10 Haziran 1938 Binicilerimiz dün büyük tezahüratla karşılandılar .— Polonya vapuru rıhtıma Oyanaşırken, süvarilerimiz güvertede XBaş tarafı 1 inci sahifede) Onu takiben Atatürk namına sü- yarilerimizi karşılaması emir buy- rulan İstanbul Komutanı General Halis Biyıktay, genç sübaylain birer birer elerini sıktı ve: «— Arkadaşlar, Büyük Relsicüm- hurumuzun başarılarınısdan mem- nun olduklarını sizlere müjdelemek» Ie bahtiyarım. Eminim ki bu yüce teşvik ve iltifat, sizlere yarınki başa- nlarınız için lâzım geen azim ve kudreti verecektir, Ne mutlâ sizlere.» dedi. Şehri meclisi namınada Avni Yağız, kısa bir nutukla hoş geldiniz dedi. Halkın coşkun tezahüratı Halk şanlı süvarilerimizi kalblerin- den kopup gelen sevgi ve heyecanla alkışlıyor: — Yaşayın, varolun... Âvazeleri biribirini takib ediyordu. 'Bu sırada, göğsüne kadar uzanan gür sakalının kara kılları sayılacak kadar azalmış bir ihtiyar rıhtımın parmak- lıklarına tırmanmağa çalışırken bu hareketine mani olmak istiyenlere is- yan ediyor: — Bırakınız, diyordu, kahramanla- rı bir kere daha göreyim... Rihtama kadar girmeğe muvaffak olamıyan genç bir bayan elindeki de- metten çiçek kopararak kalabalığa doğru sokulmağa çalışıyor ve süvari- lere birer ikişer çiçek atıyordu. Rıhtımın kalabalığı gittikçe artıyor, bir adım atmak bile güçleşiyordu. Bu sırada genç subaylar süvarileri omuz- Jarına aldılar. Yüzbaşı Cevad Kula ar- kadaşlarının omuzları üzerinde bir hi- tabede bulundu ve şunları söyledi: — Sayın büyüklerimiz, sevgili kar- deşlerimiz... Bugün bize gösterdiğiniz bu candan sevgi eserine nasıl teşekküt edeceğimizi bilemiyoruz, Değerli gö zetelerimizin bizim için yazdıkları gü- gel yazıları yabancı memleketlerde okudukça bilseniz ne kadar seviniyor- duk. Bu sevinç bizim azmimizi, mijli yazifelerimizi ifaya olan gayretimizi bilseniz ne kadar arttırdı. varolu- nuz... Avrupada gösterdiğimiz muvaffakı- yeti spor disiplinine borçluyuz. Bu di- Siplini bize veren spor aşkıdır. Yüksek hükümetimiz, sayın büyüklerimiz bi- ze karşı çok lütüfkâr olmuşlardır. Kendilerine minnettarlığımızı bugün karşınızda tekrar etmek fırsatını bulk duğumuzdan dolâyı bahtiyarız. Arkadaşlar, size Avrupa yarşlarının en büyük mükâfatı olan Mussolini ku) pasmı getirdik. Bu altın kupa, mil letimiz namına bize tevdi edilmiştir. Çok ileri giden İtalyan milletinin bü- yük milletimize selimlarını da taşıyo- ruz. Bu kupa ayni zamanda «Birlik kuvvettir» sözünün İtalyanca sembolü olan iç içe geçirilm's dört keskin bal- ta üzerine oturtulmuştur. Cedlerimiz bundan daha büyük mu- vaffakiyetler kazandılar. Biz Atamızın zandığımız muvaffakiyette en büyük Amil budur. Yaşasın Büyük Atatürk... Yaşasın Büyük Türk milleti... Binicilik mektebinde Süvarilerimiz gene arkadaşlarının omuzları üzerinde rıhtımdan caddeye çikarıldılar, Kendilerine tahsis edilen 8 otomobil onları Rıhtım caddesi, Ka- raköy, Bankalar caddesi, Şişhane yo- kuşu ve İstiklâl caddesi tarikile Har- biyedeki Binicilik mektebine götürdü. Yolda halk süvarileri alkışlıyor, apartıman pencerelerinden konfetler yağdırılyordu. Süvarilerimiz Binici- lik mektebinde hafif makineli tüfek tarrakslarile karşılandılar. General Fahreddin Altayın hatıraları Rıhtımın kalabalığına sokulamıyan- Jar süyarileri mektepte bekliyorlardı Burada çok samimi sarılışmalar oldu. Süvariler annelerini çocuklarını has- retle öptüler ve öpüldüler. Süvarilerimiz biraz sonra okulun üst katındaki salonda hazırlanan bü- fede izaz, ikram edildiler. Bu esnada orgeneral Fahreddin, general Halis ve diğer yüksek rütbeli subaylar da sa- lona gelmişlerdi. General F'ehreddin Altay neşeli bir ifade le seyahat hatıralarını anlat- mağa başladı. Hazirun bu hatıraları zevkle dinliyordu. Biraz sonra mevzu i A şahı şampanya müsabakasına intikal etti, General Niste yapılan bu müsabaka- da da süvarilerimizin nasıl birinci geldiklerini anlattı. General Fahreddin Altay tahassüs- lerini gazetecilere de şöyle anlattı: — Türk ekipinin zaferi, bu ekipi teşkil eden Türk süvari suabayları- nım feragatla çalışmalarının tabli bir hakkı ve en haklı bir zaferidir... Ekipimizin zaferi büyüktür Ziyafette Binicilik mektebi yarko- mutanı yarbay Mahmud Kayael bir nutuk söyliyerek ezcümle dedi ki: — Bügün Avrupâda zaferler kaza- narak yurda dönen ekipimizi burada okul namına selimlamakla bahtiya- rım, Bu dakikada bize zaferler, şanlar getiren arakadaşlarımızı aramızda görmekle büyük bir sevinç ve heyecan içindeyim. Arkadaşlar, ekipimizin kâzandığı zaferin büyüklüğü hakkında burada söz söylemeyi zaid görüyorum. Bu 20- fer o kadar büyüktür ki, bunu bura- da ölçmeğe ve anlatmağa imkân yok- tur, Ekipimizin rakipleri dünyanın en bilgili, en kuvvetli, en zengin milletle- ridir. Bizim vâsıtalarımızı biliyorsu- nuz. Bütün aradaki farka rağmen eki- pimiz rakiplerini onların kendi yur- dunda, kendi sahalarında yenmiştir... Rakiplerimizle henkz savaş bitmemiş- tir. Daha birçok seneler devam ede- cektir. Bu savaşlarda da Türk ekipinin Hararetli bir kucaklaşma gece gündüz çalışarak üstünlüğünü idame edeceğine hepimiz eminiz... Bu ekipimizin ilk büyük zaferidir. Bu za- fer diğer birçok zaferlerin başlangıcı olacaktır, Bundan dolayı bu şerefi bi- zim İçin elde eden ekipimizi okul na- yerdiği hızla bu yolda yürüyoruz. Ka. | Yukarda: Süvarilerimiz kazandıkları kupalarla, altta rıhtımın dükün hali Cevad Gürkan nutuk söylerken ve rıhtım eclvarmdaki sokaklarda kalabalık mına, arkadaşlarım namına, şahsım namına tebrik ve teşekkürü bir vazi- fe addederim. Yaşasın Atatürk... Yaşasın Türk milleti... | Yarkomutandan sonra emekli «i- bay Şeref Batu kısa bir hitabede bu- lunmuştur. Nasıl kazandılar? Ziyafet esnasında yüzbaşı Cevaj Kula gazetecilerin sual yağmuru kar- şısında Avrupadaki muvaffakıyetleri anlatmağa çalışıyordu: — İki kupa kazandık.Biri Mussoli- ni, diğeri Polonya ordusu kupası. Po- lonya kupası henüz gümrükten çık- madı Portekiz kupasını da kazanıyor- duk. Bir puan farkla kaybettik. Varşo- vada da bir ekip üçüncülüğü kazan- dık. | Mussolini kupası, dünyanın en bü- yük kupasıdır. Ve bu müsabaka da dünyanın en büyük müsabakasıdır. Kupayı dört kişi alın teri dökerek ka- ganabildik. l Mussolini kupayı bize gayet müte | bessim bir çehre ile verdi. Şefimizin | elini sıktı ve tebrik ve takdirlerini bil- ! dirdi, Gerek kupayı, gerek üzerlerinde kendi ralyef'i bulunan altın madal- | yeleri bize bizzat dağıttı, Müsabakalara saat 14 te başlarmış- | tı. Çok heyecanlı idi. İki müsabaka- nın ikisini de kazandık, Eyüp Öncü anlatıyor Yüzbaşı Eyüb Öncü de ihtisaslarını göyle anlatıyordu: — İlk müsabaka Niste oldu. Ha- gırlıklı idik. Altı senedenberi munta- zaman çalışıyoruz. İyi neticelerle dö- neceğimizden emindik, İlk yapılan Nis müsabakaları bize bir tecrübe ol- du. Muvaffakıyetle (O döndüğümüzden dolayı çok sevinçliyiz. Gelecek sene- ler için çok çalışarak daha iyi hazır. | lanmış bir halde iştirak etmek mec- | buriyetinde olduğumuzu anladık... İtalyan gazetelerinin tahminleri Asteğmen Saim Puladkan anlatı- yor; İ .— Müsabakaların en heyecanlısı bu | gene oldu. Romada Milletler kupası- nm en büyüğünü almak için çok ça- lıştık ve görüyorsunuz ki, muvaffak olduk, Rakiplerimiz çok kuvvetli fdi, Almanlar Mussolini kupasını üç sene muhafazaya muvaffak olmuşlardı. Bu suretle bundan evvelki kupa onlarda kalmıştı. Biz de daha iki sene muvaf- fak olursak kazandığımız kupa bizde kalacak. Bizdeki dahn önce Fransız- larda ve iki defa da İtalyanlarda idi. Onlar bu sene kazanamayınca hak- | larını kybettiler ve kupa bize verildi. | Mussolini bizi tebrik ederek madal- yeler tevzi ettikten sonra atlarımıza İ | Üstündağ süvarilerimize Paşabahçe Sahife 7 da kendi elile kurdelâ taktı, İtalyan gazeteleri müsabakalardan evvel yâ nşı kimin kazanacağı hakkında tah- minler yürütürlerken Almanya *8 İrlanda ile İtalyanın çok kuvvetli ol duğundan bahsediyorlar, fakat genç 'Türkleri mağlüb etmenin de kolay ok © mıyacağını kaydediyorlardı. Tahmin» lerinde yanılmadılar... Süvarilermizin şerefine ziyafetler verilecek Süvarilerimiz dün evlerinde istira- hat etmişlerdir. Şereflerine hafta zars fında müteadid ziyafetler verilecek- tir. Mussolini kupasının gemide mu- hafızlığına, süvarilerimizden üstteğ- men Hamdi Barlas tayin edilmiştir. Kupa 11,000 liraya sigorta ettirilmiş- tir, Vali ve Böeğiye reisi B. Muhiddin cam fabrikası mamulafilından Kiy- metli bir vazo hediye etmiştir. Vazo- nun üzerinde bir süvari resmi ve sü- varilerimizin isimleri yazıldır, Süvarilerimizden bir kısmı at almak üzere Avrupada kaldılar Dün gülen süvarilerimiz yüzbaşı Cevad Gürkan, yüzbaşı Eyüp Öncü, üstteğmen Salm Puladkan, Üstteğ- men Hamdi Barlas, Avni Karaca, İh- san ve Kudrettir. Heyetin reisi Albay Cevdet Bilgişin, yüzbaşı Cevad Kola ve mütehassis Katon st almak üzere Fransaya gitmişlerdir. Yakında gele- ceklerdir, Posta Itlihadına dahli olmıyan ecnebi memleketler: Seneliği 1600, altı aylığı 1900, Üş aylığı 1000 kuruştur. Adres tebdili için yirmi beş kuruşluk pul göndermek lâzımdır. Reblilâhir | n— Turr. “ 2, İmssk Güneş Öğe İkindi Akşam Yan E 4620 S4B 436 &3al200 202 Va, 208 47 1213 16,14 19,40 2142 İdarehane: Babikli civarı Acımuslak So, İTİZAR İİ Münderecatımızın çokluğu do- ğ telri- layısile ( NANEMOLLA ) kamız bügün dercedilmedi. Oku- i yucularımızdan özür dileriz, i