o 1937 Lİ A K ŞAM AKŞAMDAN AKŞAMA © | a 5 İstanbulun imarı ve ecnebi | ŞEHİR HABERLERİ sermayesi " i İ — Efendi, efendi... — Heeeecey, elendi diyorum sana, herif; “ — Yahu, ne oluyorsun? — Ne olacağım... Kırklığı ver... — Arkadan geliyor. — Hayır, sıyışıyorsun... Ben sana ni- şan koymuşumdur. Daima böyle ya- Parsın... Ver kırklığı.. Kurşuni gömlekli, pehlivan vücut- lu adam, boynundaki keşkülünü şın- Bırdatarak, yoldakinin yakasına ya- Pışmaştı; — Ver kırklığı! — Yek param... — Öyleyse geçemezsin, Nedir o, bilin? Eski bir hatıra, gözlerinizin önün- de canlandı, değil mi?.. Köprüden Etçmek için para verdiğimiz zaman- lar... Şimdi, oh, kurtulduk... Bu ücre- ti, diğer nakliye vasıtalarına zammet- mek suretile veriyoruz. ” — Yeniden aynı usul dirilsin! - de- | Meğe kimin dili varır?... Fakat farzediniz ki Haliçte hiç köp- Yü yoktur, ve böyle bir köprü yapıl mak zarürettir de her geçenden para toplanması teklif ediliyor, ehvenişer Olarak: ; — Peki, ne yapalım?... Haydi öyley- | $e, alınsın da şehrimizin bir köprüsü Olsun! - demez misiniz? ... Bir Amerikan şirketi, Yunanistanın bazı mühim şoselerini mükemmel su- Tette asfaltlamış, bu nevi yolların ba- $ında ve sonunda bir takım tesisat Yapmış, her geçen otomobilden muay- yen nisbette bir küçük ücret almak Suretile sermayesini şu-kadar sene Zarfında itfa edecekmiş Bu gibi işler diğer birçok memle- ketlerde mevcuddur. Bizde de, deseler ki, «Şu Boğazın İki yanında birer dümdüz asfalt ve Sefalı yol yapacağız.» Hattâ, hayal boya; «Boğazda, karşıdan karşıya bir köprü kuracağız! On sene zarfında E&€çenler şu kadar verecek, Razi mi- Sunız?, Kim razı olmaz? Esasen bu parayı gözden çıkarsak, ferd ne zarar eder, memleket ne za- Tat eder? Nasıl olsa, bozuk kaldırım» a pabuç, otomobil lâstiği ve yedek aksamı asfalt caddedekinden fazla ©skidiği için bu para keseden, kasa- çıkıyor, Böyle bir şey yapılsa, “msenin ziyanı olmıyacaktır. Şimdi- ki nesle rahatı, müstakbel nesle - ve İlşaallah kısmen bize de - borcu öden- MİS bu ümran caba kalacaktır. Mademki İstanbulu imar için mik Yonlar lâzım, ve bunu şimdilik bir te- darik edemiyoruz, buna benzer usul lerle bazı kombinezonlar yapmak Mümkün değil midir? Garb sermaye- $i bize itimad ediyor; rejimimiz öyle vvetlidir ki itimad etmemesine se- ig yoktur esasen! Fakat, müsaid sa- A bulamıyor, belki de bütün sahaları im işgal ettiğimizi, edeceğimizi sa- iyor, Diyeceksiniz ki: > Kurunu vüstai bir şey: «Yoldan sd Parası» için her geçeni yakala» Öyleyse, köprü parası nasıl biletler- Amatörlere Seyyar satıcılar Bir el arabası modeli için müsa- baka açılacak Sırt hamallığı kaldırıldığı halde Sarıyer, Kadıköy, Beykoz gibi bazı ka- zaların - şehir hududu içinde bulunan köylerinde - elân eski usulde, yani Sirt hamallığı ile yük taşındığı görül müştür, Belediye verilen emre rağmen hâ- lâ eski usülde hamallığa devam edil- mesini doğru bulmamış, gayet sıkı sU- rette kontrol yapılkrak emre muhalif hareket edenler aleyhinde takibat ya- pılmasını emretmiştir. « Bundan başka Eminönü, Fatih, Be- yoğlu, Beşiktaş kazalarında 1 teşrini- evvelde, 1 teşrinisanide de diğer kaza larda sırtta, omuzda, başta mal taşi- nıp satılması yasak edilecektir. Şimdiye kadar bu tarzda satıcılık edenler için bir el arabası tipi buluna- caktır. Belediye bu el arabasının İ teş- rinievyele kadar bütün satıcılarca te- darik edilebilmesi için Ticaret odası ve Esnaf cemiyetlerile temas etmeğe başlamıştır. Bu araba için bir müsabaka açıla- caktır, Ancak üzüm, kiraz gibi mey- vaların ötedenberi küfeler içinde sa- tıldığı göz önüne alınarak bunların arabaların içine dökülmiyeceği ve bu kabil meyvalar için daha elverişli bir kap bulunması için tedkikata başlan- miştar, Taksi ücreti | Teşrinievvele kadar bütün saatler yeniden ayar | edilecek Benzin fiatleri düştükten sonra taksi otomobillerinin antre ve kilo- metre ücretlerinde tenzilât yapılnuş- ta. Halkın bu tenzilâttan İstifade ede- bilmesi için - taksi saatleri yeni esa- sa güre ayar edilinceye Kudar - saat- lerin yazdığı miktardan yüzde on beş noksan ücret verileceğine dair oto- mobillerin içine bir levha konmuştu. 1 teşrinlevvelden itibaren ayarlan- marfış hiç bir taksi saati kalmıya- caktır. Belediye seyrüsefer şubesine yapılan müracaatler üzerine daha şimdiden bir çok otomobiller saatle. rini ayar ettirmişlerdir. 'Teşrinievvele kadar ayarlanmamış hiç bir saat kal. mıyacaktır, Ayarlanmış saatler ilk hreketleri sırasında 20 kuruş yaz. maktadırlar. mr den alınırsa, bunun da ona yakın bir çaresi bulunur. Her halde bir çare! Mutlaka bir ça- re, şu İstanbulu hale yola koymak için bir usul: Devlet bütçesinden ay- lacak bir (o sermaye İle mi olur, bir istikrazla mı olur, ecnebi sermayesine kâr temin ederek onu davetle mi olur, Mutlaka bir çare! Akşamcı o Daimi fotoğraf Haklı şikâyetler Gebe duvar, felâket doğuracak Bu sütunda yazdığımız birçok şeyler dikkate alınmış, derhal icü- b: ic?a edilmiştir. Doğrusu, Bele- diye başta olmak üzere alâkadar müesseselere müteşekkiriz. Paket bir tehlikeyi haber ver- dik - kt büyüyor - kimse aldırış etmedi: Kabala; iskelesinin karşısında, tramvay durağının tam arkasın- da «geben bir duvar vardır. Ne- redeyse bugün yarın bir felâket doğuracak. Şişmiş caddeye müte- veccih, öylece, tehdidkâr duruyor. Bir mimar arkadaşımızla bera- berdik: — Yıkilacak mı? - dedik, — EH kulağında! - cevabım verdi, Tekrar ediyoruz: Tramvay bekle- me yerinin tam arkasındadır. Ka- labalık bir yerdir. Kaza «geliyorumu demeza.... Belediye suçu işliyenler Tan yirmi dört saat zarfında beledi suç işlediklerinden dolayı Fatih mın- takasında 24, Eminönü mıntakasında 71, Beyoğlu mıntakasında 38 kişi ce- zalandırılmış, Fatihte 55, Eminönün- de 40 noksan ekmem müsadere olun- muş, Beşiktaşta da 13 kedi tutularak himayei hayvanata teslim edilmiştir. İki kadın arasında kavga Fethiye ve Sabriye adlarında iki genç kadın Küçükpazar civarında kavga etmişler, bunlardan Sabriye, Fethiyeyi tahkir etmiştir. Dün Sul- tanahmed üçüncü sulh ceza mahke- mesinde yapılan muhakemede Sabri- yenin tahkir suçu sebit olduğundan üç gün hapsine ve bir lira para cezası ödemesine karar verilmiştir. Mahküm Sabriye tevkif edilmiştir. İyi bir tasavvur Belediye, şehir i halkına vazifele- rini hatırlatacak Belediyenin iyi bir tasavvurunu ha» ber aldık: Taksim, Beyazıd, Karaköy, Eminönü, Harbiye, Şehremini gibi meydanlara birer hoparlör konula- caktır. Belediyeden idare edilecek olan bu hoparlörlerle halka vakit va- kit sağdan yürü, yerlere tükürme, çivili geçitlerden geç, sokakları temiz tut» tarzında tavsiyelerde bulunula” caktır. İstanbulun temizliğinden, intiza- mından belediye kadar şehir halkı da mesuldür. Şehir halkından bir kısmı- nın bunu nazarı dikkate almıyarak sokakları kirlettiği, intizama riayet etmeği düşünmediği görülüyor. Bele- diyenin bu gibilere nazikâne bir şekil- de tavsiye ve'iktarlarda bulunması faydalı olacaktır. Sanasaryan hanı Tamirden sonra polis müdürlüğü buraya taşınacak Uzun süren davalardan sonra vilâ- yet idarel hususiyesine geçen Sana- saryan hanına emniyet müdürlüğü- nün geçeceğini yazmıştık. Tasarruf vaziyeli uzun zaman muallâkta kal- dığı için han tamir edilememişti. Hanın tamiri için keşif yapılacak ve tamire hemen başlanacaktır. Han ta- mir edildikten sonra emniyet mü- dürlüğü buraya taşınacaktır. Sanat mekteplerine alınacak talebenin imtihanlarına başlandı Bu sene sanat mekteplerine alına- cak talebenin dühul imtihanlarına dün başlanmıştır. Istanbul Belediyesinden: 1 — Daimi Encümenin 10/8/937 tarihli karariyle . İstanbul Belediye sınırı içinde sırtta, omuzda ve başta her nevi esya ve gıda maddeleri taşınması ve satılma- sının yasak edildiği evvelce gazetelerle ilân edilmişti. 2 — Bu yasak Eminönü, Fatih, Beyoğlu ve Beşiktaş Belediye şubeleri mıntakalarında 1 Birincitesrin ve diğer Belediye şubeleri mıntakalarında 1 İkinciteşrin tarihlerinden itibaren tatbik edilecektir. 3 — Bu tarihlerden sonra taşıma işleri ve seyyar sa- tıcılık mazbut ve muntazam el arabalariyle veya mo- törlü vasıtalarla ve yahut elde taşınabilecek küçük kaplarla yapılacaktır. 4 — Elde taşımak suretile satılan her nevi eşya ve gıda maddelerinin bunların nevi ve mahiyetlerine uy- gun kaplar içinde bulundurulması lâzımdır. 5 — Yukarıdaki hükümlerin tatbikine pek az zaman kaldığından alâkadarlarca bilinmek ve icap eden vası- talar şimdiden hazırlanmak üzere keyfiyet tekrar ilân olunur. «B.» «5857» EN müsabakamız mahsus dalmi fitoğraf müsabakamızın bu haftaki seçiminde (üçer liralık kitap) kazananlar: 1 — Beyazıt Cumhuriyet caddesi No. 163 Ri 5 met Ülgen, 2 — Binbirdirek, Işık sokağı 14-2 Suphiye, 3 — Japonya, Tokyo, Kanagava Gen Kamakora Machi 87T6Ümid Karapınar, 4 Davutpaşa Topçu- lar kışlası Bo 9da yarsubay Celâl Yusuf, Sahife 3 İSTANBUL HAYATI Yaz da gidiyor! — Aman, ne kadar sicaaaak... Bu da artık tahammül edilemez bale geldi... Diye durmadan dert yanarken yazı da elden kaçırıyoruz demektir. Kışın ilk elçileri kara bulutlar te- pemizde homurdanmağa, sik sık te- peden inme notalar göndermeğe bas- ladılar. Mübarek, bir defa da yağ- mağa başladı mı, usandırıncayı ka- dar göz açtırmıyor. Sokaklarda bu- ruşuk pardesüler günden güne ari yor. Mahalle aralarında ev arıvan gruplar mekik dokuyorlar Boş bir evin kapısından çıkan kadınla bir erkek konuşuyorlar: — Şu evi zerre kadar beğenmedim. Hem mutfağı karanlık, hem de mer- divenleri çok. Üst kata çıkarken mi- nareye tırmanıyorum sandım, Nere- de bizim eski ev, nerede bu! — Eceh, ne yapalım. Tatlı tatlı gezmenin acısı böyle çıkar. Üç ay evvel sayfiyeye giderken size; dönüş- te bir daha böyle ev bulamıyacağız, dediğim zaman dudak büzüyor; adam sen de o zaman Allah kerimdir, di- yordunuz... Yaşlı kadın geriye dönerek evi bir daha süzdükten sonra başını sallıyor: — Tövbe büyük sözüme amma, bir daha yazlık lâfını ağzıma bile ak müm, Sıcak değil ya, güneş fakır fu- kur beynimin içini kaynatsa gene evciğezimde otururum... Pazar sabahı nevalelerini koltukla- mış bir grup, kapının önünde mü- nakaşa ediyor: — Ayol vallahi bulutlar gittikçe kararıyor. Bugün muhakkak yağ- mur yağacak. Allahın kırlarında ka- çacak yer de yok. Sırsıklam olacağız. Hadi, bugünkü gezme sevdasından vazgeçelim... Fakat erkek pek kabadayı. Her şe- yi göze alıyor, gezmekten vazgeç miyor: — Hadi yahu - diyor - islanırsak ne çikar. Yağmur değil, taş yağsa gene gideceğim gezmiye, Hem bu, yaz yağmurudur. Çabuk geçer. Islansak bile arkadan güneş çikar, gene ku- Turuz. Şeker değiliz ki eriyelim... Onlar birbirlerini cesaretlendirme- ğe çalışırken kış baba ta uzaklardan kıhemı hafifçe salladı. Etrafı yalı yan keskin bir şimşeğin ardından şiddetli bir gümbürtü koptu. Kapı- nın önündekiler seslerini bile çıkar» madan birer birer eve tıkıldılar, Kenar mahallelerden birinde pen- cereden pencereye iki kadın konuşu yorlar: — A kardebeş, söyle böyle derken, gözümüzü açmadan gene kış geldi. Şu hale baksana, bayağı üşür gibi oluyorum... © Aman sus hemşireciğim. Hemen kışı getirme. Daha pastırma yazı var, Çok sıcaklar olur. Biz, şimdiye kadar çok sıcak diye şöyle adamakıllı bir gezmeye gitmedik. Pastırma yazı gel- sin, hava biraz serinlesin diye bekli- yoruz... Yandaki evin penceresinden başka bir baş uzanıyor: — Komşum, bu gidişle siz dahâ çok beklersiniz. Pastırma, sucuk diye sayıklarken kış bastırınca aklınız ba- şınıza gelir. Bizimki gazetelerde oku- muş, Balkanlar diye bir yer varmış, oralarda şimdiden kar yağmış... Pencere müsahabesini dinlerken Nedimin bu mevsim için yazdığı bir beyitini hatırladım: «Gurbanm olam geçti boğaz seyri #amânle «Sertoldu havi çıkma kuzucAğıme C.R. maa — ör — ğa Maarif Vekâleti tarafından Avrupaya gönderilecek talebe Magrif Vekâleti tarafından Avru- panın muhtelif ilim merkezlerine bu sene gönderilecek lise mezurlan gençler hakkında yeni bir karar ve- rilmiştir. Açılacak müsabaka imtiha- nına 936 senesi lise mezunlarından başka 934 ve 935 senesi mezunları da kabul edileceklerdir, İmtihanların şartları ve ne gibi maksadlarla han- gi merkezlere kaç talebe gönderiles ceği yakında bildirilecektir. # Doktor Muzaffer Şevki İzmire gitti Gureba hastanesi iç hastalıkları mütehassısı doktor Muzaffer Şevki dün İzmire hareke! et etmiştir. iki