AKŞAMDAN AKŞAMA Veyl mağlüblara! ve Veyl galiplere | Tardiö'nün takriben şu mealde bir hatırasını okumuştum: «Klemanso, Almanyaya sulh şerai- #ini dikte ederken, bana, - genç bir siyasi dostu olmam. sıjatile - sor- muştu: — Söyle bakalım: Bir sulh şarind- mesinin hükmü âzami kaç cene sü- rer? — Tarihteki tecrübeler gösteriyor Hi, aşağı yukarı yirmi sene, üstad! — Sert bir sulhname olursu? — Gene yirmi sene, — Yumuşak olursa? — Keza yirmâ, — Eh, öyleyse, genç dostum, mü- demki her ikisi de ayni imiş, şu Almanlara-sertini kabul ettireyim, | Böylelikle, umumi harp zaferinden memleketini en geniş mikyaslarda 15- tifade ettirmek istedi.» Sonradan anlaşıldı ki, meğer her ikisi de ayni değilmiş. Çok sıkıştırma» han aksi tesiri oluyor. Bunun ne demek olduğunu, mütarekeyi hatırlıyanlar iyi bilirler. Kurunu ulâ cihangirinin zihniyeti malümdur: er kefesine atmış. Mağlâp tarafın elçisi. — Aman efendim! - diye ellerini uğuşturmağa başlamış. - İlk görüştü- ğümüz böyle değildi, Biz, size ancak bu ölçülerin ağırlığınca altın tazmi- nat verecektik... Şimdi bir de bu kılıç nere, — Ayrıca bu kılıcın ağırlığınca da ödeyin... Galiplerin her şey hakkıdır! Veyi mağlüplara!... «Malheur aux vaincus!» sözünü 0s- manlıcaya böyle tercüme etmişlerdi. Şimdi belki yeni nesil «veyls i pek an- lamaz, yahud beğenmez: «Vay mağlüp. ların başına gele: mi demel Gene eski şekil en iyisi galiba... Böyle klişe İeri bozmamalı... Veyl mağlüplara!..» Bu söz, uzun asırlar dimağlarda yer etti; sarsılmaz bir hakikat gibi te- lâkki edildi. Valnâ, arada sırada bu zihniyete itiraz edenler de bulunmadı değil, Meselâ, gene Napolyonu doğu- ran ve alkışlıyan Fransızların edebiya- tile, ötekini berikini ezme aleyhinde fikirler mektep kitaplarında bile telkin edilmiştir; Eski bir cihangirin akıl hocası, hüküm- darı, ezmek, çiğnemek fikrinden vazge- girmek istiyerek! — Bu memleketi de aldıktan #oüra ni- yetiniz ne tarafa efendimiz? - diye 40- rar. — Nübi göllerini geçeriz. Ve geçer ayak, Mısır, Arabistanı Cih ilh ilh) istilâ ede. riz . Bütün bu koskoca rub'u meskünu hükmün Avdotte, haşmı rindesiniz? dette,'ezizim Sineas, seninle kar- geçer, eğ TİZ. Fakat efendimiz, eğlenip gülmekten imdi de sizi meneden kim? Fikret de: y ir, utan şu makberedeni» Diyerek, bütüm bu fütuhat, harp darp gürültüleri esnasında felâkete sürüklenen bedbaht ferğlerin üzerine narbin galipleri, bil- diğimiz gibi, mahud köhne düsturdan ayrılmadılar: «Veyl mağlüplara...» Ancak, v mi harp, başka bir dersi belâgetle verdi: — Yalnız mağlüplara değil; ayni za. mma lıcını çıkarmış, terazinin dir- ŞEHİR HABERLERİ | Asfalt yollar Kabloların yaya kaldırımına alın- masına başlandı Belediyenin ihale ettiği 500 küsur bin liralık yolun inşasına başlamak üzere hava gazı, su, telefon ve elek- İrik kablolarının yaya kaldırımlarının altına alınması için bu kabloların mü- esseselerine müracaat edildiğini yaz- mışlık, Müesseselerden muvafakat ce- vabı geldiği için mütenhhid İlk inşa edeceği Ankara ve Babıâli caddelerin- deki kabloların yerlerini değiştirmek üzere dün sabahtan itibaren Babıâli caddesinin türbe köşesinin parti bina. sı önüne kadar uzanan kısmında işe başlamıştır. Buradaki kablolardan ço- ğu yaya kaldırımın kenarında bulu- nan ağaçların köklerine yakın oldu- undan bunlar daha geriye alınacak- tır, Bundan başka yaya kaldırım da genişliyecektir, Bu iş bittikten sonra caddenin inşasına başlanacaktır, Bu caddelerin düz olan kısımları asfalt, yokuş kısımları da mozaik ile inşa edi- lecektir. Beyoğlu tarafındaki inşaata gelin- İ i ce: Tozkoparan-Şişhane yokuşunun 05- n çıktı?.. O hesapta var mıydı? | m, ne yapmak fik- | falt olarak yapılması için yolun kena- rında yapılan istinad duvarının inşası Müteahhid hazırlıklarını y ğından yakında asfalt inşaata başlanacaktır, Şehir meclisi Gösterilecek onamzedlerin yoklaması bitmek üzere Şehir Meclisine âza intihab edilmek üzere Halk Partisi tarafından göste- rilecek namzedlerin yoklamaları bu akşam bitecektir yoklamalar, mülhakattan İstanbul meclisine ilti- hak edecek âzalarla yedekler içindir. Bundan dört sene evvel yapılan Be. lediye seçiminde Parti, namzedlerini asli ve yedek olarak ayırmamıştı. En çok rey alanlar asli, diğerleri de ye- dek olarak intihab edilmişlerdi. Bu se- fer Parti asli ve yedek âzayı ayırdığın. dan yapılan yoklamalardan sonra lis. te bu esasa göre İlân edilecektir. Yok- laması yapılan namzedierin listeleri Belediye matbaasnca bastırılmağa başlanmıştır. manda VEYL GALİPLERE... ... 1918 le 1938 arasında, tamamı ta- mamına 20 sene geçmiş; yukarıki he- sap doğru çıkmıştır... Ve işte, bugün- kü günde galiplerin mevkii, Mütemadiyen kendi kendimize $oru- yoruz: — Yeni bir harp olursa kim kaza- nacak?, Bu hesaba nazaran «kâzanmak. di- ye birşey mevzuu bahis olmasa gerek... İki tarafa da veyl!... Veyl insanlığ Veyl medeniyete. Veyl beyaz ırkın bunca asırlık mâzha- riyetlerine... Bu meyanda veyl beyaz kin her şubesine!.. Kısaca; Veyl harp- ten zafer bekliyenlere... (Wi-Nü) Karilerimizin fikri Memurlar için uzun vadeli radyolar Cümhuriyet hükümetimizin him- metile yaplırılan Ankara radyosunun önümüzdeki Cümhuriyet bayramında neşriyatı obaşlıyacağını gazetelerde okuduk. Derlete yüz binlerce liraya mal olan bu tesisulin harice yapacağı neş- Yiyatın çok kıymetli olacağı ve düş- manlarımızın propagandalarına karşı lâzım gelen cevapları vereceği tâbli- dir. Ancak, hükümet bu fedakârlığı yaparken hiç şüphe yok ki memleketi ve öz eylâtlarını düşünmüş, onların yanlâmat ve terbiyelerini de nazi almış ve bu muazzam parayı vermiş» tir. Öz evlâdlama dahil bulunan biz memur sınıfı, bu radyo neşriyatından istifade edemiyeceğiz. Zira kullanılır gibisi 100 Jirndan fazla olan bir Tad- yoyu almak her merura müyesser ola- miyacaktır. o Müneyverler arasmda Tadypsu olmiyanların © 90 me- mur sınıfı teşkil eder. Taksitle sati- İan radyoların dinlenebilecekleri, 85- gari ayda 10 lira vermek suretile te- min edilebiliyor. Halbuki bu on lira- yı her ay bütçesi müteessir olmadan verebilecek kaç memur yardır? İşte bu noktayı düşünerek memur- vadeli bir radyo kredisi im etmeği düşün- r etimizden rica ederiz Bir memur Et ihtiyacı Ziraat işleri kurumu umum müdürü tedkiklerine devam ediyor Şehrimizin et ihtiyacını tedkik et- mek üzere İstanbula geldiğini yazdı. ğımız devlet ziraat işleri kurumu umum müdürü B. Şefik, refakatinde kurumun bir baytarı olduğu halde tedkiklerine devam etmektedir. B. Şetik şehrimizde Belediye İktisad müdürlüğü, Kasaplar eti, hayvan getirten tücçarlariğ te hassa İstanbulun her mevsime göre ne kadar et sartettiğini, hangi cins etlerin daha çok rağbet gördüğünü ve memleketü hangi : mıntakalarından ne miktarda hayvan geldiğini tedkik etmiştir. Bu tedkikler bir müddet da- ha devam edecektir. Tedkikler netice- sinde hem piyasaya hâkim olmak, hem de halka âzami surette ucuz et yedirmek için yapılacak teşekkül de tesbit edilecektir. Bu teşekkül, ica- bında İstanbul belediyesinin de işti. raki temin edlimek üzere, İstanbulun et işlerini tamamile eline alacaktır. Bu maksadla şark vilâyetlerinde bu- lunan hayvan ihracat şirketile de iş birliği yapılacaktır. Bu teşekkül meydana geldikten son- ra geçen martla hayvan nakliye üc retlerinde yapılan . tenzilâttan daha bir miktar tenzilât yapılmak ve bazi mutavassıtları ortadan kaldırmak üzö- re İstanbulâ muntazam surette sevki. yat yapacaktır. İleride İzmir gibi garb vilâyetlerinin de et işleri idare edile. cektir. Bundan başka dahilin et ihti. yacı karşılanmakla beraber, harice de kesilmiş ğ hava deposunda muhafaza edilmiş et te ihrac edilmesi temin edilecektir, Vücude getirilecek teşekkül hak- kında kati karar verilmek üzere B. Şefiğin şehrimizde yapacağı tedkikat üzerine rapor vermesi lâzımgelmek- tedir, Pazarlıksız satış Kanun ve karar- | nameden 15 er bin nüsha bastırıldı İ 'Teşrinieyvelin birinci gününden İti- baren tatbik edilecek olan pazarlıksız satış kanunu etrafındaki hazırlıklar bitmiştir. Kanunun yanlışlığa mey- dârı verilmeksizin tatbiki için kanun ve kararnamenin her birindenon beşer bin nüsha bastırılmışlır. Bun- lar maktu fiate tabi olan dükkân ve mağazalara dağıtılacaktır. Belediye müfettiş ve mürakıpleri, Belediye za- bıtası ve diğer alâkadarlar ayın bi- rinci gününden itibaren yapacakları kontrol ve mürakabe etrafında ten- vir edilmişlerdir. Bundan başka belediye memurla- rı, hüviyetlerini gizliyerek, müşteri sıfatile ve yahut diğer bir müşleri- ye refakat etmek su e pazarlıktan istisna edilen malların pazarlıkla 5a- | tılıp satılmadıklarını kontrol edecek- lerdir. Kanun, e t ve yahut liste hari- h e yahut yukarı etiketsiz mal azaları tesbit tmiştir. Bu suretle hareket edenle- re 5 liradan 2 aya kadar para c&- zası verileceği gibi, tekerrürü halin- de bunların ticarethaneleri bir haf- ta müddetle kapatılacak ve kapan- | ma cezasının sebebi İle İsimleri o ma- gazanın kapısı üzerine yazılmak, ayni zamanda gâzetelerle ilân edil- mek üzere halka bildirilecektir. An- cak bu cezalar, belediye şubeleri ta- rafından değil, yapılacak zabıtlar dai mi encümene verilerek encümen tara- fından verilecekti Ilkmektepler 3 birinciteşrinden itibaren derslere başlaniyor İlk tedrisat meclisinin kararına gö- re ilk mekteplerde 3 birinciteşrin pa- zartesi sabahından İtibaren derslere başlanacaktır. Mekteplere ait muallim kadroları tesbit edilmiş ve alâkadar- lara tebliğ edilmiştir. Muallimler ara- sında yapılan terfiler de geçen hüzi- randanberi kıdem zammını alınıyan muallimlerin kıdem zamlarının bu ay sonunda ödenmesi için çalışılmakta. dır. N Bu sene ilk mekteplere yeniden kay- | dedilen talebe miktari, geçen seneden fazladır. Bu itibarla bir çok mektep- lerde yeni şubeler açılmıştır. Geçen seneye kadar ders yılı başında Webe- nin yeniden kayıdlarını yenileştirme. leri lâzımdı. Bu usul bu sene değiş- miştir. Başka mekteplere nakledilen 'dedilenler müs- tesna olarak eski talebe için kayıd ye. nilemeğe lüzum görülmemektedir. Maarif müdürlüğü, bir mekiepten di. ğer bir mektebe nakil muamelesinin ayni mıntakadaki mektepler ârasın- da yapılmasını yasak etmiştir. Bu ta- lebe, ancak diğer mıntakadaki mek- tebe nakledilecektir. radyonun ağzından dinlerken düşündüm bay 'Tevekkeli Ankara radyosu- dünyayı Amca! nun bu kadar dikkat edilmiyor... mükemmel olmasına —— Medeni Ihliyaçların en önünde yer alan bir şey, cibette böyle dikkat ister... | | İk milli Bay Amca evdel. ». Dinleyici artık Iki plâkla dört heyheye eyvallah demiyor... Il Bir çırpıda İl Garip bir usul Vefa civarında eski bir kütüphane- ye gitmem lâzüngeldi. Burası eski bir medrese idi. Üniversitenin bir çok şubeleri buraya pek yakın olduğu için bir çok talebe gençler grup grup kü- tüphaneye geliyordu. Beni buraya getiren rehberimle be- raber içeriye girerken arkadaşım: — Ayakkabılarını çıkaracaksın!.. Dedi, Şaşırdım. Kütüphaneye girerken ayakkabı çıkartmak pek tuhafıma git mişti, Evvelâ arkadaşımın söylediği. ni yanlış anladım sandım ve sordum; — Ne dedin? Anlamadım... O biraz evvel söylediği şeyi tekrar etti: — Ayakkablar çıkacak!.. — Sebeb? Kütüphaneye girmek için böyle bir kayıd kuyud var mı? Arkadaşım gülümsedi: — Yoook... Yok ama burada Âdet olmuş. Ayakkabılar çıkacak!.. Hatikalen kütüphanenin kapısı önüne sıra sie Sirilmiş bir sürü ayak» kabı vardı, Fakat bü kütüphanedeki bu garip âdeti bilmiyen bazı talebe gençler ilk defa buraya geliyorlardı. Bu âdeti görünce içlerinden: — Başka kütüphaneye gideriz... Di- yip dönenler de çoktu. Gelenlerden bir kısmı da kapıda oçömelmişler, iskar- pinlerinin bağlarını çözmeğe çalışı- yorlardı. Tabii hanede terlik filân olmadığı için bir çok kimseler taşların, hasırların üzerinde çorapla dolaşıyorlardı. Ayakkabımın bağlarını çözerken, sonra çorabimla soğuk taşlar üzerin- de yürürken düşünmeğe başladım. Başka memleketlerde kütüphanele- re olan rağbeti arttırmak için ne lâ zımsa yaparlar. Meselâ dünyanın en büyük kitap sarayı olan Washingtondaki «Kongre kütüphanesi» nde gelenlerin dışarıya çıkmamaları için, hariçlen çok ucuz bir lokanta, dışarıdan yemek getiren- lerin bunları ısıtmaları için tesisat, boş sofralar, rahat yemek koltukları, yaz kış, en güzel buzlu Su vardır. Buraya yemeğile gelenler bedava havagazından, elekiriklen istifade ederler. Kütüphane hademesi tarafın. dan kendilerine bedava hizmet edilir, iyi su verilir, kürdan, peçete yerine kâğıd mendiller getirilir. Tuz, biber ve saire bedavadır. Daha bu gibi kü- tüphanelerde halka bir çok kolaylık- lar gösteriliyor. Bunun için Vefada- ki kütüphanede kkabı çıkarmak âdeti benim pek tuhafıma gitti. Bu usulün bir tek mânası vardır: Rağbeti azaltmak... Hikmet Feridun mm Parasız rakı vermiyen gazino sahibini dövenler mahküm oldu Mustafa ve Ahmed adlarında iki kişt Beyoğlunda bir gazinoya giderek pa- rasız rakı içmek istemişler, arzuları yerine getirilmeyince bunlardan Mus. tafa gazino sahibi Hakkıyı tokatla döve meğe kalkışmıştır. Gürültüye polisler gelmişler, bu defa da Ahmed polislerin üzerlerine atılıp dövmeğe polisin belinden tabancasını almak İs. tem ye dördüncü ceza mahkemesinde mü- hakeme edilmişler, suçları sabit oldu. gundan Ahmedin 32 gün hapsine ve 31 lira para cezası ödemesine, Mustafa» nın da üç gün hapsine karar verilmiş» tir. ... Düşün bir kere, sazın, sö: iyi- sini anlıyan bir kütleyi hoşmud et- mek ne zor şeyl.. d B. A. — Evet!,, Baksana, bu yıl da konservatuvara iki yüz kişi müra- caat etmiş!,.