BİK HİKÂYE İ Evliyaya kazık atmış! İŞ e — Hayır, “Musta” fendi, sana Vvere- gek elli liram yok. zi m imi Tam bile yok ps içeri Un... mi m? mi zi dini iyi inre eieyi de bu halle- Ye düşmeseydin. Musta'fendi, istihfafla duduk bük- tü; — Bu sözleriniz b e Liz sk ni olsun! i. ben. de seni e SE neymiş. sin sen... — Dinle! - dedim. - haksızlık edi- Li hatırlıya- ın ki sana bazı iyil likler yaptımdı. Musta'fendi kolumu istihfafla ve e m ir mâ salladı. Ve son- layım da kokma» mânasına kl üzere e e işaret yaptı. 4 ; Canım! - dedim, - Ne var? Ni- çin bu derece sıkışık vaziyettesin? Ma e Ee niden ia m e Henağa kadar süzdi nevi imtihi mia sonra, sakin bir Sıkışık siyle RM felâkette olduğum ir makla, bat iz değil miyi ğa a gö- süm! gader dani Afi saymıyor ga idi; m ipe Burnundan homur homur homur- dandı Bu “hikâyede mini Saya di, kısa boylu, yosyuvai gayet canlı, yalancı, dolapçı ir e muh- teremdir. Kendi memleketinde Plan bir takım el e key hın> ticaretile meş nz ğı vr mcığı, Köprübaşının işlek Köylerinden "irindedir. Orada «bas- uzum Par kadınlara mı ii yeğindin yök — - Mideceğim? - dedi. - yidirdiysem Ve sonra e il mü: mler; piyasa- dr be emar in stırma- i duymi 1 aldı » Yoksam Akile de Giriz, griz.. — Amma, nbulda da eşek ya- oldu. a a piyasası düştüğü iğ bundan hayli kârınız var! - de- er. değil mi bu Malikleri bize Dr Dost sanıp sana 5 eldiğ im hata.. "Bir şey diye- Yim m . üzüme bakıyordu. Borç Mimi ürk için küskün- dü. Bense artık onunla barışmağa yol rm Fakat ne yapm: Para vermeden b bu fikrimi anlamış gibi — Zeti virsen de gayrik al- man! - EM ila öyle bara- in üstüne Kendi ol konuşuyormuş gibi: — Bizim melmeketi yi ya İz bana elli lira virse evli ü evliyaya yüzde Yirmisini adadım!.., Di Dostumun iri bilirdim: e IT, Yi - yüzde yir- ne e yor? sey Yra eder, ha- berin — a Bir goyun keseceğin — Amma, evliya seni çarpmasın sakın? —ı Adağımı dutmazsam çarpsın , — E... Demek ki piyasada elli e dan fazla ri malın şu dakik: satı e alı . Eğer bugün bazar ol- se 8 pia gapalı olmasa, iki gö- züm ki olsun ki, elli beşe virirdim bu li Emme, bu; — Kaça iz Da — G Elini, elik vz ki bitir- mek üzere, uzattı. — Ku iza ai » Gel DE acıl ir yi yaptı pığım ize işa amma, imz elli lira mekten, nse , mal ie sekiz lirayı araç elbette daha al Hem de şu evliya meselesi alâka- mı 1 cebe tmişti. me osuna gittik. Ti çit. e bir parti mal çıkardı. Bunu EE verdim. Ertesi gün daha pahalı olmasa bi- i el ei epi min dim. n söylemiyeceği mu- ni eş dost ara- derdi m tivil sonra, Mus- ta'fen, — ii ime diye güldü. — Aman — Attım. —ı Yahu, verdiğin mal kötü pe rma yoksa? Ölü hayvan eti ol . Doktorlara gösteririm. — in İyi cins. — Kırk sekiz lira etmez mi? — İder... Daha fazla ider. göreceksin > Peki, kazığı sun, ya... — Sana değil, evliyaya attım ga- zığı. . Yarın attığını söylüyor- vee sebep oldu, sattırdı. Emme üni Sirli alamıyacak! — Niçin? Kurbanı kestirmiyecek- sin demek... iz — e seni mütekid iye adağını in getirmediğin orkmuyorsun maf ll ıma sen de evliya gibi iyi- ce et 4 siyle öyleyse: «Elli satarsam» dedim. Girk sekiz: Selâmi İzzet TİY KONUŞMALARI Her Kriçeminisi bulunur. Fiati: 50 kuruştur. AKŞAM 'eşrinievvel —— — Öğle neşriyat 1230 plâk- sikisi, 12,50 ri 13,00 Be Çi oğlu. Halkeri gine kolu tarafından bir temsil, 14,00 s Ja Türl Akşam ii çe e. ri si, 1930 ilme ve e er. 2000 iikmet. ve ike daşları tarafından Türk musikisi ve halk ekin 2080 Ömer Rıza tarafından sra- ca İl iz 20,45 Sul e ve si tal Tin 230 Piükle EEE iş opera ve operet par- çaları, 23; a0 SON nebi e Viyan; 0s 6,8 - a 1158) Mozart - ydn - EE Mü - 405 - (saat 19,10) Niemann musikisi, thove Münih - 405 - (saat 20) İlalyadan naklen - Ope- ra Gecesi, Londra - 1500 - t 20,05) Bach ve Beethoven ap musikisi, am - silk ei eştir - 463 - mai © a. Toulouse - 386 - saat 24, mez 21, m - 550 Dü — öğle « ME lada: Pin il. 12,50: bali adis, 13,05 2 SON. neşriyatı: 1830: Plâkla dans : Şan piyano refakatile: ndan, 20: Necmi ve arkadaş- —— Za 5 halk 2030: Öm ından ev, 2045: Küçük Safiye SE ai ürk musikisi ve haberleri ve ertesi gm Plâkla sololar, opera Kuştuyu gibi hafif ve zevk ile traş olması için HASAN TIRAŞ | Bıçağı ile kabildir. 10 adedi 30 kuruşa Sahife 9 Tarihi Yazan: İskender — Bu, Rodosta esir aldığımız si Kendisi Min yararlık iyetindedir. Bağ tan paşa da: sne kd anların ya- Sipari kaberlimn. seni memleketine iade ederiz!» diye vadetmişti. İşte Tan kaptan paşanın emrile buraya — Neden böyle gizli geliyor? anlıyamadın mı? Ötel Kita kıskanıp da dedikodu yap- masınlar diye, kaptan paşa onu kim- seye sezdirmeden bü Mi gönderdi. Rozita çok heyeci Dümenci İheanin 8 a altından Bin an bir yüzücü. Diye alamıyordu is MER dedi, hemen yola çıka- um... Küçük Sinan, arkadaş Simi şa im e çık- mamızı etmiş. Di; Gn b bir kenara gö- türdü.. sırtına bir yağmurluk attı. ye görünmedin, değil mi Rozi iğ — Hayır. Şeytanlar bile farkında d il, — Kaptan paşa uyumuş muydu? — Uyanıktı.. Demir Receple konu- şuyordu. — Nasıl atladın denize? — Güverteye sessizce çıktım.. kü- ei ii yava: sia” in- dim ve suyun içine a gemilere görünmemek için, bara kadar suyun dibinden yüzerek gi yes KAPTAN PAŞA GELİYOR. ez Romanı F. —— Tefrika No.23 Rozita: “ re kaçakcılık yapan meş- hur kara Mihal benim akrabamdır, dedi, oraya gitsek, yardım görürdük ondan hafif meli geminin yelkenlerini şişiriyordu. Dü- ci sesi duyuldu: — Ne acı — Doğuya doğru.. Rozita yağmurluğun altında titri- yordu. meş diye seslendi, bu > e ara m mp elbisesini kurutmalı Gü e 'Yip . duruyor ni tayı ambara indirdiler. Dümen ci İbrahim lüzumundan fazla e oyu zil ie Fakat, Ali paşa onu e bu sai ir severdi. söyle: meyi küçüklük yi ve yalan söyliyenlerin her zaman yüzüne vururdu. Onun nında hiç kimse yalan söylemez, söy eni oluyordu. Sal rels te bir gün Piyale paşa- kızarak, gemisine kara yelken çe- kip e e C inan çok küçüktü. Fa- ei mi 4 ar lan bu me- vakanın hikâyesini dinlemişti. i işi tekrarlıyordu. Lâ- i madan ayrılır- kurtulmak ve yurduna a faydalı olmak kaygusile uzaklaş- Ya Sinan?... On gelince Me ye önce Demir ii on bu damgayı A bera- «— Sinan bir ka peri 2 öylemi iç Bir ak için, milletine ve derine ike eden bir adam, bir kendi yurduna dönebilir ydi? Baş, diş, nezle, grip, romatizma ve bütün ağrılarınızı derhal keser. İcabında günde üç kaşe alınabilir. İsim ve markaya dikkat. Taklitlerinden sakınınız Dönse bile, ereceği şüphesiz değil miydi? Üni Ali ne e bir adamı: Diyerek ze ili” ipe çekerdi. Herkes, onun kafa bu hük- ü vel d. imi donanmadan ayrıldığı da- ala ölüme mahküm ol- dili Dök Kizi» Misinadari se ayr Gece yarısı olmuştu. , Venedik dilberinin yüzücü- a Li meharetine hayran olmuştu. ambarında Rozita ile a cile erim amaa boş yere: pdr reiki Mp Ty «Yan ediler. Be ii gittik- dan buraya le nef: çe derinleşen bi: e mein ye a pini Bip Konar Ben Roni — Sala yavaş konuşmağa ir kadı. başlı © ei yüzü iyiki — — Ge kaptan! Nereye gidiyo- Çok telâşlıyı — Haydi, beni bırak! dedi. He- e ii men hareket edelim.. yolda görüşü- — Ne dedin.. Ceza; a mı? rüz. — Öyle ya. Ben, anma Ak- denizde iken, başka nereye i O güne kadar, en bir vim rim?! ile donanmadan ayrılması - Yun — Arşipel adalarına neden “gitmi- adisesinden sonra - ikinci ali yoruz? yatağıdır. Ben bu il hasımları- ki e ile mın kacağa atama: e leyli a çok i iyi olurdu. Neden? Çünkü aa Mihal) lm Mean — g> diyorsun.. (Kara Mihal) se- akraban — Evet. Niçin şaştın — O, bir rüm korsanıdır. Kelon. yada doğmuştur. —Ne olursa olsun. Ailemizden evlenmştir. Bize çok iyi. liği dokunur. — Bu adam bir vakitler Hamza ü Hamza reis onun Teisle döğüşmüş ve ını yere getirmişti. ) beri müthiş bir Türk d oraya v — min -ederim ki, (Kara Mihal) şimdi bir küçük bile