AKŞAM 41 Kânunusvrel 1997 ae amma HER AKŞAM i BİR HİKÂYE vine büyük bir he- be- Hamdi o günü ç yecan e döndü, Ne zamandani çi cazibesinden. urtar Nihayet bu si o ire “ileriye git- mişti ki Hamdi karar verdi. Artık Fa- © hiresiz yı ya yamak Evini, kitap- larını, içi bin. İri ks ie. ia yuvasını he i -bırakacı De ile birlikde bir ba yaar İs uzak- Ham: amal kanısı Nadide kapıda kar- şiladı. N: şakaklarindâki beyaz içim dürren kocasının yüzüne i ir. siri mu Bae sini. del biraz sararini ir şeyim yok... Ze beklemi ben dışarı e genc yi izm — ,çorba içe- EE şapımımışka. > Omn. <erka- sından fısıldadı: — Zarar yok, sen işlerini yp Za- ii bek- em ime yemeklerimiz. v: dı. Şimı Nadidi eye yazıp bırakacağı m düşünüyordu. et e e e kalemi aldı vi ötesi kale- sıkı sıkı tutuyor giiyak arel başladı: lamıştı. denberi elini m EEE, ei mış çalıyordu. Hamdi kalemi am ek ÇE dan çaldığı çol ünlenen z e kuşi senelerce i ne heyecanlara eli ünü hatrıyalu. Nadideyi tanıdığı vals pek moda idi. -O zaman ei çok gençti. ll köyde b Bir köşkün önün- Bir gün o dideyi örmüş. Piyanoda bu valsi çalan tanışmaşlardı. Bazan Kader e eler O zaman Nadi- den güzel, ne kâdar e dön- dürücü 141 a ii sz iç kız piyanosuna ol valsi ii Hamdi onu lk ii Silen için- de dinlediğini, o zamanki genç kızı zaktan ne de GE Se Le içinde pisi açık U, onun önünde “da Nadideyi iyice ona gösteriyor« inni bu yirmi sene bel Mp çalârken gözleri öl Adeta ey ve snşiyndn En kâklarındaki ve tıpkı yirmi sene evvelki UŞtU. Yü- zündeki Salk kaybolmuştu Şimdi arkalıksız. ESKi BIR liyordu. Bu ak; n gelmişti?... Evlenmele- Hile sonra saye bir iki sene iz piyano çalmıştı. nç m iz isini ev İi Me vermişti. Ziyad ulmuştu. O kapağı daima kapalı kind uzun bir uykuya dalmış yerinden kalktı. Yavaş ya- salona gi hâlâ çok sene içinde bütün sçln bütün göniiği ini kendisine bu eski ie e. bir taraftan da kendisinin artık ihtiyar- 20 sene ei bu valsi dinlediği zaman 27 ya- ındaydı. O zamandanberi aradan tam yim yıl geçmişti. erik me düşündü. O kendi- nçti. Bu eski vals Hamdiye, Yihi leh kendi arasındaki yaş ei kam ei a e iz e bitir- OCASINA id isti b ri rendin mi?.. diye sordu. Süğünde ano çalmak nereden hatırına geldi çil dedi, Nadide güli lümsedi: — Bugün evde rl temizlik yap- Dai tım. Geçen Ki sami rl Bu- ok hoşuma gitti, biye ne dersin “Par. rım âdeta .. . Eskiden kşadı )k güzel çalıyorsun Nadide... döke yirmi sene evvelki gibi. Nadide kolunu kocasının bili dolamıştı: ahi mi? Hoşuna gitti mi?.. meki men ein e göndereceğim ve dönec: Nadide: — Peki, dedi. eni iğne a ii sel yemekleri abii a yemiş mutfağa indi. - Ham- odasına girdi. Masasının üstün- ie «Nadide, sönen siz bir arat sonra...» ri adi e aldı. Bir Sonra çekmece- den başka bir ey rim Ve başka bir mektuba başladı! VALS KM e gın maceraya atılmak üzere de karıma yazacağım son me asi düşünüyordum. Fakat hiç ummadı- ğım bir ra beni yirmi sene evveli- ne döndür: atıra Si A yaa edilmi vi anlattı. Düşündüm ki biraz daha er- han ey pek âlâ senin kadar, in yaşında bir kızım olabilirdi. ML sal te artık sana kızım di- biz insanlar kendimi- ii Si e akin bile Di bir takım kuvvetli * bağlarla bağlıyız. Kendimizi serbest zannedip şöyle biraz kımıldanmağa MDA m bağların kuvvetini hemen anlıyo- niçin beni affet, es bir çocukla Fahire nına gönde ii siame ine döndü. Karısı sofra Yemekler te fevkalâde giz zel olmüştü. mekten sorira da eski valsi bir ia zi tekrarladılar! (Bir yıldız) 30/12/937 Perşenibe gü İstanbul EK toptan Kan eni »bzelerin Ep yüksek e İs iz 1 6.— 3 59 120 — 2 — VE. —5 60 “a > > > > > , > > ded > Yazan: İskender F. Sertelli Venedik elçisinin da kuşçu- başının odasında kamuya <a — Kara Halili acaba için mi aratmıştı? Veziriâzam le sevinip duri lâdı bulmuş, hareme doğru gi yordu. Veziriâzam, haremağasına an — Kimin başı vurulacak g 'mağası korku ve tel iz titriyordu. Ahmed paşanın kulağına e fısıldadı: e. e başı vu- yorum, dev- izde yüz kanaat- 'urken, e hala cek götürü- rulcak amm: letlim! Ahmed paşa tereddüde düştü. Kara GL hi uzlı hizli yürüyerek ha- rTame geçmişi Ahmed ali cellâdın hareme geç- tiğini görünce: Diye mırıldanmıştı. Oysa ki, o Padişah (Sümbül ağa) isminde bir harem ağasının ba- şını vurdurmuştu. Sadrâzamın bir ge haberi yok- tu. gün sarayda > adamı olan mean ile len Efendimiz Sümi m: Çok kulağın halil e şey duyamadın MR sormuştu. AAsesbaşı: her şey biliyor gibi: görü- A urada bir şey Ke iz ün in efendimizin den Yi E ağını ürün Kona- oi düğünüz zaman gelir anlatı- Değ MEL birlikte saraydan çıktı- Ünel Murad, Sümbül anm boynı neden i padişaha -arzet kapa ağanın ölümüne pe Ahmed Paşa: — Bu, hakikatsa, çocuğu bulmak işi sana Le Dedi. ağa, e olsaydı, NEVROZIN sea İzer nezle, grip ro nevralji, kırıklık ve bütün matizma ğrılarınzı keser. yoz günde 3 kaşe alınabilir. — İNEOKALMINA Grip, Baş, ve Diş ağrıları Nevralji, Artritizm, Romatizma yn diş, nezle; grip, eter nevralji, kırıklık ve derhal keser. İcab bütün ında: günde 3 kaşe alınabilir verdiğini ke 'n öğrenir- imdi. e cağı bulmak J I Sini çi larak, srmn çok se miş oluru: niz in aba iyiliğe yüz tutmı Kıç di paşa Nurbanu sultana tandan gelmiş bir ot kökü ide sultan bunu için- o gün saraya geli annesinin Kılıç Ali a me vir ilâçla iyileşti gini anl — Tez ei bana kaptan iie ve o sırada sarayda bulun: Kılıç Ali paşa derhal huzura ni Kaptan paşa hünkârı neşeli gö- rünce sevindi: — Valide sultan hazretlerinin iyi- leştiğini duydum. Çok memnun ol- dum, şevketlim! dedi. Üçüncü Murad biraz önce en a bir necit tesbihi kai KAPTAN PAŞA GELİYOR Tarihi Deniz Romanı , : — Tefrika No. 102 Kılıç Ali paşa, Padişahtan Sinanın af fermanını almıştı. sey cellât Halil fermandan önce zindana gitmişti | 'alidemin iyileşmesine beb o izni dedi.. Bu hiammaiiği 1 Yy ğımi nk yak içinde odada pak Ordu. Ali paşaya çok vi 5 fat etmişti. ali ai de) olduğunu anlamış olacak ki, sonra; — Benden bir dileğin var mı? Diye sordu. Kılıç Ali paşa, Sinan reisi felâket ten kurtarmanın sırası geldiğini an- lamıştı b e aid hiç bir dileğim > gem e Kulunuz gece gündü; rü şahı enize Ya Se Üç — me söyle, sıkılma! Ne İs e ya Annemi ölümden in! Op Al p Del titrek bir sesle, bir kaç kelimeden ibaret olan söyledi: pa ir ei a Di e bir adam gönderim e Kara , Sinanın bitirme) affediyorum onu, Sinan İstanbul it, bundan sonra İçinde oturmıyacak, Kılıç Ali paşanın kalbi koparcasi- na 1 garpıyo! lu. Sea EE ekete ve efendi- tler görecek cesur bir dl, eri Yi rman buyu» Gelibolu -. tersanesine eder Küzür: li ni m bir ata bindirip Ye- şönderdi. ir yale bi Yoksa Ge lâd Hi allı Sinahin işini bi g— miyı yar aşa bu merak ve endişe inde” ir Kâmil bey: — Ben, Kara Halili bir saat önce yamağile ber buradan geçerken gördüm. Nereye gittiğini sordum. emeği. azraliş Söylem: RA canı ve iç Ali paşanın telâşını gö- Tünce; — Me rak etmeyin, devletlim! dedi. o e leri yaya olarak bir saâtten önce gi Divan kâtibi atını s8- birime çi yine ondan önce 'a onlar da ata bindilerse?.. — ER gitiklerini gözümle gör- ilm, Camiin önünden ata bindilerse bd eği yok. ei Halil Sinanı boğdu ise çok yazık ol Kâl bey! Tersane- mizde zl onun için'göz yaşı dö- küyor. a Suçu ef il affe- yakaladım ya getirip işahı aldatmi çiya > Sak tenmek... ei Ali sezi kaşlarını — irdiği cana esi mii ER ni ydi, hâlâ onun Me a. Mini aldatan o değil, başkalan e ig safiyetle sordu: miz çok a Kendisine bu hâe kikatı anlatmak kabil olamadı. — Bana Yenelk balyozu da — şeyleri söylemişti amma, — (Arkası var)