Şehrimizde canlı kadın modeli buhranı var Kadın model niçin bulunamıyor? Modellerin güzel olmaları şart mıdır ? Modellerde neler aranır ? İstanbulda canlı kadın modeli buhranı var... Güzel sanatlar skar demisi kadın modeli bulmakta müş- kilâta uğruyor. Gazetelerin en gö- ze çarpmaz yerlerinde iki satırlık «miinhal daktiloluk» veya bir başka işe dair ilân çıksa; iş veren müeme- se, müracaat çokluğu karşısında şü Şirır, kalır. güzel sanatlar akağemi- si gazetelerin en göze çarpan yeris- rinde koca koca harflerle İlân ediyor; «Akadem resim ve heykel şubesi atelyelerinde çalıştınImak üzere ka» dın modele ihtiyaç vardır. Arzu eden- lerin Fındıklıda güzel sanatlar aka- demisine müracaatları...» İlin her tarafta okumuyor. (OOkunuyanlar, okuyanlardan öğreniyorlar. Fakat ge- ne müracaat 42... Acaba ne için? kadın modellere az mı para veriliyor? Akademinin mo dellere verdiği para az değildir. Ka- dın modeller günde dört, beş saat çalışırlar. Yarım saatte bir 15 daki- ka istirahat zamanları vardır, Buna mukabil aldıkları para 200 kuruşla 150 Kuruş arasındadır. Avrupada 30 franga profesyonel bir model bulmak mümkündür. 80 frank 150 kuruştan fazla değildir. Sırası gelmişken şunu da kaydede- lim ki, Avrupa memleketlerinin bir çoklarında, modellik, gittikçe terakki eden bir meslek haline gelmiştir. Bilhassa Fransada kadın modeller çok fazladır ve orada modellik ebe- veynden intikal eden bir iş olmuştur. Avrupada modelliği kendisine mes- lek yapmış olanlar, modelliğin icab ettirdiği rejime uymak mecbutiye- tinde kalmışlardır. Meselâ; spor yap- mak, vaktinde yatıp kalkmak, za mânınde yiyip içmek ve eğlenmek... Çünkü vücud güzelliğinin muha- fazası için evvelâ hafif spora ihtiyaç vardır. Modeller bazan 15 dakika hiç i adan ayni pozu muha- fozays ır tutulurlar. Âsabı bo- zulmuş bir insanım bunu yapabilme- sine imkân var mıdır? Onun için mo- dellerin vaktinde yatıp kalkmaları, âsab bozucu hürekötlerden kaçın- maları lâzımgeliyor. Şüphesiz, İstanbuldaki modeller bu işi kendilerine tamamen meslek yapmış değillerdir. Binaenaleyh böy- le bir rejim tatbik edip etmedikleri üzerinde konuşulamaz. Onların ha- bol bol erkek model var. Güzel sa natlar akademisi erkek model bul. makta hiç müşkülât çekmiyor. Hal Ressam Feyhamanın atelyesinde talebe canlı modelle çalısıyor. Kadın model mikdarına gelince: Ders senesi zarfında akademinin 12 kaim modelş ihtiyacı vardır. Bu mo- deller değiştirilmez, bütün sene çü Tıştırilırlar. Bundan üç sene evvel bu kadar modele ihtiyaç görülmü- yordu. Çünkü bir heykel ve beş re- sim atolyesi vardı. Fakat üç sene denberi atelyeler çoğaldı. Bugün akademide sekiz resim ve alti hey- kel atelyesi vardır. Güzel sanatlar âkademisinde bir çök yenilikler meydana getiren aka» 'deminin genç ve değerli müdürü bay Burhan 'Toprakla aramızda modellik meselesi üzerinde kısa bir görüşme geçti, Bay Burhan Toprak insan vücu- | dünün ehemmiyetine temas ederek dedi ki: — Sanatın bir şekli, bir de muh- tevası vardır. Sanalın şekli teknik- tir, harici şekillerdir. Muhtevasına gelince; Fikirlerimiz, hislerimiz, ih. tisaslarınız, neşelerimizdir, dün muhtelif hareketlerinde ifade edilmiş olarak bulunabilir. Ressam ve heykeltraş eserinin muhtevasını temin edebilmek için vücudün en bellibaşlı hareketlerinden en gizli ve müphem hareketlerine kadar es- tetik vaziyetile beraber tedkik etme. ğe mecburdur. İnsan vücudü ilk öğreneceği mevzu olarak kalıyor. Bu- / mun için sanat mekteplerinde ana- tomi dersi gayet mühim bir yer iş- gal ettiği gibi, bazı garb memleket. leri ressam ve heykeltraşları ölü Üzerinde çalıştırırlar. Sanatkâr için insan vücudü en esaslı elemanlardan biridir. Bunun içindir Kİ, en büyük sanatkârlar bile, tıpkı bir kemancı- mın ekzersiz yapması gibi, çıplak mo- — karşısında bir kaç saat çalışır- a. Ressam Çallı İbrahimin atelyesinde çalışan bir grup Muhteva | olan bütün bu şuur halleri, vücu-* Modelin güzel olması şart değil dir, İnsan vücudü me kadar çirkin olursa olsun sanatkâr onun enire | san tarafını bulur. Meselâ; memele- Tİ sarkık, gebeş, gayrilabii şişman kadın modeller birer resim ve heykel mevzuu teşkil edebiliyorlar. Yüzü çirkin, vücudü güzel bir kadında güzel bir resim meyzuudur, Ancak, taleberilk dersleri alirken mutlaka ahenkdar bir vücud karşi sında çalıştırılır. Bunun sebebi, ta- lebenin ilk derslerde sanatına karşı heyecan duymasını temindir, Ayni zamanda çirkinliği anlamak için çok daha geniş bir kültür lâzımdır. Çün- kü çirkinlik, sırını kolay kolay ver- mez, Güzel sanatinr akademisinde ça- luşan modellerin çirkini de vardır, güzeli de... Bunların ekserisini, 46 nelerdenberi skademide modellik ya- panlar teşkil eder. Yenileri pek az- dır. Zaten öyle olmasaydı, akademi model bulmakta daha çok müşkülâ. ta uğrardı. Modellik, müracaatçılara (Ogayet güç ve garib geliyor. Filhâkika ma dellik herkesin yapabileceği bir iş değildir. Kendisine verilen pozun icab ettirdiği inceliği, ifadeyi bazan on dakika, hattâ daha fazla bir za- man yorulmadan muhafaza etmesi lâzımdır. Ayni zamanda vücudün kıymet ve ehemmiyetini bilmek te şarttır. Bizde modelin bu kâdar az olma. sı sebeblerinden biri de, modellerin güzel sanallar akademisinden baş- ka yerlerde aymi vazifeyi görmeğe imkân bulamamelarıdır. Akademide işini bitirdikten sonra her hangi bir ressamın veya heykeltraşın atelye- sinde çalışmağa giden modele ras lanmaz. Çünkü, akademiden başka | yerde böyle bir «ie yoktur. Ressam | veya heykeltraş resmini veya hey- kelini satacak müşteri bulamazsa modele nasil para verir? Görülüyor ki bizde bu zevk te nok- san... Hele 'bazı zenginlerimiz apar- tımanlarını mimarlar dururken (fa- Janca kalfa) lara yaptırıyorlar. Bun- Jarın bile kâşanelerinde bile ne zevk- ların bile Kâşanelerinde ne zevkli bir heykel, ne de odalarını süsliyen renk- Mi bir tablo vardır. Necmi Erkmen Şİ SE m anam Canlı hapvanlar ihracat birliği Gazlantep (Akşam) — Geçen sene doğu bölgesinde kurulan canlı hay- yanlar ihracat birliğinin cenup şube- si şehrimizde kurulacaktır, Birlik teş- kilâtı için İktisnd Vekâleti memurları şehrimize gelmişlerdir, Şehrimiz hay- van ihracatçıları da birliğe iştirak edeceklerdir. Hlasedar kaydi bugünlerde bitecek- tir.Cenup bölgesi Mersinden Mardine kadar cenup vilâyetlerini ihtiva et- mektedir, İngiltere - Avrupa futbol maçı Takımı teşkil için 6 Italyan, 4 Macar, 3 Alman, 1 Norveçli, 1 Belçikalı ve Fransız oyuncu seçildi Çekler Avrupa muhtelitine oyuncu vermiyorlar Önümüzdeki hafta Londrada İngil İsre - Avrupa maçı oynanacak. Bu karşılaşma hiç şüphesiz şimdiye ka- dar yapılmış olan futbol maçlarının | gn büyüğüdür. Son günlerde Avrupa futbol mü- nekkitleri bu oyun için sütunlarla ya- memleketine çağırdığı bütün Avrupa İspanyollar: (7 - 1) mağlüp etmek suretile başladıkları muvaffakiyet se- risi içinde ve mağlüp ettikleri takım. lar arasında Avusturyalılar, Alman. lar, Macarlar ve İtalyanlar gibi Avru- panın en kuvvetli milli takımları da vardır. Buna mukabil İngütere milli taki- mu Avrupaya yaplığı seyahatlerin ho- men ekserisinde mağlüp olmuştur. Eğer bu maç Avrupada yapılmış ol. saydı, enteresan hiç bir tarafı olmıya» caktı. Çünkü Avrupa milli takımları kendi sahalarında teker teker ingiliz- leri mağlüp edebilmektedirler, Oyunun Londrada olması işin ren- gini tamamile değiştirmiştir. Kendi sahasında rakiblerini yegân yegân ye- nebilen İngiliz milli takımının bir muhtelit karşısında ne yapacağı me- Takla beklenebilecek bir mevzudur. Avrupa münekkidlerinden ekserisi şu fikirdedirler; Maç Avrupada olsaydı, Avrupa muhteliti büyük farkla kazanırdı. İn- gilterede yapılacak bu maçta ise İngi- Jizlerin az bir farkla galip gelmek ih- timalleri vardır. Bazıları ise, maçın sportif bir kıy- meti olmadığını, çünkü Avrupadan $0- çilecek onlarda bazı federasyonları memnun etmek gayesinin istihdaf edi- leceğini, ve muhtelif tarzları tatbik eden oyuncuların kuvvetli bir takım teşkil edemiyeceklerini ileri sürmek- tedirler, Ve olursa olsun, bu oyun hiç şüphe- siz asrımızın şimdiye kadar oynanmış olan en büyük futbol maçığır. Zürihde dört saat süren bir içtima» ın neticesinde bay Lotsy (Holland), Mauro ve Pozzo (İtalya), dökter Sehritkerden (İsviçre) mürekkep bir heyet İngiltereye gidecek oyuncuları | seçmiştir. Bu oyuncular şunlardır: Kaleciler: Olivleri (İtalya), Rafti (Almanya). Bekler: Foni ve Rava (İtalya), Biro (Odacaristan). Hafbekler: Andreolo (İtalya), Kup- fer ve Kitzinger (Almanya), Lazar (Macaristan). Forverdler: Aslon (Fransa), Sarosi, Szengeller (Macaristan), Piola, Co. lnussi (İtalya), Bralne (Belçika), Brus- tad (Nörveç). Bu vaziyete nazaran: 6 İtalyan, 4 Macar, 3 Alman, 1 Fransız, 1 Norveçli, 1 Belçikalı, Olmak üzere on altı oyuncu ayrı- miştir. Seçiciler Caldenhove (Hollanda) ve Vermati (İsviçre) olmak üzere daha iki oyuncu seçmişlerdir. İhtiyaç hasıl olduğu takdirde bu oyuncular da ça Zırılacaklardır. Avrupanın en iyi oyuncularından madud olan Ferrari, Meazza (İtalya) ve Minelli (İsviçre) sakat oldukları için nazarı itibara alınmamışlardır. Bundan başka Çekoslovak federasyo- nu da oyuncu vermiyeceğini bildir. miştir. Çekoslovakyadan; Bican, Kopecky, Nozii ve Bouceck'in seçilmek ihtimal. leri mevcut idi, Muhtemel olan takım ise şudur: Olivleri — Foni, Rava — Kitzinger,” Andreolo, Lazar — Aston, Braine, Pio- la, Sarosi veya Szengeller, Brustad. Bu takım Amsterdamda Hollanda B sa, insanım, Avrupa münekkidlerine bak vereceği geliyor. Çünkü takımda İ otuzunu geçmiş Braine'in yer alışı, Belçika federasyonunu memnun et- | mek arzusuna kapılınmış olmasından | başka bir şey olmasa gerektir. Sonra Macarlarla İtalyanların aynı takımda yer almaları timin insicamı bakımından da tenkide düçar olabile- cek bir noktadır. Vaziyet ne olursa ol- sun bu maçın neticesini bütün dünya futbol sevenleri merakla beklemekte. dirler, Uv. Ege ligi şampiyonluğu İzmir (Akşam) — Ege mıntâka- sı Yutbol şampiyon takımlarmın fuar mevsiminde İzmirde ve civar vilâyetler spor sahalarında yaptıkla- TI Ege ligi şampiyonluğu müsaba- kalarında İzmir bölgesi şampiyonu birinciliği kazanmış ve kupayı al mışlı. Fakat diğer mıntâkalar Do- ğanspor takımında bek huttında oy- niyan B. Mehmed Reşadın o tarih- te henüz nizami müddetini ikmal elmediğinden bahsile (federasyon nezdinde şikâyette bulunmuşlardı. Yapılan tedkikatta bu oyuncunun Doğanspor takımında oynaması için muayyen olan nizami düddet ik- mal etmediği anlaşilmış, Doğanspo- run şampiyonluğu da bu sureile su- ya düşmüştür, İkinci şampiyon Ay- dın Spor takımı, bu şekle göre birin- ci olacak ve kupayı alacaktır, BULMACAMIZ 1 i y Yiğitlik - Wilâyet, İstimdad odası. 5 — Fena - Kadın papaz, 6 — Merkez - Yağız. 7 — Memnun » Cenub oAmerikasında bir hükümet, — Bağ - Başına «K. konursa yabani ejder dikeni olur. 9 — Zayıf degil - Çok değil 19 — Bir nevi sandal - Bestelenmiş dini manzume. 2 — İşçi - Bir yolcu vapurumuzun ismi, 3 — Gayri mahdâud zaman. 4 — Tersi bir nevi türkü olur - Bar- saklar. 5 — Dönen bir şeyin merkezinde isti- nnd ettiği şey. 4 — Abdal - Sahib. 7 — Gök gürültüsü - Tenha, 3 — Sıfat edatı - Eski zamanın müö- rekkeb hokkası, 9 — Yüksek - Bacanın yarısı - Yol 10 — Gemicilikte kullanılan kalın bez. Geçen bulmacamızın halli Soldan sağa: 1 — İlerigelen, 2 — Kararapuru, 3 — Hukuk fakültesinde bu yıl yapılan dok- tora kurlarının şifahi imtihanlarına bu ay sonunda başlanacaktır. Hususi hukuk grupunun imi risi 24 ve 25 birinci teşrin | salı günleri saat 1430 da, hmme hukuku e id 5 v önleri ayni saal- lerde toplanarak namzedleri imtihan ede- cektir.