22 Ekim 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12

Sabık Çekoslovakyanıni en meş- hur şehirlerinden biri de Karlovivari veya Karlsbaddı, Bu şehir de Alman- Jara geçti Karlsbad çok eski bir su şehridir. Bu suyun membaımı Bohemya kral- larından # üncü Karl buldu... Bir gün geyik avma çıkmış, çok yorul- muştu, Bu suda yıkandı ve vücuduna zindelik geldi. O günden sonra şehrin adı Karisbad yani Karlın banyosu adını aldı. 1522 de sonra da 1789 da ikidoktor | bu suda başka hasletler buldular, Bu su hazım güçlüğü veren her hastas lığa İyi geliyordu. Karisbadda on iki memba vardır. Her sene 70,000 kişi bu membalara gidip su içerler Senede dört milyon şişe Karisbad guyu doldurulur. Sprundel membaı “dakikada 23 hektolitre su verir. Membalardan en sıcağı Sprundel membaıdır, Vantoz balık Bir cins balık vardır Adı. Rö- mora'dır. Bu ba luğın ağzı tıpkı vantoza benzer. Bu balık ağzını açıp bökler..Yanından bir balık geçince uzatır ve balık Römo- râ'nın vantuz ağzına yapışır. Römora balığı eme eme öldürür ve böylece kar- nını doyurur. Bazı balıkçılar öllâlartinn ucuna Römora bağlıyarak balık avlıyorlar, Fasta şiddetli tifo salgını vardır. Belediye başlamış. Bir günde on bin kişi aşılıyorlar. Resmimizde bir Faslı kadına aşi yapılırken görüyorsunuz, halka mecburi aşı tatbik etmeğe Samoniksideki teleferik 3.625 metre yük- sekliğe kadar uzalılacaktır. Bugün 2.931 met- reye #adar çıkıyor. Fakat bu irtifada yaz or- taları kar bulunmadığından kızak eğlenceleri | «iuruyordu. 3.625 metrede yaz ortası kış ei ihtiyar kırmızı derili ile konuşurken! görüyor- Yapılaçaklır. Dilin kemiği yokya!.. Güneş doğdu, güneş battı derler, Lâf bu. Ne doğar ne de bafar. Kürre- miz döner, iş bundan ibarettir. «Bir apartıman kiraladım, dendiği zaman bunu söyliyenin kiracimi yok- sa ev sahibi mi olduğunu nasıl anlı- yabilirsiniz? Avuçlarını vura vura alkışladı der- ler. İnsan başka türlü alkışlıyabilir # İğ Sorarım size hangi âletle yalan ati- nr? Yolları bir çok otomobil tıkarsa otomobil sıkıntısı çekilir, sonraon parası olmayınca para sıkıntısı çeki- lir, Çok çalışan bir insana ne diye eşek gibi çalışır! derler, Birine; Kendini kedi gibi sevdi- riyor demek ayıp değildir âmmâ, köpek gibi sevdiriyor demek ayıptır. Açılan gözler Almanların hâ- va ejderi Hin- denburg infilâk ettiği zaman, sü- yarisi kaptan Prus'un iki gözü ” de kör olmuştu. Son zamanlar. da ameliyat yap. tılar ve kaptanın kör olan gözleri açıldı. Kamburdur amma doğru adamdır; İ | Cüce masaya da çıksa yükselemez! | Otele indim, ayağımı çıkardım, fe- neri yaktım sözlerine ne buyurursu-»| nuz? Kulak kesilmek, kurşun gibi uyu- mak, top gibi fırlamak tabirleri doğ- ru söz müdür? İçinde ateş yanan birine soğukta durma! derler, Garip değil mi, insan elinin altın- da para bulundurmak isterse biryana | İstanbulun 7 harfli bir meydanıyım | 1,4'üm «boyun aksi» 5, 6'ım «arka- | nın aksi; 2,3'üm «nota» 7,4'üm «şe- ref» 3,6'ım cayı yuvası» 4, 3, 2'im «yarım» dır, ve” Bilmecemizi doğru halledenlerden birinciye 10, 2 nciye 5 lira üçüncüye 3 lira ayrıca 77 kariimize güzel ve muhtelif hediyeler verilecektir, Lokantada Müşteri oturdu, garsonu çağırdı, sor. du: — Soğuk nen var?.. Garson avuçlarını uğuşturdu: — Ellerim bayım, bir türlü ısınmak bilmiyor, buz gibi!. “; Müzede Üniversiteli gencin “babası köyden geldi. Oğlu babasına müzeyi gezdirdi. Ya- rım heykeller salonunda adamcağız sıra sıra heykellere baktı baktı da: — Allah Allah dedi, İstanbulluların çoğu böyle sakat mıdır?... | para koyarmış... Yok sorarım size, mademki dünya yuvarlaktır, ne diye dünyanmn dört, köşesi dersiniz! Hava bugün soğuk diyecek yerde, neden hava bugün çok sicak değil! derler, z Lütfen anlatır mismız bana,Insan nasıl bulut olur?.. Körkütük olduğuna göre demek açıkgöz kütükler de var, Karnım £zil çalıyor diyenlerin çalan zil sesini duyan var mıdır? Kuyruklu yalan hayvanat bahsin- de hangi fasileden olsa gerek!. Eski camların nasıl bardak yapıl- dığını anlatabilir misiniz? Kırdığı koz bini aştı diye dil uza- tırlar, Demek cevizcilerin hepsi kaba- hatlı... Eğer sahiden kapı çalınsaydı, ka- pılı bina kalmazdı. Bir rekor Ki, Bayan Joy Bar- ri. Henüzon 8€- kiz yaşında. Bu kız 568 mil mesafeyi bisiklet- Ie 50 saat 53 da- kikada katetti. Sidneyden Mel- borne gitti ve bu mesafenin eski rekorunu kırdı. 317 Hil . ize sunuz. Pariste bahçesi olmyan mektepler mev- cuttur. Bahçesiz mektleplerin talebeleri tenef- füste büyük belediye parklarına gidip oynarlar. Resmimizde belediye parkında koşuşan | mektep talebelerini görüyorsunuz. Amerika Reisicümhuru B. Ruzvelt daima kırmızı derili Amerikalılara iltifat eder, on- larla sik sık konuşur. Resmimizde Reisicüm- huru biri doksan öteki seksen beş yaşında iki —— — — yayı leştirmişler. ayaklarından birin Bu resim çok şayanı dikkattir. Bir tahlelba- hirin içini görüyorsunuz. Harp gemilerinin iç- Flâdelfiyada bir operatörün kedisi arka | uğraştı, nihayet kemik kayriamayınca bacağı kesti ve yerine tah bacaklı kedi hayatından memnundur. a i kırdı. Operatör tedaviye | ıta bir bacak taktı. Tahta olaşalım "Teşrinievvel 1938 Dlone denen bir ağaç vardır, Bu ağacın yaprakları tıpkı «anasına babasına pay veren; çiçeğeine benzer. Ancak daha büyüktür ve kıllıdır. Bu yaprakların sakları da uzayıp kısalır, Bir böcek bu yapraklara konunca, yaprakların ağzı kapanır ve böcek mahsur kalır, Bu ağacın ifraz ettiği asidli bir madde vardır ki, kemikleri, eti bile eritir. Bir sinek veya başka bir böcek ya- kalıyan Dione yakaladığını iyice eri- tip hazmedinceye kadar ağzını ka- palı tutar, doyunca yavaş yavaş açar, Bu. güne kadar potatik bilginleri Dionenin sadece bir böcek ve sinek yediğini sanıyorlardı, Geçenlerd bir bilgin bu yapraklardan birini açınca içinde koca bir kurbağa buldu. Resmimizde de Dionönin âğzıne yakalanan bir kurbağa görüyorsunuz. Gemi ankazı Büyük yolcu vapurlarile harp gemilerinin ös mürleri kısadır. Yirmi senelik bir gemiyi derhal çürüğe çıkarırlar. Çürüs ğe çıkarılan gemiler hurda halinde sa- tılır. Bu gemilerdeki çeliklerden traş bi- cakları yapılır. Vagon ve lokomotifle» rin tekerleklerini yapmağa bu gemiler. deki demir parçaları yarar, Hurda gemilerden çikan daha bir- çok şeylerle otomobil kısımları, tencere gibi şeyler de yapılır. ema m | İtalyan mekteplerinde spora büyük ehem- miyet verilmeğe başlandı. Bilhassa askerlik. lerini foloğrafla almak yasaktır. Bir amerika- | te yarıyacak sporlari ilkmekteplerde talebeye hı almış. Sonra bakınız dar yere kaç yatak yer- | öğretiyorlar. Bu sporların başında eskrim gö Avustralya izcileri sıcak bir yaz günü bir nehrin üstüne köprü kurmağa çalışıyorlar. Köprüyü yaplıkça nehre uzatıyorlar. bitlikten sonra tabii nehrin bir İ öbür kıyısına geçecekler. İnşaat kıyısından