mü 31 Kânunuevvel 1937 AKŞAM 18 yıl evvel Ankarada Büyük Önder nasıl karşılanmıştı? O zaman Ankarada milli kuvvetler kumandanı olan general Ali Fuad Cebesoy hatıralarını anlatıyor Km yiz Ankaraya, şer: ri günün nakline müttefikan karar veril- anda İstanbulda ve cepheye da- yal ve lmak maksadiyle Eskişehir çi- varında Seyidgazinin de Heyeti temsiliyeye merkez ittihazı e. Fakat, fik iarelrnden beri Atatür! peşine sar- imaz bir imanla düşmüş başta rels- ai Rifat efendi bulunan ye halkı, m gelen tedbirlerin alınmasına be- etti Mögdiği mütarekesi zamanlar! Mili mücadelenin bu safhalarına gel- mezden önce, Ankaranın bu harekete ilti- un başlaneç günlerini bulmak işin. gözlerimizi ros mütarel akdi ramanma getirmek 1zmı ark alaninda Maşili suretin İltama» a #nülenkin.. atatürk Adanada Yıl B ş B in âğ z 3 memiş ve gere ordularımızı bular yap ir zaman silâha mak suretiyle semi Ye yurdunu bizzat kurtar in askeri teşkilât vasıtasiyle emirler vermişti. Atatürk, ordularının vaziyetine Fücuu , mii mihrak teşkil edecek olan Ankara ve civarına bu kıtaların naklolunmasını düşünmüş ve $onraları ordularının Jâğvi - minci ve on miş olan yıldı asının merkezleri; Ankara ve Konya olması için - lı erkânıharbiyesi nezdinde mi ol- men — Yirminci kolordunun Konya Ereğ- lisinden Ankaraya nakli emrini etmişlerdi. ular Bu karar netiçesinde ve Atatürkün tel- gp balenin yirminei kolordu 1919 se- nesi Die Ankaraya gelip yerleşti, er 12 *hci kolordu da me geldikten sonra fırsattan İstifade ede” / Harp okulunun bulunduğ aman açtığı miş olan tün m, nu onun yoluna ba) U yx ağı O sabah... Bütün Ankara, çoluğu, çocuğu, kadını ve erkeğile miz seli iiyük Kahr: manasiyle milleti aydınlatmış ve millet bütün ümidini ve lamıştı. uşa kadar yi ola düzülmi kunu- i ran, bilhassa kle görüşmek üzere yim gi gün a med gitmiş ve dön- eği ale am Ereğli ne “e de kol- sene önce pilaşnda Adi, ve kısmen de gâhta Silik "Dahiliye KN Kıtalar kısmen tdi, beci pavyonlarında bir İngiliz taburu ve Ahkars istasyonunda da bir İngiliz müf- Tezesi bulunuyordu, Ankara valisi Damad Ferid htkümeti- nin mesel Muhiddin paşa idi ve fakat muhiti sevgi uyandırmamıştı ve tesiri de yokt Bilâhare Mi hükümet tarafından vali tayin olunan Yaka Galib bey det *E ok. v anlami yurdlarına döndüler ve çeteleri ir , Her za altina alındı, Her yerdeki mahalli ay- bir bi in min olunabildi. Tam . izmirin tarafından e onu ta- Ke yarn ye beş gün ara iz Atatürkün yak basarak derhal iç Anadolu- doğru hareket imiş olduğunu öğrene “İzmir işgalini protesto der k. bn 'dasında, hatırladığı- a göre ün Anadoluya ayak bas- b ünün Gesi ken tendisinden, dık. karada hükümet me; planın on binden Gam insanın iştirak ettiği bar yük bir toplantı oldu. Bu miting, ll va A inin del im hâdiselerinden belli biridir, Gar Atati e are dl sesi olarak GAZ, gönderilmişti. İşte bu tarihten onın Ankara isme bütün mili hareketin muhabere ve muva- ini oluyordu. um köngresi makicesinde üde Hukuk "teşkilâtı kurulm. kararlaşınca, akan ai ikin“ elbinc: ilâta başlan: kara, mer kezinde başkanlığına Rifat efendi ve aza- ey el mili birliği ve mili a sapi koyan Milli hareket böy- e taazzuv ederek, onun düş- rek ığmak teşebbüsle- vur ve imanlı balı, bütün a fesad ha- re oketlerine karşı bütün yg gö By geriyordu. Ankara ti temel e bu a mio kadar, Siman düş- edi 1 yakınında en Yı ” venlerin halk “m. e. game sara giriyordu. 20 kânunuevyel akşamı Atatürkün ve gr- ve bö köyüne geldiklerini günü Ankaraya geleceklerini öğrendik, gibi gözümün önün. “ dedir. wi gözlüyorlardı. irçok merakli da b karışmış bulunuyordu. Bunlar bu gelişin ve ona bağlanışın öl- em ak vazifesiyle mükellef mü- aramı ahidler, haberciler ve sa müfsidler ini kamaşt gland yi Depe Biz ta “5 peri ün Bütün Ankara, çoluğu, çocuğu, ır Hava geceden kfirlı idi, na m büsbütün e a Bu geniş siyah ta ve bu yolların — o z8 ık, Arkamdı e abd beyle Halis bey ve vilayet gilin biri vardı, Diğer zevat çıkmıştı. Saat arabalarla dahâ önce yola dokuzda Kırşehir caddesinin en nol a vardığım vakit — burası Anka- ra ufkunun ep Yüksek nol — uzak- tan üç otomobilden mü, tem- siliye kafilesinin gelmek r- ük. 2 A Atatürkü bir müddet evvel gör- dı üğüm için heyecanımı ketme muvaffak olabiliyordu, İskat diğer arkadaşlarımın heyecanı & ve eşsizdi. Ve ezcüm- le Atatürk'ü ik defa gine m mn Galib beğ Coşkun ve tahassüls için- . se obillerimizden alk > yaklaşınca. ize doğru yürü; lar, eli ln; vali vekilini ve yanım» dakileri takdim ettim. Atatürk te arka- daşlarını tanitti. Açık bir harb otomobilinden inen, gire: ve çevik millet Teİsinin başında açık renk: , biraz yürü m lomobiler de iyı ak, onun altında gür kaş larının gölgelendirdiği iki parlak ve kud. retli mavi göz, Şelikleşmiş bir çehre, sarı canik: bi ve seferber bir kıyafet... Bu kapama duy- raba- Pon ine Kızılyol obillerde indik, aradan A nkara Daylı sürer, Fakat Atatürk e ayrı ayrı Set iii sini ek bugünkü MİN gildafan & önünden bugün- xi elektrik santralı civarından geçerek is- k tasyonun. a Kaman bugünkü on meydanına çıktı Ve oradan istasyon yolu ile bugü “ mecl önünde hü- ve Atatürk - na çıkarak bir Kabul resmi yaptı ve geç vakte kadar günün siyasi işleriyle meşgul ıldu. Halk meydandan ayı ve gef- lerini tekrar görmek için 60) kara, rağmen gin. Hava t ko- ağından çıkan Alat bu Ee tezi bizm ikametlerine hazırlanan Ziraat mektebine C.Dı ESRARENGİZ enn) Yazan: Arif er Birdenbire Güldost'un üzerine atıldı,” DOĞ ZTN sero ba aşağı Tunmu el bir on vesika v ter- amdan mr yaptınız, adam- mek “isterim, diyerek elini kürki > rım, »ektiniz. Beni müte- yan cebine soktu, Fakat, cebindeki made vi en, e garib ga- kâğıtları a it rib 5 asan bey diye Krause an mangalın üzerinden rana Treni çıkarmak ona doğ çradı ve bir hamlede Gül- | istiyormuş gibi elinizi cebinize götün dostu yere ii Bir elile kızın | dünüz. ml et ki da üzerini- boşta elini yücudine Me sı- | ze atılmazda ne yapardım? Şayed ğe a) rını da şimdi vücudünüz berelendi, boğazınıs Klee Mei içinde imiş pi sıkıldı da ağrıyorsa buna ia doğruya oldunuz. Şa- Güldost eriş kuvvetini bir araya | yederkek vakit ve toplıyarak kendisini nında anlamamış olsaydım, şimdi lıştı. İkisi de halının üzerinde boğuş- | öbür dünyaya a başladılar. Bu e Gük use bunları söylerken Güldost kalpak düştü, larını toplamağa çalışıyor. dağılan saç du. Krause ona kalpağını uzattı. Ki “Teşekkür ederim, fakat ime rim. de eN Saçlarım toj — — Şimdi Hirköteyi falan bir tarafa bunun farkında değildi. ire Azarba; kız b larile boj ski . Ada- mın parmakları gittikçe daha ziyade MO mera Güldest ie iel Te kızın mi meti e çeş bir halde e yerde kaldı, Krause boğmak üzere olduğu insa» Krause bunu söylerken sandalye- len birisi yaklaştırdı ve Güldostun yanına oturdu. Ortada ya» esi ki dı vü insanın —— İarkedel bildi. üzerine yabana adamın m a bir hayret nidası çıktı, se re fakat miş büsbütün serbest bırakmadı. Güldost hiç yerin- ok far- bi kına varınca durdu, boğazını sıkan gölgelendi. Dışarıda derin elleri gevşedi. Adam, altında yatan ae süper kerbeyeimaa Yalnız gece b Onun rada sırada ye- biribirine karışan uzun saçlarını gö- rinden yazim ipleri me ar bir erkek değil, bir kadın ol- ie Güldost toplamak üzere olduğu 8 biri ayfer si ve ensar ğını da yanına koydu. yeie dayandı, eN ledi ki; ğını ümid ederken eline bir demet mektup geçti. Mektup pe ge çadı- rın bir tarafına fırlati sonra kızın bütün vücudum © iy see uyarak silâhı oluj , Ancak ne görsün ne de rma bulunmadığına kanaat getirdikten ayağa kalkarak Glen ser best si aa Kendi ken: ne demek; geen kıyafeti” kadın dedi. — Ne o? Gene dirildin mi? Sen kim- den kımıldamıyordu, Her ne kadar — İsmimin Hasan olduğunu iddia baygın ediyorsunuz. Şiz fesi kesildiğ şimdi üzerine öyle | tarafa bırakalım da sizinle meşgul bir bitablık üştü ki kolunu kal- dırmağa bile mecali yoktu. onuşmakta, Krause yavaşça elini Güldostun ce- ediyordu. Fakat konuştuğu el- bine soktu, Orada bir rovelver bulaca- | mancanın an tarafından uydı. Bunu a bü- tün mesele e yanılıyor da bu kervan büs- bütün başka bir an ise Larsen ve Hasan bey diye anılan bu adı leceği kızın eti. ni mucib olabilirdi. Çünkü yabancı u) tık 6 «Hasan zi en hitab ge a adam üzerine mıydı? Kız, Krausenin eN cevabı beklerken side ei yer- den biraz doğrulabildi. Y; dedi ki: — Pek &lâ, haydi ismim Hasan ol- sün, ben de Türk olayım. bundan size ne? Krause, bunu söylerken elini uza» tarak kızın yattığı yerden kalkmasına Güldost kendi sonra oraya Güldost yatağın üzerine oturdu: — Beni dinleyiniz, dedi, » Mile bo- alm bilseniz boğazımı ne me ezdi Mühafaza, ederek; sin? luk yaparak beni takib ettiğinin far- | sus kızın akıbeti belli idi: 752 numa- kında olmadım mi, zannediyorsun? ralı casus da Moskovadaki casuslar Krause kızın yattığı yerin yanıba- şında ayakta duruyor ve ona düşman Güldost bunları düşünürken bildi- eee yn Güldost: ği şeylerin hangisini ifşa edeceğini ve şeyi , Sizi gizliyeceğini şimşek süratile in dedi. kararlaştırdı! Güldost siz diye hitab edince Krau- Larsen veya bey ve kervanın m da silâh taşıyan kervan olduğunu öğ- kurtarmak mı? Beni tanı- sonra sınız? diye sordu. Fakat, kendisini 'Tabit sizl tanıyorum. Siz bir yabancı söylememiş miy.- Türksünüz, isminiz de Hasan beyi... | i? Kurtarmak, hangi tehlikeden kun Güldost, adamın vere- Şayed tahmininde ceği cevabın bütün meseleyi > anlarsa ifşaatını hi ükümsüz bi- rakmak için nasıl bir masal uydura» caktı? Krause bir müddet süküt ettikten sonra dedi ki; — Evvelâ siz kimsiniz, bunu söyle- Pasaportunuz var mı? Hüviye- Güldost karşısındakine daha ziyade emniyet tel tmek için doğduğu Zi de söylemek sl Fakat Olga ıma yazılı olan pasaportta a