zin: adacıklar vardır. Bugüne hiç kimse bu adacıklara sahip çıkmazdı. Fakat tayyare seferleri başlayınca iş değişti. Adaların birçoğu tayyarelere konak oldu. > pri tiler, Şimdi adaya dair konuşuyorlar. Ba- kalım kimde kalacak? Fiyezler 1896 hard Fiyezler on iki yaşında iken tay- yâre yapıp oynadı, 1915 de tayyareci oldu. 7 de hava cambazlarının yıldı- zi oldu. 19 eylül 1927 de; Kolonyadan Bonn şehrine, sırtüstü uçtu. 1929, 1930, 1931 de Almanya hava cambazı şampiyonluğunu muhafaza etti. 1932 de, Zürihte yaj ynelmilel uçuş müsabak; yer pılan be; alarında 400 beygir kuv- ları kırdı ve cihan Hava şampi- yonu oldu. Uludağda bir maçera Dur! Amerikada, beş kişiden bir kişi- yok- 7 tur. böyle olunca, açıkgözler meydanı e) a çıkmış. Yollarda yaya gidenler, ellerine bir yafta alıyorlar, nereye gideceklerini yazıyorlar Dün hava güzeldi. Boğaz kıyılarin- da, dolaşıyordum, Hafif bir rüzgâr esiyor. Kök yüzü masmavi, Bulutlar pamuk pamuk. Sular kadife, Birdenbire. karşıma iki yabancı çıktı. Biri erkek biri kadındı. Boyları birer buçuk metreydi. . Kafaları bü- yüktü. Üzerlerinde meşin ceketler vardı, Korktum, geriledim. Adam «korkma> demek ister gibi işaret etti, gülümsedi: — Ustaşa postaşi, canlaki buce, dedi. Şaşaladım, sordum: diniz? taşa postaşi, Bu sırada karısı, güzel bir kadın, leki düğmeleri çe- virdi, radyo ayar eder gibi bir şeyler pt, konu ağa başladı: «Burası neresi? — Boj :i dedim, Rumelihisarı. Karısı da kemerindeki düğmeleri wirdi; — Bunu sormuyoruz, dedi, hangi yıldızdayız? Kekeledim: imişiz... Yanlış yollardan geldiğimizi anlamıştım. Fena halde kızmıştı: — Bundan sonra idareyi sana Z0r önüp anlattı: — Merihten geliyoruz... Şöyle <bü- yük ay» yıldızlarına kadar uzanalım dedik... Oradan da kutup yıldızına gi- ... Haritayı karıma verdim, e gele gele yer yü- züne geldik... Gözlerim yerinden uğramıştı: — Buraya Merihten hava fişeği ile Kıyıda d kovanı göst 26 Mart 1938 ları hayatlarını telsize © borçlu- durlar. Şimal kutbundaki telsiz cihazı vatlık kuvvetsiz bir istasyondur, 20 Bir lik yer vardı. Adam izah etti: — Son sistem bir hava fişeğidir. 'Teksif edilmiş neluilium ile işler. Karısı devam etti: — Hızı fevkalâdedir. Bir kere altı saatte aya gidip geldik... Bana döndü: riyor musunuz? Kocası başını salladı: — Bir gün de Kehkeşan yolunda önümüze düşen bütün fişekleri geç- tik. Hepsi geride kaldılar... ü düşmü: Bi . Başım dönüyordu. Adam; — Haydi, dedi, gidelim. Şapkasını çıkardı, bana sordu: — Şimdi bize «Büyük ayı> yıldız- larına nereden gideceğimizi söyler mi- siniz? Ben gözümü açıp kapayıncaya kak dar hava fişeği alevler saçarak gök- üzünde kayboldu. Ben hemen mer- keze koştum, kaymakama gittim, ra- sadhaneye baş vurdum.. Kimseye ramadım. Bu anlattığım şeye kimse inanmıyor. Halbuki Merihte oturanlar bana ta, hayretle haykırdı: — Yeryüzünde mi? Karısına baktı: — Duydun mu?.. Yeryüzünde mi geldiniz? Adam bir kahkaha savurdu: — Tabil hava fişeği ile geldik, yaya gelmedik yal... Sen bana iyi baksanal Yeryüzü insanları, siz pek mahli A. gülüyordu: Galiba insanları gök — yel ü yüzünde seyahat edilen hava fişeği görmemişler. «Let Lef 20.044.711. Kzyhm dağa. Merih.» Eğer siz de inanmıyorsanız Merihe gidip tahkik ediniz. imi ilmecemizi doğru halledenlerden Cak,, Kam,,r E,lişş Yıldızların yerine birer harf koyup kelimeleri Pa,u, Pa,a Ba,r,m tamaml; birinciye: 10 lira. kt Adres......| Oka Deşs Kateş ayınız. ira. İkinciye: 5 lira. Üçüncüye 3 lira. Dördüncüye ve beşinciye 1 rer lira, 10 kişiye çanta, 10 kişiye cüzdan, 10 kişiye kolonya, 10 kişiye kravat, i kişiye de muhtelif hediyeler verilecektir. 10 kişiye mendil, 10 kişiye çorab, 15 bir tek muhabere yapabileceğini sanıyordu. Bereket ver sin rüzgârlar kuvvetli esti ve bu su- retle günde dört bülten verdi. Dokuz ayda 1000 bülten, 75,000 kelime eder. lâtörüne elektrik enerji verir. Papanin, gi Son zamanlarda kâşifler telsiz mu- haberesi sayesinde hayatlarını kurtar- dılar. 1899 da 1898 de, kont Şasölu-Loba, elektrik- li arabasile kilometreyi 57. saniyede katetti, 1899 da, Kaniy Janaçi, kilometreyi 54 saniyede katederek eski rekoru kır- dı. Bunun üzerine kont 51 saniyede bir kilometre katetti, Bu iki kişi arasında müsabaka baş“ l . Nihayet galibiyet Janaçide kal dı. Bir kilometreyi 34 saniyede katet” ti, yani saatte 105 kilometre hızla, yol I Yeryüzünün her yerinde, hattâ Himalâya dağlarında 4000 metre yük- ardir. Yılan yalnız İzlanda, Irlanda ve Yeni yoktur. z Yılan dilinin ucu çiftedir. Fakat yı- lan dili ile sokmaz, Yılan dilini el gibi zehirli olan dişleri- ehiri kanı, bazısının- ki de âsabı zehirler, Yılanın üstte iki, altta dört sıra dişi vardır. Çok kere bu dişler kırılır, fa- çil » Bunun için alıya- Yeryüzünde kaç ç Iki bi in beş yüz çeş yumurta kabuğu, boynuz, odun, diş, hazmeder. Yalnız kendi dişini yutar- sa hazmedemez. Yılan zehiri ısırma veya sokma ile tehlikelidir. İçilirse hiç bir tesiri ol- çin yılanın soktuğu yer rım vücudüne dolanırlar, sıkarak bo- . Afrikada mamba denilen yıla- ikada çıngıraklı, Mısırda! göz- lüklü yılanlar vardır. Bir çeşidleri de vardır ki ağaçlara tırmanır ve dallar- dan farkedilmez, Gözlüklü yılanların boyu 6-7 metredir. Yeryüzünün en uzun yılanlardır, Bir de ikı başlı yılan-| YILANLAR eşit yılan vardır bilir misiniz? insan neresinden vuracağını şaşırır. Avrupa yılanları 60 santim uzun- gundadır amma zehirlidir. Ancak zehirleri öldürmez, insanın canı çok yanar, üç dört gün sürer, sonra geçer. Yeryüzünde 2,500 çeşid yılan var- dır. Yılanların bir tek faydası, fareleri yemeleridir. Yılan fare di t Yılan sokacak olursa, herşeyden ev- vel soktuğu yerin biraz ilerisini sıkı sıkı bağlayınız ki, zehir kana karışıp “kalbe yürüm. gi- esin, Sonra doktora 'Eğer bir veya iki yerden sokar da soktuğu yerlerin etrafı şişerse yılan zehirlidir, Eğer sokulan yer ikiden faz- | la ve kanıyorsa, yılan zehirsizdir, Bu güzel eve dikkatli bakınız, arnm8 çok dikkatli bakınız, üç tane yanlı vardır, bulunuz. Ir, lir. Fakat bir İn- > Adam son derece kekeme imiş, dÖrÜ ört saniyede ancak söylY©” bilirmiş. Bir gün banyodan çıkmı$ı ıslak parmaklarile elektrik düğmesini çevirmiş, elektrik şiddetle çarpm$ı adam sarsılmış, fakat öylesine sarsi- mış ki kekemeliği geçmişi...