HER AKŞAM BİR HİKÂYE ir Şemsi yatmadan evvel önün- > zi kadın Yök hay- ran hayran baktı. İşte Hay eni? vr Nec e Kadriye işi si de e güzel kadınlar- Fahir Şemsi bilhassa iki fotografa daha dikkatle, daha büyük bir zevk içinde bakıyordu. Bu Feride ile Nec- otografları idi. Zaten Fahir Şemsi son zamanlarda kadın mm bocalayıj ve bunlardan biri ile evlenme- ğe karar vermişti. Ne akat hangisi ile?.. İkisi de son d güzeldi. İkisi de gençti. İkisi de Tan Şemsiye sadıktı. hir Şemsi yatağının ia Hac küçük telefon masasının ü tüne iki resmi karşı karşıya hay Neclânın ne kadar masum bir vardı. Fakat buna mukabil e aşkla dolu idi. 7 vE am EE kadın fof tografla- yatağına girmeğe een aaa topladı. Dola- ba doğru giderken resimlerin yin tanesi e ii ştü. Fahir iğildi. Bu fotografı aldı. 1: Huri- ki, Boyasız bir çehre, çocuk si şlar. lu. Fahir Şem: anları çektirdi ği izt- in düşündü. a msi böyle acıklı. acık- dı, açtı. bir > sesi: ele! vasi çok i iyi tanıdığı llo... Fahir... Sen . di- al bu ses Sr olukça e hı id, devam etti: — Fahir... Seni gece ii rahatsız ettim ama... Mühim bir mesele ii ayl Genç kadın sözlerinin bi yerine ge- ri sersemi in n bozulmuştu. yapa: — yeğ iir kadın yen Heriöerin simi Sair değil hattâ buna di de... ona: — Seni g gece yarısı makat sin anahtarı çıkardı. Kapıyı a Mei rdiyenlerden yavaş m çıktı. Gece yarısı bir telefon e imi arasından resmi düşen Huriye... Genç kadın sizce gelip barkamak doğru değildi. Bunun için enlerin ortasına e şi Feride» iye bağır- mağa karar vermişti. Fakat bu da ev- deki ei Siiri imei e yi -abilirdi. ket edeceğini e türlü imi Yi a > yukarıdan kahkah: yi i denin gülüş ski iyi Mama Fa- kat bir de erki vardı. “Gülüşler m Li bir kok se- E. — Vallahi siye ye Yaman ki: işi diyordu. Bu gece senin nde yı ne güzel sims. Aferin sa- na... Gel bakayım şöyle. va sesi: . Doğru » Ne hoy- satan sen... — mizi Şe msi e mıştı. Bu adice bir ir EŞ elemeği ei verdiği Fe- ek içyü: LE kadar görememiş! ii Peren yanında derece kör yaşamı Fahir av: yavaş, ve gene hiç gürül len merdivenlerden di. Bir hü gil le, diz reddüd içindey on. a Nec- a etmiş olacaktı. Öyle ya Neclânın se- e Feridenin sesi- gec z gari arib düşecekti. Fakat nl fon hid içi- ni garip Fahii Nec Tu e açtı. ir ona Neclâyı sordu. Hizmetçi uyku sersem- liği içinde büsbütün şaşırdı. Neclâ için: — Dışarıya çıktı... la dedi. Allah A- trial yi Bkm söylemişti. Fahir 'tamanın merdivenin- a inerken ai katta bir ayak sesi ama. ti. Acaba bu mi mese) eyi. . İkinci katın sahanlığında Yok: liğe HE tehlike e miydi gemi iğ yukarıya çıkanlarla de gece ona telefon etmişti. buruna geldi. Neclâ uzun boy- Fahir Seni delirecekti. Kendi ken- dine: — Ah koca sakar... Telefonu im Şimdi ne yi ksın belin diye söylenip ik Nihayet e verdi. Ferideni iz bir gencin kolunda y tımanına çıkıyordu. > ve er ii vakti nerede iç- TSE içmi: manına ei Öyle sarhoş ve Gel öyle meş- guldüler ki Fahir Şemsiyi görmü izgi köşkünün bir anı ahtarı da emlzire Kl Fahir apartımandan çıktı. Gece idi. Vakıâ köşke gidiniye kadar hiç esrarengiz bir a bütün değilse yarım otomobil se- yahatine lüzum vardı ai artık bu- | kimin tar: aştır- nu re ze mecl ilelinde iz e Ee, verdi. Gemi araştır- Çünkü çamaşırları mey- Teli © e dr özi şeye ini yk bir mesele» Sokağa Mk dö şe gi Dn içinde ame uyandırdı. Otomobile girdi. Yola Sil yi eren her za- man iki gün geldiği köş- ir hi ki > hisset- ke bam en acaba ne bekli yan nin köşkü şe uzakça ve miz te ve nihayet işte köşk, uzaki SNaz rı dikkati celbetmemek için İöklen biraz ileride otomobilden in- di. Ne olur, ne olmaz düşüncesile Ş0- förü savmadı. Köşke doğru ilerilem; ğe başladı. Kapının önüne gelince, Bitgin ei halde evine döndü. Ka- hizmetçisi: — Sizi biri bekliyor. dedi. Bu ğe imami eşinin İki gün Se eski eğ en de oraya taşındım. Pöstaneye e yeni adresini bırakma. mışsın... Bu gece ben sinemaya git- e senin ismine m. Bizim bu- ii bu apartı Fahir e Kurye baktı. Gözleri hâlâ kendisine kai ikla dolu idi. Ona bir eyi pişirdi. Likör veli etti. Sonra da: Huri; ia , bu gece burada in Di ye damağa | baar gideriz. O .. Selmayı tr düz çi sep rizik gideriz, seninle bana bi- nişan yüzüğü ısmarlarız... Olur & pardösüsünü çıkardı... Biraz iğ ek ettiği e lefon hâdisesine Fahir şimdi şükre: (Bir yıldız) 8 Teşri 7 Çarı İstanbul — in aa Ee Plâkla gi Türk musikisi, 12,50: Hav: yi m Muh- telif plâk neşriyatı, 14: Akşam neşriyatı: 18,30: Plâkla dans musikisi, 19: Konferans: Doktor İbrahim (Mevsim hastalıklarından grip ve iz 30: ri ez “çe ve ertesi günün programı, sololar, opera ve operet parçaları, aa: SON. 'Teşrinisani 937 Perşembe İsta — Öğle neşriyatı: 1230: Plâk- la Türk ni 1250: Havada, 1809: Muhtelif e neşriyatı, 14: SON. iyatı: 18,30: Plâkla dans SN ei a bie Akşam musikisi, e neşe: Kurt v: beleri: Eş Posta 1 dahil olmıyan ecnebi emine Seneliği 1600, aylığı 1900, üç Ml 000 kuruştur. Adres tebdili için yirmi beş kuruşluk pul göndermek lâzımdır. a, 453 634 1158 1445 174 18,37 İderebane: Babıâli civarı 'Acımusluk So. Batı diş, nezle, grip, ii ve e elm keser, e İsim ve bae dikkat! Taklitlerinden sakininiz. KAPTAN PAŞA GELİYOR Tarihi Deniz Romanı Yazan: İskender F, Sertelli mam Tefrika No. 47 Korkunç Filipi takipden dönen Doğan da Aydın reis gibi düşünüyor, Donanma- nın e gitmesini doğru bulmıyordu ptan Dn bu meselede lallığın sanıyı aya EEE mı A aşi — Şüphe yok. Boş yere. sila miz Hepinizi çok arıyacağı: O gün akşama ei Misina lima- nına varacakları li e a şöyle düşünüyordu: aya birinci gidişi sonra, yi yol korsanları p ia gidiyoruz düşman ge- ibi orada bulacağımdan emi Bu iddia da çal Hive tahmin- ıç Ali paşanın den elbette istifade etmek d. Kılıç Ali paşaya hiç kimse: — Siz yanlı yor ve yanlış dü- şünüyorsunuz, paşam! Diyemezdi. Kıbrı: vi ve Lepanto harplerinde > Kılıç Ali paşanın bim. lerinden mı ile > işti. ğer onun Per- tev ve Piya) gil ei Eğ çok yarağıkları ae Misina seferini mânasız bu- e çal ıkça, gu ykırı düşünüş m e Dz e ileride dilmirie ğe” . Biz şimdi Misina yolunda devam edelim. . o Doğan reisin dönüşü.. — Uzakta bir gölge var. — O gördüğün, buluttur, Teis! Salih beni aldatmıyor, dev- ira Zi Gi gemiye benziyor. — O istikametten tek bir geminin bize doğru gelmesine ihikân yok. Biz onu nasıl görüyorsak, o da bizi gö- üyor. — Belki henüz görmeli e r. Çün- kü > güneş ışığı altın bulun unu- yoru: , hafif bir bulut aile da- ha öp görünü yor. Kılıç Ali paşanın e birden- bire e bin Kork Filip ol asın sakın..? Salih rei BE ri Mi çok zayıf ve yersiz yaa olacak ki, yüzü gül- meden, sea bükerek mırıldandı: — Di EE tmiyor müsün n? Bü; dönün üzerine doğru il erliyor- Bu geminin ne bir korsan, ne de Filipin gemisi olması ihtimali yoktu. Gemicilerden biri: liyor... Ve bu ses ağızdan ağıza dolaştı: — eyl geliyormuş... gün akşama doğru Misinaya va- e olan ei donanmasını önli- in a yen Doğan sancak direğine "(tehlike) ye çekmiş ! ne vardı? Bu tehlike kime aitti ve nereden gelebilirdi? Doğan reis yaklaşınca mesele an- yeli r Doğan reisin dönüşün- den el memnun sn mar Doğanın gemisi arkasından ikişer ikişer meydana çıkan yelkenliler de m iltihak etmişlerdi. Do- Diye bağrı şan verile e rej- a bir sevi A karşıladılar. ç Ali paşa arka kasar: yü Doğanı görün — Nerede kaldın, di. Gözlerimiz li bien bekliyor- duk, Paşa an Ve yarısı havada duru Yalnız alt sıradaki kürekler işli. Boğan reis paşa gemisine atlar at- lamaz kaptan paşanın e öptü: — Size bu yolda raslıyacağımı mal ördek Nereye gi- diyorsu: Doğan reis hayretle dudağını bü- kerek: — Misinaya mı, dedi, ne var ora- da? orsanların ve diğer İspanyol ia bizden sonra Misinaya Sis gn umuyorum. is tok sözlü bir denizciy- di: orum, dedi, İspan- ii darma eşya 1851Z kör. fezde yi . Hemen oraya dü- men 3 iyi olur. sak çok Kılıç Ali > Aydınla ar: Salim — Her halde bir Kere Misinaya me gidelim, dedi, düşman e orada yol ile, sık sık oralarda göründüğü MÜZÜ ae bir. a a are İspanyol lonanmasının Kp ibaret bir filo ile gren adalarına gittiğini yolda gelirken öğrendim. — Seni aldatmış olmalarından kor- karım! — Hayır, paşam! Yabancı ve İs- panyollara düşman ka; işin öğrendim bunu oradan da Arşipele dönünceye kadar vakit kaybetmiş olacağız. — Sen Fil e i pm gitmiştin, onun izini bulamı — O kani iy göğe im İ öl ii bir sürat ei ki... Aramadığımı Yala siğil kayıkçılar li 2 ni tyler skn li eee Fi se gemisi Teli ii Bn dolaşamaz. yüne aleni, — Alvaro e mi misin — e orsan Alvaro Ya doğru açmıştı. Halbuki Korkuni a öğün doğru vi ve Ke lerde - karanlık bastırını e b Bayri yorgun bir dördü ilâve —o hr başka bir yerde m vr BN diyecek yok, Doğan! helak; Misinaya allı yedi saal yolumuz kaldı. Oraya gitmekle bir sey kaybetmiş olmayız. Hele et 'Misinayı tutalım. e ya orada kararl: “öl Kiliç Ali e ina ;