18 Ağustos 1937 ' AKŞAMDAN AKŞAMA Çivili yol Köprüde yaya yürüy adan karşıya geçmesi için yapılan çivili geçitler, Galata ve Eminönü meydanla» rına da yapılıyor. Şehrin bu en kala- balık iki meydanında, bilhassa akşam- ları ne derece izdiham olduğu göz önüne getirilirse, gidiş gelişin intizam altına alınması lüzumu derhal anlaşı- lr. İstanbul artık eskisi gibi değil dir, hele yaz mevsiminde çok kalaba- hk bir şehir olmuştur. Tramvaylar, otomobiller, diğer nakil vasıtaları- nın sayısı artmıştır. Köprüye vapur- lardan boşanan halk, geçen yıllara nisbetle çok fazladır. Bunun için, sey- rüseterin tanzimi büyük Avrupa 58 hirleri gibi İstanbulda da bir mesele hâline girmiştir. Bahusus, şehrimi- zin meydan ve caddeleri bu kalaba- lığa göre değildir. Akşamları Köprü- de arka arkaya dizilen tramvayların manzarası, şehrin deveran cihazında- ki tıkanıklığa en iyi delildir. Bu hal karşısında, otomobil, tram- vay gibi yaya yürüyenlerin de gelip geçişini tanzim etmek zaruridir. Ga- ripitr ki bu zarureti anlamıyanlar, medeni şehirlerde en basit bir iş olan bu çivili geçitleri acayip acayip sey- redenler var. Bizde mevcud diğer garip bir hâ- leti ruhiye de, herkesin yolu sırf ken- disine mahsus sanmasıdır: Yaya yü- rüyen, arkadan gelen bir otomobile yol vermek mecburiyetinde kalınca kızar, Sokak ortasında sallana salla- na yürüyenler, yahut tam ortada sohbete dalanlar, kenara çekilmek lü- zumu karşısında hiddet ederler, hat- tâ bir de küfür savururlar. Şoförler, kalabalık içinden geçerken, yol sırf kendilerinin imiş gibi, halka kızarlar, Tramvay valınanları, caddelerin ye- güne hâkim ve sahipleri gibi, önde araba İki saniye kaldı mı küplere binerler ve çan üzerinde tepinirler. Belediye nizamlarının gayesi, bü- tün halkın, bütün nakil vasıtalarının | şehir caddelerinde gidiş gelişten müş- terek ve müsavi istifadesini temi et- mek, nakliyatı durdurmadan, hattâ ağırlaştırmadan yaya gidenlerin ra- hat ve selâmetini temin etmektir. Çi- vili geçitler, sırf halkın selâmeti için- dir. Ayni zamanda bir terbiye vası- tasıdır. Böyle kalabalık yerlerde hal- kın sallapati yürümemesi yalnız ezi- ip çiğnenmemesi için değil, terbiye- si için de faydalıdır. Bundan dolayı- dır ki bir şehir ne kadar terakki eder, medenileşirse sokakta yürümek © derece güçleşir, nizam ve İntizama bağlı olur. Bunun için bu takyidata kızmamalı, seve seve boyun eğmeli. Ferdi terbiye yanında, halkın bir de müşterek cemaat terbiyesi vardır, bunda en büyük âmil terbiye nizam- larıdır. Vali vekili, temizlik gibi, bu işten de çok iyi anlıyor. £ Aksamcı ———————— ————— Kaçarken ayağı taşa takıldı, düserek yaralandı Necib isminde biri, Saraçhaneba- şında Muhiddin adında birine bıçak Çekmiş, kendisini yakalamağa gelen- lerin de elinden kurtulmak için kaç- tığı bir sırada ayağı büyük bir taşa takılarak düşmüş ve tehlikeli surette yaralanmıştır, Necib tedavi altına alınmıştır. Tah- kikat devam etmektedir. Kırım muharebesinde ölen Fransızlar icin âyin Bu sabah saat onda Feriköy mezar- lığında Kırım muharebesinde ölen Fransızlar için bir âyini ruhani yapı- ME — Geçen gece Avrupaya bir yolcu geçirirken düşündüm bay Amca... Çeşmeler caddelerden kaldırılacak Çeşmelerin suları da sık sık kontrol edilecek Belediye şehrin büyük caddelerinde bulunan Hamidiye, Terkos gibi çeş- meleri arka .sokaklara nakletmeğe karar vermiş ve işe başlamıştır. Bu- na sebeb, çeşme önlerinde kalabalık toplanarak gelip geçişe mani olma- sına meydan vermemektir. Bundan başka bazı çeşmelerin de | çöplükler civarında bulundukları gö- rülmüştür. Çeşmelerin böyle pis bir yerde bulunmaları içilecek suyun te- | mizliğini ihlâl edeceğinden bu gibi yerdeki çeşmeler de kaldırılacaktır. | Belediye, çeşmelerin dalmi suret- te sularını kontrol etmeğe karar ver- diğinden membalarında olduğu gibi | çeşmelerden de sık sık nümüneler alı- l narak tahlil edilecek ve tahlil netice- | sinde suyun bulaşık olduğu görülür- se o çeşme derahl kapatılarak meo- | rası tamir edilecektir. | 24 saatte beş tifo vakası | İ Son yirmi dört saat içinde şehri- | | mizde yeniden beş tifo vakası tesbit | edilmiş ve 1336 kişiye birinci, 1449 kişiye de ikinci aşı yapılmıştır. İ Dün de yiyecek, içecek satıpta | mecburi aşı yaptırmayanlar aşi mer- kezlerine sevkedilerek aşı yapılmış» | lardır. Sıcaklar ar şiddetlendi Yolda giden biri, üzerine fenalık gelerek düştü yeniden şid- termometre Öğle vak:| İ © Son günlerde sıc detini arttırmıştır. Di 33 dereceye kadar çıkmı ti hava ç ! şama doğ! Dünkü sıcakta Yorgi adında biri Sirkeci caddesinden geçerken birden- bire üzerine fenalık gelmiş ve yere düşmüştür. Düşme esnasında başın- dan yaralandığından yaralı Cerrah- paşa hastanesine kaldırılmıştır. Bir çocuk başka bir çocuğu yaraladı Üsküdarda oturan 10 yaşlarında Özcan isminde bir çocuk, 13 yaşında Beyti isminde diğer bir çocuk tara» | fından ekmek bıçağile sol gözü üze- | rinden yaralanmıştır. Bu yaralamaya İ yolda buldukları beş kuruşun payla- | şılamaması sebeb olmuştur. Özan İ tedavi altına alınmış, Beyti de yaka- | lanmıştır. İhracatı kontrol usulü genişletilecek İ İhracatımızı kontrol etmek üzere İktisad Vekâleti tarafından geçen se- ne tesis edilen kontrol heyetinin bir senelik tecrübeleri iyi neticeler ver- | miştir, Bu kontrol usulünün 1 eylği- dan itibaren genişletilmesine karar İ verilmiştir. | Profesör Âkil Muhtar Parise gitti Pariste toplanacak olan beynelmi. lel karaciğer kifayetsizliği tıb kon- gresine murahhas olarak iştirâk et- mek üzere profesör B. Âkil Muhtar dün akşamki ekspresle şehrimizden hareket etmiştir. .. «Acaba, dedim, şu Avrupa trenl | neden gündüz... | maz derhal satın alınarak Üsküdar ! arzu edilen yerde durdurulması yol- AKŞAM | Haklı şikâyetler)! İki mahalle halkının dileği Kasımpaşada Hacı Hüsrev mar hallesinden birçok okuyucuları" mız yazıyor: Belediye sular idaresinin şeh- rin muhtelif yerlerinde 300 terkos çeşmesi açacağını gazetelerde oku- duk. Bizim mahallemizde 550 ve mülga Sahaf Muslihiddin ma- hallesinde 250 hane vardır. Bu 800 hanelik tki mahallede ise ancak bir Terkos çeşmesi vardır. Bu çeş- me de akşamları saat altıda kapa- ner, sabahları saat 6 da açılır. İki mahallenin halkı da ekse- riyetle fakir oldukları ve evlerinde Terkos suyu bulunmadığı için sa- bahtan akşama kadar birer tene- ke su almak için çeşme başında çırpınıp duruyorlar ve nöbet bek- Uyorlar. Acaba belediye sular idaresinin açacağı 300 Çeşmeden birini de bi- zim mahallemizde tesis etmesi ve bizi sabahtan akşama kadar çeşme başında nöbet beklemekten kur- tarması kabil değil midir?, Umumi sıhhat namına bu dile- ğimizi alâkadarların nazarı dik- katline vazetmenizi rica ederiz. Üsküdar adliyesi için yeni bir bina aranıyor Üsküdar Adliye yangını üzerine Adliye devairi muvakkaten kayma- kamlık binasırın yanındaki bir bina- ya nakledilmişti. Bu bina ihtiyaca ki- İâyet etmemektedir Üsküdar Adliyesi için bütün devsiri istiab edecek şe- kilde muvafık bir bina bulunması kararlaştırılmış ve tedkiknta girişii- miştir. Muvatık bina bulunur bulun- Adliyesi nakledilecektir. Otobüslerin durak yerleri Şehir içinde işliyen otobüslerin geli- şigüzel yerlerde durdukları görülmüş- tür. Otobüslerin yolcu tarafından her lardaki seyrüsefer intizamını ihlâl et- tiğinden otobüsler için birer durak mahalli tesbit edilmesine karar veril- miştir. Bunun için bir kroki hazırlar- mıştır, rarla yasak edilmiştir. Bay Amcaya göre. .. «Hiç olmazsa akşam üstü hare ket etmez de... istanbul Belediyesinden: Akşamları saat 18 ile 20 arasında Karaköy köprüsü üzerinde seyrüsefer kesafeti âzami haddini bülkakli ve bu yüzden geliş, gidiş büyük müşkülâta uğramakta olduğundan bunu mümkün mertebe azaltmak için ha- reketleri ağır ve manevra kabiliyetleri az olan boş ve- ya dolu hayvanlı yük arabalarile yüklü, yüksüz hay- vanların saat 18 den 20 ye kadar Köprüden geçmesi Daimi Encümenin 16/8/1937 T. li toplantısındaki ka- Bu yasak ilân tairhinden üç gün sonra 22/8/937 ta- rihinden itibaren tatbik edilecektir. İlân olunur. Bir motör bir sandalı batırdı Saudalcı boğuldu, yolcular kurtarılabildi Siliyriden yüklü olarak Halice ge- len Emin kaptanın idaresindeki Te- ceddüdü bahri isimli motör dün sabah Hâl iskelesine bir miktar buğday çıi- kardıktan sonra Ayvansaraya doğru giderken karşıdan gelmekte olan Za- haryadis adında birinin sandalına çarpmıştır. . Bu çarpışmada sandal parçalanmış, Zaharyadisle yanınada bulunan diğer iki kişi denize dökül- müşlerdir. Kazayı gören kayıkcılarla Teceddü- dü bahri motörünün tayfaları yetişe- Tek iki kişiyi kurtarmışlardır. Fakat sandalcı denize düştükten sonra bir daha görünmemiştir. Kendisinin su- yun altındaki çamurlara saplanarak boğulduğu anlaşılmıştır. Vakaya müddelumumilik el koymuş, müuavinlerden B. Kemal Tan vaka yerine giderek tahkikat yapmış ve ka- zayı yapan motör kaptanı ile tayfaları isticrab etmiştir. Motör kaptanı dün dördüncü istintak hâkimi tarafından sorguya çekilmiş ve tevkifine lüzum görülmediğinden serbas bırakılmıştır. Dün akşam geç vakıta kadar yapı- lan araştırmalara rağmen Zaharja- disin cesedi bulunamamıştır. Araştır- malara devam edilmektedir. Kibrit fabrikasında bazı kibrit çöpleri tutuştu 1 — Büyükdere kibrit fabrikasında dün bir yangın başlangıcı olmuştur. Fabrikanın bir tarafındaki kibrit çöp- leri, bir aralık her nasılsa tutuşmuş | ve bu kibrit çubukları tamamen yan- dıktan sonra ateş söndürülmüştür. Aleşin nasil çıktığı araştirilmaktadır. 2 — Dün, öğleden sonra Florya ci- varında bir fundalık tutuşmuş ve vaktinde yetişen Bakırköy İifaiyesi tarafından bir mikdar fundalık yan- dıktan sonra ateş söndürülmüştür. Taraçadan düştü Lâlelide Koska caddesinde 14 nu- marada oturan darphane memurla- rından Halid, evinin üst katındaki daraçadan süşmüş, hastaneye kal- dırılmıştır. | (B.) (5351) .. «Böyle gece, zifiri » karanlıkta hareket eder?..» Sanire » İSTANBUL HAYATI Eğlenerek yorulanlar !. Herkes pazar tatilinde gezmeğe, eğlenmeğe çıkıyor, mesire yerleri gi- rilemiyecek hale geliyor. Acaba pa- zarın gayri günlerde eğlence yerleri ne vaziyettedir, diye merak ederdim. Geçenlerde bir pazartesi günü fırsat buldum, Florya trenine bindim, Ben, trende yapayalnız kalacağımı zenne- derken birer, ikişer yolcular o kom- partimanları doldurmağa başladılar. Hepsinin de ellerinde mayo, havlu ve yiyecek paketleri. Demek ki, bir çoklarımızın maişet temini için kan- ter içinde didindiği sırada, zamanla- rını eğlenceye tahsis edebilen bir hayli bahtiyurlar da varmış... Floryada trenden indim. Gülüşe oynaşa plâjlara dalan kadınlı erkekli gruplar arasından şeçiilm. Hat bo- yunda ilerliyen diğer bir kalabalığa karıştım. Mandolin çalarak, şarkı söyliyerek güneş altında yürüyorlar, Sağda sol- da yamaçlar üzerinde bir ağaç gö rünce kahkahalar atarak koşup göl- geliğe oturuyorlar. Bir, iki lokma Dolaşa dalaşa Çekmece istasyonu- na kadar geldik. Yol kenarına sıra- lanan talikalardan birine de ben at- Tadım. Kâh deniz kıyısına kadar inen, kâh kıvrıla kıvrıla tarlalar arasına dalan dönemeçli şosede yirmi daki- kalık yolculuktan sonra arabalarımız Çekmece köyünün çeşme başına si ralandılar. Arabadan inenler soluğu kasap dükkânlarının önünde alıyor- — Kasap başı, şuradan bize iki ki- lo pirzola kes. Tuzunu, biberini ka- rışlır, çünkü onu burada yiyeceğiz. Akşam üzeri eve gölürmek için üç kilo da yemeklik ayır, Koyun gövdeleri parçalandı. Kıy- malıklar, pirzolalıklar, bilmem nelik- ler ayrıldı. Et paketlerini koltukları- na sıkıştıranlar köyün kıyısındaki kırlara koşuyorlar. Her çalının dibin- den bir duman yükseliyor. Kebaplar, külbastılar okızarırken mandolinler, gramofonlar da faaliyete geriyor renkle ali çel gölgelerinde bir iki saat te uyku ile geçiriliyor. nıyor, talikalar yola diziliyorlar. Ka- dınlı erkekli gruplar istasyonun al tmdaki kumlukta arabalardan ini yorlar. Herkeste bir soyunma telâşı... Sırtındakileri kumlar üzerine fırla- tanlar; mayolarla, uçkurlu donlarla, hattâ çırılçıplak koşuşarak denize da- hyorlar, Bağırışmalar, kahkahalar, çığlıklar, karanlık basıncaya kadar devam ediyor. İşte; bizde ayrı bir âlemde eğlene- rek yorulan bu bahtiyarlar kafilesi- ni ancak son trenin keskin düdük seş- leri harekele getirebiliyor ve neşe nin yorduğu bu vücudler komparti. manların kadife koltuklarına gömü: lerek gece karanlığında aramıza ka- Tışıyorlar. — C, R Beşiktaş Suad Parkta saat 27130 da Şevki ve tarafından temsil BA — minel bi çağıran Anadolu turistleri Avrupa gezmesine çıkanları görüp Üzülme dinler diye olmalı... a e m rr i İ İ i İ |