26 Mart 1938 (| Ah Ahmed m ed anlatıyordu: — Azizim... — Ni fareler ie şu fareler! — şu Ahmed Kâmil yok mu şa Ahmed Kâmil yok mu?... İkide benim il bu evdeki fareler sz benimle diy ediyorlar... Düşün Benim gibi meşhur bir avcı ii farelerle ba- ni Afri » ş8 çıkamasın! lan avına gitmiş dünyanın en azgın lamış hi: sanım, ğım halde bu o köküne Ki Suyu dök: . olur şey Di e allahi.. kin F: Ahmed Kâmili Lâl erdi, dinle; « miyordu bile... Onun aklı fikri bilişik salonda oturan Şaziyedeydi. Şazi; ile beş sene evvel aralarında kt ük, fakat tatlı bir macera geçmişti. Lâkin , LâJ nrA e ii hiç ire ME Ahmed Kâmi ki Misa, olarak kaşa ünlerin heyecanını Ma in ed Kâmilin karısı Neclâ, Şazi- in. en Mi a ıydı. Ferdi de Neclânın yakın akrabasındandı. Ev sahil eni ile e Şe — Ne olur, kalsanıza. . ânı sonra ie vermişlerdi: — Peki... Fakat rahatsız etmiye- Lâkin hmm sonra -Ahme e bardı.. - Mutlaka ii farelerden ii ye We bu körolasıca- esi bir ire başlayınca çenesi mi ak bilmi; mieğei bir lik Şadi ye, Ferdiye mânalı mânalı baktıktan sonra bal yu bakışları ile: mek ister gibi Kâmilin geniş, bal yalnızdılar. Ferdi, mi ni sokuldu, ona ii — Şaziye... gece e Sn €v- mak m değil mi Şaziye sustu. bi ona a Bu m gülüş ve © bu bakış ne kadar ümid — Zümer rim... e için i pi emi inde) 5 tan ek 2 de si EN eğ e günleri un conuşur Kapına üç fiske vururum. Benim ie diğimi anlarsın... Olur mu emi Balkona doğru bir ayak sesi yakl şıyordu. ri epi elini e heycan br m Peki... dedi. Fakat dikkat et... geliyor galiba. lu sırada Ahm: © türlü arkası gı hili bir fı i an . Neredesin sin ala. Seni açmıştı. Bu esnada Şaziye ile Neclâ | arı ordu... Ha ne diyoj Şu bitişik salonda radyo eme 'körolasıca fareler... med Kâmil devam ediyor: iyerek balkondan bi az bü- — Birader, yapmadığım Kal- bir içinde, Kö- le kurn: hayvanlar ki... | milin birtürlü yitğayan ik ei Meselâ zehirli ilâç aldım, evin dört | bile o kadar kızmıyordu. Genç adam tarafına m se Bir Sökmen bile | Ahmed ii ili biraz daha kışkırtmak a Seg der; maksi Bır; eti ekmekler eri ai avcılığın nafile imiş Kâ- era az ne yapmışlar esi mileiğim... dedi, baksana bir fareyi düm, bir defter dolusu şiir yazdı her şeye söz söyle- bulenimi imei /bzim” o“Yadar ür, akat erdiği hiç bir ed söy- Saepie bip yaslı aşk şiirlerini ser i kabul etmezdi. Bunun : terimi yememişler hale Si z bir kere... — Göreceksin girer Bu ge- Ferdi, ahi, bu sonu gelmiyen fare | ce bu hın: ikisini yakalı- bahsinden. bıkmıştı. “ Kendisini bu Ge biraz ii etmek istedi: Sw: , dedi, fareler senin şi- in mi: yemişler?... Acab Zavallı hay- a senin Şiiri haz- ehil midir? Maamafih f aferin farel - İnsanları ın bile şiire Tağbet ginedileri bu siri onlar bir defter dolusu şiir yemişler. ör rinin şiire har gösterdikieii bu E R e ikdir. »k lâzım, Doğiend ii a) ip anlamış. Yoksa şir ir yerime başka bir şey de yiyebilir- mil Ferdinin kendisile vay ii Sm görme büsbütün cöştü; 'aamafih artık akıllı mler. nereden aktığı Onların çıktığı kt ie aa bir 4 5 heyeti. Muhakkak Yaa aaa ika yacağım. Em de alem bütün ev halkına ilân et Ferdi güldü: e Şaziyeye bu gece için öşesindeki odayı göster- v5 ri o gece saat on ikiyi büyük pi in içinde bekledi. Salondaki saatin arkasına on iki defa alan itine 5 Gemi “in arttı. Sanki salon: saat kalbinin içi inde Bir göl, iyi etek Ferdi bu fare bahsini kesip Şaziye- | aşk Kapıları önünd hin yanına biran evvel gidebilmek Şimdi kapıya üç sz iri is Se uzatt. Fakat t4 vi esnada astığı yer: gi müthiş bir görülü oldu. ; Ee a le de oriları yakalıyacağını hiç zan. | tüne kapandı. Ferdinin R kadar © Petmiyorum!... yer ki hiç farkında olmadan: Ferdi böyle söyliyerek ayağa kal — Vay ayağım... diye va Bra. ti, Ahmed Kâmil gayet iddiacı e Bütün bunlarla beraber e için- Menü de bir takım çıngırak sesleri işitik :eceksin, , görecel eksin, diyor. başlı e oluyordu? Ferdi 'erdi, ai yip şeyden ayağını kı -amıyordı i aşarak bitişik salona girdi. Şa- Bu esnada koridor birdenbire ay- Yiyenin yanına oturdu. Fakat genç | dınlanmıştı. Ahmed Kâmil pija kadınla bir e o iniz kalmasına odasından çıkraıştı. İmkân yoktu, d Kâmil de arka- idor lanınca Ferdi ayağı- in salona, in Fırsat bul- | nın bir fare kapanına ne kaldığını ça: hayretler içinde görmi u fare — Ah bu fareler, ah bu fareleri... | kaj ir kutu eş bal, Hani : öylece sadece sn birini yakalıyag: e kapanla; yn İşte ai . boği © Halbuki o Şaziye ile bir dakika şöyl © Yalnız kalmak iL una mu- Yaffak olsa genç kadına neler, neler Klemiyecelsi Şziyenin gözlerinde © dere ğa yi Wi kalmağı eğ dek İste- © diğini n mânalar vardı. Fakat farı lee üzerine inen bu kapanı yay ii ee a Belasi. : sen ri e yerine ME 5 İstanbul Er neşri ii e b 12,30: Plâkla Türk meri JA: Havaş. 1840; 13,30: Muhtelif 18,30 Eminönü nferans: > Ünit a Nusret (Zaman ükirsi 19) 15 Borsa peni el ga ia — kizin 5 sm sikisi i ik şarkı. ları. boru. 2033 Ömer R imei . "söyler, 20,45 Semah Özdenses ve arkadaşları tarafından er musikisi ve halk şarkıları. (Saat &; 21,15 Klâsik Türk gi: Mar Yali ve — layla my ek kes 7 hü Panter Süre, holy a: doble. 4 - Pusin: mi çiğan Se 48 ki leri 23 PIRİA 4 ar pera ve ope- vet Barçalanı 20X0 Kon hab ertesi günün programı. 2330 — Öğle neşriyatı: 13,30: teli pik ai Öl Plâk; Türe e ,, 1415: Dahili ve 1830: Plâk 'ne: er: Hofi Tanze, Liebesbotsehaft, 22: Ajans haberleri, 22,15: Yarınki program, Avrupa istasyonları Saat 20 de Frankfurt 20,10 da askeri m Hamburg 20,10 da 20 inci ölüm ge gecesi münasebetile Debussy'nin (eserlerinden Me dani, — Münih 20,10 da e muzika — KAPTAN PAŞA GELİYOR kli Deniz Romanı ender F. Sertelli mmm. Tefrika No. 180 Gam esrar k d harabat âlemlerind (ŞirinleF. k d) gibi R ia Slm: ©, di, li 1 a 1 — Sinanın karısıdır o, Bilmiyor , Türk erkeğini'bu kadar candan SEV- musun bunu? diği görülmemiş, işitilmemişti. — Hayır. İlk defa Suyayiim. be İstanbulda delikanlılar arasında: mek bir Venedikli kadın, bir Türk er- «— Bir kadın, severse, Rozita gibi keğini bu derece pip sevebiliyor- | sevmeli!» sözü Gillerde do) muş? — Sevgide milliyet Hurşit ii gili a mhei i Galakuda; esrarkeşler kahvehane- a— - İşte, şimdi. Rozita ile Bilari varımı yoğumu vermiştim. Onu çıl- Diyerek esrar. çeken ve dalgadan m severdim. dalgaya düşenler az değildi. erimi mu bari? İstanbul tarafında da Rozitanın aş- Çiçi da ce can m ver de, ben de kurtuldum. de (Tahirle Züh- — Fakat, bu çok hazin des ayrılış, m. gine Read), Daş ile As- Ali reis! Bam Vati zindanından ikan enediklile; Erin büyük bağ fenalık yaparlar. Kendisini bu kadar çok seven karısını ondan ayıriyorlar.. Onan yerine bir — Kaptan paşa, a Veneyro- teklif etti amma, papa ya kabul et- memiş onu. yreti — Ne dedin, Ali reis... Sl azılı kor- san yeri Ky mi şimdi? dın ya? oda elimize Stuttgart 2015 e çe mumlka düştü Viyana 20,25 de iler Öterken? ope- a enimi Yeti 03 vi eki yönü Vay melün ei Benim yeğ: seniz Brüksel 20,5 de salon muzikası — Bür- | - İstanbuldan Yi > 20,10 da piyano kı sane yangınında telef ettirmişti. 20 de Dvonjak'ın eserlerinden — Orta — Kimdi senin krs İngiltere 20 de askeri Monte Ceneri 20 de çeşitli lo 2035 di band. SİRİ ai a en yakışıklı ve iri boylu eri Si de kenci... Breslav 21 de «Tatyana» opereti — Tanıdım, Zavallı Hamza! Kap- 21 de büyük opera konseri — Ham- Ba paşa onu paşa gemisinden ayır- burg 21,10 da çeşitli konser — 2110 da it mi > eler SE dü . demek o Blm ga itli muz ga — Müni e ka- | da ire .. öyle mi yat — Belgri de operet parçaları — Budapeşte 21,45 de valsler — Bükreş 21,15 de dans Droitwich 21 de hafif muzika — Hel 21,05 de ge - olabi kon- hag 21,20 de orkestra — Oslo 21,50 de orkestra konseri — ümre 21 de Gerolstein Grandüşesi» opereti. Breslav 22 de operete devam — Viya- na 22 de operete devam — Athlona 22 de konser — Brünn m-konse- ri pe- cestrası sı — Li mburg 23,15 senfonik konser — Milâno 23,25 de salon muzikasi - Roma 23 de ğ hafif muzika, Saat 24 den itibarel n İstası ir a 24 de Sid ve m — e 24 de e kon- ünl a de iki ayaklısını yi lerin ki deliği lie. ayd se vinmiş, tam buraya kapanı kurmuş- tum. Fakat burada senin işin ne? Ferdi. bu suale cevap vermemek için: — İn demin çalan çıngıraklar diye sordu. Ahmed Kâmil anın. ii birip, ipin ak bağla, ve tım. Yay kapanı; vie yakalanınc: nca ınzır hayvanları yillar in. Se ve cağım melünlardan birini hemen örmek istiyordum. üm ya... Bu . avcılık damarlarım kabarmıştı. arım aşi DR ii hı ğerlne senin ayağını ya- 2 çaldı Ah Ferdi dü inde gelen bir hiddetle cevap verdi: — Evet!... Ah şu fareleri... (Bir yıldız) ağn çer Onun ölü- yorum, Bütün İstanbul ei piş Ül onun ar) e KE; Be de m yaa dişlerini tarak söy- nd — o yangında öldüğünü m Yar an alır- m. — Nasıl, Yeneyro senin eline mi Cr vii vet, Onu İstanbula ben götür- — ig ketum Bien be yahu! ies kka) den örüştük ninle, Bir şey yk zaman ba- na! Demek Veneyro şimdi İstanbulda, > mi? t. Padişah onu Yedikule zin- anaları attırdı. Bakalım sonu nı ak? Rozitanın aşkı... ee a bir kaç yel- kenli, Ali reis boğaza gelir Avi bii part etmişti. Ali Teli paşadan emir ge- linciye e K Çammikkelede bekliye- cekti. Rozita yatakta yatıyordu. Onu Cibaliden kadırgaya kucakla götürmüşlerdi. ita, Kâmil beyin sözlerine ina- m Sinana kavuşac: ruşacağını | 'umuyor- Ne gelip kendisini zorla gemiyi gö- türünce, bütün ümidleri sönmüş ve gibi oz başını yolarak bağır- Küfasının içinde yaşıyan bir hayal vardı: Sinan yaşıyordu. Rozitanın sevgisine, riyasız ken, Rozitanın, j ağlamaktan & ö kör olduğu- rı alır, bunları mâniler di Ki er harabat âlemlerinde ör ve Üçüncü Muradın svg sı bir k İstanbulda kaybolduğu 70: maları bu kadın hakkında bir çok mâniler ii m bunların hiç birisi sında (Rozitâ) nınki kadar ei mış ve sevilimemişti. Rozita “Çanakkalede talihinin bu acı cilvesine Küserek, tanından bez- bir halde âğlarken, babasından O ça 'umamuyordu. henüz padişahın. Greçyano, Rozitayı ele geçirirse, bir vatan haini gibi, onu kalbin- den vurup öldürmeğe ahdetmiş...» Rozitanın babası hakkın- da yerleşmiş bundan başka malümat yoktu. Ve o Çanakkaleye vardığı za- man, eski hatı arasında unutu- lan bu haber şimdi Rozitanın içini emiri. babam düşman aş beni arar niçin Süren sebebi, me silin mıdır? ozitak hakkında iie sırlar öğre! İyem le bu adadan kaçtık: tan sonra, iği Greçyana, , Kızından intika malmağa and iç; ve u kendi elimle öldürmedikçe sre lim iii e günahın hesabını nasıl v; ta, gerçek, Sinyor Greçyanonun ii kızı değildi. inis Rozita bu Sırrı öğrenememişti. Bu hakikatle bel bir Bar deni li, Rozitanın O, Çanakkaleye geldiği halde bile, iki nöbetçi, gece yarısı, yavaş tasavvur. edemediği bir sike si yavaş konuşuyor: m kavuşacağını vi — Hâlâ uyumamış... leri Ni — Deli gibi ei Bu umgu ve bu inanışla başını | Y or. — Deli gibi mi dedin? le ya... Akıllı olsa, yurduna kavuşacağını düşündükçe sevinir, Tax. hat rahat uyurdu. Sen ömründe