdi... Onu yalnız bi- rakmam kabahat oldu... Yanında ol- saydım vazifesini unulmaz, o fettan kadının tuzağına düşmezdi belki... — İnşallah dediklerin doğru çıksın yavrum! Avukat o kanaatte olmamakla bera- ber: — Pekâlâ!... « dedi. - Gidin, bir tec- rübe edin; amma Memduh bey pişman olmayıp sizi istemez, delice israfına de- vam ederse ne olacak! — Kocam beni istemezse, parada | onun olsun... Hepsini yesin bitirsin! Safter bey ses çıkarmadan başını önüne eğdi. Artık söyliyecek sözü kal- mamıştı. Müsaade istiyerek gitti, 22 Teşrinlevvel 1933 Keçi beslemek çok kârlı ve faydalıdır Yedikleri yemleri en iktisadi bir şekil- de kıymetlendiren hayvanlar keçilerdir. Hattâ bundan dolayıdır ki, keçiler, Avru- pada mükemmel bir süt hayvanı olarak, evlerde hususi olarak, beslenmektedir. Bilhassa çocukları olan ve henüz meme- do bulunan, çocuklu ailelerde, keçinin mevkil yüksektir. Zira, keçilerden alınan süt, bilhassa çocukların ihtiyaçlarının te- minine medar olur. Bizde keçi fıkaranın ineği mesabesin- dedir. Keçi koyundan daha kanaatkir olup, evlerdeki sebes artıklarını, bahçe- lerdeki ut, yaprakları, kırlardaki en kisa otları, hulâsa inek ve koyunun sesyıp bu- lamadıkları en yalçın Kayalar üzerinde biten nebatatı, otlar! yiyerek istifade ederler. Yalnız keçi koyundan daha ziya- Ge serseri ruhlu ve keyfine tabi bir hay- van olduğundan ekseriya kıymetli fidan- ları, ağaçları yiyerek zararlar yaparlar. İşte, bundan dolayıdır ki keçileri başı- boş bırakmamak, inmbat altında bulun- durmak lâzımdır. Keçinin verdiği süt mikdarı diğer hayvanlara nazaran daha farladır. Meselâ: İyi cins keçiler ağırlık- larının 8 - 9 misli süt verirler. İşte bun- dan dolayıdır ki, keçi fıkaranın ineğidir, derler, Keçi sütü, inek ve koyun sütüne nara- ran, memede olan yavruların gıdalanma- sında, keza zayıf mideli insanlara veri- Ürse faydalı olur. Zira, keçi sütünün hazmı kolay olduğu gibi ekseriyetle inek lerde çok ve müstevli bir şekilde bulu- nan ve maalesef İnsanlara bile sirayet eden verem hastalığının intişarı bakı- mından, bilhassa çocuklarda, keçi sütü ih edilir, Zira, keçilerde ve onların inde verem mikrobu katiyen bulun- i beslemek daha iktisadidir, dedik. | Çünkü, keçinin diğer mahsulâtı da çok para eder. Meselâ keçi derisinin kıymeti koyun derisinden çok daha pahalıdır. Bil- hassu (oğlak) derisi pek yumuşak olma- si hasebile, bunlardan kadın eldivenleri, çantaları yapılması kiymetini bir kat da- ha ziyadeleştirmektedir. Keçi sütünden peynir, yağ da yapılır. Bittabi yağı inek yağı kadar mükemmel ve nefis olmazsa da yemekli olarak mü- kemmel yağ elde edilebilir. Keçi sütünden yapılmış peynirler yağlı değilseler de, ol- dukça lezzetli ve bilhasın hazmı kolay olur. Avrupa peynirlerinin bir çokları keçi sütünden yapıhr. e Keçi eti de memleketimizde çok sarfe- dilmektedir. Her ne kadar keçi eti koyun ve sığır eti kadar nefis olmazsa da yav- rularmın, oğlaklarının eli pek mükem- mel ve gevrektir, alıştıktan sonra pek Keçi pastırması nefis olur. Iu yemeklerin lezsetine doyulmaz. Keçinin pek makbul olan sütünden, peynirinden manda, en mühim olanı mah- sulatından biri de kılı ve tiftiğidir. Bil- bhaasa memleketimizde keçi kılından ya- pılan, dokunan kilimlerin Avrupa piya- #alarında bile büyük bir mevkli vardır. Bundan başka memleketimizin iftiharla çubukları köklendirilmiş olur. Köklenli ceye kadar yapılacak ameliyat aynıdır. Muntazam #ulanırlar, gölgeti yerlerde bu- Vandurulurlar. Şi t güller büyük saksı larda ine fazla soğuklarda içeriye alı- hılar, Resmimiz güllerin me suretle çelikle- meleri yapıldığını göstermektedir. Leman hanımın Avrupadan İstanbu- la dönüp İzmire hareket ettiğini haber alınca Safiye derhal kocasına mektup yazdı. İçini kemiren dertter asla bah- setmiyor; bilâkis satırları arasında ne- şeli görünmeğe çabalıyordu. «Sen de İzmire gidiyormuşsun. Duy- duğuma göre Leman hanımefendi köş- ke birçok kişileri davet etmiş. Eğlen- celi bir yaz geçirecekmiş. Bizim onun- la ahbaplığımız oldukça eskidir. Çe- kinmeden kendisine teklif edebilirsin. Birkaç hafta için birlikte ona misafir olmak istyorum. Zaten İsmail validesi Rofatizmaları dolayısile Bursaya gi- decek bu firsatlan istifade ederek ben de biraz eğlenmek istiyorum...» Belki kocası bu seyahate mâni olur korkusile cevap beklemeden derhal yo- Ja çıktı. Leman hanım, Safiyenin gelişine kız- madı, Bilâkis memnun oldu. Karı ko- canın birlikte onun damı altında ya- şaması birçok dedikoduları önlemiş oluyor; hattâ Memduhla fena bir mü- nasebeli olmadığına en iyi delil teşkil ediyordu. Bu sayede aleyhindeki cere- yanlara karşi kendini mükemmel mü- dafan edebilirdi. Zaten hissettiği kapri- si de geçmek üzere idi. Hele bu son günlerde delikanlıya fena halde kızı- yordu. Maddi menfaatini pek arama» makla beraber âcele ihtiyac: olduğu bir parayı istemiş ve Memduh hâlâ zikredilmeğe değer Ankara tiftik keçile- rinden yapılan kumaşlar, battaniyeler, akkılar, antika denecek kadar kıymetli dir. Binaenaleyh, hulâsa edecek olursak, keçi beslemek çok kârlı ve faydalıdır. Keçilerin cins ve ırkları pek çoktur. Biz bunları yerli ye ecnebi keçileri namile iki büyük grupa ayırabiliriz Yerli keçil a çilerinin mevkii Bundan baş- ka cenub vilâyeilerimizden Adana, Ko- vilâyetlerinde yetişen ve Suri- namı verilen keşiler de pek makbuldür. Bu keçilezden yevmiye 3 - 4 kilo süt veren keçi cinsleri çoktur. Sütü gayet lezzetli ve ayni zamanda yağlıdır da. Memleketimizin Ege mintakasında, Karadeniz ve sair mıntakalarda ye- tşen keçilerin süt, ve etleri fena değildir. Ecnebi keçi cinslerine gelince: Yaban- cı Keçi ırkları meyanında en meşhurları Malta keçileri, İspanya keçileri, Cenubi Almanyada yetişen ve pek mükemmel, çok süt veren Vürtenberg, Harz keçileri de pek makbuldür. Alp dağlarında, İs- viçrede Nevşali şehri ciyarmda, İspanya- da, Afrikada yetişen Keşmir ve Nobe ke- çileri de' süt verme kabiliyetleri dolayı- sile makbuldür, Resmimizde görülen a cenubunda teksir edilen beyaz Vürten- berg keçilerinden biridir. Bunlar eidden çok güzel sütlü, sakin hayvanlardır. Boy- nuzları pek kısa, âdeta yok gibidir. Buna mukabil okulakları uzundur. Gikletleri #5 - 90 kilo gelenleri vardır. Günde verdikleri süt mikdarı 4 - 5 Jit- reyi bulur. Bu keçilerin vasati olarak se- nevi süt hasılatları 1,1100 - 1,506 Ütreyi bulur. Binaenaleyh, bizim Anadolu inek- Jeri kadar süt veren ve basit yemler, gi- dalarla beslenen, müşkülpesend olmıyan, çok sakin olan bu keçilerin, bühassa süt keçisi olarak, memleketimizde yetiştirii- mesini, teksir edilmesini ehemmiyetle tav- siye etmek İsterim. Diğer yazlıarımızla keçilerin nasıl tek- #ir edileceklerini ve ne şekilde beslenme- si lâzımgeldiğini izaha çalışacağız. hâ çalışacağız. ke- keçi Alman; Ziraat sahifemiz Okuyucularımız her hafta bu sütunlarda ziraate ait müteaddit yazlar ve millehassısımıza sor dukları meselelerin cevaplarını bulacaklardır. arzusunu yerine getirememişti. Halbu- ki işlerine bakan Nüsret efendi; eğer birkaç gün zarfında üç bin lira yol lanmazsa borçlulardan bir tanesinin dava açacağını söylüyordu. Üç bin li- ral... Bu kadar ehemmiyetsiz bir meb- Yâğı nasıl oluyor da delikanlı «seviyo. rum» dediği kadına henüz verememiş- ti... Karısile yüzyüze gelmek istemiyen ve derhal boşanma davası açmak arzu- sunda bulunan Memduhu teskin etti. Hatlâ Safiyeye karşı eski muamelesini asla bozmıyacağına dair ondan kati teminat aldı. Kadıncağızın şimdilik şüphesini uyandırmakta mâna yoktu. Biçare erkek, Leraanır elinde hakiki bir oyuncak olduğu için hislerini ye- nerek aldığı emirlere inkiyad etti. Reşid paşanın kırı misafirini büyük bir samimiyetle karşıladı. Ona göster- mediği iltifat, yapmadığı kompliman kalmıyordu. Safiye ise güya hiç birşeyden haberdar değilmiş gibi davranıyor, çe- kingen bir nezaketle mukabele ediyor« du. Maamafih vaziyetin maskaralığı da gözünden kaçmıyordu. Belli ki, orâ» da mevcud insanların hepsi bu münâ- sebetten haberdar ve kadının anlayış- sızlığile için için alay ediyorlar, Lâkin kocasının perişan halini gördükçe 74- vall Safiyeciğin bütün kini eriyor, bu hale şimdilik tahammül etmeği aşkıs na karsı bir vazife telâkiri edivordır. TAY

Bu sayıdan diğer sayfalar: