vi ie dar rkes ace © AKŞAMDAN AKŞAMA İşsiz kalmak felâketi © Bütün evlât sahiplerine bir tavsiyem — Beni işimden çıkardılar... Haksız. ” ik ettiler... Altı aydanberi vazifeme #ekrar kavuşmak için uğraşıyorum; fakat bir türlü muvaffak olamıyorum... Ne yapayım?, « — Oliişten vaz geçin... Bakın sizi is- “ İemiyorlarmış... Siz de onları isteme- Yin... Eski bir söz vardır: «Sev seni 86- İreni hâk ile yeksan olsa! sevme seni #€rmiyeni Mısıra sultan olsa...» İ — Amma da yaptınız... Verecekleri İşe muhtacım!.. — Kürei arsda rızk dağıtıcı sade “bunlar mı?.. Kısmetinizi diğer bir yer- de arayın... O müessesenin memuriye- © tinden başka tarafta ekmek parası memba mı yok?... » — Fakat ben... Sade o işi biliyorum... — Adam sen de. «Biliyorum» de- diğiniz nedir zaten... Defterlere bazı kayıdlar yapmak... Bu da ihitsas mi Banki... Farzediniz ki onu da bilmiyor- © Bunuz.. İşte şehrimizde yüz binlerce © hasebetlere girişmişler, adam bir takım iktisadi, içtimai mü- yaşıyorlar... Siz de onların arasına katılınız... Ken- dinize münasip bir geçim vasıtası dü- şününüz, bulunuz... Aradığınız behe- mehal vardır, bulacaksınız... Çünkü hice nice meteliksiz ecnebiler, gölip © bu memlekette para sahibi olmuşlar... © unsurundan daha becerikli olmanız lâ“, - Sizse yurdun dilini, sokaklarını, mü- esseselerini, âdetlerini, şeraitini bili- yorsunuz.. O ecnebiden, şu ekalliyet zim gelmez mi? — Ne yapabilirim ki... - diye tekrar- © yordu. — Meselâ, ne bileyim, kılığınıza ra- © batalı bir şekil verip, iradenizi takınıp © kendi kendinizi iyice kurduktan sonra toptancı mağazalarından birinin sahi- bine cesaretle, samimiyetle gidin; talâ- katınızla onu ikna edin. O olmazsa baş- kalarını yılmadan tecrtibe edin. Mut- Jaka size bir inanan bulunacaktır, Ken, disinden bir miktar mal alarak, kapı kapı dolaşın... Sonra daha büyütün bu | işi, komi vuayajör olum... — Bilmezsiniz: Tab'ımda öyle bir sıkılganlık vardır ki... Ah, biz o terbiye ile yoğrulmadık. ... İşte, muhatabım, tam yaraya dokun- muştu: Teşebbüs terbiyesile yoğrulma- mak... ... Annelere, babalara tavsiye ederim: İstedikleri kadar zengin, müreffeh ol. #unlar; yahud evlâdlarını yüksek bir münevver meslekte yetiştirmeğe karar vermiş bulunsunlar; mutlaka onları te- şebbüs sahasında «yırtık. yetiştirmeli- | dilrer. Meselâ, ben bir oğlum olsa, sekiz on yaşını aşmış bulunsa, bu mketep tatili günlerinde hehemehal ışporta ile saka- ğa çıkarırdım. (Belki belli etmeksizin kendisini gözetliyerek; ve görünür gö- rTünmez, kazadan belâdan esirgiye- rek...) Daha büyüyünce, üç ren dig im verir; bir yerden birşey alarak, öte yer- de satmasına, bir günde şu kadar ku- Tuşu, sırf kendi teşebbüsile, şu serbes hayat içinde kazanmasına sevkeder. dim. Bunu yarı oyun, Yarı izzeti nefis, ve bilhassa milli izzeti nefis meselesi halinde yaptırırdım; derdim ki; — Oğlum,'bak, biz ki ekseriyetiz, bu memleketin efendisiyiz; kendi toprak- Jarımızda onlardan daha fena yaşıyo- Tuz... Onlar eğlence yerlerini, sayfiye- leri dolduruyorlar; hayatın kaymağı- Nafia Vekili Dün de elektrik işlerile meşgul oldu Nafia Vekili B. B. All Çet Çetinkaya dün de yeni Elektrik idaresine ald muhte- lif işlerle meşgul olmuştur. Dün saat onda vekilin riyasetinde Taksimdeki komiserlik binasında bir toplantı da- ha yapılmıştır. Elektrik işleri idaresi umum müdürü B, Kadri ile mühen- dislerin bulunduğu bu toplantıda tek- nik işler üzerinde görüşülmüştür. B. Ali Çetinkaya dün öğle yemeği- ni Parkotelde yemiştir. Yemekte Elek- trik idaresi erkânı da bulunmuşlar- dır, Saat 14,30 da Parkotelden ayrılan vekil, Savarona yatına gitmiştir. Na- fia Vekilinin bu akşam Ankaraya dön- mesi muhtemeldir. Dün öğleden sonra Metro hanında | Elektrik işleri idaresi umum müdü- rünün Tiyasetinde müdürler encüme- | ni ilk toplantısını yapmıştır, Toplan- | tıda şirkete aid muhtelif işler üzerin- de görüşülmüştür. Dut toplarken... Bir çocuk ağaçtan düşi ağır yaralandı | Şehremininde oturan Halidin 15 ya- şındaki oğlu Naci, Vözirhanı avlusun- da bulunan dut ağacından dut tap- larken, birdenbire ayağı kaymış ve yere düşerek belinden ve muhtelif yerlerindefı yaralanmıştır. Naci, tedavi için Cerrahpaşa hasla- nesine kaldırılmıştır, Liselerin orta kısımlarına talebe alınmıyacak Maarif Vekâlelinin şehrimizde bu sene yeniden bazı ortamekepler açar cağını yazmıştık. Diğer bazı vilâyet- ler, lise ihtiyacını karşılamak üzere lise binaları yaptırmaktadırlar. İstan- bulda yeni lise binası yapılmıyacak- tır, Ancak bu seneden itibaren lisele- rin orta kısımlarına talebe alınmıya- cak ve bu orta kısımlara aid sınıflar liselerin ikinci devresinin şubelerine tahsis edilecektir. Orta tahsile devam edecek talebe ortamekteplere taksim edileceklerdir. Bu tedbir sayesinde lise tahsili yapa- cak gençlerin ihtiyaçları karşılana- caktır. muma sanmam saman) nı yiyorlar... Çünkü bu kadar basit bir şeye alışmışlar, yapabiliyorlar... Sen de bunu haysiyetşiken bulma; bilâkis ya- pamamağı haysiyetşiken bul! Buna bir idealist gibi kendini alıştır... Haydi ço- cuğum... Nefsini şu'yüz binlerce insa- nın vasat seviyesinden yüksek say. Bir ucunu bulup birşey yap, beheme- büsünün mahsulü olarak birkaç ku- ruş getirirsen seni ne kadar daha far- In seveceğim ve yüksek göreceğim, yav- rum... Evlâdıma böyle telkin ederdimi Bilmem bhissiyatımı anlatabildim mi?.. «Oğlumu ahçı yetiştirirdim?» de- diğim zaman bazı taraftarlar kazan- maştam; bu sefer de hemtikirlerim ola- cak mi7, (Vâ-Nü) a Haklı şikâyetler Plâjlarda yolsuz hareketler Bu pazar, ailemle ve çocukla- rımla birlikte Florya plâjına git- tim ve orada bazı yolsuz hareket- ler gördüm. Evvelâ: Bedava kısımdan deni- ze giren bazı kimseler plâjlara çı- karak milnasebetsiz hareketlerde, hattâ bazen sarkınlılıkla bulunu- yorlar. Sokaklarımızda sarkıntılık edenler olursa takibata uğruyor, cezasını görüyor. Plâjlarda küstah- hık yapanlara da hadları bildiri melidir. İkincisi: Bu suretle gelenlerden bâztları mayo kullanmayıp ince patiskadan donlar giyiyor. Islanıp çıktıkları zaman cidden pek sakil bir manzara hasıl olmaktadır. Herşeyin adabı vardır. Gecelik en- tarisile sokağa çıkilmadığı gibi, donla da denize girümez, Plâjın elbisesi mayodur, Üçüncüsü; Ben kendi hesabıma, plâjlarda kâfi derecede zabıta kuv- veti mevcud bulunmadığına şahid oldum. Eğer olsaydı, tabii böyle münasebetsizliklere meydan veril- mezdi. Ömer Eski adliye sarayı ankazı Molozun denize dökülmesine karar verildi Ayasofyada eski Adliye sarayı an- kazının zamanında kaldırılmamasın- dan dolayı Mllli emlâk idaresi, müte- ahhidin depozito akçesini irad kay- | detmeğe karar vermişti, Mili emlâk idaresi ayni zamanda müteahhid aley.! hine bir dava açmağa ve mahallinde tesbiti delâil etmeğe karar vermiştir. Bu tesbiti delâll ile ankazın nakil masrafı müteahhidden tahsil edile- cektir, Mili emlâk müdürlüğü, ankazın başka bir yere kaldırılması için Bele- diyeden münasip bir arsa istemiş, Be- lediyenin gösterdiği saha, dar oldu- ğundan, ankazın buraya naklinden şimdilik vazgeçilmiştir. Bunun üzeri- ne molozun denize dökülmesi için De- niz Ticaret müdürlüğünden mütalâa sorulmuş, Deniz Ticaret müdürlüğü molozun Yenikapı ile Ahırkapı aras- na dökülebileceğini bildirmiştir. Molozun buraya nakli için bir deko- vil yapılmasına karar verilmiştir. Bu hususta Nafia Vekâletine nakil mas- rafı için bir keşif yapılması rica edil miş, Nafia Vekâletinin yaptırdığı ke- şif neticesinde molozun denze dö- külmesi için 26 bin liraya ihtiyaç ol- duğu anlaşılmıştır. Şimdi Milli emlâk müdürlüğü, mo- lozun denize dökülmesi için bu para- nın verilmesini Maliye Vekületine yaz- mıştır. Maliye Vekâleti bu tahsisatı ve- rirse moloz denize dökülecek, bilâha- re mahkeme marifetile bunun masra- fı müteahhidden istenecektir, Sovyet konsolosu dün vali vekilini ziyaret etti Sovyet konsolasu dün vali vekili B, Hüdaiyi ziyaret etmiştir. | i t ŞEHİR HABERLERİ Sirkeci rıhtımı Vapurların bir idubaya yanaşması — sn. e zen düşünülüyor Sirkeci rıhtımına vapurlar yanaşa- madıkları için nakliyat sandallarla yapılmaktadır. Fırtınalı havalarda güçlüğe tesadüf edildiği cihetle va- purların doğrudan doğruya rıhtıma yanaşmaları için tedkikat yapılmak- ji tadır. Sirkeci rıhtımı sığ olduğundan rıhtıma bir duba ilâvesi ve vapurların bu dubâya yanaşarak yolcu ve eşya çıkarıp almaları düşünülmüştür, Bu cihet, dün Deniz Ticaret müdür- lüğünde yapılan bir toplantıda tek- rar görüşülmüştür. Denizyolları İş letmesi müdürü B. Raufi Manyaslı, Gümrük Muhafaza başmüdürü 3. Hasan ve Liman işletmesi müdürü B, Hâmid bu hususta fikirlerini söyle- mişlerdir. Yakında bir toplantı daha Şüpheli bir ölüm İ Ölen çocuğun cesedi morga kaldırıldı Bundan dört ay kadar evvel İsma- il adında biri, Cevad ve Necati adla- biyet vermek suçundan yakalanarak | tevkif edilmişti. Cevad uzunca bir müddet hastanede tedavi edildikten sonra iyileşip çıkmıştı. * Dün küçük Cevad da birdenbire hastalanmış ve gece ölmüştür, Vaka müddelumumiliğe bildirilmiş, Adliye doktoru B. Salih Haşim çocuğun ce- sedini muayene etmiştir. Muayene neticesinde ölüm şüpheli görüldüğün- den Cevadın cesedi morga kaldırılmış- tır. Küçük Cevadın evvelce babası tara- fmdan yutturulan afyonun tesirile ölmesi ihtimali de vardır, Morgda ya- pılacâk otopsi neticesinde çocuğun ölümünün hakiki A anlaşılacak- tır, Liman idaresinin âü su tankları geliyor Liman işletmesi için Almanyaya 15- marlanan Su tankları hazırlanmıştır. Tankların tecrübeleri de yapılmış ve muvaffakıyetli netice elde edilmiştir. Yirmi güne kadar limanımıza gelecek olan yeni su tanklarının beheri 300 ton su almaktadır. Süratleri saatte 11 mildir, Su alıp verme kabiliyetleri çok mükemmeldir. Bu sayede sürat te te- min edilmiş olacaktır. Su tankları limanımızdan transit geçen gemilere su vereceklerdir, Liselerde imtihanlar Liselerin Olgunluk imtihanları $ temmuzda bitecektir. Edebiyat kolu- nun tarih, coğrafya ve felsefe tahri- ri imtihanları yapılmıştır. Şifahi im- tihanlar da mümeyyiz huzurunda Ye imtihan heyetinin münasip göreceği bahislerden yapılacaktır, Vekâlet bu sene tahriri imtihan sualleri gönder- memiştir, İmtihanlar bittikten sonra her lisenin avlusunda askeri kamp- lara başlanacaktır. Bay Amca komşuda!.. — Evvelki akşam şöyle biraz hava alalım, diye evden çıktık bay Amca... | yapılarak duba meselesi bir neticeye İ bağlanacaktır. t rındaki iki çocuğuna afyon yuttura- i rak, bunlardan Necatinin ölümüne | ve Cevadın da hastalanmasına sebe- | TE Bir Sn | Seyyahlar burnumuzun dibine kadar gelip, dönüyorlar — * Bütün dünyanın dört elle sarıldığı kazançlı bir mesele var. Herkes mem leketine, başka diyarlardan seyyah ve para getirtmek için uğraşıp du- ruyor. Bütün dünya kendi memleketine seyyah getirmek için elinden ge Jen her şeyi yapıyor. Bizde de memle- sadile yapılan bir çok filimler çevi. riyorlar. Bizim en büyük eksikliğimiz bey- lerine uğrar, Tunusa uğrar, Mısıra uğ- rar, Beyruta uğrar, Pireye uğrar. Bundan sonra İstanbula uğramağa lüzum görmeden tekrar geri döner- bir gün, İtalyada beş gün, Tunusta Z gün, Beyrutta 2 gün, Atinada 3 gün, Selânikte iki gün. tekrar ayni limanlara uğrıyarak dönüş...» . Binde bir programlara bazan İs- tanbul da ilâve edilir. Fakat Beyrut- ta bile seyyahlar 3 er gün kalırlar, İstanbul için porgramda ancak yeği saat ayrılır... y (Devamı 4 üncü sahijede) « *Nereye gidelim, nereye. Tim?» diye düşünürken aklımı; sazlı bahçeye gitmek geldi.., gide- za bir . Hem gözümüz, hem kulağımız şenlenir, hem de bir orijinalite yap- mış oluruz, dedik ve ilk çalgılı bah-, çeye girdik... ... Fakat monişer, nedir o musikinin hali?,.. Nedir o şarkıların banalitesi?.. -.. Musiki, oralarda ölüyor işte... B. A — Bilmem amma bayan, mü