——— Sahife 6 Ankarada bir sergi Sanat okulları sergisinde çok güzel eserler var Bunlardan büyük bir kısmı şaşılacak derecede ucuzdur Ankara 6 Haziran « Bugünlerde Ankarada şu konuş- malar sık sik işitiliyor: — Sergiyi gördün mü? — Hangi sergiyi? — Sanat okulları sergisini... — Hayır... © — Herhalde gör... Şaşılacak şeyler far. Bu fırsatı kaçırma. Onu gördük- ten sonra anladım Ki biz başkalarını kendimizden daha iyi tanıyoruz. «Sergievi» dolup dolup boşalıyor, Asfalt bulyardan sergiye saptık. Çakılları çıtırdatarak yürüdük. Bir kaç basamaktan sonra içeri girdik. Karşımızda ağır ağır dönen irili ufak- 4 dişliler var, İstanbul Sanat okulun- da dökülmüş olan güzel bir «Atalürk büstü. nün altında Büyük Önderin © hepsi büyük olan, hepsi genç Türki- yeye yeni birer ufuk açan sözlerinder birini okuyoruz: «Her şeyi kendimiz yapacağız.» Salonun iki tarafındaki vitrinlerde $amdan ve fener gibi «tezyini demirci- Jik» eserleri, serginin açılı günü kur- 'deleyi kesen makas duruyor, Bunların üstündeki cümle, Atatürk'ün sözünün tahakkuk ettiğini haber vermektedir: «Kendimiz yaptık.» Bu söz yalnız bu vitrin için değil bütün sergi ve bütün Türkiye içindir Dişlilerin önündeki 'Fürkiye harita- #1üstünde minimini ve renk renk elek- trik lâmbaları yanıp yanıp sönüyor. Sanat okullarımızla kız enstitülerimi- sin nerelerde bulundukları bir bakış- | ta anlaşılıyor. Bunlârın (49) dur. Sekiz sene içindeki artış (20) dir. Grafiklerle dekorasyondaki sanat kudreti derhal göze çarpıyor, hattâ kamaştırıyor. Meslek mekteblerinin tasnifini temsil eden ağaç karşısında yüksek bir eser karşısındaki hayranlı- ğı hissetmemek mümkün değil, Bun- Jar da bir Türkün elinden, Türk kafa- #ından çıkmış. Bu sanatkârın kim ol- duğunu sordum. Cevab verdiler: — Mazhar Nazım Resmor... Tahsi- Jini Fransada yapmıştır. Dekoratör ve ressamdır. Ayni derecede muvaffa- kıyetli karikatürlerini görmüşsünüz- dür. Yemek odalarile salon takımlarının çeşidleri arasında birini diğerine ter- cih etmek mümkün değil, Edimeden Diyarbakıra kadar muhtelif yerlerde yapılan bu mobilyeler arasında en na- dir ağaçlardan yapılmış olanlar var. Nefis bir şekilde işlenmiş ve bazıları insana eski sedef ve fildişi-kakmalar- Ja savat işlerinin en modem şekilleri diyor. Modern hayatın gaye si olân konforu elde etmek için Türk zekâsının ve Türk işçisinin gösterdiği kabiliyet bu millelin ezeldenberi me- deniyetin babası olduğuna da şa- *biddir. Zira medeniyet kabiliyeti bir pazar malı ve medeniyet eserleri de birer mantar değildir. Burada mimar ve mühendis çalış- ma odalarını, dişçi ve doktor kiinikle- rini de en modem şekilde döşenmiş buluyoruz. O kadar ki onlara bakıp dalınca bu mesleklere karşi da hasret duyuluyor. Edirnede yapılan lüks çocuk araba- sının her şeyi yerlidir. Şurada açık pembeye boyanmış bir çocuk odası takımı var ki üzerindeki flat kırk lira- dır. Sergiyi gezdireri genç mühendis; — O kadar beğenildi ki ısmarlıyan ısmarlıyana... diyor. Kız enstitülerinin elbiseleri, işleme- leri, çamaşır takımları önünde uzun uzun duruyoruz. Biçimleri kadar renklerinin de biribirine uygun oluşu bilhassa göze çarpıyor. Sergiyi gezen bayanlar ve genç kızlar arasında du- Tup iç çekenler pek çok... Kenarda genç kızlar için birer küçük atölye ku- rulmuş. Gezenler oradaki işlerin na- “ıl yapıldığını gözlerile görebiliygrlar. Ticaret mektebi talebesi bürolarda galışıyorlar. Satış ve banka muamele- İeri yapıyorlar, « Arasıra bir düdük sesi işitiliyor. Ne olduğunu sorduk. Merdivenden indiğimiz zaman 50 da ve bir tezgâh üzerinde bir metre kadar uzunlukta mükemmel bir lo- kamoti? gördük. Tekerlekler bütün hızlarile dönüyor. Kazanı bir kamina- to ile ısıtıyorlar. Gözlerinizi kapasanız kendinizi gerçekten bir garda sanırsı- nız. Etrafi saran büyük bir meraklı kütlesi makinenin çalışmasını ve dü- dük çalışlarını heyecanla takib edi- yor. Mühendis arkadaşım bir matkab makinesi önünde durdu ve izahat ver- di; — Dinamosundân vidasına kadar hepsini Ankara Sanat okulu talebesi yapmıştır. Model de kendilerinindir. Üç kasnak üzerinde çalışır ve devir adedi 1500, 3000, 6000 dir, Avrupadari gelen emsalinden üstündür. Delik ça- Pı pirinçte 3 milimetreden 10 mflimet- reye kadar değişir, Çelikte bu mikdar 3 - 5 milimetredir. Delik derinliği en çok 55 milimetre tutar. Delikleri aç- mak için bir kuç saniye kâfidir. Kendi elimizle bir çelik ve bir pirinç levhayı bir kaç yerinden deldik Büyük bir matkab gösterdiler, Bir mütehassıs onun burada yapılamıya- cağını söylemiş. Talebe derhal o gün yapmış, Mikroskoblar, teodolit aletleri, saat- çi tornası, tıraş makinesi, her çeşid fizik tecrübe vasıtaları, tayyare per- vanesi, gemi uskurları, tesviyeci ava- danlıkları, transformatörler, pille ça- Nişan minimini elektrik motörleri ya- nında kocaman plânya tezgâhlarile elektrik gaz motörleri, uzak bir yerde- ki motörü işletmek ve durdurmağa mahsus elektrik aletleri, eczacı tera- Zileri, milimetrenin binde birini bile ölçen en hassas tesviye ölçüleri var. Sergideki her çeşid atölyeler ara- sında bir de demirel atölyesi gördük Kömür yanıyor, fakat ortada hiç bir duman yok. Arkadaşım kısaca anlattı; — Bunda sir falan yok. Vantilâtör ocağa üfürür, aspiratör dumanı çeker ve demirci dükkânı bir apartıman sa- Jonu kadar dumansız, temiz olur. İnşaat usta okulunun işlerile atölye- leri önünde uzun zaman durduk. Fa- yas ve karo işlerinin kuyumcu elinden çıktığı sanılır, O kadar düzgün ve te- miz. Her çeşid sıvalara, gayet güzel parke ev döşemelerine hiç diyecek yok. Renk renk ve damarlı ntermerler, yüzlerce defa büyütülmüş mücevher- leri andiriyor. — Ne güzel işlenmiş! — Bunlar alçıdan yapılmıştır. Sun! mermerdir, Mozayiklerin çeşidleri var. Bir evin, dülgerliğe aid işlerin, alçıdan tavan kabartmalarının nasıl yapıldığı birer birer görülüyor. Ankara istasyonu ya- pılırken tavandaki kabartmaları yapa- bilecek usta bulunamamış; müteah- hid müşkül mevkide kalmış. Bereket versin ki inşaat usta okulu talebesi Imdada yelişmiş ve her gün binlerce kişinin girip çıktığı bu binanın eksiği- ni Usta okulunun çâlışkan gençleri tamamlamış. Şimdi de Sümer Bank binasındaki ayni çeşid işler için ayni gençleri bekliyorlar, İmtihanlarını bitirir bitirmez gidip yapacaklar, Sergi direktörü Ali Rızanın odasın- da sergide hazırlanan pastalar ve İl- monatalarla karşılaştık. Çalışkan di- rektörün anlattıklarından en mühim. lerini yaziyorum: — Atölyelerdeki emek boşa gitme- sin diye hep programla ve siparişler Üzerinde çalışılmaktadır. Piyasada ya- pılamıyan işler için her gün bir çok kimseler müracaat ediyorlar ve hepsi de memnun ediliyor. Maliyet fiatleri- miz de pek ucuzdur. Meselâ Avrupa- dan gelip de 5 - 6 liraya satılan pergel takımlarını 75 kuruşa mal ediyoruz. Bunlardan sergi sonuna kadar yani bir ayda 500 tane hazırlıyacağız. , Mesleki tedrisat umum müdürü Rüştü Uzel sabahtan akşama kadar sergiden çikmiyor ve en küçük tefer- Tuata kadar her şeyle alâkadar oluyor. Bütün bunlarda onun büyük bir şeref Anavatann gelecek Türkler Romanya ve Yugoslavya ile müzakere başladı Romanya İle aramızda mevcud göçmen nakli mukavelesinin müd- deti bu sene bitecektir, Bu mukave- lenin beş sene dâha uzatılması düşü- nülmektedir, Trabzon mebusu B. Hasan Saka ile Sıhhiye Vekâleti İskân işleri u- mum müdürü B. Cevdet İstanbulda Romanya sefirile bu hususta yapıla- cak müzakere için buraya gelmişler ve müzakereye başlamışlardır. Yugoslavyadaki Türklerin anava- tana nakilleri Balkan antantı iktisad konseyinde görüşülmüş ve Yugoslav- ya ile aramızda bir mukavele yapıl- masına karar verilmişti. B. Hasan Saka ve B. Cevdet Romanya ile ara- | mızda mevcud göçmen nakli muka- velesinin beş sene daha temdidi işini kararlaştırırlarken Yugoslavya ile de | bir göçmen nakli mukavelesi yapa- caklardır, Romanya ve Yugoslavya- dan anavatana getirilecek Türklerin sayısı yarım milyondan fazladır . Romanya ve Yugoslavya ile cere- yan eden müzakerelerin bir kaç gü- ne kadar biteceği tahmin edilmekte- dir. Diğer taraftan öğrendiğimize göre bu sen Romanyr ve Bulgaristandan memleketimize getirilerek göçmen adedi 20 bindir. Bunların 8 bini Bul- garistandan 12 bini de Romanyadan gelecektir. Bir aya kadar gelecek bu göçmen partisini oyerleştirmek için Yozgüd, Niğde, ve Çorumda hazırlık- lar yapılmaktadır. Aile sicilleri Beyoğlu kazasında beyanna- meler dolduruldu Mebus ve Belediye intihaplarınâ esas olmak üzere : tesisi “ karalaşan aile sicilleri için Beyoğlu kazsamda her aile reisi beyanname doldurmuş- tur. Beşiktaşta da bu iş bitmek üze- redir. İstanbulda yapılan bu usul Ankara ve İzmir Belediyelerinin de nazarı dikkatini celbetmiştir. Bü Be- i Jediyelerde İstanbuldan nümüne İs- temişlerdir. Bu beyannamelerin arkası alın- dıktan sonra nahiye, kaza ve Beledi- ye merkezlerinde - sicil büroları tesis edilecek, bu bürolarda İstanbul Bele- diye hududu içindeki âilelerin mun- tazam sicillerine oâld fişler buluna- caktır. Bürolar, sicillerde yapılacak değişiklikleri tesbit edeceklerdir. Ancak Belediye bütçesinde tahsi- sat olmadığından bürolar gelecek se- neki bütçe İle tesis edilecektir. Zehirli gazler Fransada Pirene civarında bir ihtiyar zehirlenerek öldü Paris 9 (A.A.) — Pirene civarında Pierfit istasyonunda bir vağonda bu İunan 100 şişe asid pikrik fazla sıcak- lar dolayısile infilâk etmiştir. Vagon- dan çıkan zehirli gazlar önünde istas- yon memurları ve civarda blunan halk kaçışmağa başlamıştır. Yetmiş iki yaşında bir ihtiyar ka- çamadığından bu gazlardan zehirle- nerek ölmüştür. Bu akşam Nöbetçi eczaneler Şişli; Asım, Taksim: Kürkelyan, Piruzağadâ Ertuğrul, Kalyoncukul- Yukta Zafiropulos, Beyoğlunda: İstik- 1âl caddesinde Galatasaray, Tünelde Matkoviç, Galata: Okçumusa oadde- sinde Doğruyol, Fıdıklıda Mustafa Nall, Kasmmpaşada: Vasıf, Hasköy: Balıcıoğlunda Barbut, Eminönü; Be- şir Kemal, Fatih: İsmali Hakkı, Kara- gümrük: Ahmed Suad, Bakırköy: Merken, Bariyer: Osman, Aksaray Etem Pertev, Beşiktaş: Vidin, Fener: Vitali, Kumpakı: Belkis, Küçükpazar: pıda Nazım, Kadıköy: Pazaryolunda Rıfat Muhtar, Modada Alâaddin, Üs- küdar: Çarşıboyunda İtimad, Heybe- Yada: Halk, Büyükada; Şinasi Riza, i olduğuna” şöyle yoktur" :“İ- Yapı ve yollar kanunu Yeni projede istimlâk, ruhsatname, İfraza dair mühim esaslar var (Baş tarafı 1 inci sahifede) hakkındaki sebebler mahkemeler ta- rafından dinlenmiyeceği gibi Tapu dairelerince de teselli yapılamaz. €) Belediyeler imar plânının tatbi- ki sırasında Arsaları tevhid ve parsel- lssyon plânları icablarına ve arsa sa- hiplerinin istihkaklarına göre müsta- killen veya şaylan ifraz ve tevzie salâ- hiyetildir, d) Arsaların tevhid ve tevzli sırasın- da evvelce mevcud yol ve meydanlar- | Ie yeşil saha, park ve mekteb yerleri mesahai sathiyeleri tutarı imar plâ- nında gösterilen ayni mahiyetteki yer- lerin mesahai sathiyeleriyle karşılaş- tırılır, eskilerin mesahai sathiyeleri yetmediği takdirde tevzlat 9£ 25 şe ka- dar noksanı ile yapılabilir. Zayiat nis- beti bu haddi geçerse fazlası belediye- Jerce istimlâk edilir. €) C ve D fıkralarında yazılı hüküm- lere göre birleştirilen arsaların Beledi- yelerce parsellasyon plânı yapılıp ilân edilir, Parsellasyon plânlarma yalnız maddi hatalara münhasır olmak üze- re alâkadarlar tarafından ilân tarihin- den itibaren bir ay zarfında itiraz edi- lebilir, Plânlar, vukubulacak İtirazlar- la birlikte Belediye enetimenleri tara- fından tetkik, aynen veya tadilen tas- dik edilir, Belediye encümenlerinin bu hususta verecekleri kararlar kati olup, ancak maddi hatalara müstenid iti- razlar Devlet Şürasınca tetkik oluna- | bilir. 1) İmar plânının tatbiki dolayısiyle plân ve izahnamelerine göre bina in- şasına müsaid olmıyan arsalarla met- hal ve mahreç verilmemesi hasebiyle kullanılmağa müsaid bulunmayan bi- nalar Belediyece istimlâk edilir. Ve plânda gösterilen arsş ve binalara il- hak edilmek üzere istimlâk bedeli hak olunacak arsa veya bina sahibin- den altı senede taksidle ve tahsili em- val kanununun hükümlerine göre tah- sil olunur. g) Belediyeler imâr hududu dahilin- de bulunan yerlerde plânı tatbik eder- ken, binaların yola giden arsalarından artan kısımlarında ve o mahallerde sahipleri tarafından henüz bina ya- pılmayan veya mevcud binaları ya- narak veya yıkılarak kalmış olan ar- salardan üzerlerinde plâna göre bina yapılması mümkün olmuıyanları yanın- daki bina ve arsalarla şuyulandırarak birleştirmeğe ve yeniden plân icab- larına ve arsa sahiplerinin İstihkak- larıma göre arsa ve bina sahiplerine tevzie salâhiyettardır. h) Plân tatbiki sırasında şuyuların izalesi için lüzum görülen şehirlerde Belediyeler nezdine, Adilye vekâletien- ce bu işlere bakmak üzere bir hâkim tayin olunur. 'Tevhtd dolayısiyle - şuyulandırılan arsöların sahipleri parsellasyon plânı- nın tasdiki tarihinden itibaren altı ay içinde aralarında her ne suretle Olur- sa olsun anlaşamadıkları takdirde alâ- kadarlardan birinin müracaatı veya Belediyenin göstereceği lüzum üzerine hâkim, şuyuun izalesi zımnında icab eden muameleyi en kısa zamanda ve basit muhakeme usulü ile intaç eder. Plân mucibince bina yapılması mem- nu olan yerler on sehe zarfında bele- diyeler tarafından istimlâk veya sahi- bi razı olduğu takdirde Belediye elin- deki arsalardan biriyle mübadele olu- nur, İnşa ve tamirlerde ruhsat Resmi ve gayri resmi yapı ve tamir- Jer için belediyelerden rubsat alınma- si mecburidir. Belediyelerden müsaa- de alınmadıkça hiç bir yapı iskâna tahsis ve istimal edilemez. Bu kanunun neşrinden sonra yapılıb da iskân ve istimal müsaadesi alınma- dan kullanılan binaların dahilen ve haricen muayenesi için vazifedar me- murlar, muhalefet vukuunda Beledi- ye relsinin yazılı emriyle binaya gir- meye ve gereken tetkikatta bulunma. ğa salâhiyetiidirler. İfrazlar İmâr plânı olan yerlerde yol açarak Miraz yaptırmak isteyenler mutasarrıf oldukları yerin 1/500 mikyasında bir hartasını yaptırıp belediyeye verirler. İfraz sahipleri umumun intifana mahsus yerleri umüm sahanın “5 25 şini geçmemek üzere bedelsiz terk ve tahsise mecburdurlar. Fazlası, bedeli ödenmek suretiyle istimlâk olunur. İmâr plânına göre düzeltilmesine başlanılan yerlerin on sene içinde plâ- na uygun şekle getirilmesi mecburi- dir. "Tasdikli plânların tatbiki maksa- diyle belediyeler aşağıda gösterilen yerleri de istimlâke salâhiyetlidirler: £) Mevcud binaların imâr plânları- na göre fazla olan katları. b) Yaya kaldırımlarının tevsii için üst katlar hariç, binaların zemin kate larındaki lüzumlu yerler. Yol masraflarına iştirak 15 metreye kadar olan yolların be- delleri gayri menkul kıymetinin $6 3 ünü geçmemek üzere o sokaktaki gay» ri menkullerin cephe tullerine göre tevzi olunur. Lâğımların boru kanal larının bedeli, gayri menkuller Kıy- metinin “© 2 sini geçmemek üzere, keza o sokaktaki gayri menkullere tew zi olunur. Bu bedeller on senede tah- sil edilir, İleri imar plânlarının tatbikatına karşılık olmak üzere Belediyeler Ban- kası, haiz olduğu mezuniyetten baş- ka, tevdi edilen sermayesinin 9 50 si nisbetinde tahvil çıkarabilir. Belediyeler imar plânlarının tat- bikatına karşılık olmak üzere varldat- larının 96 10 nunu ayırırlar. Müteferrik hükümler İmâr hududu dışında inşaat yapıla» maz. İmür plânları yapılıncaya kadar belediyeler esaslı imar işlerine girişe- mezler, İmar plânı tatbik edilen bölgelerde açılan yolların iki tarafındaki ada larda inşaata izin verildiğinin ilâm ta» rihinden itibaren beş sene içinde yapıl- mağa başlanıp da üç sene zarfında bi- tirilen binalar ön sene müddetle bina vetgisinden muaf tutulur, Kanın neşri tarihinden altı ay son- ra yürürlüğe girecektir. (OÖ. Köstem Hatay sükün içinde (Baş tarafı 1 incel sahifede) Anikya 8 (A.A.) — Anadolu ajan- sınin hususi muhabiri bildiriyor: Vali B. Abdürrahman, Atayolu gö zetesine beyanatında, o«Prensipleri- mizden hiçbir şey feda etmeksizin bunların tatbikat sahasında tahakku- kuna çalışmak maksadile valiliği ka- bul ettiğini: bildirdikten sonra, eknl- liyet unsurlarını ekseriyet unsurlari- © le sükün ve huzur içinde emin ve müğ terih olarak kardeşlik hissile yaşama» ğa davet etmekte ve sükün ve Asüyişi bozanların cezalandınlacaklarını söy» lemektedir. Valiyi vazifesi başında ziyaret eden kumandan Kole, orada bulunan me- murlara bir nutuk söyliyerek, ezcüm- le demiştir ki: i <Her yerde memleketi ekseriyet une suru idare ediyor. Ekalliyetler buna tabi olurlar, 'Türk - Fransız dostluğu- nun her türlü halelden vikâyesi için bütün icraatı yapacağız. Bütün me- murların bu zihniyetle hareketlerini isterim. Aksine hareket edenler der- bal cezalandırılacaklardır. Paris 9 (A.A.) — Hariciye Nazır B. Bonne; bu sabah Türkiye Büyük el- çisi B, Suad Davazı kabul etmiş ve kendisi ile Sancak meselesi hakkında görüşmüştür. Antakya 9 (A.A.) — Havas muha biri bildiriyor: Suriye yüksek Komiserinin San- caktaki delegesi Kumandan Köle, B. Müniri Antakya Belediye meclisi re- isliğine tayin etmiştir, I Bancakta örfi idare hâlâ meri bu- Yunmakta ve sükün hüküm sürmek- tedir, Hataydan 200 karpuz ve domates geldi Dün İstanbul piyasasına İskende- Tundan 200 karpuz gelmiştir, Bu kar rpuzlar, boyuna göre meyva hâlinde 60 ile 80 kuruş arasında manavlara gatılmıştır. Ayni zamanda dün Hatay» dan bir parti dömets te gelmiştir. İnşa edilmekte olan sebze hâli pa- Yiyonu da mevsim sonuna kadar bi-