Sahife $ re, En kolay, en kazançli meslekler! Bir kaç anne oğullarına dair ko- huşuyoriardı: Maşallah sizinki büyümüş... Bo- Yunuzca olmuş... Geçen gün dediko- Sunuzu bile yaptılar: «Zevcinin ve- fatından iki sene bile geçmedi; bir delikanlı ile dolaşıyor.» dediler... Halimiki oğlunuzmuş... Gülüştüler, — Şimdi ne vaziyetlesiniz? — Sıkınlıdayım... Hele evi yetiştirmek mesele... B latasaraya vereyim diy — Fakat, Tisan meselesi? — Evet, fransızcası zayif. Lâkin ihzari kurslar varmış... Orada yeti” şir... Nekadar olsa, Galatasaray en mükemmel mektep... Oğlumun ora dan çıkmasını istiyorum... | Ne «megalo ideas... Ne «hayali ham». Düşünün: O boydaki çocuk fran- Sizca öğrenecek... Hem öylesine öğre“ necek ki, edebiyat, felsefe bakalerya- | sına girecek... Bunda muvaffak olur- Sa yine kâfi değil, sonra yüksek tah- sİİ, sonra staj, sonra küçük maaş... Ölme eşeğim ölme... Düşündüm: Kendimi hatırladığın zamandanberi fransızca okurum... Gözlerim, otuz küsur senedir bergün vasati iki üç sanat fransızca matbu yanlara bakmıştır! Böyleyken daha demin lügata mürucaat ettim... Deseler ki; — Su Galatasarayın bakaloryasına gireceksin! Haydi... Al eline kalemi... « — Eyvah! Hazırlıksızım... Yanlış birşeyler yaparım!» diye terler dö- kerim... Ecnebi bir dilde kalem yürütüle- cek... Kolay mi? f Fakat işte, boyu uzamış delikanlı, bu meşakkatli seyahate başlamak ürere, birinci merhaleden işe giriş mek cesaretini gösteriyor... Yaman | babayiğitlik... Demir âsa, demir çar | rik gerek... ... Ayni bayanlar, muhavereyi değiş tirdiler... Ah şu kağınlar!.. DaMan dala serçe gibi atlarlar., Şimdi de Şöyle konuşuyorlar: i — Esma Avrupadan gelmiş, gördü- müz mü? Orada bir usul çıkmış... Ko- yu renk elbiseler boyacılarda açık hale getirilebiliyormuş... Bizde beyaz bir elbise lâciverde boyanabilir, ora” da, lâcivert beyaz olabiliyormuş. Meslek terakki etmiş... BEselle düşü : Evlâdinrımız, eski meğreselerdeki «bizim eğin bina okur; döner öner | yine okur!» tarzmda çömezler gibi v1 bulayıp dururken; yirmi seneğe hasır- lanıp hayat mücadelesine başlamağa kallap ta yine yaya kalırken; eokalli- yetlerden bir kaç genç, şu elbise bo- yası marifetini garplen kapacak, bi- ze getirecek! Ancak bir kaç aylık bir İki üç yüz lira- otemebil; yüz liralik apartıman; ya- am Ada, Moda; kışın Taksim, Mak- sim: her sene Paris, Nis... Hayat kekâ, Nümunesi bin bir tane... Etrafınıza bakımız... ... Biz bir yanlış yol tutuyoruz... Dün- yanın kaymağını onlara kaptarıyo- Yuz... Halbuki onların kaymaklarını ellerinden almadan bile gren müreffeh yaşamamıza imkâ var dır. Zira serbes sahada yapılacak İŞ büyüklerinin sıkıntısına rağmen $illerin çetin yokuşuna salverilmeli- dir... Yoksa: Üç beş ay çıraklık, ÜS beş sene kalfalık devresi yoliyle mes- İek!.., > Memleketimizin ve ferdlerimizin Sândeti bu yoldadır... Görmüyorsak Yazık! '... v Tiberal tarza meylimden, tahsile aleyhdarlığımdan, ekalliyetlere düş” Manlığımdan değil, hayır, yanlış 5 Bir anlaşma . Tramvay şirke- tinden 10 ecnebi memur çıkarılıyor Tramvay şirketinin memur ve müs tahdemlerinden on beşi ecnebidir. Na fia Vekâleti, ecnebi tabiiyetinde olan bu memurların Türkiyenin kanuni mevzuatına göre uzaklaşmaları 78 manı geldiğini şirkete tebliğ etmiş vw bunlardan on memurun derhal çekil- mesi etrafında şirketle bir anlaşma elde edilmiştir, li a Bu ay sonunda vazifelerine nihayet verilecek on ecnebi memur şunlar- ye servisi şefi Giler, hareket ser visi şefi Gomes, hareket servisi mü- | #ettişi Baldisern, istatistik servis geli Bossan, nakliyat servis şefi Tanburi- ni, yolcu servisinde ustabaşı Gram, yolcu servisinde kâtib Gravina, atel yeler kâtibi Salari, otobüs servisinde makinist Romella, daktilo Kritiko. Haber aldığımıza göre tramvay şir ketinin satın alınması müzakeresine teşrinicvvel ayında başlanacaktır, Dahiliye Vekili geldi Dahiliye Vekili ve Parti genel sek- reteri B. Şükrü Kaya dün sabah An kara ekspresile şehrimize gelmiştir. Çanakkalede batan vapur Bir heyet gemiye kıymet takdir edecek | Bir müddet ev nun | Ticaret mahkemesinde devam eğil- miştir. Bundan evvelki celsede batan Kapopino vapurunun acente vekilleri vapurun batmasına sebebiyet veren Magallancs admdaki İspanyol vapu- ru acenlesinden istedikleri tazminat miktarını bijdirmişlerdi. Dünkü celsede mahkeme Kapopi- no vapuru battığı eanada hamulesi- nin ve geminin kıymetinin bir ehil vukuf heyeti tarafmdan tesbit ettiril- mesine karar vermiştir. Ehli vukuf heyeti Denizbank erkânindan ve e Denizyolları işletme müdürü B. Sa- kamyonu bir çocuğa öldü ği idare ettiği Be gid çöp kamyonu idesinde çöp alırken ora- 72 yaşında Yanl adında ; sol bacağım kır- Bir çöp sonra Sotör Hüseyinin yoğlu Xurtuluş €! da oturan 12 ve başını vakaya zabıta el koymuş, Sp rhal Şişli Çocuk era da biraz sonra mizi Şoför yakalanarak tahkikata gü miştir. a den ve vatandasi kavuşabileceğinden sandığımdan - Pir amaa Karilerimizin fikri Bankaların muamelesin- de sürat bekleriz Gazetemize bazı karilerimiz mü- racaat ederek şu yolda şikâyetis bulunmuşlardır: «Filânca bankaya bir iş için müracaat ediyoruz; şayet büyük &mirler o sırada orada değillerse, memurlar, aralarında lafediyor- lar; erbabı mesalihe lâyık olan ehemmiyeti vermiyorlar. Muhak- kak ki, kendilerinden beklenen bir atiklikde ve süratle işi bitirmiyor- lar. Beynelmilel bir mikyasla, o iş beş dakikalıksa, bazan bizde ya- nm saat, üç çeyrek sürüncemede kalıyor. Biz ki, eski usul devlet daireleri- nin bu gibi müesseselerden örnek almalarını dileriz, sakım bunlar onları nümune ütihaz etmeğe başlamasınlar Maazallah böyle bir tehlikeyi önlemek üzere, yüksek &mirlerin sıkı kontrol koymalarını dileriz.» Sergi hazırlığı Onuncu sergi cuma günü merasimle açılacak Onuncu ve sonuncu Yerli mallar sergisi önümüzdeki cuma günü saat 16 da merasimle açılacaktır. Sergiyi ya Baş yahut ta İktisad Veki- li açacaktır, el Çanakkalede İtsi- | « dıklara erken baslarımssı, paviyon sü- hiplerine birçok kolaylıklar gösteril. mesi ve nihayet bu işin genç ve bete- rildi ellere tevdii, bizde de sergiciliğin inkişaf ettiğini gösterecek epeyce mü- azam bir eser meydana gelmesine âmil olmaktadır. Sergi binası dahilinde paviyon ha- sırlıkları bitirilmiş ve birçok paviyon- larm inşası da bir hayli ilerlemiştir. Hemen her müessese paviyonlarının evvelki senelerde kurdukları şekilde olmamasına dikkat etmekte, yenilik- ler meydana getirmeğe çalışmaktadır. Sergiyi gezerek yorulan halkın is- açılmasına karar verilen gazino, bi- rinci derecede temizlik ve sonra da ucuzluk bakımından en iyi idare ede- cek bir büfeciye verilecektir. Sergi ko- miserliği memurları gazinoyu daima kontrol altında bulunduracak, halkın iyi muamele görmesine ve bilhassa fasla para talebi karşısında kalma- masına dikkat edeceklerdir. Bu seneki serginin hususiyetlerin- den «Cnm adams» halka ve bilhassa talebeye çok ucuz bir fiatle gösterile- cektir, Sergi komiserliği Cam adamın mü- messilile bu hususta mutabık kalmış- tır. Cam adam, yarın sergiye getirile- cek ve paviyonuna yerleşlirilmesine başlanacaktır, Pazarlık yasağı Belediye kontrol için teşkilâtmı genişletiyor Pazarlığı meneden kanunun ey- Tülde tatbik edileceğini yazmışlık. Kanunun tatbiki için bilhassa seyyar esnzfın ve perakendecilerin -sıkı bir suretle takib edilmeleri lâzımdır. Be- lediye, İktisad müdürlüğü mürakabe teşkilâtının bu işi başsramıyacağını göz önüne almış, kanunun tatbiki için mürakaba teşkilâtını genişle- tilmesini kararlaştırmıştır. Mürakabe teşkilâtına alımacak yeni memurlar, yalnız kanunun talbikini temin €decekler ve küçük esnafın ihlikâr yapmalarına meydan vermiyecekler- dir, Yeni deşkilât bir aya kadar yapı- GE : ki RU | g Eminönünde Belediye iki hanı kendisi yıktıracak Eminönü istimlâk sahalarında bu- lunan Bektaş ve Eminönü hanlarının yıktırılması artırmaya (çıkarılmıştı. Fakat her iki binanın betondan yar pılması münasebetile talib çıkmamıştı. Belediye, bu iki binayı, kendi vesalti- le yıktırmağa karar vermiştir. İstimlâk muameleleri ikmal edilmiş ve parası Nafia Vekâletince gönderil- $ yirmi kadar bina daha vardır, Bu arın ferağ muamelleri bugünler- uda yapılacaktır. Ancak bu bi alar, münhasıran bir adada değildir. Bu itibarla Belediye, bunlar derhal yıktırıldığı takdirde çok çirkin bir | manzara teşkil edeceğini göz önüne | alarak bunların yıktırılmasını tehir etmiştir, Yanlarındaki diğer binaların | de istimlâk muameleleri tamamlandık-| tan sonra bütün binalar kül halinde | yıktınlacaktır, —— — | Polis mektebi mezunları âbideye çelenk koyacaklar Polis mektebinin elli birinci devre | mezunları, yarın saat on altıda Tak- simdeki Cumhuriyet âbidesine çe- lenk koyacaklardır. Arnavutköy cinayeti On senelik kin neticösi imiş yı iki yerinden yaraladığını yazmış» tık. Yaralı Mustafa dün gece tedavi | altında bulunduğu Beyoğlu hastanö- sinde ölmüştür, Adliye doktoru B. En- | ver Karan cesedi muayene etmiş ve göğsünde bir kursun kaldığından otopsi yapılmak üzere Morga gönde- rilmiştir. Yapılan tahkikata nazaran bu ci- nayet on sene evvel geçen bir aşk mar | cerası yüzünden işlenmiştir. Bundan on sene evvel Mehmedin büyük kar- deşi Rizede bir kızla nişanlanmış, fa- kat bazı ailevi sebeplerle bu nişan bo- zulmuştur. Bir müddet sonra bu kızı Mustafa adında biri almıştır. Kardo- şinin nişanlısını aldığı için fena hal- de hiddetlenen Mehmed o günden iti. baren Mustafaya karşı kin beslemeğe başlamış ve bu kin on sene devam et- miştir. Aradan on sene kadar geçtikten sonra Mehmed de, Mustafa da İstan- bula gelmişler, Mehmed Arnavutkö- yünde çilekçilik yapmağa, Mustafa da bir yerde çalışmağa başlamışlar. dır. Evvelki gece saat 21 buçuk sırala- rında Mustafa Arnavutköyünde deniz kenarmda ekmek yerken Mehmed | Kendisini görmüş ve ekmek istemiştir. | Mustafa, ekmek vermek üzere önüne baktığı sırada Mehmed birdenbire ta- bancasını çekerek Mustafaya iki el ateş edip yaralamıştır. Vakayı müte- skip yakalanan Mehmed, Adliyeye teslim edilmiş, Mustafa hastanede öl- düğünden, adam öldürmek suçundan dolayı hakkında takibata girişilmiş- tir, Liman memurlarına verilecek gece çalışma ücreti Liman memurlarmın gece çalışma ücretleri hakkındaki yeni talimat nâme alâkadarlara bildirilmiş ve tat- bikine başlanmıştır. Bu talimatname- ye göre, İstanbul ve İzmir Liman reis- lerile vekillerine gece nöbet bökledik- leri zamanlar için 100, inzibatı temin , yemek-modası çıktı; ve kontrola memur olanlarla fen me murlarına ve mülhakat liman reisle- rile vekillerine 75, müstakil liman me murlarına ve vekillerine 50, liman me mürlarile makinistlere 40, tayfa ve odatılara da 30 kuruş ücret verlle- cektir. Yeni talimalname liman memur- lari arasında memnuniyet uyandır. İSTANBUL HAYATI Cıbır kabadayılığı Son zamanlarda İstanbulda yeni bir Elli paralık bir simid, yüz paralık bir bardak limona- ta, iki tane erik veya armudla öğle yemeğini savuşturanlar günden gün çoğalıyor. Galiba eşyayı kübikleştirdi- ğimiz gibi midelerimizi de kübizme alıştırmıya başlıyoruz. Gerçi, temmu- zun boğucu sıcaklarında etli, yağlı yemekler mideyi yorar, Fakat iki yu. dum limonata ve bir simid kırmtasile akşama kadar geviş getiren bir vücud- de de hiç takat kalmaz sanırım. Öğle sıcağında soğuk bir şey içmek üzere şerbetçi dükkünma girdim. Be- nizleri sararmış, elleri kadidleşmiş iki delikanlı gülüşerek masaya oturdu- lar. Birer limonata istediler. Ellerin- deki simid paketlerini açtdar, Kemik gibi kupkuru simidlerini İmonataya batıra batıra yediler. Biri, içinde sü- sam kırıntıları yüzen bardağı başına dikip son damlayı da yuttuktan son- ra esblerini didikledi. Bir avuç onluk, yirmilik nikel parayı masanın üzerine yığdı. Arkadaşı da çantasındaki ku- ruşlari orlaya döktü, Uzun uzun say- dıktan sonra münakaşaya başladılar, — Erik daha ucuzdur. İkişer tane erik alırsak artan para da birer paket | yeniceye kifayet eder. — Erikten vazgeç canım. İnsanın İ midesini bozuyor. Armud pahalı amma, vitamini fazladır. Sigarayı on birlik İ alalım da bugün armud yiyelim. Öleki şiddetle itiraz ediyor: — Yook. Sigaramdan fedakârlık ya- pamam doğrusu, Hem erikte de vi min var. Armud yiyeceğim diye elâle- min yanında on birlik sigara içemem, Uzun, gürültülü bir münakaşadan sonra erik vitamininin kâfi olduğuna karar verdiler, Biri paraları alıp çık- tı. Biraz sonra dört erik ve iki paket Yenice sigarasile geldi. Erikleri çakı ile kesip iştiha ile yerlerken onları da tanıyan bir ahbabım dükkâna girdi. Vitamin meraklısı gençleri göz ucile süzerek güldü: — Ne o, baylar? Kahvaltıyı yeni yas .pıyorsunuz galiba, Biri dudak bükerek cevab verdi: — Hayır, hafif bir öğle yemeği yi- yoruz. Biraz midelerimizi dinlendir. mek için kür yapıyoruz. Arkadaşı da atıldı: — Yemek yemekten maksad mide doldurmak değil, kalori almaktır. Li- monata, simid, meyva yiyoruz. Bun- larda her türlü vitamin vardır. İnsan böyle sık sık kür yapmalıdır ki mide yorulmasın. Eriklerini yiyip Yenice sigaralarını dudaklarının arasına kıstırdıktan son- | ra kalktılar. Onlar kapıdan çıkarken ahbabım bir kahkaha atarak kulağı: ma iğildi: — Buna kür yapmak değil, cebir kabadayılığı derler. Cemal Refik Yemekte çıkan Kavga Süleymaniye civarında oturan Şa- banla kayınbabası Mehmed Ali ve bacanağı Salim sofra başında yemek yerlerken aralarında evvelce geçen bir meseleden dolayı Şaban ve Meh- med Ali kavgaya tutuşmuşlardır. Kavgada Şaban eline bir makas ge çirmiş, Mehmed Ali de damadının üzerine hücum etmiştir. Bu boğuş ma esnasında Mehmed Ali iki kolun- dan yaralanmıştır. Kavgayı ayırmak üzere araya gis ren Salim de hafif yaralanmışlar. Kavgacılar zabıta tarafından yâ Kalanarak adliyeye teslim edilmişler« dir, Dün Sultanahmed üçüncü sulh ceza mahkemesinde yapılan sorgu neticesinde muhakemelerinin gayri mevkuf olarak yapılmasına karar vö« rilmiş ve hepsi serbes bırakılmışlardın, Sokaklar saat yediye kadar temizlenecek Sokakların temizlenmesi hususun- da çöpçülerin yanlış hareket ettik- leri görülmüş ve belediye relsliğin- den alâkadarlara tebliğat yapılmış» tır. Bu tebligata göre çöpçü amele, sabahları saat yediye kadar sokak- ları süpürerek temizliyeceklerdir, Çöpçüler, saat yediden sonra 80 kaklara atılan ve dökülen şeyleri toplıyacaklardır. Belediye relsliği bu usule bilhassa riayet edilmesini teb-